Bir kutu dolusu yaşam gönderiyorum sana, sade bir kurdeleyle süslenmiş…

400_F_28324770_8R0MwE1e0mOQLp1as5gOtN1oiw91G4xE[1]

Bir kutu dolusu yaşam gönderiyorum sana, sade bir kurdeleyle süslenmiş…
Çöz kurdeleyi ve yavasça kaldır kutunun kapağını.
Kocaman bir fırça ve bin renk koydum kutuya, bir mutluluk resmi yapıp içine gir diye…
Düşler serpiştirdim gizlice, düş kurmayı unutma diye…
Bir tane de elma şekeri yerleştirdim, içindeki çocuğu sürekli tadasın diye…

Güneşin batışını,
Duru suyun sesini,
Bir gülümsemenin sıcaklığını da sığdırdım,
Ruhlarımız aç kalmasın diye…

Kutuya biraz da sevecenlik koydum, güçlü kalasın diye çünkü acımasız olan güçsüzdür…
Beyaz bir güvercin uçup kendi kondu kutuya, barışı ve özgürlüğü sunmak için…

Bir buket sevgi,
Bir yudum aşk,
Ve yarım bir elma da koymadan edemedim, paylaşmayı unutmayalım diye…

Sevdiklerimize, onları sevdiğimizi söylemek için yarını beklemeyelim, hemen şimdi yapalım diye…
İçtenliği, neşeyi, umudu, bağışlayıcılığı, özgüveni ve açıkyürekliliği unutmadım,
“Ben”in dışına çıkıp “Biz”e ulaşabilelim diye…

Son olarak da… bir kart iliştirdim kutuya. Bak bu kartta neler yazıyor?

“Bu kutunun kapağını her kaldırışında yaşamla ilgili yepyeni şeyler keşfedeceksin.
Yaşamak için yarını bekleme,
Al yaşamı kollarının arasına sımsıkı sarıl,
Ve yaşamdan almak yerine birşeyler ver…
Kısacası, tümüyle insan ol!

Unutma! Yasam; dokuması henüz tamamlanmamış, olağanüstü güzellikte bir duvar halısıdır ve sana ait olan boşluğu ancak SEN doldurabilirsin!

Kimseyi kırmamak ve üzmemek koşuluyla istediğin her şeyi dene…
Bir gün sonsuzluğun bulutlarına oturduğunda,
Ne aklın kalsın, ne kırık bir yürek…”

MANFRED WOLFMAN

Kaynak: Chorlatte Gabay Facebook Sayfası

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Yorum bırakın