Japon atasözünde de dendiği gibi: -Saru mo kikara uchi ru- maymunlar bile ağaçtan düşer…

anette inselberg maymunlar bile ağaçtan düşer

Japon atasözünde de dendiği gibi: -Saru mo kikara uchi ru- maymunlar bile ağaçtan düşer.

Maymun bile en usta olduğu ağaçtan ağaca atlama işinde ağaçtan düşebiliyorsa bizlerin de; hata yapması, başarısız olması çok doğaldır.
Önemli olan başarısızlık durumunda hayal kırıklığına kapılıp oturup ağlamaktansa, ben bu hatamdan ne öğrendim demeliyiz.
Arkasından hatamızı telafi etmeye çalışmalı eğer bu mümkün değilse yola devam etmenin yolunu bulmalıyız…
Unutmayın hata yapmak ve yere düşmek yaşamın doğasında vardır. Bize düşen dersimizi alıp kabule geçmektir.

Sağlıcakla,
Anette İnselberg

Çalakalem Yazılarım... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bugün Bir Mucizedir Ritüeli

anette inselberg bugün bir mucizedir ritüeli

Bugün Bir Mucizedir Ritüeli:
Kullanacağınız Malzemeler
Bir bardak
Uğur böceği ve gülen yüzü etiketi
Bal
Ritüelin Yapılışı
Adım 1) Öncelikle bardağın istediğiniz yerlerine uğur böceği ve gülen yüz etiketlerini yapıştırın
Adım 2) Kahvaltıdan önce bardağa su koyun ve şu sözleri tekrarlayın ‘’ ’Bugünün mucizelerle dolu bir gün olmasını seçiyorum. Bugünün hayatıma şans, mutluluk bolluk bereket gelmesini seçiyorum. Bugünün hayatıma sağlık, huzur ve aşk getirmesini seçiyorum ve öyle de oldu çok şükür. Bugün her türlü işimin rast gitmesini ve işlerimin kolaylıkla yolunu girmesini seçiyorum ve öyle de oldu çok şükür’’
Adım 3) Suya yarım kaşık bal ekleyin ve için
Adım 4) Akşam yemeğinden sonra uğur böceği ve gülen yüz etiketleriyle süslediğiniz bardağınıza su doldurun ve yanınıza alın.
Bardaktaki suya şu sözleri fısıldayın ‘’Yarının mucizelerle dolu bir gün olmasını seçiyorum. Yarının hayatıma şans, mutluluk bolluk bereket gelmesini seçiyorum. Yarının hayatıma sağlık, huzur ve aşk getirmesini seçiyorum. Yarını hayatıma kolaylıklar getirmesini seçiyorum ve öyle de oldu çok şükür.’’
Adım 5) Yatmadan önce dilediğiniz bir zaman suyu için
Şifa olsun,
Anette İnselberg

Çalakalem Yazılarım... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Paranın Enerji Akışı? İşte Zenginliği çekmek için basit bir Mudra!

ANETTE İNSELBERG MUDRA PARA ENERJİ AKIŞ

 

 

Birçok insan bugün zor işlerle uğraşmakla birlikte, sık sık para eksikliği yaşamaktadır, finansal zorluklarla karşı karşıyadır. Bu durum sizlerede tanıdık geliyor mu? Belki de her şey enerjiyle ilgilidir.

Paranın enerjisinin aktığı, akışının istikrarsız olduğu ve periyodik olarak engellendiği görülür.

Akışın stabilizasyonu için, kendi içinde bilgi, inanç ve duruşlara sahip özel bir mudra tavsiye edilir.

Budizm ve Hinduizm’de yüzyıllardır kullanılmış ve şimdilerde de, büyük bir popülerliğe sahiptir. Etkisi gerçekten inanılmazdır!

Bu mudra düzenli enerji akışı ve maddi refahı sağlar. Ama bu, aniden gökten bolluğa düşeceğiniz anlamına gelmez. Gelirler, ihtiyacınız olduğu kadar eşit bir şekilde gelir. Daha fazla değil, daha az değil, refahı hissetmek için yeterlidir. Para her zaman yeterli olacaktır.

Ellerininizi avuç içinizle karşı karşıya gelecek şekilde dizlerinizin üzerine koyun. Avuç içlerinizi birleştirin, küçük parmaklarınızı birbirine bağlayın.

Başparmaklarınızı ve orta parmaklarınızı iki elinizle birleştirin.

Gözlerinizi kapatın. Derin derin nefes alıp verin

Konsantre olun ve kaşlarınızın arasındaki bir noktada biriken enerjinin olduğunu düşünün.

Bu enerji kaynağının tükenmesinin emniyeti içine girin.

2-3 ay boyunca günde iki kez bu ritüeli yapın. Yapmak için en uygun zaman sabah ve akşamdır.

Akıllı mudra, mali durumlarını iyileştirmek isteyen herkese uyar.

kAYNAK: spiritueller.com

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

7 GÜN İÇİNDE VÜCUDUN TÜM ŞİŞKİNLİĞİNİ VE YAĞLARINI ÇIKARTAN TARİF

anette inselberg göbek yağı incelme

 

Vücutta metabolizma yoluyla kalori yakılır, bu nedenle uyurken bile metabolizmayı artırmak için ne yemeniz gerektiğini bilmek akıllıca olur. Bu içeceği yapın ve aynı anda daha hafif ve daha enerjik hissedin.

7 GÜN İÇİNDE VÜCUDUN TÜM ŞİŞKİNLİĞİNİ VE YAĞLARINI ÇIKARTAN TARİF

İçindekiler:

1 çorba kaşığı limon
1 çorba kaşığı salatalık
1 çorba kaşığı rendelenmiş zencefil
1 çorba kaşığı elma sirkesi(doğal)
1 çorba kaşığı maydanoz
1 bardak su

Hazırlık:
Bu sadece tüm karıştırın koyu bir karışım elde edene kadar bir blender veya meyve suyu sıkacağı veya elle karıştırın. Gece uyumadan önce içmek en iyisidir.

O nasıl çalışır?
Bu suyu bir bardak alarak yağın azaldığını, özellikle göbek yağdan hissedeceksiniz. Bu maddeler, uyurken metabolizmanın yağ yakmasına yardımcı olmak için bir araya geliyor.

Sağlığa yararları:
Salatalık yağla mücadelede çok güçlüdür. Maydanoz kalorisi çok düşüktür ve her ikisinde de antioksidanlar ve su tutma kabiliyetini azaltmada için çok güçlü olan vitaminler ve mineraller bulunur, böylelikle şişmiş bir karnı atmaya yardımcı olur.
Zencefil metabolizmayı hızlandırır ve aynı zamanda kabızlığı önler. Bu madde , uyurken inatçı karın yağını yakmanıza yardımcı olur.
Limon suyu vücutta biriken toksinleri temizlemek için çok etkilidir.
Elma sirkesi , kilo kaybı için son derece güçlüdür.
Su, kalori yakmak için gereklidir . Hidrasyon eksikse, metabolizma işinizi azaltır ve yapmanız gereken şekilde kalori yakamazsınız.
Bol su içerek metabolizmaya güç verin.

Lütfen paylaşalım.

Kaynak: spritüeller

Not: KULLANMADAN ÖNCE DOKTORUNUZA DANIŞIIZ

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ayağınızdaki Bu 6 Güçlü Nokta Hayatınızı Nasıl Değiştirebilir?

anette inselberg bütünsel sağlık şifa hormonlar ayak

 

Bacak, ayak ve ellerinizde binlerce sinir olduğunu biliyor muydunuz? Peki her birini bütün vücudunuzu canlandırmak için nasıl kullanabilirsiniz?

Ayak refleksolojisi yüzyıllardır basit ve etkili bir alternatif şifa metodu olarak pek çok insan tarafından kullanılmaktadır. Akupunkturun geleneksel tedavi metoduyla ilişkili olan refleksoloji bedenin canlandırıcı noktalarına odaklanarak denge, rahatlama ve şifalanmayı sağlar. Açıkçası refleksoloji her şeyi tedavi edemez ama refleksoloji uzmanları uyku sorunları, yüksek tansiyon ve strese birebir olduğu konusunda iddialılar.

Refleksolojinin vücut üzerindeki başlıca dört faydası bilimsel olarak kanıtlanmıştır:

Böbreklere ve barsaklara kan akışını artırır
Diyaliz hastalarında pozitif değişikliklere neden olur
Kan basıncını düşürerek rahatlatır ve anksiyeteyi azaltır
AIDS, göğüs hastalıkları, diyabet, böbrek taşları ve osteoartirit ağrılarını azaltır
Siz de ayağınızdaki bu 6 noktayı basit bir masajla uyararak bedeninizi rahatlatabilirsiniz.

1. Büyük ayak parmağı
Büyük ayak parmağına masaj yaparak iştahınızı kontrol edebilir ve doğru egzersizle birlikte kilo verebilirsiniz.

2. Büyük ayak parmağının ortası
Burası birincil hormon salgı bezi olan hipofiz bezinin ana giriş noktasıdır. Eğer hormon dengesizliğinden şikayetçiyseniz bu noktaya masaj yapabilirsiniz.

3. Büyük ayak parmağının tabanı
Bu bölgeye masaj yapmak tiroid bezine masaj yapmak gibidir. Tansiyonu düzenler ve stresi azaltır. Stres sorununuz yoksa bile gevşemenize yardımcı olur.

4. Ayakların orta noktası
Ayağınızın merkezinde sinirler buluşur ve bu sinirler diyaframınızla bağlantılıdır. Bu bölgeye masaj yaparak bedeninizi rahatlatabilir ve her türlü stresten arınabilirsiniz. Stresle baş etmenizi sağlayacak, bu bölgeye özel çeşitli masaj teknikleri vardır.

5. Ayakların iç kısımları
Ayakların bu bölümleri adrenalin beziyle bağlantılıdır, bu noktalara masaj yaparak enerji seviyenizi yükseltebilirsiniz.

6. Topuk bölgesi
Bu bölgeye masaj yapmak boşaltım sisteminizi aktive eder ve vücudunuzdaki toksinlerden kurtulmanızı sağlar.

En iyi sonuçları almak için her gün düzenli olarak ayaklarınızdaki bu spesifik bölgelere masaj yapmanızı öneririz.
Kaynak: lifeadvancer.com

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Antibiyotikten 10 Kat Daha Güçlü Doğal Karışım Şurubu –

anette inselberg sarımsak sağlık doğal antibiyotik

 

İŞTE SARIMSAK ŞURUBU NASIL HAZIRLANIR: MALZEMELER :

200 ml. Bal

200 ml. Elma Sirkesi

8 baş Sarımsak

Sarımsakların hepsini yıkayıp soyun, sonra elma sirkesi ve bal ekleyip karıştırın . 15-20 saniye daha karıştırın, sonra karışımı cam bir kavanoza  aktarın ve 5 gün boyunca buzdolabında bekletin. Karışımı kullanmaya başlamak için günde bir kez şurubunuzu karıştırmanız gerekir.

NOT: 5 gün sonra, hazırladığınız harika karışım tüketmeye hazır hale gelmiş olacaktır. Ilık su dolu bardağınızın içine karışımdan 2 yemek kaşığı ekleyin, karıştırıp için. Özellikle sabahları ve aç karnına içmelisiniz. Tek başına almayın – oldukça güçlüdür ve sizi hasta yapabilir. Bir bardak suya eklenmesi, güçlerini yok etmeden tüketmenin mükemmel bir yoludur.

Bu ev yapımı Doğal Tedaviyi deneyin grip ve soğuk algınlığı gibi birçok kötü enfeksiyondan uzak durun.

Not: Karışım doğal olsa da kullanmadan önce doktorunuza danışın, çünkü malzemelere karşı herhang bir alerjik durumunuz olabili

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Öfke Kontrolü…

ANETTE inselberg öfke kontrolü

Öfke Kontrolü

Birine mi öfkelendiniz? Önce durun ve düşünün. Karşınızdakinin durumuna göre hareket edin…

 

Küçüğünse 10’a kadar say öyle konuş

Yaşıtınsa 30!’a kadar say öyle konuş

Büyüğünse 50’ye kadar say öyle konuş

Karınsa saymaya devam et ve sakın konuşma

 

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

5 dakikada ilaçsız tansiyon düşürme yöntem

anette inselberg tansiyon sağlık iyileşme

Bu noktalara 5 dakika masaj yaparak hemen hemen herkesin sorunu olan hastalığın tedavisi mümkün. İşte yapmanız gerekenler.
5 dakikada İlaçsız tansiyon düşürme yöntemi ile yüksek tansiyonunuzu düşürmek mümkün. Hipertansiyon (yüksek kan basıncı), modern çağın en yaygın hastalıklarından biridir. Tuzlu yiyecekler, sigara, alkol tüketimi, uyku eksikliği ve fast food tarzı beslenme ile birlikte ortaya çıkan obezite sorunu beraberinde yüksek tansiyonu da getirir. Hepimiz hayatımızın bir döneminde strese girmişizdir ve tansiyonunuzun bir anda yükseldiğini hissetmişizdir.
Stres ve aşırı fiziksel aktivite ile gerilen kaslarımız kan damarlarımıza baskı yapar ve bu vücutta yüksek tansiyon olarak görülür. Peki ilaçsız doğal olarak tansiyonu düşürmek istemez misiniz? Birazdan size göstereceğimiz çok basit hareket ile ilaçsız yüksek tansiyon düşürmek nasıl olur öğreneceksiniz. Bu yöntem Uzak Doğu kültüründe eskiden çok kullanılan bir yöntem olmasına karşın Avrupa’nın bu yöntemi tanıması Rusya’nın Spartak Moskova takımının yaptığı maç sırasında fark edilmiştir.

Kulübün Çinli doktoru, tansiyonu yükselen futbolcuyu dakikalar içinde ilaçsız bir şekilde bu hareketleri yaparak iyileştirmiştir.

1 Nolu Bölge;

Boynunuzun bir nolu bölgesinin iki tarafına da sağ ve sol parmaklarınız ile 10 kere bastırıp çekin. Şiddeti sizi rahatsız etmeyecek sertlikte olmalıdır. Bu bölge tahmini olarak kulak memesi hizzasında çene kemiğinin hemen yanındaki bölgedir.
2 Nolu Bölge;
İki nolu bölgemiz ise az önceki bir nolu bölgesinden bir santim burnunuza doğru elinizi kaydırın ve daha sonra el genişliği kadar aşağıya inince ulaştığınız bölgedir. Bu bölgeye 1 dakika boyunca istediğiniz yöne ufak ufak bastırarak masaj yapın. Bu işlemden sonra kan basıncınızın düştüğünü ve kanın damarlarınıza daha az baskı yaptığını hissedeceksiniz.
3 Nolu Bölge;
Geldik son ve en önemli üçüncü noktaya. Lu Hun’a göre burası kan basıncını kontrol etmede en etkili bölgedir. Resimde gördüğünüz 3 nolu bölgeye yukarıdan aşağıya yani saat yönünün tersine iki elinizle 2 dakika boyunca masaj uygulayın. 5 dakika içinde kendinizi çok iyi hissedeceksiniz ve tansiyonunuz normale dönecektir. Bu bilgiyi paylaşarak daha fazla insanın sağlığına kavuşmasını sağlayabilirsiniz.

Önemli uyarı: Tansiyon hastalığının kalıcı tedavisi için mutlaka bir doktora gidin ve kontrolden geçin. Bu yöntem ilaçlarınızın yanında uygulayacağınız ek bir yöntemdir. Unutmayın sağlıklı hayat sağlıklı yaşam ile başlar.

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Dolunayda Atalardan Özgürleşme Niyeti…

ANETTE inselberg dolunay atalar özgürleşme

25-31 ekim tarihleri arasında aşağıdaki cümleleri gece 22.00 den sonra yarım bardak suya okuyup arkasından içebilirsiniz…

”Tüm zaman, mekan ve boyutlarda atalarımdan getirdiğim ve işime yaramayan tüm olumsuz kalıpları, yaşam deneyimlerini yıkıp iptal ediyorum. Atalarımı seviyor ve saygı duyuyorum. Kendi yaşam tecrübelerimi oluşturmayı seçiyorum. Beni onlardan, onları benden özgür kılıyorum. Teşekkür ederim.”

Şifa olsun,

Anette İnselberg

Çalakalem Yazılarım... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Dolunayın negatif etkilerini dönüştürmek hayatınıza sevgiyi ve merhameti almak istiyorsanız melek kolyeler tam size göre. TEL: 0541 242 23 24

44675109_939801542886572_6431845084903243776_n[1]

Aslı ve Murat çok sevdiğim bir çift. Nişantaşı’ndaki atölyelerinde çok güzel bilekler ve kolyeler yapıyorlar.

Bu dolunayın negatif etkilerini dönüştürmek hayatınıza sevgiyi ve merhameti almak istiyorsanız melek kolyeler tam size göre…

Melek Damla Asansör Kolye
Sevgi, saflık, merhamet, inanç, korunma ve aydınlanmayı simgeler. Bu sembol ilahi farkındalığı arttırır.

Ulaşabileceğiniz adresler:
http://www.agdsign.com
http://www.instagram.com/agdsign.tr
http://www.facebook.com/agdsign2009
wattsapp sipariş hattımız: 05412422324

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

HAYAT SEVGİDİR HAYAT BİR ENERJİDİR

anette inselberg hayat sevgidir hayt enerjidir

HAYAT SEVGİDİR HAYAT BİR ENERJİDİR

Hayat sevgidir hayat bir enerjidir
Vücudunuz yetenekli bir enerji dönüşüm merkezidir. Taşıdığınız trilyonlarca hücre, besinlerle aldığınız gücü enerjiye çevirebilen organcıklarla donatılmıştır. Yiyecek ve içeceklerle aldığınız gücü kullanılabilir enerjiye çeviren süreçler, müthiş bir düzen içinde tıkır tıkır işler.
Bu süreçleri etkileyen pek çok faktör var. Yaşınız, cinsiyetiniz, hormonal metabolik yetenekleriniz, genetik mirasınız ve kişisel sağlık hikayeniz bunlardan bazılarıdır.

HAYAT bir enerjidir. İhtiyacı olan enerjiyi beden ve ruhun o müthiş işbirliğinden alır.
Yürümek, koşmak, konuşmak, duymak, uyumak, gülmek, kızmak, yazmak gibi hayata ilişkin pek çok şey bu enerjiyi kullanır.
Ne vücudunuzun bol bol enerji üretmesi, Ne de kalorileri yüklenmesi kendinizi canlı ve güçlü hissetmenize yetmez. ´Enerji´ ve ´canlılık hissi´ arasındaki ilişkiyi sadece kaloriler belirlemez.
Canlılık hissinde, biraz ruh sağlığının ve biraz da duygusallığın yeri olması gerekir.
Coşkuya Önem Verin
Enerjik ve canlı kalmayı, eskilerin deyişi ile ´taş gibi olmayı´ istiyorsanız, hayatın gücünü sadece yediklerinizde, içtiklerinizde aramayın. ´Hayat çorbası´nın içine birer tutam huzur, coşku, sevinç ve birer parmak keyif, heyecan ve ümit katmaya bakın!
Hayat enerjisinin sadece yedikleriniz, içtiklerinizde gizli olmadığının farkına varmalısınız. Sağlığın ´bedensel ve ruhsal tam bir iyilik hali´ olduğunu unutmayıp fiziksel metabolik süreçlere takılıp kalmamalısınız.
Yorgunluğunuz, durgunluğunuz, bitkinlik, halsizlik ve isteksizliğinizin, uyku bölünmeleri, çarpıntılar yürek sıkışmalarınızın, sırt-bel-boyun-göğüs ağrılarının, kaşıntı ve egzamalarınızın kaynağını ruhsal elektriğinizdeki kontak atmalarında aramalısınız. Saydığımız bu ve benzeri sorunlar, çoğu kez bedenden kaynaklanmıyor.
Biraz korku, endişe, üzüntü veya güvensizlik dolu olan tabancayı bir anda patlatıyor.
Eğer ruhsal enerji üretiminizin yeterli olmasını istiyorsanız şu önerileri bir kenara not alabilirsiniz.
Aceleci Olmayın
Yavaşlayın. Sağlıklı bir ruh, bedeni ile yan yana yürüyen, ona gecede – gündüzde, korkuda, sevgide, tasada, endişede eşlik edendir.
Ruhunuzu bedeninizden ayırmayın, onu koşturup yormayın.
İşe ´yavaşlayarak başlayın´.
Ruhunuzu hayatın doğal hızına, olağan ritmine bırakın. Yemenizi içmenizi, aşık olup sevmenizi, yürümenizi, düşüncelerinizi, mümkün olduğu kadar yavaşlatın.
Acele etmek için çok da acele davranmayın.
Beden ve ruhunuza baş başa kalmaları, konuşup anlaşmaları için zaman bırakın.
Daha yavaş yemeye, dinlenmeye, uyumaya, zamanı uzatıp daha fazla yaşamaya, hayatı daha çok paylaşmaya bakın.
Eğer hayata daha çok değmek, huzur, keşif, neşe eklemek, hayatı geçmemek istiyorsanız birinci adımın hep aynı olduğunu unutmayın.
İşe yavaşlayarak başlayın.
Dirençli Olun
Size daha çok sağlık veren şeyin yalnızca pasta, börek, hamburger ve kurabiyelere gösterdiğiniz direnç olduğunu sanmayın.
Kaliteli ve formda bir hayat istiyorsanız direnmeniz gereken çok şey var:
Karamsarlık, korku, endişe, panik, hiddet, kızgınlık, kabalık, kin ve nefreti hayatınıza sokmayın.
Kızıp Sinirlenmeyin

Kızmayın, sinirlenmeyin. Her şey, her zaman daha önce hesaplanan, ölçülüp biçilenden farklı boyutlar kazanabilir.
Çevrenizde sizi üzen, bunaltan şeyler bazen yoğunlaşabilir.
Bunları ´çevresel kirlenme´ gibi algılayın.
´Huzurlu olmak, içe dönük yaşamda daha önceden örgütlü olmaktır. Kafa karışıklığı, güçlük, çatışma ve karşıtlıklar hep olacaktır.
Marifet, bu durumlarda da sinirlenmemek, kızmamaktır.
İç sükuneti, olabildiğince korumaktır´ diyor Vincent Peale. Huzur ve sükunetin ürettiği enerji, temiz ve organik bir enerjidir.
Kızgınlık, öfke, nefret gibi zararlı katkıları ihtiva etmez.
Daha Çok Sevin
Daha çok hayat enerjisi üretmenin en kolay yolu daha çok sevmektir.
Sınırsız, karşılıksız sevmektir. Sevgi oktanı en yüksek, fiyatı en ucuz yakıttır.
Bagajınıza daha çok sevgi yükleyin.
Bazen Boyun Eğin
Kabul edin! Gerektiğinde direnmelisiniz. Ama uzun süreli dirençlerin, beyhude karşı gelmelerin, uzamış streslerin adrenalin, kortizon ve ensülin gibi fazlası can yakan hormonları artırdığını bilmelisiniz.
Biraz şans, kader, kısmet ve biraz da ilahi takdir hayatın içinde mutlaka yer almalıdır.
Böyle durumlarda Nehru´dan yararlanın:
´Hayat iskambil oyununa benzer. Elinize gelen kartlar gerçekliği temsil eder.
O kartlarla oyunu nasıl oynadığınız ise özgür iradenizi…´
Elinize iyi kartlar gelmediğinde, mevcut kartlarla yetinin. Bekleyin, Kabul edin,
´Bu da geçer´ deyin.

Hayat sonsuz bir enerjidir. Bu enerjiyi sürekli olarak üretmek, üretirken tükenmemek, tüketmemektir.
Kirletmemek ve iyi yönetmek gerekiyor. Marifet hayatı uzatmakta değil, hayatı mutlu kılmakta, ona yeni ve farklı hayatlar ekleyip ritmini ve hızını bozmamaktır.
Sevgili Can Dündar çok haklıdır!
İnsanlar şişirilen kasları, silinen kırışıklıkları ile genç kalmıyor.
Genç kalmak, yaşadığıyla övünebilmek, istediğinde başını alıp gidebilmek, istediğinde kaldığı yerden ya da sil baştan başlayabilmektir.
Hayata taraf olmaktır.
Hayatı ıskalamamaktır.
Hayatın içinde kalmaktır.
Hayata her yaşta ve her sabah yeniden başlamaktır…
Alıntı

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

BİLİÇALTININ 11 ÖZELLİĞİ!

anette inselberg bilinçaltı iyileşme şifa
1- Bütün anıları depolar.
Hiçbir şeyi silmez. Ana rahminden ölene kadar…
Geçici olan ve geçici olmayan her şeyi kaydeder. 0–7 yaş arasında kritik akıl faaliyette olmadığı için her şey doğrudan bilinçaltına kaydedilir, doğru-yanlış, güzel-çirkin, ahlaklı-ahlaksız ayrımı olmadan… Kayıt anında anlamsız olsa bile ilerleyen dönemlerde kaydedilene, yaşantılar sonucu bir anlam yüklenir ve bu anlama göre kişinin tepki vermesi sağlanır.
2- İlişkilendirmeler, genellemeler yapar.
Benzer şeyler ve düşünceler arasında bağlantılar kurar ve hemen öğrenir. Bu özellik çoğu zaman kişiyi zor durumda bırakır.
Örneğin belli bir köpek yüzünden gerçekleşen korku yaşantısını bütün köpeklere genelleyerek bir fobi yaratabilir.
Bir başka örnek: bahar aylarında acı bir kayıp yaşayan kişinin bilinçaltı bu acı ile baharı birbirine bağlayarak kişiye yıllarca süren bir döngüsel depresyon yaşatabilir.
Çoğu zaman insanlar yıllar önce olan o olayı unutmuş olsalar bile bilinçaltı unutmaz.
3- Tüm anıları organize eder.
Bunun için de zaman çizgisini kullanır. Bilinçaltı geçmiş, şimdi ve gelecek zamanı farklı yerlere kodlar.
Örneğin geçmiş zaman, bazıları için arkada, bazıları içinse sağ veya sol yanda olabilir. Gelecek ise önünde uzanmış olabilir.
Özellikle geçmiş ile ilgili hatıraların kodlandığı yer yaşanan birçok problemin kaynağı teşkil eder.
4- Çözümlenmemiş, olumsuz duygu yüklü anıları bastırır.
Amacı kişiyi korumaktır. Yine de baskılanmış bu anılar ile ilgili semptomlar yaratmaktan da geri kalmaz.
Örneğin kişinin yaşadığı taciz olayını bastırır ama kişinin kirlenmişlik hissini temizlik takıntısı ile dışa vurur. Bunu klasik bir obsesif-kompülsif durum olarak görürseniz tedavi şansınız kalmaz. Bu davranışı baskılasanız bile ya bir süre sonra yeniden ortaya çıkar ya da şekil değiştirir.
5- Bastırılmış anıları çözüm için sunar.
Bir davranışın neden yapıldığını açıklamak ve “sahibini” korumak için bunu yapar. Ama sunduğu anının, o davranışla ilgili olması gerekmez. Sadece mantığınıza yatması ve o duygusal tepki için “sahibine” hak vermeniz yeterlidir.
6- Bedeni işletir.
Bunun için detaylı bir planı vardır: Vücudun şimdiki halinin ve mükemmel sağlığın planına sahiptir. Bu nedenle bilinçaltının yarattığı psikosomatik rahatsızlıkları yine bilinçaltının yardımıyla gidermek mümkündür. Bazen bunu kendisi de yapar.
Örneğin sınav kaygısı yüksek bir öğrencinin bilinçaltı kaygıyı yaratan sınavdan sahibini korumak için bağırsak sistemini bozabilir, o geceyi acilde baygın geçirtebilir, elleri ayakları, sanki sinir ucu iltihaplanması varmış gibi tutmaz olabilir vs. Ve sınav saati gelip geçtiğinde sahibini tekrar eski haline getirebilir. Aynı zamanda Yüksek Benliğin işleyişini kontrol eder.
7- Bedeni korur.
Bedenin bütünlüğünü korur. Hücre düzeyinden sistemlere, sistemlerin uyumlu çalışmasına kadar bütün bedenin işleyişini bir an bile bırakmaksızın kontrol eder. Siz nefes almayı unutabilirsiniz ama o unutmaz.
8- Duyguların hâkimidir.
Bilinçaltı tüm duygularımızın kaynağı ve yerleştiği yerdir. İnsan duygudan bir an bile çıkamaz. Bir duygu durumundan bir başkasına geçer ve bütün davranışların altında duygular vardır. Bilinçaltı olaylar ve duygular arasında bağlantılar kurar. Kurulan bu bağlantılar ve yüklenen anlamlar davranışlarımızın gerçek sebepleridir. Bir davranışı değiştirmek için ona yüklenmiş anlamı göz ardı eden yaklaşımlar, bilinçaltı karşısında yetersiz kalmaktır.
Örneğin eğer sigaraya kendine güven gibi bir anlam yüklenmişse, bu anlamı yükleyebileceği yeni bir davranış seçeneği sunmazsanız sigarayı bırakmanıza izin vermez.
Bulunan davranış seçeneğinin de en az sigara kadar kolay ulaşılabilir olması gerekir.
9- Son derece ahlaklıdır.
Size öğretilen ve içinde yetiştirildiğiniz ahlaksal yapıya sıkı sıkıya bağlıdır. Tersi davranışlarda yaşanan suçluluk duygusu bazen bir ömür boyu sürer. Bu kez de bilinçaltı kişiyi cezalandıracak bir hastalık veya bir mahrumiyet yaratabilir.
10- Hizmet etmekten hoşlanır, gerçekleştirmek için net ifadelere ihtiyaç duyar.
Bilinçaltı sahibi ne isterse sahibine onu verir. Yalnız bilinçaltı çok istediğimiz veya hiç istemediğimiz şeylere, yani iyi konsantre olduğumuz şeylere ulaşmamızı çabuklaştırır. Bundan dolayı Hipnozda kişi hep olumlu olana, istenen duruma yönlendirilir.
11- İstenene ulaşılması için kaynaklar üretir, muhafaza eder, dağıtım yapar ve “enerji” iletir. İsteme noktasında dikkatli olmak gerekir. Sürekli ölmek istediğini söyleyen biri, sonunda bilinçaltını tedavisi çok zor ya da imkânsız bir hastalık yaratmaya itebilir.
Kuantum Manyetizma Şifa Sisteminden Alıntı

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Kasım Ayı Seminer Programı…

Kasım 2018- 6

BİR ZEN USTASINDAN ‘BIRAKMANIN’ (KOYVERMENİN) SIRLARI

ANETTE inselberg bırakmak üzerine zen felsefesi
Zen Ustası Thich Nact Hanh’ın koyverme ile ilgili birkaç tavsiyesi olacak. Pek çok insan fiziksel olarak ayrılma ya da birini darlamama durumunun bir çeşit mesafe koyma olduğunu, ya da kişinin diğerlerinden duygusal anlamda koptuğunu sanıyor. Ancak Hanh’a göre bırakmak demek, karşınızdakini daha önce hiç sevmediğiniz kadar sevmeniz demektir.
Ariyasaavaka adı verilen Kutsal Yol’un öğretilerinden biri olan ayrılma durumu, fiziksel bir çekilme ya da aşırı kanaatkarlık olarak yorumlanmamalıdır. Buda’nın öğretileri arasında “eylemsizlik, Kutsal Yol’un ayrılmaz bir parçasıdır” ifadesi yer alsa da bunun yanlış anlaşılması, olayı çok farklı yerlere götürebilir. Bağlamının dışında bu ifade “Diğerleriyle ilgilenmemeliyiz, gerçek his ve düşüncelerimizi belirtmekten kaçınmalıyız, kendimizi hayattan soyutlamalıyız” gibi anlaşılabilir ki asıl söylenilmek istenen bunlar değildir.
Paali dilinden İngilizce’ye direkt çeviriler olmadığı için ne yazık ki bu tarz yanlış anlaşılmalara sık sık rastlanmaktadır.
“Ayrılmanın” bu hali ile Buda’nın asıl demek istediğinin bir alakası yoktur. Hanh Usta’ya göre bırakmak için önce tamı tamına sevmeyi öğrenmemiz gerekir. Gerçek ayrılma hali ancak sevgimiz kazanç ve çıkar ilişkilerinin ötesine geçtiğinde gerçekleşecektir.
Hanh dört farklı ayrılma çeşidinden bahseder. Burada elbette kendini mağaraya kapatmış ve üzüntüleri, şehveti ve sevgi ihtiyacı gibi onu insan yapan şeyleri elinin tersiyle itmiş birinden bahsetmeyeceğiz. Bunlardan kaçmak, ayrılmak değildir. Bırakmak, bıraktığınız şeyin her hücrenize nüfuz etmesidir.
1-Maitri (Klasik Sevgi Anlayışından Farklı Olarak)
Hanh Maitri’yi klasik Batı anlayının dışında bir sevgi tanımıyla bizlere sunuyor:
“Gerçek sevginin ilk ve en önemli özelliği maitridir (Pali dilinde metta). Bu da kişinin karşısındakine huzur ve mutluluk sunma niyet ve kapasitesine denk gelir. Bu kapasiteyi geliştirmek için çok iyi bir şekilde gözlem yapmalı, diğerlerini mutlu etmek için neler yapıp yapmamamız gerektiğini keşfetmeliyiz. Sevgilinize ihtiyaç duymadığı bir şeyi sunmak maitri değildir. Onun durumunu anlamalısınız ki vermek istedikleriniz onu mutsuz etmesin.
Başka bir deyişle normalde bir insanın alınca mutlu olduğuna inandığınız bir şeyin karşınızdakini aynı şekilde mutlu etmeyebileceğini kabullenmek bir ayrılma biçimidir. Karşınızdakini “memnun etme” gibi kendi egonuzun bir yansıması olan ihtiyacınızı ve onları istemediği şeylere zorlamayı bırakır, içinizdeki bu ihtiyaçtan kurtulursanız o zaman gözlerinizi açabilir ve onları gerçekte neyin mutlu ettiğini görebilirsiniz.
Hanh şunları da söylüyor:
“Dil kullanımına da dikkat etmeliyiz. ‘Sevgi’ çok güzel bir kelimedir ve biz onun hakkını vermeliyiz. Maitri kelimesi köken bakımından arkadaş anlamına gelen mitra’dan gelir. Budizm’de sevginin en temel anlamı arkadaşlıktır.”
2-Karuna (Şefkat)
Ayrılmanın ikinci bir şekli şefkat ile gerçekleşir. Elbette acı içinde olan birine şefkatle yaklaşmayacağız, onunla iki kelam etmeyeceğiz, acısını dindirmeye çalışmayacağız diye bir şey yok. Onların tüm acılarını gidereceğiz diye bir şey de yok. Şefkat derinlerde hissedilen bir duygudur; kendini ötekilerden izole etmek değil.
Buda acı ve kederlerin var olma nedenlerini anladığı, bunları aynı zamanda nasıl dönüştüreceğini bildiği için gülümser. Kendinizi sonuç beklemekten alıkoyduğunuzda hayata daha derinlerden dahil olursunuz. Ama bu yüzde yüz orada olmadığınız anlamına gelmez.
3-Şühran ve Coşku
Kendimizi gerçekten arındırmak için şükran duygusuna odaklanmalıyız. Mudita denen coşku o zaman, biz sonuçları beklemeyi bıraktıktan sonra kendiliğinden gelecektir. Buda’nın coşku tanımı, “Bencil olmayan coşkuya” daha çok uyar. Sadece kendimize değil, başkalarına da iyi şeyler olduğunda mutlu olabilmemiz demektir.
Kendi yollarına devam etmek üzere bir arkadaşınız ya da sevdiğiniz sizden ayrıldığında ve onlar sevecek yeni birilerini bulduğunda canınız acıyabilir. Bu, gerçek ayrılma değildir. Sizinle bir bağlantısı olsun ya da olmasın, başkalarının mutluluğuyla mutlu olduğunuzda coşkuyla dolarsınız.
4-Upeksha (Sükunet)
Özgüleşme sürecinin son adımı olan sükuneti Usta Hanh, gerçek sevginin en önemli özelliklerinden biri olarak tanımlamaktadır.
Şöyle der:
“Gerçek sevginin dördüncü elementi sükunet, bağımsızlık hali, fark gözetmeme, bir olma ve koyverme anlamlarını içinde barındıran upeksha’dır. Upa “yukarı”, iksha ise “bakmak” anlamına gelir. Durumu en objektif bir biçimde görebilmek için dağın tepesine tırmanmak ve her şeye yargılar ve değerlerden uzaktan bakmak olarak düşünebilirsiniz. Eğer sevginizde bağımlılık, ayrım, önyargı, hatta başka bir insana yapışma durumu varsa o, gerçek sevgi değildir.
Budizmden bihaber insanlar upeksha’yı kayıtsızlık sanabilir. Ancak gerçek sükunet ne buz gibidir, ne de kayıtsızlık gerektirir. Birden fazla çocuğunuz olsa bile sonuçta hepsi sizin çocuğunuzdur. Upeksha, sevmediğiniz anlamına gelmez. Aksine, ayrım gözetmeksizin hepsini eşit sevdiğinizi ifade eder.”
Hanh der ki bu özellikten yoksun olan sevgi sahiplenici, egonun kirlettiği bir şeye dönüşür. Sevdiğimizin bir rüzgar ya da kelebek gibi esebilmesi, uçabilmesi gerekirken biz onları cebimizde taşımaya çalışıyoruz. Bu sevgi değil, yıkımdır.
Sevginin gerçek sevgi olması için içinde şefkati, coşku ve mutluluğu, bir de sükuneti barındırması gerekir. İşte bu, bırakma ve koyvermenin kendisidir.
“Koyverme Sanatı” diyoruz, ama aslında kulağa geldiği kadar zor değil.
Bırakmak sadece yaptığınız, içinizden gelen bir şeydir. Bağımlı olmayan ilişkiler sağlıklı, güçlü ilişkilerdir. Çaba gerektirmeksizin kendiliğinden ortaya çıkan sevgi, şefkat ve nezaketle dolu olurlar. “Beni” “biz” yaptığınız için sevgi, bencil bir şey olmaktan çıkar. Bırakmak istiyorsanız daha az değil, daha fazla sevmelisiniz. İşte Buda’nın bu güzel öğretisi sürekli yanlış anlaşılmakta.
http://www.kolektif-kozmos.com/bir-zen-ustasindan-koyverme…/

Dolunay Zamanı Evin Negatif Enerjisini Taşlarla Temizleme Ritüeli

anette inselberg dolunay ritüeli 2

 

Dolunay zamanı evde ağırlaşmış, birikmiş sözleri ve enerjileri temizlemek için taşlardan yararlanacağımız bir ritüeli sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ritüel Malzemeleri
41 adet küçük taş (deniz kenarından, parklardan, bahçelerden toplayabilirsiniz)
Şeffaf ya da beyaz camdan bir kase/ kap ya da kavanoz
Ritüelin Yapılışı
Sessiz bir ortama geçin ve kavanozunuza su doldurun içine de 41 adet taşı atın. Taşları koyarken ‘bu evdeki tüm negatif enerjilerin, düşüncelerin, olumsuzlukların ve şansızlıkların bu taşlarda toplanmasına niyet ediyorum ‘’ deyin…
Kaseyi evinizin en çok kullandığınız odasının penceresine yerleştirin ve bir gece dolunay ışığında bekletin.
Ertesi gün evinize en yakın toprağa kasedeki taşları dökün üstüne de suyu boşaltın ve şu sözleri söyleyin ‘’ evimdeki tüm negatif enerjiler toprağa aktı gitti bitti çok şükür’’ deyin…
Her dolunay bu işlemi tekrarlayın
Not: Bu işlemi 23 -30 ekim tarihleri arasında yapabilirsiniz
Sağlıcakla,
Anette İnselberg

Çalakalem Yazılarım... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »