Keyifle sürdürülebilir bir yaşam için …

mutlulugun-formulu_189812941656c1ea40cfe01[1]
Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer. 🐴
Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan saatlerce anırır.
En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür
ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine karar verir.
Bütün komşularını yardıma çağırır. Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar.
Eşek ne olduğunu fark edince, önce daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına, sesini keser.
Birkaç kürek toprak daha attıktan sonra çiftçi kuyuya bakar. Gözlerine inanamaz.
Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta,
toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır.
Bir sonra, komşular toprak atmaya devam edince, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı bir adım atıp, koşarak uzaklaşır!
Hayat üzerinize hep toprak atacaktır; her türlü yük ile kuyudan çıkmanın sırrı, bu yükü silkeleyip bir adım yükselmektir.
Sıkıntılarımızın her biri bir adımdır. En derin kuyulardan bile yılmayarak, usanmayarak çıkabiliriz.
Silkelenin ve biraz daha yukarı çıkın.
Mutluluğun *5*basit kuralını unutmayınız:
🔹1. Düşüncelerinizi endişelerinizden arındırın, çoğu zaten hiç gerçekleşmez.
🔹2. Basit yaşayın ve elinizdekilerin kıymetini bilin.
🔹3. Kalbinizi nefretten arındırın, affedin.
🔹4. Daha az bekleyin.
🔹5. Daha çok verin

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Nerede Sevgi var ise, orada Başarı ve Zenginlik de vardır…!!!”

26731114_868695119977187_7402412429896152261_n[1]

 

Bir kadın, evinden dışarı çıkar ve uzun beyaz sakallı 3 tane yaşlı adamın evinin önünde oturduklarını görür. Onları tanımaz.
“Ben sizi tanımıyorum ama aç olmalısınız” der.
“Lütfen içeriye gelin ve birşeyler yiyin.”
“Evin erkeği içerde mi?” diye sorarlar adamlar.
“Hayır” der kadın. “O dışarıda.”
“Öyleyse içeri gelemeyiz” diye cevap verirler.
Akşam olup kadının kocası eve geldiğinde, kadın başından geçenleri kocasına anlatır.
“Git onlara söyle ben evdeyim içeri gelebilirler” der.
Kadın dışarı çıkar ve onları içeri davet eder.
“Hepimiz aynı anda içeri girmeyiz.” der yaşlı adamlar.
Kadın ögrenmek ister;
“Niye giremezsiniz?”
Yaşlı adamlardan bir tanesi açıklar:
“Onun adı ZENGİN” der bir arkadaşını gösterir, ve bir diğerini işaret eder ” O BAŞARI, ben ise SEVGİ.” Sonra ekler;
“Şimdi, içeri gir ve kocanla konuş hangimizi evinizde istersiniz”
Kadın içeri girip söylenenleri kocasına anlatır. Adam duyunca neşelenir.
“Ne güzel!!” der, “Madem öyle, Zengini içeri çağıralım ve evimizi zenginlikle doldursun.”
Karısı itiraz eder;
“Canım, niçin Başarıyı çağırmıyoruz?”
Bu sırada konuştuklarını evin diğer köşesinde bulunan gelinleri duyar. Zıplayarak gelir ve kendi fikrini söyler.
“Sevgiyi çağırsak daha iyi olmaz mı? Evimiz sevgiyle dolar!”
“Gelinimizin önerisini dikkate alalım” der adam karısına.
“Dışarı çık ve Sevgiyi bizim misafirimiz olması için davet et.”
Kadın dışarı çıkar ve 3 yaşlı adama sorar;
“Hanginiz Sevgi? Lütfen içeri gel ve misafirimiz ol”
Sevgi ayağa kalkar ve eve doğru yürümeye başlar. Diğer iki yaşlı adamda onu takip ederler. Kadın şaşırmış bir şekilde Zengin ve Başarıya sorar;
“Ben sadece Sevgiyi davet ettim, siz niye geliyorsunuz?”
Zengin ve Başarı bir ağızdan cevap verirler;
“Eğer Zengin’i yada Başarıyı davet etmiş olsaydın diğer ikisi dışarıda kalırdı, ama sen Sevgiyi davet ettin, O nereye giderse bizde oraya gideriz. Nerede Sevgi var ise, orada Başarı ve Zenginlik de vardır…!!!” Alıntı❤

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

İnsan olarak kendisine teşekkürü borç bilirim.

26232295_2020821918162696_5763789446492116326_o[1]

 

2 gün önce Vefat Eden Münir Özkul’un son 20 yıldır,tüm masraflarını karşılayan                   ( hastalık ve bakım dahil),bundan 15 yıl önce kirada oturuyorken 1 yıllık birikmiş kira borcunu ödeyip Münir Özkul adına geceler düzenleyip Ona Cihangir’den ev alan Ve bunu TEK YERDE ANLATMAYAN “adama FERHAN ŞENSOY denir.İnsan olarak kendisine teşekkürü borç bilirim.
~Alıntı~
Kaynak https://m.facebook.com/story.php…

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Negatif Duyguları Dönüştürmek için Etkili Bir Yöntem…

endiselerden-kurtulmak[1]

 

Negatif duygulardan mı kurtulmak istiyorsunuz. O halde bu yöntemi hayatınıza dahil edin. Bu yöntem sadece bir dakikanızı alacak ve tüm negatif düşüncelerinizden bu yöntem ile kurtulabileceksiniz. Yöntemin kolaylığı çok hızlı öğrenebilmeniz de yatıyor ve uygulamakta çok kolay.

Kaygı nedir? Kaygı gerçekleşmesi düşük ihtimal olan bir negatif düşüncenin yoğun şekilde yaşanması ve kişiyi şimdi (an) içinde tedirgin etmesi olarak görülebilir. *Sürekli kaygı yaşıyorsanız uzman bir doktora görünmeniz gerekmektedir. Negatif duygular sadece kaygı ve tedirginlik getirmez. Negatif duygular hayat standartlarımızı düşürür ve bir süre sonra iç huzurumuzu kaybederiz.
Negatif duygulardan bu basit yöntem ile kurtulabiliriz.
Bu yöntem 4 aşamadan oluşur ve her adımı gayet kolay ve etkilidir.
1 Negatif duygu geldiğinde Farkındalık yapın. Bunun negatif bir duygu olduğunu fark edin.
2 Negatif duygu zihnimizin bir ilizyonudur ve siz ne yaparsanız yapın ondan kurtulamayacaksınız. O yoğun şekilde size zorlamaya başlayacaktır. Onun için onu durdurmaya uğraşmayın. Bırakın tüm zihninizde dolaşsın.
3 Zihninize o takıldığı düşünceden kurtulmak için başka bir iş verin. Mesela nefesimi say diyebilirsiniz. Nefesinizi saymaya başlayın. Nefesinizi izlemeye devam edin. Sadece bir süre sakince nefesinizi izleyin. Zihniniz buna odaklanana kadar devam edin. Bir süre sonra negatif düşünce kaybolacaktır. Bu yöntem basit ama etkili bir yöntemdir.
Nefes sayma yerine belli sayıları toplama veya çıkarma işlemleri verebilirsiniz. Burada amaç ateşlenmiş negatif nöronların sakinleşerek sizdeki negatif durumun bitmesini sağlamaktır.
4 Pozitif cümle kurun. Mesela beni işten çıkartacaklar kaygısı geldiğinde. Patronum ve amirlerim beni seviyor ve işimde çok iyiyim diyerek pozitif düşünce uygulamalısınız. Evime hırsız girecek gibi bir düşüncede Evim güvenli ve her şey yolunda şeklinde düşünceyi uygulamalısınız.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Zor Zamanları Aşmak İçin 7 Tavsiye

kiz-kus[1]

 

Yararlı bir tavsiye, değerli bir hediyedir. Özellikle güç zamanlarda. Çıkışı yok gibi bir durumla karşılaşmamış olanımız var mıdır? Bu tür durumlarda kendimizle ilgilenmeyi bırakıp kötümserliğe kapılmak kaçınılmazdır. Bu zor zamanlarda iyi bir tavsiye, çok büyük fark yaratabilir.
“Geçiştirilen her güçlük, daha sonra huzurunuzu bozacak bir hayalete dönüşecektir.” – Frédéric Chopin
Ne kadar zeki ve akıllı olursanız olun, hangi yöne gideceğinizi bilmediğiniz bir zaman illa ki olacaktır. Bu karanlık anları biraz aydınlatabilmek için size yardımcı olacak 7 tavsiyeyi sunuyoruz:
Zor zamanları kabul edin, onlara direnmeyin
İşler istediğimiz gibi gitmediğinde, her şey kötü gidiyor gibi düşünme eğiliminde oluruz. Gerçekliği olduğu gibi kabul etmek ve beklentilerimizle uzlaştırmak zordur. Ama bu sadece acı çekmemize neden olur.
Zor zamanlar yaşarız çünkü böyle olması gerekmektedir. Çıkış yolu, onlardan kaçmaya çalışmak değil, onları kabul etmektir. Kötü zamanlar vasıtasıyla hem kendi içinizden hem de dışarıdan yeni şeyler öğrenebilirsiniz. Güçlüklerinizi kabul etmekte direndikçe, o sorunları çözmekten uzaklaşmış olursunuz.
Bir mağdur gibi hissetmeyin ya da öyle davranmayın
Kendinizi mağdurlaştırmanın cazibesi büyüktür ve hep var olan bir tehlikedir. Bu çok insani bir davranıştır ama aynı zamanda da çok yıkıcıdır. Nihayetinde tek yaptığını şey, yaşamınız üzerinde sorumluluk almaktan kaçınmaksa, kendinize acımanın size ne faydası olacak ki?
Başlarına gelen her şey konusunda herkes aynı oranda sorumludur. Hiçbir sorun öylesine gökten başımıza düşüvermez. Bir şey yapmışsınızdır ya da yapmamışsınızdır ve bu yüzden bu duruma gelmişsinizdir. Kendinizi mağdurlaştırmak, çaresizlik duygunuzu artırmanın, kötü bir şeyin gerçekleşmesini engellemek için hiçbir şey yapamayacağınız fikrini vurgulamanın bir yoludur.
Kendi içinize bakın
Hayatınız sorunlarla doluysa, bakışınızı dışa çevirmeniz normaldir. Çevreniz konusunda harekete geçmeye çalışır ve böylece onu değiştirebileceğinizi ve güçlüklerinizden kurtulabileceğinizi umarsınız. Ama bu tavır, verimli değildir çünkü gerçek, kontrolünüz dışındaki pek çok farklı güçten oluşur.
Güç zamanlar sırasında genelde kendi içinize bakmanız gerekir. Değişmesi gereken kişi, sizsinizdir. Çünkü er ya da geç bu değişim, dış koşullarınıza yansıyacaktır.
Evrene ve hayata minnettar olun
Bu, her üzüntü ve depresyon dolu anı aşmak için muhteşem bir ipucudur. Sadece gözlerinizi kapayın, derin derin nefes alın ve “teşekkür ederim” deyin. Hayatın derin bilgeliğine güvenin. Zor bir durumdan geçiyorsanız, bunun sebebi bunu yaşamaya ihtiyacınızın olmasıdır.
Bu küçük ritüel neredeyse sihirli bir etkiye sahiptir. Sadece yüksek sesle “teşekkür ederim” demek bile farkı bir duygusal duruma girmenizi sağlayacaktır. İlk başta bu minnettarlığın kalpten gelmesine gerek yok. Zamanla anlamlandığını göreceksiniz.
Her şeyin değiştiğini unutmayın
Her duruma uygulanabilecek bu bilgece sözleri unutmayın: “Bu da geçer.” Evrendeki her şey dinamiktir, sürekli değişmektedir. Zor bir durum ya da aşırı mutlu bir an yaşadığınızda sonsuza dek süreceğini düşünürsünüz. Ama böyle olmaz.
Bazen tek yapmanız gereken, biraz bekleyip her şeyin düzene girmesine izin vermektir. Başka bir şey düşünüp kendinizi başka etkinliklere adarsanız, cevaplar ortaya çıkacaktır. Başka zamanlarda ise eyleme geçmeli ve sonra eylemlerinizin ürününü toplamalısınız. Sadece güvenin bu eylemlere.
Yeni bir bakış açısı bulun
Güçlükler karşısında çeşitli bakış açıları edinebilirsiniz. İçinde bulunduğunuz durumu bir felaket olarak görebilir, bir tsunamiye benzetebilirsiniz. Bunu, kaçınmanız gereken bir engel şeklinde, yıkmanız gereken bir duvar ya da hayatın zorluğuna kanıt olarak görebilirsiniz.
Fakat bu güçlüklerde büyümek için bir fırsat da görebilirsiniz. Kendiniz hakkında daha çok şey öğrenmek ve sabrınızı geliştirmek için bir olanak olarak algılayabilirsiniz bunu. Sizler kendi düşüncelerinizin ve dünya görüşünüzün yaratıcısısınız. Bir ya da çok sayıda problemle nasıl yüzleştiğinize bağlıdır bu durum.
Her şeyin mümkün olduğunu kabul edin

Zor zamanlarda kötümserlik, sıcak bir kabul görür. Hatta umudunuzu canlı tutmanın sadece daha fazla hayal kırıklığına yol açacağını düşünmeye başlarsınız. En iyisini ummak ve bir yanılsama yaratmak arasındaki fark üzerinde düşünmek önemlidir. Bunlardan biri sizi her şeyin sizin yararınıza gelişebileceği şeklindeki olasılığa açık tutar. Diğeri ise temelsiz, obsesif bir fanteziyi besler.
Her gün mucizeler yaşandığını unutmayın ya da her türden güçlüğü aşabileceğinizi. Beklenmeyeni yaratma olasılığı, içinizde saklı. Bazen hayattaki bu büyük güçlükler, kendinizi aşmanızı ve her yaşta büyüyebileceğinizi göstermenizi sağlayan olaylardır.
Kaynak: Aklınızı Keşfedin

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

İbretlik Bir Hikaye…

mustafabaygin_146656365950[1]

 

Komşumuz Hanife teyze var. 8 aydır konuya komşuya “bayat ekmeğiniz varmı? Varsa verin kuşlar cama geliyor ıslayıp veriyorum” diyordu.. Çok da zayıflamıştı. Kiracıydı. “Rutubetini çok ucuza oturuyorum diye çekiyorum” diyordu.. Eşinden dul maaşı alıyordu. Gülen, şaka yapan Hanife teyze gitmiş, yerine suskun düşünceli Hanife teyze gelmişti.. Annem dolma yapmıştı. Bir tabak dolma uzatarak; “Hadi götür Hanife teyzene de sıcak sıcak yesin” dedi..
Hanife teyzenin zilini çaldım..75 yaşındaydı.. Yavaş yavaş gelerek; “Kim o?” dedi.. “Ben Zeynep Hanife teyze” dedim.. “Tamam açıyorum kızım” dedi.. “Annem dolma yolladı” dedim.. Elimden aldı, yüzüme baktı, yutkundu .. “Allah razı olsun. Ben de yemek yiyecektim.. Şimdi yerim” dedi. “Hanife teyze annem tabağı istedi” Hanife teyze kapıyı kapatmayı bıraktı mutfağa yöneldi.. İçeriye baktım. Oturma odası karanlıktı. Işığı yaktım. Masanın üstünde bir bardak su ve ıslatılmış ekmekler tabağa doğranmıştı.. Hemen kapının önüne çıktım.. Hanife teyze tabağı uzattı. “İki cihanda aziz olun evladım” dedi. “Sağ ol” dedim…
Eve geldiğimde annem “Ne o ne oldu? Suratından düşen bin parça” dedi. “Anne, Hanife teyze tabağa bayat ekmekleri doğranmıştı yiyordu” dedim. “Olur mu kızım? Baban da emekli, O da eşinden emekli maaşı baban kadar alıyor. Sen yanlış görmüşsündür, kuşlar içindir o. Biz geçiniyorsak ki 3 kişiyiz, O tek başına hayli hayli geçinir.”
Ertesi akşam anneme ne pişirdiğini sordum, etli kuru fasülye olduğunu öğrendim. İçimi bir kurt kemiriyordu.. Akşam yemeğine oturmadan “Anne Hanife teyzeye de bir tabak götüreyim mi? Annem; “Kuru fasülye birtanem. Götür de, güzel bir şey değil” “Olsun hadi ver götüreyim” Sıcak tabağı elime aldım. Hanife teyzenin sesi: “Kim o?” “Ben Zeynep” Kapıyı açtı gülümseyerek, yüzüme baktı. “Annem kuru fasülye yolladı bilmem sever misiniz?” “Nimeti ayırt etmem tabii ki severim. Allah razı olsun” “Ha unutmadan annem tabağı istiyor” Hanife teyze mutfak yoluna yönelir yönelmez, ben doğru içeri.. Masanın üstünde bir bardak su, ıslak ekmeklerin konduğu yarısı yenmiş tabak ve annemin bir gün önce verdiği dolmadan 4 tane.. Soracaktım, sormalıydım. İçim içimi kemiriyordu..
Hanife teyze beni kapıda göremeyince içeriye yanıma geldi.. Sanki “Sor” der gibi yüzüme bakıyordu ve sordum. “Bu ıslak ekmekleri sen mi yiyorsun? Hani kuşlara verecektin?” Buğulu mavi gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Üzmüş müydüm anlayamadım daha 15 yaşındaydım.. ama ağlatmıştım.. “Evet ben yiyorum canım kızım.. Benim bir oğlum birde kızım var. Burada değiller. Başka il’deler. İkisi de çalışıyor.. Araba alacaklarmış.. Bana kredi çektirdiler. Aldığım para ancak kiraya elektrik ve suya gidiyor. Üç beş kuruş ya kalıyor ya kalmıyor elimde. Ben de ekmek isteyemedim. Kol kırılır yen içinde kalır. Böyle biliriz. 3 yıl böyle idare edeceğim. kimseye söyleme e mi” dedi.. Bu sefer benim gözlerim yaşardı ..
Tabağı aldım, kapıdan çıkarken arkamdan “Kimseye söyleme güzel kız” diye bagrıyordu. Eve geldiğimde bağıra bağıra ağlıyordum. Annem şaşırmış, “Ne oldu kızım biri bir şey mi söyledi?” dedi. Olanı anneme anlattım, o da çok üzüldü.
Böyle vicdansız evlat olmayacağım anneciğim” dedim. 3 yıl boyunca tüm mahalle Hanife teyzeye kimimiz sabah kahvaltılıkları götürüyor, kimimiz öğlen yemekleri kimimizse akşam yemekleri..
2 ay önce kaybettik.. Hastayken okul çıkışı yanına uğramıştım. Bana; ” İyi kalpli meleğim sen mi geldin? Şükür borç bitti” dedi. “Artık rahat edersin hanife teyzem” dedim. “Evet senin sayende sıkıntısız ekmek düşünmeden 3 yıl geçti. Rabbim seni korusun” dedi. 2 gün sonra vefat etmiş. Çok üzüldüm.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

2018 Çin Astrolojisi: Bu sene felaketler topraktan gelecek!

 

2018 Çin Astrolojisi: Bu sene felaketler topraktan gelecek!
YazarEditor –
8 Ocak 2018

2018 yılı bizlere neler getirecek hepimiz merak ediyoruz. Bu yıl 16 Şubat’ta Çin astrolojisine göre “köpek” yılına giriyoruz. Bu ne anlama geliyor? Binlerce yıllık mazisi bulunan Çin astrolojisine göre yeni yıl hayatımıza neler getirecek?

Uyumlu ve keyifli bir yıl bizi bekliyor ama…
Türk Çin Kültür Derneği’nin Feng Shui ve Çin Astrolojisi Uzmanı Ceren Sakin, 2018 yılı ile ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu.

2016 ve 2017 gibi zorlayıcı iki yıldan sonra bu sene birbirleriyle uyumlu olan iki elementin etkisi içine gireceğimiz için biraz nefes alacak gibi duruyoruz. Bu yılın elementleri arasında yıkıcı değil yapıcı döngü olmasından dolayı insanların daha uyumlu ve keyifli bir yıl geçireceklerini söyleyebiliriz. Ayrıca toprak elementinin çok güçlü olduğu bir seneye girmek üzereyiz.
Köpek yılının bu yılki elementi “yang toprak”
Kişilik özelliği olarak Yang toprağın yaptırım gücü çok yüksektir. Bir dağa benzetilir ve aşılması güçtür. Sabittir, dünyevidir, sert mizaçlıdır ve kaslarımızı temsil ettiği için gücü de temsil eder. “Yang toprak köpek” bir de Çin Astrolojisinde başka bir tasvire daha sahiptir ki; ben buna kısaca hacı yatmaz diyorum. Kişi ne kadar büyük bir darbe alırsa alsın sırtı yere gelmez hemen tekrar ayağa kalkacak kadar güçlü ve azimli yapar.

Kazalara dikkat!
Köpek burcunun tek sıkıntısı koruyucu meleği olmayan burçlardan biridir! Toprak elementini de temsil ettiği için bu sene köpek burcu ile çatışması olan kişiler dağa çıkmamalı, ekstrem sporlar yapmamalı ve olabildiğince sağlığına dikkat etmelidir çünkü bu sene çıkan sorunlarda korunma özelliği olmayacağından dolayı yaralanmaların çok ağır olması muhtemeldir. Bunlardan korunmak için çatışması olan kişilerin tavşan sembolünü üzerlerinde taşımalarını tavsiye ederim.
Bu sene doğal afetlerin topraktan gelmesi beklenir. Her sene geldiği bir yön vardır, örneğin geçen sene yangın felaketleri ve bıçaklanmalar beklediğimiz gibi bu sene de toprağın felaketlerine maruz kalabiliriz.
Aşk enerjisi güneyden geliyor!

Çiftler veya romantik bir ilişki arayışında olanlar, çocuk sahibi olmak isteyenler, bu sene aşk enerjisi güneyden geliyor. Evinizin bu yönündeki bölümlere aksesuar olarak kırmızı renkte çift objeler koymak ya da Mandarin ördekleri koymak burayı aktive edecektir. Aynı zamanda senenin gök elementi olan Yang Toprak (Yin Su) günlerinde doğanlar için müjde! Bu sene evlilik ihtimaliniz oldukça güçlü. Çiftler için ise keyifli ve uyumlu bir sene olacağını söyleyebiliriz.

Ekonomi ve politikada bizi neler bekliyor?
Çin takvimi 60 yıllık döngüler yaptığı için 60 yıl önce o yıl neler olmuş diye bakmakta fayda var. 1958 yılında ne yazık ki Türkiye’nin ekonomisi çok iyi durumda değildi ve doların 3 liralardan 9 liralara kadar çıktığına tanıklık edilmişti. Dış ticarette açık vardı ve borçlanmalar artmıştı. Dünya’da ise Vietnam savaşı sürmekteydi.

Dolayısıyla bu sene başlayan doların yükselişinin devam etme olasılığını göz önünde bulundurmakta fayda var çünkü ateş elementi ekonomiyi destekler ve 2017’de iyice güçsüzleşen ateş elementi birkaç sene yanımıza uğramayacak. Bu sebeple ekonomide çekimserlik ve korkular baş gösterebilir.
Kimler para kazanacak?

Element döngüsüne göre ağaç elementi toprak elementini yönetir buna ağaç elementinin parası diyebiliriz. Bu sebeple, ağaç elementine ait sektördekiler geçen senenin aksine para kazanacak gibi gözüküyorlar. Kimdir bunlar? Tekstil, yayın kuruluşları, medya, iç mimari, peyzaj ve yiyecek sektörüdür.
Metal elementine ait sektörler ise Toprak tarafından çok destekleniyor ama ne yazık ki bu destek iş ve performans anlamında olup, sonuç için biraz beklemeleri gerekecek. Evet, çok yoğun çalışacaklar ve desteklenecekler ama paraya dönmesi için biraz vadeye ihtiyaç duyacaklar. Bu sektörler; mühendislik, bilgisayar, otomotiv ve bankacılık.

Ateş elementine ait sektörler için de aynısını söyleyebiliriz çünkü ateş elementi de toprak elementini destekler. Dolayısıyla toprakla pozitif bir etkileşimleri vardır. Çok çalışacaklarını ve aktif olacaklarını söyleyebiliriz ama aynı metal elementi gibi nakde çevirmeleri bir süreç alacaktır. Bu sektörler, borsa, finans, kimya, eğlence ve enerji sektörleridir.
Toprak elementi için toprak rakip anlamına geleceğinden toprak elementinin sektöründekiler çok rakip ortamına maruz kalacaklardır. Bu sebeple kar bölünecek diyebiliriz. İnşaat, madencilik, otelcilik, gayrimenkul gibi…

Diğer sektörler bu sene ne yazık ki çok desteklenemiyor. Bu sene bazı kayıplar ve zorlanmalar yaşayabilirler.

Bu sene bereket, kapısı güneydoğu yönüne bakanlardan yana. Örneğin salonunuz gibi evinizin sık kullanılan bölümleri güneydoğu yönündeyse ve önü de açık ise bereket sizinle olacak demektir.
Köpek Yılınız Kutlu Olsun!

2018 Çin Astrolojisi: Bu sene felaketler topraktan gelecek!