Yeşilçay İçmeniz İçin Müthiş 10 Önemli Sebebiniz Var!

2925-yesil-cayi-nicin-icmeliyiz-450x0[1]

 

Düzenli olarak günlük bir bardaktan fazla yeşil çay içenlere ne gibi faydalar sağlayabilir:

1. kardiyovasküler ölümleri ve hipertansiyon rizikosunun azaltılması.

Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen kanıtlar yeşil çay tüketimine alışıltırılmış ters vücut yağ ve dağıtım özelliğinden dolayı insanlarda, inme, kardiyovasküler ölüm oranlarını, diyabet ve hipertansiyon riskini düşürmesiyle ilgilidir. (uzun süreli çay tiryakileri daha az obezdir.) (Wolfram 2007).

Günde 1 fincan Çay içenlerle, 5 bardak ve daha gazla Çay içen üzerinde Japonya’da 40.000 kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre günde 5 bardak veya daha fazla yeşil çay tüketenlerin % 26 oranında kardiyovasküler hastalık ve ölüm oranının azaldığı tespit edilmiştir.  İnme rizikosunu ise % 37 oranında düşürülmüştür. Daha çok yeşil çay içen insanlar kardiyovasküler nedenlerden ölümü daha az muhtemeldir. (Bu çalışma olumlu bdoz / yanıt ilişkisi bulunamadı.) (Ohsaki Çalışması 2006).

Yeşil Çay göstermiştirki, Kardiyovasküler yararları, aynı zamanda, arterosikleroz inhibe vücut ağırlığı, kan ve doku lipid (yağ) seviyelerini azaltmak ve HDL (Reygaert 2014, Vernarelli ve LDL’nin oranını artırıp antioksidan ve anti-enflamatuar etkileri özelliğiyle yeşil çay tüketimi önerilmiştir.  (Lambert 2012, Kao ve diğerleri., 2006).

Yeşilçay’ın yeni bir özelliği Cooper tarafından ortaya çıkarılmıştır.   ((yeşil çay özleri kullanılarak) günlük yeşil çay (Yang ve ark. 2000) tarafından yapılan yeni bir çalışmada, Yeşilçay’ın 600 + ml kullanımında bu etkiyi doğruladılar. Yeşilçay tüketen insanların hipertansiyon riskini %65 azaltabilir.

2. Diyabet

Yeşil çay Kişilerin Tip2 diyabette metabolik sendromun ön etkisi olan kan şekeri düzeylerini düzeltici ve vücudun yağ yakma özelliğine yardımcı olmaktadır. (Cooper 2012).

Uzun vadeli çay alımının (c. 30 yıl) kan şekeri ve tip 2 diyabet  açlık düzeylerini azalttığı yönünde araştırması var. (da Silva Pinto 2013)

3. Anti-inflamatuar özellikleri

Kronik inflamasyon belirteçleri açısından alışılmış çay tüketiminin yararına ilişkin çalışma bulguları daha uzun vadeli çalışmalar ve araştırmalar için pozitif olduğu sonucuna vardı.  (De Bacquer ve ark. 2006)

 

inflamasyon artrit, kalp-damar hastalığı, yaşlanma ve kanser ile ortaya çıkar. Yeşil çay terkip maddelerinin etkisi olası bir mod iltihabı iyileşmesine yardımcı olur. anti-inflamatuar molekül (sitokin, IL-10) üretimi artmıştır. (Reygaert 2014)

Yeşil çay özü kullanarak yapılan başka bir çalışmada katılımcıların inflamasyon ve LDL düzeylerini düşürdüğünü gösterdi. (Cooper 2012)

4. Sağlıklı diş etleri ve dişler…

Yeşil çay tiryakilerinde diş kaybı olasılığını azalttığı, sağlıklı diş etlerine ve dişlere sahip olduğu Zhao ve arkadaşları (2013) çalışmalarında var.  (Zhao ve Ark. 2013)

Test edilen tüm çaylarda benzer sonuçlar göstermiştir, gün boyunca bir bardaktan fazla Çay içme alışkanlığı kateşinlerin yararını ortaya çıkıyor. (Sharma ve ark. 2007),

Benzer bir şekilde, yeşil çay da S üzerinde hareketle treptococcus mutans ve diş yüzeylerine yapışmaları engelleyerek, çürük ve bakteri azalımı yapıyor.  (2014 Reygeart)

5. Antikarsinojenik özellikleri

Yeşilçay’ın Antikarsinojenik etkileri, çeşitli kanser türlerine (örneğin akciğer, göğüs, deri) karşı olumlu etkileri gözlenmiştir.

Zengin antioksidan içeriğiyle yeşil çayın; kolon ve akciğer kanseri için hem bir araç, hem de idrar yolları taşları, diş çürüğünü engelleyici etkileri yönünde. (2007 Sharma vd).

Yeşil çayın Etki mekanizmaları, inhibe anjiyojenezi (tümör), hücre büyümesini, kanser hücrelerinde apoptoz (hücre ölümü) indükleyici (Reygaert 2014) ve aşağı regülasyonu gen içerebilir (Siddiqui ve ark. 2006).

Örneğin, bir Çalışmada EGCG ve çay polifenolleri proliferasyonu,  akciğer kanser hücrelerini inhibe ettiği bulundu (2007 Sharma ve diğ.).

Prostat kanseri rizikosu olan erkeklerden elde edilen veriler umut verici görünüyor.  Bir yıl boyunca tüketimde (200 mg flavan-3-ol) özü (test grubu oldukça küçük olsa bile), kontrol grubunda vs çay içen grubun 8x daha az tümör tanısıyla sonuçlandı.

Prostat kanserinde yeşil çayın yararlı etkilerine diğer iyi bir kanıtta histolojik teyit adenokarsinom 130 Çinli erkek vakanın kontrol çalışmasından geliyor. (Jian ve diğ. 2004), Yaşil çay tüketiminin sıklığı, süresi ve miktarı hastalar üzerinde olumlu bir etkisiyle önemli  doz-cevap ilişkisi bildirdi. Son olarak, Siddiqui ve ark. (2006) fareler üzerinde yaptıkları deneyde  (6 bardak Çay tüketim miktarına eşdeğer) yeşil çayın prostat karsinogenezin infüzyon için ikna edici kanıtlar bulundu.

Ayrıca, insandaki prostat kanseri hücre çizgileri incelendi in vitro ve doza bağlı olarak belirgin bir ilişki göstermiştir: PSA düzeyleri, yeşil çayla EGCG artan miktarda azalma tespit edildi. (PSA, prostat spesifik antijen, prostat patoloji tahmin etmek için en sık kullanılan bir belirteçtir).

Bu araştırma henüz insan denekleri üzerinde bir çalışma olmasa da, bu sonuçlar cesaret verici ve aynı zamanda yukarıda belirtilen Çinli çalışma grubu ile de uyumludur.

Meme ve akciğer kanseri için yeşil çay kemopreventif potansiyelini araştıranlar (Wu ve ark. 2003, Clark & You 2006) bulgularını teyit etmek için daha fazla araştırmaya yöneltmiştir.

Böylece, yeşil çay ile kemoprevensiyon potansiyeli (Siddiqui ve ark. 2006, 2011 Katiyar) umut verici görünüyor.

Yeşil çay, aynı zamanda deri, UV radyasyon hasarı ve kanser bağlamında yararlı görünmektedir.

Hayvan modellerinde elde edilen bilgilere dayanarak yapılan çalışmalarda günlük 5-6 bardak düzenli Çay tüketimiyle (1 gr yeşil çay yaprakları / 150 ml su = 1 bardak) benzer bir etki, fotokoruyucu sağlayabilirliği düşündürmektedir.

Bu nedenle, yeşil çay, yeşil çay polifenollerinin düzenli tüketimi UV ışını nedeniyle oluşan deri tümörü gelişimi de dahil olmak üzere enflamasyonla ilişkili deri hastalıkları önlenmesi için etkili bir strateji olarak kabul edilebilir.  (Katiyar 2011)

Aynı yazar, ayrıca kemopreventif insanlarda deri kanseri yöntemi ile tıpta gelecekteki pratikte kullanımı mümkün olabilecek araştırmalara yöneltiyor…

 

6. Antimikrobiyal özellikleri:

Yeşil çayın antimikrobiyal etkisiyle çeşitli bakterilere karşı olumlu tarafı bilinmektedir,

Bunlar, örneğin, Escherichia coli , Salmonella spp, Staphylococcus aureus , Enterococcus spp, Candida albicans  ve bazı virüsler ( HIV, herpes simpleks, grip. (Reygaert 2014)

Hücre duvarı ya da zarlılara DNA sentezini bozarak veya protein sentezine müdahale ererek çaydaki kateşinlerin aktif bileşenlerin engelleyici etkisi bakterilerin dört olası eylem modlarına dayanmaktadır. Yeşil ve siyah çay özleri antibakteriyel etkisi antibiyotikler amoksisilin ve sefadrin etkileri karşılaştırılabilir.  (2012 Cooper)

Yeşil çay antibiyotiklerle birlikte başarılı MRSA (Metisiline dirençli aksi dirençli bakterileri inhibe edilmesi için kullanılmış olan Staphylococcus aureus )  sinerjik etkiler gösterirler. (Reygaert 2014).

Genel sonuç olarak, antimikrobiyal ajan olarak yeşil çay büyük bir potansiyele işaret etmektedir.

Yeşil çay; kateşin ekstreleri virüsün çoğalmasını önleyerek, influenza virüsünün çeşitli suşları üzerinde güçlü antiviral özellikleri sergiledi.

7) Mutlu ruh hali ve dikkat düzeyini artırıcı…

Hem yeşil hem de siyah çay aynı zamanda ruhumuzu olumlu  etkileyebilir. (Einoether & Martens 2013)

Bir bardak çay genellikle kalbimizdeki fizyolojik tepkileri yansıtabilir, rahatlama, yenilenme ve memnuniyet duygularıyla da olumlu ilişkilidir. Çaydaki kateşin 300mg bir dozdan sonra hissettirip sakinleştirip, uyarır. (Einoether & Martens 2013).

Başka bir çalışmada, yeşil ve  beyaz çay içtikten sonra streste bir azalma saptanmıştır. Aynı zamanda, stres altında geliştirilmiş performans gösteren, 50 mg theanine (aşağıya bakınız) tüketildikten sonra, insan beyninin, alfa aktivitesini arttığını söylüyor.  (Yoko ve ark. 2014)

Kafein ve theanine atfedilen çay tüketiminden sonra artan bilinç ve konsantrasyon için kanıtlar da vardır. Çay yaprağındaki  kafein içeriği% 3-6 olmalı. (Sharma ve ark. 2007).

Çay stresten kurtulmaya yardımcı olur.

Japon yetişkinler üzerinde yapılan çalışmada, yeşil çay tüketimi (5 + bardak) yüksek düzeyde psikolojik sıkıntıyı giderici olduğunu gösterdi. (Einoether & Martens 2013)

Japon yaşlı insanlar üzerinde yapılan çalışmada daha sık yeşil çay içenlerde depresif belirtilerde azalma prevalansı bulundu. (da Silva Pinto 2013)

Çay içmenin (Örnek: kilo kontrolü veya nöroprotektif faydaları) uzun vadeli faydalarına bakarsak uzunlamasına çalışmaların aksine, ruh ve dikkat üzerindeki etkileri çay tüketiminden sonra birkaç saat ile birkaç dakika içinde görülür. (Einoether & Martens 2013)

Bu da 2012 yılında  “çay MR” çalışması ile gösterilmiştir (Bogwardt ve ark.).

Çalışmaların çoğu aktif maddeler ve fizyolojik değişimlerin efektör olarak kateşinlere odaklanırken yeşil çay, aynı zamanda kan-beyin bariyerini geçebilen amino asit L-Theanine içerir. Doğrudan rahat uyanıklığı bir alfa durumunu çağrıştırarak beyni etkilediği gösterilmiştir. L-Theanine nöroprotektif, duygudurum artırılması ve gevşeme özelliklere sahiptir ve kortikal nöron uyarma inhibe ederek anti-stres etkilere neden olabilir,  antipsikotik tedavinin L-theanine ile  şizofreni ve şizoaffektif bozukluk hastalarında anksiyete semptomları iyileştirebilir sonucuna vardırabilir.

(L-Theanine klinik olarak yararlarını kanıtlamak için L-Theanine üzerinde uzun vadeli çalışmalar. Ritsner ark. 2011, Cooper 2012).

8) nöro-koruyucu özellikler

Hayvanlar üzerinde yapılan deney verileri ve insan üzerindeki epidemiyolojik kanıtlarda, çay tüketiminin ters demans, Alzheimer hastalığının görülme sıklığı ile ilişkili olduğunu göstermektedir. .(Mandel ve ark., 2008).

9) Detoksifikasyon

Çay; toksiteye, ağır metalara karşı vücudu koruyabilir, atılımı kolaylaştırır. (Siddiqui ve ark. 2006).

10) Bağışıklık Sistemi Güçlendirici

Yeşil çay aynı zamanda, sigara içenlerde kan akışını artırır antioksidan kapasitesini artırır, plazma peroksitleri azalır ve oksidatif hasarı ve lenfositler glutatyon peroksidaz aktivitesini (beyaz kan hücreleri) azaltır. (2007 Wolfram) Başka bir deyişle, pozitif molekülleri (antioksidan) artırılması ve stres (peroksitler) azaltarak, bağışıklık fonksiyonunu artırır.

Diğer yazarlar L-Theanine ve kateşin içeren çay özleri kullanan kişilerde soğuk insidansı ve gribi azalma özelliği gözlendi. (da Silva Pinto 2013)

Siz bu yazıdan sonra taze demlenmiş yeşil çayın keyfini çıkarın!

Belki de bu yazı hayatınızda yeni bir sağlıklı yaşam alışkanlığı için merakınızı mahmuzlan. Ne Olursa olsun okuyanlara tavsiyemiz; Günde 5 + bardak yeşil çay içiniz o bazı kahvelerle şimdiden takas ediniz.

Şimdi bir fincan Yeşilçayı denemeden önce hayata pes etmeyin. Çook lezzetlidir bilesiniz.

kaynak: gıdaterörü.com

 

Facebook bağımlısı… Acıyı hissetmiyor çünkü paylaşıyor…

1555388_10152170901331052_1178147169_n[1]

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Geziciyak’la Sülüklü Göl Yürüyüş Turu…

7

8

9

14

FullSizeRender

Sabah erkenden buluşma noktalarından alındık, yolda dağıtılan poğaçaları ve vişne sularını keyifle höpürdettik ve yürüyüş noktasına gelmeden önce dere kenarı bir kahvede çay molası verdik. Demli çaylarımızı yudumlarken rehberimiz Erdoğan Bey yürüyüşle ilgili tüyoları vermeye başladı, yanımıza tişört, güneş kremi, şapka, yağmurluk almamız gerektiğini hatırlattı. Çaylardan sonra yürüyüş noktamıza kısa bir süre sonra vardık.

Otobüsümüzden inip Sülüklügöl’de sonlanacak yürüyüşümüz için hazırdık artık. Grubumuz 25 kişilik ideal bir büyüklükte ve sohbeti tatlı insanlarla doluydu. Yürüyüşümüz  tırmanmayla başladı ve ben “tırman tırmanabildiğin kadar” diye içimden mırıldanmaya başladım. Çevremdekilerle konuşup gülüştüm, rengarenk çiçeklerin, yamaçların fotoğrafını çektim ve mest oldum. O arada tırmanış bitti ve dar bir patikada yürüyüşümüz başladı. Patika öyle güzeldi ki sağ tarafımız çam ve meşe ağaçlarıyla doluydu. Rehberimiz bize yabani sarmısakları gösterdi ve nasıl toplayacağımızı öğretti. Ayılar kış uykusu sırasında tuvalete gitmedikleri için bütün üre vücutlarında birikirmiş ve uykudan sonra ilk yedikleri şey bu yabani sarmısaklarmış. Vücuttan üre atma özelliğine sahiplermiş. Bu bilgilerden sonra hepimiz yabani sarmısakların avına çıktıkJ.

Dar patikada yürüyüş yaklaşık iki saat sürdü. Kimi zaman devrilmiş ağaçların altından kimi zaman üstünde geçtik. Kah fotoğraf çekmek için durduk, kah ısırgan otu toplamak için (ısırgan otu kan temizlermiş, salataya koymak için dolu dolu topladık).

Orman içi biraz aşağı inince çam ağaçlarının kesik yerlerinden akan çam sakızını gördük. Meğerse ağaç yaralarını sakızıyla tedavi edermiş, çok kuvvetli bir antibiyotikmiş. Torbamıza biraz da sakız toplayıp yola devam ettik ve nefis bir göle vardık. Gölün adı ‘’Turkuaz’’ gölüymüş. Rengi de tam adı gibi olduğundan hepimizin nefesi kesildi. Gölün içine düşen ağaçlar ve gölgeleri tam fotoğraflık olduğundan bol bol fotoğraf çektimJ.

Arkasından sSülüklügöl’e vardık ve yorgunluktan çimenlere yayılarak soluklandık. Ormanın içinde bulunmaktan ve yürüyüş yapıp bedenimizi çalıştırmış olmaktan dolayı mutluluk içindeydik. Ve nasıl sağlıklı beslenilir konuşmaları yapmaya başladık. Geceleri yatmadan önce yemek yemeyi kesmenin önemini birbirimize hatırlattık.

Yarım saat – kırk beş dakika sonra midelerimiz artık zil çalmaya başladığından göl kenarından kalktık ve şoförümüzün bize hazırlamış olduğu mangal ziyafetine doğru son bir yürüyüş yaptık.

Yürüyüşümüz bittiğinde beyaz peynir, salatalık ve içeceklerle hazırlanmış soframıza kurulduk. Rehberimiz sucuk, köfte, domates ve biberden oluşan kocaman sandüviçlerimizi verdi. Afiyetle yedik, son bir çay molası verip İstanbul’a doğru yola çıktık.

Bu güzel yürüyüş için Geziciyak firmasına teşekkür ederim. Bu tip yürüyüş gezilerine katılmanızı da şiddetle tavsiye ederim…

 

Sağlıcakla,

Anette İnselberg

1 Mayıs 2015

not: Diğer turları geziciyak facebook adresinden veya http://www.geziciyak.com adresinden girerek öğrenebilirsiniz…

Bir şeyden kurtulmaya çalışırken, başka bir şeye tutunma…

11115646_369168706612758_2818925793310812512_n[1]

Bir şeyden kurtulmaya çalışırken, başka bir şeye tutunma… Kendi içine çekil ve gücünü sadece kendinden al.

Anette İnselberg

Çalakalem Laflarım... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ben Başkasını Seviyorum Ercan…

11202560_1017966111562071_1070053088383715571_n[1]

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

Yeniden ve Yineden Sağlıklı yaşam için ceviz tüketin!

11188333_850362388364097_47501631132542204_n[1]

 

Sofralarımızda sıkça yer verdiğimiz, tatlılarımızın vazgeçilmez malzemesi ceviz, kabuğuyla, içiyle, hatta perde tabir edilen iç bölümünde yer alan odunsu zarlarıyla pek çok hastalığın tedavisine destek oluyor.

Sağlıklı yaşam için ceviz tüketin!
Sağlıklı Beslenme Uzmanı Dr. Dilek Polat, cevizin cilt rahatsızlıklarından saç dökülmesine, tiroit hastalıklarından ağız kokusuna kadar birçok hastalığın tedavisinde kullanılabileceğini belirtti.

Dr. Polat, kalp sağlığı açısından büyük önem taşıyan doymamış yağ asitlerini yüksek düzeyde içeren cevizin, kolesterol birikimini ve damar sertliğini önleyici etkisinin halk arasında artık daha iyi bilindiğini, bu nedenle damak zevkinin yanı sıra, birçok insanın sağlık nedenleriyle ceviz tüketmeye başladığını söyledi.

“Doğanın mucizelerinden” cevizin farklı kullanımının ise iyi bilinmediğini ifade eden Polat, yaş ve kuru ceviz kabuklarının basit işlemlerle çok etkili sonuçlar vereceğini kaydetti.

-GÜÇLÜ VE CANLI SAÇLAR-

Dr. Polat, saç dökülmesine ve saçlarının yeterince canlı olmadığını düşünenlere cevizin kuru ve yaş kabuğunu öneriyor.

Polat, 20 tane cevizin sert kabuğunu 1 litre suda 10-15 dakika kaynatarak elde edilen suyun saç durulamasında kullanılması durumunda, saçların dökülmesinin son bulacağını belirtiyor.

Taze cevizin yeşil kabuğunun az suyla kaynatılması sonucu macun elde edileceğini anlatan Polat, bu macunun da saç maskesi olarak kullanılabileceğini kaydediyor.

-DİNLENME, TİROİD, AĞIZ KOKUSU-

Sağlıklı yaşamak ve beslenmek isteyenlerin mutfaklarından cevizi eksik etmemeleri gerektiğini ifade eden Dr. Polat, şu bilgileri verdi:

“8 tane cevizi bir bardak suda 2 gün bekletin. Günde iki ceviz olmak üzere tüketin ve cevizleri içinde beklettiğiniz suyu da için, 4 günlük kür
sonunda ne kadar dinlenmiş hissettiğinize şaşıracaksınız. Cevizin arasında bulunan perdeleri atmıyoruz. 25-30 kadar ceviz perdesini bir litre suda güneş görmeyen bir yerde bir hafta bekletiyoruz. Sabahları aç karnına her gün bir bardak tüketiyoruz, tiroid hastalarına çok yardımcı olacaktır.

Ceviz yaprağını suda kaynatıp biraz zeytinyağı ekleyin. bu karışımla düzenli gargara yapıldığında ağız kokusu sorunu da ortadan kalkacaktır.”

Günde birkaç ceviz tüketmenin sindirim sistemi hastalıkları, öksürük, göğüs ağrıları gibi birçok şikayeti azaltığına işaret eden Dr. Polat, pürüzsüz bir cilt isteyenlerin de yine ceviz kabuğu suyundan yararlanabileceklerini kaydetti.

Elma Kabukları Sifa Kaynağı…!

11042937_449499525216665_5147239559134942515_n[1]

Doğada bulunan sebze ve meyveler, şifanın ana kaynağıdırlar. Günümüzde bilinen ve bilinmeyen çok sayıda faydaları mevcuttur. En azından sebze ve meyvelerin bilinen yararları öğrenilerek, hayata uygulanabilir ve bu sayede doğal faydalar edinilebilir. Birçok hastalık, kimyasal maddeler ve ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılmaktadır. İnsanlar, artık, yapay şeylerden medet ummaktadırlar. Oysa doğa, insanlara tüm hastalıklar için çareleri sunmuştur.

Özellikle bitkiler, sebze ve meyveler hakkında yapılan araştırmalara kulak vermekte yarar vardır. İçeriğinde kimyasal bir katkı bulunmayan, tamamen doğadan gelen ve günlük hayatta hep karşımıza çıkan doğal besinler, birçok mucizeyi barındırmaktadır.

Doğanın nimetleri olan sebze ve meyvelerden yararlanılırken, mümkünse organik olanlar tercih edilmelidir. Böylece katkısız bir şekilde, tamamen doğal yollarla, sorunlara çare bulmak mümkün olacaktır. Doğal şifa kaynakları arasında elma ve elma kabuğu da yer almaktadır. Elma kabuğu kilo verme konusunda büyük bir yardımcıdır.

Ayrıca elma kabuğunda bulunan, triterpenoids isimli madde, cilt için eşsiz bir maske hazırlanmasında başrol oynar. Bu maske için, elma kabukları ile beraber rendelenir. Sonra bu hazırlanan rende, cilde dağıtılarak sürülür. Yarım saat beklenmelidir. Beklemenin sonunda cilt yıkandığında, fark görülecektir. Cilt gerginleşecektir ve parlak bir görünüm oluşacaktır. Kırışma karşıtı kremler yerine, elma kabuğu rendesi kullanılabilir.

Elma kabugunun faydaları ise
Elmanın kabuğu, biraz ıhlamur ve karanfille birlikte kaynatılarak çay olarak içilebilir.
Bu karışım, kişiyi balgamdan kurtarır ve öksürüğü tedavi eder.
Elma çok sayıda antioksidan içerir. Elma kabuğu ise elmadan bile fazla antioksidan içermektedir.
Düzenli olarak elma kabuğu tüketen kişilerde, diyabete yakalanma riski düşmektedir.
Ayrıca içeriğinde bulunan pektin maddesi, şekeri düşürmektedir.
Bunlarla beraber, elma kabuğu, kolesterolü de düşürmektedir.
Özellikle diyet yapan kişiler tarafından, elma kabuğu ile beraber tüketilmelidir.
Posa oranı fazla olduğundan, açlık duygusunu yok etmektedir.
Elma kabuğu ve elma, kas erimelerine karşı bedeni korumaktadır.
Elmayı kabuğu ile yemek, dişler için de eşsiz yararlar sağlamaktadır.
Dişleri temizler ve diş eti sağlığını korur.
Elmanın ve kabuğunun çok sayıda yararları vardır.
Ayrıca vitamin deposu olmaları da, sağlık için bir avantajdır.
Elma başta olmak üzere, meyve tüketimini bir alışkanlık haline getirmek, sağlığı büyük ölçüde koruyacaktır.

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

Paulo Coelho’nun ‘Veronika Ölmek İstiyor’ Romanından 10 Güzel Alıntı

.”Kendi kendisiyle gurur duyma zamanıydı, şimdi yaptığı şeyi yapabildiği, en sonunda cesaretini toplayıp bu yaşama veda edebildiği için.”

1.

2.”Yaşamı boyunca pek çok kez fark etmişti Veronika, tanıdığı bir sürü insan başkalarının başına gelen korkunç olaylardan sanki gerçekten üzgünmüş ve yardım etmek istiyorlarmış gibi söz ederlerdi, ama işin gerçeği,başkalarının acılarından zevk aldıklarıydı; çünkü böylece kendilerinin mutlu ve şanslı olduklarına inanabiliyorlardı.”

2.

3.”Deli olmak ne demek,bilmiyorum,” diye fısıldadı. “Ama deli olmadığımı biliyorum. Başarısız bir intihar girişimi benimkisi, hepsi bu.” “Kendi dünyasında yaşayan herkes delidir. Şizofrenler, psikopatlar, manyaklar.Yani, başkalarından farklı olanlar.”

3.

4.”Görünüşe bakılırsa kimse kendi iç dünyasını yabancılarla paylaşmaya hevesli değildi.”

4.

5.”İşte bu nedenle, acılaşan insanlar için, ünlü kahramanlar da,deliler de bitmez tükenmez bir merak kaynağıdır; çünkü onlarda yaşam korkusu da yoktur, ölüm korkusu da. Kahramanlar olsun, deliler olsun tehlikelere aldırmaz, kim ne derse desin bildiklerini okurlar.Deli intiharı seçer, kahraman bir dava uğruna kendini feda etmeyi,ama ikisi de ölür. Bu arada acılaşmış kişi her ikisinin de saçmalığını ve görkemini yorumlamaya çalışmakla geçirir gecesini, gündüzünü. Acılaşmış kişinin öz savunması için yükselttiği duvara tırmanıp dış dünyaya bir göz attığı anlarda olur bu. Derken elleri,ayakları yorulur, yeniden geriye, günlük yaşamına döner.”

5.

6.”İnsanlar ancak koşullar buna elverdiğinde delirme lüksüne sahiptirler.”

6.

7.”İnsanların mutluluk olasılığı ne kadar yükselirse, mutsuzlukları da o kadar artıyor demek.”

7.

8.”Müzik adamın uzak dünyasına, aydan bile ötelerde sakladığı dünyasına bile ulaşabiliyordu; müzik mucizeler yaratabilirdi.”

8.

9.”Keşke herkes kendi içsel deliliğini bilse ve onunla birlikte yaşamayı öğrense. Dünya daha kötü bir yer mi olurdu? Hayır insanlar daha yürekli, daha mutlu olurlardı.”

9.

10.”Veronika her şeyden nefret ediyordu ya, en çok da yaşamını sürdürmüş olduğu biçimden, içinde barındırdığı yüzlerce Veronika’yı keşfetmeye zahmet etmeyişinden tiksiniyordu. Oysa orada kim bilir ne ilginç, ne meraklı, ne cesur, ne küstah, ne deli kızlar duruyordu.”

Maddiyat ve maneviyat dengesi

945527_449302485161881_1992764131_n[1]

Hareketlere başlamadan avuç içlerini birbirine uzunca sürtün.Sonra aşağıda gösterilen bölgelere ellerinizi koyun. Gözlerinizi kapatın.Sakin nefesler alın,nefes verirken çok uzun sürede verin.Her harekette en az 5 dakika durmaya çalışın.
21 günün sonunda maddi,manevi,alma, verme,ifade ve yaratıcılık duygunuzun geliştigini ,dişi ve erkek enerjinizin dengelendigini göreceksiniz.Hemen sonuç görmezseniz pes etmeyin.Mutlaka işe yarar.

Dengede kalmak bizi sevgiye ve ışığa götürür. Bu sebeple, chakralarımızın da etkiledikleri maddi manevi noktaları dengede tutmak çok önemlidir.
Chakra dengeleme, chakraların birbirine uyumlu olarak çalışabilmesine yardımcı olan bir yöntemdir.
Her gün yapılması uygundur.

Son derece etkili ve rahatlatıcı bir uygulamadır.
Chakralar üzerine 5dk kadar kalmak yeterlidir.
Chakralar toplamları 7 sayısını verecek şekilde dengelenir.1. Çakra ile 6. Çakra
2. Çakra ile 5. Çakra
3. Çakra ile 4. Çakra

Neden chakralar bu düzen içerisinde dengelenir sorusunun cevabını, onların etki alanlarına göre incelersek kolaylıkla açıklayabiliriz.

1. Chakra : maddi dünya bağlantısı, içgüdüler, hayatta kalma güdüsü
6. Chakra : sezgiler, maneviyat, spiritüel, ruhani kimlik
1 – 6 Chakra Dengesi = Maddiyat ve maneviyat dengesi

2. Chakra: yaratıcılık,üretim
5. Chakra: ifade merkezi
2 – 5 Chakra Dengesi = Ürettiklerimizin ifadele edilebilmesi ve sunulabilmesi dengesi

3. Chakra: Toplumsal, duygusal alışveriş merkezi, biz kimliği
4. Chakra: Sevgi ve şifa merkezi, ben kimliği
3 – 4 Chakra dengesi = Ben – Biz dengesi

Evrensel Yaşam Enerjisi hepimizde vardır. İnsanın fiziksel bedenini saran enerji bedeni, elektromanyetik dalga beden yani aurası vardır. Bu enerji bedeninde chakra adını verdiğimiz 7 adet birincil enerji merkezleri bulunmaktadır. Bu chakraların dönüş yönleri, renkleri ve ritimleri vardır.Kadın ve erkek chakralarının dönüşleri farklıdır. Chakraların dönüş ritimleri bozulduğunda ve renklerini yeteri kadar alamadıklarında hastalıklar, olumsuzluklar başlar. Doğduğumuzda temiz ve açık olan bu chakralar hayat akışında, öfke,hırs,kıskançlık ve egolarımızla kirlenip ritimleri bozulur. Enerji merkezlerimiz evrendeki var olan kozmik enerjiyi bedenimize yeteri kadar aktaramaz hale geldiğinde problemler yaşarız.
Reiki ile bu dengesizliği düzeltmek, enerji merkezlerimizi açmak, chakralara renklerini yüklemek ve tekrar dengeli, ritimli çalışmasını sağlamak mümkündür.

alıntı

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

KIRIK KALPLİLER İÇİN, KALBİ ONARAN BİR MEDİTASYON TEKNİGİ.

11115646_369168706612758_2818925793310812512_n[1]
1-Nefes alırken,gün ışığını başınızın üstünden kalbinize indirdiginizi imgeleyin.
2-Birkaç defa nefes alarak,ışıgı kalp bölgesinde toplayın.
3-Kalbinizin güneş gibi olduğunu ışık yaydıgını imgeleyin.
4-Nefes verirken,sevgi ve sıcaklıgı bedeninizin her yerine yayın.Kendinizi içten dışa parlarken görün,hissedin.
Kendinizi mutlu ve ışıl ışıl hissetmeye başlayacaksınız.

Bitki Alemi, Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Eliniz Soğuk Mu Peki Ya Karakteriniz… Buyrun Analizimize…

İbretlik Bir Hikaye…

11050662_841097935957209_8245567782438481056_n[1]
Sık sık evinin kapısını çalıp birşeyler dilenen kadından bıkıp, oldukça rahatsız olan evin hanımı, bir gün yine aynı dilenci kapısını çaldığında ondan kurtulmaya karar verir.
Dilenciye biraz beklemesini söyleyip mutfaktan bir ekmek alır ve ortasından yararak arasına peynir,zeytin yerleştirir.
Tabii bu arada arasına haşarat öldürmekte kullandığı kuvvetli zehirden dökmeyi de ihmal etmez. Dışarı çıkıp ekmeği dilenciye uzattığında, kadın “ Allah razı olsun ” deyip evden ayrılır. İyice acıkan kadın bir caminin avlusunda biraz önce kendisine verilen ekmeği çıkarıp tam yiyeceği esnada elini yüzünü yıkamakta olan bir askerin kendisine baktığını görür.
Askerin halinden, yoldan geldiği ve yorgunluğu anlaşılmaktadır. Dilenci kadın, askerin bakışlarından onun aç olduğunu ve sanki “birazda bana ver” manasını çıkarmıştır. Gencin haline acıyan kadın ekmeğin hepsini askere buyur eder ve oradan uzaklaşır.
Dilenci kadının verdiği ekmeği iştahla yiyen asker, çok geçmeden acıyla kıvranmaya başlar. Bir müddet sonra camiye gelen cemaat yerde kıvranan gencin kimin nesi olduğunu sorup öğrendikten sonra alıp evine götürürler. Evin hanımı, aylardır binbir ümitle terhisini beklediği yeni terhis olmuş oğlunu perişan vaziyette karşısında görünce çırpınmaya, dövünmeye başlar.
Biraz zaman geçip de sakinleşen kadın, oğluna ne olduğunu, niçin kıvrandığını sorup öğrenmeye çalışır. Delikanlı biraz önce cami avlusunda bir dilenci kadının kendisine ekmeği verdiğini, onu yedikten sonra bu hale geldiğini söyleyince kadın ona verdiği ekmeği hatırlar ve başından aşağıya kaynar sular dökülür. “ ben ne yaptım? ” diye dövünmeye başlar ama iş işten geçmiştir.
Arslan gibi delikanlı oracıkta hayata gözlerini yumar.
Bu hikayeden herkes kendine göre bir ders çıkarabilir. Her halde o kadının yerinde kimse olmak istemez. Onun gibi olmamak için herkese dilenci, gariban demeden yardım etmeye çalışalım, insanlar eşittir. Zengin, fakir, dilenci, gariban, işçi, müdür, diye ayırmamak gerekir, sonuçta onlarda insandır, insan olduğumuzu ve ne kadar aciz olduğumuzu unutmamak gerekir.
“Her ne doğrarsan aşına, o çıkar karşına ” atasözün de oldugu gibi
Sözün özü: Beğendiysen niçin beğene tıklamıyorsun,
paylaşsanda fena olmaz :))
Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

DOĞUM TARİHİNE GÖRE KİŞİLERİN ÖZELLİKLERİ

11150399_10153151663731832_7460114138573321146_n[1]

1 Ocak – 10 Ocak: Huzursuzluk ve kavgadan hoşlanmayan. Sevdiklerine düşkün, sabırlı ve çalışkan Kimsenin bir şeyinde gözü olmayan, kendi çalışıp kazanmaktan yana olan. Başarılı olmayı isteyen ve rahat, güvende yaşamayı arzulayan. Gayet kibar ve nazik Doğru ve dürüst davranan. Başarısızlığa tahammülü olmayan, sevgiye önem veren. Takdir edilmekten hoşlanan, yeniliklere açık, bulunduğu alanda parlamak isteyen Kimi zaman coşkulu bazen karamsar olabilen. Fakat asla pes etmeyen, direnen.

11 Ocak – 19 Ocak: Son derece mantıklı, becerikli, akıllı, sözünde duran Eğitim hayatına önem veren. Öğrendiklerini kolay kolay unutmayan. Aklını ve yaratıcı hünerlerini kolaylıkla hayata geçirebilen Neyin gerekli neyin gereksiz olduğunu iyi ayırt edebilen mantıklı. Gerektiğinde sert konuşabilen. Aynı anda birden fazla konuda bilgi sahibi olabilen Gözlem gücü yüksek, iş hayatında başarıya mutlaka ulaşabilen.

20 Ocak – 29 Ocak: Açık sözlü, yenilikçi, toplum bilinci yüksek, arkadaşlık ilişkileri güçlü Orijinal düşünebilen, tavırlarıyla ilgi uyandırabilen buluşçu. Gerektiğinde duygularını geri planda tutarak, mantıklı hareket edebilen Zihinsel aktivite gücü yüksek, herkesten daha çabuk öğrenebilen. Uygulamaya dönük, analizci, çağın ötesinde düşünebilen Zorluklar karşısında aklıyla kolayca çözüme ulaşan, sınırlamalardan hoşlanmayan.

30 Ocak – 8 Şubat: Hızlı düşünebilen, gayet becerikli, dürüst ve arkadaşlıklara önem veren Tarafsız bir gözlem gücüne sahip, yapmacık insanlardan hoşlanmayan. Yabancı dil konusunda başarılı, konuşmaları sıra dışı, yenilikçi Bulunduğu ortamda kolayca ilgi uyandıran, sıra dışı espri kabiliyeti olan. Zeki, diğerlerinden çok çabuk öğrenen, kısa yoldan sonuca ulaşabilen Bilime önem veren, tartışmalardan hoşlanan, ikna gücü yüksek.

9 Şubat – 18 Şubat: Sıra dışı ilişkiler yaşamaya hevesli, özgürlüğüne düşkün yenilikçi Yeni yerler keşfetmeye meraklı, modayı takip eden tasarımcı. Bulunduğu alana yenilikler getiren, orijinal ve çekici. Kaliteyi seven Başkalarından oldukça farklı, rutinlikten hoşlanmayan. Arkadaş çevresi geniş. Seçici, iyi gözlemci, farklı kişiliği ile ilgi uyandırabilen Çekiciliği ile karşı cins tarafından beğenilen, her giydiğini yakıştırmasını bilen.

19 Şubat – 29 Şubat: Hayal gücü oldukça yüksek. Sevdiklerine karşı duyarlı, çatışmalardan rahatsızlık duyan Şifa gücü yüksek, insanlara sorunlarında yardımcı olabilen. Duyarlı bir kişilik. Acıma ve şefkat duygusu yüksek. Pozitif düşünmeye çalışan Yaratıcı kabiliyetleri olan, yargılayıcı davranmayan, değişime açık. Karmaşa içinde yönelimini kaybetmeden ilerleyebilen, negatif insanlardan etkilenebilen Derin tutkulara sahip, aşk ilişkilerinde verici ve cömert. Oldukça romantik, hassas.

1 Mart – 10 Mart Duygularının farkında olan, bağımlılıklarına düşkün, kimi zaman değişken Sosyal hayatta çekici kimliğiyle ilgi uyandıran, mütevazı ve çok sevilen. Ailesine düşkün, evini yuvasını önemseyen, aşkta tutkulu, güzel düşünen Kötülük bilmeyen, kendine yapıldığında oldukça etkilenen. Muazzam yeteneklere sahip, sezgileri güçlü, olacakları hissedebilen Karşı cins üzerinde duruşu, tavırları, fiziksel özellikleriyle oldukça beğenilen.

11 Mart – 20 Mart: Vizyon sahibi, her yerde başarılı olabilen. Hayallerini gerçeğe dönüştürebilen Gücünü iyilik ve güzellikler adına yönlendirebilen. Öngörüleri doğru çıkan. Doğaüstü yetenekleri olan, yalnız kaldığında güçlenen Başkalarını kolaylıkla etkileyebilen. Olumlu ve güçlü enerjilere sahip. Kararlılık gösterdiği zamanlarda her işin üstesinden kolayca gelebilen Güçlü bir manyetizmaya sahip, gizlilikleri kolayca öğrenebilen sırdaş.

21 Mart – 31 Mart: Fiziksel yönden oldukça güçlü. Hedefini bilen ve yılmadan üzerine gidebilen İsteklerine fazlasıyla düşkün. Dediğim dedik asla geri dönmeyen. Emir almaktan hoşlanmayan Kendi bildiği yolda ilerlemeyi seven. Cinselliği yoğun ve etkileyici Ateşli ve istekli.

1 Nisan – 10 Nisan: Çok canlı, bireylik duygusu yüksek Yaratıcı enerjiye sahip, pırıltılı bir kişilik. Yönetme gücü olan, insanları kolayca etkileyebilen İyi bir oyuncu (sanat), kendini ifade etmesini bilen. Hayatın güzel yanlarının tadını çıkarmasını bilen İsteklerini gerçekleştirme gücüne sahip renkli bir kişi.

10 Nisan – 20 Nisan: Keşfetmekten, yeniliklerde bulunmaktan hoşlanan Para harcama meyli yüksek, hoşsohbet, açık fikirli. İyi niyetli, geleceğini şekillendirmeyi seven, yürekli İnançlı, sağduyulu, cömert ve kendine güvenen. Adaletli, yardıma hazır, takdir edilmeyi seven Yabancı dile meyilli, seyahat etmekten hoşlanan.

20 Nisan – 30 Nisan: Güzelliklere âşık, gösterişli ve kaliteli olan her şeyi seven Maddi ve manevi değerlerini önemseyen, koruyan, sahiplenen. Sosyal hayatın içinde yer almaktan zevk alan. Arkadaşlarının önemseyen Güzel bir çevrede yaşamak isteyen. Duyarlı ve estetik bir kişi. İnce ve Nazik yapısıyla takdir edilen ve sevgi duyulan Uzlaşmazlık, kavga ve çekişmelerden hoşlanmayan.

1 Mayıs – 10 Mayıs: Zihinsel yetenekleri yüksek, aklını önemseyen, sezgileri kuvvetli İlgi alanları yoğun, dünyayı gözlemlemekten hoşlanan. Konuşma ve yazma yeteneği son derece güçlü. İnsanları kolayca çözebilen Değerlendirme gücü yoğun, organizasyon becerisi muazzam. Başkalarıyla çalışmaya müsait, uyumlu. Fazla detaydan hoşlanmayan Özgürlüğüne önem veren. Konuşmasıyla karşısındakini etkileyebilen.

11 Mayıs – 20 Mayıs: Gayet güvenilir, dürüst yaklaşımlara sahip. Güçlü ve derin duyguları olan Aşk ilişkilerinde güvenilir, karşısındakine değer veren. Gerçekçi düşünebilen, kendine yeterli. Başarma tutkusu olan, çalışkan Güzelliklere önem veren, kabalıktan hoşlanmayan. Keskin gözlem gücü olan. Başkalarının haksız sözlerinden etkilenebilen. Arkadaşlığa önem veren Hedefine ulaştığında böbürlenmeyen. İyiliğin, vefanın kıymetini bilen.

21 Mayıs – 31 Mayıs: Çok yönlü ve becerikli. Yargı ve mantık gücüne sahip Yenilikten hoşlanan, yeni insanlar tanımaktan zevk alan. Bilgiyi önemseyen, meraklı ve öğrenmeye aç Mantıklı, eğri ile doğruyu ayır etmesini bilen. Kıvrak zekâ, konuşma kabiliyeti, kendini yönlendirebilen Düşmanlarını yenmeye başarabilecek kadar akıllı.

1 Haziran – 10 Haziran: Sosyal ilişkilerini önemseyen, akıllı davranabilen Zeki, uzlaşmacı, hayatın güzel yanlarının tadını çıkarabilen. Nabza göre şerbet vermeyi bilen. Yeniliklerden hoşlanan Değerli olanı bilen, duyarlı ve yapıcı davranabilen. Rahatına düşkün, sıradan şeylerden hoşlanmayan. Kaliteye önem veren İnce, nazik, aşka önem veren. İyi niyetli, arkadaşlıklara önem veren.

11 Haziran – 21 Haziran: Modern düşünebilen, tarafsız ve objektif düşünebilen Manyetizması güçlü, arkadaşlık olgusunu önemseyen. Özgürlüğüne düşkün, mantıklı davranabilen Orijinal her şeyden hoşlanan. Pek çok insanla anlaşabilen. Fikirleri birçok insan tarafından beğenilen. Kuvvetli iradesi olan Yaratıcı, bireylik duygusu gelişmiş, haksızlığa boyun eğmeyen.

22 Haziran – 30 Haziran: Güvende yaşamak isteyen, empati yönü güçlü, duyarlı kişilik Ailesine, sevdiklerine önem veren. Koruyucu ve kollayıcı. Gerçeklerin peşinden koşabilen. İlişkilerde uzlaşmaktan yana olan Duygusal değerlerine önem veren, etkileme gücü yüksek. Karşısındaki kişiyi kolaylıkla etkileyebilen, ruhunun derinliklerine inebilen Kendini güvende hissetmediğinde tepkisel davranabilen.

1 Temmuz – 11 Temmuz: Düşünce gücü yüksek, sezgileri mükemmel derecede yoğun Bulunduğu alanı kötülüklerden arındırabilen, yenilikçi düşünebilen. Şüphelerini aydınlığa kavuşturabilen, kendini yenileyebilen Yüzeyde olanlarla yetinmeyen, araştırmadan güvenmeyen. Zihnini ve iradesini kendi gelişimi için odaklamasını bilen Güçlü iyileştirme gücü olan, güçlü olmayı, güvende olmayı önemseyen.

12 Temmuz – 22 Temmuz: Artistik kabiliyeti olan, aydınlanmaktan yana. Sanata meyilli Acıma ve şefkat duyguları yüksek. İdealist. Kendini inandığı bir şeye adayabilen, vizyonu yüksek Kendini aşmak isteyen, duyarlı yüreğe sahip, özverili. Özlemleri olan, hayal gücü yüksek. Duyu dışı algıları olan. Birçok insanla anlaşabilen, aşkta derin duygulara sahip.

23 Temmuz – 1 Ağustos: Kendinden emin, bağımsız, liderlik gücü yüksek Soylu, gururlu, gösterişli, toplumda hemen fark edilen. Sadakat duygusu yüksek, organizasyon yeteneğine sahip Sevdiklerine düşkün, sanatkâr, kolayca yükselebilen. İçi dışı bir, kalbinin sesine kulak verebilen. Sevilmeyi önemseyen Yaratıcılık yeteneği olan, isteklerini direkt olarak açıklayabilen.

2 Ağustos – 12 Ağustos: Hoş sohbetli, neşeli, etrafını rahatlatan, vicdanlı Para harcamayı seven, kaliteye önem veren, gururlu. Kimseyi kırmaktan hoşlanmayan, yüce gönüllü Gezmekten, araştırmaktan hoşlanan, inanç sahibi, maneviyatı güçlü. İyi bir sırdaş, güçlü bir dost Başkalarının emri altına girmekten hoşlanmayan, özgürlüğü seven.,

13 Ağustos – 22 Ağustos: Kendini ortaya koyabilen, savaşçı, enerjik, isteklerini elde edebilen Bilinçli, cesur, haksızlıklara boyun eğmeyen. Yeni fikirleri önemseyen. Girişimci, zeki, nerde ne yapması gerektiğini bilen açık sözlü. Hayatta kalmayı başarabilen. Fiziksel gücü yüksek. Karşısındaki kişiyi çabucak çözebilen, açık sözlü Beklemekten hoşlanmayan, yeni projelere, planlamalara istekli.

23 Ağustos – 1 Eylül: Mantıklı, becerikli, akıllı, başkalarıyla kolaylıkla bağlantı kurabilen Aşkı önemseyen, sorunlardan pek hoşlanmayan. Kaliteli ortamlar, elit yerlerden hoşlanan. Cahil insanlardan uzak duran Keskin gözlem gücüne sahip, bir bakışta eksiklerini görebilen. Olayların ardındaki gerçekleri önemseyen ve öğrenmek isteyen Çabuk kavrayan, net görmek isteyen, iletişimci.

2 Eylül – 12 Eylül: Ciddi bakış açısına sahip, sağlam kararlar vermeye çalışan Beklentileri akla ve mantığa uygun, çalışkan ve planlı. Güven olgusunu önemseyen, yanlış kararlar vermekten hoşlanmayan Disiplinli çaba, görev ve sorumluluk bilinci yüksek olan. Dayanıklı, mesleki konularda yetenekli. Dikkatli konuşan Yaşından olgun. Sözleri tutarlı, kabul edilmekten hoşlanan.

13 Eylül – 22 Eylül: Yerinde konuşan, güçlü bir kişilik, sevme duygusu gayet yüksek Uyumlu, dengeli, akıllı ve gayet çekici. Aşkta sıcak yürekli, nezaket dolu, güçlü imaj sahibi Huzursuzluktan hoşlanmayan, böyle ortamlarda bulunmak istemeyen. Sosyallikten hoşlanan ama aşırı uçlara kaçmayı sevmeyen Öncü, akıllı, iletişimci bir kişilik. Tarafsız düşünebilen.

23 Eylül – 2 Ekim: Lüks, güzellik, kaliteden hoşlanan. Sevgi dolu bir kişilik Erkekleri yakışıklı, kadınları çok güzel olan. Sosyal yönü güçlü, yeni fikirleri seven, hassas yaradılışta Zevkleri için para harcamaktan çekinmeyen, bu yüzden zorlanan. Seyahat etmekten hoşlanan, yeni insanlarla tanışmaktan zevk alan Amaçları bir şekilde gerçekleştirebilecek şansa sahip olan.

3 Ekim – 13 Ekim: Başkaları tarafından her zaman ilginç, sıra dışı bulunan, çok çekici Özgürlüğüne düşkün, kurallarla çevrelenmekten hoşlanmayan. Sosyal ilişkilerini önemseyen, popüler ve girdiği ortamlarda fark edilen Toplum içindeki yerini önemseyen, farklı bulunmaktan hoşlanan. Kararlarını kendi vermekten zevk alan ve bunda ısrar edebilen Günün yenilik anlamındaki tüm akımlarını takip eden, uygulayabilen.

14 Ekim – 23 Ekim: Fiziksel ve zihinsel anlamda hızlı ve aktif hareket edebilen Sözleriyle ilgi uyandırabilen, zekâsıyla her türlü sorunun üstesinden gelebilen. Aşkta aşırı duygusallık yerine gerektiğinde mantığının sesine kulak verebilen Hislerini kâğıda dökebilen. İşbirliğini önemseyen, etrafıyla uyumlu özel bir kişilik. Yenilikleri uygulamaktan hoşlanan, cinselliğine önem veren Cazibeli, aydınlık fikirleri olan, başarmaktan, gelişmekten, büyümekte hoşlanan.

24 Ekim – 1 Kasım: Kadınları oldukça çekici, Erkekleri karizmatik. Karşı cins üzerinde gayet etkililer Mistizm, bilinmeyenler konusunda meraklı ve bu yönde yetenekleri olabilen. Dönüşüm, değişim ve her türlü yenilikten hoşlanan. Bunun için gerekirse savaşabilen Sözleri keskin kendine güvenli. Doğruluktan hoşlanan. Disiplinli ve güçlü bir karakter. Gizliliklerine önem veren, başkalarının sırlarını kolayca öğrenebilen Güç ve kontrol kurmaktan hoşlanan, sözlerinin dinlenmesini isteyen.

2 Kasım – 11 Kasım: Oldukça duyarlı, Romantik ve tutkulu. İdeallerinden ödün vermeyen Hayal gücü yüksek fakat hayal ettiklerini hayatında uygulayabilen sezgileri yüksek. Aşkla büyümekten, gelişmekten hoşlanan. Aşkı için her türlü mücadeleye giren Başkalarının sorunlarına çare bulabilen, empatisi yüksek, yönlendirme gücü yoğun. Başkalarıyla yarışabilen, yüksek noktalara er veya geç gelebilecek güçlü bir karakter Derinlikten hoşlanan, iş olsun diye dost olmayan, dostuna gerçekten yardım edebilen.

12 Kasım – 22 Kasım: Oldukça etkileyici bir kişilik. Haksızlıklar karşısında her türlü mücadeleye girişebilen Dürüst ve doğrucu bir insan. Hakikatlerin ışığı altında ilerlemekten yana olan. Toplumsal vizyonu yüksek, girdiği ortamlarda çekiciliği, duruşuyla kolayca ilgi uyandıran Gayet şanslı. Sezgileri inanılmaz güçlü olacakları hissedebilen. Herhangi bir durum ve olayın ardından kolayca toparlanması bilen. Empati yeteneği güçlü Altıncı duyusu çok yüksek. Önsezileri inanılmaz kuvvetli. Vatanına, ailesine çok düşkün biri.

23 Kasım – 1 Aralık: Ahlaki özellikleri son derece güçlü. İnanışı, özgüven duygusu gelişmiş, dürüst kişilerdir Geniş görüşlü, vicdanlı, değerlerine önem veren, yüksek eğitimden hoşlanan. İyimser, öngörüşleri doğru çıkan. Gezgin bir ruh, yaşamı derinlemesine yaşamaktan hoşlanan Aşkta bağlanma duygusu fazla yüksek olmasa da, sevdiklerine düşkün ve onları koruyan. Başka insanları bilgisiyle, zarafetiyle büyüleyen. Yol gösteren abilik ablalık yapabilen İnsancıl, açık fikirli. Etik değerlere ve kanunlara saygılı. Fazla para harcamayı seven.

2 Aralık – 11 Aralık: Çok cesur. İnanmadığı hiçbir şeyi kabul etmeyen. Savaşma dürtüsü yüksek Haksızlıklara boyun eğmeyen amaca yönelik hareket edebilen. Gayet bağımsız zincirlere tahammül etmeyen. Kimsenin lafıyla hareket etmeyen Sadık ve oldukça fedakâr. Söz verdiği zaman mutlaka yerine getiren. Aktif, hızlı ve gözü pek. Cinselliği güçlü, tutkulu, girişimci, istediği kişiye elde edebilen Kimi zaman oldukça sabırsız, aceleci davranabilen. Rekabetçi, oldukça tutkulu.

12 Aralık – 21 Aralık: Kişilik sahibi, bilgisiyle, tecrübeleriyle insanları kolayca etkisi altına alabilen Vizyonu güçlü, sezgi gücü yüksek, anlamaktan, keşfetmekten zevk alabilen. Duygularını kontrol edebilen, sevilmek ve ilgi görmekten fazlasıyla hoşlanan Aşkta kendi isteklerine düşkün. Çekiciliğiyle karşı cins üzerinde fazlasıyla etkili olan. Yanılmaktan hiç hoşlanmayan. Sanata ve yeni gelişmelere açık. Kendini gayet iyi koruyan Yenilgilerden yılmayan, gururlu ve kendini geliştirmesini bilen, hâkimiyet kurabilen.

22 Aralık – 31 Aralık: Sorumluluk sahibi, ne istediğini bilen, doğru ve yerinde kararlar alabilen bir kişilik Disiplinli bir çaba ile her türlü güçlüğün üstesinden gelebilen. Sadık ve güvenilir. İç gözlem gücüne sahip, yavaş ve emin adımlarla ilerlemekten yana olan Koşullar ve şartlara göre kendini ayarlayabilen uçarılıktan asla hoşlanmayan. Aşkta güven, saygı ve sevgiye değer veren. Oldukça tutkulu, sevdiğine sahip çıkan Liderlik gücü yüksek, organize, iş hayatında parlayabilen. Bazen karamsar olabilen

*Alıntı

Metalcide Olmadı…

11150862_1017296238295725_8709876583039930692_n[2]

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

KENDİNİZİ KÖTÜ HİSSETİĞİNİZDE RAHATLAMAK İÇİN KULLANACAĞINIZ 5 TAKTİK

10986175_10153271772199938_7886061546467168638_n[1]

 

Kendinizi Kötü Hissettiğinizde

Sabah işe geç kaldınız, gününüz berbat geçti, sıkıntıdan ve stresten patlamak üzeresiniz ve yatağınıza yattığınızda uyuyamıyorsunuz..!

Bu kabusa son verip keyfinizi yerine getirecek 5 taktikle yüzünüz gülecek…

Bir gününüzün diğerine uyması gerektiğini kim söylemiş? Salı günü yüzünüzde çiçekler açarken, çarşamba günü aynaya bile bakmak istemeyebilirsiniz. Unutayın ki, bu gibi durumları lehinize çevirmek elinizde. Gününüzün rezil olmasına izin vermeyin ve tavsiyelerimizi okuyun.

1) SIKINTIDAN PATLAMAK ÜZEREYKEN:

Öyle günler olur ki keşke hiç yaşamasaydım diye düşünürüz. Böyle bir durumda size önereceğimiz tekniğin çok işe yaradığını göreceksiniz. Kalp, vücudunuzun ritmini koruyan bir organdır. O sakin olduğunda vücudunuz ve aklınız sakinleşir. Önereceğimiz bu aktivite sadece bir dakikanızı alacak:

– Elinizi göğsünüzün sol tarafına koyun ve üç kez yavaş yavaş nefes alın.

– Yorgunluğu ve kızgınlığı üzerinizden atmak için sevdiğiniz birini düşünün.

– Düşüncelerinizi dağıtabilmek için 10 dakikalık bir yürüyüşe çıkın. Bu, kalp atış hızınızı yavaşlatacak ve sorunlannızı daha açık bir zihinle düşünebileceksiniz.

2) BİRİ SİZİ ÜZDÜĞÜNDE:

Kendinizi iyi ifade edemediğinizde kötü bir ruh hali içine girersiniz. Biri sizi üzdüğünde bunu ondan saklamayın. Ne hissettiğinizi dile getirin. Buna sandviç tekniği deniyor; önce pozitif bir şey söyleyin, ardından üzüldüğünüzü belirtin ve konuşmanızı pozitif herhangi bir şeyle sonlandırın.

Sizi üzen patronunuz olduğunda bunu uygulayamayabilirsiniz. Böyle bir durumda sinirinizi bozan şeyi bir arkadaşınıza ya da yakınınıza anlatın. Kendinizi ne kadar iyi hissedeceğinize şaşıracaksınız.

3) GÜN BOYUNCA KÖTÜ BİR RUH HALİ İÇİNDE OLDUĞUNUZDA:

Bir şey ya da biri sinirinize dokunduğunda bütün gününüz rezil olabilir. Sonrasında ise istemeden de olsa çevrenizdeki başka insanlara kötü davranmaya ve onları kırmaya başlayabilirsiniz. İşte böyle durumlarda aşağıdakileri yapmayı deneyin:

– Durumu puanlayın. Ne kadar sinirlendiğinize 1 ile 10 arasında bir puan verin.

– Daha farklı davranabilmeniz mümkün olur muydu diye düşünün.

– Durumu nasıl daha iyi bir hale getirebileceğinizi düşünün. Arkasından da yaşananların bir daha tekrarlanmaması için olayları kafanızda tartın.

– Başka insanların duygularını kontrol edemeyeceğinizi kabullenin.

– Unutmayın ki, problemlere bakışınız sonrasında olacakları ve bütün hayatınızı derinden etkiler.

4) STRESTEN ÇOK BUNALDIĞINIZDA:

Konuşmayın, parmak uçlarınızı kullanın! Parmak uçlarınızla küçük darbeler gerçekleştirmeniz vücudunuzdaki enerji akışını dengeler. Uzmanlar bu tekniğe duygusal akupunktur adını veriyorlar. Gözlerinizin üzerine orta parmağınızın ucuyla hafifçe 5 kez vurun. Sonrasında köprücük kemiği ile kaburganızın birleştiği yerlere aynı vuruşları tekrarlayın. İşlemi göğüs kafesiniz ile tamamlayın. Bu enerji noktalarına parmak uçlarınızla masaj yapmak sizi rahatlatacaktır.

5) KAFANIZDAKİ DÜŞÜNCELER YÜZÜNDEN UYUYAMADIĞINIZDA:

Yatakta dönüp durmak yerine sırt üstü pozisyona gelin, çenenizi gövdenizle aynı hizaya getirip tavana bakın. Bacaklarınızı iyice gerin ve kollarınızı düzgünce vücudunuzun yanına koyun.

Parmak uçlarınızdan başlayarak vücudunuzun her noktasını hissetmeye çalışın. Vücudunuzdaki tüm kasları rahatlatırken düzenli bir şekilde nefes almaya çalışın. Gözlerinizi kapatın, bu arada dişlerinizi sıkmamaya dikkat edin. 10 defa derin nefes alıp verin.

Bu şekilde önce vücudunuza sonra nefesinize odaklanarak zihninizi boşaltmanız mümkündür. Yarım saatte uykuya dalacağınızdan emin olabilirsiniz.

*alıntıdır