Soğuk Algınlığı Tedavisi Bitkisel Үöntem – Limon Macunu‼️

15965498_1875486392671895_8345863536307337122_n1
Soğuk algınlığına ne iyi gelir? Bir TV programına konuk olan Şems Aslan, Limon macunu tarifi vererek limonun kabuk ve çekirdeklerinde bulunan mucizeyi bir kez daha hatırlatmış oldu. Limonun çok eski dönemlerde güneşi simgelediğini vurguladı.
Limon macunu nasıl yapılır, soğuk algınlığı için kullanabileceğimiz bu harika karışımın püf noktaları nelerdir? Not etmeyi unutmayın; bu karışıma çok ihtiyacınız olacak.
👍 Malzemeler;
• 1 kg limon
• 2 kg bal
• 200-250 gr. ceviz
• 2-3 dal fesleğen
👍 Soğuk algınlığı için limon macunu yapılışı;
• Limonları önce sirkeli suyla yıkayın ve ortadan ikiye bölün.
• Daha sonra kabuklarıyla birlikte robottan çekin.
• Eğer limonunuz tazeyse, çekirdekleriyle birlikte kullanın.
• Hatta kıyma çekme makineniz varsa, bu iş için ideal olacaktır.
• Püre haline gelen limona, dövülmüş cevizleri de ekleyin.
• Cam bir kavanoza boşaltarak, iki-üç yaprak da fesleğen koyun ve ağzını sıkıca kapatarak buzdolabında bekletin.
• Fesleğenlerin aroması çıktıktan sonra çıkarabilirsiniz.
• Cevizlerin taze olmasına özellikle dikkat edin.
• Limon macunu, C vitamini bakımından zengindir; bağışıklık sisteminizi güçlendirerek sizi soğuk algınlığı gibi sağlık problemlerine karşı korur.
• Bu doğal soğuk algınlığı iksiri, uzun süre buzdolabında bozulmadan bekletilebilir.
👍 Boğaz ağrısı gibi gribal durumlarda bir bardak ılık suya bir kaşık ekleyerek tüketin.
• Günde rahatlıkla 3-4 bardak içebilirsiniz, hiçbir zararı bulunmamakla birlikte doğal detoks etkisi yapmaktadır.
• Mutlaka ılık suya katarak içmek zorunda değilsiniz; her gün 1-2 yemek kaşığı alarak da tüketebilirsiniz.
• Bu karışımı hemen her yaştakiler kullanabilir, hiçbir yan etkisi yoktur.
• Tansiyon hastalarının daha dikkatli kullanması gerekir.
• Çocuklarınıza okula gitmeden önce bir yemek kaşığı verirseniz, boğazenfeksiyonlarına karşı korunacaklardır.
• Eğer bu macunu düzenli olarak kullanırsanız, kış mevsimlerini hastalıklardan uzak
geçirebilirsiniz.
• Lezzeti size biraz acı gelirse, bal ilave edebilirsiniz; böylelikle hem tadı daha hoş olacak hem de bal sayesinde limonlu karışımınız daha uzun süre dayanacaktır.
⚠ UYARI: © Görselin her hakkı ‘Saglikhaberleri.com.tr’ ye aittir. Kopyalanarak kullanılması suç teşkil eder! Ancak sayfa linkimiz ile paylaşım yapılabilir. Farklı kullanımlar hakkında Facebook nezdinde “telif hakkı” şikayetinde bulunulacaktır.
SEVDİKLERİNİZ İÇİN MUTLAKA PAYLAŞIN

sağlık haberleri

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Karanfil Mucizesi…

15380867_1190345751020398_4253461792368725767_n1

 

Karanfil – birkaç yıldır sakız kutusunda taşıyorum.. Birkac saatte bir ağızda sürekli duracak şekilde tüketin.. Çok kuvvetli antibiyotiktir, ağızda ve üst solunum yollarinda mikrop bırakmıyor, farenjit, geniz akıntısı, bademcik iltihaplanmalarına birebir. Bu kış günlerinde herkese tavsiye ederim, nefes yoluyla bulaşan ve boğazda çoğalıp vücuda yayılan grip vb. salgın hastalıkları başlamadan bitiriyor…

Alıntı

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

= Bir yaşlının, not defterine yazdığı 42 ilke=

15941090_1353672067997409_6098740097435518738_n1
*Hiçbir şeyden korkma!
*Sev, ama kimseye obsede olma!
*Gaddarlık etme, kimseye karşı acımasız olma! (Zaman olur ki sen de merhamet beklersin)
*Kibirlenme! (Karşındakinden üstün olsan da ona karşı alçakgönüllü ol!)
*Kimseyi küçümseme!
*Bencil olma, diğerkam ol!
*Kıskanma! (Herkes layık olduğu veya ihtiyaç duyduğu şekildedir.)
*Kimseyi kıskandırmaya da çalışma!
*Öfkelenme! (Öfkelenmek, duyguların aklı geçici olarak iptal etmesidir; zararı kendine de dokunabilir.)
*Hiçbir realiteye bağnazca bağlanma, ilerleyemezsin! (Hakikatlerden oluşmuş bir mutlak realite yoktur.)
*Alıcı olduğun kadar verici de ol! (Ama kime, neyi, ne ölçüde, ne zaman, nasıl ve nerede vermek gerektiğini de gözeteceksin!)
*Yardım isteyene yapabileceğin yardımı esirgeme!( Ama aşırıya da kaçma, aşırıya kaçarsan ona zarar da vermiş olursun.)
*Yolu, ihtiyacı olana göster! (Ama kimseyi o yola zorlama!)
*Güldür, ama kimseyi ağlatma! (Ağlatan ağlar)
*Kimseyi putlaştırma!
*Kimseyi hor görme!
*Muhtaç olana sırtını dönme!
*Garibanın elindeki son kuruşuna göz dikme!
*Laf taşıma!
*Dedikodu etme!
*İkiyüzlü olma, dürüst ol!
*Cimrilik yapma, cömert ol!
*Yalan söyleme, doğruları ise yeri geldiğinde söyle!
*Aldatma!
*Bilmediğini biliyor görünme!
*Kanaatkar ol, elindekiyle yetinmesini bil, açgözlü olma!
*Kinci olma!
*Şefkatini, göstermen gerekenden esirgeme!
*Kimsenin umudunu kırma!
*Sevenleri ayırma!
*Kimseyi aşağılayıp küçük düşürme, kimsenin onuruyla oynama!
*Kimseyi kışkırtma!
*Kimseyi pohpohlama!
*Kimseye yalan söyleme!
*Kimseyi bilerek ateşe atma/tehlikenin kucağına atma!
*Kimseye nankörlük yapma!
*Bilerek adaletsizlik yapma!
*Hakkın olmayana el uzatma!
*Hiçbir canlıya işkence etme!
*Hiçbir canlıyı gereksiz yere öldürme!
*Tanrıya asla isyan etme!
*Vicdanının sesini daima dinle

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Spiritüel dünyanın geldiği son nokta

images1

 

 

Başınıza gelen berbat bir olayın ertesinde ola ki birisi size “Her deneyimi insan kendisi seçer” derse, kendisini bayıltacak bir yumrukla yere yıkın 🙂
Ayıldığında kendisine “kendi seçmiş olduğu bu deneyimi yaşamasına imkan verdiğiniz için size teşekkür borçlu olduğunu” söyleyin. Sonra ısrarla, hemen ve hatta kafasına sargı dahi sarılmadan, hemen sizi affetmesini söyleyin; affetmenin en acil yüksek vasıf olduğunu hatırlatın…
Sonra “acı”nın zaten bir ilüzyon olduğunu, “fark etme” ve “gözlemleme” ile “An’ın Farkındalığı”nın gücünü yakalayacaklarını anlatın.
Ve devam edin, “kurban” diye bir şey yoktur deyin; hatta kafasının acısı hala taze olduğundan kendisi için yaratmış olabileceği “kurban hikayesi”ni tersine çevirmenin kendi elinde olduğunu vurgulayın.
Tam ayağa kalkacağı sırada iterek tekrar yere yapıştırın ve hatırlatın ki ‘gördüğün ve deneyimlediğin her şey, aslında sana kendini yansıtıyordur”. ”Demek ki senin şiddetle yüzleşmeni gerektiren bazı hayat sorunsalların vardı. Bak sana ne güzel bir hediye sundum. Şimdi şükran duy” deyin.
Ardından da kendisine yaptığınız bu iyiliğe karşılık para isteyin. Kredi kartının pin numarasını da isteyin.
Kızmaya başlayacak olursa, hatırlatın ki, “öfke ve yargılama düşük frekanslı enerjilerdir” ve “hiçbir zaman hiç kimse suçlu değildir”.
Eğer bu ifadeler onu yatıştırmadıysa, “ego’nun en büyük düşman” olduğunu anlatın; yaşanan bu durumu kabul edilemez bulan kısımlarının sadece yeniden tanımlanması gerektiğini ekleyin.
En son da şunu ekleyin:
“Sen bir matrix içerisinde hapsolmuş olarak dünyayı sınırlı merceklerden görüyorsun”
Kendisini bu matrix tuzağından kurtarmak için burada olduğunuzu söyleyin.
Sonra da cüzdanını çalın ve gidin ki, hayata dair son derecede değerli bir başka dersi, yani hiçbir şeye bağlanmamak gerektiğini anlasın ve düşüncelerin nasıl manifest olduğunu bir daha unutmasın…”
JEFF BROWN

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

STRESTEN KURTULMAK İÇİN MUCİZEVİ NOKTA

stresten-kurtuma-yollari1

 

İş yaşamının ve günlük hayat telaşının getirdiği stresin üstesinden gelmek için uygulayabileceğimiz çok kolay bir yöntem cennet kapısı (shen men) ve sıfır noktası. (point zero)
Akupunkturdan da aşina olduğumuz vücudumuzun belli yerlerindeki sinir noktaları artık sağlıklı bir hayata destek için kendi kendinize uygalayacabileceğimiz pratik yöntemler sunuyor.
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çeşitli sebeplerden dolayı stres içinde olan insanların vücutlarının farklı bölgelerinde hissettikleri ağrı ve sıkışma hisleri cennet kapısı (shen men) diye adlandırılan kulaktaki noktalara yapılan hafif bir masaj ile son bulabiliyor.
Cennet kapısı
Cennet Kapısı (shen men) adını hafif bir basınç ile doğru noktaya yapılan masaj sonucunda insanların rahatlayıp kendisini cennette hissetmesi yorumlarından alıyor.
Stresli bir zamanımınzda ilk yapmamız gereken şey negatif düşüncelerden uzaklaşıp, bizi mutlu eden rahatlamamızı sağlayacak şeyler düşünmek. Rahatlamanın fiziksel kısmında ise refleksoloji çok işimize yarayabilir. Gerçek olan şu ki içinde yaşadığımız mucizevi dünyanın mucizevi bedenlerine sahip olan bizler dünyaya anti stres noktalarıyla beraber geliyoruz. Tek yapmamız gereken bu noktalara masaj yapıp rahatlamak.
Eski Çinlilerin Kullandığı bir Yöntem
Eski Çinlilerin Shen men olarak adlandırdıkları olanağan üstü bir güce sahip olan cennet kapısı noktası, vücuttaki bütün stresi yok edip, enerjinizi yükseltecek bir güce sahip.
Cennet kapısı noktasına yapılan masaj aynı zamanda iltihabı atma, alışkanlıklardan kurtulma, vücuttaki ağrıyı ve acıyı azaltmak için de kullanılan bir yöntem. Bütün bunlar için masaj yapmamız gereken cennet kapısı noktası kulağımızın iç üst tarafında yer alıyor.
Medikal bilim ve pskiyatri uzmanı olan Mark Sandomirsky nin açıkladığı bu yöntem için bazı tavsiyeler:
Masaj Önerileri
Küçük bir pamuk parçası yardımı ile parmaklarınızla nazikçe bu bölgeye masaj yapın.,
Vücudunuzda olup biteni izleyin.
Derin nefes alıp verin.
Nefes alırken sola ve nefes verirken saga doğru bakarak kan akşını destekleyin.
Vücudunuzun nasıl rahatladığını hissedeceksiniz.
Ne zaman stresli hissederseniz bu yöntemi kullanın.
Gece yatmadan önce rahatlamak ve güzel bir uyku için bu yöntemi kullanın.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ VE ÇÖZÜM YOLLARI.

dusunen-kadin1

 

 

Kendiniz hakkında olumlu düşünerek, gerçekçi hedefler belirleyerek, ‘hayır’ demeyi bilerek özgüveni artırmak mümkün
Özgüven şu kavramlarla tanımlanabilir: fikirlerini kabul ettirmek, iyimserlik, istekli olmak, sevgi, gurur, bağımsızlık, güven, eleştirilere açık olmak, duygusal olgunluk ve kapasitesini doğru değerlendirme becerisine sahip olmak…
Özgüven nedir?
Özgüven; kendimiz ve yeteneklerimiz hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir Diğer taraftan, özgüven eksikliği ise; kendinden şüphe duymak, pasiflik, boyun eğme, aşırı uyum gösterme, yalnızlık, eleştirilere karşı hassas olma, güvensizlik, depresyon, aşağılık duygusu ve sevilmediğini hissetme gibi kavramlarla tanımlanabilir
Özgüven eksikliği nasıl gelişir?
* Aşağılık duygusu, umutsuzluk gibi duygular, genellikle evde, okulda veya işte yaşadığımız kimi olumsuz yaşam deneyimlerinden sonra ortaya çıkar Örneğin, siz büyüme aşamasındayken, ebeveynleriniz size sağlıklı ve destekleyici bir çevre sağlayamamış olabilir Size karşı çok eleştirel, talepkar ve/veya aşırı koruyucu olabilirler Sonuç olarak, kendiniz hakkında olumsuz düşünmeye başlarsınız
* Aileden birini veya yakın bir arkadaşı kaybetmek Örneğin: anne-babanızın boşanması, evinizden ilk kez ayrılıyor olmak (ailenizden ve arkadaşlarınızdan ayrı olmak), erkek/kız arkadaşınızdan ayrılmak
* Başarısızlık, hayal kırıklığı gibi olumsuz olayları bir deneyim gibi algılamaktansa, bunların üzerinde fazla durmak
* Kendini veya yeteneklerini çok acımasız bir şekilde eleştirmek
* Olayların sonuçlarını, gerçekte olduklarından daha kötü bir şekilde değerlendirmek
* Ailenizin ve arkadaşlarınızın, sizinle ilgili istek ve beklentilerini karşılayabilmek için çok fazla baskı hissetme ve bu durumun sizin kendi kimliğinizi geliştirmenize ve kendinize ait kararlar almanıza mani olması
* Gerçekçi olmayan hedefler belirleme
* Başarısızlık korkusu Örneğin; bir dersinizden kaldığınızda, kendinizi bir dersten kalmış, iyi bir insan olarak düşünmektense, işe yaramaz ve başarısız biri olarak düşünmek
Özgüveninizi nasıl arttırırsınız?
* Kendiniz hakkında olumlu düşünün
* Gerçekçi olan ve beklentilerinizi karşılayan hedefler belirleyin Makul seviyede hedefler belirleyin ki, böylece başardığınız şeyler, başta ulaşmayı düşündüğünüz hedeflerlere yakın olsun Bu durum, özgüveninizi ve kendinizle ilgili memnuniyetinizi destekler
* Bir şey başardığınızda kendinizle gurur duyun ve kendinizi ödüllendirin
* Kötü veya üzücü bir şey olduğunda, olumsuz düşüncelerinizin farkına varın Tamamen duygularınızla hareket etmek yerine, içinde bulunduğunuz durum hakkında mantıklı olarak düşünün
* Zayıf taraflarınız yerine, güçlü taraflarınıza ağırlık verin Belirli konularda, diğerlerine göre daha becerikli ve iddialı olduğunuzun ve hayatınızın her alanında mükemmel olmanın imkansız bir şey olduğunun farkına varın

* Yaptığınız ve başardığınız şeyleri sadece şansa bağlamayın Bunun yerine, kişisel başarılarınız için kendinizle de gurur duyun
* Fikirlerinizi savunun Diğer bir ifadeyle, başkalarının haklarını ihlal etmeden, kendi duygularınızı, düşüncelerinizi, inançlarınızı, ihtiyaçlarınızı, dürüst ve net bir şekilde ifade etmeyi öğrenin
* Haklarınıza sahip çıkmayı öğrenin ve sizin için makul olmayan isteklere “hayır” deyin Fikirlerinizi açık ifade edebilme konusunda alacağınız bir eğitim, özgüveninizin gelişmesinde size çok yardımcı olabilir
* Yaşamınızda önemli olduğuna inandığınız sorunların bir listesini çıkartın Daha sonra bunları iyileştirmenin veya değiştirmenin yollarını yazın Bütün sorunlarınız tabii ki kolay ve hızlı bir şekilde çözülemez ama hemen harekete geçebileceğiniz bazı alanlar da olacaktır
Özgüveni iyileştirmek için hatırlanması gerekenler
* Kötü şeyler yerine iyi şeylere ağırlık verin
* Kendiniz hakkında olumlu düşünün
* Deneyimlerinizden ders çıkartın
* Gerçekçi hedefler belirleyin
* Cesaretli olun
* Öğrenmeye devam edin
* İşe yarar şeyler yapın
* Basitliğe önem verin
* Değişimi hoş karşılayın
* Alıntı
____________________________________________________________________________

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

REFLÜ’YÜ ANINDA GEÇİREN BİTKİSEL KÜR YÖNTEMİ

15873536_1803053339963532_4786463040544297322_n1
Reflü, mide asitinin mide kapakçığını geçerek yemek borusuna kaçmasıdır. Mide girişinde bulunan bir çift kas olan kapakçıkların zayıflaması ya da yemek borusu fıtığı sonucu oluşmaktadır.
Öncelikle Reflüden kurtulmak için, yapılmaması gerekenleri söyleyelim;
* Çok aşırı sıvı almamak,
* Fazla baharatlı ve acılı yemeklerden uzak durmak,
* Kırmızı eti çok fazla tüketmemek,
Reflüyü Anında Geçiren İşte o yöntem: 1,5 tatlı kaşığı anason, 1 tatlı kaşığı rezene tohumu, 2 tatlı kaşığı sarı leblebiyi yutun. Hemen arkasından da 1 avuç sarı leblebi yiyin. Leblebi, mide suyunun fazlasını alır, rezene ve anason ise, gaz şikayetlerini azaltır.
Bu işlemi yaptıktan sonra en az 20 dak.uyumayın ve dik olarak oturun. Yatarkende yüksek yastık kullanın.

kAYNAK: bİTKİBLOG

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Karma’nın 10 Yasası…

images21

 

 

“Karma yasaları aslında cezalandırıcı değil, geliştirici bir yapıya sahiptirler”
Karma, Newton’un etki-tepki prensibine benzeyen, her hareke…tin etkisi ve sonucu olduğuna inanan bir öğretidir. Sanskritçe kökenli bu kelime, yapmak, bir fiilde bulunmak anlamına gelir. Bu yasa aslında cezalandırma değil, eğitimdir. Bir insan davranışlarının sonucundan kaçamayabilir, fakat sadece acı çekmek için ortam hazırlar ise Karma o kişiye acı getirecektir.
1. Büyük yasa
Neden-sonuç, etki-tepki yasasıdır.
-Eğer mutluluk, sevgi, barış ve arkadaşlık istiyorsak, o zaman bizzat kendimiz mutlu, sevgi dolu, barışçıl ve arkadaş canlısı olmalıyız.
-Ne ekersek, onu biçeriz.
2. Yaratılış yasası
-Hayat kendiliğinden meydana gelmez, bizim de dahil olmamız gerekir.
-Hem içimizde hem dışımızda, hepimiz evren ile biriz.
-Etrafımızı çevreleyen her şey, bize içimizde ne olduğu hakkında ipucu verir.
-Kendin ol ve etrafını, hayatında olmasını istediğin şeylerle çevrele.
3. Büyüme yasası
-Nereye gidersen git, orada da sen varsın.
-Ruhumuzu geliştirmek için çevremizdekileri ya da bulunduğumuz mekanları değil, kendimizi değiştirmeliyiz.
-Sahip olduğumuz tek şey hayatlarımızdır. Üzerinde kontrol sahibi olduğumuz tek şey de budur.
-Kalbimizde olanı değiştirirsek, hayatımız da buna uyum sağlayacaktır.
-Kalbimizde olanı değiştirirsek, hayatımız da buna uyum sağlayacaktır.
4. Sorumluluk yasası
-Ne zaman hayatımızda bir problem varsa, bizde de bir sorun var demektir.
-Bizi çevreleyen her şeyi yansıtırız, çevremizdeki her şey de bizi yansıtır.
-Hayatımızda olup bitenin sorumluluğunu almamız gerekir.
5. Bağlılık yasası
-Yaptığımız şey bize mantıksız gelse bile, evrende her şey birbirine bağlantılı olduğundan, o işin yapılması önemlidir.
-Her adım, bizi biraz daha ileri götürür.
-İşin tamamlanması için, birinin ilk görevi yapması gerekir.
-Bir işin ilk aşaması da son aşaması da aynı öneme sahiptir. Çünkü hepsi de işin tamamlanması için gereklidir.
-Geçmiş, şu an ve gelecek bağlantılıdır.
6. Odaklanma yasası
-Aynı anda iki şey hakkında düşünemezseniz.
-Bu sebeple eğer odağımız olumlu ruhsal kazanımlarsa, bizim için öfke ve açgözlülük gibi düşük seviye duyguları hissetmek mümkün değildir.
-Ne olduğunu anlayabilmek için geçmişi deşmek ya da gelecek hakkında endişelenmek bizi anı yaşamaktan alıkoyar.
7. Şu an ve burada yasası
-Ne olduğunu anlamak için geçmişi deşmek ya da gelecek hakkında endişelenmek bizi anı yaşamaktan alıkoyar.
-Eski düşünceler, eski alışkanlıklar ve eski hayaller yenilerini edinmemize engel olabilir.
8. Değişim yasası
-Tarih, doğru yola girmek için değiştirilmesi gerekeni anlamadığımız sürece, kendini tekrar eder.
9. Sabır ve ödül yasası
-Bütün ödüller, öncesinde çaba gerektirir.
-Uzun süreli değeri olan bir ödül kazanmak için, sabırlı olmak ve ısrarla çalışmak gerekir.
-Gerçek mutluluk, yapmamız gereken işi yaptığımızda ve ödülün bize kendi zamanında geleceğine inandığımızda elde edilebilir.
10. Önem ve ilham yasası
-Her kişisel katkı, aslında bütüne yapılan bir katkıdır.
-İsteksizce yapılan işlerin bütüne faydası yoktur, hatta zarar bile verebilir.
-Sevgi ile yapılan şeyler hayata canlılık ve ilham kazandırır.
uplifers
kaynak: şamil erkan facebook sayfası

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

“PAŞA ÇAYI “”

15871564_1701996480111566_5454483190682927773_n1

 

 

PAŞA ÇAYI
Paşa çayı diye bir ifade vardır; çabuk soğusun diye çocukların sıcak çaylarının üzerine su döküp, “Bak, sana paşa çayı yaptım” denir. Çay soğutmaya niçin bu ad verilir? Bu konudaki genel tahmin -veya rivayet- şudur:
Paşalar, işlerinin çokluğu yüzünden masalarında bırakılan çayları bir türlü zamanında içmez, ancak soğuduktan sonra bir yudum alırlarmış. Paşa, ikinci çayı söylese de bir şey fark etmez, ikinci çayı da soğumadan içemezmiş.
Çayı zamanında içememek, bir anlamda yaşamı ertelemek anlamına geliyor. Bunu sadece paşalar değil, hemen pek çoğumuz yapıyoruz. Genel müdürlerin, müdürlerin, sürekli olarak onların emri altında yoğun iş temposu içinde yaşayan elemanların da çaylarını zamanında içebildiklerini sanmıyorum.
Çayı zamanında içememek de stresli yaşam tarzının bir göstergesi olsa gerek.”
Küçük Şeyler 3: Yaşama Yerleşmek / Sayfa 43 / Remzi Kitabevi””

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Bu adamların size söylediği hiçbir şeye inanmayın.

15871947_10207643562499741_1072526862920855533_n1

20 Temmuz 1969’da Neil Armstrong ve Buzz Aldrin, Ay’ın yüzeyine indiler. Apollo 11 astronotları bu seyahatten önceki aylarda ABD’nin batısında Ay’a benzeyen ıssız bir çölde eğitim gördüler. Bu alan pek çok Kızılderili topluluğa ev sahipliği yapıyordu; bir yerliyle astronotlar arasında geçen bir diyaloga dair şöyle bir hikaye vardır:
”Bir gün eğitim esnasında astronotlar yaşlı bir Kızılderili’yle karşılaşır. Adam orada ne yaptıklarını sorar. Astronotlar kısa süre içinde Ay’a yapılacak bir araştırma seyahatinin parçası olduklarını söyler. Yaşlı adam bunu duyunca bir an sessiz kalır, sonra astronotlardan kendisine bir iyilik yapmalarını ister.
Astronotlar ”Ne istiyorsunuz?” diye sorar.
Yaşlı adam, ”Kabilemdeki insanlar Ay’da kutsal ruhların yaşadığına inanır. Onlara halkımdan önemli bir mesaj iletmenizi isteyecektim.”
Astronotlar ”Mesaj nedir?” diye sorar.
Adam kendi dilinde bir şeyler mırıldanır, sonra da astronotlara bunu ezberleyene kadar tekrar etmelerini söyler.
Astronotlar ”Bu ne demek?” diye sorar.
”Bunu size söyleyemem. Sadece bizim kabilemizle Ay ruhlarının bileceği bir sır,” der.
Üsse geri döndüklerinde astronotlar uzun uğraşlardan sonra yerel dili konuşabilen birini bulurlar ve ondan mesajı tercüme etmelerini isterler. Ezberledikleri şeyi söyleyince çevirmen kahkahalarla gülmeye başlar. Nihayet sakinleşince, astronotlarının o kadar dikkatle ezberlediği sözlerin, ”Bu adamların size söylediği hiçbir şeye inanmayın. Topraklarınızı çalmaya geldiler.” olduğunu söyler.”

Hayvanlardan Tanrılara Sapiens, sayfa 263-264, Yuval Noah Harari, Kolektif Kitap, 12. basım

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Her Derdin Kaynağı Stresten Uzak Durmanın 10 Etkili Yolu:

falda-kosan-kadin-gormek1
İş hayatının getirdiği sorunlar, ilişkilerde yaşanan problemler, hayatın gittikçe zorlaşması, insanların maddiyatçı yaklaşımı, değerlerimizin gün geçtikçe önemsizleşmesi, savaşlar, gelir dağılımında yaşanan eşitsizlikler ve daha birçoğu…
Günümüzde bizi strese sokacak o kadar çok neden var ki çağımızın en büyük sorunlarından biri olarak gösterilmesi gayet olağan bir durum diye düşünüyorum.
Yani pek çok doktorun, psikologun ve yaşam koçunun bu konu üzerinde odaklanması, stresle başa çıkabilmek için inanlara farklı tavsiyeler vermesi, durumun ne kadar önemli olduğunu kanıtlayacak nitelikte. Kaldı ki sürekli yaşanan stresin hem birey hem de toplum için ne kadar zararlı olduğunu görebiliyoruz.
Bunun için haberlere ve gazete sayfalarına şöyle bir göz atmak yeterli oluyor. Sonuçta; kaygının kişiyi olduğundan çok daha negatif ve kötü bir insan yaptığı, psikolojik sağlığın yanı sıra fiziksel sağlığı da olumsuz etkilediği kanıtlanmış bir gerçek.
İş Hayatında Stresle Baş Etmenin Yolları
Stresin neden olduğu o kadar çok hastalık var ki kişinin stresten uzak durması gerçekten hayati önem taşıyor. Ama biz ne yapıyoruz? Bu tehlikeli duygunun bizi ölüme kadar sürükleyebileceğini genellikle görmezden geliyoruz. Stresin neden olduğu hastalıklar denilince aklımıza hep depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkları getiriyoruz.
Sanki bu rahatsızlıklar bizi ölüme götüremezmiş gibi! Düşününce en tehlikeli ve en sinsi olanı bunlar aslında. Kişinin hem kendisine hem de çevresindekilere zarar vermesine neden olan şey, psikolojik rahatsızlık değilse nedir?
Anne, babaların cinnet getirdiğini söyleyip çocuklarının ölümüne neden olacak kadar zarar vermesi, çıkan küçük bir tartışma yüzünden insanların birbirini öldürmeye çalışmasın altında yatan sebep nedir, lütfen söyleyin bana! Stresten kaynaklanan psikolojik rahatsızlıklar ne yazık ki hayati önem taşıyor ve biz bunu unutuyoruz.
Öte yandan, stresin kişinin fiziksel sağlığına verdiği olumsuz etkiler de görmezden gelinecek gibi değil. Çünkü neredeyse her hastalığın altında yatan sebep olarak karşımıza çoğu kişinin küçümsediği o stres faktörü çıkıyor.
Oysaki kalp rahatsızlıkları, migren, soğuk algınlığı, astım, bel ağrısı, egzama, kilo alma ya da verme, kısırlık ve kanser gibi hastalıkları tetikleyen stres; hayatımızı ciddi oranda etkiliyor. Peki, stresten nasıl kurtulabiliriz? Aslına bakarsanız, stresten tam olarak kurtulmak imkânsız.
Çünkü stres, kişinin karşılaştığı herhangi bir olumsuzluk karşısında verdiği tepkilerin bütününe verilen addır. Anlayacağınız stressiz bir insan yoktur. Çünkü bu aynı zamanda tepkisiz bir insan anlamına da gelecektir. Bu nedenle bizim aşırı stresten uzak durmayı ve stresle başa çıkmayı öğrenmemiz gerekiyor. Çünkü aşırı stres sizi yavaş yavaş öldüren sinsi bir zehir gibidir.
Çoğumuz herkesin stresli olduğunu düşünür ve bu zehre karşı kendimizi savunmasız bırakırız. Aslında yapmamız gereken, daha az stresli ve daha mutlu bir hayatın yollarını aramak olmalıdır. Tıpkı aşağıdaki listeyi dikkate alacak insanların yaptığı gibi! Siz de stresle nasıl başa çıkacağınızı öğrenmek istiyorsanız, bu faydalı listeyi incelemeden geçmeyin derim.
Meditasyon Yapın!
Günümüzün en yaygın sorunu olan stresten kurtulmak için meditasyon yapmayı denemelisiniz. Bu sizin stresle başa çıkmanıza yardımcı olurken, kendinizi daha üretken ve mutlu hissetmenize hem fiziksel hem de zihinsel anlamda daha zinde olmanızı sağlayacaktır.
Öte yandan, şimdiye kadar hiç meditasyon yapmamış olabilirsiniz. Eğer öyleyse bunu bir engel olarak düşünmeyin. Pahalı eğitmenler tutup, meditasyon yapmayı öğrenmeye de ihtiyacınız yok. Meditasyonun nasıl yapılacağını öğrenmek için internette küçük bir araştırma yapmanız size yetecektir.
Bunun üzerine biraz çalıştığınız zaman meditasyon yapmaya doğuştan yetenekli olduğunuzu fark edecek ve şimdiye kadar meditasyon yapmadığınız için kendinize kızacaksınız. Sonuçta akşam yatağa gitmeden önce ya da sabah kalktığınızda yapılan bir terapinin size hiç ummadığınız kadar iyi geleceğinden emin olabilirsiniz.
Okuyun!
İşte yaşanan sorunlar, özel hayatınızdaki problemler, ödenmesi gereken faturalar… Tüm bunlarla başa çıkmak için kuşanmanız gereken en etkili silahlardan biri de kitaplar olmalıdır. Kitaplar dediğime de aldanmayın. Elinize geçen ve ilginizi çeken her türlü yazıyı okumak sizin çok daha mutlu bir insan olmanızı sağlayacaktır.
Aslına bakarsanız kitap okumayı seven insanların, hayattan kopuk ve kendi dertlerini unutmak için kurtuluşu başka dünyalarda arayan depresif insanlar olduğu düşünülmektedir. Ancak gerçekler hiç de bu şekilde değildir. Onlar yeni dünyalar keşfetmenin kişiyi ne kadar mutlu ettiğini anlamış ve okumanın insanı her anlamda büyük bir mutluluğa götürdüğünün farkına varmışlardır.
Plan Yapın!
Stresle başa çıkamayan ve bu hissin yarattığı olumsuz durumdan kurtulamayan kişilerin bir diğer eksikliği ise plansız hareket etmeleridir. Tıpkı dersine çalışmadan sınava giren bir öğrencinin yaşadığı kaygı gibi.
Ya da raporunu tam olarak hazırladığından emin olmayan bir çalışanın yaşadığı durum gibi! Her ikisinde de plansız hareket etmenin kişiye yaşattığı stresi görüyoruz, değil mi? İşte bu nedenle, siz siz olun plan yapmayı asla ihmal etmeyin.
Mesela, akşam eve gittiğinizde ertesi gün yapmanız gereken işleri planlayın ve sabah olduğunda içiniz rahat bir biçimde güne koca bir “merhaba” deyin. Yapmanız gerekenleri önceden belirlediğinizde, yaşadığınız stresi büyük oranda azaltacağınızdan emin olabilirsiniz.
Her Günü Analiz Edin!
Daha az stresli ve daha mutlu bir hayat istiyorsanız, her günün analizini yapmanın önemini kavramalısınız. Burada ne demek istiyorum? Hemen örnekleyerek açıklayayım.
Mesela, her günün akşamında sizi neyin strese soktuğunu düşünün. O gün ulaştığınız hedefleri, başarısızlıklarınızı ve sizi başarısızlığa götüren nedenleri bir bir masaya yatırın. Bunların üzerine kafa yorun ve ertesi gün yapmamanız gereken şeyleri belirleyin.
Kısacası gün içinde yaşadığınız her saati tekrar yaşayarak inceleyin. Bunu böyle uzun uzadıya anlattığıma da bakmayın. Çünkü yukarıda söylediklerimi yapmanız taş çatlasın 15 dakikanızı alacaktır.
Minnettar Olun
Akşam kafanızı yastığınıza koyduğunuzda, sahip olduklarınız için minnet duyun. Çünkü stresli insanlar genellikle minnet duygusundan yoksun kişilerden oluşmaktadır.
Onlardan biri olmamak için hayatınızdaki güzel şeyler için teşekkür etmeyi öğrenmelisiniz. “Aman, neyime şükredeceğim ki” diye düşünüyorsanız da bir an önce bu tutumunuzdan vazgeçmeniz gerektiğini söyleyeyim.
En basitinden sağlığınıza, kafanızı koyabileceğiniz bir yastığınızın olduğuna, öyle ya da böyle bir işinizin olmasına, her şeyi bir kenara bırakın hala nefes aldığınıza şükredebilirsiniz. Bu sizi kesinlikle daha az stresli ve daha mutlu bir hayata götürecektir.
Rahatlamayı Öğrenin
Stresli olduğunuzu düşündüğünüz anlarda kendinizi rahatlatmak için bir şeyler yapın. Mesela, büyük bir fincan bitki çayı için veya dışarı çıkıp temiz hava alın. Açın ve kaldığınız yerden kitabınıza devam edin. Eğlenceli videolar izleyin ya da yakın bir arkadaşınızdan size masaj yapmasını isteyin. Akşam eve gidin ve uzun bir banyo yapın.
Çocuğunuzla oyun oynayın veya köpeğinizle sahile inin. Örgü örün, sevdiğiniz biriyle konuşun, makyaj yapın, tıraş olun yani canınız ne istiyorsa onu yapın. Ama ne yaparsanız yapın, rahatlamanıza yardımcı olacak bir şeyler yaptığınızdan emin olun.
Sağlıklı Beslenin
Stresi tetikleyecek yiyecek ve içeceklerden uzak durmayı öğrenin. Mesela, içtiğiniz çay ve kahve sayısını azaltın. Daha çok su tüketip, sağlıklı sebze-meyve sularına ve bitki çaylarına yönelin. Akşamları ağır yiyecekler yerine besleyici çorbalar ve salataları tercih edin.
Özellikle de gece yiyip içtiklerinize dikkat edin. Tabii sağlıklı olanı, akşam 7’den sonra su haricinde hiçbir şey yenilip içilmemesi; ama çok acıktıysanız da gidip bir tava yumurta yemeyin. Bunun yerine meyve ya da sebze yiyebilirsiniz. Ya da yatmadan önce ballı bir bardak ılık süt veya muz da size iyi gelecektir. Çünkü hem muzun hem de sütün insanı rahatlatarak uyumasına yardımcı olduğu kanıtlanmıştır.
Gerektiği Zaman Teknolojiden Uzak Durun
Zaten tüm gün sosyal medyada takılıyor, ülkenizdeki ve dünyadaki haberleri takip ediyor, telefonunuza ya da bilgisayarınıza yapışık yaşıyorsunuz. Bu nedenle, akşam eve gittiğinizde tüm bu aletlerden uzak durmaya çalışın. Kafanızı dağıtacak başka işlerle meşgul olun, hatta televizyonunuzu bile açmayın.
Özellikle de çoğu insanın düştüğü şu hataya düşmeyin. Uyumaya bile telefonuyla gidenlerin, internette sörf yaparken uyuyakalanların yaptığı büyük hatadan bahsediyorum. İşte bunu yapmayın. Asla ama asla yatağınıza telefonla gitmeyin. Çünkü bu bağımlılık, siz farkında olmasanız bile hayatınızda büyük bir stres kaynağı rolü üstlenmektedir.
Şimdi hemen bahane üretmeye başlayanlar şöyle düşünecektir: “alarm işi ne olacak?” cevabı çok basit, gidin ve bir çalar saat alın. Hatta yeri gelmişken, başarılı insanların çoğunun evlerindeki olmazsa olmaz eşyalarından birinin çalar saatler olduğunu da dile getirmeliyim.
Diğer eşyaların neler olduğunu merak ediyorsanız da buradan başarılı kişilerin evlerinde bulundurduğu temel eşyalara ulaşabilirsiniz. İnsanlar telefonlar olmadan önce nasıl uyanıyorlarsa, siz de öyle uyanın. Hem bu şekilde bütün gece boyunca hemen başucunuza koyduğunuz telefonunuzdan yayılan radyasyona da maruz kalmamış olursunuz.
Spor Yapın
Spor, spor, spor! Evet, depresyonda olan pek çok kişiye önerilen kendi kendini tedavi yöntemleri arasında göze çarpan spor. Kişiyi hem zihinsel hem de fiziksel anlamda mutlu eden spor. Çağımızın en büyük sorunu olan stresle baş etmek için kuşanacağınız zırhlardan bir tanesi de spor yapmak olmalıdır.
Bu sizin için mükemmel bir enerji kaynağı olacak, üretkenliğinizi arttıracak, sakinleşmenize yardımcı olacak ve çok daha fit bir görünüm kazanmanızı sağlayacaktır. Bu nedenle ister spor salonuna kaydolun, isterseniz de kendi imkanlarınız dâhilinde çalışın; ama düzenli olarak spor yapmayı ihmal etmeyin.
Kendinize Bir Uyku Ritüeli Oluşturun
En büyük stres kaynaklarından biri de hepimizin bildiği gibi uykusuzluk! Bu nedenle, uyku saatlerinize dikkat etmelisiniz. Bir gece 3’te yatıp ertesi gece 10’da yatarak uykusuz kaldığınız saatleri telafi edemezsiniz.
Vücudunuz rahat ve yeterli bir şekilde dinlenemediği takdirde bazı hormonların seviyelerinde değişiklik yaşanır ve doğal olarak bu durum sizi olduğunuzdan çok daha stresli bir hale sokar. İşte bu nedenlerden dolayı uyku düzeninin daha az stresli ve daha mutlu bir hayat için kritik önem taşıdığını bilmelisiniz. Bu aşamada da kendinize bir uyku ritüeli oluşturmayı deneyebilirsiniz.
Mesela ılık bir duş, belki biraz rahatlatıcı oda kokusu, dinlendirici müzik, birkaç sayfa kitap, eğer yanınızda bir yakınınız varsa 5-10 dakikalık bir masaj, uyumanıza yardımcı olacaktır.
Belirlediğiniz ritüeli her akşam düzenli olarak uygularsanız, uyku saatleriniz kısa süre içinde düzene gireceğinden emin olabilirsiniz. Böylelikle de yataktan eskisine göre çok daha fazla dinlenmiş bir vücut ve aynı oranda gülen bir yüzle kalkma şansına sahip olacaksınız.

alıntı

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Mutluluk verin; Sizinki size gelir.🎈🎈💑 💕

15875349_584457961764701_8760894551848245176_o1

 

Mutluluk verin; Sizinki size gelir.🎈🎈💑 💕
500 kişi bir seminerdeydi. Birden konuşmacı durdu ve bir grup çalışması yapmaya karar verdi. Herkese bir balon vererek başladı. Herkes gazlı kalemle balonuna adını yazmalıydı. Sonra bütün balonlar toplandı ve bir odaya kapatıldı.
Katılımcılar odaya alındı ve 5 dakika içinde üzerine isimlerini yazdıkları balonu bulmaları söylendi. Herkes deli gibi kendi adını aramaya başladı, insanlar çarpıştılar, bir birlerini ittirdiler, tamamen bir kaos ortamı oluştu.
5 dakikanın sonunda kimse kendi balonunu bulamamıştı.
Konuşmacı bu sefer, herkesin bir balon almasını ve üzerinde adı yazan kişiye o balonu vermesini söyledi. Bir kaç dakika içinde herkes kendi balonuna kavuşmuştu.
Konuşmacı dedi ki: “Yaşamımızda bunu görüyoruz. Herkes deli gibi mutluluğu arıyor ve nerede olduğunu bilmiyor. Bizim mutluluğumuz başkalarının mutluluğunda gizlidir..
Onlara mutluluk verin; Sizinki Size Gelir…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

% 100 Doğru… 2017 Yılında Neler Olacak… Şeklini Seç Hemen Öğren…

4mevsim1111

 

Yukardaki fotoğraftaki şekillerden birini seç karşılık gelen yorumu oku…İşte 2017 yorumun karşında :)))
Şekil 1 Dinginlik:  2016senin için çok yorucu geçti yeni atılımlar yaptın bazı sonlanmalar yaşadın. İniş çıkışların çok oldu. Ama merak etme yeni sene ektiklerini biçme zamanı. Arkana yaslanıp huzurun ve sükûnetin tadını çıkaracaksın.
Şekil 2 Değişim: 2017 yılında hayatına yeni arkadaşlar, aşklar, hobiler girecek. Tam bir değişim dönüşüm yılı olacak. Yeni kararlar almak zorunda kalacaksın bunları iç sesine  güvenerek alırsan hiçbir mesele kalmaz.
Şekil 3 Mutluluk: Güneşe dönen ayçiçekleri gibi sende bu sene mutlulukla yıkanacaksın. Aşk, bolluk, bereket huzur, sevgi, kapında. 2017 yılının kıymetini bil ve her anının tadını çıkar.
Şekil 4 Arayış: Son yıllarda biraz kaybolmuş gibisin, nereye gideceğini, ne yapacağını bilemiyorsun. Bol bol nefes çalış, yürüyüşlere katıl, zihnini rahatlatacak hobilerle uğraş. Su akar yolunu bulur merak etme.
Şekil 5 Bolluk: Bu sene istediğin iş, ev, araba, seyahat, yazlık senin.Şans yıldızın tepeye vurmuş. Bolluk, bereket paçalarından akacak. Bu geleni ihtiyacı olanlarla paylaşmayı unutma emi…
Şekil 6 Hüzün: Giden aşkın için, biten işin için, kayıpların için, sonlanmalar için yas tutacaksın. Ama unutma her bitiş yeni için evrenin sana sunduğu bir fırsattır. Dayan her şey güzel olacak
Şekil 7 Aşk: Dan dan dan dan. Kalbinde, zihninde bu notalar çalacak. Yeni bir aşk seni bekliyor. Hem de en mutlusundan, hem de en görülmemişinden, hem de en dolu dizgininden… Yaşasın aşk
Şekil 8 Mücadele: Bu sene senin için biraz zorlu geçecek. Çocukların seni biraz yoracak. Ama merak etme arkadaşların tam destekle arkanda olup, bu zor günleri senin için hafifletecekler. Güçlü ol.
Şekil 9 Heyecan: Hayatına biraz renk gelsin, heyecan gelsin istiyorsun. Bunun için eski alışkanlıklarını bırakma cesaretini göstermelisin. İçin rahat olsun heyecan, neşe, güzellikler, yenilikler seni kucaklayacak .
Sağlıcakla,
Anette İnselberg

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »