Adamı Balıklara Vereyim Kapansın Bu Mevzu…

Dünyaya Tekrar Gelsen Yine Benimle Mi Olurdun?

Kesin Doğru… Sakın kaçırmayın…

Elinize bir kağıt kalem alıp cevaplarınızı not edin. Puanlama ve değerlendirme aşağıda:

 

1) Çok kalabalık bir lokantada, sipariş vermek için bekliyorsunuz. Fakat garson sizi 15 dakikadır görmüyor.
a) Garsona seslenerek el sallar, dikkatini çekmeye çalışırsınız. b) Bir daha yanınızdan geçtiğinde nazikçe gülümser ve kibarca artık sipariş vermek istediğinizi söylersiniz. c) Beklemeye devam edersiniz. Nasıl olsa bir ara sizi görüp gelecektir.
2) Haksızlık…
a) … sert bir biçimde cezalandırılmalıdır. b) … değiştirilemez, en mantıklısı göz yummaktır. c) … karşısında elinizden hiçbir şey gelmez.
3) Çok keyifsiz bir gününüzdesiniz…
a) Sinirinizi gizlemeye çalışmaz, neye sinirlendiyseniz belli edersiniz. Böylece keyfiniz tekrar yerine gelir. b) Sıkıntınızı sadece yakın arkadaşlarınızla paylaşırsınız. Neşeli halinize geri dönmeniz biraz uzun sürebilir. c) Kendi kendinizi dinler, keyfinizi kaçıranın ne olduğunu çözersiniz. Keyfiniz zaten çok çabuk yerine gelir.
4) En samimi kız arkadaşınız kuaförde saçlarını yaptırmış, fakat çok kötü görünüyor. Ona ne dersiniz?
a) ‘Kuaföre mi gittin? Çok hoş olmuş’ diyerek arkadaşınızın moralini bozmamaya çalışırsınız nasılsa olan olmuştur. b) ‘Hala en yakın arkadaşımsın’ diyerek, hoş bir şekilde beğenmediğinizi anlatırsınız. c) ‘Eski saçların daha güzeldi’ diyip net bir şekilde beğenmediğinizi ona söylersiniz.
5) Dostane ama sizi sürekli lafa tutan komşunuz, çok aceleniz varken size merdivenlerde rastlarsa…
a) Onu sabırla dinler, lafını kesmezsiniz. Elbet bir ara diyecekleri bitecektir. b) Kibarca çok aceleniz olduğunu söyler, hızlı adımlarla uzaklaşırsınız. c) Konuşmayı çabucak bitirmesi için kestirme laflarla cevap verir, sizi lafa tutup engellediğini tavırlarınızla belli edersiniz.
6) Kayınvalideniz yaş gününüzde size çok zevksiz bir kazak hediye etti…
a) Mutlaka teşekkür edersiniz, ama kazağınız dolabınızın en alt çekmecesinde yerini alır. b) Hemen içine bakıp, değiştirme kartı olup olmadığını kontrol edersiniz. c) Kayınvalidenizin sizin zevkinizi hala anlamamış olması canınızı sıkar ve gecenin ilerleyen saatlerinde bunu kendinize dert edersiniz.
7) Mutfakta başarılı olmamanıza karşın kek yaptınız…
a) Kimse yaptığım kek hakkında yorum yapmaz. b) Gülümseyerek inatla insanların kekimi nasıl bulduklarını sorarım. c) İkram etmeden önce keki denemek için yaptığımı mutlaka söylerim ve yanında pastaneden aldığım kurabiyeleri de koyarım.
8) Bir lokantaya giriyorsunuz ve yanınızdaki çiftin insanlara bakarak fısır fısır konuştuklarını fark ediyorsunuz…
a) Sinir olurum, başkaları hakkında böyle alenen konuşan insanlardan hiç hoşlanmam. b) Bir şey düşünmem! c) Çok şeker bir çift olduklarını ve birbirlerini yeni tanıyan heyecanlı aşıklar olduklarını düşünürüm.
9) Sabah koşu yaparken, sizden çok daha genç olan iş arkadaşınızla karşılaşıyorsunuz ve o gülümseyerek sizi hızlıca geçiyor.
a) Kalan tüm gücünüzü toplar siz de onu geçersiniz. b) Siz de ona nazikçe gülümsersiniz, sporda hızlı olması sizden daha formda ve daha ince olduğunu göstermez. c) Temponuzu hiç bozmazsınız, yavaş olmak hiç sorun değilmiş gibi davranırsınız.
10) Girdiğiniz mağazada tatlı dilli bir tezgahtar size çok yüksek fiyatlı bir pantolonu satmaya uğraşıyor.
a) ‘Bir daha bu dünyaya ne zaman geleceğim’ diye düşünür, pantolonu tereddüt etmeden alırsınız. b) Paranıza kıyamaz ve mağazadan çıkarsınız. c) Tezgahtara tekrar düşüneceğinizi söyler, evinizin yolunu tutarsınız.
11) Patavatsızlık yapıp, birilerini kırdığınız oluyor mu?
a) Elbette çok sık oluyor. b) Hayır asla kırmam çok dikkatli davranırım. c) Nadiren olur ama bunu asla kasten yapmam.
12) İnsanlara iltifat etmeyi sever misiniz?
a) İltifat etmesini de almasını da çok severim. b) Eğer gerçekten öyle düşünüyorsam söylerim, iltifat olsun diye değil. c) Evet ara sıra iltifat ederim, herkes biraz övgü duymak ister.
PUANLAMA
. a    b    c
1) 5    2    1 2) 6    2    1 3) 6    3    1 4) 1    2    4 5) 1    6    3 6) 2    5    0 7) 1    5    2 8) 7    0    3 9) 7    3    1 10) 3    6    0 11) 6    2    1 12) 5    3    1
DEĞERLENDİRME
9-25 puan arası
Kesinlikle çevrenizle çok uyumlu birisiniz. İnsanlarla rahat iletişim kurmak, yanlarında kendinizi huzurlu hissetmek sizin için son derece önemli.
Dikkat etmeniz gerekenler: Tüm gücünüzü insanlara ayırmayın, kendinizle ilgilenmek için de zaman yaratın. Seveceğiniz bir kitap, güzel köpüklü bir banyo ya da doğayla baş başa bir yürüyüş. Tüm bunlar biraz rahatlayıp kendinizle baş başa kalmanızı sağlayacaktır.
26-46 puan arası
Sempatik bir görüntünün, tüm kapıları açan bir anahtar olduğunun farkındasınız. Çevrenizle ilişkilerinizde kendinize fazlasıyla güveniyorsunuz ve beceriklisiniz.
Dikkat etmeniz gerekenler: Düzgün davranmaya o kadar uğraşıyorsunuz ki, içinizdeki ‘ben’ bir türlü dışa çıkamıyor. Ara sıra taşkınlıktan çekinmeyin. İçinizdeki ‘ben’i dışarıya çıkarın, gerçekten neyi arzuluyorsanız onu yapın ve herkes sizi daha az sevecek diye endişelenmeyin.
47-68 puan arası
İçiniz dışınız bir. Hiç kimse görüş ve düşünceleriniz konusunda ikilemde kalmıyor. Zaten siz de ikilemde kalmayı, kimsenin işi ikircikli bırakmasını istemiyorsunuz.
Dikkat etmeniz gerekenler: Ara sıra zayıf yönünüzü göstermenin bir zararı dokunmaz. Ara sıra çekilin bir kenara ve kendinize biraz soluk aldırın. Hem böylece başkaları siz olmadan da bir şeyler yapmaya çalışacaktır.

kaynak fwmail

Gezelim, Eğlenelim, Neşeli İnsanları Hayatımıza Alalım, Sohbeti Bize İyi Gelen Dost Meclislerine Katılalım, Bu Hayatın Hakkını Verelim…

 

 

 

Gezelim, Eğlenelim, Neşeli İnsanları Hayatımıza Alalım, Sohbeti Bize İyi Gelen  Dost Meclislerine Katılalım, Bu Hayatın Hakkını Verelim…

Sevmediğimiz yönlerimizi başkalarından saklamak için kullanılan maskeler bir süre sonra kişiyi kendi gözünden de saklar

 

Sevmediğimiz yönlerimizi başkalarından saklamak için kullanılan maskeler bir süre sonra kişiyi kendi gözünden de saklar.

Kişi içindeki boşluğu unutmak, acıyı azaltmak için değişik savunma mekanizmaları geliştirir. Ne kendisini, ne başkalarını olduğu gibi kabul edebilir

Eksikliğini gizlemek için mükemmeliyetçi olur.
Güçsüzlüğünü gizlemek için başkalarını kontrol etmek ister.
Korkaklığını gizlemek için şiddete ve öfkeye başvurur.
Suçluluk duygularını gizlemek için, başkalarını suçlar, eleştirir (yıkıcı), yargılar.
Onursuzluğunu gizlemek için gururlu olur.
Azimsizliğini gizlemek için hırslı olur.
Değersizliğini gizlemek için kibirli olur.
Yetersizliğini gizlemek için başkalarını hor görür.
Ahlaksızlığını gizlemek için “ahlakçı” olur.
Kıskançlığını gizlemek için sürekli hoş görünmeye çalışır.
Önemsizliğini gizlemek için kendini beğenmiş olur.
Sevgi açlığını gizlemek için aşırı yardımsever ve fedakâr olur.
Aptallığını gizlemek için, ahkâm kesen olur.
Ama mutlu olamaz, doyumlu olamaz, ÖZGÜR OLAMAZ.

Nil Gün…

400 yıl öncesinden gelen bilgelik…


Aşağıdaki yazı Mimar Sinan’ın 400 sene sonraya çözüm üreten sorumluluk duygusunun bir örneği ve çok etkileyici. Çoğumuz 1 yıl sonrasını bile düşünemezken bu kadar yüksek bir farkındalıkla hareket eden Mimar Sinan,  belki 400 yıl öncesinden yol gösterici bir ışık olabilir…
Bir Mimar Sinan eseri olan Şehzadebaşı Cami’nin 1990′li yıllarda devam eden restoras…yonunu yapan firma yetkililerinden bir inşaat mühendisi, caminin restorasyonu sırasında yaşadıkları bir olayı TV’de şöyle anlatmıştı.
“Cami bahçesini çevreleyen havale duvarında bu lunan kapıların üzerindeki kemerleri oluşturan taşlarda yer yer çürümeler vardı. Restorasyon programında bu kemerlerin yenilenmesi de yer alıyordu. Biz insaat fakültesinde teorik olarak kemerlerin nasıl inşaat edildiğini öğrenmiştik fakat taş kemer inşaası ile ilgili pratiğimiz yoktu. Kemerleri nasıl restore edeceğimiz konusunda ustalarla toplantı yaptık. Sonuç olarak kemeri alttan yalayan bir tahta kalıp çakacaktık. Daha sonra kemeri yavaş yavaş söküp yapım teknikleri ile ilgili notlar alacaktık ve yeniden yaparken bu notlardan faydalanacaktık.
Kalıbı söktük. Sökmeye kemerin kilit taşından başladık. Taşı yerinden çıkardığımızda hayretle iki taşın birleşme noktasında olan silindirik bir boşluğa yerleştirilmiş bir cam şişeye rastladık. Şişenin içinde dürülmüş beyaz bir kağıt vardı. Şişeyi açıp kağıda baktık. Osmanlıca bir şeyler yazıyordu. Hemen bir uzman bulup okuttuk. Bu bir mektup idi ve Mimar Sinan tarafından yazılmıştı. Şunları söylüyordu;
Bu kemeri oluşturan taşların ömrü yaklaşık 400 senedir. Bu müddet zarfında bu taşlar çürümüş olacağından siz bu kemeri yenilemek isteyeceksiniz. Büyük bir ihtimalle yapı teknikleri de değişeceğinden bu kemeri nasıl yeniden inşa edeceğinizi bilemeyeceksiniz. İşte bu mektubu ben size, bu kemeri nasıl inşa edeceğinizi anlatmak için yazıyorum.
Koca Sinan mektubunda böyle başladıktan sonra o kemeri inşa ettikleri taşları Anadolu’nun neresinden getirttiklerini söyleyerek izahlarına devam ediyor ve ayrıntılı bir biçimde kemerin inşasını anlatıyordu.
Bu mektup bir insanın, yaptığı işin kalıcı olması için gösterebileceği çabanın insan üstü bir örneğidir. Bu mektubun ihtişamı, modern çağın insanlarının bile zorlanacağı taşın ömrünü bilmesi, yapı tekniğinin değişeceğini bilmesi, 400 sene dayanacak kağıt ve mürekkep kullanması gibi yüksek bilgi seviyesinden gelmektedir. Şüphesiz bu yüksek bilgiler de o koca mimarin erişilmez özelliklerindendir. Ancak erişilmesi gerçekten zor olan bu bilgilerden çok daha muhteşem olan 400 sene sonraya çözüm üreten sorumluluk duygusudur…

Her Şey Vaktini Berkler…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »