Böylece onun, ne kadar YAŞAMIŞ olduğunu anlarız.”

2_d1

 

 

Öykü, yüzyıllar önce gözlemlenen bir olayı nakletmektedir.
Bir keşiş araştırma yapmak için bir köye gitmişti. Önce o köyün mezarlığına girdi. Çünkü kültürlerin, yaşam felsefesinin böyle yerlerde gizli olduğuna inanıyordu.
Gözleri birden mezar taşlarının üzerindeki rakamlara takıldı. Mezar taşlarında 5, 867, 900, 20003, 4293, 8, 183 gibi birbiriyle hiç de bağlantısı olmayan rakamlar vardı. Uzun uzun düşündü, fakat bu rakamların anlamını çözemedi. Köyün en bilge kişisine gitti, ona sordu:
“Nedir bu rakamlar Tanrı aşkına” dedi. ‘Bu rakamların gösterdikleri ay mıdır, yıl mıdır, saat midir?”
Bilge kişi gülümseyerek yanıtladı:
“Biz, bebeklerimiz doğduğu zaman bellerine bir ip bağlarız” dedi. “Yaşamı boyunca her güldüğü an, o ipe bir düğüm atarız. Öldükten sonra, bellerindeki düğümleri sayar, düğümün sayısını mezar taşına yazarız.”
Bilge kişi, karşısındaki keşişin bir şey anlamadığını görünce açıklamasını sürdürdü:
“Böylece onun, ne kadar YAŞAMIŞ olduğunu anlarız.”
* ALINTIDIR.
Daima gülümsemeniz dileklerimle
1. Öfke ve kin duygusu bağışıklık sistemini zayıflatır. Neşeli ve bol kahkaha atan kişilerin bağışıklık sistemi daha güçlüdür.
2. Güldüğümüzde yüzümüzde 15 kas birden çalışıyor
3. Güldüğümüz zaman vücudumda tümor ve virüslerle savaşan hücrelerimizin sayısı artıyor.
4. Özellikle ruhsal bazı hastalıkların tedavisinde gülme terapileri kullanılıyor, gözlemlere dayanılarak o hastalar daha hızlı iyileşiyor.
5. Çocuklar günde 300 kere, yetişkinler 17 kez gülümsüyor (İçimizdeki çocuğu öldürmeyelim).

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Vücudunuzun Sizi Tiroid Problemlerine Karşı Uyardığı 7 Belirti

Tiroid bezi boynun ön tarafında bulunur ve küçük bir kelebek görüntüsüne sahiptir.

Küçük olmasına rağmen bu bez vücudun işleyişinde önemli bir role sahiptir. Bu organın işleyişindeki herhangi ufak bir aksama sağlığınıza çok ciddi zarar verecek sonuçlar doğurabilir.

Bu kadar küçük bir organın vücudumuzun tümünde bu kadar büyük bir etkiye sahip olduğuna inanmak güç. Bu bez hormonları gereğinden fazla ya da yetersiz miktarda salgıladığında vücudunuz bu değişikliklerden doğabilecek tehlikeleri haber veren bir çok uyarı gönderir.

 

Aşağıda size tiroid bezinizdeki problemlerden kaynaklı olabilecek yedi uyarıcı tepkiyi sıraladık.

 1. Boğazdaki rahatsızlık hissi

bogazdaki-rahatsizlik

Yukarıda bahsettiğimiz gibi bu bez boyunda boğaza yakın bir yerde bulunur. Bu yüzden eğer bir sorun varsa bunu boğazınızda hissedersiniz:

  • Bu bölgede ağrı ya da aşırı rahatsızlık hissi.
  • Geçmeyen boğaz ağrısı ya da bu bölgede çeşitli iltihaplanmalar.
  • Sesin değişmesi.

Eğer bu semptomları sürekli olarak fark etmeye başlarsanız bir an önce doktorunuzla görüşmeniz tavsiye edilir. Reçetesiz satılan ilaçları kullanarak rahatsızlığınızı yatıştırıyormuş gibi hissetseniz de bu uzun vadede asıl sağlık sorununun daha kötüye gitmesine neden olur.

Kaçırmayın: Meme kanseri ve 10 uyarıcı işareti

2. Konsantre olmakta zorlanmak

Beynimiz yaşlandıkça daha fazla kafa karışıklığı yaşamaya başlar. Fakat bu sorun aniden daha kötü bir hal alırsa ve günlük yaşantınızdaki şeyleri unutmaya başlarsanız aynı zamanda konsantre olmakta da zorlanıyorsanız doktorunuza mutlaka danışmanız gerekmektedir.

