Kızım bıraksana peşimi…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Yaşı kemale ermiş birine; "Sen artık ihtiyarladın, kendini yormamalı, daha çok dinlenmelisin" demişler…

Yaşı kemale ermiş birine; “Sen artık ihtiyarladın, kendini yormamalı, daha çok dinlenmelisin” demişler…

Bilge ihtiyar cevap vermiş: “Eğer bir yarışa katılmış olsaydınız, hedefinize yaklaşırken yavaşlar mıydınız?”

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Çin’de trafik…05/01/2012… Günün fotosu…

Günün Fotosu kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Tasavvuf’ta Selamlaşma… Aşk Olsun!

Tasavvuf’ta Selamlaşma… Aşk Olsun!

Tasavvufta şöyle güzel bir adet varmış:
Dervişin biri, yine bir dervişler topluluğu içerisine gelip,  selam vererek oturduktan sonra, topluluk gelen dervişe
“Merhaba!!” yerine
“Aşk olsun!!” dermiş…
Derviş de “Aşkınız cemal olsun efendim!!” diye mukabele edermiş…
Bu sefer topluluk “Cemaliniz nur olsun!!” dediğinde,
derviş “Nurunuz ayn olsun!!”!” dermiş ve böylece selamlaşma bitermiş….
Tasavvufta aşk o derece içselleştirilmiş, o derece özümsenmiş ki…. Selamlaşma bile aşk üzerine kurulmuş…
Tasavvufta bütün diyalogların böyle kalbi incelikler içerisinde  cereyan etmesi ne kadar hoş değil mi?…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Akıl hazır değilse, göz göremez…

 

Akıl hazır değilse, göz göremez

Emilie Serge

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Aklına koyduğunu yapma üzerine kısa bir hikaye…

Japonya’da, Tetsugen adlı bir Zen tutkunu o günlerde salt Çincesi bulunan sutraları yayımlamayı aklına koyar. Kitapların, tahta basma kalıplarla yedi bin baskısı yapılacaktır; bu da büyük bir girişimdir.
Tetsugen bu amaçla gezilere çıkıp bağış toplamaya başlar. Bir kaç duygudaş, çıkarıp yüzer altını basarlar; ama çoğu kişi işi bir-iki yenle geçiştirir. O ise hepsine eşit duygularla teşekkür eder. On yıl sonra Tetsugen yeterli parayı denkleştirip işe koyulur.
Ne var ki, o sıralarda Uji ırmağı taşar, kıtlık baş gösterir. Tetsugen kitap için topladığı paraları harcayıp açları doyurur. Sonra, yeniden para toplama işine koyulur.
Aradan yıllar geçer; ülkede tifo salgını çıkar. Tetsugen nesi var nesi yoksa yurttaşlarına yardım için dağıtır. Ve üçüncü kez işe koyulur; yirmi yıl sonra da ereğine ulaşır.

Japonlar çocuklarına Tetsugen’in, sutraları üç takım olarak ürettiğini, ilk iki görünmez takımın sonuncusundan çok daha üstün olduğunu anlatırlar.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Gerçeği gören gözler…Çoğalacak…! Hak edişi alan ÖZlerdeki… Perdeler kalkacak…!!!

Gerçeği gören gözler…

 Çoğalacak…!

 Hak edişi alan ÖZlerdeki…

Perdeler kalkacak…!!!

 _____Hermes Şems______

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Kaldıramayacağım_________Yükü, Taşıyamayacağımız________Derdi, Çekemeyeceğimiz_________Çileyi, Gidemeyeceğimiz__________Yolu,

Kaldıramayacağım_________Yükü, Taşıyamayacağımız________Derdi, Çekemeyeceğimiz_________Çileyi, Gidemeyeceğimiz__________Yolu, Aşamayacağımız__________Engelleri, … Yaşayamayacağımız_______Canı, Sevemeyeceğimiz_________Yari, Veremeyeceğimiz_________Cevabı, Yiyemeyeceğimiz__________Lokmayı, Konuşamayacağımız_______Sözü, Duyamayacağımiz_________Sesi, Gidemeyeceğimiz__________Mekanı, Giremeyeceğiz____________Gönülü, Kavuşamayacağımız_______AŞK-ı

Verme EYY RABBIM………..

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Gönül; bir gün olur, seni gönlünü alana ulaştırır.

Gönül; bir gün olur, seni gönlünü alana ulaştırır.

Can; bir gün olur, seni sevgiliye ulaştırır.

Sen de derdin eteğini elden bırakma,

Çünkü o dert, bir gün olur, seni dermana ulaştırır.
Mevlana

Tanrı, yukarıdaki cennetlerde bir yerlerde değildir.

Tanrı, yukarıdaki cennetlerde bir yerlerde değildir.

O, şimdi burada; ağaçlarda, taşlarda, senin içinde, benim içimde, her şeyin içindedir.

Tanrı varoluşun ruhudur, görünmez olan, en içteki özdür…

OSHO

Bizim Metallica’ya biletimiz var.

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Burcumuza göre ruhsal gelişim ve kaderimiz…

 

 Yengeç Burcu: Ruhun bedeni dünyada ilk deneyimlediği burç olarak kabul edilir. Ruh, yeni tanıdığı bedendeki duyguları deneyimlerken, ben egolarına sahip olmayan birey sezgi yeteneklerini kullanarak, içinde daha tam anlamıyla gelişmemiş olan güdüleri sezer.

Aslan Burcu: Doğasından ayrılan ruhun bedenlenme süreci içindeki, bireysel ben egosunu tanıdığı yerdir.

 Başak Burcu: Ruh, bireysel bağımsızlığı devam ettirmek için, beden sağlığının önemini fark eder.

Terazi Burcu: Ruh, bedenin toplum içindeki yalnızlığını ve bu yalnızlığın uzun zamanlar önce kaybettiği eksik parçaya olan bağlılığından kaynaklandığının nihayet bilincine varır ve kaybettiği değerleri yeniden aramaya başlar.

Akrep Burcu: Bedeni deneyimleyen varlık, bedenin tatmin edilmemiş şehvet dolu arzularını Terazi Burcunda tezahür eden sevgi açlığıyla gidermeye çalışır. Artık, dünyadaki bedensel etkilerin ve bedenin güvenilirliği konusunda asılsız bir iktidar duygusuna sahip olan ruh, çok yakın geçmişte Kova burcunda kaosu deneyimleyerek uzağındaki bilinmeyenle olan beden tamponunu kaldırmıştır.

Yay Burcu: İnsan aklının en felsefi ve anlaşılmaz olan bireyselliğini, kendi tinselliği içinde açıklamaya çalışır.

Oğlak Burcu: Karmanın başladığı yengeç burcunun karşısıdır. Beden artık bilinçaltı, otomatik arzular ve çocuksu isteklerden kurtulmak zorunda olduğunu, soğuk ve baskıcı, geçmek bilmeyen sınavları içinde öğrenmek mecburiyetinde kalır.

Kova Burcu: “Ben”i öğrenmiş olan ruh artık geriye dönmek için “biz” demeyi öğrenmelidir.

Balık Burcu: Ruh, kendi içsel dönüşüne ve evrensel sezgi yeteneklerine yeniden dönmüştür.

Koç Burcu: Ruh, dünya illüzyonundan kurtulmuş gerçekliğe sahip olmayan tümleşik zihinsel bireyselliğe sahip olmuştur.

 Boğa Burcu: Ruh, bedenin ihtiyacı olan formu ve evrendeki tüm tanrısal olanı keskin, estetik güzelliği ve pi sayısını algılar.

 İkizler Burcu: Ruh, kendi içindeki diğer yanla iletişim kuran varlık, halk deyişiyle eş ruhunu, okültist deyişle gizemli karanlık ikizini bulur.

Dr. Ender Saraç’ın Ruhsal Gelişim ve Kader adlı kitabında
Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Hekimlerin Hekimi İbni Sina’nın, Talebesi Rob J.’nin Romanı…

 

İsfahan’da Maristan’ın, Hekimlerin Hekimi İbni Sina’nın, Talebesi Rob J.’nin Romanı
“Karım hasta. Onu muayene edersen sevinirim.” Rob eğilerek selamladı hocasını. Anlayamamıştı. İbni Sina’nın karısını muayene etmekten onur duyacak seçkin meslektaşları vardı…

Yaşlı kadın samandan bir yatak üzerinde yatıyordu. İbni Sina yatağın kenarında dizlerinin üzerine çöktü. “Reza.” … Takip edilmiyorlardı.

Bir süre sonra kamp ateşleri gerilerde kaldı. Rob bir ara dönüp arkasına baktı. Gökyüzündeki küçük bir karabulutun renginin pembeleştiğini gördü. İsfahan yanıyordu…

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »