KIRMIZI REİSHİ MANTARI

1016800_10151726377075340_1437455630_n[1]

Reishi mantarının içerdiği farmasötik etkili en önemli bileşik gruplarından biri, triterpenlerdir.
Triterpenler vücutta histamin deşarjına engel olurlar.
Reishi Mantarı, kas distrofisinde de kullanılmaktadır.
Reishi Mantarı, yüksek tansiyon hastalarının tansiyonunu dengelenmesinde yardımcıdır.
Reishi Mnatarındaki triterpenlerin sitotoksik etkileri vardır.
Plazma ve karaciğerde kolesterol sentezini yavaşlatarak ve / veya kolesterol metabolizmasını hızlandırarak toplam kolesterol düzeyinde düşüşe yardımcıdır.
Alerjiye bağlı nefes darlığına yardımcı, beyini kuvvetlendirilmesine yardımcıdır.
Uykusuzluğun giderilmesinde ve beyin yorgunluğunun giderilmesine yardımcıdır.
Hem akut hem de kronik hepatit sorununa yardımcı. Antiemflamatuar ve antifibrotik etkisiyle karaciğer sirozuna yardımcıdır.
Karaciğer ve böbreklerin, oksidatif hasarlarını önlenmesinde yardımcıdır.
Herpes zosterde, ağrı ve deri ile ilgili semptomları azaltmakta yardımcıdır.
İn vitro testlerle kanser tümörlerine karşı Reishi bileşenlerinin yardımcı olduğu gösterilmektedir.
Antitümör, bağışıklık sistem düzenleyici olarak yardımcıdır.
Miyon , fibro kist, rahim kisti üzerinde yardımcıdır.
Radyoterapiden önce veya sonra alınması hiç fark etmez; lökosit, eritsrosit ve trombosit seviyeleri en kısa sürede normale dönmesinde yardımcıdır.
Reishi Mantarı, sinir dokusunu korunmasına yardımcı, sinir hücrelerinin gelişmesine yardımcıdır.
Herpes simplex virüsüne direkt etki etmesine yardımcı, virüsün konak hücreye yapışmasını ve girmesini engellemeye yardımcıdır. (antiviral)

Reishi Mantar Nedir?
Reishi mantarı Kırmızı Reishi mantarı özellikle Asya kıtasında 2000 yılı aşkın süredir; kanser gibi tedavisi zor hastalıkların tedavisinde vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmek, vücudumuzu toksitlerden arındırmak, vücut metabolizmasını canlandırmak, kalp sağlığını güçlendirmek ve dolaşım sisteminin düzenlenmesine ek katkıda bulunmak, hücre yenilenmesini sağlayarak yaşlanmayı geciktirmek, konsantrasyon bozukluklarının ve uyku düzensizliğinin giderilmesine katkıda bulunmak ve de kanser hücrelerinin tedavisi üzerindeki olumlu etkiler sağlamak maksadı ile kullanılan bir mantar türüdür.
Kanser tedavisi Reishi Mantarı
Geçtiğimiz on yıllık zaman diliminde kırmızı reishi mantarı Japonya da kanser tedavisinde kullanılmış ve bazı başarılar elde edilmiştir, reishi mantarının kanser üzerindeki bu engelleyici etkisinin bağışıklık sistemi üzerindeki faydalı etkileri ile gerçekleştiriyor gibi gözükmektedir. Kırmızı reishi mantarının içerdiği etken maddeler; bağışıklık sistemini uyararak, makrofaj ve T- lenfositler harekete geçirmektedir, bu hastalıklarla savaşan hücreler vücudu istila eden virus, bakteri ve kanser hücreleri gibi unsurların etkisiz hale getirilmesine yardımcı olmaktadır.

Canthaxanthin isimli madde; antioksidan, bağışıklık sistemini destekleyici, kanser hücrelerinin gelişimini yavaşlatıcı ve deri, meme kanserlerinin önlenmesinde etkili olabilmektedir. Kırmızı reishi mantarları, maitake ve shiitake mantarları bu etken maddeyi içeren besin kaynaklarıdır.

Antik Çin deki bitki bilimciler kırmızı reishi mantarının en faydalı ilaç olduğunu düşünürlerdi ve Japon imparatorları ise bu mantarın kendilerine ölümsüzlük getireceğine inanırlardı. Bugün Japon devleti kırmızı reishi mantarını kanser tedavisinin bir unsuru olarak resmen tanımıştır.

Kanser karşıtı ve bağışıklık sistemini harekete geçirici etkilerinin yanı sıra , kırmızı reishi mantarı stresin etkilerini tersine çevirmede yardımcı olabilmektedir.Kırmızı reishi mantarının işlememiş halinden elden ekstresinin serbest radikallerin oluşturduğu hasara karşı savaşta ; izole ve sentetik olarak üretilen formundan çok daha etkili olduğu bulunmuştur.Kırmızı reishi mantarı aynı zamanda acı triterpenler içermektedir. Triterpenler dolaşım ve bağışıklık sistemini güçlendirmekte, karaciğeri kuvvetlendirmekte ve vücudu fiziksel strese karşı korumaktadır. Ayrıca triterpenler yüksek tansiyonun engelleyici ve alerjik reaksiyonların kontrolüne de yardımcı olmaktadır.

Japonya Ulusal Kanser Merkezi ( National Cancer Center) ‘ nde ki araştırmacıların iddialarına göre ; kırmızı reishi mantarı, maitake ve shiitake mantarları ekstreleriyle beslenen kanserli hayvan deneklerin tümörlerinde % 80 e varan gerileme görülmüştür.

Mantarların çeşitli türleri vitamin D , B1 ( tiamin) , B2 ( riboflavin) , B3 (niasin) , mineraller ve amino asitler için iyi birer kaynak olabilirler.Bu tür mantarlar , bağışıklık sistemini uyararak; T lenfositleri tümör hücrelerini tanıma ve yok etmeleri için teşvik ederler.Kırmızı Reishi Mantarı ve maitake, shiitake, zu ling , enoki mantarlarının hepsinin anti kanser özellikleri olduğu rapor edilmiştir.

Kalp ve Dolaşım Sistemi Hastalıkları ve Kırmızı Reishi Mantarı
Kırmızı reishi mantarı Japonya ve Çin ‘ de gençleştirici özellikleri 4.000 yıla aşkın süredir bilinmekte ve bu nedenle değer görmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalar bu mantarın tıbbi özelliklerini onaylamaktadır. İnsanlar üzerinde yapılan çalışmalarda; kan basıncını düşürdüğü, kanda ki ‘kötü’ LDL kolesterol, trigliserid ve diğer kan yağlarının seviyelerini azalttığı gösterilmiştir. Aynı zamanda, inme ve kalp krizine neden olabilen kan pıhtısı oluşumunu azaltmaktadır. Kırmızı reishi mantarının ham halinin yenmeye uygun olamaması nedeniyle, kırmızı reishi mantarı suda uzun süre kaynatılarak geleneksel çay formunda hazırlanmaktadır.

Araştırmalar kırmızı reishi mantarının etkili bir kardiyotonik (kalbi güçlendirici tonik) olduğunu onaylamaktadır. Yapılan bir çalışmada ortalama yaşları 58,5 olan, hipertansiyon tedavisine cevap vermeyen ve kan basınçları 140/90 mm/hg.’ nın üzerinde olan 54 kişilik bir gruba 4 hafta süresince kırmızı reishi mantarı uygulanmıştır. Bu süre sonunda kontrol grubundaki kişilerin tansiyon değerleri değişmezken, kırmızı reishi mantarı kullanan grupta ki her kişide tansiyon değerleri 140/90 mm/hg.’nın altına indiği gözlenmiştir.

Kandaki aşırı olan kolesterol miktarını düşürür, bu da kan dolaşımını iyi yönde etkiler.

Günümüzde, kırmızı reishi mantarı ve shiitake mantarı çeşitli hastalıkların tedavisinde ve yaşam kalitesini arttırmada kullanılmaktadır.Bu mantarlar ; yüksek tansiyonu ve kalp hastalıklarını engellemek , kolesterol seviyesini düşürmek ve kontrol altında tutmak, hastalıklara karşı direnç kazandırmak, halsizliği ve viral enfeksiyonları tedavi etmek amaçlı kullanılmaktadır. Ayrıca kanser karşıtı (anti-tümör) etkileri ile de kanser tedavisinde değerli olabilecek özellikler taşımakta oldukları bilinmektedir.

Bu tıbbi mantar ; Çin’ de çok uzun zamandır, diğer hastalıklarda kullanıldığı gibi, genel kalp toniği (kalbi güçlendirici tonik) olarak da kullanılmaktadır.Eğer aritmileriniz ( kalp ritmi bozukluğu) stres kaynaklı ise ve de bu mantarın stresin etkilediği diğer organlar üzerindeki tesirleri nedeniyle; kırmızı reishi mantarını günlük hayatınıza eklemeniz iyi bir seçim olacaktır.

Kırmızı Reishi mantarı , shiitake, ve maitake mantarları antik Çin’de üstün nitelikli ilaçlar olarak kabul edilir ; uzun yaşam ve gençlik verdiklerine inanılırdı. Yüksek tansiyon ve kalp hastalıklarının önlenmesinde, kolesterol seviyesinin düşürülmesinde, viral enfeksiyonların ve halsizliğin engellenmesi ve daha birçok durumda kullanılmaktadır.

Tavşankulağı (hawthorn) ve ginko gibi, kırmızı Reishi mantarı da bir kalp toniğidir.
Kalbe giden kan akımını arttırarak, kalbin oksijene olan ihtiyacını azaltmakta ve anjina nedenli oluşan göğüs ağrılarının dindirilmesine yardımcı olmaktadır.
Ben kırmızı reishi mantarın çayını; kaynayan su dolu kaba 3 çay kaşığı kurutulmuş mantar atarak hazırlamaktayım.
Sporcu Sağlığı ve Kırmızı Reishi Mantarı
Kırmızı Reishi mantarı özellikle Çin’ de ve Asya kıtasında 2000 yıla aşkın süredir; vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmek, vücudu toksitlerden arındırmak (antioksidan), metabolizmayı canlandırmak, kalp ve dolaşım sisteminin düzenlenmesine katkıda bulunmak, yaşlanmayı geciktirmek, konsantrasyon bozukluklarının ve uykunun düzenlenmesine katkıda bulunmak ve de kanser hücreleri üzerindeki etkileri nedeni ile geleneksel bir yöntem olarak tüketilmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalarda Kırmızı Reishi mantarının; bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve organlara giden oksijen miktarının artmasını sağladığı kanıtlanmıştır.(1)Spor veya herhangi bir fiziksel aktivite sırasında organlara giden oksijen miktarının artması; yorgunluk, halsizlik ve yorgunluğa bağlı gelişen baş ağrılarının önüne geçebilmektedir. Ayrıca kaslara giden oksijen miktarının yüksek olması; kas gelişimini de olumlu yönde etkilemektedir. Özellikle kandaki okisjen miktarını arttırıcı özelliği nedeni ile Asya’lı dağcılar tarafından; akut dağ hastalığına (temelde yetersiz solunum nedeni ile kandaki oksijen miktarını düşmesi ve buna bağlı gelişen sağlık sorunları) karşı önlem olarak sıkça kullanılmaktadır. Ayrıca Kırmızı Reishi mantarının da içinde bulunduğu, bazı performans arttırıcı bitkisel formüller Çin’li atletler tarafından kullanılmaktadır.
Kırmızı Reishi mantarı kalp ve damar sistemi üzerinde de olumlu etkiler göstermektedir.Yüksek tansiyonu ( hipertansiyon ) yani kan basıncını düşürücü etkileri vardır. Kanda ki ‘kötü’ LDL kolesterol, trigliserid ve diğer kan yağlarının seviyelerini azaltarak damar sağlığının korunmasına katkıda bulunmaktadır. Ayrıca kanın pıhtılaşma özelliğini azaltıp, kanı sulandırarak; kalp krizi ve inmelere karşı korucu özellik gösterebilmektedir.
Kırmızı Reishi mantarı ayni zamanda enerji veren bir toniktir. Bağışıklık sistemini ve dolaşım sistemi üzerindeki olumlu etkileri ile kişiye daha fazla enerji vermek suretiyle; yorgunluk ve halsizliğin giderilmesine katkı sağlamaktadır.
Kırmızı Reishi mantarı sporcular için; güçlü bir antioksidan, bağışıklık güçlendirici, kandaki oksijen miktarını arttırıcı, kan dolaşımını düzenleyici, yorgunluğun etkilerini azaltıcı ve de önemli bir enerji kaynağıdır. Tüm bu özellikleri ile de sporcuların en iyi dostudur…

Kırmızı Reishi’nin Yaşlılığa Etkileri

Yaşlılık, 65 yaş ve üzerinde biyolojik verimliliğin azalması, uyum güçlüğü ve direnç kaybı olarak nitelendirilir. Yaşlılığa bağlı olarak fiziksel etkinlikte gerileme, kemik ve kas dokusunda azalma, algılama güçlüğü ve hafızada zayıflıklar görülür. Vücutta oluşan bu değişiklikler nedeniyle sosyal hayatta gerileme ve moral kaybı da gözlemlenebilir.

Antik Çin döneminde kaleme alınan Shen Nong Ben Cao Jing adlı eserin 1. cildinde Reishi mantarı kullanımı için sayılan 500 nedenden birinde yaşlılık yer alır. Çinliler yüzyıllardır Reishiyi unutkanlık ve yaşlılığa bağlı rahatsızlıkları engellemek için kullanmışlardır. Reishi genel canlılığı arttırarak yaşlanma sürecini uzatır. Derinin elastikiyetini korumaya yardımcı olarak ölü hücrelerden kaynaklanan cilt lekelerinin oluşumunu ve yayılımı engeller.

Reishiye oluşan büyük ilgi nedeniyle kırmızı mantarı incelemeye alan bazı ABD Sağlık kuruluşları ; Alzheimer ve Kardiyovasküler alanlarda çalışmalar yaptılar ve çağdaş batı bilimi bu hastalıkların oluşması ve yayılmasını engellediğini rapor etti.

Yapılan bir araştırma sonucu Kırmızı Reishi’nin bazı çarpıcı sonuçları görüldü;

Reishi mantarı güçlü bir anti-enflamatuardır.
Mantarın sahip olduğu bileşenler, yaşlılık kaynaklı ağrılı şişliklerinin büyümesini engellemiş ve gerilemelerine neden olmuştur.
Hem ağızdan kullanımda, hem lokal kullanımda etkindir.
Tedavide kullanılan diğer steroidlerin yan etkilerini göstermez, aspirin gibi steroid olmayan ilaçların neden olduğu gastropatiye (asid hipersekresyonu ve gastrik protein kaybı) yol açmaz.
Kaynak : (Stavinoha et all 1991/1996 – Rogers 1995)

Son olarak San Antonio’daki Teksas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi’nin çalışmaları sonucu yapılan açıklama şu sonucu ortaya koyar ;

Kırmızı Reishi’nin Prostat Kanserine Etkileri
Prostat kanseri, erkeklerin ürolojik sistemindeki prostat bezinde habit tümörüne bağlı olarak görülen bir hastalıktır. Erkeklerde görülen bu hastalık özellikle 50’li yaşlardan sonra kendini gösterir ve 70’li yaşlara kadar yüksek risk taşır. Araştırmalar, Amerika’da her üç erkeğin birinde 50’li yaşlara yaklaştıkça kanser riski taşıyan hücrelerin geliştiğini ortaya koymuştur. Daha da ilerleyen yaşlarda ise, kanser riski taşıyan hücrelerin oluşturduğu alanın büyüdüğü ve bunların bir kısmının kontrolsüzce çoğaldığı gözlenmiştir. Ayrıca ender de olsa bu hücrelerin diğer organlara sıçradığı ve başka tür kanser vakalarına yol açtığı saptanmıştır. Hastalığın belirtileri başta kendini göstermez. Ancak ilerleyen zamanlarda sık idrara çıkma, karın bölgesinde aşırı şişkinlik ve idrar sırasında yanma şikayetleri ile ortaya çıkabilir.

Hastalığın tanısı aşamasında bir ürolog tarafından yapılan tetkikler sonucu teşhis konulur. Düzenli olarak muayenelerle oluşabilecek riskli durumlar ultrason yardımı ile tespit edilir ve buna yönelik tedavi yöntemleri uygulanır. Ancak prostat kanseri teşhisi konulmuş bir hasta için tıbbi müdahaleler sınırlı kalmaktadır. Başlangıçta ilaç tedavisi ile durdurulmaya çalışılan prostat kanseri kimi zaman tedaviye cevap vermez ve ilerlemeye devam eder. Tıbbın yetersiz kaldığı bu gibi durumlarda alternatif tıp devreye girer.

Son yıllarda bir çok hastalığın tedavisinde kullanılan kırmızı reishi mantarının prostat üzerinde etkisi incelenmiş ve prostat kanserli hastalar üzerinde kullanılmıştır. Prostat kanserinin etkisiyle böbrek üstü bezlerde seviyesi artan PSA(Prostat Specific Antigen) glikoprotenin kırmızı reishi mantarının kullanıma bağlı olarak normal seviyelere indiği gözlenmiştir. Bununla beraber tümörün oluşturduğu alan küçülmüş ve hatta ilerleyen zamanlarda tamamen kaybolduğu görülmüştür.

Kırmızı Reishi ve Bağışıklık Sistemi

Bağışıklık sistemi, vücudumuzda hastalıklara karşı koruma yapan, patojenleri ve tümör hücrelerini tanıyıp onları yok eden sistemdir. Virüslerden parazitik solucanlara, vücuda giren her yabancı maddeyi tarar ve onları, sağlıklı vücut hücrelerinden ve dokularından ayırt eder. Eğer bağışıklık sistemi zayıflarsa, vücudun koruma yeteneği de zayıflar ve patojenler, nezle veya grip gibi bir çok hastalık vücutta rahatça gelişebilirler.

Bağışıklık sistemi genelde iki bölüme ayrılır:

Doğuştan bağışıklık: Kalıtsal yollarla edinilmiş ögeleri içerir ve bunlar hemen ilk savunma hattını oluştururlar.
Adaptif bağışıklık: Belirli patojenleri hedef alacak T hücreleri ve özel antikorlar üreterek vücut onlara karşı bağışıklık geliştirebilir. Bu bağışıklığın gelişmesi günler alabilir ve ilk saldırıyı önlemede pek etkili değildir, fakat aynı enfeksiyonun tekrarında devreye girer ve yerleşmesini önler ve uzun süreli enfeksiyonların temizlenmesine yardımcı olur.
Bağışıklık sisteminde koruma kademeli olarak yapılmaktadır. Her kademe ayrı sınamalar yapar. Kronik ve kötü huylu hastalıklar bu kademelerin çoğunu aşabilirler. Bu gibi zamanlarda lenfositler sıradaki defans mekanizmasını oluşturur. Lenfositler de etkisiz kalırsa, en son makrofaj T-hücreleri devreye girer. Bu hücreler aktif hale geldiklerinde kanser hücreleri de dahil olmak üzere tüm yabancı organizmaları yok ederler. Ancak bu hücrelerin aktive edilmesi oldukça zordur.

Kırmızı Reishi’de bulunan polisakkaritlerden, β-1, 3-D-glucan ve &beta-1, 6-glukan, akyuvar ve lenfositlerin çoğalmasını sağladığı gibi bağışıklık sisteminin en önemli hücreleri olan makrofaj T-hücrelerinin de çoğalmasına ve aktif hale gelmesine etki ettiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kırmızı Reishi’nin düzenli tüketimi bağışıklık sistemini güçlendirir.

Sağlıklı bir bağışıklık sistemi kendimizi iyi hissetmemizi, iyi görünmemizi, kaliteli bir yaşam sürmemizi sağlar. Bizi enfeksiyonlardan, kanserlerden ve çevresel zararlardan korur. Ayrıca yanık ya da ameliyat sonrası iyileşmede de sağlıklı bir bağışıklık sistemi gerekir. Kırmızı Reishi kullanımı güçlü bir bağışıklık sistemine kavuşmanıza katkıda bulunur.

Son yıllarda ise reishi mantarı konusunda bilimsel çalışmalar artmıştır. 2009 yılı Aralık ayında saygın tıp mecmuası Bioscience dergisinde Taiwan Tıp Üniversitesinde yapılmış bir çalışma yayınlanmıştır. Yapılan çalışmada reishi (Ganoderma Luciducum) kan kanseri hücreleri üzerinde denenmiş ve bağışıklık sistemini tetikleyerek fagositoz yolu ile kanserli hücrelerin yok edildiği görülmüştür. 2010 yılı Mart ayında Madrid Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada Ganoderma Luciducumun insan lösemi hücrelerini yok edici özelliği bulunmuştur.

2009 Aralık ayında TG Pillai, M.John ve Sara Thomas tarafından yapılan bir başka çalışmada da reishi mantarı, deneklere kemoterapide kullanılan cisplatin adlı ilaçla beraber verilmiştir. Cisplatin kemoterapide oldukça sık kullanılan güçlü bir ilaçtır. Bu yüzden uzun süre kullanımda hastalarda böbrek yetmezliğine yol açmaktadır. Reishi mantarı verilen deneklerde cisplatinin böbrek üzerindeki yan etkilerini yok ettiği ve iyileştirici etkisi gözlemlenmiştir.

Sinir Sistemine Etkileri:

Kırmızı Reishi , sinir sistemini kuvvetlendiren tek tıbbi mantardır.Hafızayı güçlendirici etkisi var;konsantrasyon eksikliğini giderir ve bu özellikleri nedeni ile yaşlılığa bağlı Alzheimer gibi hastalıkların önlenmesinde veya ilerlemesinin durdurulmasında etkilidir.

Solunum Sistemine Etkiler:

Antienflamatuar etkisi ile de astım ve kronik bronşiti olan hastalarda etkindir.Sigara içenlerde , nefes borusunda ve bronşlarda oluşan epitel dokusu tahribatının giderilmesinde etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

HIV / AIDS Hastalığına Etkileri:

Vücudun infeksiyon hastalıkları ve HİV ile mücadelesinde Kırmızı Reishi yardımcı olmaktadır.Birçok bilim adamı, Kırmızı Reishi mantarının bu hastalıklarla mücadelede, hiçbir yan etki göstermeden sağladığı faydayı, reishiyi değerli kılan özelliklerin başında saymaktadır.
Dolaşım Sistemine Etkileri:

KAN DOLAŞIMI ve KALP üzerinde etkili birçok önemli faydası olan reishinin, Yüksek kan basıncının (yüksek tansiyonun) düşürülmesinde etkinliği araştırmalar ile kesin olarak kanıtlanmıştır.

Doğu literatüründe Reishi mantarından tıbbi mantar, diğer mantarlardan ise gıda olarak bahsedilmektedir. Kırmızı Reishi yenilebilen mantarlar sınıfına dahil edilmez.Mantarın meyvesi kalın, katı ve serttir, etli değildir. mantar meyvesinin ekstrakları, yiyecek veya içeceklere karıştırılarak kullanılır. Mantarın farmakolojik özelliklerini tanımlamak için yapılan deneyler ve kullananlardaki izlenimler Reishi mantarının bazı bileşenlerinin önemli biyoaktiviteye sahip olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. İnsanların immün sistemlerini güçlendirmek için sıcak su ekstraktları özellikle kullanılmaktadır. Ekstrakte edilebilen Reishi ürünlerinden nütrisötikler, farmasotiklerden daha kolay elde edilebilmektedirler. Reishi mantarının yan etkilerinin ve belirgin zehirleyici etkilerinin olmadığının defalarca belirtilmesi ise en dikkat çekici yanıdır.

Reishi mantarının bünyesinde yer alan biyoaktif maddeler Sarcoma-180 tip katı tümörlerin gelişmesini önlemede, durdurmada, yok etmede son derece etkilidir ve önleme mekanizması halen çok geniş çaplı bir şekilde dünyada araştırılmaktadır.
Triterpenlerden Ganodermik asit, karaciğer kanserinde tümör gelişimini engellediği kanıtlanmıştır.İnsan vucudunda bağışıklık siteminden beyaz kan hücreleri sorumludur. Beyaz kan hücrelerinin mast, T, B, NK,f agositler (monositler,nötrofil,makrofaj) gibi birçok değişik tipi bulunmaktadır. Reishinin aktif bileşenleri bu bağışıklık hücrelerinin sayısını çok kısa sürede artırmaktadır. Kandaki makrofaj hücreleri vucudun kendi doğasının dışında her türlü yabancı maddeyi, serbest radikalleri, mikropları, tümör hücrelerini kuşatarak sarmakta ve onları yiyerek yok etmektedir.

Reishi bağışıklık sisteminin bir koruyucusu, güçlendiricisi olarak sadece kanser hastalarının değil, tüm insanların hizmetindedir. Vücudun güçlenmesiyle dinçlik kazanılmakta,bu durum tümörlerin ortaya çıkmasını önlerken Reishi mantarına antiviral, antibakteriyel, antihistaminik, ateş düşürücü, yaşlanmayı geciktirici özellik kazandırmaktadır.

Reishi mantarında bulunan bazı peptidoglukanlarla, ganoderan B ve D, triterpenler pankreasın düzgün çalışmasını sağlayarak kandaki şekerle,insülin seviyesinin artışını engelleyebilmektedir.

Astım,alerji,ateşli hastalıklarda mast hücrelerinden aşırı miktarda histamin salgılanmakta,bu gibi durumlarda antihistaminik ilaçlar içilmektedir. Reishi mantarında doğal olarak bulunan ganodermik asit A, C, D ve cycloctasülfür’ün histamine salınımını engelleyici etkisi bulunmakta şişme, alerji oluşumunu, anafilaktik şoku engellemektedir.

Reishi mantarı Uzak doğu ülkelerinde yüzyıllar boyunca yüksek tansiyonun düşürülmesinde kullanılmıştır. Son yıllarda yapılan klinik deneylerde ganodermik asit B ile D’nin yüksek tansiyon hastalarında kan basıncını 2 hafta gibi kısa süre içerisinde dengeleyerek bu hastalığın iyileştirildiği belirtilmektedir. Reishi mantarının antibakteriyel etkisinde en önemli bileşikler triterpenlerdir ve bünyesinden elde edilen bazı ekstraktlar Bacillus subtilis, B.cerus, Corynebaterium diptheriae, Escherichia coli, Klebsiella oxytoca, Phylococcus aeteus, salmonella typhi, Streptococcus pyogens v.b toplam 15 gram pozitifle negatif tip bakteriye karşı başarıyla kullanılmaktadır.

Son yıllarda in vitro çalışmalarında Reishi mantarından izole edilen lucidenik asit O,Lucidenik lakton, linoleic asit, ganodermik asit O, Lucidenik lakton, linoleik asit,ganodermik asit B, C, H ile ganoderiol A,B,F,ganodermanontriol,lucidimol B’nin antivirüs özellikler taşıdığı, HIV, Herper, Hepatit B ve Hepatit C infeksiyonlarında umut verici sonuçlar elde edildiği belirtilmektedir.Reishi’ nin içerdiği farmasötik etkili en önemli bileşik gruplarından biri, triterpenlerdir. Bu mantarda 140’ ın üzerinde farklı triterpen bulunmaktadır. Antiseptik, ateş düşürücü, anti – kanser, antibakteriyel etkileri olan triterpenler vücutta histamin salınımına en gel olurlar. Reishi mantarı yapısal olarak steroid hormonlarına benzeyen ve ganoderik asit olarak bilinen bir grup triterpenlerin tek bilinen kaynağıdır.

İçeriğinde ayrıca;
Ergosterol
Kumarin
Mannitol
Laktonlar
Alkoloidler
Doymamış yağ asitleri
Vitaminler ve mineraller bulunmaktadır.

Yapısının %90 su olan mantarların aksine Reishi mantarı sadece %75 su içerir. Bunun da iki sonucu vardır. İlk olarak yapısındaki su miktarının diğer mantarlarınkinden az olmasından dolayı, aktif bileşen miktarı daha fazladır. Öte yandan, su içeriğinin az olmasından ve yapısında kitin içermesinden dolayı, Reishi mantarının gövdesi sert bir yapıya sahiptir. Bu nedenle kimse bu mantarı işlem görmeden yiyemez. Kitin tıbbi önemi olan bileşikleri bloke etmektedir. İnsanlar tarafından kullanabilmesi için öncelikle, hastalıklara karşı koruyucu etkisi olduğu bilimsel deneylerle ispatlanmış biyolojik aktif bileşiklerin, mantarın bu odunsu yapısından ekstrakte edilmesi gerekir. Sindirim sistemimizde emilimin sağlanabilmesi açısından da ölümsüzlük mantarının ekstrakt formu en uygun tüketim şeklidir. Bu mantarın basitçe toz haline getirilmiş hali tamamen eksiksizdir. Literatürde bu mantarın etkinliği ile ilgili çok nadirde olsa çelişkili sonuçlar çıkması toz halinin ya da düzgün özütlenme yapılmamış formunun kullanılmasıyla açıklanmaktadır.
ANTİOKSİDAN ÖZELLİKLERİ
Oksidatif stres insanlarda ateroskleroz, Parkinson hastalığı, Alzheimer gibi birçok hastalığa neden olmaktadır. Oksidatif stres aynı zamanda da yaşlanmada da önemli bir yere sahiptir. Antioksidanlar serbest radikallerin oluşmasını engelleyen, oluşanları ortadan kaldıran ve verdikleri zararı önleyen maddelerdir. Antioksidan enzim düzeylerinde ki azalma ve/veya DNA onarım mekanizmalarında eksiklik olması, ROM ve oksidatif DNA hasarının artmasına yol açmaktadır.

Antioksidan enzim düzeyleri yaşlılıkla birlikte azalmaktadır. Başka bir deyişle vücutta antioksidanların azalması sonucu yaşlanma meydana gelir. Bundan dolayı, yaşlanmayla beraber vücutta oksidatif stres düzeyleri artarken kanser, kalp damar hastalıkları ve beyin felci olgularında artış görülmektedir. Son yıllarda insanların maruz kaldıkları hava kirlilikleri, hazır gıdalardaki koruyucu katkı maddeleri, denizlerin kirlenmesi sonucu balıklar sonucu alınan kimyasallar, pestisitler, ağır metaller, sigara vb zararlı maddeler nedeniyle de oksidatif stres artmaktadır.

İnsanlar arasında antioksidan enzim seviyeleri açısından ciddi farklılıklar bulunmaktadır. DNA yapısındaki nükleotid farklılıklardan kaynaklanan bu değişimlere polimorfizm denilmektedir. Antioksidan enzimler kimi insanda çok aktif oldukları halde kimilerinde ise düşük seviyededirler. Bundan dolayı birinin maruz kaldığı çevresel kirlilik, oksidatif stres, kanserojen, madde gibi etkenler o kişide herhangi bir hastalığa yol açmazken, bir başkasında kanser, kalp hastalığı, inme gibi ölümcül hastalıklara neden olabilmektedir. Şu anda rutin çalışan laboratuarlarda antioksidan enzim seviyelerine ve DNS farklılıklarına bakılmamaktadır. Bu yüzden hiç birimiz vücudumuzda bu enzimlerin bulunduğunu, DNA’mızda antioksidan enzim seviyelerini düşürecek bir mutasyon olup olmadığını bilmiyoruz. Vücudumuzda neler olup olmadığını bilmediğimize göre hastalıklardan korunmak için yapılacak en akıllıca iş antioksidan alımımızı arttırmak olmalıdır. Diyabet hastalarında da oksidatif stres artmakta, bu da böbrek, kalp ve karaciğer gibi organlarda hasara yol açmaktadır.

Efsane mantar Reishi karaciğer ve böbreklerin oksidatif hasarını önlemektedir.

Reishinin hücresel DNA’ yı oksidatif hasara karşı koruyan biyolojik aktif bileşikler içerdiği bildirilmiştir. Reishinin özütünün ultraviyole ışınları ve radikali sonucu DNA’ da oluşan kırıklara karşı koruma sağladığı bulunmuştur.
Ayrıca bu yıl Journal of Ethnopharmacology dergisinde yayınlanan bir çalışmada Reishinin suda çözünen özünün oksidatif DNA hasarı sırasında ortaya çıkan 8OHdG konsantrasyonunu düşürdüğü gösterilmiştir.
Lee ve Ark. Tarafından yapılan bir araştırmada Reishiden izole edilen aminopolisakkaritlerin hidroksil radikali (OHx) v esüperoksit anyonunu )o2-) inaktive etmiş ve reaktif oksijen türleri tarafından indüklenen oksidatif strese karşı koruyucu etkisi olduğu ortaya konmuştur.
Ajith ve janardhanan yazılan bir makalede Reishinin ciddi antioksidan özellikler içerdiği belirtilmektedir.
Reishinin antioksidan özelliği sayesinde makrofajlardaki süperoksit anyonu oluşumunu engellediği bundan dolayısı ile ateroskleroza karşı terapatik bir ajan olarak kullanabileceği ortaya konmuştur.
Vücudun oksijen kullanımını düzenleyen Reishi kalp krizini ve spazmı önlemektedir.
ANTİ-DİABETİK ETKİLERİ

Ganoderma Lucidum’ dan izole edilen polisakkaritlerin hipoglisemk (şeker düşürücü) etkisi olduğu gösterilmiştir. Zhang HN, Lin ZB
Ayrıca Reishiden elde edilen polisakkaritlerin diyabetik farelerdeki meta bolikanormallikleri düzelttiği ve diyabetik böbrek komplikasyonlarını durduğu veya ilerlemesini yavaşlaştığı ortaya konmuştur.
Reishide bulunan bazı peptidoglukanlar, ganoderan B, D ve triterpenler pankreasın düzgün çalışmasını sağlayarak kandaki şeker seviyesinin kontrol altında tutulmasını sağlayabilmektir. Özellikle tip 2 diabette etkili olduğu belirtilen Reishi bu hastalığın beraberinde getirdiği rahatsızlıkların da iyileşmesinde koruma amaçlı önerilmektedir. (Tomodo ve ark., 1986; Hikino ve ark., 2004).
KARACİĞER KORUYUCU VE KRONİK HEPATİTE KARŞI ETKİLERİ

Çin’ de geleneksel tıpta kullanılan bir mantar olan Reishi, değişik etiyolojilere sahip kronik hepatopatilerin tedavisinde yaygın olarak kullanılmıştır. Reishi hem akut hem kronik tedavide kullanılır. Antienflamatuar ve antifibibrotik etkisiyle karaciğer sirozunda çok faydalıdır. In-vitro ve hayvan çalışmalarında Reishi eksraktından elde edilen polisakkaritlerin ve triterpenoidlerin toksik kimyasallar (örneğin CCI4) sonucu meydana gelen karaciğer hasarına karşı koruyucu etki gösterdiği bulunmuştur. (Byun ve Rim, 1987; Wasser 2005)

Reishiden elde edilen ganodermik asit T ve Z karaciğerde tümör gelişmesini engellemektedir. Bu aktif maddelerin Hepatit B virüsüne koruyucu etki göstererek kronik hepatiti önlediği bulunmuştur. Ayrıca mantarların misellerinden elde edilen ganodermik asit R ve S ile sporlarından elde edilen ganosporik asit A da kronik hepatite karşı koruyucu etki göstermektedir. (Chen ve Yu, 1999; Kim ve Ark. 1999; Zhang ve Ark, 2002; Gao ve ark, 2003; Wasser 2005)
• Journal of ethnopharmacology dergisinde yayınlanan bir araştırmada Reishiden elde edilen peptid’leri kronik hepatit durumunda görülen yüksek serum AST,ALT enzim aktivitelerini, yüksek MDA değerlerini, düşük SOD aktivitesi ve düşük GSH seviyesini normale döndürdüğü ve karaciğer koruyucu etkileri olduğu gözlenmiştir.

KOLESTEROL DÜŞÜRÜCÜ ETKİLERİ
Reishi plazma ve karaciğerde kolesterol sentezini yavaşlatarak ve / veya kolesterol metabolizmasını hızlandırarak toplam kolesterol düzeyinde düşüş meydana getirir.

HİPERTANSİYONA KARŞI ETKİSİ
Reishi uzak doğu ülkelerinde yüz yıllar boyunca yüksek kan basıncının düşürülmesinde kullanılmıştır. Yüksek tansiyona yol açan bir enzim olan
anjiyontensin- dönüştüren enzimin( ACE) çalışmasıReishiden izole edilen ganodermik asit B ve D tarafından engellenmekte bu sayede kan basıncı düşmektedir.(morigiwa ve ark. 1986)

ANTİVİRAL ETKİLERİ

Reishiden izole edilen lucidenik asit O, lucideik lakton, linoleik asit, ganodermik asit B, C, H , ganoderiol A, B, F, ganodermanontriol ve lucidimol B’nin antiviral özellikler taşıdığı , AİDS neden olan HIV ve HERPES virüslerine karşı ümit verici sonuçlar verdiği belirtilmektedir.(Eo ve ark. 1999; Wasser 2005 )
Reishinin HERPES simplex virüsüne direk etki ettiği, virüsün konak hucreye yapışmasın ve girmesini engelleyerek antiviral etkili olduğu
gösterilmiştir.
Reishiden izole edilen ganoderik asidin hepatit-B virüsünün çoğalmasını engellediği gösterilmiştir.(Li ve Wang 2006 )
Herpes zosterde (zona) ağrı ve derideki problemleri azaltmaktadır. İçinde Reishide bulunan bitki karışımının sıcak suda elde edilen özütünün verildiği 5 Japon zona hastasında hastalığın bir kaç gün içinde ağrısının azaldığı, 10 gün içinde ise tamamen yok olduğu görülmüştür.(Hijikatave ark. 2005
ANTİBAKTARİYEL ETKİSİ
Reishinin antibaktariyel etkisinde en önemli bileşikler triterpenlerdir. Ve bu mantarlardan elde edilen bazı ekstraktlar bacillus subtilis, B.cerus coryne bacteriyum dibhetaeria, eshericia coli, klebsiella oxytoka, phylococcus aeteus gibi toplam 15 bakteriye karşı başarıyla kullanılmaktadır. Helicobacter pylory insanlarda gastrit, ülser ve mide kanserine yol açmaktadır.Reishinin özütünde bu bakterinin büyümesinin durduğu gözlenmiştir. Bu nedenle efsane mantar Reishinin ülsere karşı son derece etkili olduğu bilinmektedir.

KANIN PIHTILAŞMASINA ETKİSİ
Kan hücrelerinin trombositlerin bir araya gelerek pıhtılaşmasıyla trombozis oluşmaktadır. Damarların tıkanmasıyla yol açan bu durum insan sağlığı açısından
son derece tehlikelidir.Reishide bulunan bir adenosin, kanın pıhtılaşmasını önleyerek damarların tıkanmasını engellemektedir. Bununla birlikte Reishide bulunan yüksek adenosin miktarının kanın sulandırması nedeniyle bu mantar hemofili hastalarına önerilmektedir.

ANTİENFLAMATUAR ETKİLERİ
Astım, alerji, romatizma ve ateşli hastalıklarda mast hücrelerinden aşırı miktarda histamin salgılanmaktadır. Reishide doğal olarak bulunan
ganodermik asit A, C, D ve Cyclooctasulfur’un histamin salınımını engelleyici etkisi bulunmaktadır . böylece Reishi alerji, simse ve anaflaktik şoku engellemektedir.(Tasaka ve ark. 1988 Wasser 2005 )

Pre-klinik çalışmalarda Reishinin bağışıklık düzenleyici ve ağrı giderici özellikleri olduğu gösterilmiştir.

Astım, sedef, romatizma, pankreas iltihaplanması ve büyümesi gibi bazı hastalıkların ortaya çıkmasında rol oynayan fosfolipaz grubu enzimlerde Reishi tarafından engellenmektedir.
Ölümsüzlük mantarı olarak ta bilinen Reishi ileri ülkelerde solunun yolları problemlerinin çözücüsü olarak ta tanınmaktadır. Kronik bronşit hastası olan 2000 Çinli hasta üzerinde yapılan ve ‘Herbs for health’ dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre iki hafta süreyle Reishi kullanan bu hastaların %60-90’nın kendilerini daha iyi hissettikleri ve iştahlarının arttığı bulunmuştur.
YAN ETKİLERİ
Mantarı ilk defa kullanan insanlarda bazen kusma, kaşıntı, deride hafif kızarma, sık idrar çıkma gibi yan etkileri görülmüştür. Reishinin herkeste ortaya çıkmayan bu etkisi geçici olup ilk kullanımdan 5 – 6 gün sonra ortadan kalkmaktadır. Bu durum vücudun daha önce bu mantarlar tanışık olmamasından ve özellikle içeriğindeki Germanyum elementinden kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda Reishinin vücutta birikim yapmış zararlı maddelerin atılmasının (detoks özelliği) da belirtisi olup, mantarın vücutta çalıştığının bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Hemofili hastaları hariç herkes Reishi kullanabilir. Bağışıklığını güçlendirme, fiziksel canlılığını koruma, geliştirme ve her türlü zihinsel yorgunlukların kurtulabilme yönünde, kendine yüksek düzeyde yardımcı olabilir.Geçmişte suyu bir ayin şeklinde törenle içilen Reishinin yukarıdaki özellikleri dikkate alındığına imparatorların bu mantarı neden kendilerinden başka herkese yasakladıkları açıkça anlaşılabilmektedir….

…..

İNTERNETTEN

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Bir Yanıt to “KIRMIZI REİSHİ MANTARI”

  1. Cezmi adlı kullanıcının avatarı Cezmi Says:

    Merhaba kırmızı Reişhi 🍄 Mantarı kahvesi çayı ve diğer urunleri için siparişleriniz alınır detaylı bilgi 05467660260


Yorum bırakın