Yüz Yogası…

12208825_10156207694230557_3568826458680654505_n[1]

Her gün bir kaç dakkika ayırarak yapacağınız yüz yogası, cildinizde oluşacak sarkmaları önleyecektir

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

PANCARIN DANSI…

6c8d410e-85e6-4fe7-9b80-08e78064aa95[1]

 

 

 

işte güzel bir çorba:

* 2-3 adet orta boy pancar
* 1 büyük siyah havuç
* 1 tane soğan
* 4-5 diş sarımsak
* 1 çay kaşığı kimyon
* 1/4 ç.k karabiber
* 1/2 ç.k zerdeçal
* 1/4 ç.k zencefil
* 1 yemek k. biber salçası
* 2 yemek k. zeytinyağı
** başka tercih ettiğiniz baharatlar da eklenebilir.Darıfülfül benim tercihim:))
Hepsi tencerede 30 dk kadar pişirilir; blender dan geçirilir.
Üzerine maydanoz, dereotu veya kereviz yaprakları– kıtır ekmek:)) ohh misss…
AFİYET OLSUN.

KIRMIZI PANCARIN FAYDALARI:
– A, B, C ve P vitaminlerinden zengindir.
– Serinletici, iştah açıcı, besleyicidir.
– Bileşiminde bulunan ve radyoaktif bir eleman olan rubidyumun sindirim üzerinde olumlu bir etkisi vardır.
– Pancar aynı zamanda fosfor, demir, bakır, potasyum, magnezyum, kalsiyum, brom, çinko, manganez ve şeker bulunur.
– Karaciğerin muntazam çalışmasını sağlar.
– Sinirleri yatıştırır.
– Kalp sağlığını korur.
– Böbrekleri çalıştırır.
– Vücudu kuvvetlendirir.
– İdrar söktürür ve kabızlığı giderir.
– Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir.
– Mide ağrılarını ve ekşimelerini azaltır.
– Yüksek tansiyonu düşürücü etkiye sahiptir.
– İştahı açar ve hazmı kolaylaştırır.
– Kansere karşı iyi bir koruyucudur.
– Kansızlığı giderir.

kaynak: sağlıkla kal facebook sayfası

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Gözlerinizi Nemlendirecek Bir Azmin Öyküsü: Temizlik Yaptığı Hastaneye Doktor Olacak!

azmin-zaferi-temizlik-yaptigi-hastaneye-hekim-olarak-donecek-6277417[1]

Ufuk Kilimcigöldelioğlu, İzmir Suat Seren Göğüs Hastanesi’nde temizlik görevlisi olarak çalışıyor.

Bundan tam 27 yıl önce kazandığı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden yaşadığı büyük güçlükler sebebiyle, 3. sınıfta ayrılmak zorunda kalıyor.

Kilimcigöldelioğlu için zor zamanlar öncelikle annesinin vefatı ile başlıyor.

Annesinin ölümünün ardından ise alkol bağımlısı babası tarafından terk ediliyor.

Ve tüm bunlara maddî imkânsızlıklar da ekleniyor…

Şimdi ise Kilimcigöldelioğlu, eski öğrencilere af çıkmasının ardından, hastane yöneticileri ve ailesinin de teşvikiyle döndüğü okulunu bitirmeye çalışıyor.

Sabah erken saatlerde gittiği fakültede derslere girdikten sonra, akşam hastaneye geçen, yerleri paspaslayan, hastalara yardımcı olan Kilimcigöldelioğlu’na çalışma arkadaşları “Doktor Bey” diye hitap ediyor.

“Okuldan çıktıktan sonra işe geldiğim için neredeyse 24 saatim dolu geçmiş oluyor. Ama her şeye rağmen okulumu bitireceğim.”

“Okul ile işi aynı anda yürütmek kolay olmuyor. Beni en çok zorlayan ise devam zorunluluğunun olması” diyen Kilimcigöldelioğlu yine de hayalinden vazgeçmediğini vurguluyor, “Okuldan çıktıktan sonra işe geldiğim için neredeyse 24 saatim dolu geçmiş oluyor. Ama her şeye rağmen okulumu bitireceğim.

Keşke her şey normal gitseydi de, okusaydım dediğim çok oldu. Şimdi 5’inci sınıfa geçtim. 2 yıllık sürem var. Buraya kadar gelmişken, hedefime ulaşmak istiyorum. Okulu bitirdikten sonra doktorluk yapmamda bir engel yok. Bir an önce doktor olarak göreve başlamak istiyorum”, diye belirtiyor.

Biz de azmiyle ve hayata tutunmasıyla hepimize örnek olan bu güzel insana teşekkürlerimizi iletiyoruz ve kendisini tebrik edip, doktor olarak mesleğini başarıyla icra etmesini diliyoruz! 👏👏👏

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

90 Yaşındaki Bir Kadından Öğütler :

11228033_873391356079456_6057902872815162448_n[1]
1. Hayat adil değil ama yine de güzel!
2. Hayat o kadar kısa ki, birisinden nefret ederek vakit harcama.
3. Kimse ama kimse, kendini… çok ciddiye almamalı!
4. Kredi kartlarını her ay düzenli öde.
5. Her tartışmayı kazanmak zorunda değilsin. Bazen kabul et, gitsin.
6.Birisinin omzunda ağlamak, yalnız ağlamakdan daha iyi gelir.
7. İlk maaşından itibaren, emeklilik için para biriktirmeye başla.
8.. Konu çikolata olunca, direnmek gereksizdir.
9.. Geçmişinle barış ki, geleceğini zehir etmesin.
10. Çocuklarının seni ağlarken görmesinde sorun yok.
11. Hayatını, başkalarının hayatı ile kıyaslama. Hangi koşullardan geçerek buraya geldiklerini bilemezsin.
12. Eğer ilişkinin bilinmemesini istiyorsan, o ilişki içinde olmamalısın.
13.. Mutlu bir çocukluk yaşamak için hiç bir zaman geç değil. Yeniden çocukluğunu yaşamak tamamen sana bağlı ve kimse de karışamaz!
14. Hayatta neye tutku duyuyorsan peşinden gitmeli ve bu yolda ‘hayır’ı bir cevap olarak kabul etmemelisin.
15. Güzel mumlarını yak, güzel çarşaflarını ser, çeyizindeki yemek takımını kullan. Özel günleri bekleme, bugün gayet de özel!
16. Mor giymek için daha da yaşlanmayı bekleme, eksantrik olmanın tam sırası!
17. Çok kötü olaylardan sonra şöyle düşün: “5 yıl sonra bu olayın bir önemi olacak mı?”
18. Herkesi ve her yapılanı bağışla.
19. Başkalarının, senin hakkında ne düşündüğünden sana ne!
20. Ne demişler; zaman her şeyin ilacı! Zaman ver.
21. Durum ne kadar iyi ya da kötü olursa olsun, değişecek.

22. Hasta olduğunda işin sana bakmayacak, arkadaşların bakacak. Bağlarını koparma, dostlarına zaman ayır.
23. Mucizelere inan.
24. Unutma, seni öldürmeyen şey, seni güçlü kılar.
25.. Her gün mutlaka dışarı çık, mucizeler her yerde!
26.Hayatı çok fazla sorgulama, harekete geç ve gerekeni şimdi yap.
27. En iyi şeyler henüz gerçekleşmeyenler, umudunu kaybetme.
28.Ne yapacağını bilemediğinde derin bir nefes al, iyi gelecektir.
29.Güzel bir pakette ve kurdeleyle bağlı değil ama
HAYAT YİNE DE BİR HEDİYE.

ŞERİAT, TARİKAT, HAKİKAT, MARİFET-

12208295_10153670066719641_7730064401140910114_n[1]

Hz. Mevlana, şeriat, tarikat, hakikat ve marifet arasındaki farkı soran bir öğrencisine; “Karşı medresede rahlelerine eğilmiş ders çalışan dört kişi var. Sen git bunların hepsinin ensesine bir şamar at sonra gel sana anlatayım” diye buyurur.
Öğrenci gider, birincinin ensesine bir tokat akşeder. Tokadı yiyen derhal ayağa kalkıp arkasını döner ve daha kuvvetli bir tokatla Hz. Mevlana’nın öğrencisini yere yıkar. Bu kez ikincisine tokat atar. O da derhal ayağa kalkar ve elini kaldırır. Ancak tam tokadı atacakken vazgeçip yerine oturur. Üçüncü tokatı yiyince, şöyle bir kafasını çevirip baktıktan sonra çalışmasına devam eder. Dördüncü ise, tokadı yemesine rağmen hiç oralı bile olmaz.
Bunun üzerine öğrenci durumu Mevlana Hazretleri’ne anlatır. Mevlana Hazretleri şöyle buyurur;” Birinci şeriat kapısını geçememiş biri idi. Şeriatta kısasa kısas olduğu için, tokadı yiyince kalktı, aynısını sana iade etti. İkinci, tarikat kapısındadır. Tokadı yiyince tam iade edecekti ki, tarikat öğretisinde verdiği söz aklına geldi; “Sana kötülük yapana bile iyilik yap” Onun için döndü, oturdu.
Üçüncüsü hakikat kapısına kadar gelmişti. İyinin ve kötünün tek Yaradan’dan geldiğini bildiği için, Yaradan bu kötülüğe hangi iblisi alet etti diye, merakından şöyle bir dönüp baktı. Dördüncü, hakikat kapısını da geçmiştir. İyinin ve kötünün tek sahibi olduğunu ve aynı olduğunu bildiği için, dönüp bakmadı bile!..”

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Tırnak Testi…

11223749_938678079532527_3385481245723479396_n[1]

Tırnağınıza bastırın ve ne hızla tekrar kırmızıya döndüğüne bakın. Çabucak tekrar kızarıyorsa kan dolaşımız iyi demektir…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Mandala Kendini Tanıma Ve Niyetleri Gerçekleştirme Atölyesi

12002156_836102989836018_3930055746485148031_n[1]

Uzun zamandır Mandalalar çok ilgimi çekiyordu. Bunun üzerine daha detaylı öğrenmek için kurslara gitmeye karar verdim. Bu kurslarda niyet, geçmişi geride bırakma, temizlik mandalası gibi çeşitli mandala çizimlerini öğrendim. Aldığım meditasyon ve enerji çalışmalarıyla birleştirerek ”Mandala- Kendine Tanıma Atölyesi” adı altında eğitimlere başlamaya karar verdim. Bu eğitim sırasında uygulayacağım psikolojik testle kendimizi, ihtiyaçlarımızı ve bırakmamız gerekenleri daha iyi anlayacak ve mandala çizerek onlardan özgürleşeceğiz. Bütünün ve hepimizin hayrına olsun… Ve öyle de oldu:)))

5 Aralık Cumartesi 2015

14.00-17.00

Mandala Hakkında Bilgi

Mandala Meditasyonu

Bırakmayı Öğrenme ve Temizlik Mandalaları Çizimi

Mandala Yakma Töreni

Yeniye Yer Açma İçin Deeksa Enerjisiyle Yıkanma

6 Aralık Pazar 2015

14.00-18.00

Hangi Saatlerde Mandala Çizmeliyiz

Kendi Mandalamızı Nasıl Yaratırız

Psikolojik Test ve Değerlendirmesine Göre Niyet Mandalanızı Belirleme

Niyet Mandalası Meditasyonu (Para-bolluk-bereket-aşk gibi niyetleri evrenle paylaşacağız)

Niyet Mandalanızı Çiziyorsunuz ve Deeksa Enerjisiyle Evrene Gönderiyoruz…

Sağlıcakla,

Anette İnselberg

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ensenize kadar gerilimi rahatlatır ve dikkatinizi yeniden toplamanızı sağlar…

12249711_938685542865114_1420777573323656280_n[1]

Sağ avucunuzun ortasını yavaşça bastırın ve saatin tersi yönünde 1 dakika kadar ovalayın. Aynısını diğer avucunuza da yapın. Bu ensenize kadar gerilimi rahatlatır ve dikkatinizi yeniden toplamanızı sağlar…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Anette İnselberg Reiki Master Aralık 2015 Aylık Program…

Aralık  2015 Eğitim Programı

5-6 Aralık 2015 C.tesi- Pazar 14.00-.1800

Mandala Kendini Tanıma ve Dilek Atölyesi

12 Aralık Cumartesi 14.00-18.00

Reiki 1. Seviye Eğitimi

25 Aralık Cuma 19.30-21.30

Dolunayda Geçmişin Bağlarını Kesme ve 2016

Yeni Yıl Dilekleri Meditasyonu

Daha detaylı bilgi için Anette İnselberg Facebook sayfamdan bana ulaşabilirsiniz…

Eğitimler İstanbul Avrupa Yakasında Yapılmaktadır.

Sağlıcakla,

Anette İnselberg

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Anette İnselberg Reiki Master Kasım 2015 Programı

kasım 2015 programı

26 Kasım Perşembe 19.30-21.30

Dolunayda Geçmişin Yüklerini Bırakma Meditasyonu

28 Kasım Cumartesi 14.00-18.00

Reiki Birinci Seviye Eğitimi…

Eğitim Yeri: İstanbul Avrupa Yakası

Eğitimler hakkında daha detaylı bilgi almak istiyorsanız Facebook sayfam ‘Anette İnselberg’den’ bana ulaşabilirsiniz…

Sağlıcakla,

Anette İnselberg

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Aşığım Sana Sevil… Var Mı Bir Şansımız…

IMG_20140603_0003

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Duygular (Frekanslar) Ve Onların Sonuçları…

12219566_10153353519929353_4642234761505743628_n[1]

Kaynak: Şafak Burçak Alkanlı

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

”EL ALEM NE DERSE DESİN” DEMEK İÇİN 12 MANTIKLI SEBEP …

ButunMahalleliDuysun01[1]

Özellikle Ülkemizde hepimiz istemeden de olsa böyle yaşamıyor muyuz? Anne babamız ne der? Akrabalar ne der? Mahalleli ne der?… Diye diye kısacık ömrümüzü başkalarının iki dudağına mahkum ediyoruz. Ondan değil midir mutsuz insanlar olmamız? Ondan değil midir hayallerimizin peşinden bir türlü koşamayışımız?

1. Bu sizin hayatınız, kimseyi ilgilendirmez

Kısaca işin özeti bu aslında. Her ne kadar yaşadığımız toplumda bunu diyebilmek biraz cesaret işi olsa da cesaretle yapmamız gereken şey bu. Bu hayat sizin, onu başkalarının tahakkümüne mahkum etmeyin.

2. Sizin için neyin iyi olduğunu sizden daha iyi kimse bilemez

Bu hayatı yaşayan, içinde olan, tüm sorunlarla yüzleşen sizsiniz. En özeline kadar her şeye hakim olan yine sizsiniz, dolayısıyla sizin için neyin iyi neyin kötü olduğunu bir başkasının bilmesi mümkün değil, bu kişiler anne babanız olsa bile. Dolayısıyla hayatınızı yaşarken en iyisini bilen kişinin dediklerini yapmaya özen gösterin.

3. Başkası için çok doğru olan bir şey sizin için tamamen yanlış olabilir

İnsanlar sizi tamamen genel doğrulara göre yargılayacaktır. Kendilerine iyi gelmiş şeylerin size de iyi geleceği varsayımıyla hareket edeceklerdir. Oysa onlarda işe yarayan şeyin sizde de işe yaraması diye bir şey söz konusu bile değildir. Onun için boş verin onların tecrübelerini, siz kendi tecrübelerinizi edinin.

4. Sizi hayallerinizin peşinde koşmaktan alıkoyar

Belki de en önemli şey bu! Başkaları ne der diye bir hayat kurmak sizi yapmayı en çok istediğiniz şeylerden bile uzak tutabilir. Hayallerini gerçekleştiremedikten sonra kime göre yaşarsan yaşa ne kıymeti var?

5. Kararlarınızın sonuçlarından etkilenecek olan sizsiniz, onlar değil

Başkaları ne der diye hareket edip zarar görürsen, kimseden hesap soramazsın. Kimse bu konuda sorumluluk almaz. O halde sonuçları seni direkt olarak etkileyecek şeylere neden hiç sorumluluğu bulunmayan insanları dahil edesin ki?

6. İnsanların düşünceleri günden güne değişebilir

Hepimiz değişiyoruz, fikirlerimiz, düşüncelerimiz günden güne farklılaşabiliyor. Dolayısıyla eğer “kim ne der” üzerine bir hayat kurarsan insanların değişim hızına yetişemeyebilirsin. En iyisi kendini baz almak, kendi hızına göre yaşamaktır.

7. Hayat kısa…

Bunu demezsek olmazdı. 3 günlük dünyada, ortalama 65 yılı neden başkalarının ağzına bakarak yaşıyorsun ki?

8. Ne ekersen onu biçersin

Yani işin özü arkadaşım, kararlarının sorumluluğu da, sonuçları da seni bağlar. 2 satırlık adamları niye ömrüne musallat ediyorsun ki?

9. Diğerleri senin kafa yorduğun kadar kafa yormuyor

Sen hayatın hakkında bir karar verirken belki aylarını harcıyorsun, peki ama niye 2 dakika düşünmeyen insanların düşüncelerine göre davranasın ki? Seni kim senin kadar önemseyebilir? Kim senin kadar kafa yorar senin hayatına?

10. Etrafınıza özgürlüğünüzü yok edecek duvarlar örüyorsunuz

Bir kere başkalarının düşüncelerine göre yaşamaya başladınız mı, etrafınıza ördüğünüz “el alem ne der?” duvarı her geçen gün yükselir. Sonra bir bakmışsın saçma sapan kısıtlamalar, sınırlar içerisinde yapayalnız debeleniyorsun.

11. Bir süre sonra başkaları için yaşamaya başlarsınız

Bir süre sonra artık yaşantın başkalarının şekillendirdiği acayip bir şeye dönüşür. Her denileni kafaya takmaya, her söyleneni yapmaya çalışırsın. Bu seni yorar, yıpratır ve köleleştirir. Kendini sürekli ikinci plana atmaya başladığını fark edersin.

12. Sonuç olarak “herkesi memnun etmek” diye bir şey mümkün değil

Ne yaparsan yap, nasıl davranırsan davran yaptıklarını beğenmeyen, değiştirmek isteyen birileri olacaktır. Sen kendini mutlu et yeter!

kaynak: onedio

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ayağınıza şans geldi ”Zamazingo”ya reklam verin, bereketinize bereket gelsin. Haddiii bakalım:)))

1621874_523814164398237_1388271705_n[1]

Heyy duyanlar duymayanlara anlatsın ayda 800.000 hit alan bloğuma reklam almaya başladım. Sergilerinizi, yoga, dans, fotoğraf gibi derslerinizi, dans artık daha geniş bir kitleye duyurma şansınız var. El işi yaptığınız takılar, battaniyeler, saatler, tablolar sevenleriyle daha kolay buluşacak. İmza analizi mi yapıyorsunuz, astroloji mi öğrendiniz, reklam verin danışanlarınız artsın, pratik yapmış olursunuz. Oteliniz mi var, yeni lokanta  ya da cafe mi açtınız ilan verin müşterileriniz artsın. Ayağınıza şans geldi abla ”zamazingo”ya reklam verin, bereketinize bereket gelsin. Haddiii bakalım:)))

Sağlıcakla,

Anette İnselberg

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

VİCTOR HUGO’DAN İLŞKİLER ÜZERİNE 22 DERİN SÖZ

101_0840[1]
1. Öldürmek için silah, hançer mi olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
 
2. Hayatta kimseye güvenmeyeceksin demek saçmalıktır inan. Ama kime ‘iki defa güveneceğini’ hesaplamalı insan.
 
3. Belki de yalancı arkadaşlarına bir teşekkür borçlusun, Sana gerçek dostlarının kıymetini hatırlattıkları için.
 
4. Yalan zeka işidir, dürüstlük cesaret. Eğer zekan yetmiyorsa yalan söyleme, cesaretini kullanıp dürüst olmayı dene.
 
5. En anlamlı yemin söz vermektir, en büyük intikam affetmektir, en adi söz hiç sevmedim demek; ve en güzel cevap gülüp geçmektir.
 
6. Yarınlar hep güzel olacak denir. Oysa bugünler, dünün yarınları değil midir ?
 
7. Beni mahveden şey; bana yalan söylemiş olman değil, sana bir daha inanmayacak olmamdır.
 
8. Bir milletin büyüklüğü, nüfusunun çokluğu ile değil, akıllı ve fazilet sahibi adamlarının sayısı ile belli olur.
 
9. Kalabalıklar her zaman tehlikelidir. İçinde ruhlarını ucuza satan alçaklar barındırır.
 
10. Zamanı gelmiş bir fikrin karşısına dikilme gücüne hiçbir ordu sahip değildir.
 
11. Aşk uğruna gerekirse, yaşamımdan vazgeçerim. Özgürlük uğruna ise aşkımı da feda ederim.
 
12. Öldükten sonra yaşamak istiyorsanız; Ya okumaya değer şeyler yazın, ya da yazılmaya değer şeyler yaşayın!
 
13. Kimse “vazgeçilmez” değildir ve hiç kimse kendini vazgeçilmez sanan biri kadar “aptal” değildir.
 
14. Gülmek için mutlu olmayı beklemeyin belki de gülmeden ölürsünüz.
 
15. Gitme diyebilecek kadar güçlü olmalı insan hayatta. Çünkü hiç kimse, kaybettiklerini unutabilecek kadar güçlü değil aslında.
 
16. Herhangi birinin senden nefret etmesinin asıl nedeni; senin gibi olmak istediği halde asla senin gibi olamayacağını bilmesidir.
 
17. Bir ülkede dalkavukluk ve yalakalık getirisinin değer kazanması demek, o ülkenin sonunun geldiği demektir.
 
18. Ağlamak için gözden yaş mı akmalı, dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı?
 
19. Yumuşak olma ezilirsin sert olma kırılırsın.
 
20. İyi bir kadınla iyi bir erkek birlikte değildir. Çünkü kadınlar, kötü erkeklere aşık olup iyi erkeklerle dertleşir.
 
21. Karşına çıkan herkese güvenme ama onları yine de yargılama, işe yaramaz. Çünkü insanları yargılarsan; onları sevmeye zamanın kalmaz.
 
22. Aşk, karşındakini bulunmaz Hint kumaşı sanmanla, sersemin teki olduğunu anlaman arasında geçen zamandır.