Yemekten önce 1 kaşık elma sirkesi içmek neye iyi gelir

Yemekten-once-1-kasik-elma-sirkesi-icmek-neye-iyi-gelir-376x280[1]
Yemekten önce 1 kaşık elma sirkesi içmek neye iyi gelir: Eminiz ki birçoğunuz pek çok diyet listedi denedi ve istediği sonucu alamadı. Ve yine eminiz ki artık yeni bir diyet tarifi denemeye inancınız kalmadı. Umutsuzluğa kapılmayın çünkü bu yöntem bir diyet listesi değil. Yemekten önce 1 kaşık elma sirkesi içmek sizin hızlı kilo vermenizi, vücudunuzdaki yağların parçalanmasını ve sağlıklı bir bedene sahip olmanızı sağlayacak.
Elma sirkesi kalsiyum, magnezyum, potasyum, demir ve bakır bakımından oldukça zengindir. Ayrıca elma sirkesi gün içinde aldığımız besinlerin zararlarını ortadan kaldıran doğal bir tonik görevi görür. Sindirime yardımcı olur, gaz ve ağırlığı ortadan kaldırır.
Sadece 1 yemek kaşığı sirkeyi yemeklerden önce içerek 10 günde kilo vermek istemez misiniz?
Bir bardak su içine 1 yemek kaşığı sirke ekleyerek içmek bedeninize inanılmaz fayda sağlar. İçinde bulundurduğu yararlı bakteriler bağırsaklarınızı temizler ve yağları parçalayan kimyasalları aktif ederek kilo verdirir.
Peki bu harika elma sirkesi karışımı nasıl yapılıyor ?
Sadece 1 bardak su yani 200ml suya 20ml yani 1 yemek kaşığı sirke ekleyin. Akşam ve öğle yemeğinden önce bu karışımı için. 10 gün boyunca bu işlemi uygulayın ve 1 hafta ara verin. Bu 17 günlük döngüyü ayda 2 kere uyguladığınızda yani 1 ay boyunca bu işlemi yaptığınızda daha kesin sonuçlar elde edeceksiniz fakat ilk 10 günde ne kadar zayıfladığınızı tartıya çıktığınızda göreceksiniz. Sonuçlar sizi çok mutlu edecek.Size yatarken elma sirkesi içmenin faydalarından da bahsetmek istiyoruz.

Kaynak: diyet evi

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

10 dakikada siyatik ağrısı nasıl geçer, üstelik doğal yollarla:

10-dakikada-siyatik-agrisi-tedavisi-376x280[1]

 

 

 

10 dakikada siyatik ağrısı nasıl geçer, üstelik doğal yollarla: Siyatik insanların en uzun sinir oluşumudur. Kaburgalardan başlayıp dizin altına kadar uzanan bu sinirde oluşan ağrı insanların yaşamlarını olumsuz yönde etkiler. İstirahat ve dinlenme ağrıları azaltsa da tamamen çözüm yatmak değildir. Ağrılara ek olarak oturup kalkarken ani ağrılar yapması ve bacaklarda oluşan karıncalanma hayat kalitenizi düşüren başka etmenleridir.
Siyatik ağrısı çekenlerden biriyseniz bu haberimiz tam size göre. Çünkü bu doğal yöntem ile tam 10 dakikada siyatik ağrılarına dur diyeceksiniz. Dikkat etmeniz gereken ilk konu bu tedavi gece yatmadan önce yapılmalıdır.
10 dakikada siyatik ağrısı nasıl geçer
Bir kovaya yaklaşık 10 litre su koyun. Su ısısı ayaklar tarafından dayanılacak sıcaklıkta olmalıdır. Sonra suya yaklaşık bir avuç tuz ve 1.5 litre elma sirkesi ekleyin. Kovadaki suyu iyi bir şekilde karıştırın. Ayaklarınızı kovaya koyun ve suyun sıcaklığı gidene kadar bekleyin. Ayağınızı çıkarırken suyunu süzerek bir havlu ile sarın ve bu şekilde yatın. Ayağınızı sıcak tutmaya özen gösterin. Bu yüzden havlunun ayağınıza iyi sarılmış olmasına özen gösterin. Hatta kış aylarında battaniye ile ayağınızın sıcaklığını koruyun.
Ertesi gün terlik giyerek gezin ve yere terliksiz basmamaya özen gösterin. Ağrılarınızda ki karıncalanma ve ağrılar ilk tedaviden sonra azalmaya başlayacaktır. Bu tedaviyi 6 ayda bir tekrarlayın ve tekrar ağrı hissettiğinizde uygulamaya devam edin. Sonucunda etkilerini gördüğünüzde şaşıracaksınız. Bu haberimizi okuyanlar en çok alttaki haberimizi de okudu. Sizin de ilginizi çekeceğine eminiz.

Kaynak: Diyetevi

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bir zamanlar birbirlerine aşık iki genç vardı.

karadut2[1]

 

Bir zamanlar birbirlerine aşık iki genç vardı. Kızın adi Tispe delikanlının ki ise Piremus idi. Bunlar yanyana evlerde otururlardı.Birlikte büyüdüler ve çocukluklarından beri birbirlerine karsi aşk beslerlerdi. Fakat aileleri görüşmelerini istemezler birbirlerine uygun olmadıklarını düşünürlerdi. Oysa onlar birbirlerini ölesiye seviyorlardı. İki evin arasında gizli bir çatlak vardı aileleri bunu bilmezler onlarda geceleri burda buluşur o aradan birbirlerine seslerini duyurur aşklarini dile getirirlerdi.
Bir gece ormandaki agacın altında buluşmaya karar verdiler. Tispe agaca Piremus dan önce varmıstı. Gittiğinde avını yeni yemiş, ağzından kanlar akan kocaman bir aslanla karşı karşıya geldi. Korkarak bir magaraya dogru koşmaya basladı. Farkında olmadan yolda boynundaki eşarpını düşürmüştü. O sirada Piremus geldi. Gördükleri karşısında donup kalmıştı. Kocaman aslan agzında kanlarla birlikte biricik sevgilisi Tispe nin eşarpını parçalıyordu.
O an aklina gelen ilk ve tek sey aslani Tispe yi öldürerek yediğiydi. Tispesiz yasayamazdı. Aklından geçen sadece aşkı uğruna canına kıymaktı.Belinden hançerini çıkardı ve göğsüne sapladı. Kanlar içinde cansız bedeni yere düştü.
Tispe ise korkusunu bir kenara atıp bir an önce aşkını görmek için mağaradan çıkmaya karar vermişti. Ağacın altına geldiğinde o korkunç sahneyle yüzlesti. Piremus un cansız vücudu yerdeydi ve elinde Tispenin düşürdüğü eşarpını tutuyordu. Ilk once genç kız olanlar karsısında ağlamaktan hiçbir seyi anlayamamıştı. Ama eşarpı ve uzaklaşan aslanı görünce anladı. Bir an mağarada düşündüğü o korkunç sey başına gelmişti. Ve onun öldüğünü düsünen Piremus aşki uğruna canına kıymıştı. Tispe bir an bile düşünmeden hançeri aldı ve göğsüne götürdü.
Onların aşkı ölesiye bir aşktı ve ölüm bile onları ayıramazdı.
Eğer Piremus aşkı uğruna ölümü göze aldıysa o da hiç cekinmeden canına kıyabilirdi ve haneri sapladı. Birden vücudu Piremusun bendeninin üstüne yığıldı. O anda tanrılar bu yüce aşkı ölümsüzleştirmek istediler ve bu çiftin üstünde duran agaci onlarin aşkına adadılar.
Piremusun kanını bu ağacın meyvelerine, Tispenin gözyaşlarını ise ağacın yapraklarına verdiler. O günden beri kara dut agacının meyvesinin cıkmayan lekesini,(Piremusun kan lekesini), dut ağacının yaprakları,(Tispenin gözyaşları) temizler.. Bilir misiniz; dut agacının meyvesinin lekesi çıkmaz ama elinize ağacın yapragını alır avuşturursanız lekenin gittigini göreceksiniz !!!..Alıntı

