Ağzının tadı yoksa…

10628467_357314374467863_6583533602015725129_n[1]

 

 

Babaannem derdi ki:

“Ağzının tadı yoksa,
ve bir öküz oturmuş gibi hissediyorsan sırtına,
bir çay demle kızım…

Doldur üç bardak…

Biri sağlığına
biri varlığına
biri yandığına olsun…

Birini hemen içeceksin sıcak sıcak…
Birini ılık ılık..
Bırak diğeri soğusun…

Sen nasıl olsa hangisine niyet ettiğini
yudumlarken düşünür durursun…”MERAL DEMİR

S/ÖĞÜT isimli kitabından

Yaşamı ertelemek

ad599473aba5fc768289c0b05ce9d37ae94eb212[1]

 

 

Yaşamı ertelemek
beni her ölüm etkiler
tanımasam bile,üzülürüm yitirilmiş ümitlere…
Hiç gerçekleşmeyecek ideallere.
Yaşanmamış sevgilere üzülürüm…
Bu yüzden,korkarım yaşamı ertelemekten.
Ne yapılması,ne söylenmesi gerekiyorsa
söylenmeli, yapılmalı.
Seviyorsanız,sevdiğinizi bugün söyleyin.
Sevdanızı bugün yaşayın.
Işinizde yapılacak ne varsa, bir an önce yapın.
Yarın çok geç olabilir.
Bir anda bitebilir herşey.
Yaşamak için acele edin bence.
Kısa yaşanmışlıklar,yaşanmamışlıklardan daha iyidir.
Geriye dönüp baktığınızda “keşke”ler çoğunlukta olmasın.
Uzun vadeli hedefler için bile bugünden harekete geçmeli…
Yarınlar çok uzakta olabilir.
Daha okulda başlamıyor muyuz ertelemeye yaşamı?
Hep yarına yatırım,bu günü sonra
yaşamacasına…
Işe gireyim, sonra…
Evleneyim, sonra…
çoçuklar büyüsün, sonra…
Emekli olayım, sonra…
Sonra…
Sonra…
Sonra…
Bu sürecin başında, ortasında, yaşam her an
sona erebilir.
Sonrası olmayabilir.
Fedakarlıklar güzel ama unutmayalım.
“herkes kendi hayatını yaşar…”

ertelenen sevdaların bedelini ödemiyor yaşam…

Tayfun talipoğlu

Oturma Şekliniz Karakteriniz Hakkında İpucu Veriyor

sitting[1]

 

 

Vücut dilinden bir insan hakkında çok şey öğrenebilirsiniz. Yorgun, mutlu veya gergin olup olmadıklarını insanların vücut dillerinden anlayabilirsiniz. Ancak oturuş tarzı insanlar hakkında direk olarak bilgi vermez. Sadece işaretleri düzgün şekilde yorumlamak gerekir.
Hepimiz rahat hissettiğimiz şekilde otururuz. Aslında seçim meselesi değildir. Alışkanlıktır ve o şekilde oturmaya alışmışızdır.
Peki oturma şeklinizin karakteriniz hakkında bilgi verdiğini biliyor muydunuz? Hemen en bilinen beş oturma şeklini ve ne anlama geldiklerini öğrenin. Muhtemelen siz de bu beş oturuş şeklinden birini kullanıyorsunuzdur.

Pozisyon A
Böyle oturan insanlar yaratıcı ve karizmatiktirler. Genelde mutludurlar ve bir an olsun sıkılmazlar. Sorunlara yaklaşım tarzları ile hemen çözüme ulaşırlar. Akıllarına geleni hemen söylerler. Konuşması kolay insanlardır.
Pozisyon B
Bu şekilde oturanlar hayalcidir. Hayal güçleri kuvvetlidir ve hayalleriyle yaşarlar. Bu kişiler arkadaşları ve iş arkadaşları arasında çok samimi olarak görünürler. Maceracıdırlar, seyahat etmeyi severler ve yeni arkadaşlıklara açıktırlar. Değişiklik yapmak için yeni yılı beklemezler. Akıllarına gelen fikri hemen uygularlar. Bu tür kişiler yaşadıkları şehri, eşlerini veya işlerini hızlıca değiştirebilirler. Aynı yerde uzun süre bulunmaktan sıkılırlar.
Pozisyon C
Böyle oturan kişiler konsantre olmakta güçlük çekerler. İnsanların kaos olarak gördükleri şey onlar için hayatın normal bir olayıdır. Kendilerine has tarzları vardır. Rahatlarına düşkündürler ve canlarının kıymetini bilirler.
Pozisyon D
Bu pozisyonda oturanlar dakik, zeki ve iyi davranışlara sahiptir. Kişiler düşüncelerini ve duygularını kendilerine saklarlar. Her şeyi herkesle paylaşmayı sevmezler. İnsanlarla yüzleşmekten korkmazlar. Ancak doğruları savunmak isterken kırıcı olabilirler.
Pozisyon E
Bu tür insanlar genelde kariyerlerine odaklanırlar ve hayatın amacını para kazanmak olarak görürler. Aile kurmak için acele etmezler. İdealleri yüksektir ve gerçekleştirmek için olağanüstü şeyler yaparlar.
Oturma şeklimizin karakterimiz hakkında verdiği bilgiler gerçekten inanılmaz. Muhtemelen siz de en az birinde kendinize dair şeyler bulmuşsunuzdur. Arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayın.

Kaynak: newsletter

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Bugün çok özel bir gün.Hem Ekinoks, hem de Dünya’mızın Galaktik / Evrensel enerjiyle hizalandığı gün.

190320171559531412602[1]

 

 

Bugün çok özel bir gün.
Hem Ekinoks, hem de Dünya’mızın Galaktik / Evrensel enerjiyle hizalandığı gün.
Ekinoks Güneş’in Koç burcuna geçtiği, Astrolojik takvimin başladığı ilk gündür. Dünya yaşamının başlangıcını ifade eder. Gece ve Gündüz eşittir.
Eşitleme ve Hizalanma aynı güne gelmesi tesadüf olabilir mi ?
Bir çoğumuz artık biliyor ki; Tesadüf diye birşey yoktur.
Peki bu eşzamanlılık bize nasıl bir işaret veriyor olabilir..
Eşitleme, Dünya yaşamında 3B ile deneyimlediğimiz düaliteden kaynaklanır.
Ying-Yang, Eril-Dişil, Geçmiş-Gelecek, İyi-Kötü, Yanlış-Doğru, Vermek-Almak, Pozitif-Negatif..
Ay bugün Yay burcunda transitine devam ederken; Satürn ile partil kavuşum oluşturuyor.
Ay 27˚ 30’ Yay’da
Satürn 27˚ 33’ Yay’da
Ay, yaratıcı kaynağın üzerimize yansıması ile bizde duygu ve davranışları oluşturur. İçgüdüsel, henüz öğrenilmemiş davranışlarımızdır.
Dünya, bu yansımanın oluştuğu mekan..
Ve üzerinde yaşayan biz insanlar, düalite dünyasında sınırsız simülasyonları gerçekleştirenler..
Satürn, Ruhun Dünya yaşamını Zaman ve Mekan kullanarak, maddesel yanı; Sınırları, kuralları, baskıları, yaptırımları.. ile kısıtlanmasıdır.
Ve burada bulunduğumuz boyutu aşmamız, tekamülümüz için gerekli deneyimleri oluşturur.
Satürn çemberlidir. “Feleğin çemberinden geçmek” tam da budur. Bu zorlu deneyimlerden geçtiğinizde dönüp kendinize baktığınız AN olgunlaşmış bir birey görürsünüz..
Mundan Astroloji’de Ay, halk.. Satürn, yasalar, kanunlar, baskılar, yönetimler, yöneticiler, erk sahibi olanlardır.
Evrenden mesaj var bize; Ey insanlar ! yaşadığınız Dünya bir yandan BÜTÜNün Merkezi, Galaktik / Evrensel enerji ile hizalanırken..
Size her zamankinden biraz daha fazla iş düşüyor.
Deneyim ve farkındalıklarınızla simülasyonları genişletmek, varyasyonlar yaratmak, kombinasyonlar oluşturmak.. için kolları sıvayın..
Eskiden Yeniye geçiş var..
Hızlı tekamül süreçleri ve boyut sıçramaları bizi bekliyor.
Güneş, Koç burcuna girdiğinde ilk karşılaşacağı Venüs Rx, Merkür..
İkili ilişkiler, Aşk, Para piyasaları,, ulaşım ve iletişim..
Konularımız Yay burcu özelliği yurtdışı, yasalar, uluslararası ticaret-ilişkiler-sözleşmeler, yüksek eğitim, akademisyenler, astroloji, din, felsefe, yabancılar, ithalat-ihracat..
Ve arkasından Uranüs Koç, başkaldırıyı, isyanı, faşizan baskıyı, askeri ya da silahlı gücü.. getiriyor.
Dünya insanları olarak, önümüzdeki günlerde zorlu ve sıkı deneyimlerin zaman dilimine adım atıyoruz.
Şimdi hizalanma ve eşitlenme zamanıdır.
Fazla olan taraflarınızı törpüleyin..
Yay UMUTtur da..
Umut; Kapitalist ve emperyalist sistemin yarattığı baskı, zulüm, savaş..la ortaya çıkar.

Kaynak: Nur Özdemir
” Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol açılmaz. ”
Şems-i Tebrizi.
Sevgi ve Aşkla

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Burnundan kıl aldırmayanların başı çok ağrır…

vintage_grooming_0_0[1]

 

 

Zengin yaşlı bir adam bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır, İlaç alır, geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder. Doktor çağrılır. Doktor muayene eder, ağrının sebebini anlayamaz sadece ağrı kesiciler verip, gider. Fakat adamın baş ağrısı geçeceğine daha da artarak sürer. Baş ağrısının yanında gözleri de yaşarmaya baslar. Başka doktorlar çağrılır. Adam ağrıyı kesene servet vaat eder. Ama doktorların hiçbiri ağrıyı kesemediği gibi sebebini de bulamaz.
Baş ağrısından geceleri de uyuyamayan adam iyice kötüleşmiştir. Baş ağrısı ve devamlı gözyaşları hayatı çekilmez kılmıştır. Tedavi için yurtdışına da giderler, hastanede uzun bir süre kalır, çeşitli testler yaparlar bir türlü doktorlar teşhis koyamaz.
Memleketine evine dönmesini orada dinlenmesini daha doğrusu son günlerini evinde geçirmesi tavsiye edilir. Zengin adam ne yapalım kaderimiz böyleymiş deyip çaresiz evine döner.
Bir gün, yaşlı adam kendini iyi hissetsin diye eski berberi çağrılır. Berber yataktan kalkamayan yaşlı adamı tıraş ederken, adamcağız derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler. Berber bir an düşünür ve der ki;
– Sakın sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın.
Adamın burnunu kontrol eder;
– Hah işte! Kıl dönmüş. Sorun değil ben hallederim.
Deyip yaşlı adamın şaşkın bakışlarına aldırmaksızın çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı çeker. Ev halkı yaşlı adamın müthiş çığlığıyla odaya koşar. Berber canı çok yanmış olan yaşlı adamın elinden zor alınır ve cımbızın ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla evden kovulur.
Adamın burnu kanlar içindedir. Pansumanlar yapılır, adam yatıştırılıp tekrar yatağına yatırılır. Ertesi sabah yaşlı adam aylardır ilk defa rahat bir uykudan uyanır. Gözlerinin yaşarması geçmiştir. Baş ağrısından ise eser kalmamıştır. Dönen kılın sinire değip gittikçe uzayarak dayanılmaz ıstıraplara yol açtığını doktorlar ancak o zaman keşfeder. Çözümün bu kadar basit olabileceği kimsenin aklına gelmemiştir. Sapasağlam ayağa kalkan yaşlı adam, vaadini yerine getir. Berberi çağırtır ve ona bir servet bağışlar…
Burnundan kıl aldırmayanların başı çok ağrır…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

“Bitti” diye üzülme, “yaşandı” diye sevin.

Gabriel-Garcia-Marquez2[1]

1. Seni sen olduğun icin değil, seninle birlikte olduğumda ben olduğum için seviyorum.
2. Hiç kimse gözyaşlarını hak etmez, onlara layık olan kişi ise seni ağlatmaz.
3. Sen istediğinde sana aşık olmaması, sana aşık olmadığı anlamına gelmez.
4. Gerçek arkadaş, elini tutan, kalbine dokunandır.
5. Birisine yabancılaşmanın en kötü biçimi yanında oturuyor olup ona hiç bir zaman ulaşamayacağını bilmektir.
6. Hiç bir zaman gülümsemekten vazgeçme, üzgün olduğunda bile! Gülümsemene kimin, ne zaman aşık olacağını bilemezsin.
7. Tüm dünya için sadece bir kişi olabilirsin fakat bazıları için sen bir dünyasın.
8. Zamanı onu seninle birlikte geçirmeye hazır olmayan biriyle geçirme.
9. Belki de Tanrı uygun kişiyi tanımandan önce yanlış kişilerle tanışmanı, onu tanıdığında minnettar olman için istedi.
10. “Bitti” diye üzülme, “yaşandı” diye sevin.
11. Her zaman seni üzecek birileri olacaktır, yapman gereken insanlara güvenmeye devam etmek, kime iki defa güveneceğine daha fazla dikkat etmektir.
12. Birini daha iyi tanımadan ve bu kişinin senin kim olduğunu bilmesinden önce kendini daha iyi bir kişiye dönüştür ve kim olduğunu bilerek kendine güven.
13. Kendini çok zorlama, en güzel şeyler onları en az beklediğinde olur.
Gabriel Garcia Marquez

PARAYLA İLGİLİ KÖR İNANÇLARINIZI TANIYIP ONLARDAN KURTULUN

imagesYLDY4UJ3

Bu yazıda bereketin size akmasını durduran şeyin ne olduğunu ve artan yüksek miktarlardaki parayı almaya nasıl açık olabileceğinizi öğrenebilirsiniz.
1. Parayla ilgili engelleyen inançlarınızı tanımlayın
Eğer paranın hayatınıza serbestçe akmasına izin vermiyorsanız, bu her zaman parayla ilgili engelleyen inançlarınız olduğu anlamına gelir.
Bilinçaltınıza ailenizden ve öğretmenlerinizden sıkça tekrar edilmiş kalıpları alırsınız ve böylece bunlar inanca dönüşürler.
Çocukken anne babanızın, öğretmenlerinizin ve diğer otorite figürlerinin hep doğru olduğunu düşündünüz ve böylece fikirlerinin geçerliliğini sorgulamadınız ve hepsini gerçek saydınız. Sıkça tekrar edilen görüş ve kalıpları bilinçaltına aldınız ve hayat deneyiminiz de sahip olduğunuz inançların yansıması haline dönüştü.
Bu tarz inançları tanımlayabilmek için çocukken anne babanızın parayla ilgili hangi görüşlere sahip olduğunu hatırlamanız gerekir. Varlıklı insanları eleştirirler miydi? Genellikle almaya güçlerinin olmadığını mı tekrar ederlerdi? Borçlardan ve bozuk maddi durumdan mı bahsederlerdi? Bütün bunlar bilinçaltınızın derinliklerinde bulunan muhtemel engelleyen inançlar olabilir.
Bu inançları bulup çıkartmak zaman alabilir ancak bu zamana değer. Finansal durumunuz buna bağlıdır. Bunları bir kez açığa çıkardığınızda paranın hayatınıza serbestçe akmasını da sağlayacaksınız.
Sıkça tekrar edilen ifadeleri hatırladığınızda bunları yazın ve yüksek sesle okuyun. Okuduğunuz ifadeye cevap olarak karnınızda negatif bir his oluşuyorsa bu sahip olduğunuz engelleyen bir inancı açığa çıkardığınızı gösterir.
Şimdi bu engelleyen inancı düşünmeye çalışın. Bu inanca sahip olmanın faydası var mı? Bu inancın bereketin akışını engellediğini ve işe yaramaz olduğunu anlamaya çalışın.
Sahip olduğunuz bu inancın başlangıçta size ait olmadığını anlamanız gerekir. O yalnızca anne babanıza veya öğretmenlerinize ait sıkça duyduğunuz bir görüştü ve sonuç olarak bilinçaltınız onu kabul etti.
Anne babanızın sizin yalnızca iyiliğini istediğini anlamalısınız. Onlar da anne babalarından böyle görmüşlerdi ve o yüzden size doğru bir şey öğrettiklerini zannettiler. Bu tarz ifadelerin size zarar vereceğinin farkına varamadılar.
Anne babanızı maddi bereket konusundaki bilgi eksikliğinden dolayı tamamen bağışlamalısınız. Öğretebilecekleri en iyi şeyi öğrettiler o yüzden onlardan aldığınız tüm güzel dersler için takdir edici olun ve çok iyi olmayan dersler için de anlayış gösterin.
Anne babanızı tamamen bağışlayıp onların kıymetini bildiğinizde kısıtlayan inancı da sonsuza dek çözmüş olacaksınız. Şimdi yapacağınız tek şey bereket ile ilgili pozitif bir olumlama söylemek.
Bu olumlamalar şöyle olabilir:Para hayatıma kolayca ve sıkça akıyor.
Farklı kaynaklardan artan miktarlarda para kazanıyorum.
Her gün para kazanma fırsatları ile karşılaşıyorum.
Para kazanmak benim için çok kolay.

Ben şimdi paramı akıllıca kazanıyor, biriktiriyor, harcıyor ve yatırıma dönüştürüyorum.
Parayı bollukla kazanmayı hak ediyorum.
Bir mıknatıs gibi parayı çekiyorum.
Hayatımın işini yaparak büyüyor ve gelişiyorum.
Hayal ettiğimden daha fazla sevgi, mutluluk ve paranın hayatıma girmesine izin veriyorum.
Hem para kazanıp hem de kendimi eğlendirmeyi hak ediyorum.
Tüm dünyanın parasını ve kendi paramı onurlandırıyorum.
Para benim dostumdur.
Para yaşamımda özgürce ve sürekli dolaşıyor.
2. Para akışı tıkanıklıkları için evinizi kontrol edin.
Giriş kapısında, yüzünüzü kapıya dönmüş olarak durduğunuzda evin sol karşı köşesinde ne olduğunu kontrol edin.
Eğer eviniz yoksa ve bir kiralık bir odada yaşıyorsanız, yine aynı şey geçerlidir. Kapıda durun ve içeriye bakarken sol karşı köşede ne olduğuna bakın. Bu köşenin ne içerdiğine bakın.
O köşede bir dağınıklık görüyorsanız orayı mümkün olduğunca çabuk temizlemelisiniz. Para bölgesindeki dağınıklık para akışını tıkar.
Bu bölgeye koyacağınız bazı para sembolleri ile burayı güçlendirin. Bu semboller (Çin paraları, içi para dolu bir kap gibi) geleneksel bereket sembolleri veya size özel semboller olabilir.
Bozuk veya tam çalışmayan şeyleri tamir edin. Böyle şeyler de para akışını tıkar.
Para bölgesi aynı zamanda hayal panonuzu veya maddi olarak arzuladığınız şeylerin resmini koyabileceğiniz harika bir yerdir.
Buraya yeşil veya mor renkli şeyler koyun. Mor çiçekler olabilir veya mor ve yeşil resimler. Yeşil gelişmeyi, mor bereketi sembolize eder. İkisi beraber artan bereketi sembolize eder.
3. Kullandığınız dile dikkat edin
Hiçbir zaman yoklukla ilgili konuşmamalısınız, hangi gerekçe ile olursa olsun. Bu konuda şaka bile yapmamalısınız. Yokluktan bahsettiğinizde yokluğu düşünürsünüz ve yokluğun zihinsel bir görüntüsünü yaratırsınız. Ve sonuç olarak da yokluğa sahip olursunuz.
Maddi durumunuzdan yalnızca olumlu şekilde bahsedin. Eğer paranız yoksa, paranın hayatınıza gelmekte olduğunu ve ihtiyacınız olduğunda paranızın hep olduğunu söyleyin.
Başta yalan gibi görünebilir ancak zamanla bereketle ilgili bu pozitif ifadelere alışacaksınız ve hayatınızda artan bir para akışı deneyimleyeceksiniz.
4. Seçici odaklanmayı uygulayın
Yoklukla ilgili sembollere ve görüntülere bakmayın çünkü yokluk hayatınıza yansır. Daima bolluk bereket ile ilgili sembollere bakın.
Bahçedeki çiçeklerin bereketine, gökyüzündeki yıldızların bolluğuna, lüks arabalara veya zengin insanlara odaklanın. Birçok bereket sembolü vardır. Bu sembollere sürekli olarak odaklandığınızda, yüksek bir titreşim yaymaya başlayacaksınız ve bu da size daha bol para akışını açacak.
Yoklukla ilgili sembolleri tamamen göz ardı edin. Onlara hiç dikkat etmeyin ve bu şekilde yokluğu hayatınıza davet etmemiş olacaksınız. Genel olarak, hayatınızda görmek istediğiniz şeye odaklanın.
5. Bolluk içindeki insanların arasında olun
Eğer tüm arkadaşlarınız parasızsa sizin de maddi zorluklar yaşıyor olmanız sürpriz olmaz. Yalnızca varlıklı en azından borcu olmayan insanların arasında olun. Bu tanıma uyan hiçbir arkadaşınız ya da akrabanız yoksa, maddi durumunuzu yoluna koyana kadar yalnız kalın. Böylece maddi bolluk içindeki kişileri çekmeye başlayacaksınız.
Parasız insanları dışlamak istemeyebilirsiniz ancak parasızlıktan şikayet ederek size verdiği zararları düşünün. Zihninize yokluğun resimlerini işliyorlar ve bu da sizin gerçeğiniz olarak hayatınıza yansıyor.
Sizin için hangisinin daha önemli olduğunu düşünün. Varlıklı olmak ve kendinizi özgürleştirmek mi yoksa şikayet eden arkadaşlarla nefret ettiğiniz bir işe yapışıp kalmak mı? Bu tamamen sizin seçiminiz.
6. Çevrenizde daha fazla para kanıtı yaratın
Sahip olduğunuz tüm ucuz şeylerden kurtulun ve sadece kaliteli olanları bırakın. Sıkça alışverişe gitmemelisiniz çünkü böylece yokluk enerjisi yayan birçok ucuz şey alabilirsiniz. Az alın ancak zenginliği sembolize eden daha kaliteli ürünler alın.
Yüksek fiyatlı eşyalara sıcak bakmıyorsanız bu fikrinizi değiştirme zamanı. Bu o ürünlerin ne olduğuyla ilgili değil, onların değeri, fikri ve markası ile ilgili. Siz bir zenginlik sembolü alıyorsunuz. Bu eşyalara sıcak bakmıyorsanız, onlar sizin için hiçbir zaman alınabilir olmazlar.
7. Bereket titreşimine geçin
Titreşiminizi yükseltin ki bereketle aynı titreşimde olabilin. Yalnızca pozitif şeylere ve bereket sembollerine odaklanın, olumlu konuşun ve hiçbir zaman nefret, kıskançlık, güçsüzlük gibi düşüncelerin içine girmeyin, çünkü bunlar negatif görüntüleri hayatınıza çekerler.
8. Para konusunda kendinizi iyi hissedin
Birisi para konusunu gündeme getirdiğinde, kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Duymaya istekli misiniz, hevesli misiniz, heyecanlı mısınız? Ya da korku, endişe, kafa karışıklığı ve acizlik mi hissediyorsunuz? Bunlar finansal çekim noktanızı gösteren çok farklı titreşimlerdir.
“Kara gün” için para biriktirmemelisiniz çünkü böyle yaparak paraya doğru çok negatif (korku ve acizlik içeren) enerji yönlendirirsiniz. Bunun yerine parayı fırsatlar için bir kenara ayırın. Böylece yeni fırsatlara açık olursunuz ve onları almaya hazır olduğunuz için onlar da size daha çabuk ulaşırlar.
Paraya daha saygılı ve pozitif bir tutum içinde olmaya çalışın, böylece kısa zamanda hayatınıza para akışını yaratmaya başlayacaksınız. Paraya böyle bir tutum içinde olmak size zor geliyorsa; bu durum, konu hakkında hâlâ engelleyen bazı inançlara sahip olduğunuzu gösterir. Bu tarz inançları bulmak ve yok etmek için bu yazıdaki ilk maddeyi yeniden gözden geçirin.
9. Paraya saygıyla davranın
Yolda yerde para görürseniz alın, parayı cüzdanınıza özenle yerleştirin, parayı çantanıza veya cebinize tıkıştırmayın. Paraya saygılı olun ve böylece para sizi izlesin.
Faturalarınızı zamanında ödeyin. Borç aldığınız parayı ödemezseniz, bundan dolayı başka para alamazsınız. Parayı bir yerlerde saklarsanız, bu sahip olacağınız tüm para olur.
Parayı sevgi, mutluluk ve inançla verirseniz, o zaman para akışını açarsınız.
10. Para bağışlayın
Yardım kuruluşlarına, ihtiyacı olanlara ve iyiliğe vesile olacak şeylere para verin. Bu para size on katıyla geri döner. Bu evrensel bir kuraldır.
Paraya ve hayatınızdaki diğer iyi şeylere şükredin çünkü ne kadar şükür içinde olursanız doğası aynı olan şeyler hayatınıza akmaya başlar.
11. Sabırlı olun
Bereket sürecinin tadını çıkarın çünkü yakında zengin olacaksınız. Ancak hâlâ paranızın olmadığının kanıtlarına bakar durursanız emin olun ki para hayatınıza daha yavaş akacak.
Henüz hiç kanıtı olmasa bile, paranın hayatınıza akacağına dair inançlı olun. Paranın yokluğunu gözardı edin ve tüm enerjinizi paranın geldiğine dair inancınıza odaklayın – ve gelir.
Sonuç
Bu para akışını sağlayacak 11 teknik, finansal olarak daha büyük bolluk içinde olmanıza yardım edecek. Bütün teknikleri veya aklınıza yatanları deneyebilirsiniz. İnanç ve heyecanla uygularsanız muhakkak işe yararlar.
Ancak negatif bir tutumla uygulamaya başlarsanız, işe yaramaz çünkü negatif enerji bu tekniklerin faydalarıyla uyumlu değildir.
O yüzden, bu adımlar üzerinde güvenle ve pozitif olarak çalışın ve kısa zamanda gelen paranın tadını çıkarın.
Çeviri: Hakan Arabacıoğlu

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 2 Comments »

Ünlü Filozof Lao Tzu’nun Kötü Günlerinizde Size Güç Verebilecek Enfes Bir Öyküsü

laotzu-696x386[1]
köyün birinde bir yaşlı adam varmış. çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanırmış. öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral bu at için ihtiyara büyük bir servet teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. “bu at, sadece bir at değil benim için; bir dost. insan dostunu satar mı?” demiş. bir sabah kalkmışlar ki, at yok. köylü ihtiyarın başına toplanmış: “seni ihtiyar bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. şimdi ne paran var, ne de atın” demişler.
ihtiyar: “karar vermek için acele etmeyin” demiş. “sadece at kayıp” deyin, “çünkü gerçek bu. ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? bunu henüz bilmiyoruz. çünkü bu olay henüz bir başlangıç. arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.”
köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüşler. aradan 15 gün geçmiş ve at bir gece ansızın dönmüş. meğer çalınmamış, dağlara gitmiş. dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. bunu gören köylüler toplanıp ithiyara gidip özür dilemişler. “babalık” demişler, “sen haklı çıktın. atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için, şimdi bir at sürün var.”
“karar vermek için gene acele ediyorsunuz” demiş ihtiyar. “sadece atın geri döndüğünü söyleyin. bilinen gerçek sadece bu. ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz.”
köylüler bu defa açıkça ihtiyarla dalga geçmemişler ancak içlerinden “bu ihtiyar sahiden saf” diye geçirmişler. bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. evin geçimini sağlayan oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. köylüler gene gelmişler ihtiyara. “bir kez daha haklı çıktın” demişler. “bu atlar yüzünden tek oğlun, bacağını uzun süre kullanamayacak. oysa sana bakacak başkası da yok. şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın” demişler. ihtiyar “siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz” diye cevap vermiş.

“o kadar acele etmeyin. oğlum bacağını kırdı. gerçek bu. ötesi sizin verdiğiniz karar. ama acaba ne kadar doğru. hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağını asla bilemezsiniz”
birkaç hafta sonra düşmanlar hanedanlığa çok büyük bir ordu ile saldırmış. kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere gönderme emrini vermiş. köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. köyü matem sarmış. çünkü savaşın kazanılmasına imkân yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş.
köylüler, gene ihtiyara gelmişler. “gene haklı olduğun kanıtlandı” demişler. “oğlunun bacağı kırık ama hiç değilse yanında. oysa bizimkiler, belki asla köye dönemeyecekler. oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer…”
“siz erken karar vermeye devam edin” demiş, ihtiyar. “oysa ne olacağını kimseler bilemez. bilinen bir tek gerçek var. benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde. ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece allah biliyor.”
lao tzu, öyküsünü şu nasihatla tamamlamış:
“acele karar vermeyin. hayatın küçük bir dilimine bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. karar; aklın durması halidir. karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. buna rağmen akıl, insanı daima karara zorlar. oysa gezi asla sona ermez. bir yol biterken yenisi başlar. bir kapı kapanırken, başkası açılır. bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.”

kaynak: biliyomuydun

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

YAĞ YAKAN, ZAYIFLATAN SAĞLIKLI BİR KÜR-

yagsizyogurt-728x410[1]

 

Amerika Tenneesse Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre yağsız yoğurt tek başına tüketildiğinde bile göbek yağlarının %81 ini eritiyor. Yoğurdun yanı sıra zencefilin yağ yakıcı özelliği olduğu, zerdeçalın vücuttaki ödemi attığı, hazmı kolaylaştırdığı ve hafızayı etkili bir şekilde güçlendirdiği, tarçınınise zayıflamada yardımcı olduğu araştırma sonucunda kanıtlanmıştır.
ZERDEÇAL: Hafıza güçlendirmeye karşı çok etkili bir baharattır. Ayrıca hazmı kolaylaştırarak vücuttaki ödemin atılmasına yardımcı olur. ZENCEFİL: Yağ yakan baharat olarak bilinir. Zayıflamaya yardımcıdır. Göbek yağlarını eritir. Etkili şekilde kilo verdirir. TARÇIN: Zencefil gibi zayıflamaya yardımcı bir baharattır. Kilo verme amaçlı onlarca kullanım şekli bulunur. Kan şekerini dengeler. YOĞURT: Yoğurt çok iyi protein kaynağıdır, ayrıca et gibi diğer protein kaynaklarına kıyasla kalorisi çok azdır. Yani bir tabak yoğurt yediğiniz öğünün ardından diğer öğüne kadar her hangi bir açlık veya mide kazıntısı hissetmezsiniz. Yani TOK tutar.
Bu malzemelerle hazırlayacağınız karışım ile diyet yaptığınızda kısa bir zamanda etkili sonuca ulaşabilirsiniz. (ŞEMS ASLAN ALTIN YOĞURT TARİFİ)
Zerdeçallı Yağsız Yoğurt Karışımı için Gerekli Malzemeler:
4-5 yemek kaşığı yağsız yoğurt
1 çay kaşığı toz tarçın
1 çay kaşığı zeytinyağı
1 çay kaşığı zerdeçal tozu
1 çay kaşığı zencefil tozu
(Not: Tarçın ve zeytinyağı isteğe göre eklenmeyebilir. Ancak zencefil ile zerdeçal mutlaka olmalıdır.)
Zayıflatan İksirin Nasıl Yapılır – Uygulanışı:
YAPILIŞI: 4-5 yemek kaşığı yağsız yoğurdu bir kaseye koyuyoruz ve içine malzemelerin tamamını ekleyip karıştırıyoruz. Hazırladığımız bu yoğurt kürünü sabah, öğlen ve akşam yemeklerden 1-2 saat önce aç karnınatüketiyoruz.
Yoğurtla zayıflamak hem lezzetli hemde sağlıklı. Ayrıca yoğurdun tok tutma özelliği de var. Bunlarla birlikte yoğurt ileri ki yaşlarda karşılaşabileceğimiz kemik erimesi, diş kaybı ve bağırsak kanseri gibi hastalıkların oluşmasının önüne geçiyor.
Zencefil Zerdeçal Yoğurt Karışımının Zararları?
Normal şartlarda bu kürün her hangi bir zararı yoktur. Ancak; Yapacağınız bu zayıflama kürünün içerisinde bulunan malzemelere karşı her hangi bir alerjiniz bulunuyorsa veya ilgili hastalığı olanlar ile yan etki yaşayanların yapması önerilmez. Bu kişiler için zararları olabilir. Ayrıca yan etki durumunda mutlaka hekiminize danışınız. Bunun haricinde emziren annelere veya hamilelere zayıflama kürlerimizi önermiyoruz. Daha fazla bilgi için aşağıda zerdeçal zencefil kürü ile zayıflayanların yorumlarına göz atabilirsiniz.
Zerdeçallı zencefilli yoğurt karışımı yapanlar
Siz değerli okurlarımıza özel hazırladığımız zerdeçal zencefil yoğurt kürünü uygulayanlar ve bu şekilde zayıflayan değerli okurlarımızın yorumlarını bekliyoruz. Ayrıca aklınızı takılan sorularınız varsa lütfen sormaktan çekinmeyin. Sizlerin sorularını cevaplamaktan memnuniyet duyacağız. Sağlıcakla kalın…
Bu kürü yapanların olumlu veya olumsuz düşüncelerini – tecrübelerini yorum yaparak bizlerle paylaşmasını isteriz.
Zencefilin Faydaları
Kilo vermeye yardımcı olur.
Mide bulantısına karşı iyi gelir.
İltihap önleyici özelliği vardır.
Kolon ve yumurtalık kanserine karşı iyi gelir.
Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
Astıma karşı iyi gelir.
Adet döneminde oluşan ağrıları hafifletir.
Boğaz ağrısı ve öksürüğe karşı iyi gelir.
Zerdeçalın Faydaları
Kanser tedavisinde alternatif olarak kullanılabilir.
Romatizma ağrılarını giderici özelliği vardır.
Şeker hastaları için faydalıdır.
Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
Kolesterolü düzenler.
Kilo vermeye yardımcı olur.
Karaciğer ve Alzheimer hastalığına karşı iyi gelir.
Sindirim sisteminin sağlığını korur.
Tarçının Faydaları
Kan şekerini dengeleyici özelliği vardır.
Kilo vermeye yardımcı olur.
Hafızaya karşı iyi gelir.
Kolesterolü dengeleyici özelliği vardır.
Kan dolaşımını arttırır.
Serbest radikallere karşı savaşarak kanserli hücre oluşumunu engeller.
Stres nedeniyle oluşan baş ağrısına karşı iyi gelir.
Huzursuz bağırsak sendromuna karşı iyi gelir
Tarçın ve zencefil kan şekerini dengede tutan bir mucize. O yüzden şeker hastalarına tam bir şifa..
NOT: Bu kürü her öğün için ayrı ayrı hazırlayarak yiyeceksiniz. Yani yukarıdaki tarifi 3’e bölmeyeceksiniz. Ayrıca bu kürü haftada 2 gün uygulamalısınız. Yani 3-4 gün ara vererek uygulayabilirsiniz.
Sizler için araştırmaya devam edeceğiz siz paylaşın yeter..
Sağlıklı mutlu günler dileriz.

Kaynak: Kadında yaşam

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Merkezinle Tekrar Bağlantı Kurma Alıştırması…

osho5[1]

 

 

Osho der ki;
Bazen hayat içinde, sağa, sola doğru yalpaladığını, merkezinin neresi olduğunu bilmediğini hissediyorsan merkezinle bağlantını kaybetmiş olduğunun göstergesidir.
O bağlantıyı yeniden yaratman gerekir.
Akşam yattığında, yatakta uzan ve iki elini de, göbek deliğinin beş santim altında koyup, buraya hafifçe bastır. Sonra nefes almaya, derin nefese başla.
Derin nefes alırken o merkezin nefesle birlikte inip kalktığını hissedeceksin.
Sanki git gide küçülüp sadece orada, o küçük merkezde, çok yoğun bir enerji olarak var oluyormuşsun gibi enerjini tümüyle orada hisset. Bunu yalnızca on, on beş dakikalığına yaptıktan sonra uykuya dal.
Bunu yaparken de uyuya kalabilirsin; bu da faydalı olur.
O zaman tüm gece boyunca bu merkezlenme devam edecektir.
Bilinçaltı tekrar, tekrar oraya yönelerek, orada merkezini bulur. Bu yüzden gece boyunca sen bilmeden birçok şekilde, merkeze derinden temas etmiş olursun.
Sabah uykunun bittiği anda gözlerini önce hemen açma. Ellerini yeniden oraya götür, biraz bastırarak nefes almaya başla ve yeniden harayı hisset.
Bunu on, on beş dakika kadar yaptıktan sonra kalk. Bunu her akşam ve her sabah yap. Üç ay içinde kendini merkezinde hissedeceksin.
Merkezlenmiş olmak esastır; yoksa kişi kendini bölük, pörçük hisseder. Kişi o zaman bir arada değildir, yapboz gibi sırf parçalardan ibaret, bir geştalttan, bütünden yoksundur. Bu kötü bir durumda olmaktır; kişi merkezi olmadan kendini oradan oraya sürükleyebilse de, sevmekten acizdir.
Merkezin olmadan, hayatındaki tekdüze şeyleri yapmaya devam edebilirsin ama asla yaratıcı olamazsın. Asgaride yaşarsın; azami senin için asla mümkün olmaz. Kişi ancak merkezini bulduğunda azamide, zirvede, doruklarda yaşayabilir ve tek yaşam, asıl yaşam budur.

Hayatınızı 20 Adımda Güzelleştirin…

Pinkin_8[1]
Bir parça sessizlik taşıyın: Bütün dikkatinizi sessizliğe yöneltin. Tabii bunun için önce sessiz bir köşe seçmeniz gerekiyor. Sonra konsantre olun. Sessizliğin size geldiğini anlayacaksınız, onu dinleyin. Sonra da bu sessizliği gittiğiniz her yere götürün.
Zaman harcayın: Çok çalışan insanlar hiçbir zaman eğlenceli aktivitelerle vakit geçirmezler. Fakat, çok çalışan insanlar için eğlenceli geçirilen zaman, harcanmış vakit sayılmaktan çok uzaktır.
Nefesinizi dinleyin: Nefesinizin sesine konsantre olduğunuzda, soluk alıp verdiğinizi gerçekten duyduğunuzda, kendinizi son derece huzurlu hissedeceksiniz. Bunun için derin soluklar alın. Ve bir çiçeği kokladığınızı hayal ederek nefesi içinize çekin.
Vakti gelince endişelenin: Endişelerin çoğu gelecekle ilgilidir. Birçoğu asla gerçekleşmeyecek olayların etrafında dönüp durur. Bu nedenle yaşadığınız zamana konsantre olun. Böylece “gelecek”, kendi başının çaresine bakacaktır.
Nane için: Eğer daha uyarıcı olan kahve veya siyah çay içmeyi tercih ediyorsanız, sakinleşmeyi unutun, boşa harcanan zaman demektir. Ya da nane çayı gibi bitkisel çayları tercih ederek sakinleşmeye yardımcı olun.
Hassas ayakkabılar giyin: Herhangi bir refleksolojist size gerçek rahatlamanın ayaklardan başladığını söyleyecektir. Açıkça görülüyor ki, rahat ayakkabılar giymek, hiç ayakkabı giymemiş olmak kadar rahatlatıcıdır.
Her şeyin içinde en iyiyi arayın: İnsanlarda ve olaylarda en iyiyi aramayı alışkanlık haline getirin. Bu basit yaklaşımın sizi sakinliğe götürecek iyimserlik ve pozitiflik yarattığını anlayacaksınız.
Tara ve tarat: Birinin saçlarını taramak için vakit ayırın. Daha iyisi, kendi saçlarınızı tarayın veya başkasına taratın. Yavaşça, metotlu ve uzunca. (Taramak birkaç sakinleştirici akupresür noktaya temas ederek mesaj etkisi yaratır ve tekrarlanması daha çok işe yarar.)
İnsan olduğunuzu düşünün: Kusursuz ve mükemmel olmayı başkalarına bırakın. Ne olduğunuzu, kim olduğunuzu düşünün ve bulunduğunuz halden mutlu olun, sonuç olarak daha rahat olacaksınız.
Çocukları izleyin ve ders alın: Çocuklardan sakinlik (huzur!) dersi alın Onların her anlarını, nasıl sadece ve sadece o anın zevki için yaşadıklarını seyredin. Kendinizin de böyle olabileceğinizi düşünün.
Sakin düşünün: Sakin düşüncelere sahip olun. Sakin manzaralar hayal edin, sakin sesleri anımsayın ve ne hissedeceksiniz tahmin edin, bakalım. En iyisi tahminle vakit geçirmeyip hemen uygulamaya başlamak. En iyisi de bir deniz kenarında engin suları seyretmek. Denizin olmadığı yerde gökyüzünün derinliklerine bakabilirsiniz.
Portakal çiçeği spreyleyin: Bir bardak maden suyuna 3 damla portakal çiçeği yağı ekleyin ve rahatlama ihtiyacı hissettiğinizde etrafa bir sprey ile sıkın.
Beyaz giyinin: Giydiğiniz giysilerin nasıl hissettiğiniz yönünde ciddi etkileri vardır. Bedeninizi sıkmayan rahat giysiler, doğal kumaşlar ve açık renkler hep sakinleştirir. Bu yüzden yogiler hep beyaz giyerler.Sahip olmak ile yaşamak arasındaki farkı tanıyın.
Bebek gibi uyuyun: Uykunuzu engelleyen her şey kahve, kola, alkol sakin olabilme yeteneğinizi engeller. Bunları içmek yerine ihtiyacınız olduğu kadar uyuyabilmek için gereken ne ise onu yapın.
Gülümseyin: Gülümsemek yüzünüzdeki başlıca bütün kasları gevşetir. Aynı zamanda kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacak müthiş bir etki yaratır.
Daha az nefes alın: Oldukça rahatlamış bir insan dakikada sadece 5-8 defa nefes alır. Nefesinizi bukadar düşürdüğünüzde çabucak rahatlayıp gevşeyeceksiniz.
Güzellik saçın: Hayatta nereye giderseniz gidin, ne yaparsanız yapın, bir parça güzellik katmak için gayret edin veya zaten varolan güzelliği geliştirin.
Biraz gözyaşı dökün: Ağlamanın hem duygusal, hem de fiziksel rahatlatıcı bir yanı vardır.
Günbatımını hayal edin: Günbatımları bazen hüzünlü olmalarına rağmen her zaman huzurludurlar. Ve pembe olanları daha da huzur yüklüdür.Cumartesi olduğunu hayal edin.
Değişin: Gergin durumlarla başa çıkmanın iki yolu vardır, ya onları değiştirirsiniz ya da onlara bakış açınızı değiştirirsiniz. Bakış açınızı değiştirmek daha zordur, fakat kişiyi aydınlatır.Kol saatinizi satın:İşte, en çarpıcı sakinleştirici. Hiç saatinizi çıkarttığınız zaman ne kadar sakinleştiğinize dikkat ettiniz mi? Zaman zaman saatinizi çıkartın ve zamanın baskılarından kurtulun.
FORUM SİTESİ spritüeller

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Geçen Ay Evrene 650 Liralık Pozitif Enerji…

IMG_0840

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Şifa Seminerleri Nisan 2017 Programı…

Hazırlama Seminer Prog- Nisan 2017-6

Organik elma sirkesi yapımı

evde-elma-sirkesi-yapimi-728x410[1]
Organik Elma Sirkesi Tarifi Malzemeleri:
2 adet elmanın kabuğu
750 ml  temiz içme suyu ( 1 litreden biraz az )
Bir çay kaşığı şeker
Bir çay kaşığı tuz
1 lt’lik cam kavanoz
Elmaların kabukları biraz kalınca soyulur ve kavanozun içine bırakılır. Daha sonra su, şeker ve tuz eklenerek kavanozun ağzı kapatılır. Bir süre şeker ve tuz eriyinceye kadar çalkalanır. 10 gün ışık almayan karanlık bir yerde bekletilir.
Evde organik elma sirkesi yapımı için püf noktaları:
Temiz içme suyu şart
Karanlık ve kuytu bir yer olmasına özen gösterin
Ara ara kavanozu karıştırın ve açıp kontrol edin.
( Elma sirkesi yapımı ne kadar basit! Elma kabuğu çöp değildir

Kaynak: kadında yaşam)

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

HASTA OLMAMAK İÇİN VEYA HASTALIK BAŞLANGICINDA VÜCUDUNUZA DİRENÇ KATACAK, BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZİ GÜÇLENDİRECEK LİMON MACUNU TARİFİ

limon-macunu-728x410[1]

 

 

HASTA OLMAMAK İÇİN VEYA HASTALIK BAŞLANGICINDA VÜCUDUNUZA DİRENÇ KATACAK, BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZİ GÜÇLENDİRECEK LİMON MACUNU TARİFİ
Limon Macunu Hakkında
Limon macunu, özellikle soğuk algınlığında, boğazların iltihaplanmasına, vücuda direnç kazandıran, bağışıklık güçlendirici limon, ceviz, bal, karanfil ve fesleğen kullanılarak edilen doğal bir karışımdır.
Şems Aslan Tarifi ile Limon Macunu Nasıl Yapılır?
Malzemeler: Mümkünse tabi bulabilirseniz doğal organik olanlarından

1 Kg Limon,

200 Gram Ceviz,

İsteğe göre bir miktar bal,

3 dal fesleğen,

dövülerek toz haline getirilmiş karanfil
Limon Macunu Yapılışı:  Limonları kabukları ile birlikte kullanacağımızdan dolayı öncelikle bir süre sirkeli suda bekletin ardından iyice yıkayın. Yıkanan limonlar kabukları ve çekirdekleri ayırmadan robota atın ve püre haline getirin. Bu arada karanfil ile ceviz havanda ezilerek toz haline getirilir. Ardından cam bir kavanozda hepsini karıştırın. Üzerine miktarı isteğe göre bal ilave edin. En son fesleğenin yapraklarını da yıkadıktan sonra ekleyin, bir süre sonra aromasını verince fesleğen yapraklarını çıkartın. Karışım cam kavanoz içerisinde buzdolabında saklanır.
Gün içerisinde en fazla 3 yemek kaşığı olmak üzere direk veya suyla karıştırılarak tüketin. Tansiyon sorunu olanlar ve şeker hastalarına ÖNERİLMEZ.
Limon Macunu Faydaları Nelerdir, Ne İşe Yarar?
Limon: İçeriğinde bulunan bol miktarda C vitamini sayesinde vücudu tüm hastalıklardan korur, iyileşme sürecini hızlandırır, bağışıklık güçlendirir, boğaz enfeksiyonlarını önler. Karanfil: Mikropları öldürür, enfeksiyonlardan korur, vücuda tazelik kazandırır. Ceviz: Kişiye güç verir, dinç kalmasını sağlar. Fesleğen: Boğazlara iyi gelir, nefesi ve bronşları tazeler.

Kaynak: Organik Ürünler

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »