Yukarıdaki resimde kuş, ağaç ve kadın figürü var. Birini seç ve nasıl bir adamla mutlu olacağını öğren.
Kuş Görenler: Hareketli ve gezgin bir hayat yaşamayı seviyorsun ve bağımsızlığına düşkünsün. Seni anlayacak ve zaman zaman da kendini gerçekleştirmek için özgür bırakacak bir ruh eşiyle müthiş bir ilişki yaşarsın.Arka arkaya bir sürü iyi haber gelmek üzere.
Kadın Görenler: Senin naif ve kırılgan bir yapın.Ayrıca çok çekicisin.Senin ruhuna uygun seni el üstünde tutacak, yumuşak başlı ve şefkatli biriyle çok mutlu olabilirsin. Şans kapını çalmak üzere bu sefer kalbini açmayı becer.
Ağacı Görenler: Doğayı çok seviyorsun. Açık havada yapılan her şey seni büyülüyor. Yıldızların altında şarkı söylemek, kendi bahçeni ekip biçmek çok büyük mutluluk verir.Sana maceracı, becerikli, hayvan ve doğa dostu bir ruh gerekiyor.
Sağlıcakla,
Anette
Enerjimizi yükseltmek çakralarımızın düzenli çalışmasını sağlamakla mümkündür. Bedenimizde yedi adet ana çakra vardır. Bu çakraları yoga, meditasyon, reiki gibi disiplinlerle düzenli çalıştırmak mümkün. Bunun dışında da çakralara yönelik yapabileceklerimizi ve dolayısıyla da enerjimizi yükseltecekleri listelemek istedim.
KÖK ÇAKRA
1. Evini elma sirkeli suyla sil
2. Ağaca sarıl
3. Evinde işine yaramayan eşyaları dağıt
4. Çimenlere uzan
5. Ayağını sıkmayan ayakkabılar giy
6. Akşamları ayağını on dakika tuzlu suda beklet
7. Eğlenceli çoraplar giy
SAKRAL ÇAKRA
1. Her gün yüzüne gül suyu sür
2. İki adet büyük kırmızı mum al ve salonun sağ tarafına yerleştir
3. Kendine güzel bir elbise al
4. Kendine masaj yaptır
5. Romantik bir kitap oku
6. Berbere git kendine bakım yaptır
7. Yatak odanın sağ tarafına ikili hayvan objesi al (iki yunus, iki kuş, iki fil gibi)
SOLAR PLEKSUS
1. Her gün on beş dakika güneşlen. Güneş yoksa üstüne sarı bir şey giy ya da tak.
2. Sevdiğin eğlenceli bir film seyret
3. Her gün 75oo adım at
4. Dişini sol elle fırçala
5. Arkadaşlarını eve çağır ve neşeli sohbetler yapın sadece iyi ve güzel şeylerden konuşun
6. Sadaka ver
7. Eve taze çiçek al
KALP ÇAKRASI
1. Yeşil ya da pembe kalemle günlük tut
2. Aynanın karşısına geç ve kendine ‘’ seni seviyorum seni gerçekten çok seviyorum’’ de
3. Sevdiğin bir arkadaşına uzun uzun sarıl
4. Romantik bir film seyret
5. Sevdiğin bir arkadaşına hayatında olduğu için teşekkür et
6. Sokak hayvanlarına su ve yemek ver
7. Bir çocuğu sevindir
BOĞAZ ÇAKRASI
1. Deniz kenarında vakit geçir
2. Şimdiye kadar içinde kalan her şeyi yaz sonra o yazdıklarını yırt ve çöpe at
3. Şimdiye kadar kızgın olduğun kişilere olan öfkeni bir yastığı yumruklayarak içinden çıkart
4. Birkaç espri öğren ve arkadaşlarını güldür
5. Yapmak istemediğin şeylere hayır demeye başla
6. Şarkı söyle
7. Bitki çayları içmeye başla
ÜÇÜNCÜ GÖZ
1. Bilmece çöz
2. Kendine güzel bir hediye al
3. Aynanın karşısına geç ve kendine ‘’sen çok değerlisin’’ de
4. Yeni bir şey öğren
5. Seni aramasını istediğin birini gözlerini kapatarak üç dakika boyunca ona odaklanarak düşün
6. Evde defne yaprağı yak
7. Rüyalarını not etmeye başla
TEPE ÇAKRASI
1. Her gün en az üç şeye şükret
2. Parka gökyüzünü, kuşları, kedileri seyrederek vakit geçir
3. Pazar günü sadece sevdiğin şeyleri yap
4. Yemek yapıp arkadaşlarını yemeğe davet et
5. Tuzu, şekeri, gazlı içecekleri azalt
6. Güneşin doğuşunu ya da batışını minnettarlıkla izle
7. Yatak odana elektronik eşyaları sokma ve karanlıkta uyu
Şifa olsun,
Anette İnselberg
Nikos Kazancakis. Kanatlanmak için uçurumun kenarına git.
Eserleri günümüzde bile beğeniyle okunan, çağının ötesinde bir yazar olan Nikos Kazancakis’in çalışmaları birçok dile çevrilmiştir, diyebiliriz ki, kitapları en çok çevrilen müstesna yazarlardan biridir.
Bu yazımda, her yerde kolaylıkla bulabileceğiniz biyografisini temcit etmeyecek, en sevdiğim eseri Zorba’dan bazı alıntılar yapacağım sadece.
Nikos Kazancakis-Zorba- Alıntılar.
‘’Şeytan bir elimden, Tanrı ötekinden çekiyor, ikisi beni ortadan ayırıyor. Raksla sohbet olur mu?» İlâhlarla şeytanlar da böyle konuşmuyorsa kellemi ortaya korum ben.’’
‘’İnsan ruhu köylü, kaba ve pistir -aşk, ten, çığlık,-maddeden kurtulup düşünce olur ve aklın yüksek dereceli fırınında simyadan simyaya sürüp gelişir!’’
‘’İnsanın ne olduğunu, dünyaya neden geldiğini ve ne işe yaradığını düşünüyorum… Bana kalırsa, hiçbir şey Her şey aynı; karım olsa da, olmasa da, namuslu ve namussuz olsam da, bey ya da hamal olsam da; yalnız canlı ya da ölü oluşumun önemi var. Beni Şeytan ya da Allah alırsa (ne diyeyim patron, sanırım arada fark yok) gebereceğim, pis kokulu bir leş olacağım, dünyayı kokutacağım ve bu dünya, boğulmamak için beni bir yere saklamak zorunda kalacak.’’
‘’Senin de içinde bir şeytan var, adını bilmiyorsun henüz. Bu yüzden boğuluyorsun; onu. vaftiz et de, hafifle patron!’’
‘’Bütün açıkgözlülüğümün budalalıktan başka bir şey olmadığını açıkça görüyorum.’’
‘Ee, ulan Zorba’, diyordum, ‘ne zamana kadar yaşayacaksın ve burun deliklerin ne zamana kadar açılıp kapanacak ulan? Havayı koklamak için az zamanın kaldı zavallı! Derin soluk al!’
«Açıkça söylenen günah, günah sayılmaz;’’
‘’Sanıyorum ki, yıllardan beri Allah’ın kayıtlarında yokum.’’
Turnaların sesiyle içimde bu hayatın her insan için bir tanecik olduğu, başkasının var olmadığı, neyin tadını çıkarabileceksen burada çıkaracağını, bunun çabucak gelip geçtiği ve ölümsüzlük içinde insana bir fırsatın daha verilmeyeceği yolundaki korkunç önsezi yeniden yankılandı içimde. Bu amansız, amansız olduğu kadar da şefkat dolu uyarıyı duyan insan yüreği zayıflıkları, anlamsızlıkları yenmek, tembelliğin ve yararsız büyük umutların üstesinden gelmek ve sonsuza kaçan her saniyeyi yakalamak kararı alır.’’
İnsanın kafasında büyük örnekler canlanır; hiç olduğunu, hayatının küçük sevinçler, büyük değersiz konuşmalar içinde geçtiğini açıkça görür. Ayıp! Ayıp! diye bağırır, dudaklarını kanatır.’’
‘’Deniz kıyısında yalnız başına yürümek güçtür her dalga ve gökteki her kuş bağırıp insana borcunu hatırlatır.’’
‘’Kuşların ne dediğini duymazsın; belki de o zaman hiçbir şey söylemiyorlardır. Sizin bir söz kalabalığının içinden geçmekte olduğunuzu görüp, susarlar.’’
‘’Kuyuya düşme tehlikesi geçirmiştim. Büyüyünce de ‘sonsuzluk’ sözcüğünün içine düşme tehlikesiyle karşılaştım ve birkaç başka sözcüğün içine daha: ‘aşk’, ‘umut’, ‘anayurt’ ve ‘Allah’. Her yıl kurtulup ilerlediğimi sanıyordum. İlerlemiyor, yalnızca sözcük değiştiriyor ve buna «kurtuluş» diyordum
‘’Allah buraya bayağı insan kıyafetiyle iner, bahar çimenlerinin üzerinde yalınayak yürür ve sakin sakin insanlarla konuşurdu.’’
‘’insan böyle kurtulur, böyle kurtulur.. Zevk düşkünü ve keşiş olarak değil. Kendin yan şeytan olmazsan,
şeytandan nasıl kurtulursun be?’’
‘’Şeytan icadıdır, namussuz ilkbahar!
Bu dünyada iyi olan ne varsa, hepsi şeytanın icadıdır. Güzel kadın,
ilkbahar, şarap… Bunları Şeytan icat etti; Allah da keşişleri, oruçları,
adaçayını, çirkin kadınları yarattı. Yokolasıcalar!’’
‘’İnsan ne zaman insan olacak be? Pantolonlar, kolalı yakalar, şapkalar giyiyoruz ama, hâlâ katırız, kurduz, tilkiyiz, domuzuz. Bizde Tanrı’nın sureti varmış! Kimde? Bizde mi? Tuh suratımıza!’’
Gece gündüz tapınan, mangır toplayan, ama kendi meleğine bir yudum su bile vermeyen Papaz Stefanos’dan Tanrı’ya benim daha yakın olmadığımı kim söyleyebilir sana. Ha? Kim söyleyebilir?
Çal Fanurios! diye bağırdı. Çal! Ölümü kahredene kadar çal!
Ölüm her an ölüyor, her an hayat gibi yeniden doğuyordu
‘’Sevdalarla dolu bütün o hayat, acılarla dolu bütün o hayat, ah yüce Tanrım, yoksa bir saniyelik bir şey
miydi?’’
Eğer, herhangi bir papaz, günahımı çıkarmaya ve beni kutsamaya gelirse, ona defolup gitmesini ve lanetinin üzerimde olmasını istediğimi söyle! Hayatımda yaptım yaptım yine de az yaptım. Benim gibi adamların bin yıl yaşaması gerekirdi.’’
Nikos Kazancakis Zorba
Kaynak: angelsdia
Uplifers olarak “Mutluluk nedir?” sorusu üzerine biraz düşündük ve mutlu insanları farklı kılan 10 şeyi sizler için derledik.
İşte mutlu insanların farklı yaptığı 10 şey;
1. Hayatı dengeli yaşarlar
Mutlu insanların ortak özelliklerinin en başında, sahip oldukları şeylerle yetinmeleri ve endişe, stres gibi duygular yaratabilecek durumlar üzerine zaman harcamamaları yer alır. Mutsuz insanlar ise bunun tam tersi bir hayat tarzını benimsemişlerdir; sahip olmadıkları şeyler üzerine gereksiz yere düşünür ve çok zaman harcarlar. Mutlu insanlar hayatlarını dengeli yaşarlar ve aile, arkadaşlar, kariyer, sağlık, din gibi kendileri için önemli olan konular dışında pek fazla şeye kafa yormazlar.
2. Çevrelerindeki insanlara önem verirler
Mutlu insanlar karşılarındaki insanlara saygı duyarlar. Çevrelerindeki insanların duyguları ve düşünceleri konusunda her zaman hassastırlar. Çoğu zaman da bu davranışlarının karşılığını saygı duydukları insanlardan alırlar.
3. Küçük şeyleri kafalarına takmazlar
Mutlu insanları mutsuz insanlardan ayıran belki de en önemli özellik “boşvermek”tir. Bazen ne kadar iyi bir insan olursanız olun kötü durumlarla karşılaşabilirsiniz. Mutlu insanlar bu durumun farkında olan ve tatsız durumların hayatlarının akışına engel olmasına izin vermeyen insanlardır. Mutsuz insanlar ise bu tarz durumlarla karşılaştıklarında genellikle üzüntü, suçluluk, sinirlenme gibi duygularla kendilerini hırpalarlar.
4. Yaptıkları her şeyin sorumluluğunu kendi üstlerine alırlar
Mutlu insanlar mükemmel insanlar değillerdir ve kendileri de bunun farkındadırlar. Başarısızlıklarına bahaneler bulmak yerine kabullenmeyi seçerler. Hatalarından dersler çıkarıp, bu dersleri kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak şekilde kullanırlar. Mutsuz insanlar ise yaptıkları hataları genellikle başkalarına yıkmaya ve bahaneler üretmeye yatkındırlar.
5. Çevrelerinde mutlu insanlar barındırırlar
Mutlu insanların önemli bir özelliği de sürekli kendileri gibi insanlarla zaman geçirmeleridir. Mutsuz insanlar ise genellikle negatif enerjilerini etraflarındaki insanlara da yansıttıkları için sürekli mutsuz ve gergin ortamlarda bulunmak zorunda kalırlar. Bu nedenle kendinizi üzgün, mutsuz ve çaresiz hissettiğiniz durumlarda sizi mutlu edebileceğine inandığınız arkadaşlarınızı ya da aile üyelerini aramanız, size pozitif enerji olarak geri yansıyabilir.
6. Kendilerine ve çevrelerindeki insanlara karşı dürüsttürler
Mutlu insanlar genelde güven ve dürüstlük gibi değerlere sahiptirler. Karşılarındaki insanda olumsuz bir imaj yaratabileceklerini bile bile doğruları söylemekten asla vazgeçmezler ve size objektif geri dönüşlerde bulunurlar. Ayrıca, kendileri için yapılan dürüst ve açık eleştirileri de saygı ve hoşgörüyle karşılarlar.
7. Mutlu olduklarını belli ederler
Bu, mutlu ve mutsuz insanları ayırt etmede kullandığımız en basit ancak en emin olduğumuz özelliklerden biridir. Çok mutlu olduğunu bildiğiniz bir arkadaşınızı düşünün. Kafanızda beliren resim büyük bir ihtimalle gülen, kahkaha atan ve mutlu olduğu her hareketinden belli olan bir portre. Diğer taraftan, mutsuz olan insanlara baktığımızda karşımıza çıkan tablo; genelde ciddi, özgüveni düşük ve gülmeyen yüzlerdir.
8. Tutkuludurlar
Mutlu insanların bir diğer ortak özelliği de hayatı tutkulu yaşamaları ve bu tutkularını hep yükseklerde tutmak için çabalamalarıdır. Mutlu insanlar genelde aradıkları şeyleri hayatlarının bir yerinde ya da bir döneminde bulan ve daima sevdikleri şeyleri yaparak zaman geçiren bireylerdir.
9. Engellerden fırsatlar yaratırlar
Mutlu insanlar genelde hayatın onlara sunduğu zorlukları kabul eden ve bu zorlukları kendilerini geliştirmek için fırsata çeviren insanlardır. Olumsuzluklardan olumlu durumlar yaratırlar ve her zaman bardağın dolu tarafına odaklanırlar. Kendi kontrolleri dışında gelişen olaylara takılıp kalmak yerine, problem yaratan durumlara yaratıcı çözümler bulmakla uğraşırlar.
10. Anı yaşarlar
Mutsuz insanlar geçmişlerine takılı kalıp gelecek hakkındaki endişeleriyle zaman harcarken, mutlu insanlar içinde bulundukları anın tadını çıkarmakla meşguldürler. İçinde bulundukları anın değerini bilirler ve o anı mümkün olabildiğince kendi mutlulukları doğrultusunda dolu dolu yaşamaya çalışırlar.
Bu yazıyı sevdiklerinizle paylaşabilir, daha mutlu bir hayata ilk adımı atmalarına katkıda bulunabilirsiniz
1.Romantik
Bu ağacı seçen insanlar dünyanın en romantik insanlarıdır. Onlar, dünyayla bir sevgi ve bakım alanından etkileşim kurmaya inanan iyimserlerdir. Ruh eşlerine gerçek inananlardandır ve çoğu zaman bekârlık ile ciddi ilişkileri tercih ederler, ancak bu bazen rahatlık için ikinci en iyi yerleşme anlamına gelir. Bazen aşk tarafından körleştirilebilirler, bu da bazen onlardan yararlanmalarına izin verebilir.
2.Yenilikçi
Bu ağacı seçen kişiler yaratıcı türlerdir. Bununla birlikte, bu mutlaka, sanatsal ya da müzikal olarak eğimli oldukları anlamına gelmez. Bu kategoriye giren insanlar, yaratıcılıklarını bilim veya girişimcilik gibi başka yollarda da kullanabilir. Yenilikçi düşünenlerdir ve başkalarının göremeyeceği sorunlara eşsiz çözümler üretebilirler.
3.Teşvik Edici
Bu ağaca seçen insanlar, genellikle anne ya da baba rolünü üstlenen destekleyici insanlardır. Bu nedenle, genellikle çocuklar veya hayvanlar ile çok iyi anlaşırlar. Arkadaşları her zaman onları rahatlatmaları ya da ağlayabilecekleri bir omuz için onlara gelir. Psikolog, hemşire ya da bakıcı rolü üstlenmekten zevk alıyorlar.
4.Dürüst
Bu ağacı seçen insanlar, akıllarından geçeni konuşmaktan asla korkmazlar. Oyun oynamayı başaran kişilerdir, hızlı bir şekilde bu noktaya ulaşmak isterler. Arkadaşları tarafından, arkadaşlarının duymak istediği bir şey olmasa bile, dürüst fikirleri için sayılabilirler. Bu insanlar bazen kaba olmakla karıştırılabilir, ancak bu onların niyetleri değildir. Sadece olduğu gibi söylemeyi severler.
5.Enerjik
Bu ağacı seçen insanlar yüksek enerji seviyelerine sahip olma eğilimindedir. Oldukça konuşkan, sosyal ve çok çeşitli aktiviteler yapmaktan zevk alırlar. Bu kişilerin genellikle etrafında oturup kendinizi hiçbir şey yapmadan bulamayacaksınız. Herzaman aktif olmayı tercih ederler, bu bir çeşit fiziksel aktivite ya da zihinsel uyarılmayı gerektirmesi anlamına gelir.
6.Kaprisli
Bu ağacı seçen insanlar tuhaf ve kaprisli olma eğilimindedir. İnsanların kendilerine çizdikleri çocuksu bir duygusu var. Dünyaya huşu ve şaşkınlıkla bakıyorlar ve birçok insan bu sevgiyi buluyor. Bununla birlikte, kaprisli eğilimleri bazen onları bir şekilde naif olmaya yönlendiriyor.
7.Güvenilir
Bu ağacı seçen insanlar neredeyse her zaman hesaba katılabilir. Sözlerine sadık kalan ve taahhütlerine sadık kalabilecekleri güvenilir insanlardır. Bunun ötesinde, kendilerinden beklenenin üzerinde ve ötesinde gitmek de sıklıkla mutlu olurlar. Önemsedikleri biri için fazladan çaba sarfederler. Bu sayede, sağlam arkadaşlıklar yaratma ve sürdürme konusunda iyiler.
8.Benzersiz
Bu ağacı seçen insanlar kesinlikle bir kalabalığın içinde öne çıkmaktan korkmuyorlar. Diğer insanların ne düşündüklerine bakılmaksızın kendi kurallarına göre yaşarlar. Hem düşünce hem de görünüşte benzersiz olmanın keyfini çıkarırlar ve kendi deneyimlerinin yanı sıra diğer insanlara karşı yaklaşımlarında da her zaman özgün ve gerçek olurlar.
9.Sabırlı
Bu ağacı seçen insanlar oldukça sabırlıdır. Durumların veya insanların onlara ulaşmasına izin vermezler, aksine yaşam akışına girerler. Her şeyin bir zaman ve mekana sahip olduğunu fark eder ve bu nedenle zor durumlara sakin bir anlayışla yaklaşırlar. Bu kategoriye giren insanlara, herhangi bir duruma getirdikleri kolaylık ile nitelenen çok fazla şey lazım.
Kaynak: baykush
“Kendi kendine yetebiliyorken, bir şeyleri kolaylıkla yapabiliyorken bir gün yapamamak çok zor… Bunun içindir ki; gözleriniz görebiliyorken etrafınıza daha dikkatli bakın, okumak istediğiniz kitapları okuyun, elleriniz kalem tutuyorken resim yapın, dizleriniz, eklemleriniz, kalbiniz sağlam iken spor yapın, iki ayağınızın üzerinde durabiliyorken dans edin, sağlıkla nefes alabiliyorken derin derin nefes alın, hâlâ ses çıkarabiliyorken bağıra bağıra şarkı söyleyin ve hâlâ içinizden geçirdiğiniz cümleleri ses haline getirebiliyorken sevdiklerinize onları ne kadar sevdiğinizi söyleyin, yoksa inanın bana kimsenin yardımı olmadan yattığınız yerden doğrulmak, sağdan sola kendi kendinize dönebilmek bile büyük bir nimet…!” ❤ /alnt
Dolunayda evde defne yaprağı yakarsanız eve ferahlık gelir. Sağlık gelir. Huzur ve mutluluk gelir. Bunu nasıl yapacağım diyorsanız gerekli malzemeler şöyle:
Bir kaç tane defne yaprağı
Kibrit
Yanmaz bir kase
Defne Yaprağı Ritüeli:
Evin en çok kullanılan odasına geçin ve sizi rahatlatan bir müzik koyun.
Defne yapraklarını elinize alın ” bu evi ve evde yaşayanları arındırmanı ve evin halkına sağlık, bolluk, bereket getirmeni seçiyorum. Ve öyle de oldu” deyip tütsü şeklinde yakıp yanmaz kasenize koyun..
Tüm ev halkının sırasıyla başının üzerinden kaseyi üç kez soldan sağa çevirin ve tüm kem gözler yandı tutuştu yandı tutuştu yandı tutuştu deyin
Bir adet defne yaprağını yastığınızın altına koyun ve sizin için önemli bir konuda haberci rüya görmeye niyet edin. Üç gece defne yaprağıyla uyuyun.
Şifa Olsun,
Anette İnselberg
Not 1: Defne yaprağı tütsüsünden kalanları toprağa gömersiniz.
Not 2: Dolunaydan beş gün evvel beş gün sonraya kadar yapılabilir
Not 3: Yastığınız altına tütsülediğiniz ya da yeni bir defne yaprağını(iki şekilde olur kalbiniz karar versin) keseyle peçeteyle yada mendille koyun ki yatağa dökülmesin
Kehribar Taşının özellikleri ve faydaları: Amber ismi ile de bilinen Kehribar taşının özellikleri, kalbe ve sinir sistemine faydaları hakkında bilgiler.
Kehribarın Faydaları
Amber ismi ile de bilinen Kehribarın içeriğinde barındırdığı oksijen, karbon, hidrojen ve süksinik asit, kehribarın şifalı taş olarak adlandırılmasında etken olan içeriklerdir. Dünya üzerinde yapılan incelemeler sonucunda kehribar taşının içerisinde fosilleşmiş canlılar olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bu taşın diğer taşlardan ayırt edebileceğiniz en belirgin özelliği saydam olmasıdır.
Kehribarın Faydaları
1)Kehribar Midenin Kuvvetlenmesini Sağlıyor: Kehribar taşı, hazımsızlık, metabolizma ve mide hastalıklarında adeta şifa kaynağıdır. Midenize kuvvet vermek, metabolizmanızın hızlı bir şekilde çalışmasını sağlamak ve mide hastalıklarından korunmak istiyorsanız kehribar taşını yanınızda taşımalısınız.
2)Sinir Hastalıkları ve Depresyona Karşıdır: Kehribar sinir hastalıklarına ve depresyona neden olabilecek etkenleri engelleyerek, bireylerin ruhsal ve fiziksel olarak rahatlamalarına yardımcı oluyor. Ani sinirlenmeler, duygusal travmalar sonucunda çevrenize zarar vermekten şikâyetçiyseniz bu taşı mutlaka kullanmalısınız.
3)Kehribar Taşının Kalbe Yararı: Yapılan araştırmalara göre kehribar taşını taşıyan kişilerin, taşımayan kişilere göre daha az kalp krizi riski altında olduğu saptanmıştır. Kalp krizi ve ani felç risklerini kehribar taşını kullanarak azaltabilirsiniz. Bu taşı sadece boynunuzda taşımanız bu gibi durumlarda yeterli olacaktır.
4)Kehribar Taşının Ağrılara Yararı: Kehribar taşının sağlık açısından şifalı olduğunu söylemiştik. Kehribar taşını, vücudunuzda ağrıyan herhangi bir bölgeye koyduğunuz zaman o bölgede ağrılarınızın azaldığını fark edeceksiniz. Diş ağrısı, karın ağrısı, baş ağrısı, ayak ve kol ağrısı karşısında güçlü bir taş olan kehribar taşını ağrıyan bölgelerinizde yaklaşık olarak yarım saat kadar tutmanız yeterli olacaktır.
Kehribar Taşının Diğer Faydaları
Kehribar taşı zehirlenmelere karşı yararlıdır.
Ani ve aşırı kanamalarınızı kehribar taşını kullanarak dindirebilirsiniz.
Kehribarın içerisine bal ve soğan ekleyerek macun elde edin. Elde ettiğiniz macunu saçlarınıza sürerek saçlarınızın dökülmesini engelleyebilir ve canlanmasını sağlayabilirsiniz.
Kehribar, özellikle kış aylarında yaşanılan soğuk algınlığı ve gribe şifa kaynağıdır.
Bronşit hastalığınız varsa kehribar taşını boynunuza asınız.
Kehribar taşı sıcaklık enfeksiyonunun yayılmasına engel olmaktadır.
Kehribar taşı kullanarak dünyaya daha pozitif bakabilirsiniz.
Bademcik rahatsızlıklarına kehribar yararlı gelir.
Kehribar taşı eve bolluk bereket getirir
Bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayarak sindirimi düzenler.
Zihniniz bulutlu mu?
Birinin ismini dilinizin ucuna geliyor da hatırlayamıyor musunuz? Ya da mutfağa gidip ne yapmaya gittiğinizi unuttuğunuz oluyor mu?
Sık sık yaşla birlikte hafızanın ve sebep sonuç ilişkisi kurma, tepki verme gibi diğer zihinsel fonksiyonların zayıfladığını duyarız. Ama hâlâ umut var. Çünkü beyin bazı yöntemlerle yeniden yapılandırılabiliyor.
Beyninizi güçlendirmek istiyorsanız işte bir dizi tavsiye ve egzersiz teknikleri:
1. Fiziksel egzersiz beynin büyümesini sağlar
Egzersiz bedeni de beyni de geliştiriyor
Fiziksel egzersiz yapmanın beynimizi büyüttüğü doğru.
Egzersiz sinir kavşaklarının sayısını artırır, böylece beyinde daha fazla irtibat noktası yaratır ve yeni hücreler oluşmasına katkıda bulunur.
Kalp-damar sağlığının iyi olması aynı zamanda beyninize daha fazla oksijen gitmesi ve zararlı toksinlerin daha hızlı atılması anlamına da gelir.
Egzersizinizi dışarda yapmak daha da faydalı çünkü böylelikle bir de güneşten ek D vitamini alma gibi bir avantaj sağlıyorsunuz.
Tavsiye: Egzersizi yeni bir yeri görmek tanımak, yeni şeyler yapmak veya fikir alışverişi ile bir araya getirmeye çalışın. Böylelikle oluşan yeni hücrelerin sağlam devreler kurması ihtimalini artıracaksınız.
Diyelim bahçe işleri yapmayı seviyorsunuz. Bunu mümkünse komşularınızla, ailenizden birileri ya da arkadaşlarınızla birlikte yapmayı deneyin. Yürüyüşe yalnız çıkmak yerine mümkünse grup olarak ya da ikili çıkın.
En önemlisi egzersizi zevk alacağınız şekilde yapmaya dikkat edin. Egzersizin ve sosyal iletişimin beyin üzerindeki etkisi bu katılım arzusuyla iyice güçleniyor.
2. Hareket halindeyken ezberleme tekniği
Bahçe işleri fiziksel olduğu kadar zihinsel olarak da çok yararlı ve size düşünme imkanı da veriyor
Araştırmalarla kanıtlanmış ve aktörlerin epeydir kullandığı bir teknik bu. Bir metni hareket halindeyken ezberlemeye çalışırsanız, bilgi zihninizde çok daha kalıcı olabiliyor.
Tavsiye: Diyelim bir sunum yapmanız, bir sınava hazırlanmanız ya da yapacağınız işi zihninizde iyice yerine oturtmanız gerekiyor. Düşüncelerinizi kafanızda yürürken ya da dans ederken çevirmeyi deneyin.
3. Doğru beslenmenin hayati önemi
Sağlıklı kafa için sağlıklı bağırsaklar gerekli
Yediklerimizin ortalama beşte birini şeker oluşturuyor ve enerjinin doğrudan beyne gitmesi, beynin işleyişini tamamen glikoz düzeyine bağlı kılıyor.
Eğer şeker tüketiminizi kontrol edemezseniz, zihniniz çok daha karışık olacaktır.
Sevdiğiniz şeyleri yediğinizde beynin ödül bölgesi zevk almamızı sağlayan dopamin adlı bir kimyasal madde salgılıyor.
Ama bir yandan beynin ödül bölgelerini memnun edecek şeyleri yerken, bir yandan da bağırsaklarınızı sağlıklı tutacak gıdalar almalısınız.
İnsanın bağırsaklarında beyinle bağlantılı ortalama yüz trilyonu aşkın mikrop bulunuyor. Bunların dengesi beynin sağlığı için hayati önem taşıyor.
Bağırsaklara bu yüzden sık sık “ikinci beyin” denir. Çeşitli ve sağlıklı yiyeceklerle beslendiğinizde bu mikroplar dengelenir ve beyniniz de sağlıklı olur.
Tavsiye: Beyin hücrelerinin yapı maddesi yağdır. O yüzden yediklerinizin bir miktar yağ da içermesi beslenme için hayati önem taşır. Özellikle de fındık, fıstık, çekirdekler, avokado ve balıktaki yağ sağlıklı yağlardır. Ayrıca biberiye ve zerdeçalın da beyin sağlığı için faydalı olduğu biliniyor.
Yemekten zevk almak, sosyal ortamlarda yemek zevkini paylaşmak da yediğiniz şeylerin beyne faydasını güçlendirir.
4. Şalteri indirip herşeyden uzaklaşmanın sırrı
Dinlenme zihnin bazı işlevlerini yerine getirebilmesi için şart
Biraz stres, insanın acil durumlara tepki gösterme refleksini koruması açısından gerekli. Kortizol adlı hormonun salgılanmasına yol açar. Bu da fazla olmamak kaydıyla bize enerji verir dikkatimizi toplamamızı sağlar.
Fakat uzun süren endişe ve yüksek düzeyde stres beyinde tam tersine, zehir etkisi yapıyor.
Bu nedenle zaman zaman, deyim yerindeyse şalteri indirip, beynin bu kısmını dinlendirmek çok önemli ve bunu yaptığınızda aslında beynin farklı bir bölgesini çalıştırmış oluyorsunuz.
Beynimizde “kendi halinde çalışma ağları” diyebileceğimiz bir ağ var. Bu fonksiyon sayesinde gündüz vakti hayallere dalabiliyoruz ve bu fonksiyon hafızayı muhafaza bakımından çok önemli.
Dış dünyayla zihinsel ilişkimizi kestiğimizde beynin bu fonksiyonunun işleri devralıp yürütmesini sağlamış oluyoruz.
Öyleyse bir daha işyerinde hayallere dalmış olarak yakalanırsanız, beyninizin çok hayati bazı bölgelerini çalıştırdığınızı söyleyerek kendinizi savunabilirsiniz!
Tavsiye: Eğer gevşemek ve şalteri indirmekte zorlanıyorsanız, meditasyon veya farkındalık temelli teknikler deneyerek stres düzeyinizi daha sağlıklı ölçülere düşürmeyi deneyebilirsiniz.
5. Daha önce hiç denemediğiniz şeyler yapmak
Yeni bir şey öğrenmek beyinde yeni nöronal yollar açar
Beyninizi geliştirmekte kilit önemde bir yöntem, onu yeni şeyler yapmaya ya da öğrenmeye yönelterek sınamaktır.
Bir sanat dalında kursa yazılmak ya da yeni bir dil öğrenmek beyninizin esnekliğini artıracaktır.
Tavsiye: İnternette arkadaşlarınız ya da ailenizle yarışacağınız bir oyun bulun.
Bu hem sizi sınayacak, hem de başkalarıyla yarışmak bir sosyal iletişim olarak beynin gelişimine ayrıca katkı sağlayacaktır.
6. Müzik beynin gıdasıdır
müzik dinleyip danseden kadın
Müziğin beyne çok özel bir etkisi olduğuna işaret eden bulgular var.
Müzik dinleyen ya da müzik yapan birinin beynine baktığınızda neredeyse beynin bütününün aktif olduğunu görüyorsunuz.
Müzik genel olarak kavrayışı artırıcı etki yapabiliyor ve müzik hafızası da demans gibi beyin hastalıklarında genellikle en son kaybedilen bilgi oluyor.
Tavsiye: Bir koroya katılın ya da en sevdiğiniz grubun konserine hemen bir bilet alın.
7. Yatakta sınava hazırlık
Sıkı bir şekilde çalışıp üstüne iyi bir uyku çekin
Gündüz saatlerinde yeni bir şey öğrendiyseniz, beyninizde bir sinir hücresiyle bir diğeri arasında bağlantı oluşuyor.
Uyuduğunuz zaman bu bağlantı kuvvetlenip iyice yerleşiyor ve öğrendiğiniz şey hafızanın bir parçası haline geliyor.
Bu nedenle uyku hafızanın devamı bakımından gerçekten çok önemli.
Örneğin bir kişiye sabahtan, bir kişiye de uyumadan hemen önce ezberlemesi için birer liste verin. Ertesi gün sorduğunuzda, uyumadan hemen önce ezberleyen çok daha iyi hatırlayacaktır.
Tavsiye: İmtihana hazırlanıyorsanız, muhtemel soruların cevaplarını uyumadan önce bir daha çalışın, üzerine uyuyun.
Eğer bir travma geçirdiyseniz ya da kötü bir anınız varsa bunu uyumadan hemen önce düşünmemeye çalışın. Düşünürseniz bu kötü anı ya da travmatik olayın anısı ve onun yol açtığı olumsuz duygular, hafızanıza daha derin bir şekilde nakşolunacaktır.
Aynı sebeple geceleri korku filmi seyretmekten de kaçının!
Onun yerine o gün öğrendiğiniz ya da yaşadığınız olumlu şeyleri düşünerek uyuyun.
8. Doğru uyanma
Giderek kuvvetlenen ışıkla uyanmak beynin performansını güçlendirir
Uyumanın ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. 5 saatten az uyursanız zihinsel yetileriniz zayıflar, 10 saatten fazla uyursanız da sersemleşmiş hissedersiniz.
Fakat uykudan sonra gün boyu zihinsel işlevlerinizi en iyi kullanmanızı sağlayacak bir şey de nasıl uyandığınız.
En ideali karanlık bir odada uyuyup yavaş yavaş artan bir ışıkla uyanmak.
Bu ışık giderek kapalı göz kapaklarınızdan sızarak beyni bir anlamda hazırlar ve daha fazla kortizol salgılarız.
Uyandığınız anda vücudunuzdaki kortizol hormonu miktarı, beyninizin o gün nasıl çalışacağı üzerinde belirleyici olur.
Tavsiye: Doğal bir şekilde uyanmanızı sağlayacak, güneşin doğuşu gibi parklaklığı yavaş yavaş artan bir ışık edinin.
Tabii uykusu ağır olanlar işe geç kalmamak için ışığın yanısıra yine sesli alarm da kullanmak zorunda kalabilir!
Kaynak: msn.com
Bazen işlerimiz olacak gibi olur ama son anda olmaz. Sanki işlerimizin olmasını engelleyen negatif enerjiler vardır. İşte bugünkü bu kuvvetli dolunay olmazı oldura çevirmek için çok etkilidir. (Tabi ki her şey Allah isterse olur bunlar sadece vesile ritüelleri)
Malzemeler:
Üç adet deniz kabuğu
Bir bardak su
Elma sirkesi
Bir Kolye anahtar (ya da sevdiğiniz bir kolye ucu)
Ritüelin yapılışı:
Akşam dokuzdan sabah üçe kadar yapabileceğiniz bu ritüel için evin sakin bir köşesine üç adet deniz kabuğunu fotoğraftaki gibi yerleştirin. Ortasına da dolu bir bardak su koyun. İçine birkaç damla elma sirkesi dökün ve suyun içine anahtar kolye ucunu ( sevdiğiniz bir kolye ucu da olabilir) koyarken şunları üç kez söyleyin: Şimdiye kadar kapalı kapılarım, çözümsüz işlerim ve tıkanıklarım vardı. Olumsuz sözler ve enerjiler beni çevrelemişti. Şimdi hepsiyle olan bağlarımı kesiyorum. Kesiyorum. Kesiyorum. Bu kolye ucunu arındırıp boynuma takınca tüm hayırlı kapılar önümde açılacak. Tüm işlerim hayra dönecek. Her işim su gibi kolaylıkla akacak. Şansım açılacak.Ve çoktan öyle oldu bile. Çok şükür’’
Ritüel alanını sabaha kadar bozmayın. Sabah bardaktaki suyu lavaboya dökün. Deniz kabuklarını denize atın. Ve kolye ucunu da üç gün boyunca takın.
Şifa olsun,
Anette İnselberg
Not 1: Deniz kabuğu fotosu da kullanabilirsiniz
Not 2: bulunduğunuz yerde deniz yoksa deniz kabuklarını toprağa gömün
Sonuçlar kendi içinde büyük bir oranda doğruyu yansıtmaktadır. Bu çok basit bir test! İçinde birden fazla resim olan bir görüntü var ve siz içinden bir tanesini seçiyorsunuz. Bunun sonucunda da kişiliğiniz hakkında bir teşhis konuluyor ve geleceğiniz hakkında tavsiye veriliyor! Bu testi çözen çoğu kişi test sonuçlarının doğruluğunu onaylıyor!
Kendinizi tanıdığınızı düşünüyor musunuz? O kadar da emin olmayın. Bazen farkında bile olmadığımız belirli kişilik özelliklerimiz vardır ya da kendimizle alakalı bu özellikleri fark etmekte istemiyor olabiliriz. Bu testle kişiliğinizdeki gizli yanları keşfedeceksiniz!
Bir insanın kişiliğiyle alakalı sonsuza kadar konuşabilirsiniz. Bu tür testler, günlük hayatta fark edilmesi zor olan gizli gerçekleri ortaya çıkartmada yardımcı olur. Bu resme baktığınızda ilk olarak ne gördüğünüzü hiç tereddüt etmeden söyleyin.
Eğer gördüğünüz bir…
Şamdansa
Dünyaya çok geniş bir pencereden bakarsınız. Planlarınız her zaman çok gösterişlidir ancak detayları ve nüansları sıklıkla unutursunuz. Koca yürekli ve nazik bir insansınızdır. Genellikle diğer insanlar tarafından kullanılırsınız, bu yüzden gelecekte sorun yaşamamak için tetikte olmalısınız ve arkadaşlarınızı dikkatli bir şekilde seçin.
Kadınsa
Çok zeki ve duygusal birisinizdir. Hayatınızı idealleştirmeye meyillisinizdir ve bazen etrafınızdaki şeylere ya da gerçek dünyaya dikkat etmesiniz. Bulutların üzerinde yaşarsınız. Bu bir yandan iyi bir şeydir çünkü dünyada kalan birkaç romantikten biride sizsinizdir. Diğer yandan, tüm bu romantikliğin ardında kalan gerçek dünyadaki karmaşıklıkları ve hayal kırıklıklarını unutursunuz. En azından arada sırada gerçek dünyaya dönmeyi unutmayın, yoksa hayat sizin için hiç durmadan devam eden ve üzerinden atlamak zorunda kaldığınız engelli bir yarışa dönüşür.
Erkekse
Çok sakin bir insansınızdır. Sizinle birlikte olan herkes samimidir ve sanki taş bir duvarın arkasında gibi güvenli hisseder. Kısa ve öz konuşursunuz, düşünceli ve yaratıcısınızdır. Sinirlenmeniz zordur ancak kendinizi geliştirmeniz gereken bir konu vardır ki bu da size yakın olan insanlara yeter kadar özen göstermediğinizdir. Bu durumu düzeltmek için sevdiğiniz insanlar söz konusu olduğunda en ufak ilgi alakayı bile gösterin ve böylece hem onlar hem de siz mutlu bir hayat yaşayın.
Alevse
Diğer insanlara benzemezsiniz. Düşünce yapınız standartlardan farklıdır. Kendi dünya görüşünüz vardır ve size yakın olan insanlar sizi anlamakta bazen zorluk çeker. Bu önemli değildir. Ana fikir kendinizi değiştirmemektir! Özgüveninizi aynı şekilde korumanız, hatta geliştirmeniz gerekir. Böylece her şey daha iyi bir hal alacaktır.
Testi beğendiniz mi? Sonuçlara katılıyor musunuz? Testi arkadaşlarınızla paylaşın.
Kaynak : filoji
Hayat bir “kendin yap” tasarımıdır
Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti. …Patronuna işten ayrılarak artık ailesi ve torunlarıyla zaman geçirmek istediğini söyler.
Bunun karşılığında patronu marangozdan son bir isteği olduğunu ve ondan son kez bir ev yapmasını istediğini söyler.
Marangoz kabul eder ve işe girişir. Fakat gönlü artik işte olmadığı için baştan savma işçilik ve kalitesiz malzeme kullanarak evi bitirir. İşini bitirdiğinde işveren, evi gözden geçirmek için gelir. Dış kapının anahtarını marangoza uzatır. “Bu ev senin” der, “sana benden hediye”. Marangoz şoka girer. Bu nasıl olur diye düşünür. Bu son diye bir an önce bitirmek için yaptığı evin kendisinin olduğunu öğrenince çok utanır. Bu evin kendi evim olduğunu bilseydim hiç böyle yapar mıydım diye düşünür ve o anda yaptığı hatanın farkına varır. Bir başkası için yaptığı iş aslında kendi kullanacağı standartların çok altındadır.
Evet kendi hayatınızda da marangoz sizsiniz. Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar ya da bir duvar dikersiniz. Hayat bir “kendin yap” tasarımıdır” Başkaları için yaptığınızı düşündüğünüz olumlu ya da olumsuz herşey sizin kendi evinizi inşa eder. Oturduğunuz evin güzelliği de, çirkinliği de sizin eserinizdir.