Aynalar Yalan Söylemez!.. Ders Alınacak Bir Hikaye…

askidervis6[1]

Adamın biri, ilk defa gittiği şehrin tarihi çarşısına uğradığında, bir dükkana girerek; – Hatıra eşya almak istiyorum, demiş.Ne tavsiye edersiniz? Dükkan sahibi yaşlı zat,adamı tepeden tırnağa süzüp: …

– Buranın en meşhur malı, aynalardır evladım, demiş. Ama onları almaya güç ister. Adam, hiç düşünmeden:
– Ben, yaşadığım şehrin en zengin insanıyım, diye atılmış. Benim için para önemli değil. İhtiyar, dudak büküp: – İnşaallah gücün yeter, demiş. Çünkü padişahlar bile alamadı onları. Adam, ses tonunu iyice yükselterek: – Benim elde edemeyeceğim şey yoktur!..diye direnmiş. Fiyatları ne kadar? İhtiyar adam: – Seçeceğin aynaya bağlı, diye gülümsemiş. Günümüze ait aynaları normal fiyata alabilirsin. Fakat eski aynalar pahalıdır.
Hele hele antikalara gücün yetmez. Ama geleceğin aynası bedavadır, fakat onu görsen pek beğenmezsin. Adam, bu sözleri pek anlamamış. Ama merakından çatlayacak gibiymiş. Aynaları bir an önce görmek istediğinden, yaşlı adamın koluna girip,dükkanın arka bölümüne geçmiş. Yaşlı adam, elindeki baston ile işaret ederek: – Sana ilk önce günümüze ait aynayı göstereyim, demiş.Çerçevesi gümüştendir. Fiyatıysa sadece üç altındır. Adam, duvarda asılı duran kristal aynayı kısa bir süre incelemiş. Ve ona bakarak saçlarını düzelttikten sonra: – Bunun bir özelliğini görmedim, demiş. Evimde de bundan üç dört tane var. Yaşlı adam, seke seke ilerleyerek: – O halde bu aynaya bak!.. demiş. Çeyrek asır öncesine aittir. Çerçevesi bakırdandır.
Fiyatı ise yüz kese altındır. Adam: – Herhalde şaka yapıyorsunuz, diye gülümsemiş.Böyle basit bir ayna,on altın bile etmez. İhtiyar adam: – Ben sana söylemiştim!.. diye kızmış. İsterseniz vazgeçin. Adam, iş olsun diye aynaya baktığında, bağırmamakiçin kendini zor zaptetmiş. Gözlerini ovuşturarak baktığı aynadaki görüntü, onun yirmibeş yıl önceki haline aitmiş. Ne başının büyük bölümünü saran beyaz saçlar varmış bu görüntüde, ne de yüzünü kırış kırış eden derin çizgiler. Adamın aynaya takılan gözleri, biraz sonra fal tşı gibi açılmış. Çünkü aynadaki gençlik görüntüsünün hemen arkasından,sevdikleri geçiyormuş birer birer. Büyük bir dehşet içinde: – Aman Allah’ım!.. diye bağırmış.Bu geçen,kız kardeşim değil miydi? Hem de henüz kanser olmadan önce. Daha sonra, en sevdiği teyzesi ve dayısı da geçmişler, adamın görüntüsü ardından. Her ikisi de, çeyrekasır önceki halleriyle. Adam, dayanamayıp başını çevirmiş aynadan.
İhtiyar, ona sokulup: – Bu işten vazgeç!. demiş.Zaten bir çok insan da öyle yaptı. – Hayır!. diye itiraz etmiş adam. Kardeşimi özlemiştim, dayımla teyzemi de. – Peki!. demiş ihtiyar. Şu gördüğün bir antika aynadır. Çerçevesi ahşaptır. Değeriyse bin kese altın eder. Adam,oraya doğru ilerlerken,korkusundan vazgeçmiş. Ama merakını yenemeyip aynaya baktığında, küçük bir çocuk gibi çığlık atmış. Yedi sekiz yaşlarında bir çocuk duruyormuş karşısında. Soluk yüzlü, incecik, dişleri dökük ve saçları dağınık bir çocuk. – Aman Allah’ım!.. diye bağırmış. Bu benim çocukluğum. Cebimdeki sapan bile duruyor. Adam, biraz sonra sendeleyerek duvara tutunmak zorunda kalmış. Bu sefer, 30-35 yaşlarındaki halleriyle annesi ve babası geçiyormuş geriden. Daha sonra da, nur yüzlü dedesi. Annesi, her gün defalarca yaptığı gibi, öpüvermiş onu yanağından. Babası ise, er zamanki şakacılığıyla, ensesine bir şaplak atmış yavrusunun. Adam, kaçarcasına uzaklaşmış oradan. İhtiyarın yanına yığılmış ağlayarak.
Yaşlı adam: – Gerçek aynalar böyledir evladım!.. demiş. Bu yüzden de ulaşılmaz onlara. Adam, biraz olsun kendine geldiğinde, dükkandan atmak istemiş kendini. Fakat tam çıkacakken: – Bedava aynalardan söz etmiştiniz, demiş. Onu da merak ettim. İhtiyar adam: – Ona hiçbakma evlat!. diye atılmış. Bu gün çok fazla yoruldun, kalbin dayanmaz. – Mutlaka bakmalıyım!. diye ısrar etmiş adam. Gördüğüm şeylere artık alıştım. Yaşlı adam, çaresiz kabul etmiş ve duvarlara asılanlardan farklı olarak, dükkanın döşemesi üzerine indirilen bir aynayı gösterip: – İşte bu da geleceğin aynası!. demiş. Çerçevesi altından olup bedavadır. Ama onu hiç kimse almadı. Adam: – Geleceğin aynası ha!.demiş.Üstelik de altından ve bedava… İhtiyar, hiç sesini çıkartmamış.
Adam ise, emin adımlarla aynaya doğru ilerlemiş ve bakmak için yere eğildiğindei oracığa yığılıp kalıvermiş. Yaşlı adam: Geleceğin aynasında ne göreceğini tahmin etmen ve ona göre hazırlıklı olman gerekirdi evladım, demiş. Senin de gücün yetmedi demek ki… İhtiyar adam, müşterisinin cansız vücudunu kucaklarken, onun ayndaki görüntüsüne bakmış. Kuru bir iskelet görünüyormuş…
(HİÇ DURMAYIN, HEMEN AYNAYA BAKIN. NE GÖRÜYORSUNUZ ? HİÇ Bİ ŞEY Mİ ?…. O HALDE…… GEÇMİŞTE YAPTIKLARINIZI, ŞU ANDA YAPMAKTA OLDUKLARINIZI, KİMLERİ KIRDIĞINIZI, ÜZDÜĞÜNÜZÜ,”KIRMADIKLARINIZ ZATEN DUA EDECEKTİR ONLARI ES GEÇİN” DAHA NE KADAR ÖMRÜNÜZÜN KALDIĞINI, İNSAN OLARAK HAYATA İMZA ATIP ATMADIĞINIZI, GERÇEKTEN BİR ŞEYLER YAPABİLMİŞ MİSİNİZ ? YAPMAYI DÜŞÜNÜYORMUSUNUZ? AYNAYA BAKIN GÖREBİLİYOR MUSUNUZ İNSAN OLMANIN ERDEMLİĞİNİ, GERÇEK KİMLİĞİNİZİ… SIK SIK AYNAYA BAKIN, YUKARIDAKİLERE EKLEYECEK DAHA O KADAR ÇOK ŞEY VARKİ.. EKLEYECEĞİNİZ ARTILARI KAYDEDİN BİR KENARA. SİZ KAYDETMESENİZ DE ZATEN BİRİLERİNİN KAYDETTİĞİNİ UNUTMAYINIZ…BU DÜNYA BOŞ DEĞİL..)—
Alıntı

Bu maskeyle sarkmaların önüne geçin!…

17108_454199701413314_5346788823977424485_n[1]

Bu maskeyle sarkmaların önüne geçin! Cildinizdeki sarkmaları yüz egzersizleriyle engel olabilir, kuru nane maskesiyle de gergin ve pürüzsüz bir cilde sahip olabilirsiniz.

Cilt sarkması; bir kadın için artık yaşlandığını kabul etmesi ve cildini eski haline getirmesi için birçok metod denemeye başlamasıdır. Eğer yaşınız 40’ı geçtiyse aynaya dikkatli bakın. Elmacık kemiklerinden başlayarak, aşağıya doğru inen bir sarkma sezeceksiniz. Eğer önlem almazsanız, geri dönüşü yok!

Yüz masajı yapın

Cilt sarkmasına karşı alabileceğiniz en etklili önlem; her gün beş dakika yukarıya doğru yüz masajı yapmanız. Kaş düşüklüğünü engellemek için 3 parmağınızı kaşın altına koyun, yukarı doğru masaj yapın. Gözlerinizi kapatın. İşaret parmaklarınızla göz kapaklarınızı içeriden dışarıya doğru basınç oluşturacak şekilde bastırın.

Bu sırada gözlerini açmayı deneyin, ama parmaklarınızın baskısından bu mümkün olmayacaktır. Bu egzersiz göz kapağı kaslarını güçlendirecek, sarkmalarını engelleyecektir.

Kuru nane maskesiyle bu hareketleri destekleyin

Sarkmalara karşı haftada bir tarifini vereceğimiz maskeyi yapmanız dahilinde daha etkili sonuçlara ulaşmanız mümkün olabilir.

Malzemeler

1 bardak kaynar su

1 çorba kaşığı nane

Nasıl yapılır

Bir bardak kaynar suya bir çorba kaşığı kuru nane koyun. Suyunu hayli çektikten sonra bir kap içinde ezin ve yüzünüze maske yapın. 30 dakika bekletin. Ilık suyla yıkayın.

Çorabınızın içine bir dilim soğan koyun

corabinizin-icine-bir-dilim-sogan-koyun-h1429462005[1]

 

Soğanın kanı arındırıcı, kan dolaşımını hızlandırıcı, toksinleri atıcı, dezenfektan, hızlı yara iyileştirici olduğunu, soğuk algınlığı ve gribe iyi geldiğini biliyoruz. Fakat bu rahatsızlıkların giderilmesi için soğandan sadece yiyerek faydalanmamız gerekmiyor. İşte diğer yolları…

Soğan dilimleri, kapısı kapalı bir odada yatak başına konulduğunda sabaha kadar solunum yollarını açıyor.

Soğan, lapa halinde göğüse sürüldüğünde ise balgam söktürücü etkisi yapıyor.

SOĞAN DİLİMİ AĞRIYI KESİYOR

Ayak sinir uçlarında 7 bin tane sinir ucu bulunuyor. Soğan dilimleri romatizmal ağrıların olduğu yere ya da ayağın içine yerleştirilip bir streç veya çorapla sarıldığında ağrılara iyi geliyor.

indoamerican-news.com

Üzüm Kanser Düşmanı

10348646_750979791635231_2053373981981090232_n[1]

TBMM Araştırma Merkezi, üzüm ve faydaları üzerine geniş bir araştırma hazırladı.

Raporda üzümün içindeki minerallerin ve çekirdeğinin anti kansorejen etkisinin olduğu belirtildi.

Son yıllarda üzümle ilgili hazırlanan çalışmalar bu meyvenin popüleritesini artırdı. Yurt dışında pek çok üniversite bu konuda araştırmalar yapıp üzümün kanser düşmanı olduğunu belirledi.

TBMM Araştırma Merkezi de üzüm sektörü ile ilgili geniş bir inceleme yapıp bunu rapor haline getirdi.

Raporda, üzümün içerdiği maddeler itibarıyla sağlık açısından önemli bir besin ve enerji kaynağı olduğu belirtilerek anti kansorejen etkisi olduğu belirtildi.

VİTAMİN KAYNAĞI

Raporda üzüm kanser ilişkisi şöyle belirtildi. “Son yıllarda üzüm ve üzümden elde edilen ürünler üzerinde kapsamlı araştırmalar yapılmıştır. Üzümdeki B1, B2 vitaminleri ve çeşitli mineraller iyi bir besin kaynağı olduğunu kanıtladı.

Çekirdeğinin ise antioksidan fenolik bileşenler bakımından zengin olduğu görürüldü. Anti kansorejen özelliğe sahip olması ise onu diğer besinlerden ayıran bir özelliktir.”

KARACİĞERİ ONARIYOR

Meclis’in üzüm raporunda meyvenin içeriğindeki minerallerin özellikle bedensel gelişme sorununa iyi geldiği, deri ve saç iltihaplarını kuruttuğu da belirtildi. Araştırmada üzümün ateşli hastalıklar ve madensel tuz eksiklikleri, böbrek ve karaciğer hastalıklarında yararlılığının tıpça tespit edildiği vurgusu yapıldı.

İDEAL DİYET BESİNİ

TBMM’nin araştırmasında üzümün yüksek kalori içeriğine rağmen çok düşük miktarlarda yağ ve protein içerdiği için aynı zamanda ideal bir diyet besini olduğu da belirtildi.

TANSİYON DÜŞÜRÜYOR

Araştırmada, “Bir bardak üzüm suyu 125 kalori içerir. Bu miktar hipertansiyonlu bireylerde kan basıncını düşürücü etkide bulunduğu görülmüştür” denildi.

ŞIRA DEMİR ZENGİNİ

Üzümden elde edilen, Anadolu’nun geleneksel gıdalarından şıranın, demir, sodyum, potasyum ve kalsiyum gibi mineraller bakımından zengin ve besleyici düzeyi yüksek bir gıda olduğuna da işaret edildi.

KURU ÜZÜM PROTEİN KAYNAĞI

Araştırmada, kuru üzümün de “Protein ve karbonhidrat kaynağı” olduğu vurgulandı. Yapılan incelemelerde kuru üzümde demir, fosfat, kalsiyum bulunuyor. İçerdiği A, B1, B2, B6, C vitaminlerinden dolayı, dünyada gittikçe artan oranlarda talep görmeye başladı.

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . 1 Comment »

Şivalinga SHİVALİNGA MUDRA (Güç Veren Mudra)

206301_444714838905300_302225220_n[1]

Sağ el baş parmağı dikili olarak, çanak şekli verilmiş sol elin üstüne yerleştirilmektedir. Sol elin parmakları iyice birbirine bitiştirilmiştir. Eller karın hizasında tutulmaktadır ve dirsekler dışa dönük ve hafifçe öne bakmaktadır.

İhtiyaca göre, istenildiği kadar ya da günde 2 kez 4′er dakika uygulanmaktadır.

Bu Mudranın sağ eli, eril gücü temsil etmektedir yani Şiva’nın Phallus’unu. Şiva ise, Hint Mitolojisinin en büyük ilahının yıkıcı yüzünü açığa çıkarmaktadır. Nasıl ki, Phallus yeni bir başlangıcı temsil eder, bunun gibi de Şiva da birşeyleri yok ederek ve dolayısıyla gerekli şartları hazırlayarak, bu yeni başlangıcı asıl mümkün kılan ilahtır.

Örneğin; çiçekler solmayacak olsaydı, meyveler de olmazdı ya da içimizdeki tüketilmiş hücreler yok edilmeyecek olsaydı, bu takdirde urlar oluşurdu vs. Bu başı sonu olmayan bir döngüdür ve kendi içimizde bedensel, zihinsel ve ruhsal açıdan da aksamadan işlemelidir. Bir iç güç bunun işlerliğini korumaktadır ve bu su elementi altında sınıflandırılan gücü herkes kendi deposunda barındırmaktadır.

Bu stok nefes ile beslenmektedir. Bundan dolayı nefesin optimal bir niteliğe sahip olması çok önemlidir. Bu Mudra uykusuzluk, hoşnutsuzluk, uyuşukluk, bunalım durumlarında ya da aşırı gerginlikler veya baskılar sonucu insan kendini tükenmiş gibi hissettiğinde uygulanabilir. Bunların yanında bekleme zamanlarında örneğin; bir doktorun bulgularını beklerken bu Mudradan yararlanılabilir.

Bu nerede veya nasıl bir hastalığa maruz kalınmış olunursa olunsun, iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Şifa ile ilgili olarak, genelde bilinenden daha fazla mucizeler gerçekleşmektedir. Bu gerçeği aklınızın bir köşesinde tutun, belki bir gün sizin de şifaya ihtiyacınız olabilir.

Sol elinizin bir havan ve sağ elinizin bir tokmak olduğunu düşünün. İlk nefes çekişleri esnasında, düşüncenizde sizi hasta eden şeyin, karanlık iri bir kum gibi, sol elinizin üstüne düşmesini sağlayın, ve sağ elinizin kenarıyla bunu en incesinden bir kum haline getirene kadar ezin, sonra onu bir üfleyişle avucunuzun üstünden havaya yayın, bırakın uçsun gitsin.

Bunun ardından bir süreliğine oturun ve şifa veren enerjileri sağ baş parmak ucundan el çanağına ya da bir diğer ifadeyle depoya akıtın. Bu esnada tüm kalbinizle aşağıdaki olumlamayı birkaç kez veya daha fazla söyleyin.

Olumlama: Şifa verici bir ışık, bedenimin her bir hücresine ışınını gönderiyor, çözülmesi gerekeni çözüyor ve güçlendirilmesi gerekeni yeniliyor. Teşekkürler!

Gertrud Hirschi

Bir şeyler daha iyi olacaksa,
Tarlada, ağaçlarda değil,
Kalplerde filizlenmeli…Gottfried Keller

Bir kadınla sadece sevişilmez!

11011092_836377213076961_4363543156961457651_n[1]

Bak güzel kardeşim,

Bir kadınla sadece sevişilmez!

Yani kadın sadece sevişmek için yaratılmamıştır!

Bir kadın arkadaşın oldu mu bilmiyorum, olmadıysa hemen edin!

Çünkü bir erkeğin en yakın dostu bir kadın da olabilir!

Belki daha da iyi olabilir!

Önyargılarından arınırsın, kadınla sadece sevişilmediğini anlarsın!

Bir kadınla dertleşebilirsin!

Kadınla tavla oynayabilirsin!

Kadınla alışverişe gidebilirsin!

Kadınla sinemaya gidebilirsin!

Tüm bunları yaptın diye sonrasında sevişmek zorunda falan değilsin!

Bir kadın senin en yakın arkadaşın, moda tabirle, kankan olabilir!

Ve hatta kadın-erkek arkadaşlığı hemcins arkadaşlığından çok daha düzeyli olabilir bazen!

Sana öğretilen o ateşle-barut saçmalığından sıyrıl artık!

Kadınlarla sadece sevişilmez!

Bir kadın arkadaşla her şey yapılabilir!

Yürüyüşe çıkılabilir!

Bir köy kahvesinde sohbet edilebilir!

Evine davet edersin, birlikte yemek yapılabilir!

Tiyatroya gidilebilir!

Yani anlayacağın bir kadınla sevişmenin dışında da birçok şey yapılabilir!

Gelelim öteki yüzüne madalyonun…

Bir erkek de sadece sevişmek için yaratılmamıştır!

Bir erkek seni evine arkadaşça davet edebilir!

Bir erkekle kız arkadaşınla yaptığın sohbetin aynısını yapabilirsin!

Bir erkek seni sadece sevişmek için istemez!

Morali bozuk olabilir, bir arkadaşa ihtiyacı vardır, bir dost sesine muhtaçtır…

Seni, kardeşi gibi sevebilir…

Seninle zaman geçirmek istemesi senin bedenine sahip olmak istediği anlamına gelmez!

Eğer, bir kadın ve bir erkek arkadaşlığın ötesinde bir birlikteliğe sahipse onlara evde ne yaptığını sormamız sanırım bir muhabbetteki üçüncü kişinin durumuna düşmek demektir!

Sahi, senin hiç sevgilinde mi olmadı?

Olmadıysa, müsaitsen onu da edin!

Birlikte sinemaya gidin…

Sohbet edin…

Başını dizlerine daya sevgilinin…

Birlikte film izleyin…

Birlikte bir çay demleyin…

Sevişin…

Ha, bütün bunlar sana ters mi?

O zaman sen yapma güzel kardeşim!

Ama…

Karışma da!

Nesrin Yılmaz

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . 1 Comment »

Ne Kadar Etkilemeli Ne Kadar Etkilenmeliyiz…

10.11.05_17.23.50_595x300[1]

 

 

Eskiden gittiğim bir tai-chi sınıfında hocamız bize şöyle bir ödev vermişti

Birbirimizin hayatlarını etkiliyor muyuz? düşünün…

Şimdi bu soruya cevap vermek çok kolay tabi ki ”evet”

Ama o zamanlar farkındalık işinde yolun çok başındaydım

Cevabı bulmam zaman almıştı…

Cevabım ise şöyle: Birbirimizi kesinlikle etkiliyoruz

Bazen sırf birine kızdık diye, özlüyoruz diye, kavuşamadık diye

Başkasının kollarına koştuğumuz  oluyor

Evde birine kızıp, hırsımızı sokaktaki birinden çıkardığımız da çok oluyor

Birisi size selam vermedi diye

Hiç alakasız birine çok yakın davrandığımız da oluyor

Birisi bize cesaret veriyor diye, kendimizi daha iyiye götürmeye çalıştığımız da oluyor

Birisi bir yeri övdü diye, tatilimizi orda geçirmeye karar verdiğimiz de oluyor

Bazı ayrılıklar şehir değiştirmeye etken oluyor..

Birbirimizi sandığımızdan daha çok etkiliyoruz…

Bugünler de benim derdim ise ne kadar etkilemeliyiz… Basitçe şöyle anlatayım…

Yani doğada yürüyorum önümde kırık bir dal var onu orada mı bırakmalıyım, yoksa başka bir yere mi koymalıyım

Yani ben onun başka bir yere taşınması için vesile miyim…

Bilmiyorum…

İyi etkileşimler olması dileğimle,

Sağlıcakla,

Anette İnselberg

 

 

Mutlaka Okuyun… Çok Doğru… Doğum Ayınız Sizi Ele Veriyor…

image description

image description

OCAK
Hırslı ve ciddi kişilik
Öğrenmeyi ve öğretmeyi sever
İnsanların zaaflarını ortaya çıkarmayı sever
Çok eleştirir
Akıllı ve planlı programlıdır
Çok çalışır ve üretkendir
Duyarlı ve derin hisleri olan biridir
İnsani nasıl mutlu edeceğini bilir
Aşırı dikkatlidir
Bünyesi kuvvetlidir
Zor heyecanlanır
Romantiktir ama aşkını ifade etmekte zorlanır
Çocukları sever
Evcil ve sadık bir eş olur
Kolayca kıskanır
Sosyal yönden zayıftır

ŞUBAT
Somut şeylere önem verir
Değişkendir
Sessiz utangaç ve ağırkanlıdır
Kendine güveni pek yoktur
Dürüsttür
Özgürlüğüne düşkündür
Bazen saldırganlaşır
Kesin olmayan işlerden hoşlanmaz
İnatçıdır
Hayallerinin peşinden gider
Batıl inançlara eğilimlidir

MART
Çekici kişilik
Utangaç ve tutucu
Esrarengiz
Cömert ve sempatik
Rahatına düşkün
Duyarlı
Hizmet etmekten zevk alır
Kolay sinirlenmez
Güvenilir
Nezakete önem verir
İyi bir gözlemcidir
İntikamcıdır
Seyahat etmeyi sever
Dikkat çekmeyi sever
Dekorasyona meraklıdır
Tempolu müzikleri sever
Çok değişkendir

NİSAN
Aktif ve enerji doludur
Çabuk karar verip çabuk pişman olur
Şefkatlidir
Mantığını dinler
Diplomatiktir
İnsanları teselli etmeyi sever
Dostlarının sorunlarıyla yakından ilgilenir
Cesurdur
Maceraperesttir
Sevgisini ve ilgisini belli eder
Hafızası güçlüdür
Baş ve göğüs hastalıklarına eğilimlidir

MAYIS
Sert yapılı
Kolay sinirlenir
Kolay ilgi çeker
Fiziksel güzelliğe önem verir
Motivasyona ihtiyacı yoktur
Sistematik çalışır
Hayal kurmayı sever
İleri görüşlüdür
Kolay sakinleştirilir
Anlayışlıdır
Kulak ve boyun bölgesi hassastır
Edebiyat ve sanatla ilgilidir
Evde oturmayi sevmez
Çocukları pek sevmez

HAZİRAN
Aynı anda birden fazla şey düşünür
Nazik ve tatlı dillidir
Hassastır
Kararsızdır
Komik ve eğlencelidir
Konuşkandır
Kolay arkadaş edinir
Kolay incinir
Gribe yatkın bünyesi vardır
Çok inatcıdır

TEMMUZ
İyi bir sırdaştır
Anlaşılması güç biridir
Aşırı gururlu
Başkalarının düşüncelerine aşırı önem verir
Sokulgandır
Kin tutmaz
Sempatiktir
Yanlız olmayı sever
Kolay öğrenir
Arkadaş sıkıntısı çekmez
Mide sorunları olabilir
Zor ikna olur
Ağır işleri sever

AĞUSTOS
Şakalaşmayı sever
Duyarlı ve ilgilidir
Korkusuzdur
Liderlik özellikleri vardır
Ruhbilimle ilgilenir
Kolay provoke edilir
Dikkatli ve tedbirlidir
Bağımsızlığına düşkündür
Yol göstermeyi sever
Romantiktir

EYLÜL
İnsanların hatalarını yüzüne vurmayı sever
Detaylarla uğraşır
İyi bir konuşmacıdır
Sadık ve güvenilirdir
Sorumluluk almayı sever
Bilgi ve kültüre önem verir
Spor ve seyahati sever
İlişkilerinde seçicidir
Hislerini kendine saklar

EKİM
Herkesle sohbet etmeyi sever
İlgi odağı olmak ister
Yalancılığı yapmacıklığı sevmez
Arkadaşlarına çok önem verir
Çabuk kırılıp cabuk toparlanır
Kararsızdır
Duygusaldır
Kendine kolay güvenmez
Etrafından çabuk etkilenir

KASIM
Eğlenceli kişilik
İnsanları kolay etkiler
Çalışkan ve sorumluluk sahibi
Kontrolu ele almayı sever
Enerjik ve çevresini motive eden biridir
İyi bir liderdir
İçten ve yardımseverdir
Adil davranır
Sürprizleri sever
Hataları affetmez
İradesi güçlüdür
Derin duygularla sever
Herkesi oldugu gibi kabul eder
Sır saklamayı bilir

ARALIK
Sadık ve cömert
Sabırsız
Birlikte vakit geçirmesi eğlenceli kişilik
Azimli
Sosyal yönü kuvvetli
Dostlarını kendinden fazla düşünür
Kızgınlığı uzun sürmez
Sevildiğini hissetmek ister
Espri anlayışı gelişmiştir

Gerçek aşkı, koşullar bunu gerektirdiği için yaşamazsın,onu sen kendin yaratırsın.

11219070_10205958407550654_4133996592866622385_n[1]

Bir akvaryumun içine iki balık koyarsan,birbirleriyle sevgili olmak zorunda kalırlar.Orada bir seçim yoktur kader vardır…
Fakat okyanusun içinde iki balık birbirlerini seçerlerse , işte onun ismi Aşk olur…
Çünkü bu balıkların arasında zorunluluk yada şartların yarattığı bir mecburiyet yoktur.
Gerçek aşkı, koşullar bunu gerektirdiği için yaşamazsın,onu sen kendin yaratırsın.

Bir İlişkinin Tarihçesi…

12[1]

 

Bundan birkaç gene sene önce bir arkadaşım Facebook’ta beğendiği biriyle tanıştı… Tabi bizlerin bundan uzun bir süre haberi olmadı. Mesajlaşmalar, görüntülü konuşmalar, sabahlara kadar dertleşmeler derken ilişkileri belirli bir olgunluğa gelince bizlere de durum ilan edildi… Eniştemiz Amsterdamlı olduğundan bu sefer karşılıklı gidiş gelişler başladı ve nihayet bizim hatun Amsterdam’a taşınmaya karar verdi… Aynen Nazan Öncel’in Hay Hay şarkısındaki gibi kedisini (Mırnav), köpeğini (Benekli), duvardaki tablosunu, ayağındaki terliğini bile toplayıp gitti…

Şimdi benim içinden çıkmakta zorlandığım ilişki kronolojisi şöyle gelişti: İlk ay e-postama düşen mesajlar; harika bir adam, sanki bana verilmiş bir lütuf, bana kimsenin olmadığı kadar aşık. Sürekli hediyeler alıyor. Dün yine alışverişteydik bana nefis bir kazak aldı. Canım buraları soğuk ya hiç üşüyeyim istemiyor. Mırnav ve Benek hangimizi daha çok seviyor diye tartışmaya başlayacağız yakında. Beneği benden çok gezmeye çıkarıyor. Her gün mum ışığında yemek yiyoruz desem yalan olmaz ayol bu adam romantik… Yemek yapmaya da bayılıyor… Mutluyum çok mutlu…

İkinci ay mesajları; çok nazik biri ama biraz titiz sanki. Eşyalarımı sağa sola atınca ev biraz dağılıyor diye çıtlama yaptı. Mutfak alışverişleri bana kaldığı yetmiyormuş gibi arada yemek yapmamı istedi. Neymiş benim elimden yemekler daha bir lezzetli oluyormuş. Ama ben yemek yapmak istemiyorum ki Face’te gezinmek istiyorum. Evin içinde sürekli hapşırmaya başladı doktora gitti. Doktor ne dese beğenirsin meğerse hayvanlara alerjisi varmış. Birkaç ilaç almaya başladı… Evde hayvanlardan biraz uzak duruyor artık…

Üçüncü ay mesajları; sürekli evde oturup film seyrediyoruz. Yemekti, alışverişti, hayvanların bakımıydı hep benim üstüme kaldı. Biraz yardım et dediğimde işten yorgun geliyorum diyor. Haklı canım adamı da fazla zorlamamak lazım…

Dördüncü ay mesajları: Bu adam Mırnav’la Beneği hayvan barınağına vermemi istiyor. İlaç falan fayda etmiyor. Evde sürekli hapşıran birine dönüştü. Zaten geçen gece baktım gizli gizli internete giriyordu. Ne yapıyorsun dediğimde hiççç dedi… Halbuki eminim Face’te yine hatunlarla yazışmaya başladı.

Beşinci ay mesajları; yok şeker yok… Bu adam da aynı diğerleri gibi… Hep ben… Hep ben diyor… Kaç zamandır dişimi sıkıyorum ama geri dönücem galiba. Zaten İstanbul’da sizlerde gözümde tütüyorsunuz… Yok şeker yok. İllallah geldi titizliğinden de düzeninden de. Beğenmiyorsa kadın tutsun ona yaptırsın her şeyini… Ben buraya ev temizlemeye mi geldim…

Altıncı ay; bana acil ev bulun, üç güne ordayım…

Ve bizim arkadaş şarkıda olmayan şekilde Mırnav’ını, Beneğini, duvardaki tablosunu ve ayağındaki terliğini bile alıp geri geldi…

Benim kafama da şu soru takıldı… Bu işlerin yürümemesi karşımızdakine çok fazla beklenti yüklediğimizden mi oluyor acaba? Ya da ilişki dediğimiz şey hoşgörümüzü, sabrımızı, affediciliğimizi geliştirmemiz gerektiren bir ders mi acaba? Duruma bakılırsa defalarca kalınan, geçmekte zorlandığımız bir ders. Bilemiyorum. Ben işin içinden çıkamadım. Siz ne dersiniz?

Sağlıcakla,

Evde Bir Adam Var, Sürekli Görüntülerimi Çekip İnternete Koyuyor…

11265483_10153308388963675_567186603311017182_n[1]

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Niyazi Gül Dörtnala Hakkında…

niyazi-gul-dort-nala-1428955233[1]

Kötü eleştirileri okudum ama bu nihayetinde Ata Demirer abartmışlardır dedim gittim. Filmin ikinci yarısının ortalarına kadar da ya tamam gülmekten ölmedim ama cici film abartmışlar işte dedim ki o sahneler başladı. Saçma gerçekten çok saçma. Bazen saçmalığa gülersin ama bunda gülenecek taraf yok. Bitse de gitsek oluyorsun. Oraları başka türlü yapaydı bence yine film kurtulurdu. Kurtaramamış koca filme yazık olmuş…

Buna yazacağıma inanmazdım ama gitmeseniz olur…

Sağlıcakla,

Anette İnselberg

Yedi Hamle Sonrasını Hesaplayabiliyorum Ben…

11205985_1602333763347473_3741581978154002145_n[1]

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Doğru Kombinasyonu Yap Performansını Yükselt

images[6]

Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak

Egzersiz öncesi, iş görüşmesine gitmeden, partiye katılmadan veya romantik bir akşam yemeği öncesinde ne yenmesi gerekir?

Besinler, hayatımızın her alanını etkiliyor. En iyi performansı göstermek için doğru besinleri seçmek ise sanılandan daha büyük önem taşıyor.  Stratejik olarak yapılan atıştırmalar, egzersiz öncesi gücünüzü arttırır, stresli bir sınav öncesi odaklanmanızı sağlar ve gece rahat ve kesintisiz uyumanızı sağlar. Önemli olan doğru ve özellikle kesin etki sağlayacak kombinasyonları bir araya getirmektir.

Egzersiz Öncesi: Muz ve Kahve

Gerçek şu ki, eğer orta düzeyde ve bir saatten daha az egzersiz (kardiyo) yapıyorsanız ve kas artırmak için ağırlık çalışması yapmıyorsanız, egzersiz öncesi ekstra besinlerle depolarınızı doldurmak zorunda değilsiniz. Egzersiz öncesi enerjinizi yükseltmek ve gücünüzü artırmak için 1 orta boy taze meyve yeterli olabilmektedir. Muz, egzersiz öncesi tüketebileceğiniz mükemmel bir ara öğündür. Çünkü sindirimi kolaydır ve potasyum içerir. Terle birlikte kaybettiğimiz elektrolitleri yerine koymamızı sağlar. Aynı zamanda spor çantanızda taşıması oldukça pratik bir meyvedir. Benim önerim; muz yanında içeceğiniz bir fincan kahve enerjinizi katlayacaktır. Kafein, performansınızın daha uzun sürmesini sağlar ve kas ağrılarını azaltır. Bir fincan kahveyi (veya 2 fincan çayı) egzersizden yarım saat önce içmeye özen gösterin, bu yarım saatlik süreçte kafein vücut tarafından kullanılmaya başlayacaktır.

Uykudan Önce: Wasa ve Peynir

Kilo vermek isteyenler ve kilosunu korumak isteyenlerin yatmadan 2-3 saat kadar önce yeme işlemlerini bitirmesi önemlidir. Son ara öğünde yağlı ve yüksek kalorili atıştırma yapmak yerine yaklaşık 150 kalorilik doğru kombinasyondaki ara öğünler tercih edilebilir. Böylece daha rahat bir uyku uyumayı garantiye alırsınız. En iyi doğal yatıştırıcı triptofandır. Triptofan vücudumuzda seratonin üretimi için gereklidir. Seratonin ise sakinlik verir ve uykuya geçişinizi kolaylaştırır. Burada önemli olan hindi, süt, peynir ve yumurta gibi triptofan içeren besinleri karbonhidratlarla beraber tüketmektir. Karbonhidratlar, triptofanın beyine iletimini ve uykunuzun gelmesini sağlayacaktır. Benim önerim; wasa (karbonhidrat) ve az yağlı peynir (triptofan kaynağı) uyku öncesi harika bir ara öğün olabilir. Aynı zamanda gece yatmadan papatya çayı içmek de, kasların gevşemesini sağlayacaktır.

Parti Öncesi: Humus ve Sebzeler

Partiye gitmeden önce mutlaka bir şeyler yemenizi öneriyorum aksi taktirde kurt gibi aç olup, bütün gece kendinizi yağlı ve kremalı atıştırmaları yerken bulabilirsiniz. Burada en önemli nokta, parti öncesinde düşük kalorili, uzun süre tok tutacak, protein, lif ve su içeriği yüksek kombinler tercih etmektir. Benim önerim; 2 yemek kaşığı humus (nohuttan yapılır ve protein ile lif kaynağıdır) ve sınırsız sebze kombini yapmaktır. Sebzeler, yüksek oranda lif ve su içerirler ve uzun süre tokluk hissi yaratırlar. Örneğin; brokoli, karnabahar, havuç, cherry domates, salatalık, biber ve kereviz sapı kullanılabilir.

Uzun Araba Yolculuğu Öncesi: Süt ve Yağlı Tohumlar

Uyanık kalmanız ve dikkatli olmanız gereken uzun bir araba yolculuğuna çıkıyorsanız, en iyi seçim yağsız sütlü latte, siyah çay, yeşil kahve, expresso, mate çayı gibi kafeinli bir içecek içmek olacaktır böylece odaklanabilir ve dikkatinizi yola verebilirsiniz. Kafein, sindirim sonrası 30-60 dakika içinde pik seviyeye ulaşır bu nedenle yola çıkmadan en az yarım saat önce içmiş olmaya dikkat etmek önem taşır. Aynı zamanda uzun yolculuk öncesinde tercih edilen proteinden zengin bir ara öğün tok kalmanızı da sağlayacaktır.  Benim önerim; latte ile bir avuç içi kadar badem, fındık, kaju, Antep fıstığı veya cevizi tercih etmeniz yönünde olacaktır.

Romantik Gece Öncesi: Bitter Çikolata ve Çilek

Sevgiliniz veya eşinizle özel bir gece planlıyorsanız, hem aşkınızı ateşleyecek hem de hafif hissettirecek kombinler yapmak önemlidir. Yağlı ve ağır soslu seçimler, mide ve barsak problemleri yaşamanızı ve şiş hissetmenizi sebep olabilir.  Benim önerim; bitter çikolata kaplı çilek tercih etmeniz yönünde olacaktır. Çikolata ve çilek libido yükseltici flavonaidler içerir. Flavonaidler, damarları genişletici rol oynarlar bu da kan dolaşımını kolaylaştırmaktadır.

İş görüşmesi / Sınav Öncesi: Smoothie, Yumurta ve Ceviz

Konsantrasyonunuzu ve mental gücünüzü artırıcı bir kombinasyon arıyorsanız tercihiniz proteinlerden yana olsun. Yapılan son çalışmalar; proteinin, beyinde odaklanmayı ve dikkatli olmayı sağlayan hücreleri aktive ettiğini göstermektedir. Benim önerim; protein içeren lezzetli bir smoothie tercih edebilirsiniz. 150 gram az yağlı yoğurt, 150 gram yağ yağlı süt, 1 bardak taze veya dondurulmuş kırmızı meyveler (böğürtlen, frambuaz ve yaban mersini) ve buz ile smoothie hazırlayabilirsiniz. Yanında yumurta ve ceviz kombinasyonu ile mental gücünüzü destekleyebilirsiniz. Ceviz, Omega 3 içeriği ile hafıza üzerinde etkilidir. Önemli bir görüşme veya sınav öncesi en çok dikkat edilmesi gereken nokta ise daha önce yemediğiniz bir besini, yağlı ağır bir yemeği, gaz yapıcı baklagiller ve çok yüksek lifli sebzeleri tercih etmemek olacaktır.

Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak

Moso Diyet ve Beslenme Danışmanlığı

Facebook; UzmDyt Gamze Şanlı Ak

Twitter; DytGamzeSanliAk

İnstagram; gamzesanliak

kaynak:pembe nar-milliyet

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ödem atıcı karanfil çayı

odem-atici-karanfil-cayi-5646150[1]

 

Dr. Gönül Ateşsaçan, ödemlerden kurtulmak için karanfil çayı önerisinde bulundu.

“Ödem kadınlarda sıkça görülen, vücutta sıvı birikimi olarak tanımlanan bir durumdur” diyen Dr.Gönül Ateşsaçan, “Vücutta anormal miktarda su toplanması olarak da tanımlanabilir. Göz kapaklarında, ellerde ve ayaklarda şişmeler olur.

Yüzük takılamaz, ayakkabı giyilemez hale gelinir” dedi, ‘Neden Açım Neden Şişmanım’ kitabının da yazarı olan Dr. Gönül Ateşsaçan, “Deri altı dokusunda şişlik belirginse, bastırdığımız zaman içine çökme ve çukurlaşma gözleniyorsa vücutta ödem olduğu düşünebilir” diye konuştu. Vücutta ödem olduğunu nasıl anlarız? Dr.Gönül Ateşsaçan, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Deri altı dokusunda şişlik belirginse, bastırdığımız zaman içine çökme ve çukurlaşma gözleniyorsa vücutta ödem olduğu düşünebilir. Bu durumda mutlaka doktora başvurulmalı, gereken tahlil ve tetkikler yaptırılmalı. Eğer, tetkikler sonucunda ödem ciddi bir hastalık nedeni değilse, idiyopatik (nedeni bilinmeyen) ödem olarak adlandırılır.

Ödem riskini azaltmak için neler yapmalısınız? İdeal kiloya inmelisiniz; Düzenli olarak su tüketmelisiniz; Tuzu mutlaka azaltmalısınız; Karbonhidratlı yiyeceklerden uzak durmalısınız; Posalı beslenmeye özen göstermelisiniz; Alkol ve asitli içecekleri ise tüketmemelisiniz.”

Dr.Gönül Ateşsaçan ödemlerden ve toksinlerden kurtulmanız için size özel bir tarif verdi; İşte size ödem söktürücü içeceğin tarifi

: Malzemeler:  2 bardak su, 1 tutam Mısır püskülü, 1 tutam kiraz sapı , 5-6 sap maydonoz , yarım tatlı kaşığı ya da 1 poşet yeşil çay, 2 adet karanfil. Hazırlanışı: Kaynayan suyun içine tüm malzemeleri koyup 4 dk beklettikten sonra süzün. Karışım ılık hale gelince tüketebilirsiniz. Dilerseniz buz da ilave edebilirsiniz.

kaynak: pembe nar-milliyet

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »