Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden biliyor musunuz ? Çünkü kimseden bir şey ummam. Beklentiler daima yaralar.”
William Shakespeare
Düşünün, sahip olmayı çok istediğiniz bir evi, arabayı, telefonu aldığınızda, ya da üniversite sınavını kazandığınızda ne kadar sevinmiştiniz değil mi? Bir süre sonra ne oldu, her şey büyüsünü yitirdi mi? Peki neden?
Sorularınıza aradığınız cevaplar bu galeride…
1. Hedonik Adaptasyon Nedir?

İnsanoğlunun yaşadığı ortama uyum sağlayabilmesi, işlevsel olabilmesi ve hayatta kalabilmesi için adaptasyon çok önemlidir. Hepimiz günlük yaşamımızda farkına varmadan birçok şeye uyum sağlıyoruz.
İlk başlarda haz duyduğumuz şeylere giderek alışmanın sonucunda artık hoşlandığımız şeylerden haz alamamaya başlıyoruz. Hazzın giderek azalması aslında bizim beklemediğimiz bir durumdur. Bu durum çoğu zaman hayal kırıklığına ve pişmanlığa neden olur. İnsanların iyi ya da kötü, yaşamlarındaki her türlü değişikliğe uyum sağlama sürecine hedonik adaptasyon denir.
2. Kavramın Ortaya Çıkışı

1970’lerde mutlulukla ilgili yapılan çalışmalarda ortaya atılan hedonik adaptasyon kavramı, mutluluk konusunda yapılan araştırmalara yön verdi. Brickman ve Campbell’in tanımına göre hedonik uyum, insanların hem iyi hem kötü olaylara uyum gösterme (adapte olma) eğilimini ve bu sayede bir süre sonra aynı mutluluk seviyelerine geri dönmelerini ifade eder.
Örneğin Brickman, yaptığı çalışmalarda piyango kazanan insanların diğerleri ile karşılaştırıldığında sadece bir miktar daha fazla mutlu olduklarını göstermiş, yaşamlarında onları mutlu edecek olaylar yaşayan kişilerin belli bir zaman sonra eski mutluluk seviyelerine geri döndüklerini belirtmiştir. Aynı şekilde kayıp veya hastalık gibi olumsuz olaylar yaşayan kişilerin de bir süre sonra bu gibi durumlara adapte olduğunu ve mutluluk seviyelerinin bu olaylardan öncekine benzer seviyeye geldiğini söylemiştir.
Yani Brickman, kişinin duygusal sisteminin mevcut yaşam koşullarına ayak uydurduğu ve mutluluk ve mutsuzluğun insanların yaşamlarındaki değişikliklere verdiği kısa süreli tepkiler olduğu görüşünü savunmuştur. Daha da önemlisi, insanların bir bakıma ‘boşu boşuna’ mutluluğu aramaya devam ettiğini öne sürmüştür.
Hedonik adaptsyon için aynı zamanda koşu bandı benzetmesini kullanmıştır. Buna göre hedonik adaptsyon ile, yürüyüş veya koşu hızımızı bantın hızına uydurduğumuz gibi, duygu durumumuzu da yaşamın koşullarına göre ayarlarız.
3. 10 Yıl Sonraki Mutluluk Seviyesini Tahmin Etmek Mümkün mü?

4. Gelir Seviyesi, Fiziksel Güzellik, Eğitim Seviyesi ve Sağlığın Mutluluğa Etkileri Birer Efsane mi?

Bazı çalışmalar evli insanları inceleyerek, çiftlerin ilk 1 senede hızla artan mutluluk seviyelerinin bir süre sonra azalmaya ve kişinin önceki mutluluk seviyesine yaklaşmaya başladığını ortaya koydu. Yani hedonik adaptosyon ilgili görüşler kısmen doğrulandı.
5. Mutlulukla İlgili Temel Gerçekler

6. Dışadönük Kişiler Daha Mutlu

7. Duygusal Açıdan Dengesiz Kişiler Mutsuz

Nevrotik kişilik özelliği olarak da tanımlayabileceğimiz ‘duygusal dengesizlik’, kaygı, depresif duygular, öfke gibi pek çok olumsuz duyguyu da beraberinde getiriyor.
Dolayısıyla ‘Kim daha mutlu? sorusuna verilebilecek önemli yanıtlardan biri ‘dışadönükler’; ‘Kim mutsuz olmaya eğilimli?’ sorusuna verilecek yanıtlardan biri ise ‘duygusal açıdan dengesiz kişiler’ oluyor. Pek iç açıcı gibi görünmese de durum bu: Bazı insanlar diğerlerinden daha mutlu olmaya doğuştan eğilimli.
8. Sosyal İlişkiler Mutluluğumuzu Etkiliyor

Tatmin edici yakın ilişkiler yaşamak, mutluluk seviyemizi etkileyen önemli faktörlerden. Arkadaş ilişkileri, aile ilişkileri, romantik ilişkiler…Yoğun ve keyifli yakın ilişkiler sürdüren insanların daha mutlu olduğunu biliyoruz.
9. Para, Bir Yere Kadar Mutluluğu Etkiliyor

Klasik bir sorudur paranın mutluluk getirip getirmeyeceği. Belirli bir gelir seviyesine sahip olmak, çeşitli ihtiyaçlarımızı karşılamamıza, yaşamdan daha fazla keyif almamıza yardımcı olur. Bu nedenle de ‘para’ mutluluğumuzu (belirli seviyede de olsa) etkiler.
Ancak belli bir gelir seviyesinden sonra maddiyatın mutluluğu etkilemediği bilimsel bir gerçek. Zaten araştırmacılar, maddiyatın mutluluğu açıklamada çok yetersiz kaldığını bildiğinden, başka etkenleri araştırmaya devam ediyor.
10. İnsanların Duygu Durumları Sürekli Olarak Değişir

11. Mutluluğa Verilen Anlam Herkes İçin Farklı Olabilir.

Mutluluk hemen herkes için önemli olsa da, insanlar sadece mutlu olmak değil, değer ve önem verdikleri şeyler için mutlu olmak ister. Yani araştırma sonuçlarına göre insanların amacı sadece mutluluğa ulaşmak değil; değerleriyle örtüşen nedenlere bağlı olarak mutlu olmak.
12. Piyangoyu Kazanmak Mutluluk Getirir mi?

Piyango kazananlara ‘talihli’ denmesi ironiktir. Çünkü istatistikler piyangodan büyük ikramiye vurmasının aslında çoğunlukla yüksek profilli bir talihsizlik olduğunu gösteriyor. İlk bakışta kulağa hoş gelmeyecek biliyorum ama umuyorum piyangonun ‘vurmadığı’ talihlilerden olursunuz.
13. Hamster Çarkına Nasıl Giriyoruz?

14. Satın Aldıklarımız Bizi Daha Mutlu Etmiyor

Rasyonel olarak harici dünyada bu mutluluğu ne kadar gerçekleşebilir bulsak da, psikoloji diyor ki, insanın iç dünyasında bunun gerçekleşmesi imkansızdır. Yeni evinize taşındığınız ilk günleri, yeni tablet bilgisayarınızı ya da yeni otomobilinizi aldığınız ilk günleri ya da eşinizle yeni evlendiğiniz ‘cicim aylarını’ bir düşünün. Tatminsizlik kuşu, gelir yuvasına geri konar.
15. Mutluluk Seviyesi Arttırılabilir mi?

16. Peki Neler Yapabiliriz?

Olumsuz duyguları, olumlu duygularımız gibi, örneğin mutluluğumuzu kabul ettiğimiz gibi kabul etmedikçe gelişim göstermemiz zor olacaktır. ‘Sürekli’ mutlu olmak, aynı duygu seviyesinde kalmak ve devamlı bunları amaçlamak gerçekçi değildir. Galeriyi, mutluluk konusunda önemli isimlerden Diener, Oishi ve Lucas’ın bir sözü ile bitirelim: Başaran Uzunhasan kaynakk: onedio
“Mutluluk…iyi yaşam için gerekli, ama yeterli değil”
Bir Teşekkür