Kuru Üzüm Suyu İle 2 Günde Karaciğerinizi Temizleyin

5440-pasas[1]

Karaciğer hiç şüphesiz en önemli organlardan biridir. Kandaki toksinleri temizler ve proteinleri sentezler, aynı zamanda da önemli enzimleri ve hormonları üretir. Karaciğer hasar gördükten sonra kendini yenileyebilen tek organdır.
Bu kadar önemli bir organ olması nedeniyle her zaman temiz ve sağlıklı tutulmalıdır. Hepatit A, B, C ve siroz gibi bir çok ciddi rahatsızlıktan dolayı hasar görebilir. Bazı ilaçlar da karaciğere zarar verebilir. İyileşme süreci zor olsa da, biz size karaciğeri temizlemeye yarayan ve fonksiyonlarını yeniden kazandıran doğal bir reçete sunmak istiyoruz.

Kuru üzüm suyu nasıl hazırlanır ve 2 günde nasıl karaciğeri temizler?
Eğer bulabilirseniz kurutulmuş organik siyah üzüm alın suda yıkayın. Sonra bir tencereye koyun, üzerine 3 bardak su ekleyin ve karışımı 2-3 dakika kaynatın. Tencereyi ocaktan alın, kapağını kapatıp bir kenara koyun ve 24 saat bekletin.
Ertesi gün, sabah kahvaltıdan önce bu karışımı için – eğer isterseniz ısıtıp da içebilirsiniz. 2 gün boyunca bu yöntemi uygulayın ve pozitif etkilerini hemen hissedeceksiniz.

En iyi sonucu almak için bu yöntemi 1 hafta uygulamanızı tavsiye ederiz. Bunun yanı sıra yağlı yiyeceklerden ve alkolden uzak durmanız, daha sağlıklı beslenmeniz karaciğeri yenileme sürecini hızlandıracaktır.

Kaynak: Hayat Bilgisi

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmem için SÜKÛNET…

woman in the field

 

“ Tanrım;
Bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmem için SÜKÛNET…
Değiştirebileceğim şeyleri değiştirebilmem için CESARET…
Ve aradaki farkı anlayabilmem için BİLGELİK ver…” ❤
Reinhold Neibuhr…

Ben dostlarımı ruhumla severim.

mevlana_resimleri[1]

 

“Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım…
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi.
Ağladım…
Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı
an olduğunu;
aradaki bölümün,
ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim…
Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla.
Zamanla yarışılmyacağını,
zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim…
İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu.
Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim…
Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi.
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu.
Sevginin;
güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim…
İnsan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu.
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim…
Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için;
önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim…
Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için;
ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin,
bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim…
Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra.
Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana…
Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi.
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi…
Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta.
Sonra;
kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği
fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün; kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım…
Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek
olduğunu öğrendim…
Namusun önemini öğrendim evde…
Sonra yoksundan namus beklemenin;
namussuzluk olduğunu.
Gerçek namusun, günah elinin altındayken,
günaha el sürmemek olduğunu öğrendim…
Gerçeği öğrendim bir gün
Ve gerçeğin acı olduğunu.
Sonra kararında acının, yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim…
Her canlının ölümü tadacağını,
Ama sadece bazılarının
hayatı tadacağını öğrendim…
Ben dostlarımı
ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya;
Kalp durur,
Akıl unutur.
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur…”
Mevlana

Jin Shin Jyutsu Parmak Methodu İle Bir Parmağınızı 60 Saniye Ovalayın Ve Vücudunuza Etkisini Görün

facebook_event_1234256869939043[1]
Farklı parmakları ovmanın bazı sağlık sorunlarını çözebileceğini biliyor muydunuz?
Japonya’da alternatif bir sağlık metodu bulunur. Metoda göre her parmak vücudumuzdaki iki organla bağlantılıdır. Bu metodu uygulayarak sonuçlarını 5 dakika içinde görebilirsiniz.

Jin Shin Jyutsu bu eski tedavi metodunun ismidir. Elimizdeki bazı noktaları uyararak duygularımızı dengeleyebiliriz.
Peki bu method nasıl işliyor? Metot, bir parmağımızı 3-5 dakika kadar ovarak veya sıkıca tutarak belli organları etkilemek üzerine kurulu. Bunu yaparken derin nefes alarak iki elimizdeki parmaklara masaj yapmamız gerekiyor. Tüm prosedür yaklaşık 3 dakika sürüyor.
İşte parmaklar ile belli organlarımızın, duygularımızın ve fiziksel semptomların bağlantısı ile ilgili liste aşağıda yer alıyor:
Başparmak:

Organlar: mide ve dalak
Fiziksel semptomlar: cilt sorunları, baş ağrısı, karın ağrısı, sinirlilik
Duygular: anksiyete ve depresyon

İşaret parmağı:

Organlar: mesane ve böbrekler
Fiziksel semptomlar: sindirim sorunları, kas ağrısı, diş ağrısı, sırt ağrısı
Duygular: korku, memnuniyetsizlik, kafa karışıklığı

Orta parmak:
Organlar: karaciğer
Fiziksel semptomlar: baş ağrısı (özellikle ön tarafta), migren, yorgunluk, menstrüel ağrı, dolaşım sorunları
Duygular: asabiyet, kararsızlık

Yüzük Parmağı:
Organlar: akciğerler ve kalın bağırsak
Fiziksel semptomlar: astım ve solunum problemleri, deri sorunları, sindirim sorunları
Duygular: mutsuzluk korkusu, kötümserlik

Serçe Parmak:
Organlar: kalp ve ince bağırsak
Fiziksel semptomlar: kalp hastalığı, kemik sorunları, boğaz ağrısı,
Duygular: kaygı, sinirlilik, kendine güven eksikliği

Bu alternatif yöntemi deneyebilir ve işe yarayıp yaramadığını görebilirsiniz. En iyi sonucu almak için parmağınızı en az 60 saniye ovmanız gereklidir.

Kaynak: Hayat Bilgisi

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bal Ve Zerdeçal – Doğadan Gelen En Güçlü Antibiyotik

turmeric-tea.jpg-1024x754@2x[1]

 

Zerdeçal günümüzde çok popüler hale geldi. Sağlıklı yaşam konusuna kafayı takanlar için de vazgeçilmez bir baharat oldu. Bu sarı tozun çok uzun zamandan beri Çin tıbbında ve Ayuverdik tıpta kullanıldığını artık biliyoruz.
Kendine has tadı ve rengi onu daha da çekici hale getiriyor. Solunum rahatsızlıklarında, karaciğer hastalıklarında, cilt problemlerinde, kesiklerde, yaralarda, burkulmalarda ve mide-bağırsak bozukluklarının tedavisinde kullanılabiliyor. Yapılan araştırmalar enfeksiyonları, sindirim problemlerini, enflamasyonu ve kanseri tedavi etmede yardımcı olduğunu onaylıyor.

Zerdeçala bu gücü veren içerdiği curcumin maddesidir. Antoksidanlarla doludur, mikroplarla savaşır ve enflamasyonu azaltır.
“Curcumin”in faydaları:
Enflamasyon molekülleri, hücrelerin hayatta kalması ve DNA için faydalıdır.
Hücre zarına pozitif etkisi vardır.
700 geni ve 160 fizyolojik sorunu iyileştirme yetisine sahiptir.
Sağlık uzmanları zerdeçalın kalp, akciğer, karaciğer, metabolizma, sinir sistemi, enflamasyon ve otoimün bozukluklarını tedavi etmede yardımcı olduğunu onaylamaktadır. Ayrıca Parkinson ve Alzheimer hastaları için de faydalıdır.
Balla birleştiğinde zerdeçal daha da güçlü bir etkiye sahip olur. Bu karışım sindirimi hızlandırır, bakterileri ve virüsleri yok eder, bağırsaklardaki iyi bakterilerin gücünü arttırır.

En güçlü doğal antibiyotiklerden biri olan bu karışımın tarifini aşağıda bulabilirsiniz.
Zerdeçal-Bal Tarifi:

Malzemeler:
1 yemek kaşığı organik toz zerdeçal
100 gr bal
Hazırlanışı:
Tek yapmanız gereken bu iki malzemeyi bir kavanozda karıştırmak. Bu kadar basit!
Kullanım dozu:
Grip ve soğuk algınlığı belirtilerini ortadan kaldırmak için her saatte bir yarım yemek kaşığı bu karışımdan yiyin. İkinci gün, aynı miktarı her iki saatte bir yiyin. Üçüncü gün, aynı miktarı her 3 saatte bir yiyin.
Karışımın yavaşça ağzınızda erimesine izin verin veya çaya ya da süte karıştırarak için.

Kaynak: Hayat Bilgisi

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Beyin Gücünü Geliştirmek İçin 32 Öneri…

animatedchakra[1]

 

1. Derin Nefes Alın: Daha fazla hava, kanınız –yani beyniniz- içerisinde daha fazla oksijen anlamına gelir. Nefesinizi burnunuzdan alın ve mümkün olduğunca diyafram kasınızı kullanarak ciğerlerinizin alt kısmını doldurmaya çalışın. Birkaç kez derin nefes aldığınızda bu sizin hem gevşemenizi sağlar, hem de daha net biçimde düşünebilirsiniz.

2. Meditasyon yapın: Şu an hemen uygulayabileceğiniz bir Meditasyon tekniği, yalnızca gözlerinizi kapayın ve dikkatinizi nefesinize yöneltin. Kaslarınızı gevşetmeniz meditasyonunuza yardımcı olacaktır. Eğer zihniniz gezinmeye başlarsa, dikkatinizi yalnızca nefesinize yöneltin. Beş-on dakikalık bir Meditasyon sizi gevşetir, zihninizi temizler ve özellikle zihinsel bir iş için sizi hazır hâle getirir. Bu konuda sitemizde yer alan Meditasyon uygulamalarından yararlanabilirsiniz..

3. Dik oturun: Duruşunuz, bedeninizdeki fizyolojik mekanizmaları ve dolayısıyla zihinsel süreçlerinizi etkiler. Bunu kendi kendinize kanıtlayabilirsiniz. Kafanız öne doğru sarkmış, gözleriniz yere bakar ve ağzınız açık biçimde matematik işlemleri yapmayı ya da bir problem çözmeyi deneyin. Sonra aynı şeyi bir de dik vaziyette otururken, ağzınız kapalı ve karşıya ya da hafifçe yukarıya bakar durumda deneyin. 2.sinde zihninizin çok daha kolay çalıştığını göreceksiniz.

4. Doğru düşünme alışkanlıkları: Birkaç hafta, belli bir problem çözme tekniği üstünde çalışın. Kısa sürede alışkanlık haline geldiğini göreceksiniz. Gördüğünüz her şeyi bir an için yeniden dizayn etmeyi deneyin. Bu da bir süre sonra alışkanlık haline gelecektir. Bir parça çaba harcayarak yararlı düşünme alışkanlıkları geliştirebilir ve sonra bunları çabasız biçimde kullanabilirsiniz. Alışkanlığın gücünden yararlanın.

5. Ölü zamanları değerlendirin: arabayla bir yere giderken, bekleme salonunda beklerken, ya da boş boş otururken geçen zaman, değerlendirilmezse ölü olur. Bir kasetçalar ya da CD çalarla arabanızda ya da boş zamanlarınızda yabancı dilde ya da kendi dilinizde bilgilendirici bir şeyler dinleyebilirsiniz.

6. Yabancı dil öğrenin: Yeni bir dil öğrenmenin, beyin işlevlerinde yaş ilerlemesine bağlı olarak gelişen performans kaybını azalttığı görülmüştür.

7. Konsantrasyon ve farkındalık egzersizleri: Zihninizi dağılmaktan alıkoyduğunuzda konsantrasyon ve net biçimde düşünme kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Zihninizdeki karmaşayı izlemeyi ve durdurmayı öğrenin. Zihninizin arka planında sizi belli belirsiz biçimde rahatsız eden şeyler dikkatinizi çektiğinde onları halletmenin yoluna bakın. Bu, aramanız gereken birini arayıp o işten kurtulmak ya da yapacağınız işlerin listesini çıkarmak olabilir. Böylece en azından şimdilik yapacağınız işleri unutabilirsiniz. Biraz pratik yaparak bu sizin için daha kolay bir hale gelir ve düşünme süreçleriniz daha güçlü olur.

8. Yazı yazın: Yazmak zihniniz için çeşitli yönlerden yararlıdır. Belleğinize önemli olan şeyleri söylemenin bir yoludur, böylece gelecekte kimi şeyleri daha kolay hatırlayabilirsiniz. Yazmak düşünme süreçlerinizi netleştirir. Yaratıcılığınızı ve analitik becerilerinizi geliştirmek için iyi bir egzersizdir. Günlükler, parlak fikirlerle ilgili notlar, şiir ve hikayeler yazmak zihninizi güçlendirecektir.

9. Mozart dinleyin: California Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada bir müzik aleti çalan ve koroya katılan çocukların problem çözme ve mekansal düşünebilme konularında diğer çocuklara oranla daha büyük bir gelişme kaydettikleri görüşmüştür. Bir başka araştırmada 36 öğrenciye 3 tane mekansal düşünme testi uygulanmış ve ilk testin hemen öncesinde Mozart’ın 2 piyano için Re Majör sonatı on dakika süreyle dinletilmiş. 2. testten önce gevşeme kaseti dinletilmiş, üçüncüden önceyse yalnızca sessizlik içinde oturmuşlar. Bu 36 öğrencinin ortalama skorları şöyle 1. test: 119; 2. test: 111; 3. test: 110.

10. Uykunuza dikkat edin: Herkesin uyku ihtiyacı birbirinden, farklıdır. Kendi ihtiyacınızın altında ya da üstünde uyumayın. Uykunun saatinden çok derinliği önemlidir. Gün içindeki kısa kestirmeler beynin dinlenmesi ve şarj olması için oldukça yararlıdır.

11. Kafein: Kahve, birçok kişi için zihin açıcı özelliğe sahiptir. Fakat fazla miktarda alındığında zihnin çalışmasını olumsuz yönde etkileyebilir. Kafein, kimi kişiler için uzun vadede olumsuz yan etkilere sahip olabilir. Fakat kısa vadeli olarak işe yaramaktadır.

12. Şekerden kaçının: Karbonhidratlar genellikle beyninizin bulanıklaşmasına yol açar. Çünkü şeker aldığınızda onu karşılamak için kana insülin salgılanır. Eğer önemli bir zihinsel iş yapacaksanız hemen öncesinde makarna, şeker, beyaz ekmek ve patates cipsi gibi şeylerden sakının.

13. Hızlı okuma: Birçok kişinin inandığının tersine okuduğunuz şeyi daha hızlı okuduğunuzda onu daha iyi kavrarsınız. Daha kısa sürede daha fazla şey öğrenirsiniz ve hızlı okuma gerçekten çok iyi bir beyin egzersizidir.

 

14. Spor egzersizleri yapın: Egzersizlerin özellikle uzun vadede beyin gücünü geliştirmesi sürpriz değildir. Fiziksel sağlığınızı olumlu yönde etkileyen her şey doğal olarak beyninizi de olumlu yönde etkileyecektir. Son zamanlarda yapılan araştırmalar 10 dakikalık bir egzersizden sonra bilişsel fonksiyonlarda artış olduğunu göstermektedir. Beyninizi tazelemek istiyorsanız küçük bir yürüyüş ya da birkaç hareket yapabilirsiniz.

15. Daha etkili biçimde öğrenin: Bir şeyi öğrenmeye karar verdiğinizde hem başlamadan önce, hem öğrenme sırasında, hem de sonrasında notlar alın. Başlamadan önce kendinize “Şu an bu konu hakkında neler biliyorum?” diye sorun. Ve bunları bir kağıda not edin. Bu, zihninizi öğrenmeye hazırlayacaktır. Çalışmayı bitirdikten sonra bir sonraki seans için zihninizde birkaç soru olsun. Ve kendi kendinize “şimdi ne öğrendim?” diye sorun.

16. Zihninizi netleştirin: Dağınık odalar ve ofisler dağınık düşünmeyi körükler. Zihinsel işler yapacağınız yeri buna uygun biçimde organize edin. Zor bir zihinsel işe başlamadan önce bedeninizi esnetin ve birkaç derin nefes alın.

17. Eğlendiğiniz bir şeyler yapın: Bu hem stres düzeyinizi düşürmenize hem de beyninizi tazelemenize yardımcı olacaktır. Yalnız burada önemli olan yaptığınız eğlenceli faaliyete aktif olarak katılmanızdır. Televizyon seyretmek böyle bir amaç için uygun değildir. Zihni geliştirici eğlenceli oyunlar oynamak ya da bir hobiyle uğraşmak, kısacası sizi dinlendiren ve eğlendiren bir şeyler yapmak beyninizin daha iyi biçimde düşünmesine yardımcı olacaktır.

18. Beyin egzersizleri yapın: Beyninizi sürekli değişik yönlerde çalıştırın. Bulmaca çözün, satranç oynayın, bir şeyler ezberleyin. Beynin çalıştırılması sürekli yeni nöron bağlantıları geliştirilmesine yol açar.

19. Yeni şeyler öğrenin: Bu beyne egzersiz yaptırmanın bir başka yoludur. Yeni bir şey öğrendiğinizde beyniniz buna uyum sağlamak için yepyeni bağlantılar geliştirmek zorunda kalır.

20. Bir şeyleri iyi yapan insanları modelleyin: Yaratıcı, zeki ve üretken insanlarla birlikte vakit geçirin. Onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışın. Onların yaptıklarını yapın ve onların düşündüğü biçimde düşünmeye çalışın. Onların önerilerine dikkatlice kulak verin. Başarılı insanlar genellikle bunu nasıl yaptıklarını bilmez ve kendilerini başarılı görmezler. Onların söylediklerini değil yaptıklarını yapın.

21. Gülün: Güldüğünüzde salgılanan endorfin sayesinde, stres düzeyiniz azalır ve bu da beyin için uzun vadede çok yararlı bir şeydir. Gülmek, aynı zamanda sizi yeni fikirlere ve düşüncelere daha açık hale getirir.

22. Oyun oynayın: Beynin uyarılması ölçülebilir yapısal değişikliklere neden olur. Yeni nöron bağlantıları ortaya çıkar ve yeni beyin hücreleri gelişir. Entelektüel oyunların yanısıra göz-el koordinasyonunu sağlayan her tür oyun beyni uyarır ve geliştirir.

23. Şarkı söyleyin: Arabanızda yolculuk ederken ya da yalnız kaldığınızda üstünde çalıştığınız konuyla ilgili olarak şarkı söyleyin. Bu sizin sağ beyinle temasa geçmenizi ve onu çalıştırmanızı sağlar.

24. Kendinizin farkında olun: Bu beyin gücüyle direk ilgili gibi görünmemekle birlikte çok yakından ilgilidir. Kendinizi daha iyi tanırsanız ego ve duyguların etkilerinden kaçınabilirsiniz. Özellikle bir şeyleri açıklarken ya da tartışırken kendinizi gözlemleyin.

25. Stresten uzak durun: Özellikle uzun vadeli stresin bedeninizde meydana getirdiği hasarlar bir yana, beyninizi de olumsuz yönde etkilemektedir. Stres düzeyinizi bilinçli olarak azaltmak için gevşeme vb. tekniklerden yararlanın.

26. Kendinizi eğitin: Çeşitli araştırmalar az eğitimli kişilerin Alzheimer’e daha fazla yakalandığını göstermiştir. Herhangi bir alanda eğitim almak beyninizi daha güçlü hale getirir.

27. Yağdan uzak durun: Laboratuar araştırmaları yüksek yağ oranıyla beslenen hayvanların daha yavaş öğrendiklerini göstermektedir. Mümkün olduğunca zeytin yağı ve diğer türden sıvı yağları kullanmaya özen gösterin. Doymuş yağlar beyin hücrelerinin gelişiminde olumsuz etki göstermektedir.

28. Daha az yiyin: Aşırı yemek, sindirim için daha fazla kan akışı demektir ve bundan dolayı beyninize daha az kan gider. Bundan dolayı harcadığınız enerjiyle orantılı bir beslenme düzenini benimserseniz bu beyniniz için daha yararlı olacaktır.

29. Şüpheli gıdalardan uzak durun: aşağıdaki gıdalar beyniniz için zararlı olabilir: Yapay gıda boyaları içeren besinler, yapay tatlandırıcılar, kola, Mısır şurubu, yüksek şeker içeren içecekler, hidrojenlendirilmiş yağlar, şeker, beyaz ekmek ve beyaz un içeren diğer ürünler.

30. Kahvaltı edin: Kahvaltı tüm beden için çok önemli bir öğündür. Ve bu konuyla ilgili araştırmalar kahvaltı eden çocukların diğerlerine oranla daha başarılı olduğunu göstermiştir.

31. Soru sorun: Bu beyninizi formda tutmanın çok iyi bir yoludur. Yalnızca kendi zihniniz içerisinde kalsa bile soru sorma alışkanlığını sürdürün. Zihninize gelen her şeyi sorun ve ihtimal içinde cevaplar üstünde düşünün.

32. Beyin gücünüzü geliştirme planı yapın: Yeni alışkanlıkların edinilmesi, 20 ila 30 gün arası bir süre alır. Bu durumda uyguladığınız herhangi bir egzersizi ya da alışkanlık değişimini en azından 3 hafta sürdürmelisiniz. Herhangi bir tekniğin etkisini hemen görebilirsiniz. Fakat her tür tekniğin uzun vadeli yararları çok daha fazla olacaktır.

Kaynak: Spritüeller

 

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »