Man On Wire… Teldeki Adam…

mv5bmtmxntk3ndy1nv5bml5banbnxkftztcwndk0odg3mq-_v1_ux182_cr00182268_al_1

Bazıları bu hayata bazı şeyleri yapmak (başarmak?) için gelirler. Bunu bilirler, bunu hissederler ve hayatlarını buna adarlar. Çevrelerindeki  takipçiler  de mantıkla değil kalple düşerler adamın ve amacın peşine…

Adamımızın yapmak istediği şey  ikiz kulelerin arasına gerilmiş bir telde yürümektir. Belgeselde  tüm süreçleri detaylı bir şekilde anlatmaktadır…

Mutlaka seyredilmeli,

Sağlıcakla,

Anette İnselberg

BAŞ AĞRISINI 5 DAKİKADA GEÇİREN MUCİZE ÇÖZÜM..

u_bas-agrisini-5-dakikada-geciren-mucize-2-yontem1

 

1.Yöntem ;
Baş Ağrısı Bitkisel Çözüm için yapmanız gerekenler
Bir bardak taze sıkılmış limon suyuna 2 çay kaşığı Himalaya tuz koyun ve iyice karıştırın. Daha sonra normal su ile daha büyük bir kase içine çözelti olacak şekilde ekleyin. İyice karıştırın ve sonra bir kerede için. Tadı iyi değil ama bunu içtikten hemen sonra baş ağrınızın geçtiğini görecek ve bizlere teşekkür edeceksiniz.
2.Yöntem ;
Limon aromaterapi özellikleri sayesinde baş ağrısına iyi gelir. Bir parça limonu elinizde ovuşturup macun kıvamına getirin ve yüzünüze ve alnınıza sürün.
Sevdikleriniz için mutlaka paylaşın..!

Kaynak: bitkilog

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Hissettiğim tüm duyguların nedeni zihnindeki yerinde duramayan, şakacı Maymunun eseri…

668808452-23f6a54126-b-dd2f-91bd-cb8d1

 

Zihin Maymuna Benzer !
Kulaklarını çekip, dilini çıkar dışarı… Şimdi kulaklarını bırak, dil içeri… Minik maymun seni !! Kaç maymun var içinde… Kaçı zıplar, kaçı daldan dala hoplar, biri diğerini dürter, diğeri şakacıdır… Hiç durmaz onlar… Kulaklarını çekip, dilini çıkar dışarı…Şimdi kulaklarını bırak, dil içeri… Minik maymunlar olduk …  Dil dışarıya çıkabilen tek kasımız. Dili dışarı çıkarmak yüzdeki mimikleri rahatlatırken, çenemizde konuşurken yüklenen enerjiyi veya çenemiz kilitlendiğinde oluşan duygusal kasılmayı dışarı salmamıza yarıyor. Aynı zamanda uyurken çenesini kilitleyip, dişlerini gıcırdatanlar için iyi bir çene egzersizi… Küçük yaşlarda dil gelişimi sorunlarında terapiler uygulanıyor. Çocuklar bu anlamda çok yararını görüyor bu egzersizin…
Kulakta insanın bağırsağı, kalbi, karaciğeri ile ilgili noktalar ve meridyenler bulunuyor. Kulağı çekmek, aynı zamanda hem bu organlara masaj uygularken, strese dayalı baş ağrılarını da geçiriyor. Ama bırakın tüm bu yararları biz sadece Maymun taklidi yapıyoruz aslında…. Birkaç dakika bu pozda kalınca gözlerimiz yaşarıyor, bu gözyaşları kendi halimize gülememekten olabilir ya da göz yaşıyla toksin atıyoruzdur, kimbilir… Çok eğleniyoruz. Dili ve kulakları bırakınca, bir enerji geliyor üstümüze…
Günlük kahve molalarımdan birindeyim. Yan masada 3 genç oturuyor. Onları duymamak elde değil. Birini çekiştiriyorlar. Normaldir diyorum, hatta gülümsüyorum. Kızlardan biri Hayatının ilk kazığını yediğini anlatıyor, hararetle… İyi tecrübe diyorum içimden… Biraz zaman geçiyor. Masalarına yeni biri katılıyor. Biraz önce hakkında konuştukları kişi bu, fakat masa da konuşulan herşey şimdi çok sevgi dolu… Komik geliyor. Nasıl birbirimizden besleniyoruz. Alıyor, veriyor, eksiltiyor, çoğaltıyor bazen başakalarının yaptıklarından yara alıyoruz… İnsanlar olarak ancak insanlarla tanımlı kılıyoruz kendimizi… Ayna gibi… Böyle öğrendiğimiz için belki de… Sevginin, mutluluğun, öfkenin karşısında hep bir insan yok mu hayatımızda? Gülümsememizin nedeni bizi mutlu eden biri…
En büyük korkumuz ise yanlız kalmak, kaybetmek sevdiklerimizi… Onay bekliyor başardıklarımız..” ne güzel, ellerine sağlık, harikasın… “ En unutamadığımız anın içinde bile bir insan gizli… Kızgın olduklarımız var bir de… Affedemediklerimiz, durup durup öfke yüklendiklerimiz… Bize kıyanlar var sonra, çelme takanlar hayatımıza… Böyle gidiyor liste… İnsanlar var hayatımızda… Beslendiğimiz, eksildiğimiz, çoğaldığımız beraber, hayatımıza giren, var olan veya çıkarttığımız… Hayat böyle geçiyor, yatay enerjilerle beslenerek… Alarak, vererek… \ Bir de dikey bir enerji var. Hep dolan, hiç eksilmeyen… Hep akan, hiç durmadan tamamlanan… Karşımda oturan biriyle sohbet içindeyiz, ben binbir duygunun içinde dönüp dururken, bir an eksildiğimi, bir an çoğaldığımı, başka bir an kızdığımı hissettiğim zaman artık içimden akan enerjiye dönüyor algım… Sonsuz kaynaktan akan o enerjiyle dolduğumu hissediyorum… Ne eksiğim, ne fazlayım… Tamamım. Tam`ım aslında… .
Hissettiğim tüm duyguların nedeni zihnimdeki yerinde duramayan, şakacı Maymunun eseri…
O aslında sadece oyun oynamak istiyor. Öfke, kızgınlık hep onun oyunda elde edemedikleri yüzünden… Şakacı bazen, bazen de vurdumduymaz oluyor… Bazen sevilmek için yapmadığını bırakmıyor. Sevilmediğinde hırçınlaşıyor. Elinden birşey alın, hemen saldırganlaşıyor… Sizi devamlı o daldan bu dala , geçmiş pişmanlıklarından, gelecek korkularına o taşıyor… . Ne zaman yatay enerjiye saplansam, algımı değiştiriyorum artık… Bizi besleyen, yaşatan, var eden , o güzel enerjinin akışını hissediyorum her nefesimde… Tam başın üstünden geçiyor o enerji… Kalbimde yuvalanıyor, tüm hücrelerimi doluyor.. Ve Maymunu özgür bırakıyorum…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bazen Tutunmak Bırakmaktan Daha Fazla Acıtır…

1451320_863090020470648_5294228064600200694_n1

 

Bazen sevgilinle, eşinle ilişkin kötüye gider. Kötüye gitmek ne demek uçuruma gider. Evde sadece kavga ve gürültü olur. O kadar yılın emeğini bir türlü sineye çekemezsin. Bir inat, bir umut devam ettirmeye çalışırsın ve cehennem de yaşamaya devam edersin…

Bazen sevmediğin bir işte çalışıyorsundur. Çok mutsuzsundur. Sağlığın kötüye gider, sosyal ilişkilerin kötüye gider, hayatın kötüye gider, yine de çekip gidemezsin…Bir inat, bir umut devam edersin  çalışmaya başkaları ne der diye…

Bazen kendi işin açmaza girer. Piyasa kötüdür, artık kar yoktur, rekabet kızışmıştır. Ya kurtarırsam diye debelenir durursun işlerin bin beter hale geldiğini göre göre… Yine de bir inat bir umut devam edersin işe  gururun izin vermez başaramadım demeye…

Bazen ekonomik olarak zor duruma düşersin. Maliyetlerle başa çıkamaz hale gelirsin. Yine de tutunursun evine arabana. Sanki onlar sana emanet edilmemişler gibi senin zannedersin. Satmakta zorlanırsın. Bir inat bir umut başka çareler aramaya devam edersin, sanki onlarsız yaşayamazsın gibi…

Bazen bir arkadaşa sıkıca tutunursun. Kendi hayatının sorunlarını sen çözemeyeceksin gibi onun çözmesini beklersin. Arkadaşınla zaman içinde aran bozulur, yine de araya gerekli mesafeye koyamazsın. Bir inat, bir umut devam edersin arkadaşlığa sanki en yakın dostun kendin değilmişsin gibi…

Bu dünya da; eş de geçici sevgili de,

İşte geçici para da,

Mal da geçici mülk te,

Unutmayın, bunlara tutunmanın bedeli, bırakmaktan daha fazladır…

Son söz: Ustaya sormuşlar – Her şeyimi kaybettim şimdi ne yapıcam…

-Çay koy her şeye yeniden başlayacaksın…

Sağlıcakla,

Anette İnselberg / Her Şey Değişir Kitabımdan

 

Çalakalem Yazılarım... kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »