Müzedesiniz…
Bir resmin önünde, elleriniz arkanızda kenetlenmiş duruyorsunuz.
Hayran hayran resme bakarken yanınıza hiç tanımadığınız biri geliyor ve size bir şey söylüyor. Yabancı, aşağıdakilerden hangisini söylüyor?
A. Çok güzel bir resim değil mi?
B. Bu resim hakkında ne düşünüyorsunuz?
C. Özür dilerim, saatiniz kaç?
D. Biliyor musunuz, ben de bir ressamım!
(Değerlendirme aşağıdadır)
Bir yabancı aniden sizinle konuştuğu zaman, korku ve beklenti karmaşası yaşanır. Bu hayali senaryoda yabancının konuştukları, aslında sizin yabancılarla karşılaştığınızda nasıl tepki verdiğinizi gösterir. Cevabınızsa, birisiyle ilk karşılaştığınızda bıraktığınız etkinin nasıl olduğunu açıklar:
A. Çok güzel bir resim değil mi: Arkadaş canlısı ve olumlu karakteriniz, karşılaştığınız hemen herkeste harika bir ilk izlenim bırakıyor. Tek düşünmeniz gereken insanların sizi ilk başta ciddiye almaması olabilir.
B. Bu resim hakkında ne düşünüyorsunuz: Herhangi bir taahhütte bulunmadan önce, karşınızdaki insanın huyunu suyunu iyice bilmek isteyenlerdensiniz. İnsanlar bunu seziyorlar. Bu da size olan davranışlarını etkiliyor. Bu kadar temkinli olmanın tek dezavantajı, başkalarının kurallarına göre yaşamak zorunda kalabilirsiniz.
C. Özür dilerim, saatiniz kaç: Dünyada yaşayanların yarısı için tamamen ‘normal’siniz ama diğer yarısı sizin biraz garip olduğunuzu düşünüyor! İlk yarattığınız izlenim, kendi dünyasında, kendi kurallarına göre yaşayan biri olduğunuz. Başkalarının ne düşündüğüne ya da ne hissettiğine fazla önem vermiyorsunuz.
D. Biliyor musunuz, ben de bir ressamım: Biriyle ilk kez karşılaştığınızda fazla hevesli davranıyorsunuz. Beğenilmek için gereksiz çaba sarf ediyorsunuz. Bu arada ne kadar çok uğraşırsanız, o kadar batıyorsunuz. Başkalarının hakkınızda neler düşündüğüne bu kadar takmayın. Eğer biraz rahatlar ve doğallaşırsanız sizi daha çok severler.
kaynak: fw mail
Her gün mutlaka bir bardak limonlu suyunuzu için.
1. Cildinizi temizler…
Su içmek kendi başına vücudunuzu toksinlerden arındırır ama içine C vitamini eklendiğinde kanınızdaki toksinleri de temizlenir ve cildiniz kızarıklıklardan ve ince çizgilerden kurtulur.
2. Ph seviyenizi düzenler
Ph seviyenizi düzenlemek sizi pek çok hastalığa karşı korur.
3. İmmün sisteminizi güçlendirir
Limonun içindeki potasyum kan basıncını düzenler, beyni uyarır ve soğuk algınlığı ile savaşır.
4. Kilo vermenizi sağlar
Limonlu su içmek yemek aşermenizin önüne geçer, metabolizmanızı güçlendirir ve şişkinliğinizi atmanızı sağlar.
5. Akşamdan kalmalığınızı yok eder
Limonlu su midenizi sakinleştirir ve antiseptik işlevi görerek detoks yapmanızı sağlar.
6. Nefesi tazeler
Limonlu su, sigara, baharatlı yemek ya da alkolden dolayı kötü kokan nefesinizi tazeler.
7. Beynin ve sinir sistemininin daha hızlı çalışmasını sağlar
İçeriğindeki potasyum sayesinde depresyonunuzdan kurtulmanızı, unutkanlığınızı atmanızı ve beyin sisinin ortadan kalkmasını sağlar.
8. Solunum problemlerinize yardımcı olur
Eğer solunum yollarınızda probleminiz varsa, limonlu su sizin için ideal içecektir! Limon, antibakteriyel özelliği sayesinde göğüs enfeksiyonlarınızdan kurtulmanızı ve öksürüklerinizin rahatlamasını sağlar.
Sevdiklerinizi bilgilendirmek için PAYLAŞINIZ
Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş şeklidir.
Şüphesiz ki yaşamı tersten yaşamak daha güzel hatta mükemmel olurdu.
Nasıl mı ?
Cami’de uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içersinde, herkes karşınızda saf durmuş, iyiliginize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette. …
Tabuttan dogruluyorsunuz, yaşlı, olgun ve ağırbaşlı olarak.
Herkes etrafınızda büyük bir itibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi hazır.
Arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz.
Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. Ne güzel , hazır maaş , hazır ev…
Altmışlı yaşlara kadar herşey garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz.
Sağlığınız gittikçe düzeliyor
Kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz.
Bir gün çalışmak istiyorsunuz ve işe ilk başladığınız gün size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz..
Ve Genel Müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak işe başlıyorsunuz.
Herkes karşınızda elpençe divan…
Vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler de başlıyor, gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz
Diğer hormonal aktiviteler artıyor , fevkalade….. Aman ne güzel günler başlıyor…
Derken bir gün patron size artık Üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor.
Bu arada Babanız ortaya çıkmış, “fazla çalıştın” diyor “artık eve dön, işi bırak, okumaya başla, harçlığın benden olsun…”
Keyfe bakar mısınız ?
Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden su gölden bir dönem başlıyor.
Partiler, Diskotekler, Kızların sayısı artıyor. Derken Anne ve Babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor. Araba kullanma derdi de yok artık…
Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, “evde otur, keyfine bak oyuncaklarınla oyna” diyorlar…
Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile temizliyorlar , hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz.
Derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor.
Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır.
Bir gün karanlık ilik ve sıcak bir ortama giriyorsunuz.
Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok , bir kordondan besleniyor sıcacık yumuşacık gürültü ve patırtısız bir ortamda yaşıyorsunuz.
Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz.
Nasıl ama ; İŞTE YAŞAMAK
alıntı
Para kazanıyorum ama para elimden hızla gidiyor, değerlendiremiyorum diyorsanız size özel önerilerim;
Bilinçaltınızda pa…ra gelir ama hızla gider inancı olabilir.
Bunun dışında bilinçaltı düzeyde parayı sevmiyor ve kendinizden uzaklaştırıyor da olabilirsiniz.
Bazı insanlar bilinçsizce hayatlarından herşeyin tam olamayacağına inanırlar.
Para önemli değil, önemli olan sağlıklı olmak inancına sahiptirler.
Oysa bir insan aynı anda hem sağlıklı hem refah içinde hem de mutlu olabilir. Bu bilince ulaşmak paranızın birikmesi ve olumlu şekillerde paranızı değerlendirmeniz için çok önemlidir. ‘
‘Önerilen olumlama;
Para bana kolaylıkla geliyor ve paramın bir kısmını zevkle biriktiriyorum.”
Önerilen doğaltaş
Jasper taşı kök chakra ve toprak elementi ile ilgili bir taştır. Toprak elementi yatırım yapmak ve biriktirmek için gerekli enerjiyi veren bir elementtir.
Paranızı biriktirmek niyetini ederek üzerinize japser taşından bir takı takmanız bu konuda sizi destekleyecektir.
Diğer öneriler;
Size gelen parayı korumak için sembolik olarak tahta bir kutu alın. Kutunun içine biraz deniztuzu, biraz toprak biraz lavanta bitkisi koyun.
Burada tuz korunmayı, toprak stabiliteyi ve lavanta da yeni enerjileri simgeler.
Daha sonra bir kağıt parayı kutunun içine koyun, paranın miktarı önemli değildir ama kağıt para olsun.
İçinizden yada sesli olarak bana gelen paraların birikmesi ve çoğalmasına niyet ediyorum diyerek kutunuzun kapağını kapatın.
Kutunuzu evde kimsenin görmeyeceği bir yerde saklayabilirsin
Alıntı
Bir başka öneri de Access bilinçaltı temizliği seminerime katılın para dahil, yaşlanma, huzur, neşe, şifa, başkalarından aldığımız fikirler, yaşamımızın yeniden oluşturulması, kiloyla ilgili tüm bilinçaltı kayıtlarınızı temizleyin…
Anette İnselberg
Kişisel değişim kişisel gelişim….
Etrafınızda acıya bağlı mutsuz olmak için durmadan her şeyden şikayet eden kişileri çıkarabildiğiniz kadar çıkarabilmekle ba…şlayın işe acı bağımlılığı sizi güne güne hasta edecektir bu anneniz babanız arkadaşlarınız akrabalarınız bu kim olursa olsun.
Hayatta her şeyi iyi tarafından görmek demek sizin aptal ya da Türk insanının tabiriyle saf olduğunuz anlamına gelmez özünüzde nasılsanız nasıl hafif hissediyorsanız öyle yaşayın başkalarına ağırlığınız vermeyin ya da onların ağırlığını dertlerini sıkıntılarını yüklenmeyin dinleyin ama ağlama duvarı olmayın.
Bir bakmışsınız başkalarının ağırlığı sizin en dibe çekmiş acı odaklı ve kurban psikolojisinin içinde buluvermişsiniz kendinizi.
Huzurlu bir hayatı çekmek kişinin kendi elindedir acıya odaklı ve her türlü olayı kötü tarafından görüp şikayete yatkın kişiler genellikle sizi duygusal baskı altına alarak kontrol edecek ve korku aşılayacaktır.
Kendi hayatınızı ve kararlarınızı kendiniz veremiyor ve sürekli desteklenmek ihtiyacına giriyorsanız öncelikle uzman bir pskiyatıra veya psikolağa görünün. Psikolog ya da pskiyatıra gitmek deli olduğunuz anlamına gelmez ayrıca delilik herkese göre değişir. Doğulunun ermiş dediği filazof ya da şairlere batı halkı şizofren ya da nevrotik ismini vermiştir.
Kişisel gelişim kitaplarını ve buna benzer uygulamaları daha sonraya bırakın çünkü kişiliğini bulamamış ve kendi içinde dengeyi kuramamış insan her türlü tehlikeye açık demektir.
Sağlıklı insan sağlıklı insan ilişkilerinde yatar insanlara yardım edeyim derken aşağı çekilmeyin ve gereksiz yere kendinizi yaralamayın.
Kişi istemedikçe kimse kimsenin farkındalığını ya da kişisel gelişimini arttıramaz.
Dünyaya sevgi ve güven ile bakabiliyorsanız bu en büyük kişisel gelişimdir.
Önce kendi bakış açınızı değiştirin sonrası zaten gelecektir.
Değişemiyorsanız mutlaka yardım alın.
En büyük değişim kendinizi tedavi etmekle başlar.
Yaşınız kaç olursa olsun iyileşmeden iyileştiremez, değişmeden değiştiremezsiniz.
Farkındalık üzerine notlar…
Sevgiyle Evrim Evrim
Foto by Evrim Evrim
Kıbrıstan İnsan Kareleri
95 Yaşında…
Bir Emekçi
Bakmayın hüzünlü durduğuna sevgi dolu bakışları insan kalbini feth etmekte …
Evvel zaman içinde Memleketin birinde 90 yaşlarında fakat çok dinç ve genç görünümlü bir adam yaşarmış?
Çevresinde bulunan herkes ona çok özenir ve sorarlarmış.…
“bu gençliğin sırrı nedir” diye.
İhtiyar delikanlı güler geçermiş her soruldukça bu soruya.
Ama sorular sık ve soranlar çoğalınca cevap vermek vacip olmuş sanki.
Düşünmüş nasıl anlatırım bu sırrımı kolayca
herkese. Sonra karar vermiş tüm meraklıları yemeğe davet etmeye evine.
“Bu davette size sırrımı açıklayacağım” demiş.
Herkes merakla davete gelmiş.Yemekler yenilmiş, içilmiş, sohbetler edilmiş vakit iyice gecikmiş.
Ama gençlik sırrı ile ilgili tek kelam edilmemiş.
Herkes konu ne zaman açılacak diye merak ederken adamcağız huri gibi sevimli hanımına seslenmiş.
“Hatun , şu kilerden bir karpuz getirirmisin bize sana zahmet!..”
Hanım hemen doğrulmuş kilere giderek kaş ile göz arasında gidip bir karpuz getirmiş.
Adamcağız şöyle eliyle bir vurmuş tık tık diye sonra da :
” Bu olmamış hanım, güzel çıkmayacak, başka
getirir misin bir zahmet” demiş.
Hanım onu götürmüş bir tane daha getirmiş. Adam onu da bir yoklamış yine beğenmemiş.
“Hanım sana yine zahmet olacak ama bu da olmamış başka bir tane getirir misin” demiş.
Başka istemiş?. Bu böylece dört sefer daha tekrarlanmış .
Dedemiz beşincide karpuzu beğenmiş ve karpuz kesilmiş, misafirlere ikram edilmiş?. Herkes karpuzunu afiyetle yerken bizim dedecik sormuş.
“Eeeee?. Arkadaşlar işte benim gençliğimin sırrı burada anladınız mı??” Herkes birbirinin yüzüne bakmış.Kimse bişey anlamamış..
“Aman dede demişler nerde? Anlamadık biz bu sırrı!”
Dedecik gülmüş.
“Efendiler” demiş
“O gördüğünüz karpuz kilerde bir tanecikti, tekti. Ben hanıma git de başka getir dedikçe o kilere gidip geliyor aynı karpuzu getiriyordu. Bir kere bile (aman be adam, delimisin nesin şu tek karpuzu ne
taşıtttırıyorsun bana defalarca.) demedi. Beni sizin önünüzde mahcup duruma düşürmedi. İşte bütün bu gençliğimi hanımıma borçluyum.”
“Biz birbirimizi hiç başkalarının önünde zor
duruma düşürmeyiz. Aile içindeki hiçbir şeyi dışarıya yansıtmayız. Hep birbirimize destek olur, dert ortağı olur, yardım ederiz. Birbirimizle ilgili olan problemleri yine birbirimize anlatırız. İyi kötü her olayı da birlikte paylaşırız.”
demiş.
Hayatınız seçtiğiniz kadındır..
Zevkli bir kadına rastlarsanız,ZEVKİNİZ,
bilgili bir kadına rastlarsanız BİLGİNİZ,
zeki bir kadına rastlarsanız ZEKANIZ gelişir.
Hayat kat kattır.
Babil’in Asma Bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir ve bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür.
Ve bugün durduğunuz teras , seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat yanınızdaki kadının terası, manzarası ve hayatıdır.
Hayatınız seçtiğiniz kadındır.
OKUDUYSAN BEĞEN BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞ !
-Aşkın Önsözü Ayrılık
-Belki Bir Gece
-Bugün
-Senin Yüzünden
-Düşlerime Kal
-Evimin Bir Odası
-Gölge
-Aşkın Önsözü Ayrılık
-Oysa Ellerin
-Unut Beni
-Çiğ
-Alev Alev
-F.D.
-Gamlı Uçak
-Nadas
-Yalan
-Kurumuş Ölüyorken
Yeniköy
-Yüzün
-Adı Sevda
-Paranoya
-Senin Şarkın
-Nadas
-Cumartesi
-Senin Yüzünden
-Son Yaprağı Düştü Güzün
-Yalnızlığım Sana Emanet
Kaynak: Onedion
Malzemeleri:
1 adet Patlıcan …
1 adet Kabak,
2 adet Havuç
1 adet Kırmızı Biber
2 adet kırmızı soğan
1 yemek kaşığı Zeytinyağı
1 tatlı kaşığı Hardal
2 tatlı kaşığı Dereotu
1 çay kaşığı Taze kekik , yoksa kurusu
1 diş sarımsak ezilmiş,
Kabağı, patlıcanı, havucu, kırmızı soğanı dilimleyin. Kırmızı biberin çekirdeklerini çıkarıp dört parçaya ayırın.
Zeytinyağıyla sarmısakları karıştırın ve sebzelerle üzerine ve altına sürün, fırının ızgarasını da ısıtın. Isıtılmış ızgarada – sebzelerin pişme süreleri farklı olduğu için – sebzeleri ayrı ayrı ızgara yapın.
Kırmızı biberler piştikten sonra kabuklarının kolay çıkması için üstleri örtülerek bir müddet dinlendirin.
Biberlerin kabukları çıkarıldıktan sonra şeritler halinde kesin. Servis tabağına ızgara sebzeleri dizin, kırmızı biber şeritleri ve ince kıyılmış taze soğanla süsleyerek servis yapın.
Yoğurt, dereotu, soğanın yeşil kısmı, kekik, hardal ve sarmısağı birlikte karıştırarak sos haline getirin ve sebzelerle birlikte ikram edin.
Afiyet Olsun smile ifade simgesi
Dr. Gönül Ateşsaçan
Ağız: Besinleri içine olan bu organ yeni fikirleri temsil eder.
Akciğer: Hayatı içine almayı temsil eder. Zatürre umutsuzluk ve hayattan yorgunluk halinde ortaya çıkar. Astım insanın kendini bastırılmış ve boğulmuş hissetmedir. Bireysel olarak kendini gösterememe halidir.
…
Ayak: Kendimiz, başkaları ve hayatla ilgili anlayışımızın yansımasıdır.
Bağırsak: Eskiyi, artık ihtiyaç duyulmayanı bırakmaktan korkmanın yansımasıdır.
Patates
Sofraların gözde besini patatesin, çok besleyici bir bitki olduğunu insanlık tarihi yazık ki geç öğrendi. Patatesi ilk kez İspanyollar Güney Amerikan ye…rlilerinden tanıdı. Daha sonra Drake adında bir korsan bitkiyi Avrupaya getirdi. Fransızlar önceleri, patatesi yalnızca çiçeklerinden yararlanmak için süs bitkisi olarak yetiştirdiler. Onal-tıncı Louis ve Marie Antoinette, balolarda, üstleri elmas dolu giysilerine patates çiçekleri takarlardı.
Çok Besleyici:
İçinde, su, karbonhidratlar, fosfor, demir, manganez, bakır, sodyum ve kalsiyum gibi madensel tuzlar, B, B bir, B altı, K, PP vitaminleri bulunan patates çok zengin bir besindir. İçinde çok sayıda madensel tuz ve vitamin bulunduğundan, organizmanın madensel tuz ve vitamin gereksinimini karşılar. Yapısında bulunan B vitamini bileşikleri sinir sistemini düzene sokar. Enerji verir, beden işçileri patates sayesinde daha az yorgunluk duyarlar.
Mideyi Onarır:
Milletçe, baharatlı, acılı ve ekşili yemeklere düşkün olduğumuzdan, çoğumuz mide rahatsızlıklarından yakınırız. Patates mide gazlannı giderir, mide gastritleri ve ülserlerine karşı ilaçtır. Safra kesesi ve karaciğerdeki yangıları iyileştirir. Şeker hastalarına dokunmaz. Basura iyi gelir.
Susatmaz:
Patatesin yapısında su bulunduğu için, aynı zamanda organizmanın su ihtiyacını da karşılar.
Kansere Karşı İlaçtır:
Avusturyalı doktor R.Bireuss 1950 yılından beri patatesi kansere karşı doğal ilaç olarak uyguluyor ve kanserli hastalarına patates kürleri yaptırıyor.
Cinsel Gücü Arttırır:
Yapısında fosfor bulunduğu için patates erkeğin cinsel gücünü arttırır. İtalyanlar patatese “Aşk yatağının kaloriferi” ismini verirler.
Kanı Zehirlerden Temizler:
Hava kirliliği, radyasyon, sanayi ve tanm ilaçlarının kimyasal artıklarına karşı kam zehirlerden temizler ve hücreleri yeniler.
Kadını Güzelleştirir:
Patateste bulunan manganez kadın cildinin dostudur. Bu değerli sebze yalnız yenerek değil, kremler ve masklar yoluyla da kadın tenini güzelleştirir, cilde gerginlik kazandırır.
Nasıl Alacaksınız?
1- Patatesin iki cinsi vardır. Birinci cinsin eti sarıdır. İkincisinin ise eti yeşile çalar. Eti yeşile çalan patates Avrupada hayvan yemi olarak kullanılır.
2- Makbul patates eti taze iken beyaz, bekletilmemiş iken san olan patatesdir.
3- Patatesin kabuğunu tırnağınızla kazıyın, kabuğu hafifçe kaldırın. İçi sarıysa düşünmeden satın alın. Hem lezzetli hem daha dayanıklıdır.
Patates çeşitleri
Patates pek çok çeşidi olan bir sebzedir. Patatesin lezzeti de yetiştiği toprak çeşidine, iklime ve bakım koşullarına bağlı olarak değişir.
İçerisindeki nişasta miktarına bağlı olarak bazı patatesler yemekler için bazıları da kızartmalar için uygundur. Nişasta miktarı düşük patatesler kolayca dağılmadığı için salatalarda ve fırın tariflerinde tercih edilir. Orta nişastalı patatesler tüm tariflerde kullanılabilir. Yüksek miktarda nişasta içerenler ise dokularının kuru olması sebebiyle fırınlanırken tercih edilir.
Nasıl Yiyeceksiniz?
1- Patatesi çok iyi yıkayın. Zira toprak altında yetişir, kirli ve mikroplu îularla haşır
2- Çok zengin bir besin deposudur, îcinde fosfor, demir, manganez ve bakır gibi
madensel tuzlar, karbonhidratlar ve B,B bir, B altı, K ve PP vitaminleri var. B altı vitamini ve B bir vitamini sıcağa karşı duyarlıdır. Ayrıca, vitamin ve madensel tuzların büyük bir kısmı patatesin kabuğunda toplanmıştır. İyice yıkadıktan sonra, bîr süre, içine sirke konmuş suda bekletirseniz bu değerli sebze tüm mikroplardan arınmış olur. işte o zaman onu kabuğuyla birlikte tüketmenizde büyük fayda vardır. Eskiler patatesi mangal, ocak ya da tandırlarda külün altına gömer, kabuğuyla birlikte yerlerdi.
3- Ancak günümüzde patatesi soyarak tüketmek adet olmuştur. Bu takdirde suyun içinde soyulmuş patatesi fazla bekletmeyin. Madensel tuzların bir kısmı eriyip suya karışır. Ayrıca K vitamini de ışığa ve oksijene karşı duyarlıdır.
Nasıl Saklıyacaksınız?
1- Patatesi loş yerlerde koruyun. Zira yapısında bulunan B bir ve K vitaminlerini yitirebilir.
2- Patatesin çeşitli kaliteleri var. En dayanıklısını şöyle anlayabilirsiniz. Bir kaç patatesi kaynayan suya atın ve suyun içine bir çorba kaşığı sirke koyun. Kaynama sırasında patatesler beyazsa dayanıklıdır. Rengi siyaha çalıyorsa dayanıksızdır. Eğer toptan almışsanız, bu tür dayanıksız patatesi bir an önce tüketmeye bakın, aksi takdirde filizlenir.
Patates Kızartması:
Her ev kadını hazırladığı patates kızartması için patatesi kendi alıştığı şekle göre keser. Kimi dilim dilim, kimi yuvarlak. Burada önemli olan kızartmanın lezzeti ve aynı yağın yeniden yemekler veya kızartmalar için kullanılabilmesidir. Yapacağınız şey şu:
1- Harlı ateş yağın en büyük düşmanıdır. Yapısını değiştirir, mideye zararlı hale getirir. Doğradığınız patatesleri çok kızgın bir yağ içine değil, normal yanmış yağın içine koyun. Yani yağ tavada cızırdayıp yanık kokusu çıkarmadan patatesleri içine atın.
2- Patatesler biraz kızarınca çıkarın. Büyücek bir tabağa alın. Birkaç dakika bekletin sonra yeniden yağa koyun. Bu sırada ince doğranmış bir diş sarımsak da eklerseniz kızartmanız daha lezzetli olur.
Yararlı Bilgiler:
1- Genellikle patates kızartırken bütün daireyi, hatta bütün apartmanı yağ kokusu kaplar. Bu kokuyu önlemek isterseniz tavanın içine bir dal maydanoz atın.
2- Patates kızartmasında kullandığınız yağı yeniden kullanmak istiyorsanız içine bir havucu rendeleyerek koyun ve onu böyle bekletin. Rendelenmiş havuç kızarmış bir yağın zararlarını ortadan kaldırır.
3- Patatesin bazı türleri pişerken siyahlaşır. Kar gibi beyaz olmasını istiyorsanız patatesi haşlarken ya da pişirirken tencereye bir çorba kaşığı sirke koyun. Sirkenin ekşimsi bir tat vereceği şeklinde bir endişeniz olmasın.
4- Patatesi bir iğneyle uzunlamasına bir kaç yerden delerseniz daha çabuk piştiğini göreceksiniz.
5- Gerek kızartmada, gerekse yemeklerde patatesin kolayca pişmesini istiyorsanız onu uzunlamasına kesin.
alıntı
Tamam, yediklerinize dikkat ediyorsunuz; ancak nasıl yediğiniz de bir o kadar önemli. Bazi gidalari birlikte yiyerek, elde edeceğiniz faydayi… zirveye çikarabilmeniz mümkün. Spor Beslenme Uzmani Sencer Bulut, aldiğiniz besinlerin etkisinin basit takviyelerle nasil artirilabileceğinin sirrini veriyor.
Balık + Brokoli
Faydasi: Bu süper ikili kanseri serseme çevirebiliyor.
Bilimsel açiklama: Ton balığı, kanser savaşçısı bir enzim olan ‘tiyoredoksin redüktaz’ (TR-1) seviyesini artıran selenyum minerali içeriyor. Aynı şekilde, brokoli de TR-1’i ateşleyen bitkisel bir kimyasal olan sulforafan tedarikçisi. Bu iki besini birleştirip inceleyen ingiliz bilim adamları, ikilinin kanser hücrelerinin büyümesiyle savaşırken tek başına olduğundan 13 kez daha güçlü olduğunu gördüler. Bu yüzden etle birlikte düzenli olarak sebze de tüketin.
Kafein + Egzersiz
Faydasi: Günlük kahve tüketimi cildinizin koruyucusu olabiliyor.
Bilimsel açiklama: Kafein ve kardiyo işbirliği, hasar görmüş hücreleri kansere dönüşmeden önce kendi kendilerini imha etmeleri için tetikliyor. Ayrıca bu iki besin beraber yenildiğinde oluşan etki hızla artmaya devam ediyor ve yeni hasarlı hücrelerin oluşumu da engelleniyor. Siz de aynı etkileri yaşamak istiyorsanız, günlük antrenmanınızdan sonra 1-2 fincan kahve için.
Rezene + Sarimsak
Faydasi: Bu ekip, başka ilaç almanıza gerek kalmadan hastalıklarla savaşıyor.
Bilimsel açiklama: Hem sarımsak, hem de rezene kanseri önlemek için aktif bileşenler içeriyor. Üstelik kanseri farklı yollardan hedef aldıkları için birbirlerini de tamamlıyorlar. Rezenenin içindeki aktif bileşik anetol sarımsağın kokusunu nötralize etmeye yardım ediyor. Anetol, mikrobik çoğalmayı engelleyen ve kötü nefes kokusuna neden olan kükürdü temizleyen tükürüğün üretimini hızlandırıyor.
Yoğurt + Enginar
Faydasi: Bağışıklık sisteminizin gücüne güç katabilirsiniz.
Bilimsel açiklama: Yoğurdun kalsiyum açısından çok zengin olduğunu zaten biliyoruz. Ayrıca yoğurt bağışıklık sistemini güçlü kılan canlı bakteriler de içeriyor. Enginarın içerdiği, sindirilemeyen bir karbonhidrat olan inulin, sağlıklı bakterilerin büyümesini destekler ve bağırsakların kalsiyum emilim gücünü de artırır. Beraber tüketildiğinde ise daha fazla kalsiyum emilimi ve bağışıklık sistemine destek sağlanır.
Ispanak + Zeytinyaği
Faydasi: Kanser ve Alzheimer hastalıklarına karşı koruma sağlayabilirsiniz.
Bilimsel açiklama: Yeşil yapraklı bitkiler karotenoid açısından zengindir. Böylece kanser ve Alzheimer için koruma sağlarlar. Ancak, bu gıdalar yağsız tüketildikleri zaman, karotenoidin emilimi sıfıra iner. Sağlıklı bir yağ olarak kabul edilen zeytinyağı ile birleştirildiğinde ise istenilen karotenoid seviyesine ulaşılabiliyor.
Fasulye + Domates
Faydasi: Bakır ve demir emilimini artırmak.
Bilimsel açiklama: Fasulye besin deposu olsa da içinde barındırdığı ‘fitik asit’ bakır ve demir gibi önemli minerallerin emilimini engelliyor. Bu minerallerin emilimini kolaylaştırmak için, fasulyeleri
C vitamini içeren gıdalarla birleştirmenizde fayda var. Zira C vitamini fitik asidin negatif etkilerini yok ediyor.
YAZI : SEDA ÖZDEMİR
En büyük organlardan biri olan karaciğerin, besinlerle birlikte alınan vitamin ve minerallerin emilmesi, vücutt…aki zararlı maddelerin temizlenmesi gibi hayati görevleri bulunmaktadır.
Düzenli alkol kullanımı ve aşırı yağlı gıdaların tüketimi karaciğer yağlanması, hepatit ve siroz gibi karaciğer hastalıklarına yol açabilmektedir. Karaciğer sağlığında ilk adım, tüketilen gıdaların dikkatle seçildiği bir dengeli beslenme programı olmalıdır.
Doğru yiyecekler antioksidan etkileri ile karaciğeri temizler ve korur.
4 ay boyunca her sabah kahvaltıdan sonra 1 yemek kaşığı sızma zeytin yağ içerisine 3 damla limon damlatılıp içilir . Bu sayede karaciğeriniz eski sağlığına kavuşacaktır.’
Lütfen bilgilendirmek için paylaşır mısınız ????
alıntı