BÖYLE ADAMLARI SEVİN VE KAYBETMEYİN. Okumaya değer..

11960051_10207940001006225_4901277299421675080_n[1]

Amerika’da yaşayan genç bir adam varmış. Bu genç o kadar yakışıklıymış ki bebek gibi bembeyaz bir yüzü kocaman mavi gözleri varmış.

Bir gün dergi almaya gittiğinde dergicide bir kitap görmüş ve o kitabı almış. Okuduktan sonra kitaptaki düşünceler resmen adamın düşünceleriyle aynıymış. Yazarın adı Amy’ymiş. Adam bu kitabı yazan kişinin adresini bulmuş ve ona mektup göndermiş. Kitabını çok beğendiğini ve her yönde aynı fikirde olduklarını söylemiş.

Aylar geçmiş, bunlar hala mektuplaşmaya devam ediyorlarmış. Adam her geçen gün bu kadına aşık oluyormuş, kadın da adama. Resmen RUH İKİZİ olduklarını düşünüyorlamış.

Bir gün buluşmaya karar vermiş ve bir yer belirlemişler. Kadın yakasında kırmızı bir gül olacağını söylemiş. Adam kadına öyle aşıkmış ki gözü başka birşey görmüyormuş. Buluşcakları gün eli ayağı titriyor, kalbi yerinden çıkacak gibi atıyormuş.

Zaman geldiğinde genç adam buluşacakları yere gitmiş. Aman Tanrım…!! Uzun boylu, beyaz tenli, mavi gözlü hayatında görmediği kadar güzel bir kız… Bu kızın gerçek olup olmadığına bile inanamıyormuş. Altın sarısı beline kadar uzayan saçları dalgalanıyor ve göz kamaştırıyormuş. Adam “Ne olur sen o kız ol, Ne olur sen o kız ol” diye içinden haykırıyormuş.

Kız bankın üzerine oturmuş ve adama bakmaya başlamış. Adam arkasını döndüğünde bir de ne görsün kısa boylu yaşlı, çirkin ve şişman bir bayan yakasında da kırmızı bir gül var.

İki kadının arasında kalan genç, ya çirkin ama hayatında tanıdığı en mükemmel olan kadının yanına gidecekmiş ya da dünyalar güzeli bir kadının yanına. Çirkin olanı yani sevdiği kadınını seçmiş, yanına gitmiş ve

– Merhaba Amy…

Kadın yabancı gözlerle ona bakmış:

– Ben Amy değilim, şu karşı bankta oturan bayan bana bu gülü verdi ve bunun hayatının sınavı olduğunu söyledi. Şimdi seni orda bekliyor

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Siğillerden ve Sivilcelerden Limon Yağı ile Kurtulun!…

11960241_495519557281328_6726904350215091376_n[1]
Günlük hayatın birçok alanında kullanılan limon yağı, sağlığa ve güzelliğe birçok yararı olduğu için güzelleşmek ve sağlıklı kalmak isteyenler tarafından kullanılabiliyor.

Limon, sofralardan eksik edilmeyen, bol C vitamini içeren bir meyvedir. Sofralara lezzet katan limonun, yağının da birçok kullanım alanı vardır. Limon yağı, limon meyvesinden elde edilen faydalı aromatik bir yağdır.

Limon yağı ile güzelleşmek

Sağlık, güzellik ve ev içinde temizlik olmak üzere pek çok kullanım alanı bulunmaktadır. İşte limon yağının hem sağlık hem de güzellik alanında birbirinden önemli faydaları.

Limon yağının faydaları

– Vücuttaki şişlikleri sabah akşam bir defa, bir damla limon yağı ile ovmak şişliği ve acısını giderecektir.

– Selülitli bölgelerin birkaç damla limon yağı ile ovulması hücrelerde biriken toksinleri atarak cildi, rahatsız edici görüntüden kurtarır.

– Siğillerde sabah akşam birer damla limon yağı ovalamak siğilleri geçirir.

– Limon yağı ile cildi ovalamak yağı dengeler ve gözenekleri açar bu sebeple sivilceleri önlemektedir.

– Küvetinizi doldurduğunuzda, içine birkaç damla limon yağı damlatabilirsiniz. Bunun kan dolaşımını hızlandırmada olumlu etkisi olacaktır.

– Dişlerde meydana gelen lekeleri yok etmek için 1-2 damla limon yağı ile dişleri ovalamak faydalıdır.

– Limon yağı elleri yumuşatıp tırnakların sertleşmesini sağlar. Böylece hem yumuşacık eller hem de kırılma tehlikesi daha az olan tırnaklara sahip olabilirsiniz.

– Canlı ve parlak saçlara sahip olmak için limon yağı kullanabilirsiniz.

– Limon yağı, cilt için tonik olarak kullanılabilir.

– Antiseptik özelliği de bulunan limon yağı bu özelliği sayesinde cildi arındırır ve akne oluşumunu engeller.

– Cilde masaj yapılarak uygulandığında rahatlık ve ferahlık verir.

– Yağlı ciltlerde fazla yağ salgılanmasının önüne geçer.

– Ayaklardaki ve topuklardaki çatlakları yumuşatıp hızlı bir şekilde iyileşmesine yardımcı olur.

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Vücudumuzdaki Kıkırdağı Onarmak İçin Mutfağımızda Olması Gereken Besinler

Herkes için en yaygın olan yaralanmalardan biri kıkırdak yırtılmasıdır. Genellikle çok acı veren bir durumdur; ancak son araştırmalara göre, beslenme alışkanlığınızın daha hızlı iyileşmesine yardımcı olduğu söyleniyor.

Kıkırdak kulak kepçesi, burun ve eklemler gibi belli yapıları hafif bir şekilde desteklemesiyle bilinir. Vücudumuzda diz kapağı gibi çok daha kolay yaralanan bölgeler vardır ve atletler gibi günlük fiziksel aktivitede bulunan insanlar bundan daha çok etkilenirler. Bu ayrıca, vücudun bir yaştan sonra girdiği doğal bozunma dolayısıyla bazı yaşlı insanları da etkileyebilir.

Kıkırdak Nasıl Yenilenir?

Kıkırdak yediğiniz besinlere göre kendini yeniler. El ve ayak bileği, diz, dirsek ve omuz kıkırdağında etkili olan en yaygın diğer faktörlerden biri de son zamanlarda iyi tanınan, 40 yaşının üzerindeki neredeyse herkesi etkileyen kireçlenmedir. Bu yüzden, yeterli ve uygun beslenme kıkırdak dokusunun hızlı yenilenebilmesi için gereklidir.

Hızlı kıkırdak yenilenmesi için en önemli amino asitlerden biri lisindir. Lisin, kalsiyum emiliminden ve zarar görmüş bölgeyi onaran kolajen (kıkırdak tutkalı) üretiminden sorumludur. Kolajen aynı zamanda cildinizin görünümünü ve tendon dayanıklılığını geliştirir.

Kıkırdak Yenilenmesi Üzerine Araştırmalar

Kikirdak

Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi (UMMC) tarafından yapılan bir araştırmanın vardığını sonuca göre, lisin eksikliği zarar görmüş dokunun iyileşme sürecini uzatabilir. Ayrıca deri hücrelerinin yeniden yapılanmasında da etkilidir ve bu da fiziksel hasar görmüş bölgenin genel olarak yeniden yapılanmasını kötü etkiler.

Vücudunuzun kıkırdağı onarmasına yardımcı olmak için yapmanız gereken şey vücudunuzdaki her 1 kilo için 12 miligram lisin tüketmektir. Yüksek seviyede lisin içeren besinler şunlardır:

  • Bakliyat
  • Sazan balığı
  • Kırmızı Et
  • Bira
  • Yumurta
  • Soya
  • Peynir
  • Kuruyemiş
  • Bira mayası
  • Jelatin

C vitamini vücudun savunma sistemini harekete geçirmek için çok önemlidir. Ama  bunun yanısıra, oksijenli kanı besleyerek ve onu bütün atardamarlara dağatarak kolajen üretimini de sağlar ve bu da yaralara iyileşmeleri için ihtiyacı olan şeyleri sağladığını ortaya koyuyor.

Yüksek miktarda C vitamini eksikliği anında iyileşmeyi kötü etkileyebilir. Dahası, insanların vücutlarındaki problemleri düzeltmeye devam edebilmeleri için günde 75 miligram C vitaminine ihtiyacları vardır. En fazla C vitamini içeren besinler şunlardır.

  • Kivi
  • Portakal
  • Çilek
  • Limon
  • kaynak: sağlıkla kal facebook sayfası

Fatoş Pabuccu Tuncay

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Kendinize karşı acımasız olmayı bırakmanın 7 yolu

11870859_881017625325423_5461626008140220904_n[1]

1- Kıyaslamalarınızı ilhama dönüştürün
İç sesiniz sizi, kendinizi başkalarıyla kıyaslamaya yönlendirdiğinde bunu pozitif olarak kullanmak da mümkündür. İçinizdeki acımasız ses sizi, kendinizi ¨bayağı ¨görmeye iterken, bu itici gücü karşınızdaki kişiyi tanıyarak ondan ilham almak için kullanabilirsiniz. Davranışlarını, hayat tarzını, olaylara bakış açısını, başarısını beğendiğiniz kişileri kıskanmak ve kendinizi daha aşağıda görmek yerine onlardan neler öğrenebileceğinize bakın. Bu kişiye de bunu söylemekten çekinmeyin.

2- Mükemmeliyetçi olmayın, yeteri kadarını yapın

Hep daha fazlasını yapmak istediğinizde kendinize ¨Ne yapsam yeterli olurdu, ne beni tatmin ederdi?¨sorusunu sormayı ihmal etmeyin. Yeterli olanı belirlediğinizde onu gerçekleştirmeye çalışın, mükemmeli değil. Bu elbette kısa sürede çözebileceğiniz bir sorun olmasa da, kısa zamanda pratik yaparak alışabileceğiniz bir süreç.

3- Kendinizi hep daha ileri taşımaya çalışmak yerine, sevgi ve merhametten beslenin
Her ne kadar içinizdeki acımasız sesin ve yetersizlik hissinin sizi hep daha fazlasını yapmaya motive ettiğini düşünseniz de aslında kişiyi motive eden gerçek faktör, içinde barındırdığı sevgi ve merhamettir. Küçük bir çocuğa bir şeyler öğrettiğinizi düşünün, onu motive etmek için ne derdiniz? Kendinize de bu cümleleri sarf edin.

4- Başardıklarınızın farkında olun
Acımasız iç sesiniz size sürekli yapamadıklarınızı söyleyip size kendinizi kötü hissettirebilir. Oysaki siz kendi başarılarınızın bilincinde olup, kendinizi olduğunuz gibi severseniz iç sesinizin çırpınışlarını da duymazdan gelebilirsiniz. Her ne kadar klişe gibi görünse de, elde ettiğiniz kişisel başarılarınızı listelemek bu noktada size ciddi bir fayda sağlayacaktır.

5- Acımasız sesin hangi anlarda ortaya çıktığını bulup hazırlıklı olun
Bahsettiğimiz acımasız sesin hangi durumlarda ortaya çıktığı, ona karşı alacağınız savunma için oldukça önemli. İş hayatınızda mı, aşk hayatınızda mı daha çok kızıyorsunuz kendinize? Bu durumu ne zaman yaşadığınızın bilincinde olursanız, belli başlı durumlarda ortaya çıkıveren bu sesin gerçek olmadığını, sadece kendinize yüklendiğinizi fark edebilirsiniz.

6- Acımasız sesinizi yakın çevrenizle paylaşın
Sizin de çevrenizde kendi davranışlarına kızan yakınlarınız vardır. Siz bu anlarda nasıl onlara bu kızgınlıklarında haklı olmadıklarını, gerçeği göremediklerini söylüyorsanız, onlar da bu anlarda size aynısı söyleyebilir ve size destek olabilirler. En yakın dostunuz içinizdeki acımasız sesin telkinlerine karşı sizi uyarabilir, düşüncelerinizin yanlış olduğunu objektif bir bakış açısıyla ifade edebilir. Çevrenizden destek almaktan çekinmeyin.

7- İçinizdeki bilgeyi dinleyin

Her ne kadar çevrenizden destek alsanız da, içinizdeki acımasız sesi susturacak asıl gücünüzün kaynağı içinizdeki ¨bilge güç¨ olacaktır. Yaşanmışlıklardan, hislerinizden beslenen bu bilge gücünüz, korku ve endişe anlarında size ne yapmanız gerektiğini söyleyecektir. Kendinize kızmak yerine, ilerleyeceğiniz yolda bilgeliğin size ışık tutmasına izin verin. alıntı

kaynak: teke tek rüya reiki şifa rehberliği sayfası

6 Ağustos 1996 yılında, ABD’nin Chicago kentinde bulunan Brookfield Hayvanat Bahçesi’nde çok ilginç bir olay yaşandı

11951205_1677041039179026_6667139641733047703_n[2]

6 Ağustos 1996 yılında, ABD’nin Chicago kentinde bulunan Brookfield Hayvanat Bahçesi’nde çok ilginç bir olay yaşandı. Üç
yaşındaki bir çocuk gorillerin arasına düştü.Bunu gören 8 yaşındaki dişi bir goril hemen çocuğu kucağına alıp emniyetli bir yere götürdü. Bir kütüğün üstüne oturdu ve baygın haldeki çocuğu kucağında sallayarak kendine getirmeye çalıştı.

Daha sonra çocuğu hayvanat bahçesinin bakıcılarına teslim ederken, hem sevgisini belli etmek hem de iyileşeceğini söylercesine bir iki kere sırtına vurdu.. Dişi gorilin adı Binti Jua
idi. Kameralara çekilen olay bütün dünyada gösterildi. Onu doğadan kopartıp hayvanat bahçelerine hapseden insanlığa ders veren Binti, kahraman ilan edildi! Peki, goril Binti’nin bu hareketi niye önemliydi? Çünkü Binti’nin davranışı, “empatinin”, yani “kendini başkasının yerine koyarak onun durumunu anlama; ötekinin acısını hissetme” yeteneğinin,sadece insanlarda değil, hayvanlarda da olduğunu gösteriyordu.Empati kültürel bir şey de değildir, nörolojik mekanizması olan bir gerçektir! Bu duruma
ayna hücreler deniliyor, ve bu hayvanlarda da var, ne eksik ne de fazla.

Bunun gibi pek çok olay var ama çok fazla gündeme gelmiyor,
çünkü bu gerçekler bilinip tanınırsa hayvanlar üzerinde deney yapmak ve hayvanat bahçelerinin yanlışlığı gibi hayvanlara yapılan tüm zulümler ortaya serilmiş olur.Tıpkı gorillerin konuşmayı öğrenmesinin gizlenmesi gibi. Yasalar konuşan canlılar üzerinde deney yapılmamasını emreder, oysa genel kitle hala hayvanların zeki olup olmadığının tartışmasını yapar. Onları birer canlı, yaşam formu olarak görmek çok mu zor

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

3 İnsana Asla İnanmayın…

305615_388967264478615_1391104451_n[1]

3 insana asla inanmayın: Koç, Yay, Balık… Onlar bencildirler.

3 insanı asla kırmayın: Boğa, Yengeç, Oğlak. Onlar dürüst ve gerçek aşkı arayandır.

3 insanın asla gitmesine izin vermeyin: Başak, Terazi, Akrep. Sır saklayabilirler ve gözyaşlarını görebilirler.

3 insanı asla kaybetmeyin: İkizler, Aslan, Kova. Onlar gerçek dosttur.

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Göbek-Basen Eriten İçecek…

11986579_494248737408410_7523796771362248382_n[1]

1 şişe sade maden suyunu yarım su bardağı yoğurtla karıştırın. Varsa, taze nane ekleyin. Uyumadan 3-4 saat önce için. Hem yağları yakar, hem kabızlığı giderir hem de uykuyu düzenler. Dilerseniz içine buz ekleyebilirsiniz…

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Kendimi Bağışlıyor Ve Seviyorum

10365874_554342354724441_6535471265532156065_n[1]

Kendime hastalığı, parasızlığı, işsizliği yaşattığım için, yeniye geçmekten, değişimlerden korktuğum için sonuçta yine yaşama güvenmediğim için kendimden özür dilerim. Sınırlama ve kurallar içinde yaşadığım için, hayatı kontrol etmeye çalışarak inatçı olduğum için, yaratıcılığımı kullanmayı ret ederek yaşadığım için, kendim olmayı reddettiğim için, şükürsüzlüğüm için, şefkat sevgi anlayış hoşgörü paylaşma duygularını unuttuğum için, beklentiler içinde yaşayıp hiçbir beklentim yok diyerek kendime söylediğim tüm yalanlar için kendimden özür dilerim.

Kararsızlıklarım için, öfkem, kızgınlığım için tüm parçalarımdan özür dilerim. Bedenimin kıymetini bilmediğim, ruhumun istekleri doğrultusunda hareket etmediğim, içimden gelen sesi dinlemediğim, zihnimi olumsuz enerjiler içinde doldurup sonrada devamlı yaşamdan şikâyet ettiğim için, ruhumun isteği doğrultusunda adım atmaktan korktuğum için, cesaretsizliğim için, zamanımın değerini bilemediğim, kendime yapmış olduğum tüm saygısızlıklar için, başkalarının beni üzmesine izin verdiğim, yaşam amacıma hizmet etmeyen oyunlar kurduğum vs. vs. vs için kendimden, buna neden olan bugüne kadar yok saydığım kabul etmediğim tüm bu parçalarımdan çok özür dilerim.Gücümü kötüye kullandığım kendimi üstün gördüğüm başkalarını küçümsediğim, haksızlık yaptığım kendimi değersizleştirdiğim için kendimden ve tüm parçalarımdan özür dilerim. Kendime vermiş olduğum sözleri tutmadığım için kendimden özür dilerim.

Hırslarıma yenik düşüp kibir ve gurur içinde davrandığım her an için, kendime olan güvensizliğim inançsızlığım için kendimden özür dilerim. Gücümü başkalarına devrederek beni yönetmelerine izin verdiğim için, kendime yaşatmış olduğum tüm baskılar için, enerjimi düşürüp kendimi yaşamdan kopardığım için, kendime yalnızlığa mahkûm ettiğim için, korkuların beni yönetmesine izin verdiğim için, başkalarının kendisini kötü hissetmesine neden olduğum için, suçlayıcı konuşmalarım için kendimden özür dilerim. Olumsuz yaşanan her olayın güzel şeyleri arzulayabilmen için yaşadığını, arzu duygusunun yaşanması için deneyimlendiğini bunlara şükrettiğinde, minnettarlık içinde yaşadığında sahip olduğun tüm güzelliklerin büyüdüğünü öğrendim. Farkında olursan eğer, sınırlarını kaldırırsan, yaşanan olaydaki hizmeti ve sevgiyi görmeye niyet edersen her deneyimin insanı ne kadar büyüttüğünü, ilerlettiğini öğrendim…

Sonuçta kendimi olduğum gibi sevgiyle kabul etmeyi öğrendim, ben kendimle barıştım. Tanrının parçası olarak kendimle barıştığımda, Tanrıyla barıştım. Kendimi kucaklamayı öğrendim.
Kendimle barışıp, kendimi tam olarak kucakladığımda hayatımın sorumluluklarını alınca gözümdeki perde kalktı ve sanki dünyadaki tüm perdeler kalktı. Artık kalbim açık ve sevginin yaşamımda özgürce dolaşmasına izin veriyorum. Tüm ruhumla, benliğimle, kalbimle seviyorum kendimi, insanları ve yaşamı..

ALINTI

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »