![cache_2415832907[1]](https://anetteinselberg.com/wp-content/uploads/2015/11/cache_24158329071.jpg?w=300&h=203)
Ernest Hemingway Yazı yazmak için bir gün okyanus sahillerine gider, sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür. Biraz yaklaşınca , bu kişinin sahile vuran denizyıldızlarını, okyanusa atan genç bir adam olduğunu fark eder.
Genç adama yaklaşır:…
– Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun? diye sorar?
Genç adam gülümseyerek cevaplar;
– Birazdan güneş yükselip, sular çekilecek.
Onları suya atmazsam ölecekler.
Hemingway aldığı cevap karşısında şaşırarak sorar;
– Kilometrelerce sahil , binlerce denizyıldızı var.
Ne fark eder ki?
Genç adam eğilir, yerden bir denizyıldızı
daha alır, okyanusa fırlatır.
– “Onun için fark etti ama…”
-Bu cevap bilgeyi şaşırtmış ne söyleyeceğini bilememiştir
Geriye dönüp, yazısının başına geçmek üzere kulübesine gider.
Ancak gün boyunca bir şeyler yazmaya çalışırken genç adamın görüntüsü gözünün önünden hiç gitmez.
-Sabah yaşadıklarını aklından çıkarmaya çalışır, ama bir türlü beceremez. Nihayet akşama doğru fark eder ki, bu gencin davranışının özünü kavrayamamış.
– Çünkü bu gencin asıl yaptığının; evrende bir gözlemci olmayı ve olup biteni gözlemeyi değil, evrende bir oyuncu olmayı ve fark yaratmayı seçmek olduğunu sonradan anlar ve utanır.
– O gece sıkıntı içinde yatar. Sabah olduğunda bir şey yapması gerektiğini bilerek uyanıp;
-Yataktan kalkar, giyinip, sahile iner ve o genci bulur. Ve bütün sabahı onunla okyanusa deniz yıldızı atarak geçirir..









Yorum bırakın