”AKLIM BAŞIMDAN GİTTİ, NASIL GERİ GETİREBİLİRİM!” DİYORSANIZ BU HAFTA BUNLARI YAPIN:

55eb457ff018fbb8f8b66a98[1]

 

 

Aklımı nasıl başıma getirebilirim diyorsanız bu hafta bunları yapın:
•İnsan beyninin ayaktayken yaklaşık %10 daha fazla çalıştığı düşünülmektedir. Önemli kararlarınızı alırken kapalı alandaysanız volta atmayı deneyin.
•İnsan beyni açık havada, kapalı alana göre çok daha yüksek performansla çalışır. + beyin açık havada ve ayaktayken daha iyi çalışır

•Yürürken kolları sallamak beynin daha iyi çalışmasını sağlıyor.
•Yabancı dil öğrenmek beyni güçlendiriyor. En azından her gün yeni bir kelime öğrenerek kullanabilirsiniz. Alışveriş ve telefon numaralarını ezberlemeyi deneyebilirsiniz.
•Zihinsel jimnastik yapın. Bunun için başta sudoku olmak üzere diğer akıl oyunları oynayın Ör: Satranç.
•Zihinsel rutinlerinizi kırın yani bir gün evinize uzun yoldan gidin yada cep telefonunuzu sağ değil de sol elinizle kullanın bu bir televizyon kumandası da olabilir.
•Beyninizi kaliteli cümlelerle besleyin ör: özdeyişler
•Her gün güzel bir resme bakmayı deneyin. Beyninizi “güzel” görüntüler ile besleyin.
•Günde aklımızdan 60 bin ile 80 bin arasında düşünce geçer.Bu düşünceler ne hakkındaysa hayatımızda ona göre şekil alır. Bu yüzden olumlu düşünün.
•Bir konu hakkında düşünürken, nasıl düşündüğünüzde gözlemleyin. Bu beyninizin kalitesini artırır.
•İyi bir uyku kaliteli bir beyin için şarttır. Einstein’ın günde 10 saatten fazla uyduğu biliniyor.
•Bol ve temiz oksijen beyin için çok yararlıdır. Şimdi pencerenizin camını açık ve kendinize temiz oksijen ısmarlayın.
•Farklı düşünce tarzı olan insanlar ile konusun. Ör : çocuklarla vakit geçirin.Sizden farklı
düşünen insanlar ile konuşun.
•Kullanılmayan Organ körelir. Sürekli televizyon izleyerek beyninizi düşük viteste kullanmayın.
•Beynin en tehlikeli yanı ters tepki etkisidir yani bir
şeyden ne kadar korkarsanız o şey başınıza gelir. O yüzden korkunuza değil konunuza odaklanın.
•“Beyninize çöp girerse beyninizden çöp çıkar” Beyninize gereksiz şeyleri almayın.
Beyin diyeti yapın.
Reklam

•Beyninizi yoran en önemli şey monotonluktur. Hayatınızı ne kadar çok renklendirirseniz, beyninizi o kadar neşelendirirsiniz.
•Ders çalışırken kısa aralar vererek çalışın.
•Beyin tıkandığında varsayımlarla akıl yürütür. Kararsız kaldığınız anlarda “…………… benim yerimde olsaydı ne yapardı?” diye düşünebilirsiniz.
•Beyninize sizi başarıya ulaştıracak sorular sorun Ör: Hayatta gelebileceğim en iyi yerde miyim? gibi..
•Dr.Davit Schwartz‘a göre: “Bir şeyin imkansız olduğuna inanırsanız aklınız bunun neden imkansız olduğunu arama başlar. Ama bir şeyin yapılabileceğine inandığınızda, aklınız onu yapmak üzere çözüm bulmanıza yardım etmek için çalışmaya başlar“
•Kitap okumak güçlü bir beyin jimnastiğidir.
•Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Bu yüzden spor yapın, fazla kilolarınızı atmaya çalışın ve SU İÇİN. Unutmayın beynin %78′i sudur.
alıntı

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

LİMON SUYU İLE SARIMSAK KARIŞIMINI YILDA 1 DEFA MUTLAKA UYGULAYIN…Tıkalı damarlara en iyi karışım…

tikali-damarlara-en-iyi-karisim-728x410[1]

 

Bilim adamlarının bir keşfine göre limon ve sarımsak karışımının kardiyolojik hastalıkların önüne geçtiği kanıtlanmıştır.
Sizlerde bu karışımı evinizde hazırlayabilirsiniz. İşte Limon suyu ve sarımsak kürü yapılışı ve ispatlanmış faydaları.
LİMON SUYU İLE SARIMSAK KARIŞIMINI YILDA 1 DEFA MUTLAKA UYGULAYIN
Malzemeler:
2 litre saf taze sıkılmış limon suyu
35 diş kabukları soyulmuş ve dövülmüş sarımsak
2,5 Litrelik sağından solundan akıtma yapmayacak cam kavanoz (pet şişeleri tavsiye etmiyoruz)
Malzemelerin karışımı ve hazırlanışı:
Sıkmış olduğunuz limon suyunu kavanoza boşaltın (2 litre)
Daha önce soyduğunuz ve dövmüş olduğunuz sarımsakları da ekleyin.
Kavanozunuzun kapağını hava almayacak ve güneş görmeyecek bir alanda muhafaza ediniz.
1 ay boyunca hazırladığınız karışımı her gün 2-3 defa çalkalayanız.
1 ayın sonunda hazırlamış olduğunuz bu karışımın içine baktığınızda sarımsakların eridiğini ve hepsinin limon suyuna dönüştüğünü göreceksiniz.
Hazırlamış olduğumuz bu karışım şuan tüketmeye hazır.
Kullanımı:
Her günün sabahında kahvaltıya başlamadan önce takriben 20 dk önce bu karışımdan yarım çay bardağı tüketiniz.
Hazırladığınız ve limon suyu ve sarımsak kürünü, 2 litreyi bitirinceye dek her gün içiniz ve aynı saatlerde tüketmeye gayret ediniz.
Biliyoruz ki aranızdan bazıları bu karışımın tadını, kokusunu vb. sevmeyebilir fakat asla ve asla içine herhangi bir yabancı madde eklemeyiniz. (su,şeker vs.)
Limon suyu ve sarımsak kürünün ispatlanmış faydaları:
Kardiyovasküler rahatsızlıkları ortadan kaldırır. (damar tıkanıklığı, kalp spazmı, kan dolaşımı gibi hastalıklar)
Vücudunuzda oluşan ödemleri atmanıza yardımcı olur.
Böbrek ve safra kesesinde oluşan taşların erimesini ve vücuttan atılmasını sağlar.
Hipertansiyon hastalarının tansiyon sorunlarını düzeltir ve dengeler.
Kolestrolü düşürür ve vücutta biriken fazla yağların kolay yakılmasını sağlar.
Vücutta salgılanan insülin oranını düzenler.
Fazla yağlardan kurtulduğunuz için iştahınızı açar.
Midemizde oluşan ülseri kesin olarak yok ediyor.
Romatizmal ağrı ve iltahabı olan hastaların romatizmal hastalıklarının önüne geçer.
Sinir sistemini yeniliyor.
Beyin sistemini yeniliyor.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirerek hastalıklara karşı daha dirençli hale getirir.
Felç ve inme riskini azaltır.
Stres altına girmenize olanak vermez.
Kanser oluşum hücrelerine karşı savaşarak kanser riskini azaltır.
Sizlerle paylaşmış olduğumuz bu yöntem alternatif tıp tedavisidir. Limon ve sarımsak alerjisi olanlar veya her ikisinden birine alerjisi olanlara kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Bu konuda ki tüm eylemler sizin inisiyatifinizdedir. Alerjisi olmayan bireylerde herhangi bir sorun oluşturmamaktadır. Zaten doğal besin kaynaklarıdır.
Lütfen sevdiklerimiz için de bir kez paylaşalım. Sağlıcakla kalın.

Kaynak: Kadınla Yaşam

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Günün En Manidar Yazısı…

sorumluluk_yaratim_ry-300x256[1]

 

Tanrı eşeği yarattı ve ona dedi ki: “sen bir eşeksin. Sabahtan akşama kadar yorulmadan, yakınmadan çalışacaksın ve ağır yükleri sırtında taşıyacaksın. Ot yiyeceksin az akıllı olacaksın ve 50 yıl yaşayacaksın”.Eşek cevap verdi: “50 sene böyle bir hayat için çok çok fazla, lütfen bana 20 yıldan fazla verme!” ve öyle oldu…

Sonra tanrı köpeği yarattı ve ona dedi ki: “Sen bir köpeksin. İnsanların mallarını koruyacaksın, onların en yakın dostu olacaksın. Geriye kalan artıkları yiyeceksin ve 25 yıl yaşayacaksın.” Köpek cevap verdi: “Tanrım, 25 yıl böyle yaşamak çok fazla. Bana 10 yıl ver yeter” ve öyle oldu…

Daha sonra Tanrı maymunu yarattı ve dedi ki : “Sen bir maymunsun. Ağaçtan ağaca salınacak ve bir aptal gibi davranacaksın. İnsanları eğlendireceksin ve 20 yıl yaşayacaksın”. Maymun cevap verdi : “20 sene dünyanın palyaçosu olarak yaşamak çok fazla. Bana 10 seneden fazla verme”. Ve böyle oldu…

En sonunda Tanrı insanı yarattı ve ona dedi ki : “Sen bir insansın. Dünyada yaşayacak tek rasyonel düşünen canlı olacaksın. Diğer yaratılmışlara zekanı kullanarak hükmedeceksin. Dünyayı yöneteceksin ve 20 yıl yaşayacaksın.” İnsan cevap verdi : “Tanrım, insan olmak için 20 yıl yetmez. Lütfen bana eşekten artan 30 yılı, köpekten artan 15 yılı ve maymununun 10 yılını ver. “Tanı bunu kabul etti ve insan 20 yıl insan olarak yaşadı sonra evlendi ve 30 sene eşek olarak sabahtan akşama kadar çalıştı ve ağır yükler taşıdı. Sonra çocukları oldu ve 15 yıl köpek gibi yaşadı, evi korudu, aileden artanları yedi. Sonra ilerleyen yaşında 10 yıl maymun olarak yaşadı. Aptal gibi davrandı ve torunlarını eğlendirdi. Bu güne kadar böyle geldi…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

*SIR* DAN (THE SECRET) 100 ALINTI

17309215_391596294542141_6141869551742484991_n[2]
1. Hepimiz tek bir sınırsız güç ile çalışırız.
2. Sır, Çekim Yasasıdır.
3. Zihninizden ne geçiriyorsanız, onu çekersiniz.
4. Bizler mıknatıs gibiyiz – benzer benzeri çeker. Düşündüğünüz şey olursunuz VE düşündüğünüzü çekersiniz.
5. Her düşüncenin bir frekansı vardır. Düşünceler manyetik enerji gönderirler.
6. İnsanlar arzu etmedikleri şeyleri düşünürler ve arzu etmedikleri şeylerin daha çoğunu çekerler.
7. Düşünce = yaratım. Eğer bu düşünceler güçlü duygulara bağlı ise, o duygu yaratımı hızlandırır.
8. Baskın olan düşüncelerinizi çekersiniz.
9. Her zaman hastalıktan söz edenler hasta olurlar, her zaman bolluktan söz edenler bolluk içinde olurlar, vs..
10. Bu “istekli” düşünmek değildir.
11. İçine zihnin girmediği bir evrene sahip olamazsınız.
12. Düşüncelerinizi dikkatle seçin; siz yaşamınızın şaheseri, başyapıtısınız.
13. Düşüncelerin realiteye anında tezahür etmemesi Okeydir (eğer bir filin resmini görseydik ve fil anında ortaya çıksaydı, bu çok erken olurdu)
14. Yaşamınızda kendinize çektiğiniz HERŞEY bu gerçeğin doğru olduğunu kabul eder.
15. Düşünceleriniz, hislerinize neden olur.
16. Duygularımızın arkasındaki tüm “nedenleri” karmakarışık etmeye gereksinimimiz yok. İki kategori var, iyi hisler ve kötü hisler.
17. İyi hisler getiren düşünceler doğru yolda olduğunuz anlamına gelir. Kötü hisler getiren düşünceler doğru yolda olmadığınız anlamına gelir.
18. Düşündüğünüz şey her ne olursa olsun, gerçekleşme sürecinde olanın mükemmel bir yansımasıdır.
19. HİSSETTİĞİNİZ şeyi tam olarak elde edersiniz.
20. Mutlu hisler daha çok mutlu durumları çeker.
21. Arzu ettiğiniz şeyi hissetmekle (orda olmasa bile) başlayabilirsiniz. Evren şarkınızın doğasına karşılık verecektir.
22. Düşünce ve hislerinizde neye odaklanırsanız, deneyiminize onu çekersiniz.
23. Düşündüğünüz ve hissettiğiniz şey ve tezahür eden şey DAİMA birbirine uyar. İstisna yoktur.
24. Farkındalığınızı değiştirin.
25. “Siz ilerlerken kendi evreninizi yaratırsınız” Winston Churchill
26. İyi hissetmek önemlidir.
27. Neşeli olan bir şeyi düşünerek veya bir şarkı söyleyerek ya da mutlu bir deneyimi hatırlayarak anında duygunuzu değiştirebilirsiniz.
28. Bunun usulünü öğrendiğinizde, onu bilmeden önce, yaratıcı olduğunuzu BİLİRSİNİZ.
29. Yaşam olağanüstü olabilir ve olmalıdır ve siz Çekim Yasasını bilinçli olarak uyguladığınız zaman, yaşam olağanüstü olur.
30. Evren kendisini buna göre yeniden – düzenler.
31. Tüm arzularınız için şu cümleyi kullanarak başlayın: “Şimdi çok mutluyum ve minnettarım”
32. Evrenin kendisini NASIL yeniden düzenleyeceğini bilmek zorunda değilsiniz.
33. Çekim Yasası, basitçe ona ŞİMDİ sahip olma pozitif hislerini üreten şeyi kendiniz için anlamaktır.
34. Arzu ettiğiniz şeye daha hızlı ulaşmanıza yardım edecek ilham edilmiş bir düşünce veya fikir alabilirsiniz.
35. Evren SÜRATİ sever. Ertelemeyin, ikinci bir tahminde bulunmayın, şüpheye düşmeyin.
36. Fırsat çıktığında EYLEME GEÇİN.
37. İstediğiniz her şeyi çekersiniz- para, insanlar, bağlantılar. Önünüze neyin getirildiğine DİKKAT EDİN.
38. Hiçbir şeyiniz olmadan başlayabilirsiniz, hiçbir yolunuz olmayabilir, size bir YOL sunulacaktır.
39. NE KADAR ZAMANDA??? Zamanla ilgili kural yoktur, pozitif hislerinize ne kadar çok hizalanırsanız, daha hızlı gerçekleşir.
40. Boyut evren için önemli değildir (arzu ettiğiniz sınırsız bolluk ise). Büyüklük ve zaman ile ilgili kuralları kendimiz koyarız.
41. Evrene göre kural yoktur: ona şimdi sahip olduğunuzun hislerini sunarsınız, evren de buna yanıt verir.
42. Çoğu insan düşüncelerinin çoğunu gözledikleri şeylere verirler (postadan gelecek faturalar, geç kalmak, kötü şansa sahip olmak, vs)
43. Farklı daha iyi bir bakış açısı vasıtası ile, farklı bir yaklaşım bulmalısınız.
44. “Olduğumuz her şey düşüncelerimizin sonucudur” – Buddha
45. Yaşamınızın gidişatını değiştirmek için tam şimdi ne yapabilirsiniz?? Minnettar olma.
46. Minnettarlık yaşamınıza anında daha fazlasını getirir.
47. Düşündüğümüz ve TEŞEKKÜR ettiğimiz şeyi meydana getiririz.
48. Minnettar olduğunuz şeyler nedir? Minnettarlık hissedin, tam şimdi minnettar olduğunuz şeylere odaklanın.
49. Zihninizde bu resimle oynayın – nıhai sonuca odaklanın.
50. VİZÜALİZE EDİN ! GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN! Geleceğinizin provasını yapın.
51. GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN !! Onu görün, hissedin ! Burası eylemin başladığı yerdir.
52. Sevinci hissedin… mutluluğu hissedin!
53. Onaylayıcı bir düşünce negatif bir düşünceden 100 kat daha güçlüdür.
54. “Bu gücün ne olduğunu söyleyemem. Tüm bildiğimi onun var olduğu” Alexander Graham Bell
55. İşimiz “Nasıl” olacağına üzülmek değildir. “Nasıl” bağlılıktan ve inançtan çıkıp gelecektir.
56. Nasıllar evrenin alanına girer. Evren her zaman siz ve rüyanız arasındaki en hızlı, en çabuk, en uyumlu yolu bilir.
57. Eğer onu evrene havale ederseniz, verilen şeye şaşırırsınız ve gözünüz kamaşır… bu sihir ve mucizelerin gerçekleştiği yerdir.
58. Onu her gün evrene teslim edin, ama bu asla bir angarya olmamalı.
59. Tüm süreçte keyifli hissedin: mutlu, coşkulu ve uyumlu.
60. Gerçekten bu şekilde yaşayan insanlar ile tek fark, onlar bunu varoluş yolu olarak alışkanlık haline getirmişlerdir.
61. Bunu her zaman yapmayı hatırlarlar.
62. Görsel bir Pano yapın: Çekmeyi arzu ettiğiniz şeylerin resimleri. Her gün ona bakın ve zaten bu arzularınızın gerçekleştiğin hissine sahip olun.
63. “İmgeleme her şeydir. Yaşamın gelen çekimlerinin ön izlemesidir” Albert Einstein.
64. Neyi arzu ettiğinize karar verin, ona sahip olabileceğinize inanın, onu hak ettiğinize inanın, onun sizin için mümkün olduğuna inanın.
65. Gözlerinizi kapatın ve arzu ettiğiniz şeye sahip olduğunuzu gözünüzde canlandırın – ve o hissi yaşayın.
66. Zaten sahip olduğunuz şey için minnettar olmaya odaklanın. Bundan zevk alın! Sonra onu evrene salıverin. Evren onu tezahür ettirecektir.
67. “İnsanın zihni neyi tasarlayabilirse, ona ulaşabilir” W. Clement Stone
68. Eğer ulaşırsanız size büyük keyif verecek çok büyük bir hedef oluşturun.
69. İlham edilmiş bir düşünceniz olduğunda, ona güvenmeli ve eyleme geçirmelisiniz.
70. Nasıl daha refah içinde olursunuz? ONA NİYET EDİN!!
71. “Postadan düzenli olarak çekler geliyor” veya banka hesabınızı arzu ettiğiniz miktara değiştirin ve ona sahip olmanın hissini duyumsayın.
72. Yaşam, TÜM alanlarda bolluk içinde olmak demektir.
73. İçsel sevinç ve huzur hissini duyumsayın, sonra tüm dışsal şeyler ortaya çıkar.
74. Bizler evrenimizin yaratıcılarıyız.
75. İlişkiler: Kendinize, başkalarının size davranmasını istediğiniz gibi davranın, kendinizi sevin, sevilirsiniz.
76. Kendinize karşı sağlıklı bir saygınız olsun.
77. Düzenli olarak etkileşimde olduğunuz ve birlikte çalıştığınız kişiler için bir not defteri edinin ve o insanların her birinin pozitif yanlarını yazın.
78. Onlarla ilgili en çok sevdiğiniz şeyleri yazın (onların değişmesini beklemeyin). Çekim Yasası, eğer frekanslarınız uyuşmazsa sizi birlikte aynı mekana yerleştirmez.
79. İyi hissetme potansiyelinizi kavradığınız zaman, iyi hissetmeniz için hiç kimseden farklı olmasını istemezsiniz.
80. Dünyayı, arkadaşlarınızı, eşinizi, çocuklarınızı kontrol etme ihtiyacının biçimsiz olanaksızlıklarından kendinizi özgürleştirirsiniz.
81. Realitenizi yaratan sadece sizsiniz.
82. Başka hiç kimse sizin için düşünemez veya hissedemez. Sadece SİZ.
83. Sağlık: kendi sağlığınız için evrene teşekkür edin. Gülün. Stressiz mutluluk sizi sağlıklı tutar.
84. Bağışıklık sisteminiz kendisini iyileştirir.
85. Bedenimizin parçaları her gün, her hafta vs değişir. Birkaç yıl içinde yepyeni bir bedene sahip oluruz.
86. Kendinizi yeni bir bedende yaşarken görün. Umutlu = sağlıklı. Mutlu= daha mutlu biyokimya. Stres bedeni olumsuz etkiler.
87. Bedenden stresi atın, beden kendini yeniler. Kendinizi iyileştirebilirsiniz.
88. Dingin olmayı öğrenin, dikkatinizi arzu ettiğiniz şeyden uzaklaştırın, dikkatinizi deneyimlemeyi arzu ettiğiniz şeye odaklayın.
89. İçinizdeki ses ve vizyon dıştaki görüşlerden daha mükemmel ve berrak olduğunda, yaşamınızın üstadı olursunuz.
90. Siz, dünyayı olmasını istediğiniz gibi yapmaya çalışmak için burada değilsiniz. Etrafınızda seçtiğiniz dünyayı yaratmak için buradasınız.
91. Ve başkalarının görmeyi seçtiği dünyanın da var olmasına izin verin.
92. İnsanlar, eğer herkes Çekim Yasasının gücünü bilirse, ortada yeterince olmayacağını düşünürler. Bu bizde kökleştirilmiş bir yalandır ve bir çok insanı açgözlü yapıyor.
93. Gerçek şu ki, yeterli olandan çok sevgi, yaratıcı fikirler, güç, sevinç, mutluluk vardır.
94. Tüm bu bolluk, kendi sonsuz doğasının farkında olan bir zihin vasıtası ile parıldamaya başlar. Herkes için yeteri kadar vardır. Bunu görün. Buna inanın. Sizin için çıkagelecektir.
95. Arzu ettiğiniz her şeyi seçerken, realitenizin çeşitliliği sizi heyecanlandırsın ve tüm arzularınızın iyi hislerinin arkasında olun (destekleyin).
96. Senaryonuzu yazın. Arzu etmediğiniz şeyler gördüğünüzde, onları düşünmeyin, onları yazın, onlarla konuşun, onları uzaklaştırın, dikkatinizi arzu edilmeyen şeylerden uzaklaştırın, arzu edilen şeylere odaklayın.
97. Bizler enerjiyiz. Her şey enerjidir. HER ŞEY !!!
98. Kendinizi bedeninizle tanımlamayın…. O evrendeki her şeye bağlı olan sonsuz bir varlıktır.
99. Tek bir enerji alanı. Bedenlerimiz dikkatimizi enerjimizden ayırdı. Bizler ortaya konan olasılıkların, yaratıcı gücün sonsuz alanıyız.
100. Düşünceleriniz sizin için değerli mi? Eğer değilse – ŞİMDİ onları değiştirmenin zamanıdır. Tam şimdi bulunduğunuz yerden başlayabilirsiniz. Bu andan ve dikkatinizi verdiğiniz şeyden daha önemli bir şey yoktur.
Spiritual Quantum

Birazdan Okuyacağınız Faydalarından Sonra Bir Daha Asla SOĞAN KABUKLARINI Atmayacaksınız…

q[1]

 

 

Kendisi Zaten Şifa Kaynağıydı… Ama Kabuklarının Faydaları Çok Daha Fazlaymış…

Soğanın kabuğu, soğandan çok daha fazla antioksidan içerir!

Aynı limonun kabuğunun limondan 10 kat fazla C vitamini içermesi gibi… ( Limon Kabuğunun Faydaları ) Soğanın kabuğu, soğandan çok daha fazla antioksidan içerir. Evet, doğru duydunuz. Yapılan bilimsel araştırmalar bunun böyle olduğunu göstermiştir.

Ayrıca soğanın kabukları çok etkili bir temizleyicidir. Bağırsaklardan toksinleri atar, aynı zamanda vücudun pH değerini dengeler. Ve kanserli hücrelerin oluşumunu önler.

Soğan kabuğu neden sağlıklıdır? Nedir bunun bilimsel açıklaması?

Kabuk olarak gördüğümüz dış tabakası, yani o kahverengi tabaka flavonoidler ve antioksidan açısından çok zengindir.

İçerdiği yoğun flavonoidler ve antioksidanlar sayesinde;
Yüksek tansiyonu düşürmek için oldukça güçlü bir pigment olan kuersetin’e sahiptir.
Ayrıca tıkanmış arterleri önler.
Anti-bakteriyel, anti-kanser, anti-mantar ve antioksidan özellikleri vardır.
Peki neye İyi Gelir?

En başta bağışıklık sistemimizi güçlendirerek hastalıklardan korunmamızı sağlar.
Kansere karşı vücudumuzda kalkan görevi üstlenir.
Diyabete karşı bire birdir.

SOĞAN KABUKLARI NASIL KULLANILIR?

Soğan kabuklarını ayıklayın ve cam kavanoz veya kaba yerleştirin. Ardından,

Üzerine kaynamış suyu üzerine dökün ve 15 dakika kadar demlenmesi için bekleyin. Demlenirken yavaş yavaş da sıcaklığı azalacak, ılıyacaktır.

Ilıyınca içerek tüketin.

Tek seferde en fazla 1 fincan içilmesi önerilir.

* Kuersetin pigmenti yatıştırıcı özelliklere sahiptir. Bu yüzden yatmadan önce soğan kabuğu çayı içmek uyumanıza ve rahatlamanıza yardımcı olur.

Soğan çayı uykusuzluk için mükemmeldir.

Bu basit ve kolay yöntemden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…

Kaynak: Hayat Mutfakta

Maya Angelou’den Kadınlara 10 Çarpıcı Öğüt…

maya-angelou-9185388-2-raw[1]

 

 

Birini sevmek, her şeyi riske atmaktır ve genelde buna değer.
“Bizi özgür bırakan tek şey aşktır.”
__Kadınların birbirlerini her zaman desteklemesi gerekir.
“Bir kadın, ne zaman kendi sesini duyurmak için ayağa kalksa, planlamamış bile olsa, tüm kadınlar için de ayağa kalkmış olur.”
__Başarının anahtarı çok basit: Keyif almak
“Başarı kendinizi sevmektir, işinizi sevmektir ve işinizi nasıl yaptığınızı sevmektir.”
__Değiştirebileceklerinizi değiştirin ama kontrolünüz dışında olanları da kabul edin.
“Bir şeyi beğenmiyorsanız onu değiştirin. Eğer değiştiremezseniz kendi tutumunuzu değiştirin. Şikâyet etmeyin.”
__İç sesinize ve içgüdülerinize güvenin.
“Kendinizi dinleyin. O sükûnet içinde Tanrı’nın sesini duyacaksınız.”
__Affetmenin değerini bilin.
“Kendinize verebileceğiniz en güzel hediye affetmektir. Herkesi bağışlayın.”
__“Kıçına tekmeyi basmaya” cesaretiniz olsun.
“Hayat tam bir baş belasıdır. Dışarı çıkın ve kıçına tekmeyi basın.”
__Eğer kötü bir hayatınız varsa, ilişki veya iş, hemen ayrılın.
“Yeni bir yola koyulmak zordur ama bir kadını için için kemiren o durumda kalmaktan daha zor değildir.”
__Gülümsemeyi hiçbir zaman ihmal etmeyin.
“Kadınlar sert ve hassas olmalıdır. Mümkün olduğunca gülmeli ve uzun bir ömür sürmelidir.”
__İnsanları nasıl hissettirdiğiniz, arkanızda bıraktığınız izinizdir.
“Öğrendim ki, insanlar sizin ne söylediğinizi, ne yaptığınızı unutuyor. Ama onlara nasıl hissettirdiğinizi unutmuyor.”

Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek.

tagore[1]

 

Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek.
Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi,
Naif yönlerimizin keşfedilmesi,
Cesaretsizliğimizin anlaşılması,
Korkularımızın paylaşılması,
Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti…
Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız.
Ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında.
Hissedilmeden, el değmeden, sevgimizi göstermeden.
Deniz minareleri, midyeler,
kirpiler ve kaplumbağalar gibi…
Sahi koruyor mu bizi çatlamamış bu sert kabuk?
Kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi?
Yoksa zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize?
Hissettiklerimizi gölgeliyor, yansıtmıyor mu gerçek kimliğimizi?
Duygularımızı bastırıyor, el ele tutuşmamızı engelliyor mu?
Eğer bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız kadar parlak,
Ne çıkar ateşböceği sansalar beni?
Belki en hoyrat yürek bile ateşböceğinin
O uçucu, masum, sevimli çocuksuluğuna el kaldırmaya kıyamaz.
Güçlü kapıların arkasına kilitlemesem kendimi,
Korkaklığım, sevgi isteğimi
En insani yönlerimi kayıtsızca sunabilsem,
Bu sert kabuğun ağırlığından kurtulup
Bir kuş gibi uçacağım özgürce.
Anlaşılacağım ve bir ayna gibi yansıyacağım karşımdakine.
O da çözülecek belki,
Samimi ve güvenliksiz, silahsız biriyle göz göze gelince.
Oysa bir görebilsek bunu.
Kalmadı böyle insanlar demesek.
Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak.
Kırılmaktan korkmasak… yaralansak…
Ne olur bir darbe daha alsak?
Yeniden açsak kendimizi, atabilsek kabuğu.
Denesek.
Risk alsak.
Yanılsak.
Fark etmez.
Tekrar, tekrar bıkmadan denesek.
Ve kucaklaşsak yeniden.
Tıpkı eskisi gibi.
Ne olduğunu anlayamadığımız o 15 yıldan öncesi gibi.
O zaman fark edeceğiz.
Ne kadar özlediğimizi birbirimizi.
Neler biriktirdiğimizi,
Kaybolan değerlerimizi ne kadar özlediğimizi.
Beraber geldik beraber gidiyoruz oysa.
Vakit az, paylaşmak, sarılmak için
Yaşadığımız coğrafya zor, şartları ağır.
Yüreği daha fazla küstürmemek lazım.
Sırtımızda ağır küfeler, her gün katlanan.
Ve koşullar bir türlü düzelmeyen.
Sevgiye çok ihtiyacımız var.
Ufukta kara bir kış görünüyor.
Ancak birbirimize sokularak atlatırız o günleri.
Kırın o sert kabuklarınızı.
Kurtulun bu yükten.
Korumuyor o kabuklar, aksine zarar veriyor bize.
Yalnızlığa mahkum ediyor bizleri.
Hem hepimiz bir yıldızız.
Ne çıkar ateşböceği sansalar bizi?
* TAGORE

Hayat Mutfakta: LİMON, TUZ ve KARABİBER İLE 9 DERDE 9 HIZLI DEVA TARİF

 

LİMON, TUZ ve BİBER 
İLE ÜSTESİNDEN KOLAYCA GELEBİLECEĞİNİZ 9 SAĞLIK PROBLEMİ
Doğanın yine bize sunduğu çok etkili şifa kaynağı onlar… Sadece bu üçlü ile tedavi edebileceğiniz o kadar çok rahatsızlık var ki… En çok rastlanan 9 tanesi ve tedavisi aşağıda…
 

1 – Boğazı tedavi için; bir limonun suyu, bir tutam tuz ve karabiber yeter. Bu üçünü karıştırıp, çalkalayın. Ayrıca soğuk sirke ile de gargara yapıp boğaz tahrişini ortadan kaldırabilirsiniz.
2 – Safra kesesi taşlarını için; limon suyu ve zeytinyağı karışımını içmeniz safra kesi taşlarını ortadan kaldırmak için oldukça faydalıdır..

3 – Mide bulantısını için; bir bardak suda karabiberi karıştırıp, biraz taze limon suyu ekleyin ve yavaş yavaş için. Mide bulantısının azaldığını ve geçtiğini göreceksiniz.

4 – Bademcikler için; Limon suyunu su ile boğazı yumuşatıp gargara yapmak, boğazdaki tahriş ve yaralara da iyi gelir. Bademcik iltihabi durumunda, limonlu gargaranın içine tuz da ekleyin. Günde 3 kere uygulamanız kafi.
5 – Kilo vermek için; bir bardak suda 1/4 çay kaşığı karabiberi, 2 yemek kaşığı limon suyu ve 1 yemek kaşığı balı iyice karıştırın ve her gün için. 2 hafta içinde etkisini göreceksiniz. Size bu kür aynı zamanda zindelik de verecek.

6 – Diş ağrısını için; karanfil yağı ve karabiberi karıştırın. Elde ettiğiniz karışımı ağrılı bölgeye sürün. Diş ağrınızın kısa sürede geçtiğini göreceksiniz.

7 – Ateşi düşürmek İçin; Yarım limonun suyunu 1 bardak suyun içine sıkıp, içerseniz ateşiniz düşer.
8 – Griple savaşmak için; Ballı sıcak çayınıza biraz limon suyu ekleyip içerseniz, gribi atlatmanıza yardımcı olacaktır. 

9 – Bulantıyı azaltmak için; 1 çay kaşığı bal ve 1 çay kaşığı limon suyunu karıştırıp içerseniz, mide bulantınız azalacaktır.

Bu önemli bilgileri daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…

Kaynak: Hayat Mutfakta

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Zeka Geliştirme Yöntemleri Nelerdir? Hangi Egzersizler Beyni Geliştirir?

Daha zeki olmak gayet mümkün ve bu durum herkes tarafından bilinen, araştırmalarla da kanıtlanan bir gerçek. Peki, daha başarılı ve mutlu bir hayat için beyin nasıl geliştirilebilir? Gelin, zeka geliştirme yöntemleri nelerdir, hangi egzersizler beyni geliştirir sorularının cevaplarını aşağıda bir bir inceleyelim.

Evet, istisnasız hepimiz daha zeki olmanın yollarını arar, konuyla ilgili bir şeyler duyduğumuzda hemen kulaklarımızı kabartırız. Çünkü ne kadar zeki olsak da daha aktif çalışan bir beyne sahip olma düşüncesine karşı koyamayız. Hem nasıl koyabiliriz ki? Daha doğrusu, neden koyalım! Sonuçta; daha kıvrak bir zeka ile isteklerimize çok daha kolay bir şekilde ulaşabiliriz.

Öğrendiklerimizi unutmaz, çok daha kolay öğrenmeye başlar, sorunlara hızlı ve akıllıca çözümler bulur, işleri daha kısa süre içerisinde halleder, daha çok insanın sevgisini, saygısını kazanır, başarılı kariyer hedefine daha kolay ulaşır ve daha pek çok farklı noktada diğerlerine açık ara fark atabiliriz. İşte bu nedenlerden dolayı da zeka geliştirme yöntemleri nelerdir, hangi egzersizler beyni geliştirir bu konunun üzerinde özenle durmalıyız diye düşünüyorum.

Neticede; beyin de diğer organlarımız gibi geliştirilip, güçlendirilebiliyor. Yani her ne kadar karmaşık bir yapıya sahip olduğu düşünülse de beyin de çalıştırıldıkça aktif hale gelen bir parçamız. Nasıl ki daha çok kullandığımız kolumuz, diğerine oranla güçlü oluyor! Nasıl ki spor yaptıkça vücuttaki kas ağırlığı artıyor, işte aynı şekilde beyin de egzersiz yaptıkça gelişip güçleniyor. Gelin; her anlamda başarınızı arttırmak için aşağıdaki zeka geliştirme yöntemlerinden siz de faydalanın. İnanın bana, birkaç tanesini günlük alışkanlığınız haline getirmek bile beyninizde şimşekler çakmasını sağlayacaktır.

İşte zeka geliştirme yöntemleri nelerdir, beyni geliştirmek için hangi egzersizler yapılmalıdır diyenlere cevaplar:

İyi Bir Haber Takipçisi Olun!

İyi Bir Haber Takipçisi Olun!Evet, iyi bir haber takipçisi olmalısınız. Sabah kahvaltınızı ederken ya da işe giderken haberleri okuyabilir ya da dinleyebilirsiniz. Bu yöntem hem dünyadan haberdar olmanızı sağlayacak hem yeni bilgiler edinmenize yarayacak hem de öğrendiğiniz haberi kendi kendinize yorumlayarak sizi düşünmeye teşvik edecektir. İşte bu nedenle haberleri takip etmelisiniz. Ama bunu yaparken tek bir kaynağa bağlı kalmamaya da özen göstermelisiniz.

Sabah Uyandığınız Andan İtibaren Başlayarak Gün Boyu Su İçin!

Sabah Uyandığınız Andan İtibaren Başlayarak Gün Boyu Su İçin!Aç karnına su içmenin sağlığa ne kadar faydalı olduğunu duymuşsunuzdur. Ama bu eylem yalnızca vücut için değil aynı zamanda % 75’i sudan oluşan beyin için de faydalı ve gereklidir. İşte bu nedenle, bedeninize ihtiyacı olan şeyi vermeli ve sağlıklı beyin fonksiyonları için uyandığınız andan itibaren 30 dakika içerisinde 2 bardak su içmeyi alışkanlık haline getirmelisiniz.

Uykunuza Dikkat Edin!

Uykunuza Dikkat Edin!Zeka geliştirme yöntemlerini mi merak ediyorsunuz? O zaman cevaplarınızdan bir tanesi de kesinlikle uyku! Çünkü uyku bedenden ziyade beynin dinlenmesi için gerekli olan bir eylemdir. Uyku evresinde beyin bir nevi şarj ediliyor ve yeni bilgiler için kendini hazırlıyor. Hatta bu noktada size Rochester Üniversitesi’nde fareler üzerinde yapılan bir araştırmadan bahsetmek istiyorum.

Araştırmada fareler kullanılmış ve uyku sırasında beynin sol tarafında bir hareketlilik saptanmış. Fare uyanıkken ise aynı hareketliliğe rastlanmamış. Ve ekibin başındaki doktor bu durumu; uyanıkken beynin bürün bilgileri tarayıp elden geçirdiğini, uyku evresindeyken ise bu taramanın sonunda kirliliğe neden olan gereksiz bilgilerin silindiğini öne sürerek açıklamış. Kısacası; düzenli ve yeterli uyku sağlıklı bir beyin için şart. Buradan kaliteli bir uyku için yapılması gerekenler hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

Az ya da Çok! Her Gün Biraz Kitap Okuyun!

Az ya da Çok! Her Gün Biraz Kitap Okuyun!Yeni şeyler öğrenmenizi sağlayan, farklı dünyaların kapılarını aralayan, dakikalar içerisinde sizi yepyeni insanlarla yeni hayatlarla tanıştıran kitap okuma aktivitesi de zeka geliştirme yöntemleri arasında. Hatta bir tek kitap da değil! İster roman, ister dergi, isterseniz de ansiklopedi. Kısacası okuyun, bu beyni geliştirmek için eğlenceli ve etkili bir egzersiz niteliğindedir. Her gün yarım saatinizi okumak için ayırmayı prensip haline getirin. Zaten kısa süre içerisinde bu alışkanlığı edinecek, bir şeyler okumadan geçirdiğiniz günlerde kendinizi eksik hissetmeye başlayacaksınız.

Her Gün Azıcık Kestirin!

Her Gün Azıcık Kestirin!Şekerleme yapmanın beyin sağlığına iyi geldiği yapılan araştırmalarla da desteklenmekte. Siz de her gün 15-20 dakika şekerleme yaparak, beyninizin daha aktif çalışmasını sağlayabilir, günün geri kalanına daha kıvrak bir zekayla devam edebilirsiniz. Tıpkı her gün şekerleme yapmayı adet edinmiş Leonardo da Vinci, Thomas Edison, Winston Churchill, John F. Kennedy gibi siz de öğlen saatlerinde hem gözlerinizi hem de beyninizi dinlendirmelisiniz.

Boş Beleş İşlerle Uğraşmayın!

Boş Beleş İşlerle Uğraşmayın!Zekanızı geliştirmenin yollarını arıyorsanız, zamanınızı ve enerjinizi çalmaktan başka bir işe yaramayan boş beleş işlerden vazgeçmeyi öğrenmelisiniz. Mesela; dedikodu yapmayı bırakmalısınız. Boş insanlarla zaman geçirmeyi kesmelisiniz. Sosyal medya mecralarında insanların paylaşımlarını inceleyerek saatlerinizi harcamamalısınız. Ya da akşamlarınızı vaktinizi saçma sapan televizyon dizileri izleyerek geçirmemelisiniz. Bunun yerine televizyon izlemekten daha faydalı aktiviteler hakkında bilgi sahibi olmayı denemelisiniz.

Beyin Yakan – Kafa Açan Filmler İzleyin!

Beyin Yakan-Kafa Açan Filmler İzleyin!Hani şu senaryolarıyla bizi bizden alan! “Şimdi bunun sonunda ne oldu, e o zaman katil kimdi, nasıl hepsi bir rüya mıydı…” gibi tepkiler verdiğimiz, anlamak için gerçekten kafa patlattığımız filmlerden bahsediyorum. Bu öneriyi de beyninize iyi gelecek bir egzersiz olarak düşünebilirsiniz. Hatta bugünden tezi yok, aşağıdaki listeyi inceleyerek, beyin yakan filmlerle nöronlarınızı çılgınlar gibi dans ettirebilirsiniz.

Motosiklet Kullanın!

Motosiklet Kullanın!Motosiklet kullanmak ve zeka mı? Evet evet! Tam olarak bunu söylüyorum. Kişiyi genç hissettirmesinin yanı sıra motosiklet kullanmak beyin fonksiyonlarına da iyi geliyor. Yapılan araştırmalar uzun yıllar motosiklet kullananların Alzheimer gibi hastalıklara yakalanmadığını ve beyin fonksiyonlarının diğerlerinden çok daha iyi olduğunu öne sürüyor.

Örgü Örün!

Örgü Örün!Örgü örmek beynin birçok bölgesinin aynı anda uyarılmasını sağlayan bir eylem. Ayrıca aynı hareketleri ritmik bir şekilde tekrarladığınız için örgü örmek beyninizde bir nevi meditasyon yapmışsınız gibi etki yaratıyor. Yani yarından tezi yok, alın elinize şişinizi, tığınızı, ipinizi, bu zeka geliştirme yöntemini siz de kullanmaya başlayın.

Müzik Dinleyin! Enstrüman Çalın!

Müzik Dinleyin! Enstrüman Çalın!Yapılan pek çok farklı araştırma müzik dinlemenin hafızayı güçlendirdiğini ve odaklanma kabiliyetini arttırdığını gösteriyor. Hem bir tek dinlemek de değil! Bir enstrüman çalmak, ritim tutmak, beste yapmak, şarkı söylemek de beyin sağlığı açısından faydalı aktiviteler. Hatta bu noktada size; seviyorsanız yabancı müzik dinlemenizi ve şarkıların sözlerini anlayıp ezberlemeye çalışmanızı önerebilirim.

Yeni Şeyler Deneyin!

Yeni Şeyler Deneyin!Yeni şeyler ne demeyin! Çünkü birisi için yeni olan bir şey, bir diğeri için aynı niteliği taşımayabilir. İşte bu nedenle, hayatınızı ve alışkanlıklarınızı düşünerek ne gibi yenilikler yapabileceğinizi düşünmeye başlayın. Ne bileyim; hiç tanımadığınız insanlara selam verin. Durakta beklerken yanınıza oturan yabancıyla muhabbet etmeyi deneyin. İşe yürüyerek gidin. Veya arada sırada toplu taşıma araçları kullanın.

Zeki İnsanlarla Arkadaşlık Yapın!

Zeki İnsanlarla Arkadaşlık Yapın!Arkadaş grubunuzun içindeki en zeki kişi olmak adına “zekası yüksek” olmayan kişilerle takılmayın. Her zaman kendinizden daha zeki olanlarla arkadaşlık etmeye, bu nitelikte insanlarla bağlantılar kurmaya çalışın. Emin olun, beyniniz için diğer seçeneğe göre çok daha faydalı bir şey yapmış olacaksınız. Peki, zeki insanlarla arkadaşlık kurmanın yolunu mu merak ediyorsunuz? Buradan yeni insanlarla tanışmak için kullanabileceğiniz etkili taktikler nelermiş, öğrenebilirsiniz.

Günlük Rutinlerinizi Farklı Şekillerde Yapın!

Günlük Rutinlerinizi Farklı Şekillerde Yapın!Çünkü alışkanlıklar beyninizde yer etmiş bağlantıların pasif bir şekilde kullanılması anlamına gelmektedir. İşte bu nedenle; günlük rutininizi farklı biçimlerde yapmayı öğrenmelisiniz. Örneğin; işe giderken her zaman kullandığınız güzergah yerine farklı yolları kullanın. Ya da kapı açmak, diş fırçalamak, su bardağı tutmak gibi işleri baskın olmayan elinizle yapmaya çalışın. Böylece daha güçlü bir beyin için yapılması gereken 6 küçük egzersizden birini yapmış olacaksınız.

Sosyalleşin!

Sosyalleşin!Daha çok insanla etkileşime girin. Çünkü gün içerisinde kaç kişiyle bağlantı kurarsanız, beyniniz de bu durumla doğru orantılı olarak aktif hale geliyor. Bu öneri sayesinde zeka türlerinden biri olan sosyal zekanızı geliştirebilirsiniz. Daha çok empati yaparak, insanların duygularını hissetmeye çalışarak ve bu gibi şeyler üzerine kafa yorarak, daha zeki bir insan olabilirsiniz.

Oyun Oynayın!

Oyun Oynayın!Boş beleş işlerle uğraşmaktan çok daha iyi bir yöntem değil mi? Ama tabii bu öneriden olumlu sonuç alabilmek için zeka geliştirici oyunları tercih etmelisiniz. Kelime oyunları, problem çözme odaklı oyunlar gibi.

Daha Çok Seyahat Edin!

Daha Çok Seyahat Edin!Alın size, bir taşla birden fazla kuş vurma deyimini tastamam karşılayacak altın niteliğinde bir öneri! Evet, seyahat edin diyorum. Böylece hem yeni yerler görmüş olacak hem yeni insanlarla tanışacak hem de yeni lezzetler tadacaksınız. Ve hem kişisel gelişiminiz hem de beyniniz için iyi bir şey yapmış olacaksınız.

Yeni Bir Dil Öğrenin!

Yeni Bir Dil Öğrenin!Yabancı bir dil öğrenmek de etkili zeka geliştirme yöntemleri arasında! Bu şekilde beyninizin yeni nöron bağlantıları kurmasını sağlayacak ve onu daha etkin bir şekilde çalışması için teşvik edeceksiniz. Ayrıca öğrendiğiniz yeni dilin faydasını, hem kariyeriniz hem de özel yaşantınızda pek çok farklı yönden göreceğinizden emin olabilirsiniz. Buradan yabancı dil öğrenmek için dikkat etmeniz gereken şeylere ulaşabilirsiniz.

Hareket Edin!

Hareket Edin!Yani spor yapmanızı öneriyorum. Çünkü sağlam kafa gerçekten sağlam vücutta bulunuyor. Ayrıca yapılan pek çok araştırma da hareket etmenin beyin fonksiyonları açısından faydalı olduğunu kanıtlıyor. Zira hareket ettiğinizde bedeninizdeki kan akışı hızlanıyor ve beyin normale göre çok daha aktif hale gelerek zekanız gelişiyor.

Bulmaca Çözün!

Bulmaca Çözün!Klişe belki ama zeka geliştirme yöntemleri arasında akla ilk gelenler arasında olduğu da apaçık ortada duran bir gerçek. Düzenli olarak bulmaca çözdüğünüzde hem beyninizi çalıştırmış oluyor hem de bunama gibi birçok zihinsel hastalığa yakalanma riskinizi azaltmış oluyorsunuz. Yani bulmaca çözme alışkanlığınız yoksa bir an önce bu alışkanlığı edinmenizi öneririm.

Kahvaltıyı Atlamayın!

Kahvaltıyı Atlamayın!Kahvaltıyı atlamamanız hem zihinsel hem de fiziksel sağlığınız için gerekli bir adım. Kaldı ki kahvaltının günün en önemli öğünü olduğunu biliyor olmalısınız. İşte bu nedenle siz siz olun, kahvaltıyı sakın ola atlamayın. Çünkü günün ilk öğünü, odaklanma kabiliyeti, hafıza, yaratıcılık gibi beyin fonksiyonlarınız için olmazsa olmaz bir gereklilik.

Yeşil Çay Tüketin!

Yeşil Çay Tüketin!Bildiğiniz gibi yeşil çay da kahve gibi kafein içeriyor. Ve yapılan araştırmalar, yeşil çay içenlerin içmeyenlere göre daha aktif beyinlere sahip olduğunu gösteriyor. Konsantrasyon, dikkat ve muhakeme gücünü arttıran yeşil çay, gerginliği de azaltarak kişinin daha açık bir zihinle düşünebilmesine yardımcı oluyor. Beyin hücresi ölümlerini de engellediği söylenen yeşil çayı, işte tüm bu nedenlerden dolayı favori içecekleriniz arasına eklemelisiniz derim.

Her Gün 3 Yeni Şey Öğrenmeyi Adet Edinin!

Her Gün 3 Yeni Şey Öğrenmeyi Adet Edinin!Her gün 3 yeni şey dedim belki ama dilerseniz siz bunu 5 yapın. Ama her gün yeni bir şeyler öğrenmeyi kesinlikle alışkanlığınız haline getirin. Beyninizi geliştirmek için bu egzersizi de günlük yapılacaklarınız arasına koyun. Kafanızı yastığınıza koyduğunuzda, “bugün şunu şunu öğrendim” diyebilin.

SONUÇ:

Görmüş olduğunuz gibi bu zeka geliştirme yöntemleri hemen herkes tarafından uygulanabilecek nitelikteler. Sonuçta; hem eğlenceli hem de faydalı olan bu yöntemler sayesinde beyin egzersizleri yapabilir, çok daha kıvrak bir zekayla başarınızı arttırabilirsiniz. Sadece azıcık uğraşmalı ve zamanınızı birazcık da beyninizi geliştirip güçlendirmek için harcamalısınız.

Paratic

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Vücuttaki Ağrıları Tuz Zeytinyağı Karışımı ile Geçirin

zeytinyagi-tuz-karisimi-880x320[1]
Zeytinyağı içerisinde Çözünen Doğal Tuz Baş, Boyun ve Eklem Bölgesindeki Ağrıları Gideriyor. Bu Pratik Tedavi Yöntemi Sayesinde Ağrılara Veda Edeceksiniz
Baş, Boyun ve eklem ağrıları insan yaşamını oldukça kötü etkiler. Bu sorunu doğal malzemelerle çözebilirsiniz. Size vereceğimiz bu basit evde yapılacak tarifle 5 sene ağrı derdi yaşamayacaksınız!
10 Yemek kaşığı kaliteli tuza ve 20 yemek kaşığı zeytinyağı na ihtiyacımız var.
Zeytinyağı Tuz Karışımı ile önümüzdeki 5 sene ağrı çekmeyin
Tarif: Bu tarifi hazırlamak için çok da çaba sarf etmenize gerek yok. Tek yapmanız gereken cam bir kapta malzemeleri birleştirmek. Ağzını sımsıkı kapatınca iki gün içinde karışımınız açık renkli olacaktır.

Uygulama: Tercihen sabahları karışımı ağrıyan bölgeye sürün. Ovalayarak yedirin. Eğer baskı oluşuyorsa ve dayanamıyorsanız, 2-3 dakikayla başlayın ve yavaşça bu dakikayı arttırın. Uzmanlar 20 dakikanın masaj için yeterli olduğunu düşünüyorlar. Nemli bir havluyla en son silin.
Teniniz tahriş olmuş olabilir, bir bebek pudrasını tahriş olduğunuz bölgeye rahatlatmak için sürebilirsiniz.
10 Gün içinde, karışım cildinize etki etmeye, kıkırdak ve kemik bağlarındaki kaslarınız yenilenmeye başlayacak. 8-10 gün arasında ciddi değişiklikler göreceksiniz!
Tedaviyi uygularken ağrınız tamamen kaybolacaktır. Sağlıklı kan akışına ve keskin görüşe sahip olacaksınız. Vücudunuz toksinlerden arınacak ve metabolizmanız en sağlıklı haline ulaşacak.

Kaynak: Bilgi Doktoru

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Yaşınız 40 Olunca Anlayacağınız 15 Şey

Yaşınız 40 Olunca Anlayacağınız 15 Şey

Kırk yaşına basınca, bir çok şeyi tekrar düşünür ve bir çok soru sorarsınız kendinize. İstediğim hayatı yaşadım mı? Mutlu muyum? Hayallerimi gerçeğe dönüştürdüm mü? Ve belki de bu soruların cevapları, sizi bir orta yaş krizine doğru sürükler. Bu yaşlar, düşünme, gerekirse değişme ve olmak istediğiniz insan olup olamadığınızı keşfetme zamanıdır.

Yaşınız kırk olunca, herhangi bir kriz yaşamanız gerekmez. Akılcı bir şekilde hareket etmek, hayatın her anını eğlenerek ve gerçekten hissederek yaşamak, her bir saniyenin vazgeçilmez bir hazine olduğunun farkına varmak ve şu hayata sadece bir kez geldiğinizi hatırlamak ve anlamak için harika bir zaman dilimidir kırklı yaşlar. Kırk yaşına basmak, aynı zamanda birçok değişikliği de beraberinde getirir. Artık hayatınızın bu evresine ulaştığınız zaman, olağandışı durumlar meydana gelebilir. 

Kendinize olan saygınız artar

Kırk yaşınıza geldiğinizde, kusurlarınızın ve erdemlerinizin ne olduğunu zaten biliyorsunuzdur, zaten kendinizi olduğunuz gibi kabul etmiş ve kendinize nasıl değer vereceğinizi öğrenmişsinizdir. Hem hata yaparken hem de doğru bir iş yaptığınız zaman, ağladığınızda ya da güldüğünüzde kendinizi sevmeyi öğrendiniz. Artık kendinizden eminsiniz ve bunu başkalarının görebileceğini de biliyorsunuz. Böylece dünyayla uyum içinde yaşarsınız.

“Hayatımız, kendi değişim süreçlerimize göre küçülür ve büyür.”

– Anaïs Nin

Zararlı insanlardan uzak durursunuz

Size zarar verecek, enerjinizi alıp götürecek, yanlarında olmaktan pek de hoşlanmayacağınız insanları nasıl fark edeceğinizi zaten anlamışsınızdır. Başkalarını değiştirmede ısrarcı davranmazsınız; sadece onları olduğu gibi kabul eder ve yaşamınıza olumlu katkıda bulunan insanları yanı başınızda tutarsınız.

Bedeninizi kabul edersiniz

Çok güzelsiniz, kusurlarınız bile cezbedici, yıllar boyu süren güvensizlik duygunuz artık yok çünkü hepimizin kusurları var ve bu kusurlar da benliğimizin birer parçası. Sizi seven ve sizi takdir eden insanlar, sizi olduğunuz gibi beğenecek ve sizi değiştirmeye çalışmayacaklardır. Bunu biliyor ve bedeniniz ve ruhunuzla beraber huzur içinde yaşıyorsunuz.

Hayatınızın istediğiniz gibi olup olmadığını yeniden düşünürsünüz

Kırk yaşınıza vardığınızda, her zaman istediğiniz hayatı yaşayıp yaşamadığınızı düşünür ve eğer istediğiniz hayat bu değilse, hayal ettiğiniz her ne varsa gerçekleştirmek için gerekli olan tüm değişiklikleri yerine getirmek için tam zamanı olduğunun farkına varırsınız. Şimdi bu değişimin mümkün olduğunu ve istediğiniz şey ne ise, onun için savaşabileceğinizi biliyorsunuz.

Başkalarının sizinle ilgili ne düşündüğünü pek umursamazsınız

Artık başkalarının sizinle ilgili düşüncelerinin ve söylediklerinin bir önemi olmaz, çünkü kendinize ve kendi düşüncelerinize değer vermeyi öğrendiniz. Başkalarının yaşama bakış açıları, sizin hayatınızı yönlendiremez. Bunun yerine, sizi yönlendiren tek şey, kendi değerleriniz ve hayatı algılama biçiminiz olur.

Sizi sevmeyen kişilerden kurtulmayı öğrenirsiniz

Sizi kimin sevmediğini anlamayı öğrendiniz. Sizi arayıp sormayan insanların, sizi özlemeyen insanların ve gerçekten ihtiyacınız olduğunda yanınızda olmayan insanların artık sizi sevmediğinin farkına vardınız. Ve eğer birinin sizi sevmediğini biliyorsanız, siz de onları hayatınızda istemezsiniz ve gitmelerine izin verirsiniz.

“Zamanla, birisinin elini tutmakla, ruhuna zincir vurmak arasındaki ince farkı öğreniyorsunuz.”

– Jorge Luis Borges

Gerçek dostların kim olduğunu anlarsınız

Kırk yıllık hayatınız boyunca, birçok farklı arkadaş grubunuz oldu. Bazıları hayatınızdan kopmuşken, bazıları hala hayatınızdadır. Kimileri yaşamınıza daha yeni girmişken, kimilerini ise yıllardır tanıyorsunuzdur. Ve elbette, artık arkadaşlarınızın kim olduğunu, hem iyi hem de kötü günlerinizde kimin yanınızda yer aldığını biliyorsunuz. Onlar her zaman sizin yanınızda kalıp, size koşulsuz destek veren dostlarınızdır.

Neredeyse hiçbir şey sizi utandırmaz

Kırk yaşınıza geldiğinizde, sizi geçmişte komik duruma düşüren olaylara artık gülüp geçersiniz, çünkü artık geçmişte yaptıklarınız için utanç duymazsınız. Başkalarının ne düşündüğünü, ne söylediğini ya da ne yaptığını umursamazsınız. Eğer söyleyecek aşırı uçta bir şeyiniz varsa, söylersiniz. Eğer kendinize güleceksiniz, güler geçersiniz.

Hayallerinizi gerçeğe dönüştürmeye çalışırsınız

Hala gerçekleştiremediğiniz rüyaların hangileri olduğunu ve onları gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğinizin sadece bir irade meselesi olduğunu biliyorsunuz. Dolayısıyla 40 yaşınıza geldiğinizde, bu rüyaları gerçekleştirmeye çalışırsınız. Bir eylem planı yaparsınız, gerçekleştirirsiniz ve adım adım rüyalarınızın gerçeğe dönüştüğünü görürsünüz.

Düşündüğünüzü söylersiniz

İçinizde tuttuğunuz sürece kendinizi kötü hissedeceğiniz için, düşündüğünüz her ne varsa söylemeyi öğrendiniz. Ama aynı zamanda söylediklerinizi uygun bir biçimde, nazikçe ve saygılı olarak da ifade etmeyi kavradınız. Fikriniz önemlidir ve diğer insanların da bunu bilmesi gerekir.

Şu anın değerini öğrenirsiniz

Yaşadığınız her anı parmaklarınızın ucunda hissedip, içinize çektiniz. Çocuğunuzun gülümsemesinden, bir arkadaşınızın sırdaşlığından, eşinizin sizi kucaklayışından heyecanlara kapıldınız. İçinde bulunduğunuz anı doya doya yaşamayı öğrendiğiniz için, her anın altın değerinde olduğunu artık biliyorsunuz.

“Sanki güneş dolu bir pencere gibi, insanın bir parçası olmak istediği ruhlar vardır.”

– Federico Garcia Lorca

Neredeyse her sorunun bir çözümü olduğunu bilirsiniz

Eğer bir sorunun çözümü varsa, onu arar, bulur ve uygularsınız. Eğer çözüm yoksa, endişelenmezsiniz, çünkü yapabileceğiniz bir şey olmadığını bilirsiniz. “İmkansız” kelimesinin sizin için farklı bir anlamı vardır, çünkü hayat, çok az şeyin imkansız olduğunu göstermiştir. Tek yapmanız gereken, sorunlarınızı çözmek için daha yaratıcı olmaktır.

Kendinize gülersiniz

Söylediğiniz ve düşündüğünüz şeylere, bazen de yaptığınız gülünç işlere, tuhaflıklarınıza ve hayata bakış açınıza gülersiniz. En iyi haliniz, yüzünüzde bir gülümseme olduğu zamandır. Gülümsemek, kendinizi kabullenmenin ve sahip olduğunuz karakterden zevk almanın en iyi yoludur.

Cinsellikten zevk alırsınız

Cinsellik hakkında sahip olduğunuz önyargılar artık geride kaldı. Cinselliğin sadece bir yatakta yatmaktan ibaret olmadığını, bir bakış, bir öpücük, bir mesaj ve sonsuza kadar süren bir zevk anı olduğunu öğrendiğiniz için, artık onun tadını çıkarmayı biliyorsunuz. Artık sizin için cinsellik, tüm renkleri ile tamamen eğlendiğiniz bir olay haline gelmiştir.

Hayatınızın en güzel aşamasında olduğunuzun farkındasınızdır

Kırk yaşınıza geldiğinizde, harika hissettiğinizi, kendinizi sevdiğinizi, kusurlarınıza güldüğünüzü, hayallerinizi gerçeğe dönüştürebileceğinizi, cinselliğin harika bir şey olduğunu, hayatınızda ne olmak istiyorsanız olabileceğinizi ve en nihayetinde hayatınızın en güzel aşamasında olduğunuzu fark edersiniz.- Aklınızı KeşfedinAklınızı Keşfedin

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Karşınızda Beyin Dalgalarıyla Suyu Kontrol Eden İnanılmaz Sanatçı

This-Amazing-Artist-Uses-Emotional-Brain-Waves-To-Manipulate-Water[1]

 

Duygusal beyin dalgalarıyla suyu kontrol eden sanatçı görenleri hayrete düşürüyor.

Güney Koreli sanatçı Lisa Park, yepyeni bir sanat türüyle karşımıza çıktı. İcra ettiği sanatla, “beyin gücü” kelimelerine edebi bir anlam yüklüyor.

Park, “güzel düşünme” anlamına gelen Eunoia adlı performans sanatında, 48 duygudan ilham alarak tasarladığı ve bedeniyle iletilen beyin dalgalarını algılayıp onlara tepki veren 48 çanak dolusu su kullanıyor.

Kendini gerçek zamanlı beyin dalgalarını algılayan ve ses olarak yansıtan bir sensör olan EEG’ye (elektroensefalografi ) bağlayan Park, farklı çanaklar içerisindeki sularda, küçük dalgalar oluşturarak eşsiz bir sanat yaratıyor.

Büyüleyici sanatçı, duygularını, suyun hareketini değiştiren hoparlörlerle görselleştiriyor. Bu sayede kendisini ve duygularını görsel-işitsel olarak temsil eden örnekler yaratıyor.

The Creators Project isimli Youtube kanalına konuk olan Lisa Park, “Bu görünmez enerjiyi ve duyguları somut bir hale getirecek yollar ararken EEG kulaklığı gibi biyosensörlerle çalışmaya başladım” diyerek bu sanatın çıkış noktasını anlattı.  “Öfke, hüzün, mutluluk gibi duyguları yaşadığımda içimde olanlara inanırım. İnsan bedeninin %60’ını oluşturan su, içimde titreşim ve enerji yaratıyor. Ben de içimde olanları temsil edecek bir sanat eseri yaratmak istedim.”

 “Kendinizi ve duygularınızı daha net anladığınızda, onlara daha da hayran olursunuz.” – Baruch Spinoza

Video: Lisa Park, Beyin Dalgalarıyla Suyu Kontrol Ediyor

Park, bu videoda gördüğünüz üzere duygusal mücadelelerini gözlerimizin önüne sunuyor. Bu performansı, duygularıyla nasıl baş ettiğini anlatıyor. Sanatçı sakinleştikçe, daha da az ses titreşimi oluşuyor.

Siz de inanılmaz sanatçı Lisa Park ve onun sanatından etkilendiyseniz, bu muhteşem videoyu aileniz ve arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayın!

Kolektif Kozmos’da yayımlanan, yazar veya çevirmenlerimize ait herhangi bir yazı, çeviri, makale veya haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Sitemizde yer alan içeriklerin izinsiz kullanımı halinde muhataplar hakkında hukuki yollara başvurma hakkımız saklıdır.

Çeviren: Ceren Ürkmeztürk | Kolektif Kozmos

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

ELMA SİRKESİ TEDAVİLERİ

599228_554556951245603_391755054_n[1]
ZONA: Seyreltilmiş elma sirkesine batırdığınız gazlı bezi günde dört ve gece boyunca da üç kez (eğer kaşıntı yüzünden uyuyamıyorsanız) zonalı bölgeye örtün. Bu tedavi ağrıyı beş-on dakina içinde azaltır ve hastalığı da üç- yedi günde geçirir.
KİLO VERME: Her yemekten önce bir bardak kaynatılmış suya iki çay kaşığı elme sirkesi ekleyerek için.
GÖZ YAŞARMASI: Bir bardak suya bir çay kaşığı elma sirkesi ve bir damla iyodin ekleyerek karıştırın. İki hafta süreyle her gün için, daha sonra iki ay süreyle haftada iki kere için.
EKLEM AĞRILARININ NEDEN OLDUĞU TOPALLAMALAR: Her yemekten önce çay kaşığı elma sirkesi için. Bu tedavi ağrılarınızı iki gün içinde yüzde 20 oranında, beş gün sonra yüzde 50 oranında azaltacak ve 30 gün sonra tamamen ortadan kaldıracaktır.
YÜKSEK TANSİYON: Bazı insanlarda sindirim sisteminde hidrolik asit yetersizliğinden kaynaklanan yüksek tansiyon vardır. Bu rahatsızlığı etkili bir şekilde tedavi edebilmek için, et tüketimi azaltmak gerekir. Kayda değer bir tansiyon azalması her yemekten sonra bir-üç çay kaşığı elma sirkesini bir çay kaşığı balla birlikte alabilirsiniz.
GECE TERLEMESİ: Yatmadan önce teninizi elma sirkesiyle ovun.
VARİS: Sabah akşam genişlemiş damarların bulunduğu alanları elma sirkesine bastırılmış bir gazlı bezle yıkayın. Ayrıca iki çay kaşığı elma sirkesini bir bardak kaynatılmış ılık suya koyarak günde iki kez için. Genişlemiş damarlar genellikle bir aylık düzenli tedaviden sonra daralmaya başlar.
YANIKLAR: Yanık yerleri yıkamak için elma sirkesine bastırılmış gazlı bez kullanın. Ağrıyı azaltır ve iz kalmasını önler

Kaynak: Bütünsel Sağlık Koçu Nermin Doğruoğlu

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bahar Aylarında Sevdiklerinize Yaşam Çiçekleri, Hayat Ağacı, Reiki Sembollerini Kolye, Yüzük ve Küpe Formlarında Hediye Edin… İletişim Tuba Küçükaksu 0542 578 87 00

 

Reiki masterlığımı aldığım, meditasyon ve birlik bilinci gibi seminerlerine katıldığım Tuba Küçükaksu’ya sevgim de saygım da çok büyük…
Hocam yeni yılda çok güzel fırsatlar sunuyor eee bana da bunu duyurmak düşüyor.
Yaşam çiçeği figürünü çeşitli boy ve formlarda kolye, küpe ve yüzük seçenekleriyle bulabilirsiniz.
Reiki sembollerini, hayat ağacını, çakraları, melek kanatlarını ve daha neler neleri takı olarak bulabilirsiniz.

Ürünleri ” http://www.birlikbilinci.com/aktuel/mystic-shop”  linkinden daha detaylı inceleyebilirsiniz. Ürünler el yapımı, 925 ayar has gümüş ve sınırlı sayıdadır…
İletişim için Tuba Küçükaksu 0542 578 87 00’yi arayabilirsiniz…
Ben her seminerimde yaşam çiçeği yüzüğümü takıyorum ve çok sevdiğim bir arkadaşıma da yaşam çiçeği kolye ucu hediye ettim. Gerçekten çok güzeller tam yılbaşı hediyelik. Bu fırsatı kaçırmayın…
Sağlıcakla,
Anette İnselberg

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

TESLA’nın 116 yıl sonra ortaya çıkan röportaji

17022017_260853637703045_5457479067160590403_n[1]
116 Yıl sonra ortaya çıkan röportaj
Nikola Tesla, gezegenimizin en büyük mucitlerinden ve en gizemli kişilerinden biri. Tesla’nın 116 yıl sonra bir gazeteciyle röportaj yaptığı ortaya çıktı.
Nikola Tesla, gelmiş geçmiş en büyük mucitlerden biri, belki de en büyüğü. Buluşları ile birçok açıdan zamanının, hatta günümüzün de önünde biriydi. Hatta Tesla’nın yüz yıldan fazla bir zaman önce araştırdığı bazı konuları bugün bile doğru düzgün gerçekleştiremedik. Tesla, en çok elektrik hakkında yaptığı araştırmalarla adını duyurdu.
Ancak o, elektroniğin çok çok ötesindeydi. Kablosuz iletişim, türbin motorları, helikopterler, florasan ve neon lambalar, torpidolar ve hatta X-ray ile ilgili buluşları var. Yaklaşık 700 patente sahip Tesla’nın birçok buluşu da Edisson tarafından çalındı. Peki Tesla’nın yıllar önceden kalan, gizli bir röportajının olduğunu biliyor muydunuz? İşte bu röportaj.
Gazeteci: Bay Tesla, sizin için kozmik süreçlere karışan biri diyorlar. Sahiden siz kimsiniz?
Tesla: Bu doğru bir soru, tüm sorularına cevap vermeye çalışacağım.
Gazeteci: Bazıları sizin Hırvat olduğunuzu söylüyorlar. Küçük bir köyde doğmuşsunuz, öyle mi?
Tesla: Evet, tümü doğru. Aslen Sırbım. Ancak Hırvatistan benim anavatanım, bundan gurur duyuyorum.
Gazeteci: Fütüristler, 20. yy’ın sizin başınızın üstünde doğduğunu söylüyorlar. Manyetik alanı kutsuyor, indüksiyon motoruna ilahiler söylüyorlar. Sizin buluşunuz olan alternatif akım, bugün fizik ve kimyayı dünyanın yarısına hakim kılabilir. Endüstri sizi en büyük hayırsever ilan etmek üzere. Tesla laboratuvarında ilk defa atomu kırabildiniz. Deprem titreşimlerine sebep olabilen bir cihaz yaptınız. Siyah kozmik ışınları keşfettiniz. Beş elementin sırrını araştıran Empedokles gibi, varlığın sırlarına vakıf oldunuz. Birçok kişi için ilahi bir figür gibisiniz.
Tesla: Evet, bu anlattıklarınızın bazıları en önemli buluşlarımdan birkaçı. Ancak ben yenilmiş bir adamım. Yapabileceğim en büyük şeyleri yapamadım.
Gazeteci: Bunlar nelerdir, bay Tesla?
Tesla: Tüm dünyayı aydınlatmak istedim. Dünya’nın Güneş gibi parlaması için yeterli miktarda enerji mevcut. İstediğimi yapmama izin verselerdi, tıpkı Satürn’ün etrafındaki halka gibi Dünya’nın da ekvator kısmında da ışıktan bir halka olacaktı. İnsanoğlu buna hazır değil. Colorado Springs’de yaptığım çalışmada dünyayı elektriğe batırdım. Ayrıca insanlara pozitif zihinsel enerji sunabiliriz. Bach ve Mozart gibi büyük müzisyenler veya büyük şairler geldi geçti. Dünya’nın iç kısmında barışın, neşenin ve sevginin enerjisi var. Dünya tarafından büyütülmüş bir çiçek aldığımda veya topraktan çıkana yiyeceklerde, orayı bir kişinin vatanı yapan her şey vardır. Yıllarımı, bu enerjinin insanları nasıl etkilediğini araştırmakla geçirdim. Gülün güzelliği ve kokusu ilaç olarak ve güneş ışınları yiyecek olarak kullanılabilir. Yaşam sonsuz sayıda biçime sahiptir ve bilim insanının amacı bunları her maddede bulmaktır. Burada üç esas nokta var. Benim yaptığım sadece araştırmak. Bunları bulamayacağımı biliyorum ancak yine de araştırmaktan vazgeçmeyeceğim.
Gazeteci: Bunlar nelerdir?
Tesla: Birinci mesele yiyecek. Aç bir dünyayı beslemek için ne kadar yıldız veya Dünya enerjisi gerekir? Bir diğeri kötülüğün ve acının gücünü yok etmektir. Bu, uzayın derinliklerinde bir salgın olarak görülür. Üçüncüsü de evrende aşırı ışık var mıdır? Tüm astronomik yasaların ortadan kalktığı ve matematiksel denklemlerin işe yaramadığı, değişime uğramayan bir yıldız keşfettim. Bu yıldız bu galakside. Boyutu bir elma kadar, ağırlığı ise tüm Güneş Sistemi’miz kadar. Biliyorum, yer çekimi kanunları uçmak için aşılması gereken bir şey, ancak ben bireylerin fiziksel olarak uçmasını değil, bilinçleriyle bir yerden bir yere gitmesini araştırıyorum. Havadaki enerjiyi uyandırmaya çalışıyorum. Bu gezegende boş bir alan yok. Boş olarak düşünülen alan sadece maddenin farklı bir tezahürü.
Gazeteci: Her gün evinizin penceresine kuşların geldiği söyleniyor.
Tesla: İnsan kuşlara karşı duygusal olmalı. Onlar gerçeğin habercisidirler.
Gazeteci: Smiljan’daki o günlerden beri uçmayı bırakmadınız.
Tesla: Çocukken çatıdan uçmak istedim ve düştüm. Hesaplamaları yanlış yapmışım. Unutma, gençlik yaşamdaki en önemli kanattır!
Gazeteci: Hiç evlendiniz mi?
Tesla: Hayır.
Gazeteci: Rölativite teorisine saldırdığınız için hayranlarınız şikayet ediyor. Eğer enerji her yerde ise nerede bu göremediklerimiz?
Tesla: İlk önce enerji, sonra madde oluşuyor. Evren ışık olarak bildiğimiz özgün ve ebedi enerjiden doğdu. Madde sonsuz ışık formlarının bir tezahürüdür. Evrenin dört temel yasası var. Birincisi, matematiksel bir ölçünün olması. İkincisi karanlığın içinde yayılıyor olması. Üçüncüsü ışığın bir ışınsal maddeye dönüşmesi. Dördüncüsü başı ve sonu olmaması. Yaratılış sonsuzdur.
Gazeteci: Ancak bu teoriye karşı ders vermiyorsunuz, neden?
Tesla: Unutmayın, sonsuzluğu anlayamamamızın nedeni evrenin kavisli yapıda olması değil, insan zihnidir. Ben ışığın bir parçasıyım. Evren tıpkı bir senfoni gibi, düzenli ve harmonik. Einstein bu sesi duysaydı rölativite teorisini yaratmazdı. O, sadece kaosun habercisi.
Gazeteci: Bay Tesla, bir ses mi duyuyorsunuz?
Tesla: Her zaman duydum. Benim manevi kulağım gökyüzü kadar büyük. Einstein bir kısmı çok iyi olan birçok iş yaptı. Ona garezim yok. Yalnız “eter”in olmadığını düşünmesi büyük bir hata.
Gazeteci: Gençliğinizde sık sık hasta olduğunuz söyleniyor, bu doğru mu?
Tesla: Evet sık sık yaşam gücümün düştüğü doğru. Bazen insanın acı çekmesi gerekebilir. Küçükken koleraya yakalanmıştım. Babam teknoloji üzerinde çalışmalar yapmama izin verince geçti. Bir kişinin zihin gücünü asla küçümsemeyin.
Gazeteci: Bay Tesla, bu bir oyun mu? Bana zihin gücünden bahsediyorsunuz…
Tesla: Evet bir oyun, ben oynadım ve elektrikle çözdüm. Unutma, Nikola Tesla yıldırım hakkındaki gerçekleri keşfeden ilk kişi.
Gazeteci: Kuşkusuz okuyucularımız mizahı seviyor, yalnız bilim ile bazı kişisel görüşlerinizi karıştırıyor gibisiniz.
Tesla: Bay Smith, insanlar fazla ciddiler. Bir Çin atasözü der ki, “Fazla ciddiyet yaşamı kısaltır”.
Gazeteci: Felsefenizi duyduklarında buna bayılacaklar.
Tesla: Hayat bir ritimdir. Her şey birbiri ile derin ve mükemmel bir ilişki içindedir. İnsan, güneş, yıldızlar… Bilgi içinde yaşadığımız evrenin bize sunduğu bir şeydir.
Gazeteci: Bir Budist rahibin veya Taoist birinin sözleri gibi söylediğiniz şeyler.
Tesla: Evet! Bu gibi öğretilerin içinde evrenin bazı sırları gizli. Hakikat daima insanoğlunu büyülemiştir.
Gazeteci: Peki sizin için elektrik neyi ifade ediyor?
Tesla: Her şey elektriktir. İlk önce ışık, evreni temsil eden sonsuz biçim! Siyah ise ışığın gerçek yüzü. Tabi ki biz bunu göremiyoruz.
Gazeteci: Bay Tesla, elektriği fazla abartmıyormusunuz?
Tesla: Ben elektriğim, isterseniz elektriğin insan kılığına bürünmüş şekliyim diyebilirim. Siz de öylesiniz, henüz fark etmemişsiniz.
Gazeteci: Peki bir milyon volt eletriği geçirebilir misiniz?
Tesla: İnsan bedeni büyük miktarda enerjiden meydana gelmiştir. Beynimiz baştan sona elektrikle çalışıyor. Günün birinde bunun gerçekleştiğini göreceğiz.
Gazeteci: Otel yönetimi yaşadığınız bu otel odasında hava şimşekliyken sürekli biriyle konuştuğunuzu söylüyorlar doğru mu?
Tesla: Evet, şimşekler ve yıldırımlarla konuşuyorum.
Gazeteci: Nasıl yani?
Tesla: Çoğunlukla ana dilimde konuşurum.
Gazeteci: Okuyucularımız bu sözlerinizi duyunca çok şaşıracaklar.
Tesla: Şimşek ve yıldırımlar doğanın en güçlü ve parlak güçleri. O kadar şiirseller ki.
Gazeteci: Peki madde nedir?
Tesla: Bak, nasıl da gözlerin parladı. Benim bilmek istediğim şey yıldızlar söndüklerinde ne olduğu. Bir yıldız söndükten sonra oluşan şey ne. İşte o zaman maddeyi ve evrenin sırlarını anlamaya başlayabileğiz.
Gazeteci: Peki ya sonra ne olacak.
Tesla: Tanrı bize gülecek ve bizi tutuklatacak (Tesla bunları söylerken gülüyor..).
Gazeteci: Bu anlattıklarınız yazılarınızda “kozmik acı” diye sıklıkla bahsettiğinizin tam tersi değil mi?
Tesla: Hayır, çünkü biz hala Dünya’da yaşıyoruz. Birçok insanın farkında olmadığı bir hastalığı var. Bu nedenle birçok başka hastalık, acı, kötülük, sefalet ve savaşlar var. Bu hastalık tamamen tedavi edilebilir gibi değil, ancak farkında olmak yaşadığımız kötülükleri kontrol altına alabilmemizi sağlar. Yakın hissettiğim insanların acılarını bazen bedenimde hissediyorum. Bunun temel nedeni vücutlarımızın benzer maddeden yapılmış olması ve ruhlarımızın birbiri ile ilişkili olması. Bir yıldızın yok olmasının görüntüsü, bizi hayal edebileceğimizden daha çok etkiliyor. Dünyadaki yaratıklar arasındaki ilişkiler farkında olduğumuzdan bile fazla. Daha iyi bir gelecek için öğrenmemiz gereken çok şey var.
***alıntı***