İnanıp direnirseniz,ıssız çölün sessiz kuyusuna da düşseniz, İlahi yardım size gönderilir.
(Ruhsal Zeka/Muhammed Bozdağ)
Kadın kucağındaki çocuğuyla mağaranın önünden geçerken içeriden bir ses duyar: “İçeri gir ve ne istersen al ama en önemli olanı unutma! Ayrıca sen çıktıktan sonra kapının bir daha asla açılmayacağını da dikkate al!” Kadın mağaraya girer ve büyük bir servetle karşılaşır. Masanın üzerindeki altın ve mücevherleri görünce şaşkına döner,çocuğunu yere bırakarak hemen büyük bir hırsla masanın üzerindekileri toplamaya başlar.
Bu sırada o esrarengiz ses yine duyulur: “Yalnız 8 dakikan var! “ 8 dakika çabuk geçer; kadın toplamış olduğu kıymetli taş ve altınlarla mağaranın dışına koşar, kapı kendiliğinden kapanır. Bu sırada çocuğunu içeride unuttuğunun farkına varır ama kapı bir daha açılmamak üzere kapanmıştır artık. Aynı şey çoğu zaman bizim başımıza da gelir. Bu dünyada 70-80 yıllık ömrümüz vardır, o da nasipse ve bir ses daima bize ”Sakın en önemli şeyi unutma!” der gibidir.
Önemli olanlar manevi değerler, inançlar, dikkatli olmak, aile, dostlar ve hayattır. Ancak kazanç hırsı, zenginlik, maddi şeyler bizi öylesine büyüler ki; çoğu zaman en önemli şeyleri bir köşede bırakırız. Asla akıldan çıkarmamak gerekir ki, dünya hayatı çok çabuk geçer ve ölüm beklenmedik zamanda bizi yakalar.
Dünya hayatının kapısı bizim için ebediyyen kapanmış olacağından son pişmanlık fayda vermez. EN ÖNEMLİ ŞEYLERİ unutmamanız dileğiyle
Pazarlamaci, sef sekreter ve Patron bir öglen paydosunda lokantaya dogru yürü…mektedirler. Parktaki banklardan birinin üzerinde sihirli bir lamba bulurlar. Lambayi ovarlar ve gerçekten de lambadan cin çikar. “Aslinda kisiye 3 dilek hakki veriyorum ama sizler üç kisi oldugunuz için hepinizin birer dilegini gerçek yapacagim” der cin.
Sef sekreter arsizca atilarak “önce ben” diyerek siranin önüne yerlesir. “Bahamalarda, muhtesem bir sahilde tatil yapmak istiyorum. Tatilim hiç bitmesin ve hiçbir dert hayatima girmesin” diye dilegini ifade eder. Ve hoop, ortadan kaybolur.
Simdi de pazarlamaci atilir ve “simdi sira bende” der. “Hayallerimdeki kadinla Tahiti sahillerinde Pina Colada içmek istiyorum” der ve hoop, o da ortadan kaybolur. “Simdi sira sende” der cin digerlerinin patronuna.
“Bu iki salağı da ögleden sonra islerinin basinda görmek istiyorum” der patron.
Hikayeden çikartilacak ders : Üstünüz olan birinin her zaman için önce konusmasina izin verin.
ABD Tarım Bakanlığı (USDA), Amerikan halkının sağlığını korumak ve kronik hastalıklardan uzak kalacak şekilde beslenmelerini sağlamak amacıyla, 1992 yılında bir ‘Beslenme Rehber Piramidi’ yayınlamıştı…1992’den beri, birbiri peşisıra yapılan çalışmalar, bu piramidin oldukça hatalı olduğunu gösterdi.Harvard Toplum Sağlığı Okulu tarafından, beslenme ve sağlık arasındaki ilişkinin şu anki verileriyle yeni bir besin piramidi hazırlandı. Çalışmalar, hazırlanan piramidin tavsiyelerine uyulduğunda, kadınlarda ve erkeklerde kalp hastalıkları riskinin düşebildiğini gösteriyor.
Bir balıkçı dostum bana tuttuğu yengeçleri içine koyduğu sepetin bir kapağı olmasına gerek olmadığını söylemişti. Yengeçlerden biri sepetten yukarı doğru tırmanmaya başlarsa ikinci bir yengeç onun arkasından tırmanır ve onu aşağı doğru çekermiş.
Biz böyle yapmayalım. Çevremizdeki her insana yardım elini uzatıp, yukarı çekelim. Hoşgörüyü, merhameti ve sevgiyi yayalım…
Sıkıntılı zamanlarında sakın ümidini kesme; çalış, gayret göster.
Göreceksin ki, bir gün güneşli, neşeli günler sizi kucaklayacaktır.
Güçlük kolaylıkla beraberdir.
Kendine gel…
Ümidini kesme…
~Mevlânâ~
Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra, pazar sabahı kalktığında keyifle eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını hayal ediyordu. Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve parka ne zaman gideceklerini sordu.
Baba, oğluna söz vermişti; bu hafta sonu parka götürecekti onu ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti.
Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna uzattı:
– Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni parka götüreceğim! dedi.
Sonra düşündü:
– Oh be, kurtuldum! En iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez!
Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi:
– Babacığım, haritayı düzelttim. Artık parka gidebiliriz! dedi.
Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içindeydi ve oğluna bunu nasıl yaptığını sordu.
Çocuk şu ibretlik açıklamayı yaptı:
– Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan resmi vardı. İnsanı düzeltiğim zaman dünya kendiliğinden düzelmişti!
100 gr pastırma
4 yumurta
Tercihen bakır bir sahanda tereyağını eritin. Pastırmaları koyarak arkalı önlü kısık ateşte hafifçe pişirin. Üzerine, sarışım dağıtmamaya dikkat ederek aralıklı biçimde yumurtaları kırın. Sahanın kapağını kapatın. Kısık ateşte 3-4 dakika pişirip sıcak servis yapın.
http://www.e-tarifler.com/yumurta_yemekleri_tariferi/pastirmali-yumurta.0.html