Bhagavad Gita, dünyanın en uzun destanı olarak bilinen Mahabbarata’nın on sekiz bölümünden birisi ve destanın kalbidir. Mahabbarata destanı bize kardeş çocukları arasındaki iktidar ve adalet mücadelesini anlatırken Bhagavad Gita çok daha büyük bir mücadeleyi, insanın korkularına, arzularına ve içindeki karanlığa karşı olan savaşı hoca ve öğrencisinin ağzından anlatır. Bhagavad Gita’da kendinizi, güçlü ve zayıf yönlerinizi görecek, kendi varlığını fethetmenin eşiğinde olan İç Savaşçı’yı hatırlayacaksınız.
1. Ödevin karşısında titrememelisin; çünkü bir savaşçı için haklı bir savaştan daha çok istenecek bir şey yoktur.
2. Bilgeler ne yaşayanlar ne de ölüler için üzülürler.
3. Soğuğu ve sıcağı, zevki ve acıyı veren maddeyle birliktelik geçicidir, gelir ve gider.
4. Doğan biri için ölüm, ölen biri için doğum kesindir.
5. Sonuç için çalışanlara acımak gerek. Sonuç için çalışanlar acınacak durumdadır.
6. Kalbi huzurlu olanın, aklı kısa sürede dengeyi kurar.
7. Zihin duyulara boyun eğdiğinde kavrayış, fırtınada sürüklenen gemi gibi sürüklenir.
8. Bir savaşçı ol ve ruhun baş düşmanı olan tutkuyu öldür.
9. Cahiller eyleme bağlılıklarından eylemde bulunuyorsa, bilgeler de bağlı olmadıkları için, dünyanın iyiliğini arzulayarak eylemde bulunurlar.
10. Değersiz de olsa, kişinin kendi ödevini yapması, başkasının ödevini yapmasından iyidir.
12. Başarı, eylemden doğar.
13. Günahkarların en günahkarı da olsan, bilgelik salıyla günahları aşabilirsin.
14. İşleri arzudan arınmış, eylemleri bilgelik ateşinde yanmış olan insan, tüm ermişlerin bilge saydığı insandır.
15. Ne nefret eden ne arzulayan, zıtlıkların dualitesinden kurtulmuş olan kimse ebedi münzevidir, esaretten kolayca kurtulur.
16. Eylemi ödev bilinciyle, ödüllerinden bağımsız olarak yapan bir kişi, bir mistiktir, bir Yogi’dir, ateşten ve gelenekten mahrum kalmaz.
17. Yüce bilgi, yüce sır, yüce saflaştırıcı, erdeme uygun olduğunda sezgisel olarak uygulanması kolaydır ve kalıcıdır.
18. Vazgeçmek huzura götürür.
19. Hiçbir varlığa karşı kötü niyet taşımayan, dostane ve şefkatli kişi, tutku ve bencillikten uzakta, zevk ve acının dengesinde bulunur ve bağışlayıcıdır.
20. Gunalar; Satva, Rajas ve Tamas’tır. Maddede doğan nitelikler bunlardır. Onlar bedenin içine yerleşmiş yok edilemez sakinleridir.
- Satva (uyum, denge), lekesizliği, parlaklığı ve sağlıklı oluşu nedeniyle saadete ve bilgeliğe bağlayıcıdır.
- Tamas (atalet) ise cahillikten doğmuştur, bedende ikamet edenlere sahte yanılsamalar yaratır. Tembellik, uyuşukluk ve savsaklamanın bağları ile büyür.
- Rajas (aşırı hareket), arzulu doğasıyla, yaşama susamışlığıyla bağımlılığın kaynağıdır. Bedenin sakinini eyleme yöneltir.



![images[3]](https://anetteinselberg.com/wp-content/uploads/2015/09/images3.jpg?w=780)






Yorum bırakın