Çok büyük bir probleminiz mi var??? Üzülmeyin hepimizin var…

fil-resimleri[1]

Çok büyük bir probleminiz mi var??? Üzülmeyin hepimizin var… Biz zaten bu dünyaya bu durumları deneyimlemek için gelmedik mi???

Hepimize kendi sınıfımıza ve karmamıza göre deneyimler geliyor. Ne yapalım sizinki bu defa problem şeklinde olmuş. Öncelikle moralinizi bozmayın. Sonra sorununuzu çözmek için bölümlere ayırın.

Ben her defasında sorunu bir fil olarak düşünürüm. Ve her çözmem gereken parçaya da filin bir organıyla özdeşleştiririm. Fili tamamladığımda sorun da tamamlanmış olur. Fil de yürür gider:)

Bu hafta filin hortumu, öbür ay dişleri, üç ay sonra  kulakları, dört ay sonra  ayakları, tırnakları, beş ay sonra derisindeki sert kıllar derken  bir bakarım fil tamamlanmış, ben dertlerimden arınmışım.

Daha gelsin yeni deneyim diyemeden evren bana başka bir ”oyun” hazırlamıştır bile…

Hepimize sağduyulu ”oyunlar” yaşamak nasip olsun…

Sağlıcakla,

Anette İnselberg

Doğal Taşınızı Temizleme Ve Enerji Yükleme Teknikleri…

ametist[1]
Uzun zamandan beri doğal taşların temizliği ve programlanması ile ilgili  bir çok soru alıyordum ve bu konuda bir şeyler yazmak istedim.  Aşağıda  vereceğim bilgiler sanırım doğal taşlarla çalışmak isteyenler için bir  çok açıdan yeterli olacaktır.  Şimdiden konu ile ilgili olan herkesin  faydalanmasını seçiyorum.

Doğal taşlar milyonlarca süren bir zaman diliminde meydana gelirler. Oluşumları süresinde bir çok doğal enerji vibrasyonunu üzerine  alırlar.Taşların üzerinde birikmiş olan bu enerjiler taşları kendi  enerji alanına alan insanlar üzerinde önemli pozitif etkiler oluşturur.  Yine benzer enerjiler birbirini çeker yasası gereği üzerinizde taşıdınız
olumlu enerjiye sahip bir doğal taş başka olumlu enerjileri kendinize  çekmenize yardım edecektir.

Doğal taşlar bulundukları ortamlardaki enerjilerden etkilenir ve bunları kayıt ederler. Kendisine dokunan insanların da enerjilerinden  etkilenirler. Bazı taşlar radyasyon emme özelliğine sahip olduğu için  özellikle şehir hayatında cep telefonunun, bilgisayarın radyasyonunu  emerek doğal enerji alanlarında elektromanyetik kirlenmeler oluşur. Yine
bir süre sonra bulundukları ortamdaki negatif enerjilerden de  etkilenerek bu enerjileri de kayıt ederler. Doğal taşınızı aldığınız  zaman ilk olarak yapmanız gereken şey enerji temizliğini yapmaktır.
Enerji temizliğini yapmadan doal taşı üzerinize almanın size faydası değil zararı olacaktır. Lütfen bu zararı küçümsemeyin, negatif  enerjilerle dolu bir doğal taş tüm auranızın enerjisinin olumsuz bir  hale gelmesine yol açacaktır.

Taşınızı kendi ihtiyaçlarınıza göre belirledikten sonra sezgisel olarak  seçtikten sonra evinizi getirince ilk yapmanız gereken şey enerji  temizliğidir. Enerji temizliği konusunda bir çok kaynakta farklı bilgiler vardır ben size kendi kullandığım ve etkili olduğunu düşündüğüm  teknikleri anlatacağım.

TAŞINIZI TEMİZLEME TEKNİKLERİ

1- Toprağa Gömme: Taşınızı en az 21 saat süreyle toprağa gömerek negatif  enerjilerden arınmasını sağlayabilirsiniz. Açık havada toprakta olması çok daha iyidir ancak bu imkan yoksa saksı toprağı da olabilir. Saksı toprağı kullanmanın tek dezavantajı aynı toprak ile 8-10 temizlikten  sonra toprağı değiştirmenin gerekliliğidir. Canlı çiçek olan saksıya  doğal taşınızı temizlik amacıyla gömmenizi önermem bu durumda çiçeklerin zarar görme ihtimali olacaktır.

2- Tuzlu suda bekletmek: Bir kase suya 1 tatlı kaşığı deniz tuzu
ekleyerek karıştırın ve taşınızı 12 saat boyunca bu suda bekletin. Bir
çok taş için bu temizlik çeşidi çok etkilidir ancak bazı taşlarda
zararlı olabilir ( selenit,opal,kalsit, florit, labrodonit ve modavit
taşlarında tuzlu su e temizlik önerilmez) Daha sonra taşınızı akan suda
1-2 dakika yıkayın.

3- Tütsü ile temizleme: Taşınızı 3-5 dakika akan suyun altında tutun.
Daha sonra adaçayı veya sandal tütsüsüne taşı en az 5 dakika kadar
tutun. Tütsünün taşın her yerine gelmesine özen gösterin. Bu işlemi
yapmadan önce taşın temizlenmesine niyet etmek de çok önemlidir.

4- Piramit ile temizleme: Eğer elinizde gerçek ölçülerine uygun
hazırlanmış bir piramit varsa taşınızı bu piramitin içine koyup bir gece
bekleterek temizleyebilirsiniz. Ancak taşı piramittin içinde biraz
yükseğe ( takriben 1 / 4 lük bir yükseliğine) koyarak bekletmeniz önerilir.

Bunların dışında başka temizlik önerileri de vardır ancak en etkili
olduklarını düşündüklerim bu tekniklerdir.

TAŞINIZA ENERJİ YÜKLEME

Taşınızı negatif enerjilerden arındırdıktan sonra enerji yüklemek yani
pozitif enerjisini yükseltmek için yapabileceğiniz bazı uygulamalar
vardır. Bu adım şart değildir ama yapmanız durumunda taşınızı çok daha
verimli kullanabilirsiniz.

1- Reiki: Taşınız avuç içinize alın ve reiki verin. 2. aşama iseniz güç
sembolünü kullanabilirsiniz, 1. aşamalar sadece reiki verebilirler.
Taşın yüklenmesi için kesin bir süre verilemez ama çoğu taşta 5-10
dakika yeterlidir.

2- Dolunay: Dolunayın olduğu bir gecede taşlarınızı açık havada
bırakarak olumlu enerjilerle yüklenmesini sağlayabilirsiniz. Dolunay
taşınızın pozitif enerjisini arttıracaktır.

3- Kuvars kristali kullanmak: Büyük kuvars ailesinin üzerine bırakılan
daha küçük taşların enerjisi artacaktır. Küçük taşları kuvarsın üzerinde
5-10 saat bekletmek yeterlidir.

4- Niyetle temizleme: Taşınızı elinize alın ve birkaç dakika kalbinizden
taşınıza sevgi aktarın. Daha sonra aşağıdaki kalıbı yüksek sesli tekrar
edin. “ Bu taşa sevgi enerjimi gönderiyorum ve enerjisinin artmasına
niyet ediyorum” Taşı bir süre elinizde tutun ve enerjisini hissedin.
Daha sonra kullanabilirsiniz.

TAŞINIZI KENDİ ENERJİNİZLE UYUMLAMA

Eğer taşınızı temizlemişseniz arkasından enerji yükleyerek sonra bu
adıma geçebilirsiniz. Eğer enerji yüklemek istemiyorsanız temizlikten
sonra direk bu adıma geçebilirsiniz. Taşınıza uyumlaman taşınızın
enerjisini kendi enerjinizle rezone hale getirmektir. Özellikle taşı ilk
aldığınızda bu işlemi yapmak çok önemlidir daha sonra yapmanız şart
değildir ancak taşınızı sürekli kullanmıyorsanız arada bir takıyorsanız
bu işlemi tekrarlamanızın faydası olacaktır. Çünkü sizin enerjiniz sabit
değildir ve değiştiği zaman taşınızı daha önce kendinizle uyumlu hale
getirmiş olmanızın etkisi olmayacaktır, yeniden bu işlemi yapmak gereklidir.

1- Taşınızı elinize alın ve kalbinizden 2-3 dakika sevgi enerjisi
akıtın. ( Burada taşa sevgi göndermeniz yani taşı sevdiğinizi
hissetmeniz yeterlidir.)

2- Daha sonra taşınızı ağzınıza yaklaştırın ve 3 kere şu niyeti sesli
olarak tekrarlayın. “ Bu taşın enerjisini kendi enerjimle uyumlu hale
getiriyorum ve taşımın enerjisine rezone olmaya niyet ediyorum.”

3- Daha sonra taşınızı mümkünse kalp chakranıza yaklaştırın ( iki göğsün
ortası) ve 1-2 dakika sakince bekleyin. Artık taşınızı kullanabilirsiniz.

TAŞ PROGRAMLAMA

Bir taşı programlamadan kullanmak kendi enerjisinden faydalanmak
demektir. Taşın doğal enerjisinin ne olduğunu bilirsiniz ve bu enerjiden
faydalanmak istersiniz. Bu durumda taşı programlamaya gerek yoktur.
Örneğin pembe kuvars aşk hayatında mutluluk için kullanılır, doğal
enerjisi zaten bu titreşimi taşır bu nedenle aldığınız bir pembe kuvarsı
programlayamaya gerek yoktur. Kendi doğal enerjisi zaten amacına hizmet
edecektir.

Ayrıca bazı taşlar program yapmaya uygun değildir istesenizde
programlayamazsınız sadece kendi enerjisinden faydalanabilirsiniz.
Kuvars cinsi taşlar ise programa en uygun olan taşlardır ve kendi
amacına uyumlu amaçlar için özel olarak programlama yapma şansınız
vardır. Bir taşı programlama o taşın enerjisini sizin istediğiniz alana
yöndirmesini sağlamak için yapılır.

Erkek kuvars, ametist, pembe kuvars, sitrin, ay taşı, kaplan gözü,
aventurin, zümrüt, safir, elmas, yakut ve topaz programlamak için en
uygun taşlardır. Ancak bu taşları da kendi doğal enerjileri için
kullanmak istiyorsanız programa gerek yoktur. Örneğin kaplan gözü
özgürlük verir ve ben bu taşı bu enerjisinden faydalanmak için aldıysam
programlamadan kullanabilirim. Ancak özellikle bir konudan özgürleşmek
istiyorsam enerjisini bu alana yönlendirmek için programlamayı tercih
edebilirim.

Bu taşların içinde erkek kuvars kristali programlamaya en uygun taştır
ve her türlü program yapılabilir yani diğerleri gibi kendi enerjisine
uygun olmak zorunda değildir. Bu nedenle erkek kuvars edinmenizi
öneririm. Bu şekilde taşınızı istediğiniz her şey için programlayabilir
ve sonra temizleyerek programı silebilir ve yeniden başka bir şey için
programlayabilirsiniz.

Önemli bilgi: Taş programlamak taşın enerjisini istediğimiz bir alana
bilinçli olarak yönlendirmek ve bu şekilde enerjisini olumlu olarak
kullanmak için yapılır. Taş programlarken taştan bir şey istenmez
programla bir enerji kullanım tekniğidir.

Programlama Tekniği:

1- Taşınızı önce temizleyin, temiz olmayan taşa kesinlikle program
yapılmaz. Daha sonra isterseniz enerji yükseltme ve uyumlama adımlarını
uygulayın. Bu adımları atlayabilirsiniz ama uygulamanızın çok faydası olur.

2- Daha sonra taşınızı elinize alın elinize alın ve ağzınıza
yaklaştırarak sesli olarak 7 kere şunu söyleyin.

” Evrenin tüm sevgi, şifa ve pozitif enerjilerinin sana dolmasını ve
sende olan enerjiyi bundan sonra benim ve ilgili herkesin en yüksek
iyiliği için kullanmanı diliyorum. Bundan sonra benim taşım olmana ve
hayatıma ……. getirmene niyet ediyorum”

Buradaki …. kısmını kendi ihtiyaçlarınıza göre doldurabilirsiniz. Yine
bu kısımda“enerjini …… için kullanmana niyet ediyorum” gibi kalıpta
kullanabilirsiniz . Ancak kesinlikle başkasına zarar verecek veya özgür
iradesine müdahale anlamına gelecek bir şey için taşınızı
programlamayın. Bu sizin ciddi olarak zarar görmeniz yol açabilir. Kadim
bazı bilgilere göre Atlantisin batmasına yol açanda bazı rahiplerin
kristalleri olumsuz amaçlar için kullanmaya çalışmalarıydı. Bu bilgi ne
kadar doğrudur bilemem ama geri dönüş yasasının bu durumda çok hızlı
işleyeceğine inanıyorum. Sadece güzel amaçlar için taşlarınızı
programlayın. Başkasına onun da iznini alarak program yapabilirsiniz
ancak bu durumda taşı bu kişinin kullanması gereklidir. Bir de bu
durumda taşı kendinizle uyumlamayın. Kendiniz için yapacağınız
çalışmalar ise daha etkili olacaktır.

Taşınızı her durumda 7-10 günde bir temizlemeniz gereklidir. Taşınızı
her temizlediğinizde program silinir. Yeniden programlamanız gereklidir.
Aynı işlemleri yaparak progtam girebilir Ya da başka bir program
yapabilirsiniz.

Eğer kuvars kristali kullanıyorsanız bunun bir avantajıda birden fazla
kuvars alıp hepsine ayrı bir program girip aynı anda yan yana
takabilecek olmanızdır ki bir çok taş birlikte kullanılmadığı için
programlama için kuvarsı tercih etmek bu açıdan da mantıklıdır.
Taşlarınızı üzerinizde bulundurmanız çok etkilidir ancak refah için
hazırlanan bir taş cüzdanda veya kasada, aşk hayatı için hazırlanan
yatak odasında başucunuzda da bulundurululabilir.

Diğer taşlara uygun program konuları;

Erkek kuvarsa her konuda program girilebilir ancak diğer taşları tercih
ederseniz öncelikle taşınızı temizlemeli sonra isterseniz enerji yükleme
ve uyumlanma yapmalı en sonunda da kendi enerjisine uygun konularda
program girmelisiniz. Aşağıda programa uygun olan taşlara hangi
alanlarda programlar yapabileceğinizin bilgilerini bulabilirsiniz.

Ametist: Negatif enerjilerden korunma, meditasyonda başarı, tepe
chakrasını sağlıklı hale getirme, enerjiyi yükseltme

Pembe kuvars: Aşkı ve sevgiyi çekmek, ilişkilerde uyum ve huzur,
evlilikte mutluluk

Sitrin; Maddi bereket, parayı çekmek, şansı arttırmak

Ay taşı: Kilo vermek, üreme gücünü arttırmak, dişi enerjiyi yükseltmek,
kolay doğum yapmak

Kaplan gözü; Herhangi bir konuda özgürleşmek, bağımlılıklardan
kurtulmak, bilinçalt temizli ğinde destekleyici olması için

Aventurin: Güzelleşmek, değişimler yapmak ve hayallerinize ilgili sizi
desteklemesi için

Zümrüt: Dengeyi sağlamak, korunmak, iletişimlerde başarı sağlamak,
koşulsuz sevgi için

Safir: Psişik yetenekleri güçlendirmek, farkındalığı arttırmak, aurayı
güçlendirmek, korunmak

Elmas: Başarı, etkileyicilik ve güç

Yakut: Özgüven, cesaret, ünlenme, dikkat çekme

Not: Bu programların hepsi erkek kuvars kristaline yapılabilir. Ancak bu
taşların da kendi enerjileri bu alanlarda çok destekleyicidir. Başka bir
konuda programlama yapacaksanız erkek kuvarsı tercih ediniz.

BAZI PROGRAMLAMA ÖRNEKLERİ
” Evrenin tüm sevgi, şifa ve pozitif enerjilerinin sana dolmasını ve
sende olan enerjiyi bundan sonra benim ve ilgili herkesin en yüksek
iyiliği için kullanmanı diliyorum. Bundan sonra benim taşım olmana ve
hayatıma bolluk, bereket enerjisi getirmene niyet ediyorum.Teşekkür ederim””

” Evrenin tüm sevgi, şifa ve pozitif enerjilerinin sana dolmasını ve
sende olan enerjiyi bundan sonra benim ve ilgili herkesin en yüksek
iyiliği için kullanmanı diliyorum. Bundan sonra benim taşım olmana ve
hayatıma sevgi enerjisi getirmene niyet ediyorum.Teşekkür ederim””

” Evrenin tüm sevgi, şifa ve pozitif enerjilerinin sana dolmasını ve
sende olan enerjiyi bundan sonra benim ve ilgili herkesin en yüksek
iyiliği için kullanmanı diliyorum. Bundan sonra benim taşım olmana ve
hayatıma şans enerjisi getirmene niyet ediyorum. Teşekkür ederim””

” Evrenin tüm sevgi, şifa ve pozitif enerjilerinin sana dolmasını ve
sende olan enerjiyi bundan sonra benim ve ilgili herkesin en yüksek
iyiliği için kullanmanı diliyorum. Bundan sonra benim taşım olmana ve
enerjini sezgisel yeteneklerimin artması için kullanmana niyet ediyorum.
Teşekkür ederim”

” Evrenin tüm sevgi, şifa ve pozitif enerjilerinin sana dolmasını ve
sende olan enerjiyi bundan sonra benim ve ilgili herkesin en yüksek
iyiliği için kullanmanı diliyorum. Bundan sonra benim taşım olmana ve
enerjini ….. kiloyu sağlıklı vermem için kullanmana niyet ediyorum.
Teşekkür ederim”

” Evrenin tüm sevgi, şifa ve pozitif enerjilerinin sana dolmasını ve
sende olan enerjiyi bundan sonra benim ve ilgili herkesin en yüksek
iyiliği için kullanmanı diliyorum. Bundan sonra benim taşım olmana ve
enerjini siş yerimde başarımın artması için kullanmana niyet ediyorum.
Teşekkür ederim”

Sizde yukarıdaki örneklere bakarak kendi programınızı yapabilirsiniz.
Bir taşa tek program girebilirsiniz.

BAZI ÖNEMLİ BİLGİLER;

1- Taşınıza herhangi bir kişinin dokunmasına izin vermeyin. Eğer birisi
dokunursa baştan temizlemeniz, enerji yüklemeniz, uyumlamanız ve
programlamanız gerekir. Taşınızı her duruma 7-10 günde bir kere
temizleyin ve isterseniz yeniden programlayın. 10 gün sonra taşınızı
temizlemezseniz artık size faydası değil zararı olacaktır.

2- Taşınızın teninize değmesi daha iyidir ama buna imkan yoksa cebinizde
taşıyabilirsiniz. Ancak üzerinizde olması gereklidir.

3- Evinize belli bir enerjiyi çekmesi için de taş programlayabilirsiniz.
Bu durumda da başkalarının dokunmayacağı bir yere koymanız önerilir.

4- Başkasına izinsiz taş programlayarak vermek doğru değildir, özgür
irade yasasına aykırıdır. Kimseden izin almadan taş programlayarak vermeyin.

5- Erkek kuvars ismi özellikle kullanılmıştır çünkü nadir de olsa dişi
kuvars veya dumanlı kuvars alanlarda olmaktadır. Bunlara da program
yapılabilir ama erkek kuvarsta daha etkilidir.

6- Aldığınız taşların gerçek olmasına dikkat edin ve güvenilir yerlerden
alın. Piyasade çok miktarda sahte taş vardır ve gerçeklerinden ayırt
etmek neredeyse imkansızdır. Gerçek olmayan taşla yapılacak hiçbir
çalışma işe yaramayacaktır. Gerçek taş bulmak için araştırmanızı ve
güvenilir yerlerden almanızı öneririm. Çok ucuz yerlerden da uzak
durmanızı öneririm, piyasanın çok altında fiyat söyleyen yerlede genelde
taşlar sahtedir. Bizim taş satışımız yoktur, bu bilgiler sadece faydalı
olması için verilmiştir.

Refah içinde bir yaşam sürdürme rehberinde bir çok taşın ne için
kullanılabileceğinin bilgisini bulabilirsiniz.

ÖNEMLİ BİLGİ:

Yukarıdaki bilgiler tibbi bir tedavi veya öneri sunmaz.
Hastalıklarınızın tedavisinde mutlaka doktora gidiniz. Buradaki
bilgileri tamamlayıcı olarak kullanınız.

Berna Özcan Demir
Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Negatif Enerjilerden Kendimi Nasıl Temizleyebilirim?…

1[1]

Güzel bir yaz günü deniz kenarında olduğunuzu hayal edin. Bütün bir yılın yorgunluğu denize ayaklarınızı soktuğunuz andan itibaren uçup gitmeye başlar. Denizin iyot kokusunu içinize çektiğinizde bir ohhh dersiniz. Sanki burnunuz açılmış daha fazla oksijen vücudunuzda dolaşmaya başlamıştır.
O denizden hiç çıkmak istemezsiniz. Keşke her gün hava sıcak olsa ve her gün bu keyfi alma imkanım olsa diye aklınızdan geçirirsiniz. Yaşamanın keyfine varırsınız ve kendinizi yeniden keşfedersiniz. Birden, sırtınızdaki yüklerden kurtulduğunuzu ve gençleştiğinizi hissedersiniz. Çocuklar gibi denizin içinde su ile dans edersiniz.
Sizce bu rahatlamanın arkasında neyin etkisi var? Hiç düşündünüz mü?
İnsan vücudunun yaklaşık yüzde yetmişini oluşturan suyun mucizevi bir arındırma gücü vardır.
Özellikle tuzlu su insanı negatif enerjilerden temizler, rahatlatır, yükleri hafifletir. Tuzlu su aslında çok eski zamanlardan beri arındırma, şifalandırma, temizleme ve enerjisel akışı sağlama aracı olarak kullanılmıştır. Hristiyanlıkta Vaftiz töreninin ana amacı da yeniden doğma ve ruhu ve bedeni arındırmaktır. Vaftiz olunan kişi suyun altına batırılıp çıkarılır, böylece arınmış olarak yeniden doğar.
Ruh ve beden bir bütündür. İnsanın ruhuna iyi gelen bir şey bedenine de iyi gelir. Tam tersi de doğrudur. İnsanın bedene iyi gelen her şey ruhunu da mutlu eder. Haksızlığa uğramak, affedememek, aldatılmak, kalbinizin kırılması, yaptığınız fedakarlıkların bir çırpıda yok sayılması, düşünce hareket ve özgürlüğünüzün kısıtlanması, yaptırımlar, endişeler ve korkular; sürekli olarak hem beyninizi meşgul eder hem de ruhunuzu acıtır. Ruh acı çekiyor ise eğer bedeniniz de acı çekmeye başlar. Bu acı geniş anlamda düşünülebilir. Çeşitli hastalıklar, enerjisizlik, hayattan keyif alamama, kısırlık, cinsel isteksizlik, akneler, kafa bel sırt bacak ağrıları, panik atak, çeşitli sendromlar; ruhunuzun bir şekilde negatif enerjilerden, blokajlardan veya tıkanıklıklardan kurtulmak için bir sinema perdesi gibi size aktarmış olduğu mesajlardır.
İçinizdeki çocuğu dinlediğinizde, ruhunuzun ya da bedeninizin ihtiyacı olan şeyleri yaptığınızda, kendinize kaliteli zaman yaşattığınızda ruh ve beden hızla şifalanır ve dengeye gelir.
Tuzlu suyun negatif enerjileri ruhtan ve bedenden arındırma gücü vardır. Bu sebeple deniz kenarında, denize temas eden insanlar bu imkanları olmayanlara oranla daha rahat ve daha enerjiktirler.
Günlük hayatta rahatlıkla yapabileceğimiz kolay uygulamalar ile evinizde veya bulunduğunuz ortamlarda, tuzlu su kullanarak o ortamlardaki negatif enerjilerden arınmak mümkündür.
Örneğin iki litre alabilen bir cam kavanoz içine bir avuç kaya tuzu veya himalaya tuzu atıp bulunduğunuz ortama koyduğunuzda, tuzlu su negatif enerjileri içine toplar ve orada hapseder böylelikle ortamın enerjisini arındırır. Enerji terapileri veya meditasyonu sıkça uygulamayan yerlerde 5 gün ila 7 gün de bir tuzlu suyu lavaboya veya evin dışına dökerek yenilenmesi gerekir. Meditasyon, yoga, reiki gibi enerji terapileri ile uğraşan kişilerin bulunduğu ortamlarda suyu 2 günde bir değiştirmekte fayda vardır.
İşten geldiğinizde ellerinizi yıkadıktan sonra tuzlu su ile ya da tuz sabunu ile yıkamanız negatif enerjileri üzerinizden alacaktır.
Ayağınızı bir leğenin içine hazırlamış olduğunuz (koyabileceğiniz derecedeki) sıcak suyun içine biraz tuz eritip on dakika kadar koyarsanız günün bütün yükünü atmış, rahatlamış ve enerji dolmuş olursunuz.
Banyo küvetini doldururken içerisine bir miktar Himalaya tuzu atmak veya duş alırken tuz sabunu ile vücudunuzu temizlemek ve sonra durulamak tüm negatif enerjileri üzerinizden alıp götürecektir. Aynı zamanda enerji alanınızı güçlendirerek auranıza koruma sağlayacaktır.
“Kendime bir iyilik yapıp değerimin farkına varmayı seçiyorum.
Ben değerliyim.
Ben güçlüyüm.
Ben iyi bir insanım.
Hayatımda mutlu olmak, ilerleyebilmek, başarılı olmak ve her şeyden keyif almak için tüm çapalarımdan şu anda kurtuluyorum.
Beni engelleyen, beni ağırlaştıran, beni yorgun ve güçsüz yapan tüm çapalar ile ve benim üzerime yapışmış tüm negatif enerjiler ile bağlantılarımı şu anda kesip atıyorum. Bu enerjileri, çapaları ve blokajları Evrene serbest bırakıyorum.
Kendimi, ruhumu ve bedenimi, arındırmaya niyet ediyorum.
İlahi şifa enerjisi ile kendimi şifalandırıyorum.
Sağlıklı, mutlu, keyif içinde, enerjik ve sevgi içinde yaşamaya hazırım ve bunu hakkediyorum… “
Sevgiyle… Serkan Sorguç – Kuantumdaben.com

Biraz geri çekil…

Çevrendeki insanlar susacağı, konuşacağı ve duracağı yeri bilmiyorlarsa, sen fazla adım atmışsındır onlara.

Biraz geri çekil …

Ts Eliot

Kıç Isırmaya…

11011522_10204200395921032_1658379641145101462_n[1]

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

Paulo Coelho’nun ‘Veronika Ölmek İstiyor’ Romanından 10 Güzel Alıntı

1.”Kendi kendisiyle gurur duyma zamanıydı, şimdi yaptığı şeyi yapabildiği, en sonunda cesaretini toplayıp bu yaşama veda edebildiği için.”

1.

2.”Yaşamı boyunca pek çok kez fark etmişti Veronika, tanıdığı bir sürü insan başkalarının başına gelen korkunç olaylardan sanki gerçekten üzgünmüş ve yardım etmek istiyorlarmış gibi söz ederlerdi, ama işin gerçeği,başkalarının acılarından zevk aldıklarıydı; çünkü böylece kendilerinin mutlu ve şanslı olduklarına inanabiliyorlardı.”

2.

3.”Deli olmak ne demek,bilmiyorum,” diye fısıldadı. “Ama deli olmadığımı biliyorum. Başarısız bir intihar girişimi benimkisi, hepsi bu.” “Kendi dünyasında yaşayan herkes delidir. Şizofrenler, psikopatlar, manyaklar.Yani, başkalarından farklı olanlar.”

3.

4.”Görünüşe bakılırsa kimse kendi iç dünyasını yabancılarla paylaşmaya hevesli değildi.”

4.

5.”İşte bu nedenle, acılaşan insanlar için, ünlü kahramanlar da,deliler de bitmez tükenmez bir merak kaynağıdır; çünkü onlarda yaşam korkusu da yoktur, ölüm korkusu da. Kahramanlar olsun, deliler olsun tehlikelere aldırmaz, kim ne derse desin bildiklerini okurlar.Deli intiharı seçer, kahraman bir dava uğruna kendini feda etmeyi,ama ikisi de ölür. Bu arada acılaşmış kişi her ikisinin de saçmalığını ve görkemini yorumlamaya çalışmakla geçirir gecesini, gündüzünü. Acılaşmış kişinin öz savunması için yükselttiği duvara tırmanıp dış dünyaya bir göz attığı anlarda olur bu. Derken elleri,ayakları yorulur, yeniden geriye, günlük yaşamına döner.”

5.

6.”İnsanlar ancak koşullar buna elverdiğinde delirme lüksüne sahiptirler.”

6.

7.”İnsanların mutluluk olasılığı ne kadar yükselirse, mutsuzlukları da o kadar artıyor demek.”

7.

8.”Müzik adamın uzak dünyasına, aydan bile ötelerde sakladığı dünyasına bile ulaşabiliyordu; müzik mucizeler yaratabilirdi.”

8.

9.”Keşke herkes kendi içsel deliliğini bilse ve onunla birlikte yaşamayı öğrense. Dünya daha kötü bir yer mi olurdu? Hayır insanlar daha yürekli, daha mutlu olurlardı.”

9.

10.”Veronika her şeyden nefret ediyordu ya, en çok da yaşamını sürdürmüş olduğu biçimden, içinde barındırdığı yüzlerce Veronika’yı keşfetmeye zahmet etmeyişinden tiksiniyordu. Oysa orada kim bilir ne ilginç, ne meraklı, ne cesur, ne küstah, ne deli kızlar duruyordu.”

10.
Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bu Karıdaki Kısmet De Kimsede Yok…

10986505_1437074566601803_8303376687402820122_n[2]

Yaşam Kalitenizi Yükseltmek İçin Hayatınızın Geri Kalanında Yapabileceğiniz 22 Şey

Herkes bir mücadelenin içinde fakat hayatınızın geri kalanında daha kaliteli vakit geçirmek istiyorsanız bu tavsiyelere kulak vermelisiniz.

1. Hareket edin.

Hareket edin.
Mutlaka egzersiz yapın. Sporu hayatınıza dahil etmek size birçok yönden fayda sağlar. Geceleri rahat uyursunuz ve gün içinde daha zinde hissedersiniz. Mümkünse sabahları egzersiz yapmaya çalışın. Sabah egzersizleri kan dolaşımınızı hızlandırarak daha kolay ayılmanızı sağlar. Stresten kurtulursunuz ve işinize daha kolay odaklanabilirsiniz.

2. Bugünün işini yarına bırakmayın.

Bugünün işini yarına bırakmayın.
”Yarın” henüz varolmamış hayali bir kavramdır. İnsanlar çoğu zaman ”Yarın hallederim şimdi vaktim yok.” cümlesini kurar. Fakat bunun asıl sebebi üşengeçliktir. Ayrıca bugün yapmanız gereken bir şeyi ertelemek yarının yükünün artması demektir. Ertelememek düzenli yaşamın ve başarının sırlarından yalnızca biridir.

3. Mazeret üretmeyin.

Mazeret üretmeyin.
Yapın gitsin. Kendinizi daha iyi mi hissedeceksiniz? Sadece iyi vakit geçirmek mi istiyorsunuz yoksa yeni bir deneyim yaşamak mı? Peki neyi bekliyorsunuz? Zaman geçip gidiyor ve hayat bahaneler üretecek kadar uzun değil. Eğer hala mazeretleriniz varsa yeterince istekli ya da olgun değilsiniz demektir.

4. Kitap okuyun.

Kitap okuyun.
Kitap okumayı ihmal etmeyin. Okumak kelime haznenizi ve hayal gücünüzü genişletir, yaratıcılığınızı arttırır.

5. Para biriktirin.

Para biriktirin.
Para harcayarak kendinizi mutlu etmeye çalışmayın ve gereksiz harcama yapmaktan kaçının. 5-10 yıl içinde bunu yaptığınız için kendinize müteşekkir olacağınız kesin. Yarın ne olacağı belli olmaz.

6. Kin tutmayın.

Kin tutmayın.
İçinizde kin ve nefret barındırmayın. Bu duygular sizi boş yere yorar ve kendinizi sürekli kötü hissedersiniz. Zamana bırakmayı öğrenin. Sizde kötü duygular uyandıran insanları hayatınızda bulundurmayın. Bu kadar basit.

7. Gülümseyin, hatta kahkaha atın.

Gülümseyin, hatta kahkaha atın.
Gülümsemeyi ve kahkaha atmayı ihmal etmeyin. Kötü bir gün mü geçiriyorsunuz? İlk iş gülümseyin. Hatta biraz daha zorlayın ve ağzınız kulaklarınıza varsın. Sadece mutlu olduğunuzda gülümsemek zorunda değilsiniz. Çünkü gülümsemek ya da kahkaha atmak da sizi mutlu eder. En kötü ihtimalle komik video seansı düzenleyin; mutlaka yardımı dokunacaktır.

8. Kendinize vakit ayırın.

Kendinize vakit ayırın.
Hayatınızı daha iyi bir hale getirmenin ilk koşullarından biri de kendinize vakit ayırmaktır. Bunun için kendinizi dinlemeli ve dinlendirmelisiniz.

9. Mutlu olmayı öğrenin.

Mutlu olmayı öğrenin.
Hayatınızda yalnızca olumsuzluklara odaklanmayın. Herkes zor dönemlerden geçebilir ama önemli olan onlardan sonra daha güçlü ve deneyimli olabilmektir. Eğer üzgün ya da mutsuz hissediyorsanız birkaç dakikalığına durup düşünün. Hayatınızdaki her şey kötüye gidiyor olamaz; iyi şeyleri görmezden gelmeyin. Mutlu olmanın yollarından en önemlisi de bir şeyleri olduğu gibi kabul edip ve ona göre hareket etmektir. Yaşamınızın görmezden geldiğiniz iyi yanlarının değerini sonradan anlamayın.

10. Yardımsever olun.

Yardımsever olun.
Yardımseverlik yalnızca paranızı ya da vaktinizi paylaşmak değildir. Bu özelliği kişiliğinizin bir parçası haline getirin. Yalnızca ”Kim olsa aynı şeyi yapardı.” diyebileceğiniz durumlarda değil, her zaman yardımsever olmak için çaba gösterin. Trafik ışıklarında beklerken yanınızda yaşlı biri yoksa yardım edebileceğiniz kişi daha uzakta olabilir. Yalnızca size gülümseyenlere değil üzgün görünen insanlara da gülümseyebilir ve hatta dertlerini sorabilirsiniz. Bahşiş bırakmak için garsondan güler yüz beklemeyin belki de kötü bir gün geçiriyordur.İyi niyetinizin kaybolmasına izin vermeyin.

11. Bencil olun.

Bencil olun.
Her zaman olmasa da bazen bencillik yapın. Ruhsal ve fiziksel sağlığınıza önem verin. Bir kez de kendinizi başkalarının yerine değil de kendi yerinize koyun. Saçma gelebilir ama kendinizi tamamlamadan diğer insanlara bir faydanız dokunmaz.

12. Cep telefonunuz cebinizde kalsın.

Cep telefonunuz cebinizde kalsın.
Arkadaşlarınız ya da ailenizle vakit geçirirken cep telefonunuzdan kurtulun. Onlarla geçirdiğiniz zamanın tadına varın. Teknolojiyi nasılsa kullanırsınız ama sevdikleriniz her zaman sizinle olmayacak.

13. Çekingen olmayın.

Çekingen olmayın.
Konuşmaktan utanmayın. Tanımadığınız insanlarla iletişim kurmaktan korkmayın. En kötü ne olabilir ki? Size kulak asmasalar ya da kaba davransalar ne farkeder? Onlarla tekrar konuşmak zorunda değilsiniz. Fakat yaşadığınız deneyimler; insanlarla kolaylıkla bağ kurmanızı ve onları daha kolay tanımanızı sağlayacaktır.

14. Dinlemeyi öğrenin.

Dinlemeyi öğrenin.
Karşınızdaki insanların sözlerine kulak verin. Karşılığında ne söyleyeceğinizi düşünmek yerine karşınızdakinin ne söylediğini dinleyin ve anlamaya çalışın. Daha sonra ne söyleyeceğinize karar vermek daha kolay olacaktır.

15. Kendiniz olun.

Kendiniz olun.
Kendiniz olmaktan korkmayın. Başkaları ne düşünür diyerek yaşadığınız hayat asla sizin olmamış bir hayattır. Sizi olduğunuz gibi kabul edemeyen insanlar hayatınızdan çıkıp gitmekte özgür. Aslında oldukça basit. Tabii eğer herkesten aynı eleştirileri alıyorsanız durup düşünmenin vakti gelmiş olabilir. Kendinizi sorgulamaktan da kaçmayın.

16. Seyahat edin.

Seyahat edin.
Seyahat etmek ve farklı yerler görmek kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir. Otobüs, uçak, tren ya da belki bir bisiklet ile… Yeni insanlarla ve kültürlerle tanışmak size unutulmaz deneyimler yaşatabilir. Hatırlamaktan zevk alacağınız anılarınız ve daha geniş bir bakış açınız olur.

17. Yeniliklere açık olun.

Yeniliklere açık olun.
Her şeyi bilmeniz ya da anlamanız pek mümkün değil. Bunun farkında olmanız açık görüşlü olmanız için yeter de artar.

18. Sevmeyi öğrenin.

Sevmeyi öğrenin.
İnsanlarla aranıza sınırlar koymaktan vazgeçin ve karşılıksız sevin. Kırılsanız da geçeceğini ve daha güçlü olacağınızı unutmayın.

19. Merak edin.

Merak edin.
Heyecanınızı yitirmeyin ve ”Neden?” diye sorun. Bu çok güçlü bir sorudur ve size birçok kapıyı açar. Bir dahaki sefere size söylenenlerin üzerine nedenini sorun ve öğrenin. Değişimi farkedin.

20. Hayallerinizin peşinden gidin.

Hayallerinizin peşinden gidin.
Sevdiğiniz şeyleri yapmayı unutmayın ve yaptıklarınızdan zevk alın. Tutkularınızın ve hayallerinizin size yol göstermesine izin verin. Daha iyisini ya da fazlasını yapabileceğinizi biliyorsanız durmayın. Sahip olduklarınızın kıymetini bilin ama kanaatkar olmayın.

21. Kendinizi sevin.

Kendinizi sevin.
Her şeyden önce kendinizi sevin ve kendinize saygı duyun. Sonrasında aynı şeyleri karşınızdakilerden bekleyebilirsiniz.

22. Çocuk olun.

Çocuk olun.
Kendinizi sevmek, hayallerinizin peşinden gitmek, yeniliklere açık olmak ya da merak etmek… Yukarıda bahsettiğimiz her şey aslında bir çocuk gibi olmanın incelikleri. Aynı zamanda vaktinizi yalnızca dış dünyayı yargılamakla harcamadığınız kaliteli bir yaşamın…

BONUS

BONUS

“Eğer bugün hayatının son günü olsaydı, bugün normalde yapacağın şeyleri yapmak ister miydim?” Uzun süre art arda, “Hayır,” yanıtını verdiğimde, bir şeyleri değiştirmem gerektiğini anladım. İnsanın kısa süre içinde öleceğini bilmesi, yaşantısına damga vuracak kararlar vermesi açısından büyük önem taşır. Çünkü her şey, tüm dış beklentiler, gururlar, küçük düşme ya da başarısızlık korkuları – tüm bunlar ölüm karşısında değerlerini yitirir, yalnızca ölümdür önemli olan.” 

Steve Jobs

Arpacık Nasıl Geçer?

papatya%20suyu[1]

 

 

Arpacık, kirpik köklerinde meydana gelen enfeksiyon nedeniyle oluşan apsedir. Bakteri ya da olumsuz hijyen koşulları yüzünden ortaya çıkabilir. Genellikle bağışıklık sisteminin zayıfladığının habercisi olan arpacıktan korunmak için gıdalar yoluyla aldığınız vitamin ve minerallere dikkat edebilirsiniz. Ayrıca arpacık geçene kadar makyaj yapmamak, elleri sık sık yıkamak ve yüze değdirmemek iltihabın geçme süresini hızlandırabilir.

Arpacık Tedavisi İçin Evde Yapabilecekleriniz

Patates: İltihabı küçültmek ve kaşıntıyı azaltmak için patates kullanabilirsiniz. Yarım patatesi rendeledikten sonra temiz bir tülbente sarın ve arpacığın üstüne koyun.

Papatya: İltihabı azaltmak için arpacığın üstüne papatya suyu uygulayabilirsiniz. Bunun için 1 çay kaşığı kurutulmuş papatyayı, 1 fincan kaynamış suya atın ve 5 dakika bekletin. İnce bir havluyu bu suya batırdıktan sonra sıkın ve arpacığın üstüne koyup 10 dakika bekletin. Papatya yoksa aynı şekilde rezene tohumlarını veya kurutulmuş kadife çiçeği kullanabilirsiniz.

 

Sıcak Kompres: Temiz bir havluyu sıcak suya batırdıktan sonra sıkın ve arpacığın üzerine yerleştirin. Sıcak su iltihabı hafifletirken kaşıntıyı ve tahrişi azaltacaktır. Bu uygulamayı 15’er dakikadan günde 4 kez yapabilirsiniz.

Poşet Çay: Poşet çayı sıcak sudan çıkardıktan sonra fazla suyu almak için hafifçe sıkın ve arpacığın üzerine koyup 5 dakika kadar bekletin. Sıcak çay poşeti iltihabı hafifletmeye ve içindeki tanik asit ile iltihaba neden olan bakterileri öldürmeye yardımcı olur.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Arpacık çıktıktan sonra yayılma eğilimindedir ve yayılmasını engellemek için hijyen koşulları önem taşır. Hijyeni sağlamak için ellerinizi gün içinde sık sık anti bakteriyel sabunla yıkayın. Evde veya ofiste, ortak havluları kullanmak yerine yanınızda kağıt havlu taşıyın. Evde kullandığınız yüz havlusunu sık sık değiştirin. Kokulu ve renkli sabunlarla yüzünüzü yıkamaktan kaçının. Bu tip sabunlar cildi kurutarak kaşıntıyı arttırabilir.

Arpacık için evde tedavi yöntemlerini kullanmadan önce ve sonra ellerinizi yıkayın. Eski makyaj malzemelerini kullanmayın ve arpacık geçene kadar makyaj yapmayın. Ellerinizi yüzünüzden uzak tutun ve iltihapla oynamayın.

Eğer arpacık 3-4 gün içinde geçmediyse ya da en azında iltihabın boyu küçülmediyse bir doktora gitmelisiniz. Doktorunuz iltihabı temizlemek için antibiyotik merhem veya göz damlası verebilir. Görüşü engelleyen ileri vakalarda basit bir müdahale ile iltihap akıtılabilir.

alıntı

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

Yaşamda Dilediğiniz Her Şeyi Başarabileceğinizi Gösteren 19 İlham Verici Söz

An gelir, arzuladığımız şeyleri asla başaramayacağımızı düşünürüz. Yaşadığımız küçük bir hayal kırıklığı, uğruna her şeyimizi verebileceğimiz bir amacın yok olup gitmesine neden olabilir. Kendimizi yetersiz hissederiz, bir adım daha ileri atmak için enerjimiz kalmamıştır… İşte tam da böyle anlarda silkinmeli ve arzu ettiğimiz şeye uzanıp onu almalıyız. İşte tam da böyle anlarda, hayalimize her zamankinden daha fazla inanmalı ve onun peşinden koşmalıyız…

Bu yolda size destek olabilecek bazı fikirler;

1. Başarısızlığın da olumlu tarafını görün;

Başarısızlığın da olumlu tarafını görün;

2. Denenmemişi deneyin, yapılmamışı yapın;

Denenmemişi deneyin, yapılmamışı yapın;

3. Başarıya giden yol azimli olmaktan geçer;

4. Korkmayın, başarabileceğinize inanın;

Korkmayın, başarabileceğinize inanın;

5. Hiçbir zaman, hiç kimse için kolay değildi;

Hiçbir zaman, hiç kimse için kolay değildi;

6. Ertelemeyin, şimdi yapın;

Ertelemeyin, şimdi yapın;

7. Öğrenciliğin asla bitmediğini unutmayın;

Öğrenciliğin asla bitmediğini unutmayın;

8. Başarının ne zaman geleceği belli olmaz, sabırlı olun;

Başarının ne zaman geleceği belli olmaz, sabırlı olun;

9. Başarının tadı, tüm başarısızlıklarınızı unutturacak;

Başarının tadı, tüm başarısızlıklarınızı unutturacak;

10. Unutmayın, gerekli potansiyele sahipsiniz;

Unutmayın, gerekli potansiyele sahipsiniz;

11. Vakit daralıyor, harekete geçme zamanı;

Vakit daralıyor, harekete geçme zamanı;

12. Denemeden başaramazsınız;

Denemeden başaramazsınız;

13. Hiçbir zaman geç değil;

Hiçbir zaman geç değil;

14. Bir kere yaşıyorsunuz ve o hayatı sonuna kadar değerlendirin;

Bir kere yaşıyorsunuz ve o hayatı sonuna kadar değerlendirin;

15. Başarılı olmak, onun için mücadele etmeyi gerektirir;

Başarılı olmak, onun için mücadele etmeyi gerektirir;

16. Eksiklikleriniz olabileceğini kabul edin;

Eksiklikleriniz olabileceğini kabul edin;

17. Durmayın, her zaman bir adım daha atın;

Durmayın, her zaman bir adım daha atın;

18. Dengeli olun, sağa sola savrulmayın;

Dengeli olun, sağa sola savrulmayın;

19. Ve en önemlisi, kendiniz olun ve kalbinize kulak verin;

Ve en önemlisi, kendiniz olun ve kalbinize kulak verin;

ALARM RENKLER…

10479395_10153815653168912_5141277720191182655_n[1]
Bizi alarm noktasına getiren vibrasyonu oldukça yüksek renkler vardır…
Işığın muhteşem kırılmalarında ilk hızda bize ulaşan, auramızdan içeriye sızan yüksek titreşimli renkleri tanıyor muyuz? Ne kadar güçlü bir frekansla bizlere ulaştıklarını, aralarında ki ton farklılıkları ile ne kadar da vibrasyonlarının değişkenlik gösterebileceğini anlattı mı size birileri? Kimi zaman koyu renkleri tercih ederek kendi titreşim frekansımızı belirlemiş oluruz. Renklere biraz bakalım o halde.
Renk bakımından her rengin bir zıt bir de uyumlayıcı rengi (tamamlayıcı renk) vardır.
Kırmızı- Yeşil, Turuncu-Mavi, Sarı-mor. Kırmızı rengin zıt rengi yeşildir.
Ne kadar çok Kırmızı renk kullanırsak karşılığında Yeşilin bir tonu ile Kırmızının yüksek titreşimlerini kırarak, matlaşmasına, sakinleşmemize neden olur. Kırmızı rengin yüksek hareketliliği tam zıttı olan Yeşil renkle sakinlik ve huzurun ritmi olarak karşımıza çıkar. Tüm sıcak renklerin vibrasyonları ve üzerimizde ki tesirleri bir o kadar etkili ve yüksektir. Kırmızı, Turuncu ve Sarı bizi alarm noktasına getiren renklerdir. Sürekli bu renklere maruz kalmak ya da bilinçsizce sürekli bu renklerin dünyalarında dolaşmak bizi farklı bir alarma götürecektir. Pozitif manada olur diyemiyorum maalesef, çünkü yüksek vibrasyona maruz kalmak bir zaman sonra yorucu ve ruhun taşıyamayacağı bir gölge duyguya dönüşür. Gölge duygularımız hep vardır. Bilinçaltımızda, rüyalarımızda, bazen günlük yaşantımızda bile baş gösterebilir. İçten içe her şeye öfkelenmek, Kırmızı rengin gölge duygusudur. Soğuk renklerin yani Mavi-Yeşil ve Morun titreşimleri sıcak renklere göre daha düşük düzeydedir. İşte bu yüzden sakinlik, huzur ve nefes renkleridir. Meditasyon yaparken ya da dinlenirken soğuk renklerin uyarıcı olmayan, dingin süratlerini bu yüzden kullanırız. Renkleri yaşamımızda farkındalıkla kullanabilmek için önce buralardan başlamak, yola çıkmak gerekir.
Bir birine zıt renkleri yan yana getirirken, o gün, gün boyunca bize gelecek olan titreşimlerinin gücüne de hazırlıklı olmalıyız. Karşımıza çıkan zıt enerjilere şaşmamalıyız. Bir dostumuzun derin acısına tanık olurken iki saat sonra gülme krizine girmiş bir halde farklı bir ortamda bulabilirsiniz kendinizi. Zıtların vibrasyonu taşınması bir o kadar zor, bir o kadar da duyguları sağaltıcıdır. Dengeleyici olarak kullanıldığı da sıklıkla görülür.
Renk tercihleri duygusal dünyamızın karakteristik özellikleriyle ilişkilidir. Duygu transferleri ise görme duygusu aracılığıyla oluşur. İlk renk etkileri oluşur, ardından şekil iletilir.Renk geçişi ne kadar güçlü olursa,netlik o kadar kaliteli olur.Ancak geçiş ne kadar hassas,ince olursa netlik o kadar duyarlı olur.Bunun anlamı güçlü ya da alışılmışın dışındaki renkler direk ilgiyi çeker.Yani mavi ve kırmızı gibi renkler ,açık yeşil veya açık mordan daha çabuk dikkat çeker.
Renklerin kendilerine has titreşimleri, Harmoni değerleri, sesliyle sessizi, ağırla hafifi, açıkla koyuyu dengeleme sanatı ve hassasiyeti ile gelecek birkaç hayatımızda, renk planlarını belirleyecek 90 ların değersiz renk dünyası, 10 yıl sonunda daha yumuşak, hafif değişik amaçlı, mükemmel bir mod için yol gösterecektir.
Şifa Olsun…

kaynak: kromaterapik maji

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Her şeyden haberim var… Yoksa seni niye zehirliyeyim…

17398_938503642837146_4404842926758088567_n[1]  11048688_938503652837145_241796189568436412_n[1]  11266147_938503666170477_5518727309188372828_n[1] 10408865_938503686170475_5680707108808603794_n[1]11059415_938503699503807_8603385730861837787_n[1]

Hugh Jackman’i Seyrederken…

hj

Bazılarının çevresinde ekstra bir ışıltı olur ya. İşte Hugh Jackman onlardan. Bir kere çok yakışıklı. Ama onu sevdiren yakışıklılığı değil, mütevaziliği, enerjisi, babasından ve özellikle karısından bahsediş tarzı. Sen bu kadar meşhur ol, yakışıklı ol, ünlü ol ve 20 senelik karından bu kadar güzel bahset. Sevgi dolu bahset. İnsanın hoşuna gidiyor ne yalan söyleyeyim.

Karısıyla ilgili bir hikaye anlattı onu size aktarmalıyım: Karısının insan yüzlerini tanıma sorunu varmış (benim gibi). New York’ta bir lokantada yemek yerlerken bir adamın ona doğru yaklaştığını görmüş, ”nerden tanıyorum” diye düşüncelere dalmışken adam tam yanlarına kadar gelmiş, kadın onu hatırlayamamış ama pot kırmamak için kalkıp sarılmış. Ve adam kim çıkmış biliyor musunuz??? Masanın garsonu hahahahahha. Çok güldüm ama ben de böyle şeyler çok yaptığım için diyorum ki Hugh Jackman’ın karısı olabilirmişim. Adam demek ki azcık deliliği seviyor:)))

Türk halkının batıl inançlarıyla ilgili çok eğlendirici bir gösteri yaptı, eski müzikallerinden performanslar sergiledi. Beni en çok etkileyen durumlardan biri bir an önce neşeli bizi güldüren adam, Sefiller’den bir parça söylerken rolünün gereği olarak: isyan, gözyaşı, minnet, şükran gibi duygulara girebildi, hatta nerdeyse o hüzünlü sahnede ağlayacak gibi oldu. Sefilleri seyredemediyseniz mutlaka bulun seyredin, çok ama çok güzel bir müzikal…

Aborjinler’den ve kendisiyle ilgili bir kaç hikayeden sonra ”Singing in the rain” müzikalini seslendirmeye geldi sıra. İnanabiliyor musunuz o da benim gibi defalarca ama defalarca bu müzikali seyretmiş. Yani adamla ortak zevklerimize bakın:) Başka bir dünya da belki de karısıydım:)))Şaka bir yana adamın sesi muhteşemmmmmm!!!

Gösteride dört tane güzel hatunun ve çok güzel bir orkestranın ona eşlik ettiğini söylemeliyim fakat gecenin starı yaptığı şovla, sesiyle, esprileriyle tabi ki Hugh Jackman’di…

Anette İnselberg

Mayıs 2015