Bir çok kadın bu semptomları menopozun etkileriyle ya da diğer yaşlılıkla ortaya çıkan durumlarla ilişkilendirir.

Ancak tiroiddeki hormonal değişiklikler de konsantrasyon sorununa sebep olabilir.

Hipotiroidizme sahip hastalar doğru tedavi uygulandığında hafızalarının ne kadar hızlı normale döndüğüne şaşırırlar. Kendi kendinize herhangi bir teşhis koymadan önce her zaman doktorunuza danışmayı unutmayın. Menopoz döneminden geçiyor olsanız bile semptomlarınızı her durumda buna bağlamanız doğru olmaz.

3. Saç dökülmesi ve kuru cilt

sac-dokulmesi

Saç dökülmesi özellikle bahar ve kış aylarında belli bir miktara kadar normaldir. Eğer bu dökülme fazlasıyla belirginse ve mevsimsel dökülmenin sonrasında da devam ederse tiroid bezinden kaynaklı bir soruna işaret ediyor olabilir.

Bir diğer belirti ise cilt yapısındaki değişikliklerdir. Kuru ve kaşıntılı cilt yavaşlayan metabolizma ve azalan terlemenin sonucunda ortaya çıkabilir. Bu semptomların bir diğer sebebi ise tiroidin hormon salınımındaki değişim olabilir.

Bu semptom saçların uzama döngüsündeki kesintileri de beraberinde getirebilir.

4. Kilo alıp verme

Belirli bir sebep olmaksızın ani gelişen kilo alımı veya verimi endişe uyandırır ve hipotiroidizmin en sık görülen belirtilerinden biridir.

Bu tüm vücudun yavaşlamasından sorumlu düzgün çalışmayan bir tiroidin sebep olduğu bir durumdur. Aynı zamanda yiyeceklerden aynı tadı alamama gibi tad almada yaşanan değişiklikler de görülür çünkü düzgün çalışmayan bir tiroid duyularımızı da altüst eder (sadece tat almak değil, dokunmak ve koklamak da etkilenir).

5. Sürekli yorgunluk

Uyuşukluk ve her gece uyku saatlerindeki artış da tiroid bezinden kaynaklı bir problemden ötürü olabilir. Tiroid bezi yeterince hormon salgılamadığında vücudun işleyişi yavaşlar. Bu durum geçmeyen bir yorgunluk hissine sebep olur.

Açıklanamayan kas ağrıları ve kramplar da bir diğer işarettir.

Tiroid hormonlarındaki eksiklik beyinden vücuda iletilen uyarılardan sorumlu sinirleri de etkileyeceğinden kramplara ve vücudun bir çok bölgesinde hassaslığa neden olabilir.

Fakat bu problemler diyabetlerini kontrol altında tutamayan diyabet hastalarında da görülmektedir. Her durumda semptomlarınıza karşı duyarlı olmanız ve doktorunuzla konuşmanız gerekir.

6. Ruh halindeki değişimler ve midede baskı

mide-agrisi

Tiroid hormonlarının fazlalığı ya da yetersizliği huzursuzluk, gerginlik ve tedirginlik gibi ruh hallerine sebep olabilir. Beyindeki serotonin hormonunun dengesini bozacağı için de sürekli mutsuz ve depresif hissetmeniz de mümkün.

Bu da yetmezmiş gibi tiroiddeki bir sorun dengeli beslenme ve fiziksel egzersiz ile çözümlenemeyen sindirim güçlüğü ve mide baskısı gibi problemlere de neden olur.

7. Çarpıntı, yüksek tansiyon ve diğer semptomlar

Boyundaki nabızda hissedilen düzensiz kalp atışı tiroidin düzgün çalışmadığının bir göstergesi olabilir. Yüksek tansiyon çarpıntıyı da beraberinde getirdiği gibi kötü kolesterol düzeyinde artışa da sebep olur.

Tiroid problemleri mutlaka tıbbi bir uzman tarafından tedavi edilmelidir. Egzersiz ve sağlıklı beslenme yeterli olmaz.

Vücudunuzun size anlatmak istediklerine kulak verin

Gördüğünüz gibi tiroid kilo değişiminden daha ciddi semptomlara kadar vücudunuzda bir çok değişime neden olur. Eğer bu uyarılar göz ardı edilirse bu sorun daha kötüye gider.

Tiroid bezindeki sorunlar 35 yaş sonrasında daha yaygın bir hal alır ve ağırlıklı olarak kadınlarda görülür.

Dünyada 300 milyondan fazla insanın hipotiroidizme maruz kaldığı tahmin ediliyor. İlaç kullanmak bu rahatsızlığa sahip kişilerin normal bir hayat yaşayabilmesini mümkün kılar.

Kaynak: Sağlığa Bir Adım

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. 2 Comments »

Bağırsak Gazına Karşı 8 Bitki Çayı – 

 

Bağırsak gazı, yiyeceklerin sindirimi sırasında oluşan çok rahatsız edici ve utandırıcı bir belirtidir.

Mide ve bağırsağın yaptığı bu hareketler, sindirime katılan bakteriler ile beraber bu rahatsız edici gazların oluşmasına ve karın bölgesinin ağır ve şişkin hissetmesine sebep olur.

Bu rahatsızlık herkesin deneyimleyebileceği yaygın bir durum olduğu için, bir çok insan bunu olabilecek en çabuk şekilde tedavi etmeye çalışır, çünkü bu durum aynı zamanda karın ağrısına ve şişkinliğe neden olur.

Şanslıyız ki sindirim kabiliyetimizi geliştirmek ve çabuk rahatlama sağlamak için doğal özellikler taşıyan doğal çaylar hazırlamak mümkün. 

Bunlar hakkında bilgi almak ilginizi çekiyor mu? O zaman okumaya devam!

1. Anason çayı

anason

Anason çayı bağırsak gazını kontrol altına almak için bilinen en popüler içeceklerden biridir. Bu çay şişkinliği alır ve vücudun daha iyi bir sindirim süreci deneyimlemesine yardımcı olur. 

Malzemeler

  • anason yıldızı
  • 1 bardak su (250 mL)

Nasıl hazırlamalı?

  • Bir bardak suyu kaynatın, anason yıldızlarını suya ekleyin ve 10 dakika boyunca demleyin.
  • Her öğünden sonra, günde üç kere için.
  • Bu çay hamile kadınlara önerilmez. 

2. Rezene çayı

rezene

Rezenenin sindirim özellikleri bir çok gastrointestinal problemde kullanılır. Bunların bazıları bağırsak gazı, karında şişkinlik ve mide ile bağırsak kramplarıdır. 

Bu çayın içine biraz kakule ekleyerek bağırsak gazından çabucak kurtulabilirsiniz.

Malzemeler

  • 1 buçuk yemek kaşığı rezene (15 gram)
  • Yarım yemek kaşığı kakule (3 gram)
  • 1 bardak su (250 mL)

Nasıl Hazırlamalı?

  • Kakule ve rezeneyi bir bardak kaynar suya ekleyin.
  • Üstünü kapatın ve 10 dakika demlenmesini bekleyin.
  • Büyük öğünlerden sonra için.

3. Zencefil çayı

zencefil

Zencefil bir çok sindirim sistemi problemi için yüzyıllardır kullanılan şifalı bir bitkidir.

Zencefilin içinde bulunan gingerol, anti-emflamasyon ve gaz ile şişkinlik yüzünden oluşan rahatsızlığın giderilmesinde kullanılan güçlü aktif bir bileşendir.

Malzemeler

  • 1 parça zencefil kökü
  • Yarım limon suyu
  • 1 yemek kaşığı bal (25 gram)
  • 1 bardak su (250 mL)

Nasıl Hazırlamalı?

  • Suyu kaynama noktasına getirin ve doğradığınız zencefil kökünü suya ekleyin.
  • Ateşi düşürün ve kökü birkaç dakika kaynatın.
  • Bu süreden sonra kökü alın ve limon suyu ile balı ekleyin.
  • Ilık hale gelene kadar biraz bekleyin ve sonra için.
  • Günde en fazla üç bardak içmenizi öneriyoruz. 

4. Papatya çayı

papatya

Papatya da anti-emflamasyon ve gaz giderici özellikleri olan bir bitkidir. Sindirim sistemi yollarında biriken gazın azaltılmasına yardımcı olur.

Bu çay zor sindirimi daha iyi hale getirir ve ağrı ve şişkinlik belirtilerini azaltır.

Malzemeler

  • 2 yemek kaşığı taze papatya (20 gram)
  • 1 bardak su (250 mL)
  • Bal (Tercihe göre)

Nasıl Hazırlamalı?

  • Papatya çiçeklerini kaynar suya ekleyin. Üzerini örtüp demlenmeye bırakın.
  • Süzgeçten geçirin, tatlandırmak için bal ekleyin ve soğutmadan için.
  • Günde 2-3 bardak içebilirsiniz.

5. Nane Çayı

nane

Nane anti-emflamasyon özelliği olan bir bitkidir. Aşırı tokluk, mide bulantısı, kramp ve bağırsaklarda biriken gazı giderir. 

Malzemeler

  • 2 yemek kaşığı taze nane (20 gram)
  • 1 bardak su (250 mL)

Nasıl Hazırlamalı?

  • Bir bardak suyu kaynama noktasına getirin ve taze bitkileri ekleyin.
  • Birkaç dakika kaynayana kadar bekleyin ve sonra ateşten alın.
  • Naneleri süzüp çayı için.
  • Tercihen ağır öğünlerden sonra tüketin.

6. Kimyon çayı

kimyon

Bu doğal içecek vücutta biriken aşırı gazı çıkarmaya yardımcı olur ve mide sinirlerini rahatlatır.

Malzemeler

  • 1 yemek kaşığı kimyon (10 gram)
  • 1 bardak su (250 grams)

Nasıl Hazırlamalı?

  • Suyu kaynama noktasına getirin ve kimyonu ekleyin.
  • Birkaç dakika boyunca kapatın, süzün ve için.
  • En iyi sonuçlar için rezene ile karıştırın.

7. Boldo çayı

boldo

Boldo doğal bir gaz gidericidir, birikmiş gazı dışarı iter ve sindirimi geliştirir. 

Ayrıca karaciğer sağlığı için muhteşem bir destektir ve atıkların vücuttan atılmasına yardımcı olur.

Malzemeler

  • 2 yemek kaşığı kuru boldo yaprağı (20 gram)
  • 1 bardak su (250 mL)

Nasıl Hazırlamalı?

  • Suyu kaynama noktasına getirin. Kaynadıktan sonra boldo yapraklarını ekleyin.
  • Düşük ateşte üç dakika bırakın ve sonra ateşten alın.
  • Demlendikten sonra süzün ve için.
  • Günde bir kez için.

8. Tarçın çayı

tarc%cc%a7in

Bu doğal çay sindirimde zorluk yaşayan ve bağırsak gazı yüzünden sıkıntı duyan insanlara önerilir.

Malzemeler

  • 1 yemek kaşığı toz tarçın (10 gram)
  • 1 bir bardak su (250 mL)

Nasıl Hazırlamalı?

  • Toz tarçını kaynar suya ekleyin ve 10 dakika demleyin.
  • Öğünlerden sonra için.

Unutmayın! En iyi sonuçları elde etmek için, beslenme alışkanlıklarınızı geliştirmeniz ve bağırsak gazına neden olan yiyeceklerden kaçınmanız gerekir. 

Bu çaylar arasından en çok hoşunuza gideni seçin ve sindirim sistemi sağlığınız için faydalanın.

Sonuçlar sizi kesinlikle şaşırtacak!

Kaynak: sağlığa bir adım

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. 2 Comments »

Evinden geçici süreliğine ayrılmak zorunda kalanlar veya tatile çıkacaklara harika bir önerim var.

14633026_1659224511055430_6918547194794626614_n1

 

Evinden geçici süreliğine ayrılmak zorunda kalanlar veya tatile çıkacaklara harika bir önerim var. Dondurucuya içi su dolu bir
kupa yerleştirin. Donduktan sonra dondurucudan alın ve üstüne bozuk para koyup dondurucunuza geri koyun. Böylelikle ailenizle beraber uzun soluklu bir tatilden yeni döndüyseniz, buzdolabınızdaki yiyeceklerin bozulup bozulmadığını
anlayabilirsiniz.
Eğer bozuk para, ortadan aşağıya doğru düşmüşse
yiyecekleriniz bozulmuş demektir. Eğer bozuk para olduğu
yerde yani kupadaki buzun üstünde duruyorsa, yiyeceklerinize
bir şey olmamış demektir. Bu ipucunu, evinizden bir süreliğine uzaklaşacaksınız denemekte fayda var. Böylelikle siz evde
yokken elektriklerin kesilip kesilmediğini ve dolayısıyla yiyecekleriniziz bozulup bozulmadığını anlayabilirsiniz.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

O kadar zor günleri tek başıma atlattım ki artık kimseye eyvallahım kalmadı.

004

 

O kadar zor günleri tek başıma atlattım ki artık kimseye eyvallahım kalmadı. Bu hem bir ferahlık getiriyor -her şeyin üstesinden gelirim
evelALlah- hem de bir aldırmazlık, bir başına buyrukluk getiriyor…
Anette İnselberg

Çalakalem Yazılarım... kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Hayran Olduğum Eserlerden Biri Atina Okulu- Raffaello

14222314_781043295372039_8744498444536286109_n1

 

Atina Okulu “The School of Athens” – Raffaello
Resimde yer alan 59 figür rastgele yerleştirilmiş değildir. Sol kısımda müzik ve aritmetik ile ilgilenenler, sağ tarafta geometri ve astromonomi ile ilgilenenler, orta kısımda ise bu bilim dalları ile erişilmiş yüksek seviye bilgi üzerine çalışan bilim adamları/filozoflar bulunmaktadır. Eserdeki tüm figürlerin anlamı ve hikayesi vardır, fakat burada sadece önemli figürleri inceleyeceğiz. Bunun için de yukarıdaki numaralandırılmış versiyondan faydalanacağız:
1 & 2) İlk iki figür Klasik Yunan Felsefesinin iki çok önemli karakteri Platon ve Aristoteles’tir. Platon yaşlı görünümlü, çıplak ayaklı bir bilge görüntüsünde resmedilmişken; öğrencisi Aristoteles, Platon’dan bir adım daha önde resmedilmiş ve iyi giyimli, olgun bir adam olarak gösterilmiştir. Platon’un elinde eseri Timaeus’u, Aristoteles’in elinde ise meşhur Ethics eserini görebiliriz. Bu iki karakter basit hareketlerle kendi felsefeleri olan fikircilik “idealism” ve gerçekçilik “realism”e işaret etmektedirler. Platon yukarıyı gösteren eli ile bilginin tüm kaynağı olarak gökleri (Platon’a göre çevremizde gördüklerimiz sonsuz ve değişmez bir gerçekliğin yansımasıdır), Aristoteles ise yere dönük eli ile bilginin tüm kaynağı olarak yeryüzünü (Aristoteles’e göre asıl gerçeklik görüp dokunabildiğimiz gerçekliktir) göstermektedir. Platon figürü Raffaello’nun yaşadığı dönemde çok meşhur olan Leonardo da Vinci’nin yüzünü temel alarak tasarlanmıştır.
3) Zeytin yeşili tunik içinde görülen bilgin Sokrates’tir. Sokrates’in hemen yanında dinleyicilerine felsefesini açıklayan el işaretleri yaparken görürüz.
4) Resmin sağ alt kısmında yer alan figür Pisagor’u temsil etmektedir. Elindeki deftere yazmakta olan Pisagor’un hemen önünde yer alan küçük tabloda ise Pisagor’un müzik ve matematik üzerine teorilerini görebiliriz.
5) Merdivenlerin hemen ucunda masasına dayanmış düşünen adam Heraklit’tir. Bu figürün özellikle Michelangelo’dan esinlenilerek oluşturulduğu düşünülmektedir. Raffaello’nun Papalık Odaları’nı boyadığı dönemde Michelangelo da hemen yakındaki Sistin Şapeli tavanı üzerinde çalışmaktadır. Tavan fresklerinin bir yarısı tamamlandığında seyircilere gösteri amaçlı açılır. Bu fırsattan yararlanarak eseri görmeye giden Raffaello, gördükleri karşısında hayrete kapılır. Michelangelo’nun üstün yeteneğinden çok etkilenen Raffaello, tamamlanmış eserine sonradan bu Heraklit figürünün eklemeye karar verir, ve onu da Michelangelo’nun görüntüsünde resmeder.
6) Merdivenlere gelişigüzel uzanmış elindekini inceleyen kişi Diyojen’dir. Bilindiği üzere Diyojen Atina sokaklarında içinde yaşadığı bir fıçıdan başka bir varlığa sahip değildir; ve kendisi ile karşılaşan Büyük İskender’e güneşini kesip gölge etmemesinden başka bir lütuf istemediğini belirtmiştir.
7) Eserde tam solda yer alan Pisagor’un tam sağdaki dengeleyici figürü Öklid’dir. Öklid çevresindeki öğrencilere yerdeki tablo üzerine eğilmiş şekilde teorisi açıklamaktadır. Öklid figürünün dönemin en ünlü mimari Bramante’nin görüntüsünü yansıttığı düşünülmektedir.
8 & 9) Bu iki figür Zerdüşt “Zoroaster” ve Batlamyus’u “Ptolemy” simgelemektedir. Zerdüşt gökyüzü (astronomi) ile, Batlamyus ise yerbilimleri (coğrafya) ile ilgilenmiştir. Ellerindeki küreler gökyüzü ve yeryüzüne simgelemektedir. Batlamyus’un Raffaello zamanına kadar yapılmış herhangi bir büstü olmadığı için arkadan görünür şekilde resmedilmiştir.
Diğer figürleri ise kısaca özetleyecek olursak:
10) Protogenes (Il Sodoma, Perugino veya Timoteo Viti)
11) Apelles, Antik Yunan ressamı (Raphael’in kendi portresinin görüntüsündedir ve resimde seyirciye doğru bakan tek figürdür)
12) Plotinus (ünlü heykeltıraş Donatello’dan esinlenerek resmedildiği düşünülmektedir)
13) Aeschines veya Xenophon
14) Antisthenes, Xenophon veya Timon
15) Alcibiades veya Büyük İskender
16) Citium’un Zenosu
17) Epicurus
18) Boethius, Anaximander veya Empedocles
19) Averroes
20) Hypathia – İskenderiye’de felsefe, matematik ve astronomi profesörü olan Hypathia, resimdeki tek kadın figürdür. Papa’nın resimde bu figüre karşı çıkacağına inanarak Raffaello bu koyu tenli Mısırlı figürü açık tenli ve yüz hatları Papa’nın yeğenine benzeyecek şekilde çizmiş ve figürlerin arasına yerleştirerek bir miktar kamufle etmiştir.
21) Parmenides
Eserin en çarpıcı noktası Rönesans’ın çıkış noktalarından biri olan Klasik Yunan Felsefe/Bilim/Sanat’ına dair birçok önemli ismi/kavramı bir araya getirmedeki başarıdır. Resimle ilgili geride kalan hiç bir açıklayıcı belge olmamasından dolayı figürlerin büyük kısmı üzerinde yüzyıllarca kesin yargılara varılamamıştır. Fakat, eser konusunda varılacak en kesin yargı, Raffaello’nun hem döneminde hem de sonrasında yüzyıllar boyu sürecek bir etki yaratan tekniği, anlatım tarzı ve özgün yeteneğini en güzel yansıtan yapıtlarından biri oluşudur.
Tarih: 1509-1510
Konum: Stanza della Segnatura – Papalık Odaları “Apostolic Palace”, Vatikan
Dönem: Rönesans
Alt Grup: Yüksek Rönesans “High Renaissance”

Güzel bir hikaye:Değer bilmeyenlere sakın emeğini sunma

14642124_1078673918897643_3153071390708293044_n2

 
Usta bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta, öğrencisini uğurlamış. Çırağına ” Yaptığın son resmi, şehrin en kalabalık meydanına koyar mısın?” demiş.
” Resmin yanına bir de kırmızı kalem bırak. İnsanlara, resmin beğenmedikleri yerlerine bir çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmeyi de unutma” diye ilave etmiş.
Öğrenci, birkaç gün sonra resme bakmaya gitmiş. Resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasının yanına dönmüş. Usta ressam, üzülmeden yeniden resme devam etmesini tavsiye etmiş.
Öğrenci resmi yeniden yapmış.Usta, yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş.
Fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını söylemiş.
Yanına da, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını önermiş. Öğrenci denileni yapmış. Birkaç gün sonra bakmış ki, resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş.
Usta ressam şöyle demiş:
“İlkinde, insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.
İkincisinde, onlardan müspet,yapıcı,olumlu olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi.”
– Emeğinin karşılığını, ne yaptığını bilmeyen insanlardan alamazsın.
– Değer bilmeyenlere sakın emeğini sunma.
– Asla bilmeyenle tartışma.

Kasım Ayı Seminer Programı-2016

kasim-egitim