

G
ÜLME EGZERSİZİ
Sizi rahatsız eden şeyi yüksek sesle dile getirin. Hemen arkasından aşağıdakilerden birini tekrarlayın. “ ha ha , ho ho, veya kih kih “. Bunları kurduğunuz cümlelerden sonra söylemeye çalışın.
Bu şekilde sorunlarla dalga geçmiş olursunuz. Bu yol sizi sorunlardan uzaklaştırır.
HAYATA PEMBE RENKLİ KELİMELERLE BAKMAK
Aşağıdaki kelimeleri kendi kendinize sessizce okuyun:
Mutsuz, üzgün, gözyaşı, somurtkan, karamsar, suratsız, sıkıcı, ümitsiz, hüzünlü, dertli, sıkıntılı, çaresiz…
Kendinizi nasıl hissediyorsunuz ?
Şimdi de şu kelimeleri okuyun:
Neşeli, şenlik, şakacı, gülünç, mutlu, gülüşme, şen, eğlenceli, oyun, keyifli, zevkli, coşkulu, kahkaha….
İkinci liste sizi birincisinden farklı mı etkiledi?
Ölümle pençeleşen veya yasta olan insanlara, mizah fiziksel ve zihinsel açıdan iyi gelir. Mizah, onların yaşadıkları bu negatif döneme, pozitif bakmalarına yardımcı olur. Onlara bir şans tanır. Acı ve kedere gömülüp hiçbir şey göremez hale gelmek zorunda olmadıklarını hatırlatır.
”Kahkahanın gücü karşısında, hiçbir şey ayakta duramaz.” Mark Twain
Gülme, yüz kaslarını, omuzları, diyaframı ve karın kaslarını çalıştırır. Kahkaha bunlara ilaveten kol ve bacak kaslarını da çalıştırır. İçten gülme, kalp atışlarını artırır, kan basıncını yükseltir, akciğerleri açarak oksijen alımını artırır. Bunların sonucunda stres azalır
Mizah, birkaç dakika için bile olsa bizi sorunlarımızdan uzaklaştırır; bu sorunlara katlanmayı kolaylaştırır. Durup bir soluk almamızı sağlar. Gücümüzü ve direncimizi tekrar kazanmamız için bize verilmiş bir tatil gibidir.”
“ Gülerek her türlü kötü durumun üstesinden gelebilirsiniz.Korku, güvensizlik, ümitsizlik gibi duygularınız yok olur. İşlerin kötü gittiği zamanlarda gülebilin insanlar, kendilerine acımaktan vazgeçerler. Kendilerini güçlenmiş ve cesaret kazanmış hissederler.”
“Gülümseme, sahte bile olsa, kendinizi kötü hissettiğinizde hem enerjinizi artırarak hem de insanlarla ilişki kurmanızı sağlayarak moralinizi düzeltir. Gülümseme, vereni fakirleştirmez, alanı zenginleştirir. Bir dakikalık bir gülümsemenin etkisi ömür boyu sürer”.
ALLEN KLEIN (Mizahin iyileştirici gücü)
Pek çok insan, günlerini asık bir yüzle geçiriyor. Dudak kenarları aşağı dönmüş, alnı kırışmış ve kaşlar birbirine yaklaşmış şekilde yaşıyor. Böylece neşe dolu olarak yaratıldığını ve mutlu olma hakkına sahip olduğunu unutuyor.
Yaşadıkların, yaşayacaklarına ışık tutsun.
Aynadaki sen, seninle barışık olsun.
Yarınlar umutlarını, yaşatsın….
Olumlu, anlamlı, barışçı, huzurlu,neşeli, sağlıklı, başarılı, değerli keyifli, iyi, mutlu ve güzel bir gün olsun
Güneşin bereketiyle, çiçeklerin mis kokusuyla, coşkusuyla
Gününüz aydın Olsun..
Herşey Gönlünüzce Olsun
“Biz birçok diyete gireriz vücudumuz için, detoks yaparız. Yağlarımızı eritmek için, ter atmak için, gençleşmek için. Şimdi yaptığımızın adı da düşünce detoksu. Düşüncelerimizi detokslayacağız ve kafamızın içinde bizi rahatsız eden her şeyi bırakacağız.”
“Evet sevgili kaptan, 21 gün boyunca yolculuğa çıkıyorsun. Düşüncelerini detoksluyorsun ve yoluna bütün olayları sevgiyle kabullenerek, alttan alarak değil, sevgiyle kabullenerek ve özellikle içinden kabulleniyorsun ve sevgiyle gönderiyorsun.”
Birçok kaynakta 21 gün diye bir laf duyarız. Nedir bu 21 gün? Ben de ilk başta birçok kişiye sordum. ‘Nedir bu 21 gün? Nedir amacı 21 günün?’
Bana ortalama olarak gelen yüzlerce cevabın özetini size vereyim.
Bilinçaltımızın herhangi bir düşünceye dayanabildiği süredir 21 gün. Aynı kelimeleri ya da aynı enerjiyi defa ve defa söylediğin sürece bilinçaltın 21’inci günün sonunda bunu yapıyor. Yani ona inanıyor.
Şimdi size bununla ilgili bir atasözü söyleyeyim; Bir insana kırk gün ‘delidir’ derseniz. O insan 40’ıncı günün sonunda deli olduğuna inanmaya başlar.’
Biz de kendi kendimizi 21 gün boyunca bir arınma sürecine sokuyoruz. Bu cümleleri okuduğunuz günden ve andan itibaren 21 gün boyunca kendimde uyguladığım ve insanlarda yüzlerce kişide uyguladığımız tekniği yapıyoruz.
21 GÜNDE NE YAPACAĞIZ?
Bu 21 günde ne yapacağız?
Dengede kalma ve arınma süreci. Dengede kalma ve arınma süreci şu demek; 21 gün boyunca insanlar ne söylerse söylesin, ne yaparlarsa yapsınlar, onları oldukları gibi kabullenip dengede kalacağız. Yani biri geldi bana bir laf mı söyledi. ‘Tamam, bu böyle bir insan. Kabulleniyorum ve dengedeyim.’
Hemen burun nefesine geçiyoruz. Burundan nefes alıp veriyoruz. 5 kere, 6 kere. Ve hayatımıza devam ediyoruz. İnanıyorum ki bir sürü sert olay gelip size bum diye çarpacak. Önemli olan 21 gün boyunca bu olaylara ciddi bir şekilde nötr bir şekilde tepki vermek.
Bakın nötr bir şekilde. Şimdi birçok kişi bana şunu sordu.
“Peki ben insanlara karşı nötrüm, ilişkime karşı nötürüm. Peki parayla ilgili ya da bunu başarıyla ilgili nasıl yapabilirim?”
Eğer bilinçaltınızda parasızlık korkusu varsa, bilinçaltınız bu korkuyu sürekli evrene mesaj olarak yayar. Yani elinizden paranızın gitmesi için olaylar çağırır, evinizde sıkıntı yaşamanız için olaylar çağırır, çünkü parasızlık korkusunun frekansı budur. Sizi parasız bıraktıracak bütün olayları size doğru çeker.
21 gün boyunca eğer siz kendi bilinçaltınızı şuna inandırırsanız, ‘Ben bolluk içindeyim.”
Tabii evinizde yemek olmayabilir, cebinizde para olmayabilir, sıkıntıda olabilirsiniz, saçma gelebilir. Borçlarınız var. 21 gün boyunca sabah kalktığınızda “Ben bolluk içindeyim, şükürler olsun” deyip bilinçaltınızı buna ikna ederseniz, 21’inci günden sonra,( ama bakın gerçekten ikna ederseniz) hayatınıza kolaylıklar, güzellikler ve bolluklar gelmeye başlayacak.
21 günlük arınma programımızda kafamızın içindeki bütün olumsuzlukları, bütün kalıpları sevgiye dönüştürüyoruz. Birine mi öfkelenmeye başladım, hemen burun nefesine geçiyorum ve şunu söylüyorum;
“Şu an yaşadığım olayı olduğu gibi kabul ediyorum ve dengedeyim. Karşımdaki kişiyi de olduğu gibi kabul ediyorum ve dengedeyim. Ne yaşanırsa yaşansın ben her zaman dengedeyim.”
YAPTIĞIMIZIN ADI DA DÜŞÜNCE DETOKSU.
Biz birçok diyete gireriz vücudumuz için, detoks yaparız. Yağlarımızı eritmek için, ter atmak için, gençleşmek için. Şimdi yaptığımızın adı da düşünce detoksu. Düşüncelerimizi detokslayacağız ve kafamızın içinde bizi rahatsız eden her şeyi bırakacağız. Şimdi birçok kişi diyecek ki ben düşünüyorum ama kim duyuyor ki. Düşündüğün her şeyi birinin duymasına gerek yok. Düşündüğün her şeyi sipariş gibi çağırıyorsun hayatına. Kafandan geçen düşünceler artık sır değil. Kafandan geçenleri artık evren okuyor ve duyuyor çünkü enerji yükseldi. Bundan elli sene önce olsaydı “Sırdır” derdim sana. Ama artık bir sır değil. 2011 ve sonrasında kafandan geçen her şey öyle bir titreşiyor ki, evren bunu duyuyor ve sipariş olarak sana getiriyor.
Kafanın içindeki tüm olumsuzlukları hissetmeye başladığın andan itibaren “sevgiyle kabulleniyorum ve sevgiyle gönderiyorum” deyin ve burun nefesi almaya başlayın. Ciddi anlamda size rahatlama getirecektir.
Şu an bu satırları okuyorsanız ,şu an başlayın düşünce detoksunuza. Tarihini yazın 21 gün. Ne yaşarsanız yaşayın istediğiniz kadar öfkelenin, ya da sıkıntıya sokacak olay gelsin. Siz o olayları dengede karşılamaya çalışın. Limandan çıktınız ve denizde giden bir yelkenli gemisiniz. Rüzgar herkese eser, dalga herkes için var. Gemisini yüzdüren kaptandır. Evet sevgili kaptan, 21 gün boyunca yolculuğa çıkıyorsun, düşüncelerini detoksluyorsun ve yoluna bütün olayları sevgiyle kabullenerek, alttan alarak değil, sevgiyle kabullenerek ve özellikle içinden kabulleniyorsun ve sevgiyle gönderiyorsun.
Dışımızda hiçbir olay aslında yok. Sadece içimizde o olayın yansımaları var. Ve tepkileri. Örnek vereyim. Bir futbol maçını A takımı kazandı, B takımı kaybetti. Bu bir enerji, bu bir bilgi. A takımını tutanlar sevindi, B takımını tutanlar üzüldü. Dışarıda gerçekleşen bir olaya insanların yarısı sevindi, yarısı üzüldü. Bir kısmı da umursamadı. ‘Ben futbolu sevmiyorum’ ya da ‘Ben o takımı tutmuyorum’ dedi. Dışarıdaki insanların yaptıkları hareketlere puan veren sensin. Dışarıdaki her şeyi kendi içinde oluşturan ve yargılayan sensin. Bu yargı ve eleştirilerimizi detoksluyoruz. Yargılamak bitti, eleştirmek bitti, suçlu aramak bitti, kendimizi suçlamak da bitti, kendimizi kurban gibi görmek de bitti.
Lutfen bu videoyu izleyin ve tum sevdiklerinizle paylasin.
Hepinizi seviyorum. Bugünden itibaren 21 gün başladı.
Sevgi ve Işıkla Bülent Gardiyanoğlu Uluslararası Yaşam Nefes Koçu ve Kuantum Uzmanı www.bulentgardiyanoglu.com
Güç istedim..
ve Tanrı, beni güçlü yapmak için zorluklar çıkardı..
Bilgelik istedim..
ve Tanrı bana çözmek için sorunlar verdi..
Zenginlik istedim..
ve Tanrı çalışmak için bana beyin ve güçlü kaslar verdi..
Cesaret istedim..
ve Tanrı üstesinden gelmem için bana tehlike verdi..
Sevgi istedim..
ve Tanrı bana sorunlu insanlar verdi..
iyilik istedim..
ve Tanrı bana fırsatlar verdi..
istediğim hiçbir şeyi elde etmedim..
ihtiyacım olanı herşeyi elde ettim..

Yaşamınıza bugün yeni bir renk katın…
Kendi karanlığından KORKMA.
Hepsi SENSiN.
Dışarıda tehlike YOK.
Hiç kimse ZARAR veremez sana.
İçindeki karanlığa dönüp de bakabilirsen, AYDINLANACAKSIN…
Hadi bu kez dön ve bak ona… Yüzleş…
O zaman NE yalnızlıktan, NE ölümden, NE de düşlerinden korkacaksın…
OSHO