Türk Mitolojisi’nden 9 İlginç Varlık

 

1. Erlik Han (Kötülüğün Efendisi)

Erlik Han (Kötülüğün Efendisi)

 

Günümüzde iblis olarak kullanılan bir tür cin olmasına rağmen kötülüğü simgeleyen bir tanrı ruhudur. Altayların bir yaradılış efsanesine göre Erlik Han, dünyanın yaradılışında Tengri’ye karşı fenalık yapmış bunun sonucunda Tengri de onu ceza olarak yeraltı aleminin efendisi yapmıştır. Erlik Han, yeraltı Aleminin en alt katında yeşil demirden bir sarayda, gümüş bir tahtın üzerinde oturur. Emrinde dokuz semerli boğası olan Erlik Han yeraltı aleminde kendine koyu kırmızı ve çok az ışık veren bir güneş yaratmıştır.

2. Gezer Han

Gezer Han

Gerçekleştirdiği akınlar ve yaptığı kahramanlıklar uzun destanlarda işlenmiştir. Tarihsel bir kişilik olduğu iddia edilmiş fakat bu ispatlanamamıştır. Mucizevi bir doğum sonucunda babasız olarak dünyaya gelmiştir. Türk destanlarındaki gibi yeraltına iner, geri dönmeyi başarır. Asıl adı Büke Beligte’dir. Tanrılar tarafından gökyüzünden yeryüzüne gönderildiğine inanılır.

3. Tulpar

Tulpar

 

Başkurt inançlarına göre Tulpar’ın kanatlarını  kimse göremez. Tulpar kanatlarını sadece karanlıkta, büyük engelleri veya mesafeleri aşarken açar. Eğer biri Tulpar’ın kanatları görürse, Tulpar’ın kaybolacağına inanılır.

4. Asena

Asena

Asena Türk mitolojisinde önemli bir rol oynayan efsanevi bir dişi kurttur. Efsaneye göre eski Türklerin en önemli hükümdarlarının mensubu olduğu Aşina, Zena, Asen ve Şunnu sülaleleri bu dişi kurt’dan üremiştir.

5. Kuyaş Han

Kuyaş Han

İngilizce kaynaklarda ‘Güneş Tanrısı’ olarak verildiği halde Türkçe kaynaklarda bu yönde bilgiler bulmak mümkün değildir. Bu nedenledir ki günümüzde hakkında pek bilgi yoktur.

6. Tengri Han (Gök Tanrı)

Tengri Han (Gök Tanrı)

 

Tengricilik inancına göre doğadaki tüm nesneler birer tine (ruh) sahiptir (Animizm). Tengri bunların en yücesi, en büyükleridir. İklim doğrudan Tengri’nin isteğine göre değişir. Tengri, acunda (dünyada) dengenin yaratıcısı ve koruyucusudur ve iklimlerin doğal süreçleri, iklimlerin devinimleri onun tarafından sağlanır.
Diğer tanrısal varlıklar Tengrici toplumların mitolojilerinde ve kamlarının dualarında insanlara benzer kişiselleştirilmiş bir şekilde tarif edilir, ama Tengri kişiselleştirilmez; sadece zamansız ve sonsuz mavi Gök olarak anılır.

7. Ülgen Han

Ülgen Han

 

Ülgen Han göğün 16. katında, Altın Dağda ikamet eder ve Altın bir taht üzerinde oturur. Tahtı ay ve güneşin ötesindedir. Gök cisimlerini ve hava olaylarını yönetir. Ülgen Han ayrıca iyilik yapmayı da çok sever.

8. Ak Ana

Ak Ana

Henüz hiçbir şey yaratılmamışken ve yalnızca uçsuz bucaksız bir su varken, sonsuz sulardan çıkıp Tanrı Ülgen’e yaratma ilhamını vererek tekrar sulara dalmıştır. Işıktan (cisimsel olmayan) bir bedeni vardır. Başında gücü simgeleyen ve taca benzeyen zarif boynuzları bulunur. Alt kısmında denizkızı gibi çok uzun, hafif maviye çalan bir balık kuyruğu vardır. Etrafında denizyıldızları dolaşır. Hayatın başlangıcına dair ne varsa hepsine ruh vererek yaşam döngüsünü başlattığına inanılır.

9. Kayra Han

Kayra Han

Tanrıların en büyüğü ve en önemlisidir. Her şeyin yaratıcısıdır. Mutlak üstünlüğü vardır. Göğün 17. katında oturur. Diğer Tanrıları da o yaratmıştır. Bu anlamda diğer Tanrıların kendisiyle kıyaslandığında, emirlerini yerine getiren veya verdiği görevleri yineleyen birer melek konumunda olduğu yaklaşımı yanlış olmayacaktır. Ancak İslam öncesi Türk kültüründe melek veya benzeri bir kavram yer almadığı için bu sonuca yalnızca kıyaslama neticesinde ulaşılabilir. Evrenin yazgısını belirler. İyilik yönü ağır basar. Yeryüzünü yarattıktan sonra dokuz dallı bir ağaç (çam veya kayın) dikmiştir. Bu ağaç yerle göğü birbirine bağlayan yaşam ağacı “Uluğ Kayın”dır. İnsanların atası olan dokuz kişi bu ağacın dallarından türemiş ve dokuz boy (dokuz ırk) bu kişilerin soyundan ortaya çıkmıştır.

Duygusal Acı Tablosu – Deneyimlerimizi Şekillendiren Düşünce Kalıpları

11902456_668873593214400_8693827999321116943_n[1]

 

Kemik Erimesini Durdurmanın 10 Yolu

12316144_748830428595095_8107527597313536761_n[1]

En az iki bardak süt için

Her gün yeterli miktarda kalsiyum almaya özen gösterin. (1-10 yaş 800 mg, 11-24 yaş 1200 mg, daha sonraki yaşlarda 800 mg kalsiyum/gün, menopozal dönemde 1200 mg). Kalsiyum için en iyi kaynak süt ve süt ürünleridir. Bu nedenle gün boyunca en az 2 su bardağı süt veya yoğurt ve 2 kibrit kutusu kadar peynir tüketmelisiniz. İleri yaşlarda iseniz az yağlı sütü tercih edin.

Her öğün yeşil yapraklı sebze tüketin

Sütün dışında; özellikle brokoli olmak üzere, kıvırcık lahana, ıspanak ve asma yaprağı gibi yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, fındık, yerfıstığı, badem ve ceviz gibi yağlı tohumlar ile pekmez, kalsiyumdan zengin besinler arasında yer alıyor. Yeşil yapraklı sebzeleri her öğünde, yağlı tohumları da günde ortalama 30 gr kadar tüketmeyi ihmal etmeyin!

En az 15 dakika güneş ışığından yararlanın

D vitamini kemik sağlığı, kalsiyum emilimi VE kas gücü açısından önemli role sahip. 50 yaş üzeri erişkinlerde önerilen günlük D vitamini dozu 800-1000 IU dolayında seyrediyor. D vitaminin asıl kaynağı ise güneş ışınları. Dolayısıyla güçlü kemikler için her gün, güneş ışınlarının yeryüzüne dik gelmediği saatlerde, yüzünüzü ve kollarınızın güneş alması ve vücudunuzda D vitamininin aktif hale geçmesi için 15 dakikanızı ayırın.

Kilo başına 1 gram protein alın

Her gün kilo başına 1 gram protein almayı ihmal etmeyin. Yüksek proteinli diyetler idrarla kalsiyum atılımını artırarak kemiklerden kalsiyum kaybına neden olurken, bunun aksine yetersiz protein alınması ise kas gücü ve kitlesinde azalmaya, düşme ve kırık riskinin artmasına yol açıyor. Sadece 6 gram tuz alın Tuz tüketimini sınırlandırın. Çünkü aşırı tuz, idrarla kalsiyum atılımını artırarak kemikten kalsiyum kaybına neden oluyor.

Posa tüketimini 20-25 gramla sınırlandırın

Aşırı posalı yiyeceklerin tüketiminden sakının. Çünkü aşırı posalı yiyecekler tüketmek bağırsaktan kalsiyum emilimini bozarak kalsiyum eksikliği ve kemikten kalsiyum kaybına neden olabiliyor. Kepekli yiyecekler, tam tahılı ekmekler, sebze ve meyvelerin kabukları ve baklagiller dengeli oranda tüketilmeli. Günde 20-25 gr posa, sağlıklı beslenmeniz için yeterli geliyor. En fazla 2 fincan kahve için Günde 2 bardak nescafe veya 2 fincan kahveden fazlasını içmeyin. Ayrıca çay ve kola tüketimini de sınırlandırmaya özen gösterin. Ayrıca alkol ve sigara da kemik sağlığı için oldukça zararlı.

Aşırı zayıf olmayın

Güçlü kemikler için aşırı zayıflıktan kaçının. Beden kitle indeksiniz (BKİ) 20 kg/m² altına inmemeli. Çünkü menopozdan sonra vücut, yağ dokusunda oluşan östrojenden de yararlanıyor ve bilindiği gibi menopozdan sonraki hızlı kemik kaybının en önemli nedeni östrojen eksikliğidir.

Haftada 3-4 kez yürüyün

Düzenli fiziksel aktivite kemik sağlığı için çok önemli. Fiziksel aktivite gençlikte kemik kütlesini artırıyor, yaşlılıkta ise kemik kaybını önlüyor. Osteoporozda özellikle ağırlık (yük) bindiren ve kas güçlendirme egzersizleri ile denge egzersizleri öneriliyor. Yürümek, koşmak, ağırlık kaldırmak ve dans etmek kemikleriniz için birebir. Yüzme sırt kasları için yararlı olmakla birlikte, kemik kitlesinde belirgin artışa neden olmuyor. Kemiklerinizi güçlendirmek için haftada en az 3-4 kez 30-45 dakika yürüyüş yapmayı da unutmayın. Kemikler çocukluktan itibaren korunmalı!

İleri yaşların bir sağlık sorunu olarak kabul edilen osteoporozun aslında anne karnından itibaren kazanılan riskin bir yansıması olduğuna dikkat çeken Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Selda Bağış “Kemik kütlesinin önemli bir kesimi çocuklukta ve özellikle adolesan döneminde kazanılıyor. Hamilelik sırasında yeterli kalsiyum ve D vitamini alınması, çocukluk dönemindeki bilinçli beslenme ve spor alışkanlığı edinilmesi kemik kütlesini artırıyor.

Kemikler çocukluktan itibaren korunmalı!

İleri yaşların bir sağlık sorunu olarak kabul edilen osteoporozun aslında anne karnından itibaren kazanılan riskin bir yansıması olduğuna dikkat çeken Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Selda Bağış “Kemik kütlesinin önemli bir kesimi çocuklukta ve özellikle adolesan döneminde kazanılıyor. Hamilelik sırasında yeterli kalsiyum ve D vitamini alınması, çocukluk dönemindeki bilinçli beslenme ve spor alışkanlığı edinilmesi kemik kütlesini artırıyor.

Kimler risk altında?

Osteoporoz gelişiminde genetik faktörler kadar kişinin yaşam tarzı da önem taşıyor. Ailesinde osteoporoz hikayesi olanlarda, minyon yapılı, zayıf insanlarda, açık renk tenli kişilerde, hareketsiz yaşam sürenlerde ve erken menopoza girenlerde osteoporoz görülme riski daha fazla oluyor. Düşük kalsiyum alınması, sigara, aşırı alkol, kola ile kafein tüketimi, kortizon gibi bazı ilaçların kullanılması ve tiroit gibi bazı hastalıklar da osteoporoz gelişme riskini artırıyor.

KEMİK ERİMESİNİ DURDURAN BİTKİLER l

*Çemen Otu ( Şeker hastalığı kaynaklı kemik erimelerinde kullanılır)

*Tere Tohumu (Hipotiroid kaynaklı kemik erimelerinde kullanılır )

*Sahlep Otu (Çocuklarda görülen kemik erimelerinde kullanılır)

*Keçiboynuzu ( Gebelik döneminde anne karnında ki çocuğun gelişimi için kullanılır)

*Kuşburnu ( B ve C vitamini eksikliğinden kaynaklanan kemik erimeleri için kullanılır)

*Civanperçemi bitkisi ( Kansızlık ve Trombosit düşüklüğünden kaynaklanan kemik erimelerinde kullanılır )

*Isırgan otu ( Folik asit eksiğliği kaynaklı kemik erimelerinde kullanılır )

* Sütü çemen otu ve muz ile karıştırarak içerseniz kemikleriniz güçlenir

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

EKLEM AĞRISI VE KİREÇLENME İÇİN BİTKİSEL TEDAVİ..

12342353_695015047301597_2616905152402239124_n[1]

 

DR. FERİDUN KUNAK’TAN EKLEM AĞRISI VE KİREÇLENME İÇİN BİTKİSEL TEDAVİ..

Eklemlerin normal yapısını zorlayan ve çalışma şartlarını ağırlaştıran durumlarda kireçlenme belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Eklemi oluşturan kemiklerin yakın temas ve sürtünmesi ile ağrılar oluşur.

Genellikle kırk yaş, insan organizmasında kemik sistemi için bir dönüm noktasıdır. Bu zamandan sonra kemiklerde küçük değişiklikler başlar.Kireçlenme, yeni kemik oluşum yeteneğinin kaybolması, osteoporoz (kemiklerdeki kalsiyum içeriğinin azalması) bunlardan bazılarıdır.

Bu nedenle ilerleyen yaş ile birlikte eklemlerde kireçlenme oluşur. Yaş ile birlikte, şişmanlık, geçirilmiş spor yaralanmaları, kazalar kireçlenme riskini artırabilir.

Kireçlenme, genellikle, bel, diz, ayak bileği, kalça,omuz, dirsek, el bileği, el eklemleri, hatta çene ekleminde bile olabilir.
Bu bilgileri size verdikten sonra, şimdi de eklem ağrıları ve kireçlenme sorunu yaşayanlara yardımcı olmak istedik.
Bu konuda, Dr.Feridun Konak’ın eklem ağrılarını azaltacak, kireçlenme sorunu ortadan kaldıracak bitkisel bitkisel tedavisinden bahsetmek istiyoruz.

Eklem ağrılarını ve kireçlenme sorununu evde bitkisel yollarla tedavi etmek isteyenler için,

Feridun Kunak’ın Kireçlenme ve Eklem Ağrısına İyi Gelen Çamur ve Masaj Yağı Reçetesi :

Çamur için :
* 1 çorba kaşığı deniz tuzu yada turşuluk tuz,
* 2 çorba kaşığı kil,
* 2 çorba kaşığı buğday kepeği yada irmik,
* 1 kapak biberiye yağı,
* 1 kapak menekşe yağı,
* Yeteri kadar maden suyu,

Çamur uygulaması yapıldıktan sonra, Bitkisel yağlardan hazırlanmış, masaj yağı karışımı :

* 1 tatlı kaşığı pelesenk yağı,
* 1 tatlı kaşığı buğday yağı,
* 1 tatlı kaşığı biberiye yağı,
* 1 tatlı kaşığı menekşe yağı,
* 1 tatlı kaşığı susam yağı,
* 1 tatlı kaşığı çörekotu yağı,

Hazırlanışı ve Kullanım Şekli :

Çamur için, maden suyu hariç, diğer malzemeleri bir kabın içine koyun. Tahta bir spatula yardımıyla karıştırarak, bulamaç kıvamında bir çamur elde edene kadar, maden suyunu yavaş yavaş ilave edin. Daha sonra bu karışımı, ocakta, dayanabileceğiniz sıcaklığa gelinceye kadar ısıtın. Isıttığınız bu karışımı ağrıyan eklem yada kireçlenme olan bölgeye sürün. Üzerini streç ya da bezle sarın. Sıcak olması çok fayda sağlayacaktır. Soğuyuncaya kadar bekletin.

Bu Tedavide Dikkat Etmeniz Gerekenler:

* Karışımı, sıcak olarak sürdüğünüzde rahatlama yerine ağrılarınızda artma hissediyorsanız, o zaman soğuk olarak uygulayın.
* Karşımı, varislerinizin üzerine gelecek şekilde koymayın.
* Çamur soğuduktan sonra, uygulama yaptığınız bölgeyi su ile yıkayın.

Sonrasında, yukarıda masaj için önermiş olduğumuz yağları karıştırın, masaj yaparak bölgeye yedirin

kaynak: sağlıkhaberleri

Ne Yiyoruz Nereye Yarıyor?

12301530_943018345765167_39075215632490667_n[1]

Beyin: Somon, Ton Balığı, Sardunya, Ceviz

Kas: Kırmızı Et, Muz, Balık, Yumurta

Karaciğer: Brokoli, Lahana, Brüksel Lahanası

Deri: Yeşil çay, Somon, Yaban Mersini

Göz: Havuç, Mısır, Yumurta

Kalp: Domates, Patates

Bağırsak: Yoğurt, Kırmızı Erik,

Kemik: Portakal, Kereviz, Süt

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

Anlayarak öğrenerek Yüce Yaradanın Işığına Şükürle yürümeye devam ediyoruz

Doga-Manzara-Resimleri-21[1]

Karşımıza çıkan her insan ”doğru” insan,

Verilen her karar ”doğru” karar,

Atılan her adım ”doğru” adımdır Her şey olması gerektiği gibi ve daima hayrımıza olur

Her şeyin olma amacı ruha tecrübe kazandırıp yükselmektir.

Bu anlamda hayatımıza giren çıkan herkes aynı derecede özeldir.

Bitmesi gereken her şeyin bitme zamanı geldiğinde yeni başlangıçlar kapı açtığını ve gitmesi gereken herkesin de bize ve kendine yeni yol arkadaşları için yer atığını biliyoruz

Anlayarak öğrenerek Yüce Yaradanın Işığına Şükürle yürümeye devam ediyoruz.

Ve öyle de oldu şükür

kaynak: alev cedimağar

 

Böbrek Fonksiyonlarına İyi Gelen Sebzeler

 

Beslenme düzeniniz her zaman doğanın sunduğu gücü yansıtmalı ve bedeninize iyi gelmelidir. Böbrekleriniz, her şeyin en iyisini hak eden, yaşam kalitesi için çok önemli organlardır. Beslenme düzeninizde, böbrek fonksiyonlarına iyi gelecek besinlere ve özellikle sebzelere yer vermelisiniz.

Böbrek sağlığına iyi gelen sebzeler

Sağlıklı olmanın anahtarı sağlıklı ve dengeli beslenmedir. Yağlardan, işlenmiş yiyeceklerden, şeker ve tuz gibi maddelerden uzak durmak, böbreklerinize iyi bakmak için atabileceğiniz ilk adım.

Eğer sağlığınız üzerinde daha iyi bir etkisi olması için beslenme düzeninizi değiştirmeyi düşünüyorsanız; uzmanlar böbreklerinizi arındırıp koruyacak ve performanslarını arttıracak çeşitli yiyeceklere öncelik vermenizi öneriyorlar. Aşağıda organlarınızı tetikleyip en iyi şekilde çalışmalarını sağlayacak bu sebzelere bir kaç örnek vereceğiz:

1- Kuşkonmaz

kuskonmaz

Kuşkonmaz yedikten sonra idrarınızın aldığı ağır koku, bu güçlü sebzenin etkilerinden sadece birisidir. Bu güçlü kokuya kuşkonmazın içindeki, böbrekleri arındırmaya yarayan asparajin neden olur. Böbreklerinizi güçlü ve sağlıklı tutmak için, beslenme düzeninize kuşkonmaz ilave etmek çok iyi bir fikir olabilir. Ayrıca kuşkonmazın içindeki diğer vitamin ve mineraller de sağlığınıza iyi gelecektir. Kuşkonmaz yağ içermez ve bitki proteini açısından çok zengindir. Bol miktarda C vitamini ve lif içeren kuşkonmaz, doğal bir antioksidandır. Hem kim bu kadar lezzetli bir sebzeye hayır diyebilir ki?

2- Kırmızı dolmalık biber

 

dolmalıkbiber

Canınız kırmızı dolmalık biber mi çekti? İçerdiği potasyum sayesinde bu biberler böbrek dostu birer sebzedir. Dahası kırmızı dolmalık biberler likopen, A, C ve B vitaminleri, folik asit ve lif içerir.

Böbrek dostu bir yemek için biraz ton balığı ve doğranmış kırmızı dolmalık bibere en sevdiğiniz salatayı veya sebze karışımını ekleyin.

3- Lahana

lahana

Bedenimizdeki serbest radikallerle savaşan lahana, brokoli gibi güçlü ve şifalı sebzelerden birisidir. Bu sebzeyi beslenme düzeninize eklemeniz hem böbreklerinize hem de karaciğerinize iyi gelecektir. İçerdiği yüksek K, C ve B6 vitaminleri, lif oranı ve folik asit yüzünden bu sebzeyi kesinlikle gözardı etmemelisiniz.

4-  Karnıbahar

karnibahar

Lahana ile aynı özelliklere sahip karnıbahar böbrek dostu bir beslenme düzeni için çok uygundur. Karnıbaharı patates püresine ekleyebilir; ister çiğ ister pişmiş olarak salatalara ekleyebilir veya sirke ve zeytinyağı ile yiyebilirsiniz. Yüksek oranda C vitamini ve lif içeren bu sebze besleyici olduğu kadar da lezzetlidir. Tabağınızda, folik asit ve lif açısından zengin, böbreklerinizi temizleyip güçlendirecek, karaciğerinizin bedeninizdeki toksinleri atmasına yardımcı olacak harika bir öğün olacak.

5- En iyi doğal ilaç: Sarımsak

sarimsak

En yaygın bilinen ve eski doğal tedavilerden birisi olan sarımsak, enflamasyonu azaltır, enfeksiyonlarla savaşır, arındırır, kolesterolü düşürür ve doğal bir antibiyotiktir. Ayrıca sarımsak bedeninizin ihtiyaç duyduğu antioksidan ve pıhtılaşma önleyiciler de içerir.

 

Sarımsağı nasıl pişireceğiniz hakkında endişelenmenize gerek yok, kaynatıldığında bile bu özelliklerini kaybetmez. Sarımsağı pilavdan soslara kadar pek çok farklı ve lezzetli yemek hazırlamakta kullanabilirsiniz. Hatta sarımsaksız bir hayat düşünmek çok zordur!

6- Kadim bir dost: Soğan

sogan

Hem yemeklerinize lezzet katacak, hem de bedeninizi arındırmaya yarayacak bir sebze mi arıyorsunuz? Hem bedenimizde doğal olarak bulunan, hem de dışarıdan aldığımız yağ gibi kimyasalları ve toksinleri, bedenimizden atmaya yardımcı kuersetin gibi flavonoidler açısından zengin soğan tam aradığınız sebze! Soğan damarlarımızın yağ tarafından tıkanmasını önler, onları temizler ve kan dolaşımına iyi gelir. Ayrıca anti enflamatuar özelliğinin yanı sıra böbreklerimizi koruyan ve organlarımızın sağlıklı çalışmasına yardımcı olan soğan böbreklerimiz için de çok faydalıdır.

Soğanı salatanıza ekleyerek herhangi bir yemeğin yanında yiyebilirsiniz. Soğanlar düşük potasyum içerirler ve bu da böbrek sağlığı için önemlidir. Ayrıca metabolizmanızın protein ve karbonhidratları işlemesine de yardım ederler.

Böbrek sağlığınız için beslenme düzeninizi değiştirmeyi düşünüyorsanız, genel sağlığınıza iyi gelecek bu sebzeleri lezzetli birer alternatifler olarak ister çiğ ister salata olarak, isterseniz de pişmiş olarak beslenme düzeninize eklemenizi öneriyoruz.

İnsan Sarrafı Dostoyevski’den, Hayatınıza Işık Tutacak 15 Hayat Dersi

1. “Sevmek, güzel birinde aşkı aramak değil, o kişide bilmediğin bir zamanın, beklenmedik bir anında kendini bulmaktır.”

2. “Yeni bir adım atmak ve yeni bir söz söylemek, insanların en korktuğu şeylerdir.”

3. “Acı çekmek, büyük bir zekaya ve duyarlı bir yüreğe sahip kişiler için her zaman kaçınılmazdır.”

4. “Gece ne kadar karanlıksa, yıldızlar o kadar parlaktır. Derdin ne kadar büyükse, Tanrı’ya o kadar yakınsın.”

5. “Ya hatalarınla yüzleşir, ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin. Cahil olmak ayrı, pislik olmak ayrıdır.”

6. “Her insan, herkes karşısında, her şeyden sorumludur.”

7. “Yalan öyle nüfuz etmiş ki insanların diline, ‘doğruyu söylemek gerekirse…’ diye bir kalıp var.”

8. “İnsanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır.”

9. “Zamana güven, her şey unutulur. Şu anda aklı başında davranmak, sonradan aklının başına gelmesinden iyidir.”

10. “Yanlış kişiden samimiyet beklediğin an, kırılıyorsun.”

11. “Hiçbir zaman doğru insan çıkmaz karşına. Ya zaman yanlıştır, ya da insan.”

12. “Anlamından çok hayatı sevmeli. Anlam ancak o zaman anlaşılır hale gelir.”

13. “Farkındalık, hastalıktır.”

14. “İnsanın ruhunu yücelten bir acı, ucuz bir mutluluktan evladır.”

15. “Bir çocuğun ölümünü görmektense evrene geliş biletimi iade etmek isterim.”

kaynak: onedio .com

Toplumsal Davranışlarımıza Adeta Ayna Tutan Çok İlginç “Maymun – Muz Deneyi”

Birkaç maymun, bir merdiven, su ve muzları içeren bu deneyi daha önceden duymuş olabilirsiniz. G.R Stephenson’ın bu deneyi maymunların korkuya karşı verdikleri tepkilere dayalı. Öğrenilen davranışlar ve grup dinamiği hakkında harika bir çalışma.

1. Bir grup bilim adamı bir kafese 5 maymun ve tepesinde muzlar bulunan bir merdiven yerleştiriyor.

Bir grup bilim adamı bir kafese 5 maymun ve tepesinde muzlar bulunan bir merdiven yerleştiriyor.

2. Ne zaman bir maymun merdivenin tepesindeki muzlara ulaşmaya çalışsa bilim adamları diğer maymunları soğuk suyla sırılsıklam ıslatıyorlar.

Ne zaman bir maymun merdivenin tepesindeki muzlara ulaşmaya çalışsa bilim adamları diğer maymunları soğuk suyla sırılsıklam ıslatıyorlar.

3. Bir süre sonra, ne zaman bir maymun merdivene tırmanmaya yeltense diğerleri o maymunu engellemeye, hatta dövmeye başlıyor.

Bir süre sonra, ne zaman bir maymun merdivene tırmanmaya yeltense diğerleri o maymunu engellemeye, hatta dövmeye başlıyor.

4. Bunun üzerine doğal olarak, muzlar ne kadar cezbedici olsa da hiçbir maymun merdivene tırmanmaya cesaret edemiyor.

Bunun üzerine doğal olarak, muzlar ne kadar cezbedici olsa da hiçbir maymun merdivene tırmanmaya cesaret edemiyor.

5. Daha sonra bilim adamları maymunlardan birini kafesten alıp farklı bir maymunu içeriye bırakıyor.

Daha sonra bilim adamları maymunlardan birini kafesten alıp farklı bir maymunu içeriye bırakıyor.

 

Bu yeni maymunun yaptığı ilk şey merdivene tırmanmak oluyor ve diğerleri onu hemen dövüyorlar. Birkaç kez dövüldükten sonra yeni maymun da nedenini bilmemesine rağmen merdivene tırmanmaktan vazgeçiyor.

6. İkinci bir maymun daha başka bir maymunla değiştiriliyor ve yine aynı şey oluyor.

İkinci bir maymun daha başka bir maymunla değiştiriliyor ve yine aynı şey oluyor.

 

İlk maymunun yerine gelen maymun da yeni maymunu dövenler arasında yer alıyor. Üçüncü maymun kafesten çıkarılıp yerine başka bir maymun geliyor ve sonuç aynı. Dördüncü maymunda da sonuç yine aynı oluyor ve yeni maymunu dövüyorlar. Daha sonra beşinci maymun kafesten çıkarılıp yerine yenisi yerleştiriliyor

7. Sonuç olarak daha önce soğuk suya hiç maruz kalmamalarına rağmen merdivene tırmanmaya çalışan maymunu döven 5 adet maymun ortaya çıkıyor.

Sonuç olarak daha önce soğuk suya hiç maruz kalmamalarına rağmen merdivene tırmanmaya çalışan maymunu döven 5 adet maymun ortaya çıkıyor.

 

8. Maymunlara neden bunu yaptıklarını sormak mümkün olsa cevapları muhtemelen “Bilmem, burada işler böyle yürür” tarzında olurdu.

Maymunlara neden bunu yaptıklarını sormak mümkün olsa cevapları muhtemelen "Bilmem, burada işler böyle yürür" tarzında olurdu.

 

Bu cevap size de tanıdık geliyor mu?
Maymunlar gibi olmayalım; aklımızı kullanalım, sorgulayalım, soru soralım.

Çalışma: Stephenson, G. R. (1967). Cultural acquisition of a specific learned response among rhesus monkeys. In: Starek, D., Schneider, R., and Kuhn, H. J. (eds.), Progress in Primatology, Stuttgart: Fischer, pp. 279-288.

Ayşe’nin Kış Çayı

 

rsz_127[1]

Merhaba

Soğuk havalarda ısınmak, enerjimi yükseltmek için bitki çaylarından çok faydalanırım. İşte bugün instagramda paylaştığım kış çayımın tarifi..

10 tane kakule çekirdeği

3-4 parça çubuk tarçın

5 -6 top karabiber

1 çorba kaşığı rendelenmiş taze zencefil

15 20 tane top yeni bahar

4-5 tane Yıldız anason

Portakal dilimleri

Tüm malzemeleri süzgeçli bir çaydanlığa koyun. Kaynar suyu üzerine dökün, 3 dakika kaynatın. Kapatıp 10- 15 dakika bekleyin. Üzerine bal ve benim favorim biraz süt ekleyip, sıcak sıcak için.

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

Kendinize Her Gün Yapabileceğiniz Masaj: Mide Masajı

1443636345009[1]

 

Midelerimizde gizemimize, gerginliğimize ve vücudumuzla ilgili sorunlarımıza katkıda bulunan sürekli büyüyen bir çığ var. sürekli kendimizi çok şişman veya şişkin olduğumuz için suçluyoruz. Bu hisler özsaygımız ve mutluluğumuz üzerinde maddi etkilere sahiptir.

Bunun yerine, eğer rahatlayıp vücudunuzdaki pozitif görünümlere odaklansaydınız ve ne kadar mükemmel şeyler yaratacağınızı düşünseydiniz? Düzenli olarak midelerimize masaj yaparak kendimize biraz saygı gösterseydik? Tamam, biliyorum kulağa biraz tuhaf gelebilir, fakat her gün biraz masaj ile midenize sevgi göstermek mükemmel sonuçlar yaratabilir. Tıpkı vücudunuzun diğer bölgelerine masaj yapar gibi, mide masajı kan dolaşımınızı hızlandıracak, taze oksijen getirecek ve kanınızı tazeleyecek. Kan dolaşımınız etkili olduğunda, organlarınız çok daha iyi çalışacak. Masaj aynı zamanda kasılmış kas ve gerilmiş dokularınızı rahatlatır ve yine kan dolaşımınıza katkıda bulunur. Masaj sonrası omuzlarınızın daha esnek olmasına kimse şaşırmaz, o zaman neden aynı şey mideniz için de geçerli olmasın? Mide masajının diğer etkilerine de göz atmalısınız:

  1. Abdominal masaj bağışıklık sisteminizi geliştirir.

Bağışıklık sisteminin kontrolü karın bölgenizde olduğuna göre, midenize masaj yaptığınızda sağlığınız tamamen sizin ellerinizde. Besleyici yemeklerin yanında, oksijen ile doldurulmuş, hareketli bir karın bölgesi sağlıklı kalmanızı sağlar. Abdominal masaj, kabızlık ve karın ağrısı gibi gastrointestinal belirtileri azaltır. Aynı zamanda, bağırsak hareketliliğine de katkı sağlar.

  1. Özel günleriniz öncesi midenize masaj yapmak menstrüel döngü öncesi sendrom belirtilerini azaltır.

Eğer döneminizden önce kramp, kahverengi kan veya kabızlık sorunlarınız varsa, mide masajı size çok iyi gelebilir. Ayakları ve uylukları ovmak ve sırt üstü yarat pozisyonda alt karın kaslarına masaj yapmak dönemsel ağrıları azaltır ve stresinizi kontrol etmenize yardımcı olur.

  1. Midenize iyi davranmak vücudunuzu etkiler.

Vücudumuzla ilgili tüm zor hislere rağmen kendimize iyi davranmaya zaman ayırmak hayatımızda büyük değişimler yaratabilir. Sadece dizlerinizi kaldırarak yatıp, ellerinizi karnınızın üstüne koyarak değişimi ve kötü duyguların uzaklaştığını görebilirsiniz.

Kendinize mide masajı yapmanız için birkaç ipucu:

Dizlerinizi kıvırarak ve yastıklarla destekleyerek rahat bir pozisyonda yatın.

Ellerinizi karnınızın alt bölgesine koyun ve nefes aldıkça nasıl hareket ettiğini hissedin.

Her nefes verdiğinizde, karnınıza gülümseme ile pozitif enerji gönderin. 5 kez tekrarlayın.

Bir elinizi diğer elinizin üzerine koyup karnınızın üzerinde saat yönünde daireler çizin. Sağ kalçanızı kaburgalarınız etrafında sol kalçanıza doğru yavaşça hareket ettirin. Aynısını sol kalçanız için de uygulayın ve 10 kez tekrar edin.

Masajınızı ellerinizi karnınızın üstüne getirerek bitirin ve pozitif enerjinizi asla eksik etmeyin.

Sevgilerle…

AYŞE TOLGA

Hindistan Cevizi Yağı Bir Mucize…

hindistan-cevizi-yagi[3]

 

Hindistan cevizi yağı ve faydaları

Hindistan cevizi yağı son zamanlarda adından fazlasıyla söz ettiriyor. İnsanlar hindistan cevizi yağıyla yapılacak yüzlerce şey bulduğu için, bu çok amaçlı yağ da hamur işlerinin içine,ilaçların yanına hatta ilk yardım dolabına bile girmeyi başardı. Bu kullanımlardan bazıları ilk bakışta tuhaf gözükse de, hindistan cevizi bu yeni şöhretini boşuna kazanmadı.Charlie Pulsipher’ın, bu mucizevi ve doğal ürün ile yapabileceklerinizin listesini Uplifers olarak sizlere sunuyoruz.

Hindistan cevizi yağını tereyağı ya da margarinle aynı kefeye koymak haksızlık olur, zira bu katı yağlarla karşılaştırıldığında, hindistan cevizi yağı çok daha sağlıklı duruyor. İçerdiği doymuş yağlar, orta zincir şeritlerden geliyor ve bu kısa zincirli yağlar, vücut tarafından hemen işleme alınıp, yağ olarak depolanmıyor.

Bu da demek oluyor ki hindistan cevizi yağı enerji seviyesini artırıyor, iyi kolesterolü yükseltiyor ve kilo aldırmadan, kolesterol ve diğer sağlık sorunlarına neden olmadan kan şekerini dengeliyor. Buna ek olarak antimikrobik, antioksidan, mantarla baş eden, iltihap önleyici ve parazit ile virüslere karşı koruma sağlayan bir ürün. Bağışıklık sistemini güçlendiren hindistan cevizi yağının faydalı olduğu diğer konuları da şöyle sıralayabiliriz:

  1. Masaj yağı: Hindistan cevizi yağı yorgun ve ağrıyan kasları gevşetir.
  1. Ayak kokusu: İçerdiği mantar önleyici nitelikler, mantarla ilgili bütün enfeksiyonlara iyi gelir. Bu sorunla daha etkin bir şekilde savaşmak istiyorsanız, mercanköşk ve çay ağacı yağından da bir iki damla ekleyin.
  1. Akne: Hindistan cevizi yağı, akneye neden olan bakterilerle nazik bir şekilde mücadele eder. Sivilcelerin üzerine direkt olarak sürüp, sönmelerini izleyin.
  1. Temizleyici: Hindistan cevizi yağı, etkili ve yumuşak bir temizleyici işlevi görür.
  1. Bit: Bu rahatsız edici problemi kökünden çözer.
  1. Vücuttaki çatlaklar: Hamilelikten kaynaklanan çatlakları hindistan cevizi yağı ile önleyip yumuşatabilirsiniz.
  1. Siğil ve lekeler: Sorunlu bölgeyi hindistan cevizi yağı ile ovun ve bandajlayın. Her gün aynı işlemi tekrarlayın.
  1. Nemlendirici: Hindistan cevizi yağı, sert ve zarar görmüş ciltleri yumuşatmanın ve nemlendirmenin harika bir yoludur.
  1. Yüz peelingi: Hindistan cevizi yağını karbonat, şeker, tarçın ve yulaf ezmesi ile karıştırıp harika bir peeling ve ölü hücrelerden arındırıcı maske elde edebilirsiniz.

10. Kepek: Kepeklerden ve yarattığı kaşınma hissinden kurtulmak için kafa derinize hindistan cevizi yağı ile masaj yapın.

11. İştahı azaltmak: Yemeklerden önce bir kaşık dolusu hindistan cevizi yağı tüketirseniz, iştahınız azalır böylece fazla yemezsiniz.

12. Kırışıklıklar: Cildi yeniden nemlendirmek ve kırışıklıkları yumuşatmak için yüzünüze hindistan cevizi yağı sürebilirsiniz.

13. Boğaz ağrısı: Bir kaşık hindistan cevizi yağının ağzınızda çözünmesini bekleyin ve yavaşça yutun. Bu sayede boğazınızı kaplamış korumuş olursunuz. Aynı zamanda mukus zarını canlandırır ve enfeksiyonlarla da savaşırsınız.

14. Saçkıran: Gözle görünmeyen saçkıran mikrobunu öldürmek için sorunlu bölgeyi hindistan cevizi yağı ile ovun. Enfeksiyonu daha hızlı yok etmek için biraz çay ağacı yağı da ekleyebilirsiniz.

15. Dudak nemlendiricisi: Hindistan cevizi yağı dudakları korur ve nemlendirir. Güneşten korunmaya da yardımcı olur.

16. Uçuk: Antiviral özelliği sayesinde, uçuğa neden olan bakterileri öldürür. İyileşmeyi hızlandırmak için bir damla mercanköşk yağıyla da karıştırabilirsiniz.

17. Kayganlaştırıcı: Özel dakikalarınızı kimyasal ürünlerle tehlikeye atmak istemiyorsanız, tamamen doğal hindistan cevizi yağını tercih edebilirsiniz. Fakat korunmayı tehlikeye atmamak için kondomla birlikte kullanmayın.

18. Sakız yapışması: Saçınıza ya da halınıza sakız yapıştığında, çözümün Hindistan cevizi yağında olduğunu unutmayın.

19. Evcil hayvan sağlığı: Hem harici hem dahili olarak kullanılması evcil hayvanların sağlığı için bir çok fayda sağlar. Nefes kokusunu alır, tüyleri parlatır, eklem sorunlarında etkilidir, kulakları temizler, pirelerden arındırır.

20. Arpacık: Bu rahatsız edici ve acı verici enfeksiyondan kurtulmak için, arpacığın üzerine ya da göz çevresine hindistan cevizi yağı sürebilirsiniz.

21. Kulak ağrısı: Hindistan cevizi yağı ve sarımsak yağı karışımı ile kulak ağrısı, enfeksiyonu ve dış kulak iltihabındanhızla kurtulabilirsiniz.

22. Konak: Bebeklerin saç derisinde oluşan konakla baş etmek için hindistan cevizi yağı kullanabilirsiniz. Acıyı, kaşıntıyı, kızarıklığı ve pullanmayı hafifletir.

23. Pişik: Bebek bezinden kaynaklanan hafif pişiklerde nazik ve etkilidir.

24. Morarmalar: Morarmış cildi hindistan cevizi yağı ile ovarak iyileşmeyi hızlandırabilirsiniz.

25. Yaşlılık lekeleri: Bütün cilt lekelerinin tedavisinde hindistan cevizi yağı işe yarar. Güçlü bir antioksidan olduğu için yaşlılık lekelerinde de etkilidir.

26. Tıraş kremi: Hindistan cevizi yağı, jiletin ciltte pürüzsüz bir şekilde kaymasını sağlarken, cildi de yumuşatır.

27. Tıraş sonrası losyonu: Tıraş sonrası oluşan kızarıklıklardan şikayetçiyseniz, özellikle hassas ciltler için yatıştırıcı etkisi olan hindistan cevizi yağını kullanın.

28. Diş macunu: Eşit miktarda hindistan cevizi yağı ve karbonatı karıştırıp, içine birkaç damla nane yağı ekleyin. Böylece florid, tatlandırıcılar ve diğer kimyasallardan arınmış doğal ve etkili bir diş macunu elde edersiniz.

29. Su çiçeği: Kaşıntıyı azaltıp iyileştirmeye yardımcı olması için hindistan cevizi yağı sürün. Zehirli sarmaşık, zehirli meşe, sinek ve böcek ısırıklarında da işe yarar.

30. Maya enfeksiyonu: Hindistan cevizi yağı hem dahili hem harici kullanılarak mantar enfeksiyonlarıyla savaşır.

31. Makyaj temizleyicisi: Rimel gibi yağ bazlı makyaj malzemelerini çıkarır. Cildi temizler, nemlendirir ve parlatır.

32. Saç kremi: Saçı güçlendirir ve onarır. Saçınıza hindistan cevizi yağı ile masaj yapın ve 10 dakika bekledikten sonra durulayın. Kıvırcık saçları kontrol altına almak için kuru saça da az bir miktar sürülebilir.

33. Mobilya cilası: Hindistan cevizi yağı, ahşap mobilyalara koruyucu bir parlak kazandırır. Sonucu beğenip beğenmeyeceğinizi kontrol etmek için, önce küçük bir alana uygulamakta fayda var.

34. Enerji: Orta zincir triglişeritler sayesinde canlılığı ve dayanıklılığı artırır. Gün içinde ihtiyacınız olan enerjiyi verir.

35. Deodorant: Hindistan cevizi yağını mısır nişastası, karbonat ve tercih ettiğiniz bir kokulu yağ ile karıştırıp, doğal bir deodorant elde edebilirsiniz.

kaynak: Ayşe Tolga- iyi yaşam

Zeki Ama Çalışmayan Çocukların Gelecekteki Hayatlarına Dair Bilmeniz Gereken 17 Şey

Çok büyük ve bir türlü sonu gelmeyen bir klişe ile karşı karşıyayız: Çocuğunuz zeki ama çalışmıyor! Peki ne olacak? Zeki ancak çalışmayan bir çocuk büyüdüğünde ne olacak, ne yapacak, nasıl biri olacak?

“Onedio Klişeleri Yerinde Takip Etme” ekibi sizler için “zeki ama çalışmayan” çocukları buldu ve neler yaptıklarını sordu. İşte en popüler 17 cevap.

1. Merak etmeyin zeki ama çalışmayan çocuklar, bir süre sonra bu huylarından vazgeçiyor.

Merak etmeyin zeki ama çalışmayan çocuklar, bir süre sonra bu huylarından vazgeçiyor.

 

En geç üniversitede adam gibi çalışmaya başlıyorlar. Hatta size bir şey diyelim mi, öğrenim hayatları son derece başarılı geçen çocukların yarıdan fazlası zeki ama çalışmayan çocuklar.

2. Bu kişiler hayattan zevk almasını bilen, kısaca yaşamasını bilen bireyler oluyorlar.

Bu kişiler hayattan zevk almasını bilen, kısaca yaşamasını bilen bireyler oluyorlar.

 

Kendilerini tek bir şeye odaklamıyorlar, kesinlikle çok yönlü bireyler oluyorlar, akademik kariyer için hayatlarını rölantiye almıyorlar. Bir şekilde hayatı çözmüş olabilirler bile!

3. Ne istediklerine küçük yaşlarda karar veriyorlar ve onun için çalışıyorlar.

Ne istediklerine küçük yaşlarda karar veriyorlar ve onun için çalışıyorlar.

 

Bakmayın dağınık, düzensiz, dengesiz göründüklerine, ne istediklerini biliyorlar ve emin adımlarla bu yolda yürüyorlar.

4. Bu çocuklar daha dayanıklı, daha dirençli olur, kolay kolay pes etmeyen bir kişiliğe sahiptirler.

Bu çocuklar daha dayanıklı, daha dirençli olur, kolay kolay pes etmeyen bir kişiliğe sahiptirler.

 

Hayat onları kolayca yıpratamıyor, vazgeçmiyorlar, hayallerinin peşini bırakmıyorlar.

5. Daha sosyal bir kişiliğe sahip oluyorlar, geniş bir arkadaş çevresine sahip sevilen birer birey olup çıkıyorlar.

Daha sosyal bir kişiliğe sahip oluyorlar, geniş bir arkadaş çevresine sahip sevilen birer birey olup çıkıyorlar.

 

Çünkü dedik, hayatı ıskalamıyorlar, her şeye ayıracak vakitleri var.

6. Kesinlikle hayatlarında bir denge kurmasını beceriyorlar.

Kesinlikle hayatlarında bir denge kurmasını beceriyorlar.
Ev, iş, arkadaşlar, aile, vs. arasında mükemmel dengeyi kuran kişiler bunlar.

7. Tatminsiz, aşırı hırslı, kıskanç kimseler değiller kesinlikle.

Tatminsiz, aşırı hırslı, kıskanç kimseler değiller kesinlikle.

Hayatın kendilerine verdikleriyle yetinmesini, aç gözlülük yapmamayı öğreniyorlar. Hele kardeşleri de varsa paylaşımcı, yardımcı, yol gösterici kişiler oluyorlar.

8. Belki çalıştıkları yerde, yaptıkları işte bir numara olmuyorlar ama vazgeçilmez olmayı başarıyorlar.

Belki çalıştıkları yerde, yaptıkları işte bir numara olmuyorlar ama vazgeçilmez olmayı başarıyorlar.

Bunda çalışkanlıkları, pratik düşünme becerileri, sosyal kişilikleri son derece büyük pay sahibi.

9. İkili ilişkilerinde son derece başarılılar.

İkili ilişkilerinde son derece başarılılar.

Alttan almasını bilen, gerginlikten uzak duran, samimi ve dinlemeyi bilen yapıları onlara her zaman kazandırıyor.

10. Tamamen uzlaşmacı, kavgayı sevmeyen biri olup çıkıyorlar.

Tamamen uzlaşmacı, kavgayı sevmeyen biri olup çıkıyorlar.

 

Zeki ama çalışmayan kimseler hiçbir ortamda kavgayı, gerilimi sevmeyen kişiler. Bundan özenle uzak dururken, uzlaşmacı, ara bulucu kişilikleri sayesinde ortamın negatif enerjisini de alıyorlar.

11. Sorumluluk sahibi denince akla ilk zeki ama çalışmayan kişiler gelir.

Sorumluluk sahibi denince akla ilk zeki ama çalışmayan kişiler gelir.

Bu kişilerin sorumluluk bilinci yüksektir, mükemmelliyetçi değillerdir, detaylarda boğulmazlar ama aldıkları bir işi vaktinde ve olabilecek en iyi şekliyle hallederler.

12. Bu kişiler güvenilir kimselerdir.

Bu kişiler güvenilir kimselerdir.

Sırrınızı saklar, dedikodu yapmaz, söz verirse tutar. Kısacası güvenilir kelimesinin tanımı gibidirler.

13. Son derece neşeli ve esprili bir kişilikleri vardır.

Son derece neşeli ve esprili bir kişilikleri vardır.

Bu da onları arkadaş grubunun, ofisin, okulun vazgeçilmez kişisi yapar. “O gelmiyorsa ben de gelmem” cümlesindeki “o” zeki ama çalışmayan kişidir.

14. “Çalışmıyor” algısının sebebi ilgisini çekmemesidir, ilgilendikleri konularda gayet başarılıdırlar.

“Çalışmıyor” algısının sebebi ilgisini çekmemesidir, ilgilendikleri konularda gayet başarılıdırlar.

 

15. Yardımsever ve sosyal projelerde yer almayı seven kişilerdir.

Yardımsever ve sosyal projelerde yer almayı seven kişilerdir.

Göstermelik yapmazlar hiçbir işlerini ve gerçekten başkalarına yardım etmekten keyif alırlar.

16. Asla hayalperest değillerdir.

Asla hayalperest değillerdir.

Bu hayal kurmadıkları anlamına gelmez, sadece gerçekleşmesi mümkün hayallerin peşinde koşarlar. Eforlarını olmayacak işler peşinde heba etmezler.

17. Hızlı düşünen, çabuk karar veren ve soğukkanlı insanlardır.

Hızlı düşünen, çabuk karar veren ve soğukkanlı insanlardır.

 

Bir de prezentabl ise işe almamanız için hiçbir sebep yok!!