Şimdi Herkes Bunu Yapıyor. Böyle Şifa Kaynağı Görülmedi…

karabiberi-suda-kaynatin-sifa-kaynagidir1

 

Karabiberi‬ suda kaynatın, buharında 15 dk. durun ve…

Karabiber sağlık yararları anormal kalp hızı, akne, ‪anemi‬, ‪astım‬, ‪‎şişkinlik‬, ‪damar‬ sertliği, tansiyon ‪hastalıkları‬, ‪çıban‬, ‎kanser‬, kalp ve damar hastalıkları, kolik, ‪‎soğuk‬ algınlığı, ‪‎öksürük‬, kabızlık, diş bakımı, ishal için rahatlama dahil kulak ağrısı, göz problemleri, ateş, gaz, kangren, hazımsızlık, enfeksiyonlar, basur, mide ekşimesi, kalp hastalığı, fıtık, ses kısıklığı, iktida…rsızlık, hazımsızlık, böcek ısırıkları, eklem ağrısı, ‪böbrek‬ ‪enfeksiyonları‬, ‪karaciğer‬ sorunları, burun tıkanıklığı, şişmanlık, balgam, irin akması, romatizma, ‪#‎solunum‬ bozuklukları, sinüs tıkanıklığı, sinüzit, kanser, boğaz ağrısı, diş ağrısı, diş çürümesi, boğmaca, su tutma, rüzgar ve solucanlar dahil olmak üzere deri hastalıklarına karşı oldukça etkilidir.

Hemen hemen her hastalığı karşı etkili olan karabiber oldukça değerli bir besin kaynağımızdır.
Faydaları yukarıda belirttiğimiz üzere oldukça fazla ve mutlak tüketilmesi gereken bir besin kaynağımızdır.

Karabiberin ‪Tıbbi‬ Yöntemleri

Karabiber bir çoğu hastalığın ilk meydana gelmesinden sonra büyümesini engelleyen mükemmel bir ilaçtır.
Bal ile karıştırılıp tüketilen toz karabiber karabiber mukoza hastalıklarına ve boğaz ağrılarına oldukça yararlıdır.
Ayrıca bu karışım akut hastalıkları tedavisinde günde 3 4 defa kullanılarak etki edebilmektedir.
Zerdeçal ile birlikte karıştırılan karabiber sigara bıraktırmada güçlü bir anti kanser özelliği göstermektedir.

Evde taze biberlerle yapılan toz biber ve karabiber hazır biberlere oranla daha etkili ve faydalıdır.
Yalnız ev yapımı toz tazeliğini sadece 3 ay koruyabilmektedir. Diğer hazır biber çeşitleri ise yıllarca tazeliğini korumakta ve bekletile bilmektedir.

Böylece her yemekte kullanılan bir tutam karabiber sadece tat vermekle kalmıyor ayrıca sindirimi arttırmaya yardımcı oluyor ve genel sağlık oranımızı güçlendiriyor ve hastalıklardan koruyor.

Bazı kişilerde karabiber yan etki olarak hapşırmaya neden olabilmektedir.

Ayrıca karın bölgesinde ameliyat veya operasyon geçiren kişiler biber ilaveli yemekler tüketmemelidir.
Çünkü biber çeşitleri bu kişiler üzerinde bağırsak yollarını kolayca tahriş edici etki gösterebilmektedir.
Ayrıca karabiber yüksek dozlarda alınmamalıdır. Yemeğin ve hastalığın çeşidini ve miktarına göre ayarlayınız.

kaynak: sağlık olsun

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

İşte size TEOG sınav başarısını destekleyecek beslenme önerileri…

442351

 

Çocuğumuz her zaman özellikle sınav dönemi sağlıklı, yeterli beslenmeli, bu konuda hemfikiriz. Ancak aynı zamanda keyifli ve tatmin edici de beslenmeli. Yediği yiyecekler ve beslenme düzeni stres yaratmamalı, mutluluk vermeli,
zihin açmalı, öğrenme hızını arttırmalı, sınavda da başarısına destek olmalı…
NASIL BESLENMELİ?
l Uyanınca ilk iş kahvaltı yapmak olsun. Kahvaltının temel içeceği süt olmalı. Protein kaynağı yumurta, peynir, sağlıklı karbonhidrat kaynağı ekmek, kalsiyum kaynağı süt, enzim ve vitamin kaynağı ise çiğ sebze veya meyve mutlaka olmalı. Tatlı sevenler; reçel, bal ve tahinpekmezi bir miktar yiyebilir.
l Öğlen ve akşam yemeklerinde bir avuç kadar çiğ sebze olmalı. Domates, salatalık, havuç, roka, maydanoz, göbek ya da marul. Özellikle çiğ havuç yoğun oksidasyon özelliğinin yanında bol A vitamini içermesiyle hafızayı güçlendirir.
l Her gün öğlen ve akşam yemeğinde et veya etli sebze olsun. Haftada 2-3 kez balık olmalı. Balık, içerdiği omega-3 yağ asitleri sayesinde hafıza işlevlerini güçlendirir. Haftada 2- 3 kez de kırmızı et tüketilmeli. Kırmızı et içerdiği demir sayesinde kanda oksijen taşınmasını sağlar, öğrenmeyi ve hafızayı güçlendirir.
l Öğlen ve akşam yemeğinde ekmek veya ekmek grubu, pilav, makarna çorba ikinci yemek olarak, etin veya etli sebze yemeğinin yanında mutlaka bulunsun.
l Her gün 1 avuç ceviz, fındık, badem karışımı yağlı kuruyemiş yemek de bilişsel performansınızın gelişmesinde ve korunmasında etkili olacaktır.
SINAVDA SAKIN BONİBON YEMEYİN
Halk arasında yaygın inanış;  sınavda şeker, bonibon, şekerleme gibi yüksek şeker içeren besinlerin tüketilmesi gerektiğidir. Ancak bu tür besinler kan şekerini hızlı yükseltir ve hızlı düşmesine sebep olur. Bu da performans ve dikkat eksikliğine neden olabilir. Şeker ve şekerlemeler yerine, kan şekerini yükselttikten sonra çabuk düşmesini önleyen yağ ve protein de içeren çikolata yemek daha doğru bir olur.
l Peynir ekmek gibi protein içeren küçük sandviçler tüketmek hipoglisemi ve insülin direnci olanlar için uygun olur.
l Sınavda acıkacaklarından şüphe duyuyorlarsa, kutu süt, ayran, fındık, fıstık, ceviz, muz ve kuru kayısı gibi meyveler de sağlıklı alternatiflerdir.
l Sınavın başında susuzluk hisseden ve su içmek isteyen öğrenciler, genelde oluşabilecek tuvalet ihtiyacını düşünerek tereddüt ederler. Böyle bir sorun yaşamamak için öğrenciler yanlarında su bulundurarak yudum yudum problem yaratmayacak ölçüde su içmeliler

ALINTI

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

SUDAN ÇIKMIŞ BALIK

14650279_1432879076730057_5099975166768558616_n1
Bir balık vücudunun ıslak olduğunu nereden bilir? Tüm yaşamını suyun içinde geçirir ve başka bir durumdan haberi yoktur; başka bir seçenek olabileceğini de bilmez.
Denenmiş ve doğruluğu kanıtlanmış durumlara meydan okuyan bir yaşam tarzınız ya da amacınız var mı? Eğer varsa sizi kutlarım! Eğer yoksa, şimdi sizi geçmişe sıkı sıkı bağlayan tavırlarınızı sorgulayıp bunları değiştirmek zamanıdır.
Rahatlık Alanı
Balıklar gibi bizlerde hep bildiğimiz durumlara doğru yöneliriz. Bu durumlar bizim “rahatlık alanımızı” oluşturur. Tuzağına bir kez düştünüz mü, bu alan sizi yaşamı daha doyurucu, daha hoş yaşamak için gerekli girişimleri yapmaktan alıkoyan, geçmişin sınırları içine hapseden, özgürlüğünüzü kullanmanıza engel olan bir hapishaneye dönüşür.
Rahatlık alanı içinde size kendinizi rahat hissettiren duygular, deneyimler ve düşünceler bulunur. Rahatlık alanının koşullarına uymayan her şeye kötü gözle bakılır.
Bu iç göstergenize aykırı düşecek bir harekete kalkıştığınız ya da bir düşünceye kapıldığınız zaman, bir stres sinyali gelir ve sizi rahatlık alanınızın içine geri çekilmeye çağırır. Yaşam daha karmaşık bir hale geldikçe, bu doğal dürtü de daha güçlenir.
Daha fazlasını gerçekleştirmeye potansiyelimiz olduğunu bilmediğimiz için, istediğimizi elde etmeye çalışmak konusunda kendimizi kaç kez sınırlamışızdır? Kişisel gelişme, o ana kadar varlığı bilinmeyen kaynakların geliştirilmesi ile yaşamın değiştirilmesidir.
Yaşamın zenginleşmesi, düşüncelerin geliştirilmesi, ürünlerin iyileştirilmesi, kişisel gelişme ve mesleki ilerleme hep işlerin alışılmış biçimde yapılmasından vazgeçip, daha farklı deneyimler için çaba göstermeyi gerektirir.
İnsanın cesaretini toplaması kolay iş değildir; çünkü rahatsızlık, başarısızlık, olumsuz bir şeyler yaşama olasılığı insanı harekete geçmekten alıkoymak için yeterli bir nedendir.
Ne olabileceğinizi, neler yapabileceğinizi gerçekten bilmediğinize göre potansiyelinizi küçümsemeyin. Geçmiş deneyimler ya da kısıtlayıcı inançlar yüzünden kendi kendinize koyduğunuz sınırlamaları asla kabul etmeyin.
Dört Temel İlke
Rahatlık alanının sınırlamalarından kurtulmuş daha parlak bir gelecek yaşamak için, hemen bugün zihninizi ve yaşamınızı şu dört temel ilke ile doldurun:
Kendinizi yeniliklere adayın. Yeni beceriler, yeni duygular, yeni keşifler, yeni anlayışlar, yaşama yeni bir bakış açısı edinmeye karar verin. Bu kararlılık yepyeni bir yaşam tarzının başlangıcı olacaktır. Kararlılık olmadığı sürece duraksama ve rahatlık alanının çekiciliğine karşı koyamama durumu geçerlidir.
Kendinizi neye adadığınız, sizin kim oluğunuzu ve neler yaşayacağınızı da değiştirecektir. Kararlı insanlar mazeret kabul etmez ve istedikleri sonuçları elde ederler.
Bu size ne kazandıracak? Bir konuda ne kadar kararlı olursanız, onu o ölçüde kolay görmeye başlarsınız. Yolunuza çıkan engelleri, hatta geri dönüşler, size, geçici olumsuzluklar ve peşinden gidilmesi gereken fırsatlar gibi görünür.
Ne yapıyorsanız onu bırakın. Şu anda yaptığınız ama yaşamınıza herhangi bir zenginlik katmayan ne varsa onu bırakın. Durağanlık gösteren hareketleri ve hareketsizlikleri bir kenara bırakın. Unutmayın, yapmakta olduğunuzu yapmaya devam ederseniz yeni bir şey elde etme olasılığınız yoktur.
Bazen gelişme yolundaki en zor adım, size yararı olmayan ya da yolunuzu kesen bir şeyden vazgeçmektir. O güne kadar size rahatlık ve güven sağlamış alışkanlıklardan vazgeçmek kolay değildir. Yaşamı dolu dolu yaşamayı engelleyen alışkanlıklardan kurtulmak için düzeltici önlemler gereklidir.
Olumsuz olmaktan vazgeçin. Başkalarını eleştirmeyi bırakın. İşinizden, evliliğinizden, başka insanlardan ya da genelde yaşamdan şikayet etmeyi bırakın. Yapmanız gereken işleri ertelemeyin. Kendinize bir işi yapamayacağınızı söylemekten vazgeçin. Başkalarını ya da koşulları suçlamaktan vazgeçin. Yaşamınızın kontrolünü başkalarının ellerine bırakmaktan vazgeçin. Vasatlığa razı olmaktan vazgeçin. Bu vazgeçişler size yeni bir şeylerin peşinden gitmek için yeşil ışık yakacaktır.
Risk alın. Olağanüstü fırsatlar sizi bekliyor. Ama önce bilinmeyene doğru yürüme korkusundan kurtulmalısınız. Başarının önündeki en büyük engel korkudur ve insanları bir çok olanaktan uzak tutar. Daha fazlasını elde etmek için elimizdekinden vazgeçmek korkusu bizi felç edebilir.
İnsanlar yeni riskler almaktan kaçınırlar, çünkü rahatlık alanlarını bırakmak için gereken çaba ve katlanılacak hoşnutsuzluktan, başarısız olmaktan korkarlar. Ne var ki, risk olmadan en büyük başarıya ulaşmanın bile tadı tuzu olmaz.
Bir daha mücadele ile rahatlık arasında bir seçim yapma durumunda kaldığınızda, mücadeleyi tercih edin ve yeni ülkeler keşfetmeye hazır olun. Gereksiz sınırlamalardan kurtulmuş bir yaşam sürmeyi planlayın. Belirsizliklerle yaşayın, belirsizliklerden zevk alın. Yığınlardan farklı olun. Vasatlığın ötesine geçmek için zaman ve çaba harcayın. Oyunu oynayın… baştan sona. Oyunu oynarken mükemmellik amacınızdan ödün vermeyin.
Momentum ilkesini iyi öğrenin. Geleceğin ne kadar hızla geçmişe dönüştüğünü bilince, bugünü yaşamak da o kadar ivedilik kazanıyor. Çok sayıda insan bugün en iyiyi ister; ama yapılması gerektiğini bildiği şeyleri yapanların sayısı azdır. “Şimdi ve burada” yaptıklarınız farkı yaratacak olanlardır.
Harekete geçip, momentum yaratarak hemen şimdi kımıldayın. Lütfen şunu anlayın, rahatlık alanınızı terk etmek için hazırlık yapılmaz. Önce dev bir adım atarsınız, ayrıntılar üzerinde sonra durursunuz. Her şeyin “tam doğru” olmasını beklerseniz harekete geçemezsiniz.
Bir şeye hazır olmak için hiç harekete geçmeden sonsuza kadar beklenebilir. Hazırlık bir oyalama taktiği olabilir. Hareket çok önemlidir. İçgüdülerinize güvenin ve yola çıkın.
Anlamlı faaliyetlerle dolu bir yaşam ve zorlayıcı hayallerin peşinden gitmek hareketliliğin korunmasını sağlar. Kendiniz için küçük kazançlar belirleyin ve bunları geliştirin. Minik adımlarla ilerleyin. Kararlılığınızı kutlayın. Başlangıçta kendinizi sudan çıkmış balık gibi hissedebilirsiniz, ama rahatlık alanınızın genişlemiş olması hoşunuza gidecektir.
Her yeni gün için taze beklentiler icat etmek ve bunları beslemek için, görünürde hiç de önemli olmayan adımları atma fırsatını kollayın ve kullanın.
GLENN VAN EKEREN

Karaciğeriniz İçin Bal ve Sarımsak Tedavisi

 

Bugün size anlatacağımız basit bal ve sarımsak tedavisi karaciğer sağlığınızı iyileştirmek için güçlü bir yöntemdir. Antioksidan ve vitaminler bakımından zengin doğal bir antibiyotiktir ve bu iki özelliği de sağlıksız veya toksik karaciğeri yenileyebilir.

Balı olabildiğince saf ve organik seçmeniz önemlidir. Eğer evde bulunan balınızdan şüphe duyuyorsanız, en iyisi onu tüketmemektir çünkü fayda sağlayacağına size zarar vermektedir.

Organik sarımsak ve saf balın karışımı basit ve harika bir kombinasyon yaratarak size bütün vücudunuzu temizleyen ve bağışıklık sisteminizi güçlendiren bir iç denge sağlayacaktır.

1 haftadan sonra sonuçları görmeye başlamak için bu 1 kaşık bal ve sarımsak tedavisini denemeye başlayın. Hazır mısınız?

Bal ve Sarımsağın Karaciğeriniz için Faydaları

Unutmamanız gereken en önemli şeylerden birisi, sağlıklı bir karaciğerin günlük hayatınız ve genel sağlığınızın temel taşlarından biri olmasıdır.

Bu da demek oluyor ki, herhangi kötü bir alışkanlık, mesela sigara kullanımı, kötü beslenme ve hareketsiz bir yaşam sürmek gibi şeylerin hepsi negatif sonuçlar doğurmaktadır.

 

Bazı günlerde vücudunuzu daha şişkin hissettiğiniz, düşük enerji seviyelerine sahip olduğunuz, ağzınızda kötü bir tadın olduğu veya sindiriminizin çok ağır olduğu bir dönem mutlaka olmuştur. Peki ya bunun sebebi nedir?

Normalde bu semptomlar karaciğerinizin toksinlerle dolu olduğuna ve onlardan etkili bir biçimde kurtulamadığına işaret etmektedir. Fakat bunun için direkt olarak eczaneye gitmeden önce, ilk olarak doktorunuzla konuşmak ve beslenmenizi iyileştirmek en iyisidir.

  • Sağlıklı bir karaciğer düzgün kan dolaşımını ve kan akışını destekler. Aynı zamanda zamanla vücutta biriken toksinleri de atar.
  • Bu doğal detoksu desteklemek için bol miktarda sıvı tüketmelisiniz.
  • Karaciğeriniz ayrıca yeterli miktarda C vitaminine ve antioksidana ihtiyaç duyar, çünkü bunlar doku yenilenmesine ve karaciğerin fonksiyonlarını optimize edebilmesine yardımcı olur.
  • Doğal olan bir beslenme şeklini tercih edin, işlenmiş yiyeceklerden, un ve şeker gibi gıdalardan uzak durun. Bu şekilde karaciğerinizin sağlığını güçlendirebilirsiniz.

Bu arada, sarımsak ve bal her gün beslenmenize dahil edebileceğiniz, karaciğeriniz için harika iki gıdadır. Nasıl işlediklerini size açıklayacağız.

karaciger

Karaciğer Sağlığı için Saf Bal

Bal, doğal sağlık demektir. Glikoz, mineraller, antioksidanlar ve vitaminler bakımından çok zengindir, bu sebeplerden dolayı da karaciğer için en çok tercih edilen gıdalardan birisidir.

  • Balın en iyi özelliklerinden birisi enflamasyonla savaşan doğal bir antibiyotik olmasıdır. Bunun sebebi de inhibin olarak bilinen içeriğidir ve inhibin antimikrobik özelliklere sahiptir.
  • Karaciğerinize en iyi gelecek bal biberiye çiçeğinden yapılan baldır. Glikoz kolay bir şekilde absorbe edilebilir ve hızla enerjiye çevrilebilir. Bu şekilde karaciğerinizin ne çok çalışmasına ne de dönüşümde çok fazla glikojene ihtiyaç duymasına sebep olur.
  • Bal doğal bir detoks ajanıdır, karaciğerinizdeki dokuları güçlendirir ve yağlı karaciğer hastalığından muzdarip insanlar için yenilemeyi destekler.

Fakat şunu yine de tekrar etmeliyiz, seçtiğiniz bal kesinlikle saf ve organik olmalıdır.

 

Karaciğer Sağlığı için Organik Sarımsak

Sarımsağın içinde allisin olarak bilinen güçlü bir antioksidan, antibiyotik ve mantar öldürücü bir içerik bulunur – bunların hepsi de karaciğer sağlığı için muhteşem faydalara sahiptir.

  • Bir çok insan sarımsağı aç karnına tüketmeye alışmıştır. Eğer siz bunu rahatsız edici buluyorsanız veya bunu yaptığınızda nefesiniz kötü kokuyorsa, bunun yerine basit ve leziz olan bu sarımsak ve bal tedavisini deneyin.
  • Sarımsağın karaciğeri hedef alan herhangi bir patojene karşı savaşmak için harika bir gıda olduğunu unutmayın. Aynı zamanda bazen tehlikeli seviyelere gelebilen toksinleri de giderir.
  • Metabolizmanız burada büyük bir rol oynamaktadır, aminoasitler ve proteinler karaciğeri güçlendirirken, sindirim sisteminizi de iyileştirir ve kötü kolesterol olarak bilinen LDL ile de savaşır.

Bal ve Sarımsak Tedavisini Nasıl Yapacağız?

sarimsak

Neye ihtiyacınız olacak?

  • Balı koyacağınız 1 cam şişe veya kavanoz
  • 1 baş sarımsak
  • Seçtiğiniz cam kabı doldurabilecek kadar bal

Hazırlanışı

  • İlk yapmanız gereken şey sarımsağı soymak. Keskin bir bıçak ile hepsini ikiye kesin. Bu sarımsağın doğal ve tedavi edici faydalarının bal tarafından absorbe edilmesini sağlayacak.
  • Bir sonraki adım ise çok basit. Sarımsak dişlerini cam kavanoza doldurun ve üste de yavaşta balı dökün.
  • Amacınız herhangi bir baloncuğun oluşmadığından ve sarımsağın üzerinin tamamen bal ile kapandığından emin olmak. Herhangi bir hava kabarcığı oluşmuşsa eğer bunu bir kaşık yardımıyla yok edin.
  • Kabı güzelce kapatın ve 1 hafta beklemeye bırakın. Ardından karışımımız tüketime hazır olacak.
  • Günde sadece 1 yemek kaşığı bu bal ve sarımsak tedavisinden yemeyi deneyin, karaciğer ve genel sağlığınızın iyileşmesine yardımcı olun.

Kesinlikle çok etkili olduğunu göreceksiniz!

kaynak: sağlığa bir adım

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Mutlaka Okuyun…Binlerce Yıldır Çinliler Bu Dört Noktaya Basarak Rahat Huzurlu Ve Uzun Yaşıyorlar…

refleks-noktasi-bilek1

Bilekten bir el ayası yukarıya, iki damar gördüğünüz noktaya, eliniz rahatken, başparmağınızla bastırın. Damarları ortaya çıkarmak için biraz vurabilirsiniz. Hafif bir ağrı farkedene kadar basınca ve masaja devam edin. Aynısı bileklere de yapalım.

refleks-noktasi-el-avuc-ici1

Başparmağınız altında, orta parmakla, baş parmağınızın arasındaki bölgeye hafifçe bastırın.Basıncınızı korurken yavaşça kıvırın ve düzeltin.10 kez tekrarlayın ve ardından diğer ele geçin.(Adrenal bezi uyararak enerjiyi artırır ve rahatlamanıza yardımcı olur)

rekleks-noktasi-tirnak1

Tırnağın ortasına, alttan parmağı destekleyerek 30 saniye tırnağınızla baskı yapın. Tırnağın altındaki etli bölgeye de bunu yapın.

(Tırnak refleksolojisi, hipofiz ve endokrin bezlerini uyarır. Hormonlarınızı iyi çalışır durumda olmasını sağlar)

rekleks-noktasi-ayak1

Baş parmağınızı resimdeki gibi ayağın ortasına yerleştirin. Hafif ağrı hissedene kadar baskı uygulayın.Diğer ayağınıza da uygulayın.

Nu nokta duygusal stresinizi azaltarak uyumanıza yardımcı olur

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

HAYATINIZI DEĞİŞTİRMEK İSTİYORSANIZ, İŞTE BİLMENİZ GEREKEN 30 GERÇEK

timthumb1

 

 

Hayatınızı değiştirmek için hiçbir zaman geç kalmış değilsiniz. Mevcut koşullarınız, geçmişte yaşadıklarınız, yaşınız, cinsiyetiniz veya sosyo-ekonomik durumunuz ne olursa olsun, yaşamak istediğiniz hayatı kendiniz yaratabilirsiniz.
Vietnam Savaşı’nda bulunmuş bir doktor ve aynı zamanda “Too Soon Old, Too Late Smart” kitabının yazarı olan Gordon Livingston, yaptığı psikiyatrik çalışmalarda keyifli ve rahat bir hayat sürmenin, çekilen acıların süresiyle ilgili olmadığını tespit etti. Kendisi de 13 ay arayla iki oğlunu da kaybeden Livingston, böyle bir trajediden sonra bile hayata karşı umudunu korumak için söz verdi. Karşısına çıkan engellere rağmen sahip olduğu güç ve yetenek, birçok insana ilham vermeye devam ediyor.Dr. Livingston kitabında, kim olduğumuzdan veya başımıza gelenlerden kaçamadığımızda, kim olmak istediğimizi ve ne yönde ilerlemek istediğimizi hatırlatan 30 gerçekten bahsediyor. İşte Livingston’ın kitabında yer verdiği 30 maddelik gerçekler:

1. Harita gerçeğe uymuyorsa, haritada bir yanlışlık vardırZihinsel haritalar çocukluktan gelir. Anne-babaların ve çevredeki diğer yetişkinlerin neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğretmesiyle oluşur. Ancak artık yetişkin bireyler olarak, uzun süredir takip ettiğiniz bu haritaya rağmen kaybolduğunuzu fark edebilirsiniz. Bu durumda gerçekten doğru bildiğiniz ve gitmek istediğiniz yöne uygun yeni haritalar geliştirin.

2. Sizi siz yapan eylemlerinizdirDüşündüğünüz değil yaptığınız veya söylediğiniz şeyler sizi anlatır. Eylemlerin sesi, sözcüklerden daha kuvvetlidir. Eğer hayatınızın belli bir bölümü sizi mutsuz ediyorsa, kelimelerle boğulmak yerine sizi neyin daha mutlu edeceğini düşünün ve o yönde harekete geçin.
3. İlk başta mantıkla açıklanamayan bir fikri, sonradan mantıkla ortadan kaldırmak zordurDoğamız gereği hepimiz duygusal yaratıklarız. Bu yüzden genellikle mantığımıza değil hislerimize dayanarak yaşarız ve hareket ederiz. Hisler ne kadar muhteşem olursa olsun, belli bir düşünceye bağlanıp kaldığınızda değişim kaçınılmaz hale gelir. Eğer hisleriniz yüzünden negatif bir davranış içindeyseniz, bu yıkıcı davranışa son verip duygusal açıdan sizi tatmin edecek başka bir şey bulun.
4. Birçok kısıtlamanın temeli, çocukluk travmalarına dayanırBazıları için çocukluk, muhteşem geçen yıllar olarak hatırlanırken, ciddi bir fiziksel, cinsel veya duygusal istismara uğrayanlar için durum çok daha farklı olabilir. Böyle durumlarda travmanın profesyonel bir kişi tarafından tanımlanması ve ilerlemenin bu kişilerle sağlanması gerekir. Geçmişte ne olduğu fark etmez, önemli olan değişim. Hayatta ileri gitmek için içinde bulunduğunuz anı yaşamayı öğrenin.
5. Sizin kadar önem vermeyen biriyle ilişkinizi sürdürmeyinİlişkiler genelde iki tarafın beklentileri birbirine uymadığı için biter. Oysa bir ilişkinin devam etmesi için iki tarafın da eşit oranda sevgisini göstermesi gerekir. Üstelik kendilerini buna mecbur hissettikleri için değil, böyle istedikleri için.
6. Duygular davranışların peşinden giderNe kadar çabalarsanız çabalayın nasıl düşündüğünüzü veya nasıl hissettiğinizi kontrol edemezsiniz ancak davranışlarınızı kontrol edebilirsiniz. Sizi mutlu eden, keyifli ve güvende hissettiren eylemleri uygulayıp kendinizi iyi hissedebilirsiniz. Önümüzdeki birkaç gün, belli başlı davranışları sergiledikten sonra nasıl hissettiğinize dikkat edin. Eğer o hissiyatı sevdiyseniz devam edin, sevmediyseniz değiştirin.
7. Cesur olun, yardımınıza koşacak birileri olurBirkaç adım öne çıkıp dünya için, kendiniz için güzel bir şey yapmak istediğinizi söylediğinizde, evren de size yardımcı olacaktır.
8. Mükemmel, iyinin düşmanıdırKendi hayatınızı kontrol etmek ne kadar önemli olsa da bu durum ters tepebilir. Mükemmel olmak için harcadığınız enerji, hemen yanı başınızdaki güzellikleri görüp tadını çıkarmanıza engel olabilir.
9. Hayatta iki önemli soru var: Neden ve neden değil? Önemli olan hangisini soracağınızı bilmekDeğişimin ilk adımı, bir şeyleri neden yaptığınızı sormaktır. Sizi motive eden şeyin ne olduğunu anladığınızda, o tarafa yönelirsiniz. Aynı şekilde “neden değil” sorusunu sorduğunuzda ise hayatınızdaki riskleri göz önüne alıp, verimli değişimler sağlamak mümkün olur.
10. En güçlü taraflarınız, aynı zamanda en büyük zayıflıklarınızdırEn güçlü tarafı yardımsever, hassas ve duygusal olan birinin en büyük zayıflıkları da yine aynıdır. Bu güçlü taraflar, sağlıklı ilişkiler kurulmasına yardımcı olduğu kadar zor durumlara karşı mücadelede daha az başarılı olunmasına da neden olur. Bu herkes için zaman zaman kafa karıştırıcı bir durum olsa da güçlü yönlerle zayıflıklar arasındaki ince çizgiyi bilerek kendinizi farklı durumlara karşı hazırlayabilirsiniz.
11. En güvenli hapishaneler, sizin kendiniz için yarattıklarınızdırDeğişim korkunuz size nelere mal oluyor, hiç düşündünüz mü? Kendinizi sıkışmış hissetmenize neden olan şey, ilerleyemeyeceğinize inanmanız. Bu korku, bu sıkışmışlık hissi, sizi özgür olmaktan ve istediğiniz hayatı yaşamaktan alıkoyar. Şunu unutmayın; bir şeyi yapmadan önce hayal edebilmelisiniz. Kim olduğunuzu ve ne istediğinizi hayal ettikten sonra harekete geçmek, sizi özgür kılar.
12. Yaşlanmayla birlikte gelen sorunlar ciddi olabilir ama çoğu zaman şaşırtıcı değildirÖlümü düşünmek birçok kişiyi ürkütür. Yaşlanmak da insana kendisini neyin beklediğini hatırlatması açısından aynı şekilde ürkütücü olabilir. Ancak yaşlılık insana büyük bir bilgelik de getirir. Etrafınızdaki yaşlılara saygı göstermeyi unutmayın çünkü bir gün siz de yaşlanacaksınız.
13. Mutluluk en büyük risktirNe kadar can sıkıcı da olsa bazen bildikleriniz, bilmediklerinizden daha iyi olabilir. Mutsuzluklarınız, uzunca bir süredir sizin bir parçanız olduğu için kendinizi güvende hissetmenizi sağlayabilir. Mutluluğu aramak, depresyondan kurtulmak için bir şeyler yapmak büyük bir risk olabilir çünkü mutlu olmanın ne demek olduğunu bilmiyor olabilirsiniz. Bunun çaresi ise umut ve inançta gizlidir.
14. Doğru aşk, Adem’in elmasıdırGerçek aşk, engellerin ardından gelen ödüller ve insan olmanın getirdiği sorumlulukları bilmektir.
15. Sadece kötü şeyler çabuk olurİnsan hayatını değiştirebilecek şeyleri düşündüğünde, aklına ilk önce olumsuz olanlar gelir; kazalar, işten kovulma, sevdiğimiz birinin aniden hastalanması… Oysa inanın hayatını güzel şeyler de değiştirebilir, bunun için gereken tek şey biraz sabırlı olmak. Zayıflamak, bir ilişkinin ciddiye gitmesi, kariyer yapmak bunların hepsi uzun süren çabalar gerektirir.
16. Başıboş dolaşan herkes kaybolmazİnsan çocukken, kendisine söyleneni yapıyor, iş yerine verilen görevleri yerine getiriyor, kültürler nasıl davranması gerektiğini belirliyor. Ancak bazen kendi iç dünyanızın söylediği şeyleri yapmak için bu sınırların dışına çıkmalısınız. Bu, başıboş gezerken kaybolduğunuz anlamına gelmez, hatta aksine ne istediğinizi bildiğiniz ve sizi varmak istediğiniz noktaya götürecek yolu aradığınız anlamına gelir.
17. Karşılıksız aşk acı vericidir ama romantik değildirAşk, paylaşmak demektir. Birine kalbinizi verdiğinizde, bu onun ilgisini çekmiyorsa, yolun sonunda yalnızlık ve hayal kırıklığından başka bir şey bulamazsınız. Oysa sizinle aşkı paylaşacak birini bulduğunuzda, aşkın gerçek gücünü keşfedeceksiniz.
18. Aynı şeyi yapıp farklı sonuçlar beklemekten daha amaçsız bir şey yokturHayatınızda bazı şeyler yolunda gitmediğinde, başka şeyler deneyin. Sürekli aynı şeyleri yapıp değişimi reddettiğiniz sürece, karşınıza aynı engeller çıkacaktır. Gelişim için, değişime açık olmalısınız.
19. Gerçeklerden boşu boşuna kaçmayınUtanma, suçluluk veya çekingenlik yüzünden bazı gerçekleri kendinizden saklayabilirsiniz. Ancak şunu unutmayın, bilmediğiniz veya öğrenmediğiniz şeyi değiştiremezsiniz.
20. Yalan söylemeyinGerçekliği olmayan kelimeler ağzınızdan birden çıkabilir ancak gerçekte böyle olmadığınız siz de bilirsiniz. En zararlı yalan ise insanın kendine söylediği yalanlar, gerçekleştiremeyeceğini bildiği halde verdiği sözlerdir. İçinde bulunduğunuz durumu açıkça söyleyin, bunu sadece yaşam kalitenizi artırmak için değil kendinize saygılı ve güven içinde yaşamak için yapın.
21. Başkalarının mükemmel olduğu efsanesine inanmayınHem kendinizi hem de hayatınızdaki insanları oldukları gibi sevmek için bir sürü nedeniniz var. Biraz olgunluk, sabır ve güven duygusuyla birlikte çevrenize baktığınızda, elinizdekilerin diğerlerinden daha iyi olduğunu fark edebilirsiniz.
22. Aşk hiçbir zaman kaybolmaz, ölmezKimse yakınlarını kaybetmek istemez ancak maalesef herkes böyle zamanlar yaşar. Böyle zamanlar geldiğinde, kaybettiğiniz o kişiye duyduğunuz sevginin hala sizinle olduğunu ve bu sevgiyi başkalarına aktarabileceğinizi unutmayın. Böylelikle içinizdeki sevgi her zaman yaşar.
23. Kimse kendisine ne yapılması gerektiğinin söylenmesini sevmezSevdiklerinize ne yapmaları gerektiğini söylemek yerine, onlara başarılı olabileceklerine dair umut vermeyi deneyin.
24. Hasta olmanın belki de tek güzel yanı, sizi sorumluluktan kurtarmaktırİronik olabilir ancak insanın kendini kötü hissettiği günler, belki de en sağlıklı günleri olabilir. Bir şeylerin olması için çaba harcayıp tüm imkanları zorlarken, birçok insan kendini unutur. Ancak hasta olduğunuzda her şeyi ağırdan alıp, öncelikle kendinize önem verirsiniz.
25. Yanlış yapmaktan korkmayınYeterince para kazanamamaktan, kariyerinizde istediğiniz gibi ilerleyememekten, sevdiğiniz kişinin sizden ayrılmasından korkmak yerine içinde bulunduğunu anı yaşamaya ve şükretmeye çalışın. Bunu başardığınızda daha umutlu olduğunuzu göreceksiniz.
26. Mükemmel ebeveyn olmaya çalışmayınAileler çocuklarının davranışlarını, her zaman istedikleri gibi şekillendiremeyebiliyor. Mükemmel olmak yerine çocuklarınızın yaşadığı hayat içinde olabildiğince mutlu olmasını sağlamaya çalışan ebeveynler olmayı deneyin.
27. Gerçek mutluluğu mazide aramayınÇoğu zaman geçmişe büyük bir özlem duyabilirsiniz. Oysa aslında geçmişte o anları yaşarken de şimdiki gibi hissediyordunuz. Belki de birçoğumuzda olduğu gibi geçmişi, gerçekte olduğu gibi göremiyor olabilirsiniz. Bu hem tehlikeli hem de sizi bulunduğunuz anı yaşamaktan alıkoyan bir yaklaşım.
28. Gülmek, en etkili terapidirHayatta bazı şeyler yolunda gitmeyebilir, baş etmeniz gereken sorunlar olabilir. Böyle durumlarda bir seçim yapmalısınız; umutsuzluğa kapılıp sahip olduğunuz deneyimin kıymetini bilmeyebilir veya gülümseyip mükemmel olmadığınızı ama her şeyin yoluna girebileceğini seçebilirsiniz. Her şey ne kadar kötü giderse gitsin, gülümsemenin veya bir kahkahanın insana kendini daha iyi hissettireceğini bilmek ne büyük bir rahatlama!
29. Zihin sağlığınız için seçme özgürlüğünüze sahip çıkınİçinde bulunduğunuz durum ne kadar kötü görünürse görünsün her zaman bir seçim vardır. Başkasından yardım istemek, dua etmek, sabah erken kalkıp giyinmek ve her şeyi geride bırakmak birer tercihtir. Seçme özgürlüğü insana güç verir. Bu gücü, engelleri aşmak için kullanabilirsiniz.
30. Affetmek bir şeyleri boş vermektir ancak ikisi aynı şey değildirDürüst olmak gerekirse affetmenin amacı, sizi üzen insanları sorumluluktan kurtarmak değil, yaşadığınız üzüntünün sizde yarattığı acıya bir son vermektir. Hiçbir şeyi boş vermeyin, affedin ve öfkenizi, acınızı akıtın. Bu zor olabilir ama imkansız değil.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

2017 de Ben En Gezgin Olacakmışım… Ya Siz…

ruyada-havai-fisek1

 

2017 ‘ da

TERAZİ isen    ; En şanslısın
ASLAN  isen     ; En güzel
BAŞAK isen      ; En aşk yaşayanı
BOĞA isen        ; En başarılı
BALIK isen       ; En tatlı
AKREP isen      ; En seksi
KOVA isen        ; En gezgin
OĞLAK isen     ; En çekici
YENGEÇ isen   ; En evcimen
İKİZLER isen   ; En çapkın
YAY isen           ; En arkadaş canlısı
KOÇ isen          ; En para kazanan

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Hayatınızı Gitgide Daha Huzurlu ve Sakin Hale Getirecek 22 Alışkanlık

 

1. Kullanmadığınız eşyalardan kurtulun, satın ya da onları ihtiyaç sahiplerine bağışlayın.

Kullanmadığınız eşyalardan kurtulun, satın ya da onları ihtiyaç sahiplerine bağışlayın.

 

Minimalizmi hayat felsefeniz haline getirmek oldukça yarar sağlayacaktır. Sinirinizi tetiklemeyen, sizi rahatlatacak bir ortam yaratın. Fiziksel şeyleri, sizin için bir anlam ifade etmesi ya da faydalı bir amaca yönelik olmasına göre seçin.

2. Organize olun.

Organize olun.

 

Hem de her konuda. Evraklarınızı dosyalayın, faturalarınızı elinize geçer geçmez düzenli bir şekilde tutun. Kıyafetlerinizi kolay ulaşabileceğiniz bir şekilde yerleştirin, günlük ihtiyaçlarımız her gün değiştiği için her daim işinizi kolaylaştırmak adına tertipli olun. Aksi takdirde, nadiren kullandığınız fakat o anda acilen ihtiyacınız olan bir eşyanızı bulmak için, sadece tahmin yürütüp evin altını üstüne getirecek ve zaman kaybetmiş olacaksınız.

3. İhtiyacınız olmayan şeyleri tüketmeyin.

İhtiyacınız olmayan şeyleri tüketmeyin.

 

İhtiyacınız olmadığını bildiğiniz halde bazı şeylerden kurtulmak gerçekten zor gelebiliyor. Evinizi dolduracak daha fazla ıvır zıvır almayın, sadece yiyeceğiniz kadar yiyecek alın ve giysi ya da başka bir ürün alırken seçici olun. Gerçekten kullanacak mıyım diye düşünün. Gerçekten istiyor musunuz yoksa anlık mutluluk sağlayacağı için mi alıyorsunuz? İnanın dengeli bir kredi kartı ve kendinizi kontrol edebilmenin verdiği özgüven daha iyi hissettirecek.

4. Yapabildiğiniz kadar kendinizi yaşantınızı iş hayatınızın önüne koyun.

Yapabildiğiniz kadar kendinizi yaşantınızı iş hayatınızın önüne koyun.

 

Tabi ki istisnalar olacak. İşiniz başınızdan aşkınsa eğer, önemli bir mail yollamak için uykunuzdan birkaç dakika feragat edebilirsiniz örneğin, işinizi kendinizden ön planda tutmadığınız sürece bunda bir sıkıntı yok. Siz yaptığınız işten, kazandığınız paradan her zaman daha fazlasısınız ve daha çok özeni hak ediyorsunuz.

5. Kendinizi rahatlatacak bir şeyler bulun.

Kendinizi rahatlatacak bir şeyler bulun.

Eğer bağdaş kurup nefes almak size göre değilse başka bir şey bulun. Sizi o anda canlı hissettirecek ne olursa olsun yapın. İsterseniz camlar açık, bangır bangır müzik çalarak arabanızla bir tur atın, isterseniz dans etmeye gidin ya da evinizde resim yapın.

6. Banyo yapmak gibi günlük sıkıcı işlerinizi faydalı bir hale sokun.

Banyo yapmak gibi günlük sıkıcı işlerinizi faydalı bir hale sokun.

Ne olursa olsun yapmak zorundasınız; öyleyse yorgun bir günün sonundaki kısa bir duşu ya da uzun bir banyoyu sizi gevşeten bir aktiviteye dönüştürün. Bir mum yakın, müzik açın ya da banyonuzu köpükle doldurun; temizlik işlemini meditasyona dönüştürün.

7. Kendiniz için sıradan bir kitap oluşturun.

Kendiniz için sıradan bir kitap oluşturun.

Size ilham veren ve düşünmeye iten fikirleri, alıntıları veya bilgileri derleyin; bu şekilde ihtiyaç duyduğunuz an o bilgilere ulaşabilirsiniz. İş, İlişkiler, sağlık ya da yemek gibi bölümler oluşturun ve hoşunuza giden şeyler denk geldiğinde hemen not alın.

8. Basit bir günlük tutun.

Basit bir günlük tutun.

Her gün hayat hikayenizi anlatacağınız değil basit kitabınız gibi olsun bu günlük. Fikirlerinizi, görüşlerinizi ve gün içindeki gözlemlerinizi aktarın. Geriye dönüp açıklamakta sizi zorlayan şeylere baktığınızda, o anda ihtiyacınız olup olmadığına ya da az veya çok değiştirmek isteğiniz hayatınız hakkında mutlaka bir fikir verecektir.

9. Akşam evinizde vakit geçirirken mum yakın.

Akşam evinizde vakit geçirirken mum yakın.

Bir yandan sakinlik ve huzur getirirken diğer yandan da güzel bir ambiyans yaratacak.

10. Kahve ya da çayınıza, limon ve bal eklemeyi deneyin.

Kahve ya da çayınıza, limon ve bal eklemeyi deneyin.

Hem sizi rahatlatacak hem de sağlığınıza yarar sağlayacak. İçtiğiniz lattelerden hem daha ucuz hem de daha doğal olacaktır; üstelik tadı da gayet güzel.

11. Yalnızca nakit para kullanın.

Yalnızca nakit para kullanın.

Alışkanlık kazanana kadar bunu yapmak gerçekten zor, bu yüzden kredi kartı olmadığını sadece nakit ödeyebileceğinizi düşünün. Bu sizi daha tedbirli yapıp ne kadar para harcadığınızın farkına varmanızı sağlayacak. Ayrıca ne kadar fatura gelir diye düşünmenizi de engellemiş olacaktır.

12. Kendi ‘mantranızı’ okuyun.

Kendi 'mantranızı' okuyun.

‘Mantra’ düşünmeye yönlendiren şey demek ve kelimelerin gücünü anlatıyor. Düşünmeye başladığınızda kafanızda tekrarladığınız kelime ve cümleler olağanüstü bir güç taşıyor. Neyi eksik hissediyorsanız ya da daha çok istiyorsanız sadece söyleyin: ”Ben başarılıyım.”, ”Ben güvendeyim.”, ”Ben sevilen biriyim.” ya da ”Ben maddi açıdan yeterliyim.” gibi. Bu uygulama sizin kendinizi besleyen bir zemin hazırlamanıza yardım ederken, içsel bir yolculuk yapmanızı sağlayacak.

13. Hayatınıza pozitif anlamda katkısı olmayan insanlarla iletişim kurmaktan vazgeçin; onlardan özür dilemekten de.

Hayatınıza pozitif anlamda katkısı olmayan insanlarla iletişim kurmaktan vazgeçin; onlardan özür dilemekten de.

Eğer size kaba ya da düşüncesiz demek istiyorlarsa bırakın desinler. Kendi rahatınızı bozarak kimseyi memnun etmek zorunda değilsiniz.

14. Kendi yemeğinizi kendiniz yapın.

Kendi yemeğinizi kendiniz yapın.

Farklı malzemeleri birleştirip kendi yemeğinizi yaparken her zaman farklı lezzetler ortaya çıkar. Bu da sizi sorumlu, ilgili; en basit şekilde daha insani hissettirir.

15. Bilinçsizce tükettiklerinizi gözlemleyin.

Bilinçsizce tükettiklerinizi gözlemleyin.

Yemek, müzik, okumak ve televizyon. Tüm bunlar sizin gün boyu nasıl hissettiğinizi etkiler. Hayatınıza alırken farkında olmadığınız şeylerin gücünü hafife almayın.

16. Kendinize nasıl bir hayat sürmek istediğiniz sorun ve diğer hedeflerinizi dışarıda tutarak bu fikri temel alın.

Kendinize nasıl bir hayat sürmek istediğiniz sorun ve diğer hedeflerinizi dışarıda tutarak bu fikri temel alın.

Ne istiyorsunuz bir işe başlamak mı? Kendinize şunu sorun: Sürekli gün be gün saçma bir işle mi uğraşmak mı sizin istediğiniz ya da gerçekten yaptım, başardım demek mi? Her şeyden önce size en uygun yola nasıl karar vereceğiniz önemli.

17. Daha gerçekçi hedefler seçin.

Daha gerçekçi hedefler seçin.

Normalde olduğundan daha azını veya daha fazlasını başarmış olmayacaksınız. Fakat aklınızdaki ”Daha fazla çaba göstermeliydim.” düşüncesini ortadan kalkacak.

18. Günlük hayatın sadeliği içinde, sizi en çok mutlu eden şeyi keşfedin.

Günlük hayatın sadeliği içinde, sizi en çok mutlu eden şeyi keşfedin.

Muhteşem bir deneyim için, ekstra harcamaya ihtiyaç duymadığınızı kendinize gösterin. Harika bir yemek için pahalı yiyeceklere de ihtiyacınız yok. İstediğiniz hayatı yaşamak için, şu anda sahip olduklarınız dışında bir şey gerekmiyor. Çünkü istediğiniz hayat hissettiğiniz şeylerle alakalıdır. Bakış açınızı değiştirdiğinizde o hisler gün yüzüne çıkacaktır.

19. Aradığınız şeye dikkat edin.

Aradığınız şeye dikkat edin.

Onu ne olursa olsun zaten bulacaksınız. Kendinizi değişime zorlamak için hayatınızda neyin yanlış gittiğini görmek isterseniz, aradığınızı tam olarak bulacaksınız. Eğer kendinizi keşfetmekte korkuyor, kendinizi değersiz hissediyorsanız da aradığınız cevap size uzakta kalacaktır.

20. Kendinize özel bir felsefe oluşturun ve günlük hayatta, karar alırken rehber olarak onu kullanın.

Kendinize özel bir felsefe oluşturun ve günlük hayatta, karar alırken rehber olarak onu kullanın.

Eğer amacınızın ne olduğunu, şu anda niye burada olduğunuzu, amacınızın ne olduğunu bilmiyorsanız, endişeli, kaygılı ve huzursuz bir hayat geçirebilirsiniz. Belirli bir din ya da belirli bir grup insana inanmak, dahil olmak zorunda değilsiniz; ancak ne hissettiğiniz tanımlamak zorundasınız. Birisi size söylediği için değil; nasıl düşündüğünüz ve kim olduğunuzu uyumlu hale getirmek için zorundasınız.

21. Kendiniz kontrol etmekten vazgeçin.

Kendiniz kontrol etmekten vazgeçin.

İç güdünüzün aksine, kendinizi tutmak için çabalamanız bir işe yaramaz. Kim olduğunuzu, her yönünüzü ayrıntılı şekilde ne kadar çok düşünürseniz, istemsiz de olsa duygularınızı bastırmak için o kadar az enerji harcayacaksınız. Unutmayın ki olumsuz yönleriniz görmezden gelmek ya da bastırmak, onları kabul etmekten daha tehlikelidir. Psikolojide buna ‘gölge benlik’ adı veriliyor.

22. Çevrenizi, olduğu gibi algıladığınıza inanmayı bırakın.

Çevrenizi, olduğu gibi algıladığınıza inanmayı bırakın.

Kendinize şaşırmanız için fırsat tanıyın. Korktuğunuz zaman her şeyi net bir biçimde göremediğinizi kendinize hatırlatın. Sizi mutlu eden şeyi her zaman tahmin edemeyeceğinizi unutmayın; fakat diğer yandan da mutluluğu kovalamayı bırakmayın.

Kaynak: listeliste

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bakmayın siz benim kuru bir yaprak gibi sallandığıma…

bahar-dali-cicegi_9555371

Bakmayın siz benim kuru bir yaprak gibi sallandığıma…
Köküm sağlamdır, sarsılsam da kopmam dalımdan…
Öyle kolay değil, rüzgarın önüne kapılıp gitmem…
Son ana kadar `vazgeçmem` yaşamaktan…
Ne fırtınalar koptu, benim hayat dallarımda…
Hiç birinde vazgeçmedim umutlarımdan…
İçimde kıyametler kopsa da.
Ben baharıyım yarınlarımın,
Çiçek açarım her kışın ardından! !
Nazım Hikmet.

İşte Dünyanın En Pahalı Ağacı – Ağaç 40 Farklı Meyve Veriyor 

 

 

Dünyada o kadar değişik meyveler var ki bazılarını gördüğümüzde tanıyamıyoruz bile.

Her meyve ağacının görüntüsü farklı ve kendilerine özel bakım gerekiyor.

Peki, bütün meyveler sadece bir ağaçta yetişse mükemmel olmaz mıydı?

Sam Van Aken isimli sanatçının aklına 40 farklı meyve yetiştiren ağaç fikri geldi.

Yıllar süren çalışmasının ardından projesi başarıya ulaştı.

Sonucu kendi gözlerinizle görün!

Çocukluğu Pensilvanya’daki bir çiftlikte geçen Van Aken burada ağaçlarla ve bitkilerle yakından ilgilendi ve kendini geliştirdi.

Fotoğraf: National Geographic

Van Aken yıllar boyunca çeşitli kişilerden yardım aldı. Ancak Van Aken’in neden 40 farklı meyve yetiştiren bir ağaç elde etmek istediğine anlam veremediler.

Ağacın, 40 farklı meyvesi olduğu için hasat zamanı çok dengesiz. Bu nedenle Van Aken hasat için sık sık ağacın yanında bulunmak zorunda.

Fotoğraf: National Geographic

Van Aken, projesini kar amacı gütmek olarak değil de bir sanat olarak görüyor.

2014 yılında ABD’nin farklı bölgelerine toplamda 16 ağaç dikti.

Fotoğraf: National Geographic

Van Aken’in sıradışı projesini ve 40 meyve veren ağacı aşağıdan görebilirsiniz:

 

İşte Dünyanın En Pahalı Ağacı – Ağaç 40 Farklı Meyve Veriyor

Harika bir ağaç öyle değil mi? Bahçenizde böyle bir ağaç görmek istiyorsanız paylaşın.

Kaynak: newsner

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »