1. “Deneyim, her türlü maddiyattan daha değerlidir.”
2. “Hayatınızda yapacağınız en önemli kariyer seçimi, eş seçiminizdir.”
*Nefes nefese kalacak kadar bir hareketlilik içinde olduğunuzda; merdiven çıkarken veya hızlı yürürken, farkına varmadan hızlandırdığınız ve kapasitesini düşürdüğünüz nefes alışverişlerinizin arasına 3 derin nefes kattığınızda nefesinizin düzeldiğini göreceksiniz.
-Herhangi bir rahatsızlık sonucu artan safra miktarı midenizin bulanmasına sebebiyet verdiğinde, yol veya deniz tutması sonucunda mideniz bulandığında 3 derin nefes almak mide bulantınızın geçmesini sağlayabilir.
-Çok korktuğunuzda 3 derin nefes kendinize getirir.
-Heyecanlanıp kontrolsüz hareketler sergilediğinizde ve kendinize hakim olamadığınızda 3 derin nefes almak bütün heyecanı alarak tam anlamı ile dengeli davranmanızı sağlar.
-Kafanızın karıştığı, hiçbir şeyi düşünemez ve anlayamaz duruma geldiğinde 3 derin nefes alarak beyin kimyanızın dengelendiğini, beyninizin oksijenlenerek görevini en iyi şekilde yapacak duruma geldiğini görebilirsiniz.
-İstem dışı alışkanlıklarınızı, kekemelik sorunu yaşadığınızı veya konuşmada tutulduğunuzu fark ettiğinizde 3 derin nefes almak durumunuzu hemen düzeltecektir.
*3 derin nefes an farkındalığı yaşamanızı, burada ve şimdi de kalmanızı, bozulan motivasyon ve dikkatinizi arttırmanızı, daha sonra pişman olacağınız seçimler yapmamanızı ve negatif karma yüklenmemenizi sağlar.
*3 derin nefes ciğerlerin tamamının kullanılarak yavaşça ve uzunca verildiği nefesler olmalıdır. 3 derin nefes gerektiğinde yaşam kurtarıcıdır. Daha önce zor anlarda kullanmak için programlanmadığı için birisi sizi ikaz etmeden 3 derin nefes almak aklınıza gelmez…em.
*Gerektiğinde kullanmak üzere 3 derin nefes alıp vermeyi bir çalışma disiplini haline getirebilirsiniz. Çok önemli anlar dışında da zaman zaman 3 derin nefes almayı alışkanlık haline getirerek genel durumunuzu her zaman en üst potansiyellerde kullanmayı öğrenebilirsiniz…
Mustafa Kartal/Nefes Farkındalığı
Vücudu temizleyip, genel işleyişini düzenlemekle görevli bu organlardaki iltihaplanmayı azaltmak için en iyi yöntem, su ve antioksidanlar açısından zengin olan taze meyve ve sebzeler tüketmektir.
Bildiğiniz üzere, sağlıklı bir karaciğer sağlıklı ve zinde olduğunuz anlamına da gelir.
Böbrekleriniz de ayrıca toksinlerden ve aşırı sudan arınmanızda rol oynarken, kan basıncını düzenleme, D vitamini ve hormon üretme gibi diğer işlemlere de yardımcı olur.
Dahası, her gün enzim ve mineraller açısından zengin doğal içecekler içmek kadar basit bir şey pankreasınızdaki iltihaplanmayı azaltarak, daha iyi bir sindirim sağlar ve hücrelerinizdeki hasarla savaşmanıza yardım eder.
İşte bu yüzden, bugün sizi bu organlardaki iltihaplanmanın azalmasına yardım edecek bazı sağlıklı ve lezzetli içecekleri keşfe davet ediyoruz. Not almanıza değecekler.
Pancar, portakal ve havuç suyu
Pancar her detoks diyetinin temel parçalarından biridir ve etkin bir biçimde iltihaplanmayı azaltır.
Pancar suyunu, havuçtaki ve portakaldaki A ve C vitaminleriyle birleştirdiğinizde lezzetli ve sağlıklı bir ilaç elde edersiniz.
Nasıl yapılır öğrenmek için bir kulak verin.
Bu tarifteki sarımsağın varlığına şaşırmış olabilirsiniz. Güzel, hatırlamanızda fayda var ki sarımsak, dünyadaki en güçlü doğal antioksidan ve antibiyotikten biridir.
Yalnızca iltihaplanmayı azaltarak yardım etmez, ayrıca böbreklerinizdeki toksinleri temizler, pankreasınızın işleyişini düzene sokar ve karaciğerinize de iyi gelir.
O küçük bir diş sarımsağı bu doğal içeceğe eklemeyi unutmayın, çünkü etkileri gerçekten inanılmaz.
Keten tohumu iltihaplanma karşıtı, idrar söktürücü ve canlandırıcı özellikleri bulunan tıbbi amaçlı bir bitkidir. Sindirim sistemi sağlığınızın bakımına yardımcı olur ve iltihaplanmaları önleyip sindirim işlevini düzenler.
Keten tohumunun faydalarını doğal elma suyuyla karıştırdığınızda kayda değer etkilerle karşılaşacaksınız.
Yine de tüm faydalarından yararlanmak adına, az yağ ve koruyucu içeren çeşitli ve dengeli bir beslenme düzeni sürdürmeniz gerekmektedir.
Sonuç olarak, burada paylaştığımız herhangi bir içeceği deneyin. Hangileri sizi daha iyi hissettiriyor görün ya da basitçe evinizde bulunan malzemeleri kullanın. Beslenme düzeninize dikkat edip yaşam stilinizi de düzeltirken, bu içecekleri her gün düzenli olarak içmeniz önemli.
Bugün hangisini deneyeceksiniz?
Kaynak: sağlığa bir adım
Her gün ne kadar aptal olduğumu daha iyi anlıyorum. Aptal olmak normaldir. Ama ben 18 yaşındayken kendimi bir dâhi sanıyordum. Şimdi ise tam bir ahmak olduğumu fark ediyorum.”
<style type=”text/css”> .wpb_animate_when_almost_visible { opacity: 1; }</style>
Bir gün adamın biri zamanının Sufi üstadlarından birini ziyarete gelmiş ve ona şu soruyu sormuş:
“Ön yargılarımdan ve bağımlılıklarımdan nasıl kurtulabilirim?”
Üstad ona cevap vermek yerine ayağa kalkmış ve yakında bulunan bir sütuna kollarını dolayarak bağırmaya başlamış:
“Beni bu sütundan kurtarın!!! …
Adam şaşkınlıkla bakarak, Üstadın deli olduğunu düşünmüş ve ona şöyle demiş:
Neden böyle yapıyorsun?
Ben senin akıllı birisi olduğunu düşünerek ruhsal bir soru sormaya geldim. Ama görüyorum ki sen delinin tekisin, sütunu sen tutuyorsun, sütun seni tutmuyor! Bırak gitsin!”
Üstad sütunu bırakmış ve şöyle demiş: “Bu söylediğini gerçekten derinlemesine anlayabilirsen, kendi cevabını vermiş olacaksın. Bağımlılıkların seni tutmuyor, sen onları tutuyorsun! Bırak gitsin!”
Kendini değiştirmeli insan..Yaşananlara bakış açısını değiştirmeli..Özeleştiri yapabilmeli
Önce kendini yargılayabilmeli..
Sonrasını BIRAK GİTSİN….
OKUMAYA DEĞER …Paradigma..
–
Önemli bir toplantıda cep telefonuyla bağıra bağıra konuşan bir kişi garibinize gidiyorsa, paradigmanızı değiştirmeden onu değerlendirdiğiniz için, siz yanılıyorsunuzdur.
Örneğin; trende giderken, bir baba, 3… evladıyla oturup, sürekli ağlayan çocuklarına hiç, susun, demeden yolculuğa devam ettiğinde ; siz ona ne gamsız adam, diyebilirsiniz. Ama sorsanız, belki de onlar hastaneden geliyorlardır ve bir saat önce çocukların anneleri ölmüştür ve eve dönüyorlardır.
Prof.Covey’in konuşmasını dinlemeye gelen annesi, arka sırada oturan 2 kişinin toplantı boyunca sürekli konuştuklarını görerek, çok öfkelenmiş ve oğlumu küçümsüyorlar diyerek te çok üzülmüş. Yemek molasında oğluna, şunların kafasına çantamı indiresim geliyor, demiş. Oğlu; “anne o adam Finlandiyalı, burada simultane tercüme yok, mecburen tercümanı yanına oturttuk” demiş.
Havaalanında aktarma yapmak isteyen yaşlı bir hanım, uçağının 2 saat gecikmeli olduğunu öğrenince, dergiler ve bir kutu kurabiye alarak bekleme salonuna geçmiş. Yanındaki sehpaya da dergileri ve kurabiye kutusunu bırakarak, okumaya dalmış. Bir ara bakmış ki, yanındaki koltuğu oturan bir adam, sehpadaki kurabiye paketini açıyor ve yemeye başlıyor. Kurabiyelerin kendisine ait olduğunu hissettirmek isteyen kadın, adama dik dik bakmış. Hatta canı o an istemediği halde, kutudan bir kurabiyeyi ağzına atmış. Her halde kurabiyelerin sahibinin kim olduğunu artık anlamıştır diye düşünürken, adam bir tane daha ağzına atmaz mı? Hemen kadın da bir tane daha atmış ve bir yarışma başlamış, adam bir tane, kadın bir tane. Sonuçta kutuda tek kurabiye kalmış, adam onu hızlıca kaparak ortadan bölmüş ve gülerek kadına ikram etmiş. O sırada, kadının uçağının alana indiği anonsu duyulmuş ve işlemler için kadın bankoya gitmiş. Pasaportunu çıkartmak için çantasını açtığında, ne görsün ; kendi kurabiye paketi, hiç açılmamış olarak çantasında durmuyor mu?
Meğer, bunca zamandır adamın kurabiyesini yiyormuş. Tabii çok utanmış ama, artık iş işten çoktan geçmiş.
Başkalarının düşünce ve davranışları hakkında hüküm verirken, elimizdeki veriler çoğu zaman yeterli olmuyor. Davranışların nedenini bilmeden çok yanlış yargılara varabiliyoruz.
Covey bu örnekleri ; “aynı enformasyona farklı bakış, bizim davranışlarımızı belirler” diye özetliyor. Buradan yola çıkarak çözemediğimiz sorunlar için, paradigma (zihin haritası) değiştirmenin gereğini vurguluyor ve Einstein’in bir sözünü anımsatıyor:
Karşılaştığınız sorunları, o sorunları yarattığınız düşünce düzleminde kalarak çözemezsiniz.
Çoğumuzun zaman zaman yaptığı gibi, “sorunların içinde kaybolmak” yerine, paradigma değiştirmeyi başarıp, sorunlara farklı biçimde yaklaşabilenler, o sorunu asma şansını da yakalıyorlar. Zaten sorunlarımızı dostlarımızla paylaşmamızın nedenlerinden biri de, farklı bir bakışın, bize farklı davranabilme kapısı aralama ihtimali değil midir?
ÇÖZÜMSÜZ gibi gördüğünüz sorunlar konusunda PARADİGMA değiştirmenin önemi çok büyüktür. Aslında hayatımızı, başarımızı, mutluluğumuzu belirleyen bizim kendi davranışlarımızdır. Başımıza gelen her şeyle onlara verdiğimiz tepki ve yanıt arasında geniş bir hareket alanı vardır…”
Stephan R. Covey – Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı
Çinli bir soylunun dördüncü hanımı olarak hayatına devam etme kararı alan filmin kahramanı, rekabet, dostluk, sevinç, acı, kapris, suçluluk, kıskançlık, intikam gibi bir çok duygu yelpazesini deneyimliyor…
Soylunun evi simetrik görüntülerle aktarılıyor, kırmızı fenerler, karlar altındaki bahçe muazzam…
Mutlaka seyredin…
Sağlıcakla,
Anette İnselberg
Doğduk…
Önce isimler takıldı bize,
Sonra lakaplar ve takma adlar eklendi bu isimlere.
Büyümeye başlarken sıfatlar eklediler takılan isimlerimizin önlerine.
Daha da büyüdük…
Bu sefer tanimlarla cevrelediler hayatımızı. Sonra birseyler oldun, birseyler başardın dediler, bizde inandık
Birsürü şey olduk.
Sonra baktık, birtek kendimiz olamamisiz
Ve öylece bakakaldık bu halimize…
Dilvin Tekson