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

BİLMEK ve ALGILAMAK FARKI

bozulmusalgilama5[1]
* Ben düşüncelerim değilim; onları “düşünen” kişiyim
Ben duygularım değilim; onları “hisseden” kişiyim
Ben bedenim değil, onu kullanan, yöneten kişiyim.. Onunla yürüyen, onunla dokunan, yiyen, nefes alan vs.
Yani düşüncelerim, duygularım ve bedenim benim araçlarım; hal’den hal’e geçmem için..
Dolayısıyla ben deneyimlerim de değilim;
onlar da benim hal’den hal’e geçişim, tekamülüm sırasında kullandığım araçlar..
10 yıl önceki bedenime sahip olmadığım gibi,
10 yıl önceki deneyimlerime de sahip değilim..
Ben onları 10 yıl önce yapan kişiyim, şimdi değil..
Tıpkı bir çocuğun 10 yıl önce emzik kullanıp bugün buna ihtiyaç duymadığı, hatta ta o zaman bıraktığı gibi..
* “Problemi yaratan beyinle problemi çözmek mümkün olmaz.
BAKIŞ AÇINIZI DEĞİŞTİRMELİSİNİZ. “(Einstein)
TANRI SİZE İSTEDİĞİNİZ İNSANLARI DEĞİL, İHTİYACINIZ OLAN İNSANLARI VERİR…
ÖYLE Kİ, BU İNSANLAR SİZE YARDIM EDECEK, SİZİ İNCİTİCEK, ACI VERECEK, SİZİ TERKEDECEK, SİZİ SEVECEK VE OLMANIZ GEREKEN İNSAN OLABİLMENİZİ SAĞLAYACAKTIR….Lao tzu
* Birine bir tepki vermeden önce “kendine” sor
(öfke, had bildirme, laf sokma, ezme, üstün çıkmaya çalışma… vs’den önce):
-Bunu yapmak benim hayrıma?
-Bunu yapmam Onun hayrına mı?
-Bunu yapmam bütün insanlığın hayrına bir şey mi?
Eğer birşey sadece nefsinin/egonun hoşuna gittiği için yapacak olursan;
bu ne senin, ne karşındakinin, ne insanlığın hayrınadır.
Üstelik geçici bir nefs tatmininden sonra yaşayacağın kayıplar, asla telafi edilemeyebilir…
Sevgi ararken sevgisizlik, yakınlık ararsan uzaklık, dostluk ararken kimsesizlik.. bulacaksındır..
Kendi Ruhuna/Özüne aykırı davranmış olmanın mutsuzluğu ve çatışması ise ölçülemez.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Hey Akıllıyım Diyenler 7 snde Kac Çember Var Bulabilir misiniz?

18425105_10155294831774518_5665745541967793666_n[2]

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. 11 Comments »

SAĞLIKLI YAŞAMIN 30 SIRRI‼️

18423690_1941112496109284_2848582389539254674_n[1]
Sağlıklı olmak ve kalmak yaşam stilinizi, alışkanlıklarınızı ayarlamakla mümkün. Uygulamanız gereken topu topu 30 madde var. Yazıya bir göz atın, bu yazıyı kesin ve saklayın. En güzeli buzdolabının kapağına yapıştırın.
1-Suyu seviniz. Güne iki bardak su içerek başlayıp, gün boyunca 2-2,5 litre su tüketmeye çalışınız.
2-Her sebze ve meyveyi mevsiminde en az iki defa tüketiniz. Doğanın tamamını kullanmış sayılırsınız.
3-Bebekler için anne sütünü, büyükler için de özellikle yoğurdu her gün sofranızdan eksik etmeyiniz. Yaşamın sırlarından biri olan probiyotikleri bünyenizde yaşatmış olursunuz.
4-Hasta olmasanız bile, şifalı otları/bitkileri kullanarak vücut direncinizi (immün sistemi) kuvvetli tutunuz.
5-Evinizde kurutulmuş nane, ıhlamur, adaçayı, kekik, kuşburnu, zerdeçal, fesleğen, keten tohumu, zencefil, çörekotu, günlük, yeşil çay ile soğan ve sarımsağı her zaman bulundurunuz. Her gün bunlardan en az birini kullanmaya çalışınız ki bunlar vücudunuzun koruyucu şövalyeleridir.
6-Sarımsak, soğan, tere, maydanoz, nane, dereotu, roka, fesleğen türü yeşillikleri fazla tüketiniz. Bunlar vücudunuzun yakın korumalarıdır.
7-Salatanızı mümkün olduğu kadar çok çeşitten oluşturunuz.
8-Hazır çorbalar yerine kendi yaptığınız çorbaları tercih ediniz. Gıdanın en doğalını elde etmiş olursunuz.
9-Kış için ev yapımı domates salçasını tercih ediniz. Domates bize Doğanın armağanı olup, harika bir antioksidandır.
10-Katkı maddeleri içeren gıdaları, mevsim dışı sebze ve meyveleri fazla tüketmeyiniz. Bünyenizi fazla dinamitlememiş olursunuz.
11-Yılda dört kez, on beş gün hiç et tüketilmemesi yararlıdır.
12-Günlük 2–3 adet badem, ceviz ve fındık almanız sizi her daim kuvvetli kılar.
13-Haftada en az 2 kez bakliyat ve balık tüketmeğe çalışınız.
14-Sıcak yemekler için toprak, çelik ve cam kapları tercih ediniz.
15-Kış aylarında tulum peyniri, portakal, limon, greyfurt, mandalina ve kuşburnu tüketimini artırınız.
16-Kışın dışarıda işleriniz yoğun ise; güne pekmez içerek başlayınız. Bu uygulama vücudunuzun antifrizidir.
17-Zihinsel çalışıyorsanız kuru üzüm yiyiniz. Beyniniz enerjisiz kalmasın.
18-Ekmek tercihinizi kepekliden yana kullanınız. Bağırsaklar kepekli tam posalarla tanışsın.
19-Her sabah 20 dakika derin nefes alıp verme çalışması yapılması, her nefes alımlarında 4–5 saniye nefesin içimizde tutulması çok yararlıdır. Doğru nefes aldığın kadar hafiflersin.
20-Sabahları ofis ve evinizi 5 dakika tam havalandırarak maksimum düzeyde oksijen, günlük 30 dakika tempolu yürümekle de tüm organlarınızı kazanırsınız.
21-Gülmeyi hiç ertelemeyiniz. Ruhunuzun en iyi ilaçlarındandır.
22-Gece uyku ortamının karanlık olması, yorgunluk durumlarında ise öğleyin kısa süreli uykular iyidir. Vücudumuzdaki pek çok restorasyon işlemi gece, kısa süreli uykularda da günlük tamiratlar yapılmaktadır.
23-Fırsat buldukça toprağa çıplak ayakla basınız. Tüm olumsuzluklarınız toprağa geçer.
24-Her gün 5 dakika gözlerinizi kapatıp hiçbir şey düşünmemeyi öğreniniz. Bu sizin yeniden doğumunuz gibidir.
25-Yaşamınız boyunca, vücudunuzu çok kötü üşütmemeye çalışınız.
26-Kahvaltı masanızda balı her daim bulundurunuz. Bin bir çiçeğin özütüdür o.
27-Yağ tercihinizi genelde zeytinyağından tarafa kullanınız. Vücudunuz hep bunu bekler.
28-Kahvaltının mutlaka tam yapılması, öğle öğününün orta, akşam öğününün de hafif alınması her daim iyidir.
29-Tuz ve şekeri bünyenize ölçülü alınız. Bunların azı karar fazlası hep zarardır.
30-Margarinleri kullanmamak cildinize, kalbinize ve damarlarınıza verdiğiniz en büyük ödüldür.(!)
31-Günlük bir elma ve bir havucun bünyenizde harikalar yarattığını unutmayınız.
SEVDİKLERİNİZ İÇİN MUTLAKA PAYLAŞIN..‼️

————————————————————-
Kaynak: https://www.facebook.com/saglikhaberleri
👍

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. 3 Comments »

BURÇLAR VE BU YILIN OLUMLAMALARI

cropped_content_8-aralik-sali-gunluk-burc-yorumlari_h4bxZAkt6eUUd94[1]

 

KOÇ BURCU  Olumlaması: Değişim enerjisini sevgiyle kabul ediyorum zorlandığım değiştirmekte zorlandığım tüm alışkanlıklarımı davranışlarımı yüksek irademle değiştiriyor ve yenileniyorum. Sağlıklı ve huzurluyum. Özüme sadık kalarak gelişmenin keyfiyle yepyeni başlangıçlara cesaretle yol alıyorum.

BOĞA BURCU  Olumlaması: Ruhumun derinliklerinde yer etmiş bilinçaltımda sürekli tekrar eden tüm olumsuz düşüncelerimden arınıyorum. Ruhumu aşkla besliyor ve güçleniyorum. Tepeden tırnağa yenileniyor yeteneklerimin farkına varıyor sağlıkla aşkla bilgelikle küllerimden yeniden doğuyorum.

İKİZLER BURCU  Olumlaması: Sezgilerimin rehberliğinde ilerliyor farkına varamadığım değerlerimi fark ederek kendimi sevgiyle geliştiriyor, İletişime her zamankinden daha fazla önem veriyor özümden gelen değerlerimi sevgiyle ifade ediyor inançlarımı geliştirerek bolluk ve bereket dolu bir yıla merhaba diyorum…

YENGEÇ BURCU Olumlaması: Yaşanmışlıklarımdan aldığım derslerle olgunlaşmış olmanın huzurundayım. Ruhumda saklı olan olumlu yönlerimi ortaya koyuyor sezgilerimin rehberliği doğrultusunda doğru kararlar alarak başarı ile uyguluyorum. Kendime değer verdikçe daha başarılı oluyor sevginin kutsal gücüyle besleniyorum.

ASLAN BURCU  Olumlaması: Kendimle yaşadıklarımla yüzleşiyor dünde kalması gereken olumsuzlukları bugünüme taşımaktan vazgeçiyorum. Ruhumu evrenin güzellikleriyle arındırıyor yeteneklerimi cesur bir şekilde ortaya koyarak bolluk ve bereket enerjisini kendime çekiyorum.

BAŞAK BURCU  Olumlaması: Yüksek zekam şimdi iş başında duygusal olarak görmediğim göremediğim ya da görmezden geldiğim her şeyin farkına varıyor ve karanlıklarımdan aydınlığa çıkıyorum. Kendimi en doğru sözlerle ifade ediyor başarıya giden yolda kararlılıkla ilerliyorum. Yaşamı ve bana sunduklarını sevgiyle kabul ediyorum.

TERAZİ BURCU  Olumlaması: Söz veriyorum kendime hayatı ertelemeden yaşayacağım, Kendime daha fazla değer verecek sevdiğim konularla ilgilenecek rahatsızlık duyduğum tüm konuları yaşamımdan uzaklaştırıp etkisiz hale getireceğim. Ruhum ve bedenim oldukça sağlıklı, Dengede kalabilmem için bu sağlığın önemini biliyor ve buna uygun yaşıyorum.

AKREP BURCU OLUMLAMASI: Sevginin ve inancın gücünün var olan zorlu şartları değiştirebileceğine tüm kalbimle inanıyor ve deneyimleyerek şahitlik ediyorum. Sevgiyi paylaştıkça her geçen gün yoluna giren ilişkilere zenginliğe bolluk ve berekete sahip olmanın şükrünü yaşıyorum.

YAY BURCU Olumlaması: Ay’ın Dünyanın etrafında döndüğü gibi güzellikler bolluk bereket başarı aşk ve huzur etrafımda dönüyor şimdi beni büyük bir güçle sarmalına alıyor ve yaşamımı mükâfatlandırıyor. Sonsuz bir şükürle hepsini kabul ediyor ve bana gelen her şeyi en iyi şekilde değerlendireceğime Rabbime ve kendime söz veriyorum..

OĞLAK BURCU Olumlaması: Gecenin karanlığında kaybolup giden mum ışığı gibi yüreğimde tükenen ümitlerim, Şimdi güneşin günü aydınlattığı gibi ışıldıyor dünyama. Ruhum ve bedenim yenileniyor doğan günle. Sevginin ve inancın büyük gücüyle ben çevreme çevrem bana zenginlikler katarak ilerliyorum bu muhteşem döngüde.

KOVA BURCU  Olumlaması: Haklarıma sahip çıkıyorum; Yeteneklerime güveniyorum. Kimseye haksızlık yapmam kendime de haksızlık yaptırmam. Tüm kararlığımla hak ettiğim olana sahip olmak için şimdi bütün güçler benimle birlikte.

BALIK BURCU  Olumlaması: Hayat seni seviyorum. Muhteşem bilgeliğinle bana öğrettiklerin için sana teşekkür ediyorum. Kendi mükemmelliğime giden yolda rehberim oldun sen beni daima destekleyen ileri taşıyan yegâne güçsün. Tüm parlaklığının ve ihtişamının bir parçası olmaktan mutlu ve huzurluyum.

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Enerji Topu Tekniğiyle Çakralarınızı Dengeleyin…

enerji-topu-oluşturmak-ve-Fırlatma-Egzersizleri[1]

 

Yaşamımızda çakralarımızın dengede olması, tüm katmanlarda sağlıklı olmamız açısından önem taşır. Dengesi bozulmuş çakralar düşünce-duygu ve fizik beden üzerinde rahatsızlıklara sebebiyet vermektedir. Reiki veya farklı şifa sistemleri ve teknikleri ile çalışan dostların, kendileriyle çakra dengelemeleri açısından çalışmaları yerinde bir hareket olur. Bu yazımda da yine enerji uygulayıcı dostlarım için bir çalışma yönteminden bahsetmek istiyorum. Kanalı olduğunuz enerji kanalıyla enerji toplu çalışmasıyla çakralarımızı nasıl dengeleyebiliriz, ilgili çakramız için nasıl bir yönerge izleyebiliriz?

Kendimle veya danışanlarımla yaptığım çalışmalarda ilk olarak, Allah’tan yapacağım seansın bütünün hayrına olması dileyerek başlar ve ondan bu çalışma için izin isteyerek başlarım. Ayrıca çalışma boyunca korunma talebimi de belirtirim. Bu konuda sizler de Yaradan’dan, Başmeleklerden ve kendi rehberlerinizden korunma ve şifa talep edebilirsiniz.

Çakralar için enerji topu uygulamasını, istediğiniz çakradan başlayarak yapabilirsiniz. Sadece tavsiyem ya kökten taç çakraya doğru bir yön izleyin ya da taçtan kök çakraya doğru. Özellikle belli çakranızda bir tıkanıklık, dengesizlik olduğunu düşünüyorsanız, tek bir seansta tek çakra için de çalışma gerçekleştirebilirsiniz.

Taç Çakra

Kanalı olduğunuz enerji kanalından akış için niyet edin. Şayet Usui Reiki, Karuna Reiki, İsis Blue Moon, Şambala Çok Boyutlu Şifa Enerjisi vb. sembollerle şifa gönderebileceğiniz sistemleri kullanıyorsanız, çalışma amacınıza uygun sembol veya sembolleri avcunuzun içine çizin. Ardından taç çakra için mor rengin avcunuzun içinde bir top gibi oluşmaya başladığını imajine edin. (Yukarıdaki görsel el pozisyonunuz için bir örnek teşkil etmektedir.) Bu enerji topunun kanalı olduğunuz enerji ile dolmaya başlamasına niyet edin. (Çizile semboller olduysa, sembol isimlerini sesli olarak telaffuz edin.) Avuçlarınız içinde şarj olan enerji topunun, taç çakranızın bütünün ve sizin en yüce hayrına dengelenmesi ve şifalanması için niyet edin. Ardından taç çakramız için 3 kere sesli olarak bu olumlamayı söyleyin: “Ben, İlahi olanla ve ilahi bilgelikle kolaylıkla bağlantı kuruyorum.” Ardından avuçlarınızdaki ufak yaprakları üfler gibi yavaşça açın ve enerji topunu serbest bırakın.

Alın Çakrası – 3. Göz

Alın çakranız için tekrardan ellerinizi yukarıdaki pozisyona getirin ve lacivert renkte yeni bir enerji topu oluşmasına niyet edin. Yine, yeni enerji topunuzun da kanalı olduğunuz enerji ile dolması için niyet edin. (Çizdiğiniz sembolleri tekrardan sesli olarak telaffuz edin.) Avuçlarınız içinde şarj olan enerji topunun, alın çakranızın bütünün ve sizin en yüce hayrına dengelenmesi ve şifalanması için niyet edin. Ardından alın çakramız için 3 kere sesli olarak bu olumlamayı söyleyin: “Ben, sezgilerime koşulsuz olarak güveniyorum.” Yine avuçlarımızı yavaşça açıp enerji topunu serbest bırakın.

Boğaz Çakrası

Boğaz çakramız için de ellerimizi, mavi renkte yeni bir enerji topu oluşturabilmek için uygun pozisyona getirip niyetinizi edin. Enerji topunuzun kanalı olduğunuz enerji ile dolması için tekrar niyet edin. (Varsa semboller yine sesli olarak bu sembollerin isimlerini söyleyin.) Avuçlarınız içinde şarj olan enerji topunun, boğaz çakranızın bütünün ve sizin en yüce hayrına dengelenmesi ve şifalanması için niyet edin. Ardından boğaz çakramız için 3 kere sesli olarak bu olumlamayı söyleyin: “Ben, kendimi güvenle ve sevgiyle ifade ediyorum.” Avuçlarınızı, olumlamayı söyledikten sonra, yavaşça açıp, enerji topunu serbest bırakın.

Kalp Çakrası

Bu sefer de, yeşil renkte yeni enerji topu oluşturabilmek için ellerinizi uygun pozisyona getirin, niyetinizi edin, kanalı olduğunuz enerjiyle enerji topunun dolması için izin verin. (Ve yine semboller varsa, sesli ifade edin isimlerini.)  Avuçlarınız içinde şarj olan enerji topunun, kalp çakranızın bütünün ve sizin en yüce hayrına dengelenmesi ve şifalanması için niyet edin. Ardından kalp çakramız için 3 kere sesli olarak bu olumlamayı söyleyin: “Ben, kendimi her halimle kabul ediyor ve seviyorum.” Ardından ellerinizi yavaşça açın ve enerji topunu serbest bırakın.

Karın Çakrası – Solar Pleksus

Karın çakramız için oluşturacağınız sarı renkteki yeni enerji topu için ellerinizi uygun pozisyona getirin, kanalı olduğunuz enerjinin bu topa akması için niyetinizi edin. (Ve yine semboller varsa, biliyorsunuz ne yapacağınızı.) Avuçlarınız içinde şarj olan enerji topunun, karın çakranızın bütünün ve sizin en yüce hayrına dengelenmesi ve şifalanması için niyet edin. Ardından karın çakramız için 3 kere sesli olarak bu olumlamayı söyleyin: “Ben, arzu ve isteklerimi kolaylıkla gerçekleştiriyorum.” Ardından ellerinizi yavaşça açın ve enerji topunu serbest bırakın.

Sakral Çakra

Yeni enerji topumuz için ellerinizi uygun pozisyona getirin, turuncu renkte yapacağınız bu yeni enerji topuna kanalı olduğunuz enerjinin akması için niyetinizi edin. (Semboller varsa, söyleyin.) Avuçlarınız içinde şarj olan enerji topunun, sakral çakranızın bütünün ve sizin en yüce hayrına dengelenmesi ve şifalanması için niyet edin. Ardından sakral çakramız için 3 kere sesli olarak bu olumlamayı söyleyin: “Ben, arzu ve zevklerimi sevgiyle kabul ediyorum.” Ardından ellerinizi yavaşça açın ve enerji topunu serbest bırakın.

Kök Çakra

Son olarak kök çakramız için de kırmızı renkte oluşturacağımız enerji topu için ellerinizi uygun pozisyona getirin, kanalı olduğunuz enerjinin bu topa akması için niyet edin, semboller varsa sesli olarak telaffuz edin. Avuçlarınız içinde şarj olan enerji topunun, kök çakranızın bütünün ve sizin en yüce hayrına dengelenmesi ve şifalanması için niyet edin. Ardından kök çakramız için 3 kere sesli olarak bu olumlamayı söyleyin: “Ben, tamamen sevgiyle güvendeyim.” Ardından ellerinizi yavaşça açın ve enerji topunu serbest bırakın.

Çalışmadan sonra Yaradan’a şükretmeyi, meleklere ve rehberlerinize teşekkür etmeyi ihmal etmeyin. Enerji topu çalışmanızdan sonra hemen normal yaşamınıza da devam edebileceğiniz gibi, belli süreliğine pozisyonunuzu koruyup akışa kendinizi bir süre bırakabilirsiniz. Çalışmayı sonlandıracağınız zaman kanalı olduğunuz enerjinin de kapanmasını istemenizi öneririm.

Bu çalışma için bu kadar vakit ayıramam diyen dostlarım olursa, tek bir enerji topu hazırlayıp tüm çakraların dengelenmesi ve şifalanması için niyet edebileceklerini ve şifa çalışmalarında imkansız bir çalışma şeklinin olmadığını hatırlatmak isterim. Ayrıca uygulayıcı dostlar yine, uzaktan bu çalışmayı danışanlarına güvenle uygulayabilirler.

kaynak: spritüeller

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

1900 lü yıllar… Bu adamın mesleği uyandırıcılık…

18301542_1434094736658064_6629366702791693953_n[1]

1900 lü yıllar. Bu adamın mesleği uyandırıcılık. Parayı veriyorsunuz, istediğiniz saatte gelip sizi uyandırıyor.

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

ON GÜZEL SÖZ:

1[1]
1. Dünyanın en #korkunç yeri, sizin zihninizdir.
2. “#Etki” ol, “#tepki” değil!
“#Ses” ol, “#yankı” değil!
3. Bedenine iyi bak! Zira ömrünün sonuna değin yaşamını sürdüreceğin #yegane yer orası…
4. Diğer kişilerin davranışlarının #içsel huzurunu bozmasına izin verme!
5. “Başkalarının yerinde olmayı arzulamak”, kendini görmezlikten gelmek demektir…
6. Senin değerini diğer kişilerin sana davranışları belirlemez.
7. Bir kişi bir #hata yaptı diye onun bütün iyiliklerini unutma!
8. “#Kahraman olmak” kendine inanmaktır… diğerleri sana inanmadığı halde.
9. Geçmişte yaşayan kişiler, kendi geleceklerini sınırlandırırlar.
10. Hiç birimiz bu dünyaya #kazanan ya da #kaybeden olarak gelmedik, “#seçen” olarak geldik…
Sripad Ramaray

Problem sizsiniz, çözümü de. İşler zora girdiğinde hatırlamanız gereken 13 faydalı şey;

17861476_1338580172902497_8435491528613537673_n[1]

 

Problem sizsiniz, çözümü de.
Hepimizin hayatında zor dönemler oluyor ve hepimiz de bunları bir biçimde atlatıyoruz. Ancak aramzıdan bazıları bu dönemleri çok daha hızlı ve kolay atlatıyor. Peki bunun sırrı ne? Sırrı bakış açısı ve tutumda yatıyor. İşte, işler zora girdiğinde hatırlamanız gereken 13 faydalı şey;
1. Olanı olduğu gibi kabul et.
Buda’nın bize söylediği gibi: “Acı çekmenin sebebi ‘olmakta olan’a direncindir.” Bunun anlamını bir düşünün: Acı çekmemizin sebebi olan bitene direnmemizden başka bir şey değil. İçinde bulunduğunuz durumda sizi rahatsız eden olayla ilgili bir şeyler yapabiliyorsanız hemen harekete geçin ve durumu değiştirin! Ama eğer değiştiremiyorsanız yapabileceğiniz 2 şey var: (1) Ya durumu olduğu gibi kabul edip negatif duygu ve düşünceleri bırakacaksınız (2) ya da obsesif biçimde duruma kafayı takıp sefil olacaksınız.
2. Problem, sadece siz onun problem olduğunu düşünüyorsanız problemdir.
Çoğu zaman en acımasız ve kötü düşmanımız yine kendimiziz. Mutluluk dediğinz şey gerçekten tamamen bakış açımıza bağlı. Eğer bir şeyin problem olduğunu düşünüyorsanız duygu ve düşünceleriniz olumsuz olacaktır. Ama eğer bunun sizin bir şeyler öğrenebileceğiniz, sizi büyütecek bir şey olduğunu görebilirseniz, bu artık problem olmaktan çıkar.
3. Bir şeylerin değişmesini istiyorsanız, kendinizi değiştirmekle başlamalısınız.
Dışarıda olan biten her şey (HER ŞEY) iç dünyanızın bir yansımasıdır. Stres dolu kaotik yaşamları olan insanlara bakın, bunun en büyük sebebi iç dünyalarında da kaotik ve karmaşık hissetmeleridir. Sıklıkla düşündüğümüz şey içinde bulunduğumuz koşulları değiştirdiğimizde hissettiklerimizin de değişeceği yönündedir. Doğru olan bu düşüncenin tam tersi aslında: Duygu ve düşüncelerimizi değiştirdiğimiz anda, içinde bulunduğumuz koşullar kendiliğinden değişiverir.
4. Başarısızlık diye bir şey yoktur – Sadece kendimize “öğrenme fırsatı” yaratan deneyimler vardır.
“Başarısızlık kelimesini sözlüğünüzden silin. Önemli şeyler başarmış bütün büyük isimlerin tamamı, defalarca “başarısız” olmuşlardır. Thomas Edison ampulü bir türlü yakamadığında şöyle demiş: “Elektirik ampulünü icat etme konusunda başarısız olmadım; sadece onu yakmadan evvel işe yaramayan yüzlerce yol buldum”. Sözüm ona “başarısızlık” denilen şeyleri alın ve onlardan öğrenecek şeyleri bulun. Bir dahaki sefere nasıl daha iyi yapacağınızı öğrenin.
5. İstediğiniz bir şeye sahip olamıyorsanız bunun tek sebebi çok daha iyi bir şeye sahip olmak üzere olmanızdır.
Biliyorum bazen buna inanmak zor olabiliyor ama bu doğru. Hayatınızı şöyle bir gözden geçirin; olmasını istediğiniz iyi bir şeyin gerçekleşmemesinin çok daha iyi sonuçlar getirdiğine dair sayısız örnek göreceksiniz. Belki de o çok istediğiniz ama giremediğiniz iş, sonradan gelen rahat zamanlı işte olduğu gibi ailenizle daha fazla vkit geçirmenize izin vermeyecekti. Şuna derinden inanın: Her şey olması gerektiği zamanda olması gerektiği gibi oluyor.
6. İçinde bulunduğunuz anı kabul edin ve onurlandırın. Bu an bir daha asla gelmeyebilir.
Her anın içinde çok değerli bir şey vardır. Onu kaybetmeyin. O anda kötü gibi görünen bir şey bile hayatınız için son derece kıymetli bir hazine olabilir: her anı “değerlendirin”.
7. Arzularınızı sevgiyle bırakın.
Birçok insan “aklına takılan” şeylerle yaşıyor. Bunu şöyle açıklayabiliriz: Gerçekten arzuladığınız şeylere bağlanırsanız, o şeyler gerçekleşmediğinde duygularınız olumsuza döner ve bu tüm hayatınızı etkiler. Bir şeyi istemek iyidir, ama bunu kafaya takmak yerine, istediğiniz şey olsa da olmasa da mutlu olduğunuzu bilmek (mutluluğunuzun o çok istediğiniz şeye bağlı olmadığının farkında kalmak) sizi özgürleştirir ve duygu durumunuz mutlu ya da nötr kalır.
8. Korkularınızı anlayın ve onlara minnet duyun.
Korku muhteşem bir öğretmendir. Ve yendiğiniz her korku sizi muzaffer kılar. Korktuğunuz şey ne olursa olsun (Toplum önünde konuşmak, yüksekli, kedi vb) bilin ki; korkunuzu yenmek için yapmanız gereken şey ısrarla korkunuzun üstüne gitmek ve bu konuda pratik yapmak. Korku bir ilüzyondur ve korkup korkmamak bir seçimdir.
9. Keyif almak için kendinize izin verin.
Birçok insan eğlenmek, rahat hissetmek ve keyif almak konusunda kendilerine izin vermeyecek kadar “problem”lerine ve içlerindeki karmaşaya odaklanmış durumda yaşıyor. Öyle ki o sırunlar olmadan kendilerinin kim olduğunu bile tanımlayamaz durumdalar. Siz mutlu olmak için kendinize izin verin! Çok kısa anlar için bile olsa; olan bitenin zorluğuna değil içinde bulunduğunuz anda ki mutluluk verici olaylara odaklanın.
10. Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın.
Hayatın bir yarış olduğu öğretiliyor bize: Başarı, kazandığınız para, güzellik, sahip olduklarınız… İlla kıyaslama yapacaksınız, sizden daha azına sahip olanlarla, sizden daha başarısız olanlarla, sizden daha az güzel görünenlerle kıyaslayın kenidinizi ve sahip olduğunuz her şeyle ilgili şükredin. Yine de en iyisi sadece ve sadece kendinizle “yarış”tığınızı fark edin. İçinde bulunduğunuz durumdan daha iyi bir durumda nasıl olacağınıza odaklanın, sizden daha iyi olanlara değil.
11. Kurban değilsiniz, kurban rolü oynamayı bırakın ve kendi yolunuzdan çekilin.
“Kurban” olduğunuzu düşünüyorsanız, bilin ki; sadece kendi düşünce, söz ve hareketlerinizin kurbanısınız. Hiç kimse “size bir şey yapmıyor”. Kendi tecrübenizi kendiniz yaratıyorsunuz (Bkz Madde 1, 2 ve 3). Sorumluluğunuzu üstlenin ve zor durumlardan çıkabileceğinizi BİLİN. Sadece düşünce biçiminizi değiştirmek ve aksiyon geçmek yeterli. “Kurban” psikolojisini bir kenara bırakın ve zafere oynayın!
12. Her şey değişebilir ve değişir de!
“Bu da geçer” ne harika bir cümle, değil mi? Kötü bir duruma düştüğümüzde, o durumdan çıkamayacağımızdan korkarız. Asla değişmeyecektir, hep böyle üzüntü içinde kalacağızdır. Ama ne olur? “O da geçer”… Hep geçmedi mi? Neler atlattınız bir düşünsenize! Hepimizin bir gün öleceği gerçeğini bir tarafa bırakırsak hiçbir şey kalıcı değildir… HİÇBİR ŞEY! Bu yüzden de eski “her şey aynı kalacak” düşünce alışkanlığınızdan hemen kurtulun. Bunun için tek yapmanız gereken bir şekilde harekete geçmek, çünkü işler kendi kendine istediğiniz yönde değişmez; sizin bir şeyler yapmanız gerekir.
13. Her şey mümkündür… HER ŞEY !
Mucize dediğimiz şey her gün herkese olur. Terminal hastalıklardan kurtulup sağlığına kavuşanlardan, en ümitsiz anda ruh eşini bulup mutlu mesut yaşayanlara, dibe vurmuş işlerini düze çıkarıp muazzam servet elde edenlere kadar sayısız mucizeye şahit oldum… Siz de olmuşsunuzdur. Hayatınızdaki mucizeleri fark etmeye niyet edin… Her sabah! İşte o noktada yenilmez olursunuz.
(Wright State Üniversitesi’nden, İletişim Doktoru Profesör Carol Morgan’dan)

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

15 şey var ki sadece yaş 40 olunca anlaşılacak.

shutterstock_9509137321[1]

 

Kırk yaşına basınca, bir çok şeyi tekrar düşünür ve bir çok soru sorarsınız kendinize. İstediğim hayatı yaşadım mı? Mutlu muyum? Hayallerimi gerçeğe dönüştürdüm mü? Ve belki de bu soruların cevapları, sizi bir orta yaş krizine doğru sürükler. Bu yaşlar, düşünme, gerekirse değişme ve olmak istediğiniz insan olup olamadığınızı keşfetme zamanıdır.
Yaşınız kırk olunca, herhangi bir kriz yaşamanız gerekmez. Akılcı bir şekilde hareket etmek, hayatın her anını eğlenerek ve gerçekten hissederek yaşamak, her bir saniyenin vazgeçilmez bir hazine olduğunun farkına varmak ve şu hayata sadece bir kez geldiğinizi hatırlamak ve anlamak için harika bir zaman dilimidir kırklı yaşlar. Kırk yaşına basmak, aynı zamanda birçok değişikliği de beraberinde getirir. Artık hayatınızın bu evresine ulaştığınız zaman, olağandışı durumlar meydana gelebilir.
Kendinize olan saygınız artar
Kırk yaşınıza geldiğinizde, kusurlarınızın ve erdemlerinizin ne olduğunu zaten biliyorsunuzdur, zaten kendinizi olduğunuz gibi kabul etmiş ve kendinize nasıl değer vereceğinizi öğrenmişsinizdir. Hem hata yaparken hem de doğru bir iş yaptığınız zaman, ağladığınızda ya da güldüğünüzde kendinizi sevmeyi öğrendiniz. Artık kendinizden eminsiniz ve bunu başkalarının görebileceğini de biliyorsunuz. Böylece dünyayla uyum içinde yaşarsınız.

“Hayatımız, kendi değişim süreçlerimize göre küçülür ve büyür.”
– Anaïs Nin

Zararlı insanlardan uzak durursunuz
Size zarar verecek, enerjinizi alıp götürecek, yanlarında olmaktan pek de hoşlanmayacağınız insanları nasıl fark edeceğinizi zaten anlamışsınızdır. Başkalarını değiştirmede ısrarcı davranmazsınız; sadece onları olduğu gibi kabul eder ve yaşamınıza olumlu katkıda bulunan insanları yanı başınızda tutarsınız.
Bedeninizi kabul edersiniz
Çok güzelsiniz, kusurlarınız bile cezbedici, yıllar boyu süren güvensizlik duygunuz artık yok çünkü hepimizin kusurları var ve bu kusurlar da benliğimizin birer parçası. Sizi seven ve sizi takdir eden insanlar, sizi olduğunuz gibi beğenecek ve sizi değiştirmeye çalışmayacaklardır. Bunu biliyor ve bedeniniz ve ruhunuzla beraber huzur içinde yaşıyorsunuz.

Hayatınızın istediğiniz gibi olup olmadığını yeniden düşünürsünüz
Kırk yaşınıza vardığınızda, her zaman istediğiniz hayatı yaşayıp yaşamadığınızı düşünür ve eğer istediğiniz hayat bu değilse, hayal ettiğiniz her ne varsa gerçekleştirmek için gerekli olan tüm değişiklikleri yerine getirmek için tam zamanı olduğunun farkına varırsınız. Şimdi bu değişimin mümkün olduğunu ve istediğiniz şey ne ise, onun için savaşabileceğinizi biliyorsunuz.

Başkalarının sizinle ilgili ne düşündüğünü pek umursamazsınız
Artık başkalarının sizinle ilgili düşüncelerinin ve söylediklerinin bir önemi olmaz, çünkü kendinize ve kendi düşüncelerinize değer vermeyi öğrendiniz. Başkalarının yaşama bakış açıları, sizin hayatınızı yönlendiremez. Bunun yerine, sizi yönlendiren tek şey, kendi değerleriniz ve hayatı algılama biçiminiz olur.

Sizi sevmeyen kişilerden kurtulmayı öğrenirsiniz
Sizi kimin sevmediğini anlamayı öğrendiniz. Sizi arayıp sormayan insanların, sizi özlemeyen insanların ve gerçekten ihtiyacınız olduğunda yanınızda olmayan insanların artık sizi sevmediğinin farkına vardınız. Ve eğer birinin sizi sevmediğini biliyorsanız, siz de onları hayatınızda istemezsiniz ve gitmelerine izin verirsiniz.
“Zamanla, birisinin elini tutmakla, ruhuna zincir vurmak arasındaki ince farkı öğreniyorsunuz.”
– Jorge Luis Borges

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Propolis, bir çok kanser hastasının yeni umudu oldu, faydaları saymakla bitmiyor… Propolis nedir?

1459150478404[1]

 

Propolis, bir çok kanser hastasının yeni umudu oldu, faydaları saymakla bitmiyor…
Propolis nedir?

Propolis, yapışkan, reçinemsi bir maddedir. Bal arıları değişik bitkilerden toplayarak kovanlarına getirirler. Arılar kovanı dış etkenlerden, mikroorganizmalardan ve diğer zararlılardan korumak için üzerini propolisle kaplarlar.

Arılar tarafından değişik bitki tomurcuklarından yaprak ve gövdelerinden toplanıp biriktirilen reçinemsi bir madde olan Propolis genellikle kayın, karaağaç ve kozalaklı ağaçlardan toplanır.

Propolis biriktirme açısından arı türleri arasında farklılık vardır. Bazı türler diğerlerine göre daha fazla propolis biriktiriken bazıları örneğin tropik bölgelerde bulunan arılar hiç propolis biriktirmezler.

Arılar propolisi, kovanın iç duvarlarını düzgün hâle getirmek, peteklerin ağızlarını kapatmada ve başka canlıların içeriye girmesine engel olmak amacıyla kullanılır. Girdikten sonra ölen canlıları propolisle mumyalayarak kovanlarını koruma altına alırlar. Propolis kovandaki larvalara, mantar ve bakterilere karşı antibiyotik etki gösterir.

Propolisin toplandığı bitkilerin tür ve çeşitlerine göre içeriğindeki bileşikler farklılık arzeder.

Propolisin etkileri arıların bitkilerden topladığı antioksidan etkili bileşenlerine bağlıdır.

Kovanda oluşan hasarların ve çatlakların onarımı için ve kovanlarını korumak amacıyla kullanılan propolisin rengi sarımsı yeşilden koyu kahverengiye dek değişir.

Arıcılar kovandaki balı aldıktan sonra propolisi kovandan kazıyarak toplarlar. Sonra bazı işlemlerden geçirilmek suretiyle propolis kullanıma hazır hale getirilir. İçeriğinin önemli bir bölümünü flavonoitlerin oluşturduğu propolisin bileşiminde, polifenoller, fenolik asitler ve bunların esterleri, terpenler, steroitler, B1, B2, C ve E vitaminleri, mineraller ve aminoasitler yer alır.

Propolisin Faydaları Nelerdir:

* Bağışıklık sistemini destekler.

* Hastalık etkenlerine yönelik vücut direncinin yükseltilmesi amacıyla kullanılabilir.

* Antioksidatif etki açısından propolis diğer arı ürünleri arasında en yüksek etkiye sahiptir.

* Soğuk algınlığından korunmak amaçlı alınabilir.

* Akne ve uçuk için haricen kullanılır.

* Propolis kullanımı bademcik iltihabı, farenjit, larenjit için etkilidir.

* Ağız ve boğaz mukozası sorunları için hem oral olarak hem de gargara biçiminde kullanılır.

* Dişeti hastalıklarına karşı korucuyucu özelliktedir.

* Bioflavonoidler bakımından zengindir.

* Propolis ile ilgili yapılan araştırmalar bu maddenin ülserler, iltihaplı hastalıklar ve yanıklar için olumlu etkileri olduğu sonucunu ortaya koymuştur.

* Japon Kanser Araştırma kurulu tarafından 1991 düzenlenen toplantıda propolisin anti-kanser etkisiyle ilgili tebliğ sunulmuştur.

* Amerikada yapılan bir araştırmada propolisteki caffeic asit esterlerinin bağırsaktaki kanserli hücrelerin büyümesini inhibe edici özellikte olduğu görülmüştür.

* Yaraların iyileşmesinde hücre yenileyici olarak etkilidir.

* Mikroptan arındırıcı, bakteri üremesini durdurucu, iltihap giderici, mantarlara karşı etkili ve kas gevşetici etkileri vardır.

* Bakterilere karşı etkisi galangin, pinosembrin, kafeik asit ve ferulik asit içeriğinden, virüslere karşı etkisi kafeik asit, kersetin ve luteolinden, mantarlara karşı etkisi de pinobanksin, pinosembrin, kafeik asit, benzil ester, sakuretin ve pterostilbene ‘den kaynaklanmaktadır.

* Prostaglandinleri üreten enzimleri bloke edici özelliğiyle anti iltihapsal etkinliğe sahiptir.

Kaynak: sabah

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Korkular Ve Çakralar

18198596_424446637908889_6410652325264884708_n[1]

Taç Çakrası: Kendini ilahi enerjiye açma korkusu

Üçüncü Göz: İçindeki sesten ve içgüdülerinden korkma

Boğaz Çakrası: Duygularını açıkça ifade etme korkusu

Kalp Çakrası: Aldatılma ve ihanet korkusu

Solar Pleksus: Para, imkan ve maddi imkanlardan yoksun kalma korkusu

Sakral Çakra: Cinsel olarak istismar edilme korkusu

Kök Çakra: Zayıf ve çaresiz kalma korkusu

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

HER PARMAĞI 3 DAKİKA AVUÇ İÇİNİZLE SIKARAK DUYGULARINIZI İYİLEŞTİRİN |

ellerle-şifa[2]

 

Jin Shin Jyutsu kimdir? Antik dönem japon felsefecisi ve sanatçısıdır. O dönem alternatif tıp yöntemleri ile insanları iyileştirdiği söylenmektedir. Yöntem fiziksel ve duygusal refahı dengede tutmak için keşfedilmiştir. Bu bir dokunma terapisidir. Ağrıyı hafifletir ve hayati enerjiyi dengede tutmaya yardımcı olur. Tüm duygusal ve enerji noktalarının elden başladığına inanılır. Hafif uyumlu dokunmalar ile eldeki enerji hastalıkları iyileştirmede faydalı olur.

(Bu bir alternatif terapi yöntemidir. Lütfen herhangi bir rahatsızlığınızda önce uzman doktora başvurunuz)

İşte Jin Shin Jyutsu yönteminin faydalarından bazıları şunlardır:
Ağrı kesicidir ve gevşemeye yardımcı olur.
Stres ve kaygı etkilerini azaltır.
Kan dolaşımını ve konsantrasyonu arttırır.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Cildi güzelleştirir ve cilt problemlerini azaltır.
Vücudun yenilenmesini arttırır.
Nefes solunumunu arttırır.
Toksinlerden arınmaya yardım eder.
BAŞ PARMAK:
Organlar: Mide ve dalak
Duygular: Duygusal baskı, endişe, üzüntü, keder, depresyon, anksiyete, stres, gerginlik,
Fiziksel Belirtileri:  Mide sorunları, cilt hastalıkları, baş ağrısıİŞARET PARMAĞI:
Organlar: Böbrek ve mesane
Duygular: Korku, zihinsel karışıklık, hayal kırıklığı,
Fiziksel Belirtileri: Sırt ağrısı, diş eti sorunları, sindirim problemleri,ORTA PARMAK:
Organlar:  Karaciğer ve kalın bağırsak
Duygular: Öfke, negatif düşünce, kızgınlık, sinirlilik, kararsızlık
Fiziksel Belirtileri: Baş ağrısı, adet sorunları, yorgunluk, kramplar, kan dolaşım sorunları

YÜZÜK PARMAĞI:
Organlar: Akciğerler ve Kalın bağırsak
Duygular: Anksiyete, endişe, reddedilme korkusu, olumsuzluk
Fiziksel Belirtileri: Cilt hastalıkları, sindirim ve solunum problemleri.KÜÇÜK PARMAK:
Organlar: Kalp ve ince bağırsak
Duygular: Öz güven eksikliği, aile, güvensizlik, sinirlilik, yargılayıcı,
Fiziksel Belirtileri: Kan basıncı, boğaz ağrısı, şişkinlik.

Bu basit el egzersizini yapmak için
Jin Shin Jyustu göre > Elin her bölümü farklı bir organ ve ilgili duyguya bağlıdır. Yukarıdaki yazıda elin hangi bölümünde probleminiz olduğuna karar verebilirsiniz.
> İyileştirmek istediğiniz duygu durumu ve organ için o parmağa basılı tutun. Derin nefes alıp verirken, yaklaşık 3-5 dakika tutun.
> Eğer enerjiyi dengelemek ve vücut için uyum sağlamak istiyorsanız her parmağınıza yukarıdaki egzersizi tekrarlayın.Huzur ve Sağlıklı bir yaşam için Bilgi Erdemdir.
* ALINTI

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »