Duymuyrum Ki!… Duymuyorum Ki!…

b-189789-karikatür[1]

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Seni Öptüm Yakışıklı Bi Prense Döndürdüm, Niye Mutlu Diilsin?

mutluluk[1]

Kusura Bakmayın Hanımefendi Ben Eşimi, Sevdiğim Kadını Asla Aldatmam…

7b4d2e96e4d1dc74138335e2b1a6e353[1]

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

BAŞKALARINA BAĞIMLI OLMAYI BIRAK, ÖZGÜR OL!

10381983_10205115639562802_1977244138937253643_n[1]
Başkalarına bağımlı olmayı bırak, özgür ol
Duygusal yada ekonomik açıdan başkalarına bağımlı olduğunuzu hissettiğiniz anlar olabilir. Peki bir insan her açıdan “bağımsızlığını” nasıl ilan eder? İşte başkalarına olan bağımlılığınıza son vermek ve özgürlüğünüzü ilan etmek için yapılması gerekenler…
Başkalarına olan bağımlılığınıza son vermek ve özgürlüğünüzü ilan etmek için izlemeniz gereken 3 adım
Sizi kurtaracağına inandığınız yardım eli, sonunda yalnızca kendinizinki olacaktır.
İsveç atasözü
‘Kendimi bildim bileli bir gün finansal özgürlüğümü elime alacağım, aileme ekonomik anlamda bağımlı olmayacağım günü hayal etmişimdir. Genel olarak bir çoğumuzun yıllarca emek vererek aldığı diplomanın en önemli amaçlarından biri bu: Özgürlüğe kavuşmak, kendi ayaklarımız üzerinde durmak, kendi kendine yetebilme duygusu…
Şimdiye kadar farklı işlerde çalışarak geçen alıştırma turlarından sonra, finansal özgürlük adına attığım ilk gerçek adım, üniversite mezuniyetinden hemen sonra oldu. Ne banka hesabımda birikmiş bir param, ne yaşayabileceğim bir evim ne de arabam vardı. Tek gelir kaynağım çalıştığım işten aldığım başlangıç ücretiydi.
Kendi paramı kazanıyor olmanın verdiği özgürlük ve yeterlilik hissi ne yazık ki çok uzun sürmedi. Kira, yol giderleri, faturalar, ekstra harcamalar darken kendimi ağır bir yükün altındaymışım gibi hissetmeye başladım. İlk günlerde hissettiğim özgürlü hissi, yerini kuyruk gibi peşimde dolanan bir ‘sorumluluklar’ silsilesine bıraktı.
Tekrar başa dönmüştüm. Durumla başa çıkamadığımı ve kendimi gereğinden fazla hırpaladığımı düşünen ailem bana küçük küçük, fark ettirmemeye çalışarak destek olmaya başladı. Bu durum bir süre sonra kendimi rahatsız hissetmeme neden olmaya başladı. Potansiyelimi yeterince iyi kullanamadığımı, başarısız olduğumu düşünmeye başladım. Başarısız olduğum her anda ailemin yanımda olacağını biliyor olmak, kendi sınırlarımı zorlamamı engelledi. Artık bu duruma bir son vermeliydim.
Ailemi ekonomik anlamda zorlamanın yanı sıra, kendi gelişimimi de engellediğimi hissediyordum.
Ailemden finansal olarak bağımsız olmayı istemem, artık onların yönlendirmelerinin ve kararlarının yerini benimkilerin aldığını gösteriyordu. Taksi kullanmak yerine daha sık otobüse binmeye başladım, hatta kısa mesafeleri yürüdüm. Tek başıma eve çıkmak yerine 3 kişilik öğrenci evinde kalmaya devam ettim. Sürekli dışarıda yemek yerine yemeklerimi evde hazırlayıp yemeye başladım.’
Alana Mbanza – Blogger
Finansal ya da duygusal olarak kendimizi başkalarına bağımlı hissettiğimiz zamanlarda tek başımıza hareket ederek ayakta kalmaya çalışmak, yukarıdaki örnekte de olduğu gibi duygusal olarak yıpratıcı bir süreç. Kişilik özellikleriyle bağlantılı olan bağımlı ya da bağımsız yaşama düşüncesi, insan gelişiminin ilk evrelerinden itibaren gelişen ve zamanla değişime uğrayan bir özellik.
Bağımlı olarak yaşamak, konfor alanından ödün vermek istemeyen kişiler için cazip olabilir, ancak bağımsız yaşamak için verilen mücadele ve karşılaşılan engeller bireyin yaşamın zorluklarıyla mücadele etme, tek başına ayakta durabilme ve tehlike durumunda tek başına karar verebilme edinimlerine önemli katkılar sağlıyor;
Başkalarına olan bağımlılığı azaltmanın yolları
Yukarıdaki örnekte gördüğümüz aile-çocuk ilişkisi, tarafların bağımsızlık duygusunu geliştirmek zorunda oldukları ilişkilerden yalnızca biri. Ebeveyn-çocuk ilişkisi dışında, yetişkinlik döneminde yaşadığımız duygusal ilişkilerde de hem ekonomik hem de duygusal anlamda bağımsızlığın kazanılması çok önemli.
Her ilişkinin dinamikleri ve kişiler arasındaki iletişim farklı olsa da, bağımsızlığınızı kazanma konusunda izlemeniz gereken 3 genel adım karar verme, uzaklaşma ve bağlantıyı tekrar kurma süreçleri.
1. Karar verme
Özgürlüğünüzü elde etme konusunda atmanız gereken ilk adım, bağımsızlık istediğinize gerçekten inanmak ve bu konuda bir şeyler yapmanız gerektiğiyle ilgili karar almak. Bu adımı, annenizin karnından ayrılarak bağımsız bir birey haline gelmenizi sağlayan göbek kordonunun kesilmesi sürecine benzetebilirsiniz.
Karar verme aşamasında, artık daha bağımsız ve özgür bir birey olmak istediğinizi karşınızdaki kişiyle açık açık konuşmalısınız. Kararınız karmaşa, sinir, üzüntü gibi çok farklı duygunun ve tepkinin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu nedenle, özellikle karar verme aşamasında karşınızdaki kişiyle kurduğunuz iletişim, yani ne söylediğinizden çok nasıl söylediğiniz çok önemli.
Vermek istediğiniz mesajı kendinize güvenerek ve karşınızdakini kırmayacak şekilde iletmeye çalışın.
Kısa ve öz konuşun.
‘Ben’ dilini kullanarak bu kararın tamamen kendinizle ilgili olduğunu, karşınızdaki kişide ya da aranızdaki ilişkide herhangi bir problem olmadığını hissettirmeye çalışın.
Aldığınız karar nedeniyle kendinizi yargılamayın ya da suçlu hissetmeyin.
Karşınızdaki kişinin her türlü tepkisine hazırlıklı olun.
2. Uzaklaşma
Uzaklaşma, bağımsız olmak istediğiniz kişiyle aranıza fark edilebilir bir sınır koymanız anlamına gelir. Bu sınır, bağımlı olduğunuz kişiden fiziksel olarak, cinsel olarak, ekonomik olarak ya da duygusal olarak uzaklaşmakla sağlanabilir. Hangi konuda uzaklaşmak isteyeceğiniz tamamen ilişkinizin dinamiklerine bağlıdır.
Eğer partnerinizle aynı evde yaşıyorsanız ya da başka bir sebepten ötürü fiziksel olarak uzak kalmanız mümkün değilse, bu kişiyle iletişim kurduğunuz zamanı azaltmaya ve o yokmuş gibi davranmaya çalışabilirsiniz.
Uzaklaşmanın amacı aslında kendinizi daha net görebilmenizi ve kendinizi iyi hissetmek için neye ihtiyacınız olduğunuzu fark etmenizi sağlamaktır. Yaşadığınız hayattan, çevrenizdeki kişilerden uzaklaştığınızda kendinizi dinlemek ve kendinizle konuşmak için zaman yaratmış olursunuz. Kendi başınıza yapabildiklerinizi ve partnerinizin desteğiyle yapabildiklerinizi karşılaştırma imkanı bulup, eksik yönlerinizi nasıl geliştirebileceğiniz konusu üzerinde çalışabilirsiniz.
3. Bağlantıyı tekrar kurma
Bağımsızlığınızı ve özgürlüğünüzü kazanma yolunda atacağınız son adım ise yeni bir iletişim yolu ve bağlantı yaratma. Bu aşamada karşınızdaki kişiyle olan iletişiminizdeki şartları ve sınırları tekrar belirlemeniz, iletişiminizi aldığınız kararlar doğrultusunda daha sağlıklı hale getirmeniz amaçlanmaktadır. Bu aşamada, partnerinizin ve sizin ilişkideki rollerinizin açık ve net bir şekilde belirlenmesi gerekiyor. Koyacağınız kuralları ve rollerinizi şu soruları sorarak belirleyebilirsiniz;
Karşımdaki kişide hangi davranışların olmasını, hangilerinin olmamasını istiyorum?
Birbirimizden ne bekliyoruz?
Beklentilerimiz örtüşüyor mu?
Koyduğumuz kuralları uyguladığımızda ve rollerimizi belirlediğimizde bizi ne gibi sonuçlar bekliyor olacak?
Kurallar koymak ya da rol dağılımını belirlemek karşınızdaki kişiyi manipüle etmek istediğiniz anlamına gelmez. Aksine, ilişkinizde neyin doğru neyin yanlış olduğunu test etmenize ve hatalarınızı görmenize olanak verir. Size sunduğu ayrıcalıklar kadar, karşınızdaki kişinin de sizin beklentilerinizin ne olduğunu, nasıl bir ilişki istediğinizi görmesine olanak verir.
Kaynak:

Dikkat! Yaşanmış Bir Olay! Organ Mafyasının Yeni Yöntemi… Paylaşarak Sevdiklerinizi Bilgilendirin…

10524313_783939708320859_2958794196713686273_n[1]

Sevdiklerimizi Bilgilendirmek Adına ”LÜTFEN” Paylaşalım.!

YER İSTANBUL….

Bir genç deniz kenarında, bankta yorgunluğunu atmak için oturmaktadır.

Bir müddet tek başına oturduktan sonra 20-22 yaşlarında bir genç yanına gelerek bankın diğer ucuna oturur.
2-3 dakika sonra bu gencin arkadaşları olduğu anlaşılan iki akranı daha gelir ellerinde 3 bardak çayla…ı
Gençler birer bardak kendileri alırlar ve 3. bardağı daha önceden gelip oturmakta olan diğer arkadaşlarına ikram ederler.. Fakat yoğun ısrarlara rağmen, arkadaşlarına çayı sevmediğini, zaten bildiklerini, bu yuzden de o çayı boşa aldıklarını söyleyerek reddeder… O zamana kadar hiç bir diyaloğa girmedikleri arkadaşıma dönerek: ‘yaa hocam, bu çayı aldık ama arkadaş içmeyecek..bari sen iç de israf olmasın’ derler..

İlk başta reddetse de ısrarlara dayanamayıp çayı alır ve içmeye başlar..

Bu arada 3’lü, ne kadar yan yana olsalar da, arkadaşımdan bağımsız olarak koyu bir sohbete dalmıştır.. Çayın sonlarına doğru baş dönmesi hissetmeye başlar.. Tabii o an anlar başına bir bela aldığını..
Ucu ise sohbetlerine bununla ilgilenmeden hala devam etmektedirler. .
Baş dönmesi ve halsizlikle olduğu yerde durmaktadır. .
Bir an kendine gelip bunlardan uzaklaşması gerektiğini düşünerek ayağa kalkar ve biraz ilerdeki otobüs durağına zor da olsa varır..

Fakat 3’lü de bununla birlikte harekete geçmiş ve durağa gelmiştir…
Otobüse binip koltuğa oturduğunda üçü de otobüse binip bunu rahatça görebilecekleri bir yere oturur..

Fakat bu arada artık neredeyse bilincini kaybetmek üzeredir..
Büyük bir gayretle cep telefonunu çıkarıp
(teknolojinin gözünü seveyim) arkadaşını arar, başına böyle bir iş geldiğini, o an otobüste olduğunu, falanca durakta ineceğini söyler..

Durağa geldiğinde iner ve arkadaşının kucağına bayılır. .
Arkadaşı ise bununla beraber inen 3’lüden şüphelenir.
O an orda devriyede bulunan polise durumu bildirir..
Birlikte hemen bir taksiye binip hastaneye giderler..

Acilde doktorlar imdada yetişir ve arkadaşın yanına gelerek:
İntihar mı etti?’ diye sorar.
Neden böyle bir şey sorduğunu sorar doktora.
Doktor; aşırı dozda ilaç almış. Gecikseydiniz kurtaramayabilirdik ‘ diye cevap verir..

İşin daha ilginci ve can alıcı noktasıysa bunların yakalanamaması..
Bu 3’lünün ORGAN MAFYASI çetelerinden olduğu anlaşılır..

Yani hala ortalıklarda geziniyorlar. .
Adapazarı depreminde ölülere musallat olan organ mafyaları, işi daha da ileri götürerek canlı insanların peşine düşmektedir. . Bu yaşanmış bir olay…..
Herkesin çoluğu çoçuğu ve yakınları var, özellikle İstanbul’ Ankara’ İzmir’ dikkat etsin…
Savaş, ekonomi, Kıbrıs derken hayatın detayları çok korkunç olabiliyor. Sağlıklı ve kazasız belasız günler dilerim..

BU PAYLAŞIMI, TÜM SEVDİKLERİNİZE, TANIDIKLARINIZA İLETİN.
MAİL OKUYACAK DURUMDA OLMAYANLARA VE AİLELERİNİZE SÖZLÜ OLARAK ANLATIN…

LÜTFEN ÇOK DİKKATLİ OLUN…

Doç. Murat SEVENCAN
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi

kaynak: Özkara Nilgün yeşimin sayfasından alınmıştır

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

1 bardak çay, vücuttan 2 bardak su attırır… 1 bardak kahve , vücuttan 4 bardak su arttırır…

11390103_388233741372921_6032794789882504559_n[1]

1 bardak çay, vücuttan 2 bardak su attırır… 1 bardak kahve , vücuttan 4 bardak su arttırır…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Yves Saint Laurent’in Marjinal Yaşamı…

images[1]

Film biyografi olduğun için etkileyici ama Yves Saint Laourent’in marjinal yaşamı bana biraz fazla geldi. Sevigilisine duyduğu aşk ve onu dile getirdiği sahneler gerçekten çarpıcı. Aşk sahneleri, marka tutunma ve yükselmesini gösteren sahnelerin önüne geçmiş. Dikiş atölyesinin, kesimlerin, dikimlerin gösterildiği sahneler çok başarılı  özellikle defileleri izlemek keyifliydi. Hele zaman içinde defilelerin, podyumların gösterdiği gelişmeyi görmek inanılmaz. İnsan nereden nereye diyor…

Fransızca seviyorsanız, moda dünyasına ilgi duyuyorsanız gidilebilir. Bana göre notu altıdan fazla değil…

Sağlıcakla,

Anette İnselberg

Erkekler ve Kadınlar Arasında Bulunan, Kimsenin İnkar Edemeyeceği 11 Temel Fark

Yani şimdi ‘kadınlar ve erkekler arasında hiçbir fark yok’ demek biraz saçma değil mi? Elbette farklıyız, adlarımız bile farklı; erkek ve kadın. Bu farklar bizleri birbirimizden daha üstün veya aşağılık bir canlı haline getirmiyor. Aksine, farklılıklarımızı kabul ederek birbirimizi daha iyi anlayabilir ve birlikte daha mutlu olabiliriz.

İşte kimsenin inkar edemeyeceği, erkekler ve kadınlar arasındaki temek 11 fark;

1. Lakap mevzusu

Lakap mevzusu

2. Hesap ödeme şekli

Hesap ödeme şekli

3. Para kullanma alışkanlıkları

Para kullanma alışkanlıkları

4. Banyo düzeni

Banyo düzeni

5. Tartışmalardaki roller

Tartışmalardaki roller

6. Gelecek hakkındaki düşünceler

Gelecek hakkındaki düşünceler

7. Başarılı olmak

Başarılı olmak

8. Evlilik beklentileri

Evlilik beklentileri

9. Özel olarak giyinme olayı

Özel olarak giyinme olayı

10. Günün ilk saatleri

Günün ilk saatleri

11. Çocuklarla ilişkileri

Çocuklarla ilişkileri
Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ ANI YAŞAMAYI ÖĞRENİN..

11218229_676681275770978_9059021595799551336_o[1]

“Geçmişi düşünmeden, anı değerlendiren, geleceği de kazanır”

Kafamızın sağlam olması büyük ölçüde, içinde bulunduğumuz anı ne kadar yaşayabildiğimize bağlıdır Bir gün veya bir yıl önce neler olduğu, ya da, ertesi gün neler olabileceğinin önemi yoktur Sizin var olduğunuz yer, içinde bulunduğunuz andır Bu her zaman böyledir

Ne var ki, çoğumuz birçok şeyi aynı anda dert etme sanatında ustalaşmışızdır Geçmişteki sorunlarımız ve geleceğe yönelik endişelerimiz yaşadığımız ana hükmettikçe, biz de kaygılarla ve ümitsizlikle dolu bir bunalıma gireriz Bu durumdayken hayattan zevk almayı, önceliklerimizi ve mutluluğumuzu ileri bir tarihe erteleyerek, gelecekte “bir günün” bugünden daha iyi olacağına inanmaya çalışırız Ne yazık ki, şimdi bize geleceğe bakmamızı söyleyen zihniyet, bunu hep tekrarlar ve o “bir gün” bir türlü gelmez Yaşam biz başka planlar yapmakla meşgulken, çocuklarımız büyür, sevdiğimiz insanlar bizden uzağa taşınırlar, kimi ölür, bedenimiz giderek biçim değiştirir; bu arada hayallerimiz uçup gidiyordur Kısacası, hayatı ıskalıyoruzdur

Çoğu insan hayatını, sanki gelecekte kullanacağı bir elbisenin provasıymış gibi yaşar Oysa, hiç öyle değildir Kimsenin yarın burada olacağına güvencesi yoktur Sahip olduğumuz ve kontrol edebildiğimiz tek zaman, içinde bulunduğumuz andır Aklımızı yaşadağımız ana verebilirsek, içimizden korkuyu atabiliriz Bu korku gelecekte olabileceğinden kaygı duyduğumuz olaylardır… İleride parasız kalabiliriz, çocuklarımızın başı derde girer, yaşlanacak ve öleceğiz, diye duyduğumuz endişelerdir

Korkuyla savaşmak için en iyi yol, dikkatinizi tekrar şimdiki zamana döndürmektir Bundan böyle dikkatinizi bulunduğunuz yere ve o ana vermeye çalışın Gayretinizin karşılığını fazlasıyla alacaksınız

Kaynak: Ufak Şeyleri Dert etmeyin

Dr Richard Carlson

Muhteşem Meyve; Keçi Boynuzu

10312973_565211626912360_3957588834487241973_n[1]

Keçiboynuzu yaprakları ve dal budakları da kurutulup yada suyla kaynatılarak kullanılabilir. İçerisinde şekerler, karbonhidratlar, yağ, selüloz, tanen ve azotlu bileşenler bulundurmaktadır. Taze meyvesi ishal yapar kuru meyvesi ise kabızlık yapar. Taze meyvelerinde idrar artırıcı etkileri de vardır. Her tür iki meyvede kuvvetli birer besindir.

Şeker hastalığıkeçi boynuzu

Kan şekerinizi ve bunun akabinde şeker oluşumuna etkisi olan kötü kolesterolü azaltarak şeker hastalığına karşı önemli bir antioksidan olacaktır. Aynı zamanda şeker hastalığının getirdiği halsizlik ve sürekli uykunun da önüne geçebilirsiniz.

Kabızlık

Hazımsızlık ve kabızlık mı çekiyorsunuz müshil etkisi sayesinde bağırsaklarınızı hızlı bir şekilde çalıştırarak kabızlığı yok ederek sizi rahatlatacaktır.

Keçi boynuzu Selülit

İçerisinde bulunan A-B-E vitaminleri sayesinde selülit oluşumuna neden olan faktörlere karşı vücudunuzu koruyarak bu oluşumu ortadan kaldırır.

Romatizma

Bulundurmuş olduğu A vitamini sayesinde kemik yapınızı güçlendirip ve kireçlenmenin de önüne geçerek romatizmayı engelleyeceği gibi romatizması olan hastalarında romatizmal ağrılarınızı ortadan kaldırabilirsiniz.

Keçiboynuzunun diğer faydaları

Yaralara karşı oldukça etkilidir
Cildi yumuşak tutarak pürüzsüz bir gönüm katar
Saç kırıklıklarına bağlı saç dökülmelerini önler
Mantar oluşumlarını ortadan kaldırır
Metabolizmanızı güçlendirir
Bağırsaklarınızı çalıştırarak sindirim sisteminizi düzenler

Keçiboynuzunun zararları nelerdir?

Tamamen hassas ciltler de veya alerjisi olanlarda doktor tavsiyesiyle kullanılmalı yoksa alerjik reaksiyonlar ve ciltte ağır tahribatlara yol açabilir bu konuda hassas davranılmalı. Aşırı kullanımlarda cilt de sivilce ve yağlanmalara sebebiyet olabilir

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Egzamaya Karşı “DUT” ile Bitkisel Çözüm

10846162_568073946626128_5064497566965997361_n[1]

Hemen hemen her mahallede ve bölgede kendine yer bulmuş olan bir meyvedir dut. Beyaz ve kara dut olarak ikiye ayrılır. Yemesi güzel ve keyifli olmasıyla beraber dutun insan sağlığına faydaları oldukça fazladır. Öncelikle dut barındırdığı vitamin ve minarallerle güçlü bir mikrop öldürücüdür.

Beyaz dut içinde bulundurduğu kimyasallarda ve antioksidanlarla antibiyotik etkisi olan meyvedir. Meyvenin yanısı sıra yapraklarında da kimyasal ve asit etkisi yüksek kimyasallar bulunur. Bilindiği üzere yaprakları kimi böcekler tarafından en çok tercih edilen besin kaynadığıdır. Dut ile ilgili unutulmaması gereken en önemli konu, dutu dalından kopardıktan sonra, içindeki kimyasalların hızlı bir şekilde bozulmaya başlamasıdır. Dutu dalından koparıldığı gibi tüketme daha faydalı olacaktır. Bu nedenden ötürü taze dut ile kurutulmuş dut arasında içerdiği vitaminler ve kimyasallar açısından oldukça fark vardır. Her ikisininde vücuda etkileri farklı boyutlardadır. Dutun insan sağlığına faydaları oldukça fazladır ancak özellikle sıcak günlerine gelmesiyle, sahip olanlarda sık görülen egzama hastalığına karşı oldukça etkili bir meyvedir.

Egzamaya Hastalığına Karşı Panzehir

Uzun yıllar boyu insanlarda bulunan ve kimi zaman sosyal yaşamlarını engelleyen egzama hastalığı, yaşayanların en büyük belası olmuştur. Ellerde oluşan egzamaya bağlı yaralar yüzünden, çevrelerinde istedikleri gibi hareket edemez olmuşlardır. Egzama nedeniyle ellerin ve yüzün sürekli çatlaması açık yaralar oluşması egzamanın en belirgin özellikleridir. Ayrıca kimi egzama yaraları, hastalara sürekli acı çektirebilir. Egzamaya karşı kullanılan tıbbi kremler ve ilaçlar kimi zaman çaresiz olmuştur. Bu yüzden egzama sorunu olanların tercih etmesi gereken bir meyvedir. İçinde bulundurduğu kimyasallarda ve asitle egzamaya karşı güçlü bir panzehir görevi görmektedir. Egzama hastaları dutu kaynatarak yapabilecekleri tedavi yöntemiyle olumlu sonuç alabilirler.

3 su bardağı içme suyunu kaynatın ve içine bir avuç dolusu kurutulmuş beyaz dut atın. Altını kıstıktan sonra 5-6 dakika kadar kaynattıktan sonra ateşten alın. Ellerinizin dayanabileceği sıcaklığa gelene kadar bekleyin. Ilık dut kurusu suyunun içine ellerinizi sokun ve 8-10 dakika kadar bu suyun içinde bekletin. Ellerinizi çıkarttıktan sonra yaklaşık bir saat kadar yıkamayın ve 1 saatin sonunda temiz su ile durulayın. Haftada 3-4 defa yapacağınız bu yöntem sayesinde egzama hastaları ellerinde egzamalarda iyileşme göreceklerdir. Aynı yöntemi ayaklarınıza ya da vücudunuzun diğer bölgelerine de uygulayabilirsiniz. Bir kap yardımıyla sorunlu bölgeye dut kurusu suyunu dökerek de aynı sonucu almanız mümkündür.

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

KARPUZ KANSERE KARŞI KORUMA SAĞLIYOR

10537038_520146738085516_970941920099657620_n[1]

* Kanser çeşitlerine karşı olan tedavi edici ve koruyucu etkisinin yanı sıra kalp fonksiyonlarının ve kan Basıncının düzenlenmesine de yardımcı olduğu biliniyor.

* Karpuzun, bol miktarda C vitamini ve antioksidan özelliği ile çeşitli kanser türlerine karşı etkili olan beta-karoten içerdiğini, içerdiği yüksek potasyumun da kalp fonksiyonlarının ve kan basıncının düzenlenmesine yardımcı oluyor.

* Karpuz iyi bir lif kaynağı olduğundan bağırsak hareketlerini düzenleyen ve Bağırsak Kanserini önlemede rol oynayan karpuzun çekirdeklerinin de, içinde bulunan cucurbocitrin adlı madde ile kan basıncını düşürmeye ve böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı oluyor.

* Karpuz, yağ ve kolestrol içermediğinden ve kalorisi de düşük olduğundan yaz aylarında yapılan diyetlerde özel bir yeri bulunuyor.

* Karpuzun tüketilmesi için olgunlaşmış olmasına özen gösterilmesi gerekiyor.

* İçeriğinde bol miktarda bulunan laykopen maddesi nedeniyle, kansere karşı koruyucu özelliği bulunuyor.

* Laykopen maddesi ise antioksidan özelliği sayesinde, serbest radikaller denilen zararlı toksinlerin Sağlıklı doku ve organlara bağlanmasını engeller. Laykopen, doku ve organlara bağlanarak zararlı maddelere karşı koruma sağlar. Bu nedenle karpuz, kansere karşı koruma sağlayan en önemli besinlerden biridir.

Sz Gidin Ben Kombi Yaptırdım…

30920[1]

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Yükselen Burcuna Göre Nasıl Birisin?

12[1]

YÜKSELEN KOÇ

İmajı: . Ben birinciyim

Hayata Yaklaşımı: Haydi, başlayalım!

Yükselen Koç gelişim için daha direkt ve yüzleşmeci bir kişisel stilin geliştirilmesini vurgular. Koç süreci artık yüzeydedir. Yükseleni Koç olan insan çok yönlü doğal özellikler sergiler. Dinamik enerji ve atılganlığın arkasında gerçek bir meydan okuma ve fethetme ihtiyacı yatar. Kavgacılık özelliği o kadar güçlüdür ki bu insan eğer yapıcı bir şekilde enerjisini yönlendiremezse çevresindeki insanların düşmanlığını kazanabilir. Pek ince düşünceli biri olmadığı için heveslerini tatmin ederken kimleri kırdığına aldırmaz. Öyle ya da böyle mücadele edecektir. Başka insanların çekindiği işlere kolayca girişebilir.

Güçlüdür. Kendini kabul ettirmeye çalışmaktan vazgeçmez. Kullanmayı bildiği takdirde bu dinamik azimlilik onun sahip olduğu en kıymetli hazinedir. Koç Yükselen günlük kavgaların tutkunudur. Krizler onu gelişmeye, büyümeye zorlar. Hayatında böyle şeyler yoksa kendi yaratır. Hareketsizlik onu sıkıntılı, sabırsız ve gerilimli yapar. Kendi içine yöneltiği öfkesi ile mantıksızlaşır, inatçılaşır. Kurnaz ve kıskanç biri haline gelir. Patavatsızlık derecesinde açık sözlüdür. Bu Yükselen e sahip kişi her işe müthiş bir başlangıç yapar, ama sonunu pek iyi getiremeyebilir. Bir proje kendi istediği gibi gelişmediği zaman yanlışlığın nedenlerini araştırmak yerine bırakıp gidebilir.

Yaşamı sürdürme kararı mücadeleye bağlı olduğu için gerçekten mücadele gerektiren koşulları bulması çok önemlidir. Aksi taktirde sadece kızmak için kızar, sıkıntıdan harekete geçer, gerginlikler yaratır. Muhakemesini kullanmadan, içinde bulunduğu açmazdan kurtulana kadar, tüm gücüyle ve inatla mücadele eder. Koç kafayı da yönetir. Bu yükselene sahip bir kişi için kafasını sadece bir balyoz gibi kullanmak yerine, onun içinde beyin olduğunu keşfetmek iyi bir gelişme olacaktır.

Yükseleni Koç olanlar karşıt burçları Terazi’nin özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. İkisi arasında denge kurmakta yarar vardır ve bu durumda denge Terazi’nin diplomatik özelliklerini benimseyerek, zarafetinden, merhametinden, dengeleyiciliğinden ve cazibesinden öğrenerek sağlanabilir.

YÜKSELEN BOĞA

İmajı: İyi huylu ve istikrarlıyım.

Hayata Yaklaşımı: Keşke her şey olduğu gibi kalsa.

Yükselen Boğa, gelişim için doğal ve sakin bir kişisel stilin geliştirilmesini vurgular. Boğa süreci artık yüzeydedir.

Boğa Yükselen’i insanı aşina ve kalıcı şeyleri sever. Her şeye olgunlaşması için zaman tanır. Duygusal ve maddi güvenceye ihtiyaç duyar. Huzurlu ve geçimlidir, ama bir noktaya kadar. Dayanma noktasını aşan bir şekilde rahatsız edildiğinde öfkesi kendisini bile korkutacak kadar şiddetli olabilir. Çok çalışkan, ekmeğini taştan çıkaran bir yapıya sahiptir.

Güçlü ve sabırlıdır. Çok dayanıklıdır. Yeryüzüne ve onun bereketine inanır ve o bereketi korumak için elinden geleni yapar. Toprakla ilişkiyi çok önemser. Bu onun kendisini güvende hissetme yoludur. İyi bir yaşamın keyfini her şeyin üstünde tutar. Parasal konularda başarı arzusu kendisini güven içinde hissetme gereksinimi ile ilgilidir. Parayı ona iyi bir yaşam sağlayan, onu dünyaya bağlayan bir araç olarak düşünür.

Yükselen Boğa’nın arzu ve aşk yönü de çok gelişmiştir. Hatta, yaşamını sürdürmek için verdiği kararlar arzuları ile ilişkilidir. Fiziksel temas ister. Duyusal ve tenseldir. Erken evliliğe eğilimlidir. Bazen arzu dolu doğası onun dünyaya aşırı bağlanmasına neden olur. Fiziksel varoluşu ile aşırı meşguliyeti yaşamın derin anlamlarını gözden kaçırmasıyla sonuçlanabilir.

İstekli ve sebatkar yapısını aydınlanma ve farkındalık için kullanırsa varoluşun gerçek anlamının farkına vararak kişisel arzularını evrensel sevgiye dönüştürebilir. Olumsuz anlamda materyalizmin çamuruna saplanabilir. Sebepsiz bir inatçılığa sahip olabilir. Ayağını bir kere yere koyduktan sonra kıpırdatmayabilir. Fikrini değiştirmesi için ikna yöntemi olarak kullanılan akıl, mantık ona bir şey ifade etmez. Bu yüzden gelişme sağlayamadığının farkına varamaz. Her ne pahasına olursa olsun huzur istemeye, işin kolayına kaçmaya ve kendini geliştirecek deneyim ve sorunlarla yüzleşmekten kaçmaya yönelebilir.

Yükselen’i Boğa olanlar karşıt burçları Akrep’in özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. Bu durumda Akrep’in derin içe bakış ve gerekli dönüşümleri yapabilme cesaretini benimseyerek dengeyi sağlayabilirler.

YÜKSELEN İKİZLER

İmajı: Ben her şeyi bilirim!

Hayata Yaklaşımı: Bilmediğim şeyler acayip canımı sıkar.

Yükselen İkizler, gelişim için merak ve hayret duygusunun hakim olduğu kişisel stilin geliştrilmesini vurgular. İkizler süreci artık yüzeydedir. İkizler Yükselen’in insanı sıkıntıya dayanamadığı için etrafındakilerin eğlence kaynağıdır. Devamlı olarak uyarılma ihtiyacı içindedir, çünkü zihni dinlenmesini bilmez. Her zaman hareket halindedir, çevresi insanlarla doludur. Kişiliği muzip, oyunbaz, afacan ve tuzaklarla doludur. Çok çabuk yön değiştirebilir. İkizler burcu iki yönlü bir burçtur. Bu ikilik Yükselende dışarıdakiler tarafından görülen maskeye değişken, oynak ve gelgeç gönüllülük olarak yansır. İki işi birden yapmakta ve yön değiştirmekte çok ustadır. Bu ikilem aslında hem bağımsız hem de bağımlı olma gereksiniminden kaynaklanır. Bir yandan sevgiye herkesten çok ihtiyaç duyar, diğer yandan birisiyle yaklaştığını hissettiği anda özgürlüğünün tehdit edildiği korkusuna kapılır.

Sevgi gereksinimini ifade etmesi zor olabilir. İkizler yükselirken doğan kişi görevinin soylu bir anlamı olduğuna inanırsa parlak zekasını insanlığa ulaşmak üzere harekete geçirir. Karakterinin olumsuz yönü dedikoducu, fitneci, kışkırtıcı özellikler gösterir. İnsanları kullanmak, baştan çıkarmak üzere cezbetmekten mutluluk duyar. Kendisine gerçekten değer verip sevenlerden kaçmak gibi talihsiz bir eğilimi vardır. Çitin öte yanındaki çimler her zaman daha yeşil görünür

Heyecan ve macera peşinde koşarken kimlerin incindiğine pek aldırmaz. Sadece kendi yaşamı, kendi gözlemleri ve gereksinimleriyle ilgilidir. Hep kendi ilgi alanlarından bahseder. Sözcükler ve değişiklikler kendisiyle yüzleşmesini engelleyen bariyerler gibidir. Eğer gerçek doğasını anlayabilirse, Yükselen İkizler’in gelişmesi ve büyümesi yine bu huzursuzluğu ve ikilemi sayesinde olur. İkizler insan olmanın ikilemini temsil eder. İnsan hem ruh hem de vücuttur. Ancak içsel macera başladığında İkizler Yükselen bir bütün olur. Bu süreç ruhsal gereksinimleri, dünyayı deneyimleme gereksinimi kadar önemli olmaya başlayana kadar sürer. Ve sonunda aradığının içsel olarak bütünleşme olduğunun farkına varır. Ruhsal büyüme Yükselen İkizler in bir daha sıkılma olasılığını ortadan kaldırır.

Yükselen’ i İkizler olanlar karşıt burçları Yay’ın özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. Bu durumda Yay’ın, hayatın anlamını keşfetmek, dışsal deneyimleri hazmetmek, iç dünyanın ufuklarını genişletmek yoluyla, anlam ve inanç kazanma isteklerini benimseyerek denge sağlayabilirler.

 YÜKSELEN AKREP 

 İmajı:  Ben karşı konulmaz biriyim.

 Hayata Yaklaşımı:  Ya hep, ya hiç!

Yükselen Akrep etkileyici, kuşkulu, kontrollü ve çatışmalara girmeye istekli bir kişisel stili vurgular. Akrep süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Akrep ‘in insanı yoğunluğu, çekiciliği ve karizması ile insanların başını döndüren bir karaktere sahiptir. Her burcun bir olumlu, bir de olumsuz ifadesi vardır, fakat Akrep ‘inkiler daima aşırı uçlardadır. Her şeyi ya siyah, ya da beyaz görür. İki sembolü vardır: doğasının düşük düzeyini yılan, spiritüel düzeyini ise yükseklerde uçan ve insanlara heybeti ile ilham kaynağı olan kartal simgeler. Bu dinamik enerjiye sahip kişinin yaşamında belki de en zor görevi gücünü en etkili bir şekilde kullanmayı öğrenmektir. Er ya da geç doğasının bu iki düzeyini bütünleştirip intikam ateşini söndürerek, sadece kendisini değil başkalarını da geliştirme yeteneğine sahip olduğunu anlaması zorunludur. Ya çok saf, ya da dertli ve derin görünür. Ama yüzeyin arkasına bakarsanız bu kişinin hiçbir şeyi hafife almadığını görürsünüz.

YÜKSELEN AKREP

İmajı: Ben karşı konulmaz biriyim.

Hayata Yaklaşımı: Ya hep, ya hiç!

Yükselen Akrep etkileyici, kuşkulu, kontrollü ve çatışmalara girmeye istekli bir kişisel stili vurgular. Akrep süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Akrep ‘in insanı yoğunluğu, çekiciliği ve karizması ile insanların başını döndüren bir karaktere sahiptir. Her burcun bir olumlu, bir de olumsuz ifadesi vardır, fakat Akrep ‘inkiler daima aşırı uçlardadır. Her şeyi ya siyah, ya da beyaz görür. İki sembolü vardır: doğasının düşük düzeyini yılan, spiritüel düzeyini ise yükseklerde uçan ve insanlara heybeti ile ilham kaynağı olan kartal simgeler. Bu dinamik enerjiye sahip kişinin yaşamında belki de en zor görevi gücünü en etkili bir şekilde kullanmayı öğrenmektir. Er ya da geç doğasının bu iki düzeyini bütünleştirip intikam ateşini söndürerek, sadece kendisini değil başkalarını da geliştirme yeteneğine sahip olduğunu anlaması zorunludur. Ya çok saf, ya da dertli ve derin görünür. Ama yüzeyin arkasına bakarsanız bu kişinin hiçbir şeyi hafife almadığını görürsünüz.

İnsanları ve olayları ilk bakışta teşhis eder ve bu izlenimini çok zor değiştirir. O anda ya yaşamının dışında kalırsınız ya da sizden hoşlanır. Akrep in enerjisinin olumsuz yönü son derece yıkıcı olabilir. Aynı enerjinin pozitif yönü ise öyle etkilidir ki, bu enerji kendisinin ve çevresindekilerin yaşamını dönüştürebilir, iyileştirebilir. Hiçbir zaman unutmaz; yoğunluk ve kararlılık vazgeçilmez parçalarıdır. Sahip olduğu yoğunluk yüzünden kişisel ilişkilerinde zorluk çekebilir. Olayları kontrol etmeye şartlanmıştır. Hiç bir şeyi kendi haline bırakamaz. Yükselen Akrep’in çevresindeki insanları değiştirmek için verdiği çabanın asıl amacı kendi değişimini gündemden uzaklaştırmaktır. Yaşamdan gizlice korkar. Çünkü içindeki potansiyelleri bulup kaderini yaratmasının uzun, zahmetli ve acı veren iç hesaplaşmayı gerektirdiğini bilinçaltıyla bilir.

Yükselen’i Akrep olanlar karşıt burçları Boğa’nın özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. Bu durumda Boğa’nın sabırlı, sakin tavrından ve bir şey yapmasa da yaşamın ona iyi ve güzel şeyler sunacağına dair inacından öğrenerek dengeyi sağlayabilirler.

YÜKSELEN ASLAN

İmajı: Ben harikayım.

Hayata Yaklaşımı: Hayat yaşamaya değer.

Yükselen Aslan içten gelen, çoşkulu ve dramatik bir kişisel stili vurgular. Aslan süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Aslan insanı için liderlik, yöneticilik yapmak doğaldır. Sanki dünyaya kendi bireyliğini, egemenliğini ve gücünü göstermek için gelmiştir. Enerjisi her zaman yüksektir. Dışadönük, hatta kalben bir teşhirci, gösterişçidir. Utangaç olsa bile ilgi odağı olmayı başarır. Davetlerin ve sosyal ilişkilerin hayat kaynağıdır. Yüksek sesle gürleyebilir, büyük işler peşinden koşabilir, ama zaferinden sonra sırtının sıvazlanmasını bekler. Çevresini eğlendirmek, sahnede bulunmak onun işi olduğuna göre, enerjisi düşük olduğu dönemlerde gösteriyi erteler. Yükselen Aslan ı aklına koyduğunu yapmaktan hiçbir şey vazgeçiremez. Nereye gitmek istediğini ve oraya nasıl ulaşacağını bilir. Kararını verdikten sonra önünde kimse duramaz. Yaptığı her şey doğal bir şekilde enerji doludur. Hareketleri başkalarını etkilemek için yapılan hareketler değildir. Onun doğal dramatik yapısını yansıtırlar.

Yükselen Aslan’a insanların ilgisi adeta otomatik olarak yönelir ve bu ilgi onu bir çeşit baskı altına alır, her zaman form da olmaya çalışır. Aslan kendine yapılan iyilikleri unutmaz. Bağlılığı sınırsız, hafızası güçlüdür. Takdir gördüğü sürece sadık ve vefakardır. Sevgisi ve cömertliği sınırsızdır. Karşılık olarak sırtının okşanmasını hatırlatıcı kendine özgü yöntemleri vardır. Belirli aralıklarla teşekkür bekler. İlişkilerini bozucu davranışlar karşısında gerçekten incinir.

Kin tutmaz, sadece ortaya çıkmaz ve soğuklaşır. Kendisini yaralayan kişiyi görmezden gelip, yaşamdaki yerini en aza indirger. Aslan kişiliğinin vazgeçilmez unsurları asalet ve gururdur. Eğer kaynaklarını tükettiğini hissederse durumu gerçekten acıklı olur. Cömertliğini, cazibesini ve iyi yaşama yeteneğini ortaya koyması zorunludur, yoksa ızdırap çeker. Egosu doğru beslenmişse elindeki kaynaklarla yetinebilir, küçük takdirlerle mutlu olabilir. Özdeğer duyguları gelişmemişse yaptıklarıyla fazla övünen, üstünlük taslayan biri olabilir. Beklediği ilgiyi ve alkışı almadığı zaman kibirli, küstah davranabilir. Kendisine ters düşse bile sadece onaylanmak veya insanları memnun etmek uğruna gösteri krizine kapılabilir.

Yükselen’i Aslan olanlar karşıt burçları Kova’nın özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler.Bu durumda Kova’nın toplumun ve çevresindeki insanların onayından bağımsız, kendi kişisel özelliklerini ortaya çıkaran yaratıcılık ve orjinallik özelliklerini benimseyerek dengeyi sağlayabilir, onun insanlık bilincini örnek alarak kendi kişisel gösterilerini toplumun yararı için kullanabilirler.

YÜKSELEN BAŞAK

İmajı: Ben eleştiren bir insanım.

Hayata Yaklaşımı: Mükemmele pratik yaparak ulaşılır.

Yükselen Başak meraklı, belirsiz durumlarda kuşkulu ve eleştirel bir kişisel stili vurgular. Başak süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Başak insanı kimsenin uğraşmak istemediği sıkıcı detaylarla dolu işleri halletmekteki ustalığı ile tanınır. Zihinsel faaliyetlerinde uygulamacı ve araştırmacıdır. Ayrıntı, objektiflik ve analiz üstadıdır. Adaptasyon yeteneği gelişmiştir ve aynı zamanda bir işkoliktir. Bir olayı tekrar tekrar incelemesine rağmen hata yapmış olmamak için dönüp bir daha analiz etmesine sık sık şahit olunabilir. Her şeyden haberdar olmak gereksinimindedir. Araştırmak ve bilgi toplamak en zevk duyduğu uğraşılardır. İç ve dış dünyasında gösterdiği titizlik ve düzen düşkünlüğü onu ele veren diğer özellikleridir.

Her şey yerli yerinde olmadıkça hiç bir işe başlayamaz. Liste yapmakta ve iş takibinde üstüne yoktur. Bu Yükselen e sahip kişi iyi bir konuşmacıdır. Sınırsız bilgi birikimi ve olayları yorumlama üslubu sayesinde çevresindekilerin ilgi odağı olmayı başarır. Araştırmacı zekasının arkasına saklanmak gibi bir eğilimi vardır. Hemen her konuda açıklanmış olan bütün düşüncelerden haberi vardır. Konusunda otorite olanlara saygı duyar. Orjinal fikri üretmeye direnir. Kendi görüşlerini ifade etmektense diğer kaynaklardan ve başka insanların görüşlerinden alıntı yapar. En son gelişmeleri takip eder, ama etrafındakilerin onayını almadan onları benimsemekte tedbirli davranır. Ayrıntıya çok önem verdiği için mükemmel bir editördür. Her konunun can alıcı noktasını kolay yakalar. Sınıflandırma ve gereksiz bilgiyi elemede yeteneklidir. Doğal bir eleştirmendir.

Kendine güveni olmadığı hallerde eleştri dozunu abartabilir. En büyük kusuru analizde aşırıya kaçması ve detaylarla uğraşmaktan tablonun bütününü algılayamamasıdır. Acil olana konsantre olurken uzun vadeli düşünememesidir. Yükselen i Başak olan kişi hayatta kalmanın koşulu olarak aklını kullanması gerektiğine karar vermiştir. Akıllı olmak ile bilge olmak arasındaki farkı mutlaka öğrenmesi gerekir. Yanılgıyı önlemek için her şeyi sorgular.

İdealistliğin getirebileceği hayal kırıklığından kendini korumak için yalnızca gerçeklerle ilgilenmeyi tercih eder. Kendi hayatı ve dünya ile ilgili mantıklı ifadeleri etrafındakilere güvenle aşılar. Yükselen Başak ın masumiyet ve saflıklarından söz etmek yanlış olmaz. Nadiren çirkin ve kötü niyetlidir. Farkında olmadan yaptığı patavatsızlık ve eleştirme eğiliminin çocukluk yıllarında kendini savunma amacıyla geliştirilmiş bir huy olduğu unutulmamalıdır.

Yükselen’i Başak olanlar karşıt burçları Balık’ın özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. Bu durumda bir konunun ayrıntılarından çok bütünüyle ilgilenen, karmaşadan korkmayan, bilincin dışında yaratıcı vizyona sahip Balık’ın özelliklerini benimseyerek dengeyi sağlayabilir, mantık kadar sezgilere de güvenmeyi öğrenebilirler.

YÜKSELEN TERAZİ

İmajı: Ben cana yakın, çekici bir insanım.

Hayata Yaklaşımı: Önemli olan, bir şeyi şık bir şekilde yapmaktır!

Yükselen Terazi uzlaşma yeteneğine sahip, insanlarla ilgili, diplomatik ve adil bir kişisel stili vurgular. Terazi süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Terazi’nin insanı sürekli olarak çevresindeki güçlere uyum sağlamaya çalışarak benliğinde bir denge duygusu yaratmaya çabalar. Bu Yükselenin güzelliklerle olan ilişkisini kişinin görüntüsünden de gözlemleyebiliriz. En rahat ve hazırlıksız halinde bile Yükselen Terazi’yi pasaklı durumda görmek mümkün değildir. Görünüşündeki güzellik gibi diplomatiklik ve çekicilik de onun ayrılmaz bir parçasıdır. Kişinin en belirgin gereksinimi paylaşmaktır ve yalnızlık çektiği hemen hiç görülmez. Bu gereksinim onu birçok insan ile ilişki içinde olmaya zorlar, ama onun için önemli olan muhtaç olduğu gerçek uyum ile sevgiyi sağlayacak içten yakınlığı bulmaktır. Bu kişi bazen insanlarla birlikte olabilmek, yalnız kalmamak için kendi arzularından vazgeçmeyi bile göze alabilir. Diplomatik ve zarif tavırlar sergiler. Yeteneklerini göstermek için mutlaka olumlu fırsatlar yaratır, bencillik yapmaz.

Terazi yükselirken doğan kişi sürtüşme ve mücadeleden kaçma, görünüşte de olsa uyum yaratma eğilimindedir. Yaşamını sürdürmesinin tek şartının ısrar etmemesi, sessiz kalması ve işleri daha fazla karıştırmaması olduğuna inanmıştır. Etrafındakiler sürekli olarak usluluğunu takdir ettikleri için problemin gittikçe yoğunlaşması kaçınılmaz olur. Rekabet, öfke ve kıskançlık duygularını sergilerken kendini hiçbir zaman güven içinde hissetmez. Gerçek benliğinin farkına varmakta güçlük çeker. Kendisi için direnmeyi hiçbir zaman öğrenemeyebilir. Barışseverliği ve iyi davranışlarıyla ihtiyaçlarını kolay elde etmiş olması mümkündür.

Savaşmayı bilemez ve mücadele gerektiren her şeyden vazgeçebilir. Uyum sağlama yeteneği gerçek arzularını gizlemesine neden olan alışkanlıklar yaratır. Kendi söylemek istediklerinin yerine başkalarının duymak istediği şeyleri söylemeyi tercih edebilir. Gerçeklerle karşılaştığında hayal kırıklığına uğrar; uyumluluğu başkalarının ona aldırış etmemeleri olasılığını doğurur. Yükselen Terazi kalabalığı pek sevmez. Küçük gruplarla kendini daha rahat hisseder ve samimi, kişisel ilişkileri tercih eder. Sanatsal yetenekleri kendini ifade etmesine yardımcı olmak, ona yeni yollar açmak için yeterlidir. Yaratıcı enerjisi içindeki sevgiyi açığa çıkarmasına, daha dinamik bir hayata sahip olmasına yardımcı olacaktır.

Yükselen’i Terazi olanlar karşıt burçları Koç’un özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. Bu durumda Koç’un karar verme, kendi istedikleri için mücadele etme ve liderlik özelliklerini benimseyerek dengeyi sağlayabilirler.

YÜKSELEN YENGEÇ

İmajı: Yardım etmeye hazırım.

Hayata Yaklaşımı: Direkt, açık bir yol tutturmak dışında her şey olabilir.

Yükselen Yengeç duygularını dışarı vurmadan önce güven arayan bir kişisel stili vurgular. Yengeç süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Yengeç’in insanı feminendir, duyarlıdır, kırılgandır. Yengeç’i Ay yönettiği için, onun ruh haline bağlı, değişken özellikleri Yükselen’i Yengeç olan bir kişinin davranışlarında kolaylıkla izlenebilir. Bu kişi aynı gün içinde birbirinden çok farklı ruh halleri sergileyebilir. Duygularını kontrol edebildiği zamanlarda dünyanın en anlayışlı ve duyarlı insanıdır. Sevecendir ve kabullenicidir. Kontrolü kaybettiğinde mutsuz ve hüzün doludur.

Yükselen Yengeç çevresindeki insanların duygularını bir sünger gibi emer, onların etkisinde kalarak kendi yolundan sapabilir, hedeflerini kaybedebilir. Enerjisinin olumsuz ifadesi suçluluk ve kıskançlık duyguları göstermektir. Başlangıçta belirli bir vizyonu ve amacı vardır. Sonra olumsuz kişilerin ve koşulların da katkısıyla yan yollara bakmaya başlar. Kendi yaşamını başkalarınınkilerle karşılaştırıp üretici olmayan çabalara girişir.

Kendisine acır, koşulları veya hayatı suçlar, yaralanmış hisseder. Sonra saklanma dönemi gelir. Duygusal reaksiyonları algısını bulanıklaştırdığı için durumu gerçekçi olarak analiz etmeyi reddeder. Bir süre acı çektikten sonra asıl suçlunun koşullar değil kendisi olduğuna karar verir. Bu defa suçluluk duygusu öne çıkar. Alınganlaşır ve kırıcı olur. Kabuğuna çekilir ve herkesi uzaklaştırır. Sigara, yemek ve içkiyi ağzından eksik etmeyerek oral ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır.

Dipsiz bir kuyuya düşmüş gibidir. Kurtuluş zemini bu düzeni bilinçli olarak farketmesinde saklıdır. Kendisini disiplin altına alması, sağlıklı alışkanlıklar geliştirmesi duygusal problemlerini halletmesine yardımcı olur. Yükselen Yengeç duygularıyla barışıp, onları rahatça ifade edebildiği sürece hayatta başarıyı yakalayabilir. Duyarlılığı sayesinde insanlığın ortak noktalarını anlar ve onlara nasıl yardımcı olacağını bilir. Onun insanlığa katkıda bulunma yolu kendi duygusal acıları kanalıyla başkalarının acılarını anlamasından geçer. Zekasını ve analiz yeteneğini kullanabilirse çevresine ışık saçar. Koruyucu içgüdüleri ortaya çıkar ve mükemmel bir tedavici, iyileştirici olur.

Yükselen’i Yengeç olanlar karşıt burçları Oğlak’ın özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler.Bu durumda Oğlak’ın özdisiplin, duygularını bilinçli yönlendirerek asıl hedefini kaybetmeden hareket etme ve kendine olan saygısını geliştirme özelliklerini benimseyerek dengeyi sağlayabilirler.

YÜKSELEN YAY

İmajı: Ben iyiyim(ahlak ve kalite açısından).

Hayata Yaklaşımı: Her şey yoluna girer (Tanrı’ya güven).

Yükselen Yay idealist, bağımsız ve iyimser bir kişisel stili vurgular. Yay süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Yay insanının olumlu, hevesli, felsefi bir görüntüsü vardır. En güçlü mesajı: Her şey iyi olacaktır. Hayatını sürdürmek için bu yaklaşımı benimsemek zorundadır. Kendisini felsefi yaklaşımlar ve inanç sahibi bir doğa olarak ifade eder. Uyum sağlama yeteneği olan değişken bir kişiliktir. Yükselen Yay hayatı deneyimleme peşindedir. Evrenin işleyiş biçimine duyduğu merak ve hayranlık nedeniyle sınırlı bir varoluş biçimine takılp kalmak düşüncesi onu dehşete düşürür. Prangalara dayanamaz. Belirli bir yaşam tarzı oluşturmaya gönülsüzdür. Doğayı ve olayların sadece aydınlık yanlarını görme eğilimi nedeniyle sık sık hayal kırıklığına uğrar. Yüzeysel bir kayıtsızlık ve konuşkanlık içerisinde bazen yapabileceğinden fazlasına söz verebilir. Endişelenmesini gerektiren durumlarda gerçekçi olmayan beklentilerin, umutların peşinden koşar. Her zaman samimi ve iyi niyetlidir. Bilinçsizce abartma huyu olabilir. Yüksek hedefler belirlerken gerçekleri de dikkate almayı öğrenmelidir

Yay yükselirken doğan kişinin en önemli dersi düşünceler dünyası ve ilhamları ile ideal hedeflerinin pratik uygulamaları arasındaki dengeyi sağlamaktır. Yükselen Yay evrenin işleyişini sezen bir duygu ile doğar. Geleneksel anlamda bir dindar olabilir. Sonsuz iyimserliği ile diğer insanları her şeyi evrenin ruhu ışığında görebilmeleri için yüreklendirebilir. Enerjisini olumlu yönlendirirse ilham aşılayan bir öğretmen olabilir. Kendisi de öğrenme çabalarına hiçbir zaman ara vermemelidir. Çünkü amaçsızlık uyuşmasına sebep olduğu gibi yetersiz bilgi ile inançlarını oluşturarak fanatikleşebilir, her şeyi bildiğini varsayabilir. Dürüstlük doğal bir özelliğidir.

Yükselen Yengeç’le birlikte Zodyaktaki en büyük kurtarıcıdır. Yükselen Yay sonunda insanları kurtarmak yerine onlara kendilerine yardımcı olmanın yollarını göstermeyi öğrenecektir. Bu Yükselene sahip kişi doğru sözlü olmak konusunda sınırları aşıp zalimleşecek kadar ileri gidebilir, hatta patavatsızlaşabilir. Herkesin onun amaçlarını anlamasını bekleyebilir. Kişisel ilişkilerinde beklediği zeka ve anlayıştır. Özgürlüğü kısıtlanmadığı sürece ömür boyu sadık kalır. Enerjisini birkaç yönde dağıtması yüzünden hiçbir şeyi tamamlayamaması söz konusudur. Motivasyonu için yeni ufuklara ihtiyaç duyar. Günlük işlere heyecan katmanın bir yolunu bulması gerekir, yoksa enerjisini takviye edip önündeki işe konsantre olamaz. Dağınık ve başıboş görüntü verebilir, ama kendi felsefi yöntemleriyle herkesten daha çok iş bitirebilir.

Yükseleni Yay olanlar karşıt burçları İkizler’in özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler.Bu durumda İkizler’in pratiklik, uygulamacı ve konuyu her yönüyle objektif gören özelliklerini benimseyerek dengeyi sağlayabilir, geniş bilgi toplama ve aktarabilme yeteneğinden öğrenerek inançlarını oluşturup felsefelerini insanlara sunulabilecek hale getirebilirler.

YÜKSELEN OĞLAK

İmajı: Ben güvenilir ve yetkin bir insanım.

Hayata Yaklaşımı: Hiçbir yemek bedava değildir.

Yükselen Oğlak inatçı, saygıdeğer ve engeller karşısında azimli bir kişisel stili vurgular. Oğlak süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Oğlak insanının görüntüsü soğukkanlı, mesafelidir. Zarafetini doğal utangaçlığı ile gizler. Oğlak bütün burçlar içinde sorumluluk duygusu en yüksek olandır. Bu Yükselenin kişiliği uzun vadeli hedeflerine ulaşmak için seçtiği yolda aynı tedbirlilikle ilerleyen, ama zirveye ulaşmakta acele etmeyen bir yapıya sahiptir. Hiçbir şeyi hafife almadığı için yaşının gerektirdiğinden daha ciddi ve olgundur. Kimsenin kötü durumda olduğunu anlamaması için acılarını dikkatle gizler. Uygun ve doğru davranışları dış dünyaya karşı koruyucu bir kalkan oluşturur. Tutucu, terbiyeli, bazen de çekingendir.

Kuşku ve terslik kalkanının arkasına saklanarak toplumdan uzaklaşmasının nedeni bilinçaltındaki insanlarla yakınlaşma korkusudur. Köklü güvensizlikleri çocukluğuna dayanır. Satürn, Oğlak Yükselen de küçük yaşlarda reddedilmişlik hissinin oluşmasına neden olan kısıtlayıcı koşullar, katı ebeveynler, kişiliğini ve fırsatları zedeleyen kayıplar hazırlamıştır. Bu onun hayatı boyunca sorumluluk altında ezilmesi için yeterlidir. İhtiyaç duyulan ve güvenilir olma isteğinden kurtulamaz. Yükselen Oğlak ın ilk kararları son derece katıdır. Kişiliğinde böyle bir Satürn psikolojisi taşıyan kişinin hayatta kalma kararlarından bir tanesi hiçbir zaman kontrolü kaybetmemektir. Kimseye güvenmez ve dünyada yapayalnız olduğunu hisseder. Kaybetme korkusu çok güçlüdür. Bu yüzden insanlar ondan uzaklaşmadan o insanlardan uzaklaşır. Bu kişi sevgi ilişkilerindeki girişimlere duyarsızdır. Ona ulaşmak zordur.

İhtiyaç duyduklarını elde etmekte zorlanırsa kendi isteklerini sadece kendisinin yerine getirmesi ve kendi kendine yetmesi gerektiği konusundaki kararı pekişir. Yükselen Oğlak kendi olumsuz ve aşırı yargılarının bombardımanı altındadır. Zaten yeteri kadar iyi olmadığına inanan kişi sosyal kurallar, dini vecibeler ve otorite figürleri tarafından derinden etkilenebilir. Başkalarını da kendisini yargıladığı değerlerle yargılar. Onların da mükemmel olmalarını bekler.

Kendini güvende hissetmediği zamanlar duvarların arkasına geçer, kendi endişelerini karşısındakine yansıtır, savunmaya geçer ve hatta kendisine yiyecek uzatan eli ısırır. Kendi kendine zaten yeterince baskı yaptığı için dışardan gelen baskı ve yönlendirmeye asla dayanamaz ve izin vermez. Daha yaşamının başında ebeveynlik duygusu ile doludur. Kimsenin taşıyamayacağı yükleri sırtlayabilir. Gerçek hedefine ulaşması için olgunluk dönemini beklemesi gerekebilir. Bunun nedeni oluşturmuş olduğu sınırlamaları zaman içerisinde ve yavaş yavaş kaldırmasıdır. Doğrular ve yanlışlar gibi yargılardan kurtulup yaşamayı ve yaşatmayı öğrenmesi onu zirveye taşıyacak, saygı duyulan bir insan haline getirecektir.

Yükseleni Oğlak olanlar karşıt burçları Yengeçin özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. Bu durumda Yengeç’in içsel yakınlık kurabilen, duygularını ifade edebilen yönlerini benimseyerek dengeyi sağlayabilir geçmişi ile barışabilme, kendi bilinçaltına inerek tedavi edebilme cesaretinden çok şey öğrenerek küçük yaşlardan beri geliştirdiği yalnızlık ve köksüzlük hislerinden kurtularak varlığının değerinden emin olabilir.

YÜKSELEN KOVA

İmajı: Ben gerçekten özel biriyim.

Hayata Yaklaşımı: (Nerede daha fazla özgürlük varsa), haydi oraya gidelim.

Yükselen Kova objektif, bağımsız, dostça ve açık, ama daima biraz mesafeli bir kişisel stili vurgular. Kova süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Kova’nın insanı buluşçu, spontan ve orjinaldir. Yaşama kendine özgü bir yaklaşımı vardır. Bu yaklaşım diğer insanlardan farklı görünmesine neden olur. Eğer bireyliği ve özel nitelikleriyle temas halindeyse güçlü bir hümanizm ifade eder. Hem kendisi hem de diğer insanlar için özgürlük duygusu çok gelişkindir. Eğer kendi özgürlüğüne, farklılığına direnirse, diğer insanlar gibi olmak için boyun eğerse, kritik zamanlarda başkaldırabilir, sinirlenir, ne yapacağı belli olmaz, hatta güvenilmez bile olabilir. Kendisini dizginlenemez antikanın biri olarak ilan eder. Dünyaya Beni çitlerle çevirmeyin diye bağırır. Onun oyun alanı evrendir.

Kova entelekti işaret eden bir hava burcudur ve sabittir, kararlıdır. Bu yükselen burçla bağlantılı enerji elektriksel niteliktedir. Bu enerjiyi kanalize etmek, kontrol altında tutmak zordur, ancak kişi doğru kanalı bulabilirse kendisini insanlığın ön saflarına yerleştiren bir niteliği ifade eder. Stil oluşturmakta, yeni yöntemler geliştirmekte ve insanlığın geri kalanına yol göstermekte öncüdür. Yosun tutmayan yuvarlanan bir kaya gibidir. Fırsatları yakalar. Bir dalın uç noktasına gidebilmek için ağacın gövdesini bırakmaya gönüllüdür.

Özgürlük onun için yaşamsal bir konudur. Baskı ve sınırlama karşısında düşüncesiz, sabırsız hareketlerle çemberi yarmaya çalışır, gerilir, her şeye alerji duymaya başlar. İsyankarlaşır, hatta felsefi açıdan anarşistleşir. Bu sinirsel enerjisini yaratıcı bir biçimde kanalize edebilirse, bir deha örneği olur. Kova burcu kişiliği tüm burçların en insancıl içgüdülerini temsil eder. İnsanları farklı bir tarzda sever. Bir insanın sahip olacağı en iyi arkadaştır. Genellikle ilgisini çeken daha geniş ölçekli konularla uğraşmak için yakınlarını ve ailesini ihmal etmekle suçlanır. Eski gelenekleri yıkan bir insandır. Durağanlığın her biçimine isyan eder. Modası geçmiş yöntemleri değiştirmeyi, koşulları geliştirmeyi sever.

Yükselen Kova için ekzantriklik normalliktir. Toplu yaşamayı sever, çılgın şeyler yapmak ister, sınırlandırılamaz. Şu veya bu şekilde ışıkları üstüne çeker. Her zaman beklenenden ziyade beklenmeyeni yapar. Kendisi istemese bile toplumun ilgisini çeker. Başkalarının çekindiklerini deneyimler. Aynı anda süren bir çok projeye ihtiyacı vardır. Çabuk sıkıldığı için hiç bir aktiviteye uzun süre bağlı kalamaz. Kova kişiliği toplum tarafından yanlış anlaşılabilir. Boyun eğmenin, istikrarın ve uygun davranışın geçerli olduğu, muhafazakarlığın hüküm sürdüğü bir toplumda bu kişilik uyum sağlamakta zorlanır.

Yükseleni Kova olan bir insanın herkesten daha fazla kendisini tanımaya ihtiyacı vardır. Olaylara ve çevresine bakışı çok değişik olduğu için başkaları tarafından dağıtmış bir insan olarak algılanabilir. Bu kişi alışkanlıklarının ve bireyliğinin farkına varana kadar enerjisini baskı altında tutmaya ve standartlara uymaya çalışabilir. Kendisini başkalarına uygun olan programlara adapte olmaya zorlayabilir. Bu dıştan her şeyin olumlu görünmesini sağlayabilir.

YÜKSELEN BALIK

İmajı: Durgun sular derinden akar.

Hayata Yaklaşımı: Her şey bir rüyadır.

Yükselen Balık duyarlı, esnek, kolay uyum sağlayan, idealist ve hülyalı bir kişisel stili vurgular. Balık süreci artık yüzeydedir.

Yükselen Balık’ın insanı aşırı duyarlı, değişken ruh halleri deneyimleyen, kolay etki altında kalan bir insandır. Sezgiseldir ve kendinden vazgeçme derecesine varan bir bensizliği vardır. Kendini adama ve yardım arzusu çok gelişmiştir. Balık Burcu’nun yöneticisi Neptün gezegenidir. Bu gezegen yükselirken doğan kişide idealizm, vizyon ve ilham göz önüne çıkar. Yükselen Balık hayatla baş edebilmek için her şeyin en iyi yönünü görmeye çalışır.

Yüksek beklentili bir bakış açısı geliştirir ve gerçekçi insanlara aşırı saf gelebilecek bütüncül bir perspektiften bakarak hayatta kalabilir. Balık bir su burcudur ve değişkendir. Bu burcun sembolü farklı yönde yüzen iki balıktır ve en belirgin yorumu kararlı davranma zorluğudur. Bu Yükselen’e sahip kişi yönünün bu ikiliği karşısında umutsuz bir açmazda kalabilir, ama hayatta yapması gerekeni dolaylı yaklaşımlarla başarabilir. Yüzleşme, göğüs germe ve kestirme kararlar onun olayları ele alış tarzıyla uyuşmazlar. Bu kişi dünyanın zorlukları ve mücadeleleriyle uğraşmak için fazla kırılgandır.

Yüzleşmemek, karşı koymamak özelliğinin gerçekleri görememek özelliğine dönüşmesi acı verici olabilir, ama eğer zamanında karşı koyabilirse daha sonra ortaya çıkacak çaresizliği önleyebilir. Eğer Yükselen Balık hayata gerçekçi bakabilmek konusunda kendisini eğitirse, her açıdan daha verimli olabilir. Diğer insanlara ilham verir. Balık yükselirken doğan kişi hayatın aşırı uçlarına gidip gelebilir. Yükseklerde uçarken umutsuzluk kuyularına düşebilir. Buna rağmen umutsuzluk duygusu pek uzun sürmez. Balık tekrar yükselmek için bir şeyler bulur. Bazen yükselmenin yolu hayal dünyasına kaçmak olur.

Çevresindeki insanları kararsızlığıyla deli eder, ama kendine özgü dairesel yoluyla, kendi yarışını kazanır. Eğer onunla bir konuda tartışmak gerekiyorsa sorun çıkar, çünkü Balık maskesi takmış birisini tartışmada yenmek mümkün değildir. Kendisini kaybedip öfkelenmez, ama bakışlarındaki hayal kırıklığı insanı yere yıkar. Böyle bir durumun bir daha yaşanmayacağına ikna olana kadar somurtur, küser. Hayatta kalması pembe gözlüklerini takmasına bağlı olduğu için, hayallerini tehdit edenlerle ölümüne savaşır. Kendisine de aynı gözlüklerle bakmaktadır. Gerçeklerle yüzleşmesi için zorlanmadıkça kendi hakkındaki doğruları bilemez. Bakış açısıyla uyum sağlayacak veya onu kaidenin üzerine yerleştirecek insanları arar. Tatlı, çekici, uyumlu ve nazik görüntüsü kendisinin farkında olduğu, ama diğer insanlara göstermediği kişilik özelliklerini gizlemeye yarar. İnsanların bu yüzden ondan kusursuz olmasını beklemeleri üzerinde gereksiz bir baskı oluşur. Onların beklentilerine yanıt vermeye çalışırken bir yandan da gizli bir suçluluk duygusuna kapılır. En büyük tehlike kendini kandırmaktır. Kendisini diğer insanların gözüyle göremediği için dünya ters gidebilir. Kendi hayal dünyasında yaşarken belirlediği hedeflere ulaşamaz.

Yükseleni Balık olanlar karşıt burçları Başak’ın özelliklerini inceleyerek çok şey öğrenebilirler. Bu durumda Başak’ın detayları gözden kaçırmayan, gerçekçi ve analiz edebilme özelliklerini benimseyerek ideallerini ve ilhamlarını gerçek dünyada pratik yöntemlerle gerçekleştirebilir, özeleştiri yeteneği ile kendilerine bakmayı öğrenip kendi kişiliklerinin sınırlarını belirleyebilirler.

kaynak: mahmure
Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

“Sonunda Hayatta Aradığım Doğru İnsanı Buldum” Demenize Yardımcı Olacak 12 İpucu

Çağın getirdiği bir olgu mudur, bilinmez ama çoğumuz zamanın olması gerektiğinden daha hızlı akıp gittiğini hissetmişizdir. Hal böyleyken insanın aklına, bu zamana kadar yaptıklarından çok, elde edemediği şeylerin gelmesi pek tabii doğaldır. Zaten hepsi bir liste gibi gözümüzün önünden sürekli akıp geçer. Herkesin listesinde farklı şeylerin olabileceği gerçeğini gözardı etmeden, biz iyisi mi çoğu listede var olduğuna inandığımız “doğru insan” maddemize geçelim.

Belki hayatınıza yeni biri girdi. Ya da girmedi ama hemen kapınızın eşiğinde duruyor. Sorun değil, sizi anlıyoruz. Çünkü tereddütleriniz var ve emin olamıyorsunuz.  Bu galeriyi hazırlama sebebimiz, işte tam da bu sebeptendi. Şimdi arkanıza yaslanın ve “doğru insanı buldum” demenize sebep olabilecek 12 maddeyle ilgili yazdıklarımızın; doğru çıkması için yüksek sesle dua edin:)

1. Sebepsiz Yere Arar

Sebepsiz Yere Arar
Evet biliyoruz, telefonla konuşmak o kadar da büyütülecek bir belirti değil. Ancak siz telefonu açar açmaz, karşı tarafta beliren bir telaş, ne yapacağını bilememe hali; anlayana çok şey ifade edecektir. Özellikle de sohbet, gününüzün nasıl geçtiği gibi sıradan bir konu üzerinden gelişip, bir şekilde sürekli sizinle ilgili hale geliyorsa…

2. Planları İki Kişiliktir

Planları İki Kişiliktir
“Bu haftasonu ne yapıyorsun?” sorusunu takiben, “Birlikte şunu/bunu yapalım mı?” şeklinde bir teklif geliyorsa; içiniz rahat olsun. Demek ki karşınızda, yapabileceği onca farklı şey varken, sizinle zaman geçirmeyi, başka her şeyden daha fazla isteyen biri var… Yetmez mi…

3. Sizi Arkadaşlarıyla Tanıştırmak İster

Sizi Arkadaşlarıyla Tanıştırmak İster
Birlikte olduğunuz kişi,  sizi mümkün olan en kısa sürede kendi çevresiyle tanıştırmak isteyecektir. Çünkü bu sizinle olan bağını kuvvetlendirmek istemesinin, doğal bir neticesidir. Bu anlar sıklıklı önceden titizlikle planlanır ve siz mutlaka en son duyan kişi olursunuz. Bundan sonraki adımı ise sizin yakın arkadaşlarınızla tanışmak istemesi olacaktır…

4. Zor Zamanlarınızda Koşulsuz Yanınızdadır

Zor Zamanlarınızda Koşulsuz Yanınızdadır
Kötü bir gün mü geçirdiniz? İş yerinizde bir problem mi var? Yoksa arabanız mı bozuldu; fark etmez! Çünkü doğru kişi bu anların tümünde yanı başınızda olacaktır. Üstelik seve seve. Kıymetini bilin…

5. Dikkati, İlgisi Hep Üzerinizde Olur

Dikkati, İlgisi Hep Üzerinizde Olur
Çoğu insan yalnızlığın zamanla bir labirente dönüştüğünden habersizdir. Öyle bir gün gelir ki, siz isteseniz bile çıkış yolunu bir türlü bulamazsınız. O yüzden biri sizi önemsiyor diye hemen havalara girmeyin. Birinin gözlerinde kendi yansımanızı fark etmeniz, aslında ne mucizevi bir şeydir… Bir farkına varsanız….

6. Öyle Açık, Öyle Dürüsttür ki; Kimi Zaman Onun Bir Melek mi, Yoksa Bir Psikopat mı Olduğu Konusunda Çelişkiye Düşersiniz

Öyle Açık, Öyle Dürüsttür ki; Kimi Zaman Onun Bir Melek mi, Yoksa Bir Psikopat mı Olduğu Konusunda Çelişkiye Düşersiniz
Onunla konuşmak her zaman kolaydır. Çünkü dolaylı bir dil kullanmaz. Size karşı dürüsttür ve kendini net bir biçimde ortaya koyar. Psikopatlık işin latifesi. Başlığa bakıp takılmayın. Bu zaman da, ne istediğini bilen, net ve dürüst bir insan bulmanın zorluğunu, bilmiyoruz hatırlatmaya gerek var mı…

7. Geleceğini İlgilendiren Hayati Kararları Alırken Sizi Gözardı Etmez

Geleceğini İlgilendiren Hayati Kararları Alırken Sizi Gözardı Etmez
Doğru insan böyledir işte. Geleceği sizinle birlikte inşa etmek ister. Bu sebeple kendi karar süreçlerine bile sizi dahil eder. Bazen öyle olduğunu bilirsiniz. Bazen de haberiniz bile olmaz. Konuşmalarını dikkatle dinlerseniz, bu tür şeyleri nasıl da başınıza kakmadan, gayet kibar ve sevecen bir üslup ile size aktardığını kolaylıkla fark edersiniz…
Ne güzel şeydir bir kalbe iki can sığdırmak. Şayet yerim yar diyorsa; geçiniz efenim…

8. Sizi Koşulsuz Destekler

Sizi Koşulsuz Destekler
Doğru kişi sizi her zaman destekler ve hedeflerinize ulaşmanızda size yardımcı olur. Bir nevi süper kahramandırlar. Çünkü böylesine zorlu bir misyonu ancak bir süper kahraman karşılık beklemeden üstlenirler. E tabii kıymetini bilene…

9. En Zayıf Yönlerini Görmenize İzin Verir

En Zayıf Yönlerini Görmenize İzin Verir
Çoğu insan bir ilişkiye girdiğinde savunma mekanizmalarını da otomatik olarak aktif hale getirir. Bu anlaşılabilir bir durumdur çünkü insanlar birbirlerinin zaaflarını bulmak ve kullanmak konusunda oldukça istekli ve acımasızdır. Ancak doğru kişi size böyle yaklaşmaz. İçinde ona zarar vermeyeceğiniz konusunda kuvvetli bir his vardır ve o bu hisse tutunur. O yüzden size karşı zayıf noktalarını göstermekte bir beis görmez.

10. Birbirinizin Çekimine Kapılırsınız

Birbirinizin Çekimine Kapılırsınız
Birbirleri için yaratılmış iki insanın arasında gelişen kimyanın kusursuz gücüne ve yarattığı çekime karşı konulamaz… Bu tıpkı açık gökyüzünde rüzgarla karşılaşan bir bulutun umarsızca oradan buraya savrulması gibi; tamamen doğal ve mucizevi bir şeydir…

11. Sizi Daha İyi Bir İnsana Dönüştürdüğünü Hissedersiniz

Sizi Daha İyi Bir İnsana Dönüştürdüğünü Hissedersiniz
Evet, doğru kişinin böyle bir gücü vardır. Çünkü o çoğu insanın sizde katlanamadığı birçok şeyi gördüğü halde, yine de yanınızda olmayı seçmiştir. Ancak bu sizi bulduğu gibi bırakacağı anlamına gelmez. Lafı uzatmayalım ama bir zaman sonra, içten içe sizi bile rahatsız eden ancak bu durumu kendinize bile itiraf edemediğiniz çoğu beter huyunuzun yok olduğunu, hayretle kendiniz gözlemlersiniz.

12. Onu İlk Gördüğünüzde Tamam Dediyseniz…

Onu İlk Gördüğünüzde Tamam Dediyseniz...
Buraya kadar yazdıklarımız, mantığını duygularından ön planda tutan insanlar için daha rahat kabul edilebilir şeylerdi. Çünkü maddeler doğru kişinin varlığını, duygulardan ziyade elle tutulur kanıtlar aracılığıyla aktarıyordu. Ancak herkes hayatını böyle yaşayacak diye bir kaide yok. Bazen ilk görüş, çoğu şeyi anlamak için fazlasıyla yeterlidir.  “Ama ya gerisi mi” mi dediniz? Onu da zamana bırakın. Çünkü hayatın her anı yaşamaya değerdir. Ve anı yaşamadan, geleceğin getireceği olası şeyleri düşünmenin kimseye bir faydası yoktur..