4 Ana Başlıkta Vücut Dili ve Mimikler Hakkında Mutlaka Bilmeniz Gerekenler

İletişim her devirde olmazsa olmazımız. Teknolojik gelişmeler iletişim biçimlerimizi bütünüyle değiştirmiş olsa da ne anlık mesajlaşma imkanları ne de görüntülü sohbet uygulamaları yüz yüze iletişimin yerini alabiliyor. Bir arkadaşımızla “eski usul” bir buluşma ayarlayıp yüz yüze oturup konuştuğumuzda sadece konuştuklarımız değil konuşmadan, beden diliyle söylediklerimiz de büyük önem taşıyor.

Beden dili başlı başına bir dil, hem de en şahsına münhasırından. Hepimiz sadece kendimize ait alışkanlıklara ve tuhaf hareketlere sahibiz. Peki sizin beden diliniz hakkınızda ne söylüyor? Ya başkalarının beden dilleriyle verdiği işaretleri okuyarak onlar hakkında öğrenebilecekleriniz neler?

Karşımızdakinin “aklını okumak” için süper güçlere gerek yok. Beden dili uzmanlarının üzerine sayısız araştırmalar yaparak oluşturduğu bu en bilinen beden dili tüyolarıyla siz de karşınızdakinin “aklını okumaya” hızlı bir başlangıç yapabilirsiniz.

Bir örnek: yüz yüze iletişimde ağzınızdan çıkan kelimelerin iletişimin sadece %10’unu oluşturduğunu biliyor muydunuz? Geri kalan %90’ınıysa ses tonu, konuşma hızı ve beden dili oluşturuyor

1. Baş Hareketleri

Baş Hareketleri

 

  • Başı öne eğmek özgüven eksikliğinin ilk işareti. Bir iltifat karşısında başını öne eğen insanlar içinse utangaç ve çekingen yorumunu yapmak mümkün.
  • Konuşma esnasında kulağa dokunmak veya kulağı kaşımaksa kararsızlığa işaret edebilir.
  • İçten bir gülüş tüm yüzünüzü kaplar ve özellikle gözlerinizden okunur. Buna karşın sahte bir gülüşte sadece dudaklar oynar. Ünlü bir Türk düşünürünün sözü bilim insanları tarafından da onaylanıyor: “Gözler kalbin aynasıdır yalan nedir bilmez onlar.”
  • Kafanın hafif yana eğilmesi bir konu veya kişiye ilgili olmanın işareti olabilir. Belki de o dert anlatmaya doyamadığımız arkadaşlarımızın ve hatta psikologların en büyük sırrı kafalarıyla yaptığı 15 derecelik açıdır.
  • Kafanın fazla eğilmesiyse sempati göstergesi olabilir.
  • Kötü bir değerlendirme esnasında ise genelde değerlendirenin gözlerini kapattığını ya da burnunun ucuna hafif bir dokunuşta bulunduğunu gözlemleyebiliriz.
  • Onaylama işareti olarak kafa sallamak genelde pozitif bir mesaj içerir ve dinleyenin konuya ilgili olduğunu ve dikkatinin konuşulanlarda olduğunu gösterir.
  • Fakat “otomatiğe bağlayarak” sürekli kafa sallamak ise dinleyenin ilgisini kaybettiğinin işaretidir.
  • Burna dokunmak şüphe veya fikrin reddedilebileceğinin işareti olabilir.
  • Çeneyi elle sıkmak küstahlık işareti olabilir.
  • Elin çeneye konması ve çeneyi kaşımaksa kişinin düşünme ve karar verme aşamasında olduğunu gösterir.

2. Üst vücut

Üst vücut

 

  • Omuzların geriye atılması güç ve cesaret belirtisidir.
  • Kolların açık olması kişinin rahat ve konuşmaya/iletişim kurmaya açık olduğunu gösterir.
  • Kolların kavuşturulması kişinin savunmaya geçtiğini ve memnun olmadığını gösterebilir.
  • Kolların ense arkasında birleştirilmesi de bir konuya ilgi belirtisidir.
  • Parmakla işaret etmek öfke belirtisi olarak algılanmaktadır.
  • Yukarı ve dışa dönük el hareketleri kişinin açık ve olumlu olduğu mesajını verir.  Başkasına avuçların gösterilmesiyse bir durdurma niyeti içerir.
  • Ellerin birbirine kavuşturulması veya parmak uçlarının birbirine değmesi “düşünüyorum/bu konuyu değerlendiriyorum” anlamına gelir.
  • Bir fikri aktarırken parmak uçları birleştirilir ve avuç içleri birbirinden ayrı olacak şekilde uzak durur.
  • Ellerin bele koyulması “hazırım ve istekliyim” anlamına gelebileceği gibi saldırganlık göstergesi de olabilir.

3. Alt vücut

Alt vücut

 

  • Kalçaların öne çıkarılması kişinin güçlü hissettiğini simgeleyebilir.
  • İki ayak arasındaki mesafe de güce ve baskınlığa işaret eder.
  • Bacakların açık ve ayrı olması kişinin ortamda rahat hissettiğini gösterir. Bacak bacak üstüne atmaksa kasların ne kadar gergin olduğuyla ilişkili olarak rahatlık ya da savunmaya geçme belirtisi olabilir.
  • Karşınızdaki bacak bacak üstüne attığında bacaklarının gösterdiği yöne göre onun size olan ilgisini anlayabilirsiniz. Ayakları sizin bulunduğunuz yönü gösteriyorsa sizinle daha ilgilidir.
  • Bu pozisyonda ayakları sallamak kişinin sıkılmış veya sabırsızlık içinde olduğunun belirtisi olabilir.

4. Gözler

Gözler
  • Gözleri aşağı yöneltmek korku, suçluluk veya boyun eğme mesajı içerebilir.
  • Kaşları aşağı yöneltmek ve göz kısmak karşıdakinin söylediklerini anlamaya çalışma anlamına gelir.
  • Karşıdakinin gözünün içine bakmak kendinden eminlik göstergesidir.
  • Göz göze gelmekten kaçınmak kişinin özgüveninin düşük olduğu şeklinde yorumlanır.
  • Endişeliyken veya başkalarını değerlendirirken gözümüzü hızlı kırpmaya daha yatkınızdır.
  • Büyük gözler kişinin konu veya kişilere daha ilgili olduğu algısını yaratır.
  • Başkasının yaptığı rahatsız edici bir yorum karşısında yana doğru bakmak yaygın bir tepkidir.
  • Birini gözlerini ayırmaksızın bakmak agresif ve baskınlık kurmaya dayalı bir mesaj olarak algılanabilir.
  • Bir anıyı hatırlarken sağ üst köşeye bakarız.
  • Yukarı doğru bakmak kişinin düşünmekte olduğunu gösterir.
  • Kendimizi hakarete uğramış hissettiğimizde göz kontağını keseriz.

Ulan Şansa Bak Ola Ola Reenkarnasyonla Ağaç Oldum…

12274552_1001341596578434_1759024025477378327_n[1]

Kendi Kutup Yıldızınızı Bulmak’

2847350-dilek-agaci[1]

 

GİA: Gerçekleşmesi İmkansız Amaçlar

Bu yazıda Harvard Üniversitesi’nde yapılan araştırmaları ve mucizelerinizi gerçekleştirmenin yöntemlerini bulacaksınız. Zihniniz siz farkına varmadan sizi dilediğiniz yöne doğru yöneltir. Kimi zaman bir davranışı niye yaptığınızı, ya da bir kararı neden aldığınızı bilemezsiniz. İşte o zaman bilin ki bilinçaltınız devrededir.

Biliyor musunuz hepimizin içinde bir başka ben vardır. Kimi zaman bizimle konuşur ama biz içimizden gelen bu sesin söylediklerini, kimi zaman duymaz kimi zaman da diğer sıradan düşüncelerimizden ayırt edemeyiz. Oysa bu ses sihirlidir adeta, eğer onu duyabilirsek hayatımızda pek çok imkânsız görülen hayalimizi gerçekleştirebiliriz.

Bu yazıda bu hayallerimizden “gerçekleşmesi imkânsız amaçlar” olarak bahsedeceğiz. Yani GİA diyeceğiz kısaca.

Martha Beck 13 yaşındaydı. Evlerinin salonunda ev ödevini yapıyor, ebeveynleri ise eski püskü televizyonu izliyorlardı. Ekranda kapalı bir spor salonunda koşan bir gencin görüntüsü belirdi. Martha başını kaldırdı, televizyondaki görüntüye baktı ve kendisini yüksek sesle “Ben bu okula gideceğim” derken buldu.
Televizyondaki spiker devam etti. Gösterilen okul ABD’nin en ünlü ve prestijli üniversitesi olan Harvard’dı. O anda Martha’nın kalbi duracak gibi oldu. Utah’ın küçük bir kasabasında yaşayan bir genç kız için Harvard’a gitmek gerçekleşmesi imkânsız bir amaçtı. Ne Martha’nın ailesinin onu bu okulda okutacak kadar parası vardı ne de genç kız bu okulu kazanacak kadar akıllı olduğuna inanıyordu.
Ancak Martha kendi içinden gelen bu sesin farklı olduğunu hissetti. Bu ses sanki onun dışından bir yerlerden gelmiş ve ona gelecekte neler olacağını söylemişti.
Aradan 20 yıl geçtikten sonra Martha Beck iki Harvard diplomasına sahip ünlü bir yazar, psikolog ve araştırmacıydı.
Martha yaşadığı bu deneyimden sonra, GİA’ların herkes için geçerli olabileceğini anlamıştı. Bu konuda bilimsel çalışmalarda yer aldı. İnsanların başlarına geleceği hissedebilmek gibi bir özelliği vardı. Bu durum deneylerle ispatlanmıştı.
Bu deneylerin birinde, deneklere üzeri kapalı resimler veriliyordu. Resimlerin bazılarında güzel görüntüler yer alırken bazılarında ise insanı rahatsız edecek kadar vahşi görüntüler vardı. Denekler kötü olan resimleri açmadan birkaç saniye önce bunu hissediyor ve buna bağlı olarak kan basınçları ve nabızları artıyordu.
Martha Beck her insanda bulunan bu özelliğin keşfedilip kullanılması için bilimsel yöntemler geliştirdi.
Evet şimdi bu yöntemleri öğrenmenin sırası sizde… Ne dersiniz içinizdeki büyülü sesi duymaya hazır mısınız ?
Öyleyse denemeye başlayalım.

Öncelikle bilmelisiniz ki GİA’lar normal düşüncelere benzeseler de aralarındaki benzerlik bir kediyle bir Sibirya kurdu arasındaki kadardır. Ne yazık ki üst beynimizin bu düşünceleri avlama yeteneği yoktur. Ama GİA’lar gelir ve sizi bulurlar.
İşte mucizelerinizi çağırmanın yöntemleri; sonuçları görünce kendiniz de şaşıracaksınız.
Önce boş bir kağıt ve kalem alın. Kalemi dominant elinize alarak cevabını bilmek istediğiniz soruları yazın. Ancak bunu yaparken dominant olan elinizi kullanmanız önemlidir. Yani sağ elinizi kullanıyorsanız, sağ elinizle, solak iseniz sol elinizle yazmalısınız.

Kendinize soracağınız sorular şöyle olsun:
– Neler hissediyorsun?
– Neye ihtiyacın var?
– Hayattan ne istiyorsun?

Bu ve benzer soruları yazdıktan sonra kalemi diğer elinize alın ve cevapları diğer elinizle yazmaya çalışın. Kargacık burgacık olması hiç önemli değil.
Beyniniz alışık olmadığı elinizi kullanmaya çalışmakla o kadar meşgul olacak ki, o güne kadar kendi kendinize hiç söylemediğiniz şeyleri bulacaksınız o kağıtta.
Yazmaya devam edin. Sonra yazdıklarınızı okuyun, gerçekleşmesinin imkânsız olduğuna inandığınız hayallerinizi, kargacık burgacık yazılarınızın arasında bulacaksınız. Bugüne kadar kendinize itiraf bile edemediğiniz arzular ve geleceğe dair önsezilerinizi kargacık burgacık yazılarınızın arasında görünce şaşıracaksınız.

Kalbinizden gelecek sesi duymaya çalışın.

İkinci olarak kendinize sakin ve sessiz bir ortam yaratın. Rahat bir koltuğa yerleşin ve gözlerinizi kapayın. Tarihin değişmiş olduğunu hayal edin. Aynı ayın aynı günündesiniz ama tarih 2005, 2012 veya 2020. Seçtiğiniz yılda kaç yaşında olacağınızı hayal edin. En yakın arkadaşınız kaç yaşında ? çocuklarınız, eşiniz kaç yaşındalar, neredeler ? Hayal ettiğiniz tarihi iyice benimsemeye çalışın. Gözlerinizi kapalı tutarak, yüksek sesle içinde bulunduğunuz şartları tasvir edin. Neredesiniz ? Dış görünüşünüz nasıl ?
Bulunduğunuz ortam sıcak mı soğuk mu ?

Şimdi içinde bulunduğunuz durumu bozmadan hayatınızı tasvir edin. Hayatınızdaki en önemli şey ne? Neyle meşgul oluyorsunuz? Yanınızda kimler var?
Bu deneyimi yaşarken lütfen hayal kurup bazı şeyleri uydurmaya çalışmayın! Burada önemli olan hayal gücünüzü zorlamak değil, bilinç altınızı serbest bırakıp geleceğinizi dışarıdan bir film gibi izlemeye çalışmak. Siz geleceğinizi kurgulamaya çalışmayın bırakın görüntüler kendiliğinden belirsin.

Eğer ilk denemede hayatınız gözünüzün önünde belirmezse ümitsizliğe kapılmayın, GİA’larınız sizden saklanabilirler. Ama merak etmeyin siz bir kere çağırdıktan sonra bilinçaltınız, gelecekle ilgili ‘olanaksız görülen ama gerçekleşecek’ hayallerinizi size gösterecektir. Belki dişinizi fırçalarken, belki araba kullanırken, ama mutlaka gösterecektir.

Olanaksız görülen ama gerçekleşecek olan hayallerinizle ilgili önseziler, diğer düşüncelerden farklıdır. Öncelikle onu ‘siz uydurmazsınız’ onlar adeta dışarıdan bir yerden gelir gibi beyninizin içinde beliriverirler. Duyduğunuz ses kendinize ait değildir sanki. Ve o ana, fiziksel tepkiler eşlik eder, kan basıncınız yükselir, ani bir heyecan duyarsınız. Kalbiniz çarpmaya başlar. Yüreğiniz sizden önce kaderini tanımıştır.

Üçüncü olarak gerçekleşmesini istediğiniz arzularınızı bir kağıda yazın. Ama tüm detaylarıyla yazmanız önemlidir. Çünkü yazma eylemini beynimiz emir olarak algılar ve çevrenizde sizi amacınıza ulaştırabilecek detayları algılamaya başlar. Hayallerinizi ve gerçekleşmesi imkansız görünen amaçlarınızı yazmaya başladığınız zaman beyniniz sizi ona ulaştıracak fırsatları bir olta gibi yakalamaya başlar. Aksi halde bu fırsatların kapınızı çaldığını fark edemeyebilirsiniz. Bazen de zihniniz siz farkına varmadan sizi dilediğiniz yöne doğru yöneltir. Kimi zaman bir davranışı niye yaptığınızı, ya da bir kararı neden aldığınızı bilemezsiniz. İşte o zaman bilin ki bilinçaltınız devrededir.
Martha Beck bu yöntemleri yalnızca kendi üzerinde değil, kendisine gelen hastalarında da denedi. Sonuç şaşırtıcıydı. Bu kişiler hayatlarında ‘mucize’ olarak adlandırdıkları, gerçekleşmesi imkansız görünen amaçlarına ulaşıyorlardı.

Martha Beck bu konudaki bilimsel çalışmalarını ve deneyimlerini ‘Kendi Kutup Yıldızınızı Bulmak’ (FINDING YOUR OWN NORTH STAR) adlı kitapta anlatınca, çalışması kısa zamanda ABD’de en çok satanlar listesine girdi.

Dileğim sizin de kendi kutup yıldızınızı bulmanız…
Unutmayın; Schiller’in dediği gibi ‘Kalbin atışı, kaderin sesidir’.

Alıntıdır.

Bu Salak Açtığımız Dönerciyi De Böyle Batırmıştı…

10409012_1056867541004137_2515591561038493208_n[1]

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

Olumsuz Huylar Altında Yatan Korkular…

11202583_1533255933662946_809173213518550111_n[1]

Kıskançlık: Yetersizlik Korkusu

Dik Başlılık: Güçsüzlük Korkusu

Kibir: Değersizlik Korkusu

Küçümseme: Aşağılanma Korkusu

Mükemmeliyetçilik: Onaylanmama Korkusu

Şüphecilik: Çaresizlik ve Güçsüzlük Korkusu

Yalancılık: Suçlanma Korkusu

Cimrilik: Yokluk Korkusu

Tembellik: Yetersizlik Korkusu

Organların Aktif Dinlenmesi Gereken Saatler

a

Uyku saatlerinizi düzenleyin.
Sağlıklı yaşamak için dengeli uyku şart.
Organların aktif insanlarında dinlenmesi gereken saatler
Safra kesesi, Karaciğer ve Akciğer’in aktif saatlerinde insanların uyuması onları daha sağlıklı kılar.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Size söz; kış bitecek, montunuzla birlikte fazla kilolarınızı da çıkarıp atacaksınız…

Bahar’la tanıştık, sohbet etmeye başladık. Bahar’ın 3 yıl öncesine ait fotoğraflarını gördüğümde onun azmine, cesaretine, kararlılığına ve disiplinine hayran kaldım. Ve bir kez daha anladım ki; konu zayıflamaksa her şey zihinde bitiyor. 7/24 yanınızda olacak bir danışmanla zihninizi özgürleştirerek fazla kilolarınızdan kurtulabilir ve en önemlisi ideal kilonuzu ömür boyu nasıl koruyacağınızı öğrenebilirsiniz. Haydi ne duruyorsunuz! Hemen 0533 743 52 25’ten Bahar’a ulaşın…

Anette İnselberg…

Şimdi de Bahar kendini ifade ediyor:

BU KIŞ MEVSİMİNDE FAZLA KİLOLARI UĞURLUYORUZ!

İDEAL BEDENDE BİR YAZA HAZIRLIK İÇİN EN İDEAL DÖNEM OLAN KIŞ MEVSİMİNİ DEĞERLENDİRMEYE NE DERSİNİZ?

slayt yeni 4  slayt yeni 5 

Size söz; kış bitecek, montunuzla birlikte fazla kilolarınızı da çıkarıp atacak, eski montunuzu bir daha asla kullanmayacaksınız, size artık bol gelecek;

ÇÜNKÜ BU SİSTEMDE ANLIK DEĞİL,

KALICI ZAYIFLAYACAKSINIZ.

slayt yeni7

Kilometrelerce uzağa gitmeden, bir tık kadar uzak, bir “Alo” kadar yakın…

Telefonunuz varsa, internet bağlantınız varsa, en önemlisi hedefiniz varsa kalıcı zayıflamak için başka bir şeye ihtiyacınız yok!

Sizin için hangisi en uygunsa o!

*CEP TELEFONU İLE SINIRSIZ HİZMET

*SKYPE İLE SESLİ-GÖRÜNTÜLÜ DESTEK

*WHATSAPP ÜZERİNDEN SINIRSIZ ANLIK PAYLAŞIM

*E-MAİL İLE DESTEK SEÇENEĞİ

   Diyet listesi yapmak yok, ilaç kullanmak yok, bıçak altına yatmak yok! Kesinlikle ürün satışının olmadığı bu sistemde kış mevsimini en iyi şekilde değerlendirerek ideal bedende özgür bir zihinle  ‘yaza merhaba’ diyeceksiniz.

slayt yeni9

Bugüne kadar kime başvursa kandırılmış, umutları çalınmış, maddi olarak sömürülmüş ve haliyle bize de inanmak istemiyor olabilirsiniz. Farkımızı kanıtlayabilmemiz için bize sadece bir şans verin. İster arayın telefonda, ister gelin yüz yüze konuşalım. İyi bir iletişim başarının anahtarıdır.

KALICI ZAYIFLAMAK İSTEYEN HERKES İÇİN ALTERNATİF SEÇENEKLERİM VAR.  

DETAYLI BİLGİ İÇİN;  

+90 533 743 52 25 baharpancukdeniz@gmail.com http://baharpancukdeniz.com/contact-us/

ZAYIFLAYANA KADAR DEĞİL,

ZAYIF KALANA KADAR!

12272996_1018385034880662_1417877868_n[1]

Hangi Orhan Hangi Saatte Dinleniyor…

Uyku saatlerinizi düzenleyin.
Sağlıklı yaşamak için dengeli uyku şart.
Organların aktif insanlarında dinlenmesi gereken saatler
Safra kesesi, Karaciğer ve Akciğer’in aktif saatlerinde insanların uyuması onları daha sağlıklı kılar.

Telafi edemeyeceğiniz dört durum vardır.

0447[1]

Büyük bir hava meydanının bekleme salonunda, genç bir bayan, uçağına binmek üzere bekliyordur. Uçağın hareketine saatler vardır. Zaman geçirmek için bir kitap ve bir paket küçük kurabiye satın alır. Dinlenmek ve kitabını okumak için VIP salonunda bir koltuğa yerleşir. Kurabiye paketinin durduğu sehpanın yanındaki koltuğa, bir adam otu…rur; dergisini açıp okumaya başlar.

Genç kadın ilk kurabiyesini alır ve adam da bir tane alır. Bayan bu durumdan çok rahatsız olur. “Sinir bir şey! Havamda olsaydım, bu cüretinden dolayı onu yumruklardım!” diye düşünür.

Bayanın her kurabiye alışında, adam da bir tane kurabiye alır. Çıldıracak gibidir bayan; ama olay çıkarmak istemez. Nihayet son kurabiye kalınca kadın: “Bu küstah adam şimdi ne yapacak?” diye düşünür.

Adam son kurabiyeyi alır; onu ikiye böler ve bir parçasını kadına verir. Aaaa! Bu kadarı da fazla! Kadın sinir içinde kitabını ve diğer şeylerini alıp bir fırtına gibi giriş salonuna, oradan da uçağın içine yönelir. Uçaktaki koltuğuna oturur ve gözlüğünü almak için çantasını açar. Ne görsün? Kurabiye paketi açılmamış olarak orada duruyordur. Çok utandır, çok büyük bir yanlış yaptığını anlar. Kurabiyelerinin paketini açmadan çantasına koyduğunu unutmuştur. Adam kendi kurabiyelerini, hiç sinirlenmeden, yüksünmeden kadınla paylaşmıştır. Kadın kurabiyelerinin paylaşıldığını düşünerek çok sinirlenmişti. Ve şimdi bu durumu açıklama şansı yoktur ve özür dileme olanağı da kalmamıştır.

Telafi edemeyeceğiniz dört durum vardır

TAŞ… atıldıktan sonra.

SÖZ… ağızdan çıktıktan sonra!

FIRSAT… kaçtıktan sonra!

ZAMAN… geçtikten sonra!

Kuru meyvelerin faydaları saymakla bitmiyor

11193329_992187784125965_6341817307103083816_n[1]

Meyvelerin kurutulmuş halleri, normal hallerinden çok daha fazla vitamin ve mineral içermektedir. Meyvenin posa ve lif oranı arttığından kuru meyvelerin faydaları saymakla bitmiyor. İşte, kuru meyvelerin faydaları ;
Kuru kayısı ; Sindirim sisteminde oluşan hastalıklara iyi gelir. Özellikle bağırsakları yumuşatarak, kolay dışkılamayı sağlar. Kabızlığın önüne geçer. İçerdiği A vitamini sayesinde cildi temizler ve düzenler. İçinde bulunan potasyum nedeni ile kalp hastalıklarına karşı koruyucudur.
Kuru üzüm ; Solunum yolu hastalıklarında balgam söktürür, düzenli yenildiğinde tansiyonu dengeler. İltihaplara karşı bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Unutkanlık sorununa ve konsantrasyon güçlüğüne iyi gelir.
Kuru elma ; Kuru elma yoğurt ile karıştırılarak yenilirse zehirli ishali tedavi eder. Bol lif içerdiğinden tok tutar. Göz ve görme sorunlarında etkilidir.
Kuru hurma ; Kuru hurma çok kuvvetli bir antioksidandır. Bu nedenle kansere karşı koruyucudur. Hazımsızlığa iyi gelir ve cilt sağlığını korur.
Kuru dut ; Kuru dut, kan yapıcı ve ateş düşürücüdür. Özellikle anemi yani kansızlıkta kullanılır. Zindelik verir ve ağız kokusunu alır.
Kuru erik ; B1, B2, B3, B6, A,C ve E vitamini yanında potasyum ve magnezyum içeren kuru erik, kanser, yaşlanma, tansiyon, kalp, karaciğer ve böbrek hastalıklarına iyi gelmektedir.
Kuru incir ; Sodyum, kolesterol, yağ içermez ve yüksek liflidir. Aminoasitler açısından zengin olan kuru incir, hücre gelişimini destekler, kilo vermeyi kolaylaştırır. Boğaz ağrısı ve bronşite faydalıdır.
Kuru kivi ; A ve C vitamini yanı sıra potasyum, kalsiyum, demir ve magnezyum içerir. İçinde bulunan yüksek lif nedeni ile, sindirimi kolaylaştırır, kabızlığa engel olur. Kan basıncını dengeler, kolesterolü düşürür. Bağışıklığı kuvvetlendirir, kansızlık ve mide hastalıklarına iyi gelir.
Armut kurusu ; Böbrekleri çalıştırarak, idrarı arttırır. Böbrek kum ve taşlarını düşürmeye yardımcıdır. Yüksek tansiyon, kansızlık ve kabızlığı engeller. Sinirleri rahatlatır. Hamilelikte kusmanın önüne geçer. Hazımsızlığa, şeker hastalarına önerilir.
Çilek kurusu ; C, B ve K vitamini yanı sıra fosfor ve demir açısından zengindir. Vücuda kuvvet verir, bağışıklığı kuvvetlendirir, damar tıkanıklığını engeller. Çok kuvvetli bir antioksidan olduğundan kansere ve serbest radikallere savaş açar. Bağırsaklarda oluşan kurtları döker, idrar söktürür, kanı temizler. Tansiyonu dengeler, romatizma ve karaciğer hastalıklarına iyi gelir.

DİKKAT !!! KALEM PİLLERİ VEYA DİĞER PİLLERİ KESİNLİKLE ÇÖPE ATMAYINIZ. ÇOCUKLARDAN UZAK TUTUNUZ !

12246606_850239725073381_7440372862384625304_n[2]

Bir kalem pil, çöpe atıldığı takdirde içerİsinde yer alan zehirli kimyasal maddeler nedeniyle 4 M3 toprağı zehirleyebilir.

Uzmanlardan aldığımız bilgilere göre bir kalem pili ısıran ve zehirli kimyasallar boğazına kaçan bir çocuk aylarca hastanede yatıp tedavi olmak zorunda kaldı ve tam olarak iyileşemedi. Malesef çocukta kısmi fakat kalıcı zeka geriliği oluştu.

Pillerinizi normal çöplere veya doğadaki boş alanlara kesİnlikle atmayınız ! Pillerin içindeki zehirli kimyasallar atıldıkları çöpte veya boş alanlarda yağmur suları ile birlikte yer altına sızmakta ve yer altı sularını zehirlemektedir. Zehirlenen bu sular tarımda kullanılmakta veya tekrar insanların suyunu kullandığı barajlara akmaktadır.

Biten pilleri mutlaka, evde veya ofiste çocukların ulaşamayacağı bir kutu içinde biriktirip belediyelerin veya kamu kuruluşlarının şehrin belli bölgelerinde kurduğu “Pil Çöpü” kutularına atınız. Pil çöpü kutularına atılan piller özel tekniklerle, doğayı zehirlemeden imha ve geri dönüştürme işlemlerine tabi tutulmaktadır.

İNSAN VE ÇEVRE SAĞLIĞINI KORUMA ADINA LÜTFEN PAYLAŞIN !!!

Dikkat! Hassas Bağırsak Sendromuna Yasak Gıdalar

Hassas bağırsak sendromunun semptomları çok rahatsız edici olabilir ve bir sürü soruna yol açabilir. Her vücut aynı tepkiyi vermediğinden, bu sorundan muzdarip olan herkes farklı farklı rahatsızlıklarla karşılaşabilir; bazı yiyecekler bazı kişileri hiç rahatsız etmezken, bazılarını edebilir.

Hassas bağırsak sendromundan muzdarip olanlar, düzenli bir şekilde uygun bir beslenme programı uygulayarak semptomları hafifletebilir ve düzeltebilir, böylece normal bir hayat sürdürebilirler. Bu yüzden sizlere, hassas bağırsak sendromunuz varsa YEMEMENİZ gereken ve yiyemeyeceğiniz besinlerden bahsedeceğiz, zira bu besinleri tüketmek sorunu daha da kötüye götürebilir.

Kızartmalardan ve Fast Food Ürünlerinden Uzak Durun

hamburger

Patates kızartması, tavuk gibi kızarmış yiyecekler ve genel olarak bol yağda kızartılan tüm yiyecekler sağlığınız için çok zararlı olabilir, özellikle de hassas bağırsak sendromunuz varsa. Hamburger, pizza ve sosisli burger gibi fast food ürünleri de bu listede yer alıyor çünkü bu yiyecekler sorunu çok çok daha kötü hale getirebiliyor.

Yiyecekleri daha sağlıklı bir şekilde pişirme yöntemi, kızartmak yerine buharda ya da fırında pişirmektir. Tavada ya da ızgarada fark etmez, ızgara yiyecekler çok daha sağlıklıdır. Biraz yağ katmanız gerektiğinde ise zeytinyağı ya da hindistancevizi yağı kullanmak en iyi seçenektir.

Mümkün Olduğunca Az Kımızı Et Yiyin

Nasıl pişirilirse pişirilsin, kırmızı et yemekten kaçınmanızı öneriyoruz. Buna sosis, jambon ve dana kıyma da dahil çünkü bu etlerin sindirilmesi daha fazla zaman alıyor ve bu yüzden vücutta daha fazla kalıyorlar, bu da bağırsak sağlığını etkiliyor.

Öğle yemeğinde ya da diğer öğünlerde büyük bir porsiyon et yemeden duramayan birçok kişi olsa da, aslında yapmaları gereken şey porsiyonları küçültüp haftada yalnızca üç kez kırmızı et yemeye çalışmak. Fırında pişirerek ya da yahnisini yaparak, yumuşak ve yağsız yemelisiniz.

Süt ve Süt Ürünlerine HAYIR Deyin

Milk

Süt ve süt ürünleri, hassas bağırsak sendromu olanların beslenme programında yer almaması gereken ürünlerdir çünkü bu besinler düzgün sindirim için gerekli olan life sahip değildir ve yağ ve laktoz içerirler. Ayrıca peynir altı suyu proteini ve kazein, sindirim problemlerini arttırarak ciddi derecede ishale ve kabızlığa yol açar.

İnek sütü yerine badem sütü, soya sütü ya da işlenmemiş keçi sütü tüketilebilir.

Yumurtanın Sarısına Dikkat Edin

En iyisi mümkün olduğunca az yumurta yemek, ya da en azından sarısından uzak durmak çünkü çok fazla yağ içeriyor. Yumurtanın beyazının sindirilmesi çok daha kolaydır, bu yüzden daha sağlıklıdır.

Şekerden ve Yapay Tatlandırıcılardan Uzak Durun

sugar-Uwe-Hermann1

Rafine şeker; vitamin ve minerallerden yoksundur, yani size sunduğu tek şey, vücudunuza hiçbir yararı olmayan karbonhidratlardır. Genel olarak tüm rafine şekerler ve yapay tatlandırıcılar sindirim sorunlarına yol açabilir. En iyisi bu besinlerin tüketimini olabildiğince azaltmaktır.

Günlük işlerinizi halletmeniz için gerekli enerjiyi size sağlıklı ve doğal bir şekilde verebileceğinden, bunlar yerine sağlıklı bir alternatif olarak işlenmemiş organik bal kullanabilirsiniz.

Çok Fazla Şeker veya Kafein İçeren İçecekler Tüketmeyin

Hepimizin bildiği gibi gazlı içecekler çok fazla şeker içerir ki bu da bağırsak sağlığı için zararlıdır çünkü bu içecekler su kaybına sebep olabilir. Vücudunuz yeterli miktarda su almazsa kabızlık sorunu ortaya çıkabilir.

İlla ki kahve içmek istediğinizde (içeriğindeki yüksek miktardaki kafeinden dolayı) sonrasında bol miktarda saf su içmelisiniz. Ancak yeşil çay ve evde hazırlanan doğal meyve suları da iyi bir seçenektir. Böylece sindirim sisteminiz düzgün çalışabilir ve bağırsak sağlığınızı koruyabilirsiniz. kaynak: sağlığa bir adım

Sindirim Sisteminin Duygularla Bağlantısı

Mide asidi problemi, mide yanması, reflü, gaz, şişkinlik veya kabızlık gibi sindirim sorunları yaşıyorsak, ilk odaklanmamız gereken şey beslenme düzenimiz. Fakat aynı zamanda duygusal problemlerimizin de bazı düzensizliklere yol açtığını aklımızda tutmalıyız.

Bu yazımızda, sindirim sistemi ve duygusal meselelerin nasıl birbiriyle ilişkili olduğunu, ve aynı zamanda sindirim sorunlarınıza iyi gelecek ve hayat kalitenizi yükseltecek bazı doğal tedavileri ve basit önerileri anlatacağız.

Kısır Döngü

Beynimiz sindirim sistemimizle bağlantılıdır. Bu ikisi devamlı iletişim halindedir ve birinin iyi durumda olması diğerinin de iyi durumda olmasına bağlıdır. Yani, eğer sindirim sistemimiz negatif bir sinirsel dürtüyle karşılaşırsa, beynimizin durumu da negatif olarak etkilenecektir. Aynı zamanda, eğer tükettiğimiz besinleri sindirmekte zorlanıyorsak, modumuzun değiştiğini de görebiliriz.

Durum biraz karışık görünmesine rağmen, çözüm gayet basit: pozitif bir duygu durumu sindirim sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olacaktır ve sindirim sisteminin düzgün çalışması da dengeli bir duygu durumuna katkı sağlayacaktır.

yoga

Stres ve Sindirim

Hoş olmayan bir durumla karşılaşıldığında kim midesinin alt üst olduğunu hissetmedi ki? Vücudumuzun kendiliğinden hayatta kalma yeteneğine sahip olduğunu biliyoruz ve sindirim sistemi zor bir durumla karşılaşıldığında öncelik değil. Yani, biz de neredeyse hayvanlar gibiyiz, acil bir durumla karşılaşıldığında vücut kendini kaçmaya hazırlıyor ve sindirim gibi diğer vücutsal fonksiyonlarımızı ikinci plana atıyor.

Bu sebepten ötürü, stresli bi durum sürmeye devam ettiğinde, eğer stresten kurtulamazsak sindirim sistemi problemleriyle karşılaşacağımızı söyleyebiliriz, çünkü vücut diğer yaşamsal fonksiyonları daha ön plana almış olacak.

Bizi etkileyen duygular nelerdir?

Strese ek olarak, sindirim sistemimizi kolayca etkileyen duygular:

  • Anksiyete
  • Üzüntü
  • Heyecan
  • Sinir ya da Öfke

Herkes bu duyguları yaşadığında sindirim sisteminde sorunlar olacak diye bir şey yok, fakat bunu yaşayanlar, özellikle de beslenme alışkanlığında değişiklik yapıp da sindirim problemleri hala devam edenler bu düzensizliği dengeleyebilmek için çok dikkatli olmalılar.

alessandra

En Çok Bilinen Rahatsızlıklar

Psikolojimize bağlı olan en bilindik sindirim sistemi problemleri:

  • Hazımsızlık
  • Hassas bağırsak sendromu ya da kolit
  • Gastrit
  • Hiatus hernia (midenin bir kısmının göğüs kafesine çıkması)
  • Mide ülseri

Doğal Tedaviler

Sindirim sistemi probleminin bir çok sebepten kaynaklanabileceğini fark ettiğimizde, işin duygusal tarafına da bakmalıyız. Herhangi bir hastalığa birçok açıdan (beslenme alışkanlığı, yaşam şekli, psikoloji vs.) bakacak bütünsel bir terapiste danışmak en iyisi olacaktır, fakat aynı zamanda biz de kendi bulduğumuz doğal tedavileri uygulamalıyız:

  • Rahatlatıcı tıbbi bitkiler sinir sistemimizi düzenlemeye yardımcı olur: En iyi bilinenleri melisa, çarkıfelek, ıhlamur veya kediotudur.
  • Sinir sistemimizi dengede tutan doğal ilaveler ve besinler: pirinç ve tam tahıllı besinler, bira mayası, fındıklar, yeşil sebzeler, nohut, humus veya muz.
  • Sinir veya sindirim sisteminizi rahatsız eden, değiştiren veya alt üst eden besinlerden kaçının: kavrulmuş kahve, soda, guarana, alkol, beyaz şeker ve gıda katkıları (koruyucular, renklendiriciler ve tatlandırıcılar).
  • En az haftada 3 defa egzersiz yapın. İsterseniz gergin ve ağır bir spor da yapabilirsiniz, nasıl hissettiğinize bağlı olarak daha az stresli bir sporu da seçebilirsiniz.
  • Haftada en az 1 kere doğayla iç içe olun.

spor ve doğa

Huzurla Yemek Yiyin

Eğer duygusal problemlerinizi sindirim sistemi problemleriyle göstermeye daha yatkınsanız, sindirim problemlerini azaltmak için tedavinin yanında bazı tavsiyeleri de dikkate almalısınız.

Yemek yerken, aşağıdaki basit gereklilikleri yerine getirmeniz çok önemlidir:

  • Yalnız veya iyi bir arkadaşınızla yemek yiyin.
  • Çok hoş olmayan veya çok önemli şeyleri yemek esnasında konuşmayın.
  • İş yerinizde veya rahat hissetmediğiniz yerlerde yemek yemekten kaçının.
  • Eğer rahat hissetmiyorsanız kendinizi yemek yemeye zorlamayın. Birazcık beklemek daha iyi olacaktır.
  • Başka işler yaparak, aceleci bir şekilde veya ayaktayken yemek yemeyin.
  • kaynak: sağlığa bir adım
Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Yemek Sonrası Greyfurt Suyuyla Zayıflayın

greyfurt-suyu[1]

 

Greyfurtun zayıflamaya yarayan ve sağlıklı içeriğinden ötürü son zamanlarda popülaritesi artmıştır ve aynı zamanda çok lezzetlidir! Greyfurt antioksidan ve antibakteriyel içerik bakımından çok zengindir. Bu meyve A, B, C, D ve E vitaminleri ve kalsiyum, fosfor, magnezyum, manganez, çinko, bakır ve demir gibi mineraller bakımından bir hazinedir.

Zayıflamak için genellikle kilolardan ve yağlardan kolayca kurtulmanın değişik yollarını ararız. Bu yazımızda greyfurtun kilo vermeniz için nasıl en yakın arkadaşınız olacağını ve kısa sürede alacağınız sonuçları anlatacağız. Greyfurtun ve greyfurt suyunun zayıflamaya olan etkisini öğrenmeye hazır mısınız?

Greyfurtun Doğal “Yağ Yakma” Özelliği

Yağ yağma ve kolayca kilo verme bakımından greyfurt suyu içmenin mükemmel bir yol olduğunu birçok araştırma kanıtlamıştır. Fakat, sonuçları gözle görebilmeniz için, tüketimini sağlıklı bir diyetle ve fiziksel egzersizlerle dengelememiz gereklidir.

zayiflama

Greyfurtun zayıflamaktaki gücü zengin potasyum ve yağ yakımını hızlandıran enzim içeriğinden gelmektedir. Greyfurtun %90’ı sudur ve bu da, metabolizmayı hızlandırmaya ve kilo vermeye yardımcı olur.

Zayıflamak için oluşturulan diyetlerde kaloriyi azaltmak kadar, tuzu azaltmak da çok önemlidir. Bu durumda greyfurtu diyetinize dahil etmek kilo vermenize çok büyük katkı sağlar çünkü 1 adet greyfurtta boyutuna bağlı olarak ortalama 74 kalori vardır, tuz oranı çok düşüktür, potasyum oranı ise yüksektir.

Greyfurt Suyunun Önemli Diğer Yararları

Zayıflamak için uyguladığımız diyete olan katkısı haricinde, greyfurtun akılda tutulması gereken başka faydaları da vardır.

  • İçeriğinde bulunan maddeler, kabızlık ve boşaltım sistemi sorunları ile baş etmeye yardımcı olur.
  • Greyfurtun yoğun aroması, aromaterapideki ana yağların üretiminde kullanılır.
  • Greyfurtun içinde vücuttaki kötü kolesterol seviyesini düşürmeye yarayan pektin vardır.
  • Zararlı toksinlerin ve vücuda zararı olan herhangi bir maddenin atımına yardımcı olan likopeni de içinde barındırır.
  • Uykusuzluk çekenler için greyfurt suyu tüketmek idealdir.
  • C vitamini bakımından çok zengin içeriğe sahip olduğundan ötürü, greyfurt bağışıklık sistemi için de çok faydalıdır. Grip, nezle, kireçlenme ve iltihap gibi sorunların önlenmesine yardımcı olur.
  • Greyfurtun içindeki pektin metabolizmayı düzenlemeye ve yağ yakımını desteklemeye yardımcı olur.
  • Greyfurtun sık tüketimi, içindeki narinjin denen madde sayesinde sizi kanserin çeşitli türlerinden korur.

Greyfurtla Nasıl Zayıflarız

greyfurt

Eğer greyfurt zayıflamak için uyguladığınız diyete girecek kadar dikkatinizi çektiyse, bu önerileri uygulayıp, sağlıklı içeriğinden faydalanabilirsiniz.

İlk seçenek, her ana öğünden önce yarım greyfurtu günde 3 kez tüketmektir. Bu yöntem yağ yakımı ve kilo vermek için idealdir, çünkü greyfurt metabolizmayı harekete geçirmesine ek olarak tokluk hissi verir.

İkinci seçenek ise, taze sıkılmış bir bardak greyfurt suyu içmektir. Bu herhangi bir şeyden ödün vermeden size yardımcı olacaktır. Greyfurt suyunu hazırlamak için, greyfurtun içini kaşıkla ayırıp, bir çay kaşığı bal ile blendırda karıştırın. Ana öğünlerinizi yemeden yaklaşık 20 dakika önce bu karışımı için ve bu da yediğiniz yemeğin içindeki kalorileri yakmanıza yardımcı olsun!

Greyfurt suyu içmek aynı zamanda kalp hastalıklarına ve yüksek tansiyona iyi geldiği için de tavsiye ediliyor.

Greyfurt Tüketimi İşe Yaramadığı Zaman

Maalesef, bazı ilaçları düzenli kullanıyorsanız greyfurtun tüketimi faydasız hale gelebiliyor. Bunların başında, antihistamin, analjezik, immunsupresif (bağışıklığı baskılayıcı) ve iktidarsızlık ilaçları gelmektedir. Greyfurt bu ilaçların etkisini yok edebilir ya da zararlı hale getirebilir. Bu sebepten dolayı diyetinize greyfurt eklemeden önce doktorunuza danışmanız çok önemlidir.

Buna ek olarak, greyfurt mide asidinin artmasını da tetikleyebilir, eğer mide ile ilgili bir rahatsızlığınız varsa greyfurt tüketmekten uzak durmanız gereklidir.

DOĞUM TARİHİNİZE GÖRE HANGİ AĞAÇSINIZ?

02agac[1]

 

23 Aralık – 1 Ocak – Elma ağacı
1 Ocak – 11 Ocak – Köknar ağacı
12 Ocak – 24 Ocak – Karaağaç
25 Ocak – 3 Şubat – Selvi ağacı
4 Şubat – 8 Şubat – Kavak ağacı
9 Şubat – 18 Şubat – Sedir ağacı
19 Şubat – 28 Şubat – Çam ağacı
1 Mart – 10 Mart – Söğüt ağacı
11 Mart – 20 Mart – Ihlamur ağacı
21 Mart – Meşe ağacı
22 Mart – 31 Mart – Fındık ağacı
1 Nisan – 10 Nisan – Üvez ağacı
11 Nisan – 20 Nisan – Çınar ağacı
21 Nisan – 30 Nisan – Ceviz ağacı
1 Mayıs – 14 Mayıs – Kavak ağacı
15 Mayıs – 24 Mayıs – Kestane ağacı
25 Mayıs – 3 Haziran – Dişbudak ağacı
4 Haziran – 13 Haziran – Gürgen ağacı
14 Haziran – 23 Haziran – İncir ağacı
24 Haziran – Huş ağacı
25 Haziran – 4 Temmuz – Elma ağacı
5 Temmuz – 14 Temmuz – Köknar ağacı
15 Temmuz – 25 Temmuz – Karaağaç
26 Temmuz – 4 Ağustos – Selvi ağacı
5 Ağustos – 13 Ağustos – Kavak ağacı
14 Ağustos – 23 Ağustos – Sedir ağacı
24 Ağustos – 2 Eylül – Çam ağacı
3 Eylül – 12 Eylül – Söğüt ağacı
13 Eylül – 22 Eylül – Ihlamur ağacı
23 Eylül – Zeytin ağacı
24 Eylül – 3 Ekim – Fındık ağacı
4 Ekim – 13 Ekim arası – Üvez ağacı
14 Ekim – 23 Ekim – Çınar ağacı
24 Ekim – 11 Kasım – Ceviz ağacı
12 Kasım – 21 Kasım – Kestane ağacı
22 Kasım – 1 Aralık – Dişbudak ağacı
2 Aralık – 11 Aralık – Gürgen ağacı
12 Aralık – 22 Aralık – İncir ağacı
22 Aralık – Kayın ağacı

Elma ağacı (Aşk)

Biraz sessiz, sakin ve utangaç olur. Cezbedici özellikleri vardır. Çekici bir tarafı da olan elma ağacı grubunun çapkın gülüşleri vardır. Maceracı ruhunu her zaman ön planda tutan elma ağacı, sevmeyi ve sevilmeyi de hayatının en önemli yerine koyar. Eşine sadıktır ve aynı saygıyı karşı taraftan da bekler, çocuklara da özel bir düşkünlüğü vardır.

Dişbudak ağacı (Hırs)

Çok çekicidir. Hayat dolu kişiliği olan bu kişilerin yetenekleri de her zaman ön plandadır. Eleştiriyi hiçbir zaman önemsemez ve zekasıyla alt karşısındakini alt edebilir. Ayrıca çok zeki, egoist ve güvenilir olurlar. Zaman zaman paranın cazibesine de kolayca kapılabilen dişbudak ağacı grubu, ilgiye her zaman ihtiyaç duyar.

Kayın ağacı (Yaratıcılık)

Lider olma özelliğiyle ön plana çıkar. Çok iyi hayat ve kariyer planı yapabilir. Gereksiz risklerden her zaman uzak duran bu grup, maddi konulara da yatkındır. Kendine çok iyi bakar. Spor, diyet gibi konularda oldukça hassastır. Yaratıcı yönleri ön plandadır.

Huş ağacı (İlham)

Hayat dolu bir kişiliğe sahiptir. Dost canlısı, alçak gönüllü, dürüst ve abartıdan uzaktır. Sakinliği ve doğayı çok sever. Yaratıcı yönü çok gelişmiş olduğu için hayalperest bir tarafı vardır. Hiçbir zaman hırslarına yenik düşmez. Bu yönden ayrı bir çekiciliğe sahiptir.

Sedir ağacı (Güven)

Hediyelere bayılır. Uyum sağlama konusunda gelişmiş yetenekleri vardır. Hiç utangaç değildir. Diğerlerine biraz yukarıdan bakmayı sever. Çok iyi konuşmacıdır. Kafasında konuları çok kolay organize ederek çevresindekileri etkileme özelliğine sahiptir. Çok sayıda yeteneği vardır. Optimisttir ve gerçek aşkı bulmak için çaba harcar. Hızlı karar verebilme yetisine de sahiptir.

Kestane ağacı (Dürüstlük)

Etkileyici bir yönü vardır. Adalet duygusu çok gelişmiştir. Plan yapmayı çok sever. Adeta diplomat olarak doğmuştur. Çevresindeki diğer insanların duygularına karşı çok duyarlıdır. Çalışkan ve lider konumdadır. Aile kurmayı seven bir yapısı olan kestane ağacı grubu,sevdiğine oldukça sadıktır.

Selvi ağacı (Sadakat)

Güçlü, kaslı ve sağlam bir görüntüsü vardır. Hayatın ona sunduğu şeyleri kabul eder fakat hiçbir zaman o kadarla yetinmez. Mücadeleci bir ruha sahiptir. Maddi olarak da birine bağlı yaşamaktan pek hoşlanmaz. Aşkı sever, yalnızlıktan hiç hoşlanmaz. Sevdiğine tutkuyla bağlıdır. Zaman zaman dikkatsiz ve tez canlı davranabilir ama bilgi sahibi olmak onun en sevdiği şeydir.

Karaağaç (Asalet)

Dış görüntüsüne çok önem verir. Zevk yönü çok gelişmiştir. Hataları affetmeyi pek sevmez. Kuralları koyar ama hiçbir zaman uymaz. Dürüst ve sadık bir eştir. Başkaları için karar vermeyi sever ve eli çok açıktır. Espri anlayışı oldukça gelişmiş ve pratik zekalıdır.

İncir ağacı (Duyarlılık)

Azimli ve kararlı bir kişiliktir. Dürüst, bağımsız olmayı seven ve aynı zamanda sadık bir karakteri vardır. Tartışmaktan nefret eder. Zıtlıklardan hoşlanmaz. Dost canlısıdır ve çocuklara bayılır. Hayvanları da aynı oranda sever. Aslında sosyal bir kelebektir diyebiliriz. Espri yönü gelişmiştir ve uzun çalışma seanslarının ardından tembellik yapmaya bayılır.

Fındık ağacı (Sıradışılık)

Espri yeteneği gelişmiştir. İsteklerinde ısrarcı davranır ama bir o kadar da anlayışlıdır. Sosyal ve toplumsal olaylar karşısında çok duyarlıdır. Bu konularda aktif olarak görev alır. Mükemmelliyetçi yapısı vardır ve dürüsttür.

Gürgen ağacı (Zevk)

Hayatını mümkün olduğu kadar kolaylaştırmayı sever. Zevklidir. Görsel ve tat algısı gelişmiştir. Karşısındaki kişiden nezaket bekler. Duygusal yönlerinin doyurulması onun için önemlidir. Sıradışı aşkların insanıdır. Duygu ve düşüncelerinden hiçbir zaman tam emin olamaz. Vicdan sahibidir ama çevresindeki insanlara hiçbir zaman tam güvenle bakamaz.

Ihlamur ağacı (Şüphe)

Zeki ve çalışkandır. Hayattaki kötü durumları iyiye döndürme konusunda çok başarılıdır. Kavgadan ve stresten nefret eder. Uzak tatillere bayılır. Özveride bulunmayı sever. Ailesi ve arkadaşları için birşeyler yapmayı sever. Çok yetenekleri vardır fakat hepsini kullanmak için zaman bulamaz. Liderlik vasıflarına sahiptir. Zaman zaman da kıskanç olabilir.

Çınar ağacı (Sıradışı)

Sıradan değildir. Hayal gücü geniş ve orijinal karakterdedir. Hırslı, biraz çekingen, kendine güvenen ve sürekli yeni hedeflere koşan bir yapıdadır. Yeni deneyimlere açıktır. Zaman zaman sinirli olabilir ama hayatı sever. Etkileyici olmak başlıca görevidir.

Meşe ağacı (Cesaret)

Doğa dostudur. Cesur, güçlü ve biraz da sağlamyüreklidir. Bağımsız olmayı sever. Duyarlıdır. Değişime çok açık değildir. Ayakları her zaman yere bassın ister. Kontrollüdür.

Zeytin ağacı ( Bilgelik)

Güneşi çok sever. Sıcakkanlılık ve nezaket olmazsa olmazıdır. Dengeli kişiliği her zaman örnektir. Agresif davranışlardan sakınır, sakin ve duyarlı bir yapıya sahiptir. Şiddeti hiç sevmez. Kıskançlık yapmak da adeti değildir. Daha sofistike bir kişilik yapısı vardır.

Çam ağacı (Barışçı)

Uyumlu kişiliğiyle çevresindekileri etkiler. Barışın ve iyi niyetin sembolüdür. Etrafındakilere yardım etmeyi sever. Şiir yazmaktan çok hoşlanır. Aşık olduğunda acı çeker. Başkaları tarafından korunmaktan çok hoşlanır. Duygusallık olmazsa olmazıdır.

Kavak ağacı (Kararsızlık)

Dış görünümüne çok önem verir. Yetenekleri oldukça gelişmiştir. Kendine çok güvenmez ama gerektiğinde çok cesur olmayı bilir. Seçicidir. Yalnızlıktan hoşlanır. Planlama konusunda oldukça iyidir. Felsefeye düşkündür. Her durumda güvenebileceğiniz bir yapısı vardır. İlişkilerini çok ciddiye alır.

Üvez ağacı (Duyarlılık)

Cazibelidir. Dikkat çekmekten hoşlanır. Hayatı ve dinamizmi sever. Birinie bağımlı da bağımsız da yaşayabilir. Tutkuyla sever. Artistik yönü gelişmiştir. Affedici değildir. Her konuda duyarlı bir karakteri vardır. İyi dosttur.

Ceviz ağacı (Tutku)

Zıtlıklarla doludur. Zaman zaman bencil ve egoist davranabilir. Merhamet yönü de çok gelişmemiştir. Geçinmek biraz zordur. Hırslarına yenik düşebilir. Beklenmeyen tepkiler de verebilir. Hayatını belli stratejiler üzerine kurar. Tutukuludur ama bir o kadar da kıskançtır. Uzlaşmacı değildir.

Söğüt ağacı (Melankoli)

Stresten hiç hoşlanmaz. Aile hayatını sever. Hayalleri peşinde koşmayı sever. Güzel olan herşeye ilgi duyar. Estetik yönü gelişmiştir. Dürüsttür ve başkalarını güldürmekten hoşlanır. Aşkta doğru insanı buluncaya kadar bıkmadan arayışını sürdürür. Asla yorulmaz. Egzotik yerler başlıca ilgi alanıdır.

Köknar ağacı (Gizem)

Stresle kolayca başa çıkabilir. Güzel olan herşeyi sever. Kıskançlık yönü vardır ve kendine yakın olan kimseleri korumayı sever. Dürüsttür, kötülükle mücadele eder. Çalışkan, yetenkli ve kendinden emindir. O’nun için cinsellik çok önemli değildir ama çevresinde çok insan bulunur. Oldukça güvenilir bir karakteri vardır.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »