“Kurban Et.. AMA NEYİ!?

dere[1]
Nefsini kurban et ‘‪#‎BİR‬’lik yolunda!….
Kendine ait olarak sandığın, kabul ettiğin bedeninin aşırı istek ve arzularından ‪#‎arın‬, bedenini kurban et.. bedenin ve nefsinin aşırı istek ve hırslarını frenle!.
Doğal yaşamın için gerekli olanları alıp, verip; onun ötesindeki şeylerden bedeni ve ‪#‎nefsini‬ frenlemektir asıl amaç… bedenin doğasını, tabiatını kontrol altına almak!.
Daha da önemlisi; ‘O’ndan ayrı olarak var kabul ettiğin ’Ben’ liğinin, gerçekte hiç bir zaman var olmadığını idrak etmek suretiyle ‘Benlik’ kavramını kurban et!.
Senin ‪#‎varlığın‬, ‘O’ nun varlığından meydana gelmiştir, o halde ‘Sen’ diye bir şey yoktur!.. yapman gereken şey, bunu anlayıp idrak etmek suretiyle ‘Ben’ kavramından kurtulmaktır…
Sen Tanrı’nın en mükemmel tasvirin. Bunu ‪#‎hisset‬!
Donanım ve yeteneklerinin farkında ol.
Sen sınırları olmayansın.. Hatırlama budur.
Hatırlama, ‪#‎O‬’nun Aşk’ını kalbinde hissedebilmiş olanların iç temizliği ile açılan Kapı’dır.
‪#‎Kalbini‬, ‪#‎ruhunu‬ O’na bağlayanlara boyutsal geçiş kapısı açılmıştır.
Farkındalık ve Işıkla dolu, her günü bayram olan Sonsuz Yaşamlara…
Işıltınıza sahip çıkın!…”
Haktan Akdogan

Yorum bırakın