BIN MISKET TEORISI

un4666[1]

SEVK, İDARE VE ZAMAN
Genç adam yogun is temposundan iyice bunalmisti. Vakit aksama aklasiyordu,  ama mesai kavramina çok yabanci oldugu için evine ne zaman gideceği  belli degildi. Basini iki elinin arasina aldi, gözlerini sikica  kapadi. Çok para kazaniyordu. Yöneticiydi, birçok insanin imrenerek
baktigi bir konumdaydi. Ama yasadigi hayati hayat olarak görmüyordu.  “Bu ne biçim hayat böyle!” diye söylendi kendi kendine.
Hafta sonlarinda dahi evine gidemiyordu. Toplantilar, is seyahatleri,  yazismalar ve kosusturmacayla geçen bir hayat. Ailesine, çocuklarina
vakit ayiramiyordu. Pek çok yakin dostunun adini dahi unutmustu.  Bu karamsarlik içinde kivranirken, birden çekmecesindeki küçük radyosu
aklina geldi. Radyoyu açti. Yayinlanan müzik parçasi ile biraz  rahatladigini hissetti. Müzigin ardindan yasli bir adamin konusmasiyla gayri ihtiyari radyoyu kapatmak istedi. Ama birden durdu. Ilginç bir teoriden  bahsedecegini söylüyordu yasli adam. “BIN MISKET TEORISI”ni
anlatacakti. Merakla dinlemeye basladi. “Birgün oturdum ve biraz  aritmetik yaptim. Ortalama bir kisinin yetmis bes yasina kadar yasadigini
varsaydim.


Biliyorum, bazilari daha çok, bazilari da daha az yasar. Ama biz yetmiş  bes sene yasadigini düsünelim. Bir yilda 52 hafta oldugu için, 75”i 52 ile
çarptim ve ortalama ömre sahip bir insanin tüm hayatinda yasayacagi  Cumartesi sabahi sayisi olarak 3900 rakamina ulastim. Simdi beni iyi
dinleyin. En önemli kismina geliyorum. Bütün bunlari ayrintili olarak  düsünmeye elli bes yasinda baslamistim. Yaptigim hesaba göre bu yasa
kadar 2180”in üzerinde Cumartesi yasamistim. Ve eger yetmis bes yasina  kadar yasarsam, yasayacagim Cumartesi sayisi sadece bin adet olacakti.  Bir oyuncak dükkânina gittim ve elindeki tüm misketleri aldim. 1000  adet misketi bir araya getirmek için üç tane daha oyuncakçi dükkânini  ziyaret ettim. Bunlari eve getirdim ve atölyemdeki radyomun yaninda duran  büyük, seffaf bir kavanozun içine hepsini doldurdum. O günden sonra, her  Cumartesi kavanozdan bir tane aldim. Misketlerin azaldigini gördükçe, hayatimdaki önemli seyleri daha fazla DÜSÜNMEye baslamistim. Anladim ki, dünyadaki zamanimin akip gittigini seyretmek kadar önceliklerimi düzene koymama hiçbir sey yardim edemez.” Yasli adamin anlattiklari öylesine etkiliydi ki, genç isadami âdetâ dünyadan kopmus, radyoya kilitlenmisti. Yasli adam su cümlelerle konusmasini tamamladi:
>”Programi kapatmadan önce simdi size son birsey daha anlatacagim.  Bu sabah kavanozun içindeki son misketi de aldim. Eger önümüzdeki
Cumartesiye kadar yasarsam, bana biraz daha zaman verilmis olacak.  Unutmayin, hepinizin kullanabilecegi en önemli sey, biraz daha fazla
zamandir.”
GÜNÜN SÖZÜ:
KENDİNİZİ İDARE EDERKEN KAFANIZI, BAŞKALARINI İDARE EDERKEN  KALBİNİZİ ÖN PLANDA TUTUN..

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

Yorum bırakın