Sınanmadığınız bir acı üzerine konuşmak her zaman kolaydır…

Arkadaşlar ! Günde ortalama 7500 hite ulaşmış bulunuyorum…İlginize teşekkürler… Arada 10.000 lere sıçrama oluyor ama daha oralarda tutunamadım…İnşallah O da olur…Herkese sevgi…saygı…

310652_340849052677517_525500100_n[1]Arkadaşlar ! Günde ortalama 7500 hite ulaşmış bulunuyorum…İlginize teşekkürler… Arada 10.000 lere sıçrama oluyor ama daha oralarda tutunamadım…İnşallah O da olur…Herkese sevgi…saygı…

Not: Arkadaşlarınıza bloğumuzu şiddetle önerinizi…Teşekkürler:)))

Veeee İstanbul Dile Geldi…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Etiketler: , . Leave a Comment »

Kıymalı Börek Tarifi

6 adet yufka

1,5 bardak süt

Yarım çay bardağı sıvı yağ

1 yumurta içi için: 1 domates

Yarım kilogram kıyma

2 adet biber

1 adet soğan tuz, baharat(isteğe göre)

Yemek Tarifinin Hazırlanışı

Önce böreğimizin içini hazırlayalım. Bunun için; soğan, biber ve kıyma kavrulur. Üzerine domates eklenir ve pişirilir. Başka bir kapta süt, sıvıyağ ve yumurta çırpılır. Büyük boy yuvarlak tepsi yağlanır ve ilk yufka serilir. Üzerine bolca süt karışımı sürülür. Daha sonra ikinci kat yufka serilir ve yine sütlü karışımdan sürülür. 3. kat yufka serildikten sonra süt sürülüp iç malzemesinin tamamı dökülerek güzelce her yerine yayılır. Kalan yufkalar aynı şekilde aralarına sütlü karışımdan sürülerek üst üste serilir. En üst kata yumurta veya sütlü karışımdan sürülür ve fırında kızarana dek pişirilir.

Yemekte Ne Var ??? kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

Bedelini Ödemediğiniz Hiç Bir Şeyin Tadını Çıkaramazsınız…

– BİR AŞKI UNUTMAK İÇİN HEMEN BAŞKA SEVGİLİ BULMALI MI?

SEN ‘DOĞRU’ SANIYORSUN AMA YANLIŞ YAPIYORSUN (POSTA 18 KASIM 2012 TARİHLİ YAZIM) Aşkta ve ilişkilerde kulaktan kulağa yayılan ve aslında hiçbir dayanağı olmayan bazı yargılar vardır. Bu yargılar ne yazık ki insanı yanlış yönlendirir. Genellikle eşimiz, dostumuz, arkadaşlarımız tarafından bize aktarılan, ‘doğru’ olduğu konusunda ısrar edilen ama bizi hep hata yapmaya yönlendiren bu yargılyara bir …

göz atalım…

1- BİR AŞKI UNUTMAK İÇİN HEMEN BAŞKA SEVGİLİ BULMALI Kesinlikle yanlış. Henüz içindeki aşk küllenmemişse hayatınıza sokacağın yeni insana yazık edersin. Çünkü senin daha git-gellerin var. Eski sevgilin arayacak, buluşacaksınız, sevişeceksiniz, birlikte ağlayacaksınız, sonra seni aramayacak üzüleceksin falan filan. Bu süreçleri yaşamadan hayatına alacağın kişi senin sadece yara bandın olur. Ve bilirsin ki; yara bantları bir süre sonra mutlaka çıkarılıp atılır.

2- ONDAN BAŞKASINI SEVEMEM, ONSUZ YAŞAYAMAM Kesinlikle yanlış. Sadece şu an sana öyle geliyor. İnsan seri aşıktır. Yani bir aşk bittiğinde bir başkasına aşık olma potansiyeline sahiptir. İnsan hayatı boyunca defalarca aşık olabilir. Hepsinin etkisi, şiddeti farklıdır. Üstelik belki de en büyük aşkın henüz yaşamadığın aşkındır. Ayrıca her ayrılan ölseydi, bu ülkede her boş arsaya mezarlık yapılması gerekirdi. Unutma insan; içinde bulunduğu koşullara en çabuk adapte olabilen canlı türüdür.

3- ŞU AN AŞIK DEĞİLİM AMA TANIDIKÇA AŞIK OLABİLİRİM Kesinlikle yanlış. İnsan tanıdıkça aşık olmaz, tanıdıkça sever ve benimser. Sevmek ise aşktan farklı bir duygudur. Aşk anlıktır. O an nasıl gelir, ne zaman gelir önceden kestirilemez. Bilimsel araştırmalara göre, insanın birine aşık olması için saniyenin 5’te biri yeterli oluyor. Sen kendini aşık olmak için zorlarsan, “O bana aşık, ben de ona aşık olmalıyım” dersen başarılı olamazsın. Yani, şu anki sevgiline aşık değilsen, bundan sonra da olmazsın.

4- EVLENDİKTEN SONRA DEĞİŞİR Kesinlikle yanlış. Değişmeyeceğini aslında sen de biliyorsun ama umut etmek istiyorsun. Bu ülkede boşanan kadınların yüzde 66’sı eşlerinin kötü huylarını evlenmeden önce bildiklerini ama değişeceğini umarak evlendiklerini söyledi. Sen de boşananlar istatistiklerinin bir sayısı olmak istemiyorsan, değişeceğini umarak kimseyle evlenme. Bu arada, sen de değişmeyeceksin. O yüzden kendin için de “Şimdi böyleyim ama evlilik belki beni değiştirir” deme, çünkü bu olmayacak.

5- İNSAN ORTAK NOKTALARI OLAN BİRİNE AŞIK OLUR Kesinlikle yanlış. İnsan gider kendine en zıt olan kişiye aşık olur (istisnalar kaideyi bozmuyor). Zaten Alman filozof Artur Schopenhauer aşkı, “İnsanın kendisindeki eksiklikleri başkasında tamamlama arzusudur” diye tanımlayarak bu işin nasıl olduğunu ortaya koymuş. Yani sen, seninle aynı olan kimselere aşık olmazsın. Ha, aşık olduktan sonra ortak noktalar keşfedilir o ayrı. Zaten aşkın ilişkiye dönüşmesinden sonra bu ortak noktalar birlikte yaratılır.

6- SEVEN İNSAN KISKANIR Kesinlikle yanlış. Kıskançlık insanın doğasında vardır ama sevmenin ölçütü değildir. En çok kıskanç olan insan en çok seven insan olarak görülemez. Kıskançlığın dozunu artıranların mutlaka hastalıklı bir ruh hali vardır. Genellikle çok kıskanan kişi seni değil kendini çok seviyordur. Çünkü egosu baskındır. Seni kısıtlayarak kendi egosunu okşamaktadır. Bu tür insanlar kıskançlık zehrini de size azar azar verirler. Bir süre sonra bakarsınız ki nefes alamaz hale gelmişsiniz.

7- SEVDİĞİNİ SÖYLEYEMİYOR, SEVGİ SÖZCÜKLERİNİ KULLANAMIYOR Kesinlikle yanlış. Aşık olan insan sevdiğini söyler de, gösterir de. Belki acemidir, belki tedirgindir. Ağzından o sözcükler çıkmasa bile söylemek için, göstermek için uğraşıyordur. Bunu zaten anlarsın. Ama sen “Seni seviyorum” dedikçe o put gibi durup bir de üstüne “Ben böyleyim” diyorsa hayır, seni sevmiyor demektir. Yani kendine aşık süsü veriyor demektir. Bu erkek için de böyledir, kadın için de… Aşk hem dile getirilmeli hem de hareketlerle gösterilmelidir.

8- BEN AŞIK OLUP OLMAYACAĞIMI KONTROL EDEBİLİYORUM Kesinlikle yanlış. Kontrol edilebilen duygunun adı aşk değildir. Aşk kontrolsüzlüktür. Bu yüzden elinizde değildir zaten. Ne diyor Bülent Ortaçgil… “Aşk bir dengesizlik işi, dengeye dönüşendir sevgi…” Birkaç noktaya daha dikkat çekeyim. Aşık olacağın kişiyi seçmene imkan yoktur. İki kişiye aynı anda aşık olman mümkün değildir. Böyle bir durumdaysan ikisine de aşık değilsindir.

9- MANTIK EVLİLİĞİ DAHA UZUN SÜRER Kesinlikle yanlış. Aralarında aşk yaşanmamış çiftlerin evliliği bir çeşit sözleşmedir. Dışarıdan sürüyor gibi görünür ama içeride yaşanan fırtınaların haddi hesabı yoktur. Hatta aldatma en çok mantık evliliklerinde görülür. Kağıt üzerinde süren evliliğe evlilik diyorsan o başka tabii… Bunun en iyi yolu şudur: Aşık olduğun kişiyle evlen ama aşıkken evlenme. Yani aşkın ilk 6 aylık döneminde ciddi kararlar alma. Sadece o anı yaşa.

10- MUTLU AŞK YOKTUR Kesinlikle yanlış. O Aragon’un bir şiirdir ve çok güzeldir hepsi bu. Mutlu aşk çoktur ama sen daha önceki ilişkilerinde mutsuz olduğun için böyle bir yargıya varıyorsun. Aşkı sadece bitişiyle değerlendirme. Sonu kötü bitse de sen o aşkı yaşarken mutlu olmadın mı? Öyleyse mutlu aşk var mı yok mu?

Mehmet Coşkundeniz

Üstün başın niçin perişan?

Fotoğraf

Kefir’in Faydaları…

Kefir Nedir?

Kefir Kafkasya’ da yaşayan insanların sıklıkla kullandıkları sütün mayalandırılmasıyla elde edilen bir süt ürünüdür. Kefir Nereden Gelir? Kefirin anavatanı Kafkaslardır.

İlk kez Batı Asya’ da Türkler tarafından yapılan ve günümüzde pek çok ülkeye yayılan fermente bir süt ürünüdür. Kafkasyalılar kefiri su yerine içmekte ve gençlik iksiri olarak kullanmaktadırlar. Kafkaslardan dünyanın her tarafına yayılan Türkler bu içeceklerini beraberinde dünyanın her tarafına götürmüşler ve yaymışlardır. Şu anda bilimsel araştırma yapan fakülteler başta olmak üzere kuruluşlar kefirin faydaları üzerinde ciddi çalışmalar yapmakta ve önemli sonuçlara ulaşmaktadırlar.

Kefirin Faydaları Nelerdir? Kefir, vücudun temel fonksiyonlarında ve çeşitli faaliyetlerinde kullanılan mineraller ve esansiyel aminoasitler bakımından zengindir. Kefirde bulunan proteinler kısmi sindirimi yapılabilen ve bu nedenle vücut tarafından kolay değerlendirilebilir yapılardır. Kefirde bol miktarda bulunan ve esansiyel amino asitlerden bir tanesi olan triptofanın , mineral maddelerden kalsiyum ve magnezyumun sinir sistemi üzerinde rahatlatıcı etkisi olduğu bilinmektedir.Vücudumuzda en çok bulunan ikinci mineral madde olan fosfor, hücre gelişimi ve enerji ihtiyacının karşılanması için karbonhidratların , yağların ve proteinlerin kullanımında kolaylık sağlamaktadır.

Kefir B12 , B1 ve K vitamini bakımından da zengindir. B u vitaminlerin yeterli alınması durumunda gerek böbrek, karaciğer ve sinir sistemine gerekse deri rahatsızlıklarına sayısız fayda sağladığı bilinmektedir. Kefiri Kimler İçebilir? Kefiri yaşı ne olursa olsun her yaştaki insan kullanabilir. Yan etkisi yoktur. Çocuklara bile rahatlıkla verilebilir. Kefir Mayası Nedir, Nasıl Elde Edilir? Kefir Tanesi; fındık yada buğday büyüklüğünde, renkleri beyaz, beyaz-sarı arasında küçük karnabahar veya patlamış mısır görünümündedir. Boyutları 0,5-3 cm arasında değişir. Taneler sütü fermente edici rol oynar, en önemli özelliği; fermantasyon sonunda süzülerek tekrar kullanılabilmesidir. Kefir Nasıl Yapılır? Kefir içeceğini evde üretmeniz için ihtiyacınız olan şeyler; • – 1 Litre Taze Günlük Süt (Marketlerde satılan 3 gün ömürlü günlük sütlerden kullanabilirsiniz),

 – Kefir Mayası Taneleri (gönderilecek kefir mayası, 1 litre kefir içeceği mayalamak için yeterlidir, mayanız fazlalaştıkça, süt miktarını arttırabilirsiniz),

 – Cam Kavanoz,

 – Büyük Plastik bir Süzgeç ve Tahta Kaşık Mayayı bir kez aldınız mı, sürekli olarak kefir içeceğini yapabilecek ve mayanın miktarını zaman içerisinde arttırabileceksiniz. Böylece ilerki zamanlarda daha fazla kefir içeceği üretebileceksiniz. Kefir içeceği ürettiğiniz müddetçe, Kefir taneleriniz 2 haftada 1.5 kat kadar büyüyecek. Kefir yapımında dikkat edilmesi gereken en önemli konu, kefirin kesinlikle metalle temas etmemesi. Cam veya plastik kaplar kullanmak gerekiyor, tahta ya da plastik kaşık, plastik süzgeç, vs.. Cam veya plastik kavanozun içerisine kefir mayası konur ve üzerine oda ısısında beklemiş olan süt dökülür.

Kavanoz, üzerinde bir miktar boşluk kalacak şekilde kapatılır. Kavanozun etrafı sarılarak, güneş almayan bir yerde oda sıcaklığında 24 ya da 48 saat bekletilir. (Tatlı bir içecek elde etmek istiyorsanız 24 saat; ekşimsi olarak tüketmek istiyorsanız 48 saat bekletilmesi tavsiye edilir. Biz genellikle 36 saat bekletiyoruz ve çok güzel ve kıvamlı bir içecek elde ediyoruz…)

Bekleme süresi dolunca, geniş bir kabın ağzına süzgeç konarak kefir süzülür. Süzülen kefir buzdolabına konulur ve soğuk tüketilmesi tercih edilir. Süzgeçte kalan kefir mayaları ise tekrar kefir üretmek üzere mayalanır. Kefir Mayası Nerede Saklanır? Hemen kefir yapılmayacaksa, maya kaseye konarak üzerini örtecek şekilde su doldurulur ve buzdolabında bir süre saklanabilir. Eğer daha uzun bir süre kefire ihtiyaç olmayacaksa, kefir mayasının suyu süzülür ve buzlukta dondurulur. Tekrar mayalama için, maya çözündürülür ve talimatlara uygun şekilde mayalama işlemi tekrarlanır.

KEFİRİN BİLİNEN FAYDALARI

• Bağırsakları düzenler, hem kabızlığa ve hem de ishale iyi gelen tek içecektir.

• Beyine enerji verir ve zihinsel gelişimi sağlar

• Kansere karşı koruyucu ve kanseri geciktirici etkisi vardır

• Yüksek tansiyonu giderir

• Kolesterolü düşürür

• Damar sertliğini giderir

• Kemik erimesini önler

• Bronşit ve astım nöbetlerini azaltır

• Kansızlığı ve kan bozukluğunu giderir

• Mikrobik enfeksiyonlara karşı direnci arttırır

• Egzama ve alerjilerde faydalıdır

• İdrar yolu iltihaplarını tedavi eder

• İdrarı sulandırır

• Karaciğer bozukluğunu tedavi eder

• Mide ve bağırsak salgılarını arttırıp hazmı kolaylaştırır

• Bağırsak hareketlerini hızlandırır

• Mide ve bağırsak rahatsızlıklarına iyi gelir

Kaynak: Sinem Başaran

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Arkadaşlar özelden niye hiç modayla ilgili yayının yok diye eleştiri geliyor? Siz ne dersiniz?

 

Arkadaşlar özelden niye hiç modayla ilgili yayının yok diye eleştiri geliyor? Siz ne dersiniz?

Aralarda bu konuya da yer vermeli miyim?

Sevgi…Saygı…

Şanslı Olmak İçin Bu Olumlamayı Tekrarlayabilirsiniz…

65067_553506054662876_139657278_n[1]

 

Niyetlerinizi yüksek sesle okuyun ve okurken, gerçek olacaklarını hissetmeye çalışın. İnanç ve pozitif duygu çok önemlidir, bunu hissedebilirseniz bir sefer niyet etmek bile yeterli olacaktır.

ŞANSLI OLMAK

” Şansımın çok artmasını ve Allah’tan bana şans enerjisinin bol bol gelmesini seçiyorum. Şanslı bir insan olarak kendim için ve başkaları için olumlu düşünceler üretmeyi ve şansımı herkesin iyiliği için kullanmayı kabul ediyorum. Her gün daha da şanslı olmaya ve şansımı daha fazla fark etmeye hemen şimdi niyet ediyorum. Niyetim hemen şimdi gerçekleşmeye başladı bunun için teşekkür ediyorum ve Allah’a şükrediyorum ”

Kaynak: Sinem Başaran

SAĞLIK İÇİN KARBONAT..

 

 Başta kanser olmak üzere birçok hastalığa iyi geldiği söyleniyor… Sodyum bikarbonat’ı suda erittikten sonra kullanarak 5 gün içerisinde vücudumuzdaki pH seviyesini 8’in üzerine çıkarabiliyormuşuz. İdrardaki pH seviyesi vücudumuzdaki her organı etkilemektedir. Ortamın asidik olmasının kanseri tetiklediği yeni keşfedilmiş bir şey değil üstelik. Denemekte yarar olduğunu düşünüyorum.

Bildiğimiz Karbonatı nasıl kullanacağız: Bir büyük bardağa 2 tatlı kaşığı karbonat konulduktan sonra üzerine bir miktar kaynar su dökülerek köpürtülür ve karbonatın suda iyice erimesi sağlanır. Sonra üzerine normal su dökülür, karıştırılır ve içilir. Eğer Kanser, MS, Diabet hastasıysanız vücudu Alkali hale getirmek için ilk hafta aç karnına yemeklerden 1 saat önce bu uygulama 2 kere tekrarlanır. Sonraki 3 Hafta sadece sabahları kahvaltıdan önce aç karnına içilerek devam edilir. 1 Ay sonra gidip hastalığınızı kontrol edip iyi olup olmadığınızı görebilirsiniz.

Eğer idrarınızdaki pH 7.5 ve üstüyse Alkali haldedir vücudunuz dilerseniz her gün bir çay kaşığı suya karbonat atıp her ün kullanmaya devam edebilir ya da sadece ihtiyaç duyduğunuzda bunu uygulayabilirsiniz. İdrarınızdaki pH seviyesini öğrenmek için ise gelişen teknoloji ile birlikte Üretilen Diital pH ölçer edinmekte, soruna katkı verebilir. Digital pH ölçerler gibi laboratuarlarda kullanılan pH kağıtlarınıda temin edebilirsiniz. Basit olduğu gibi faydalı bir metod olabilir. Kanser, Diabet, MS, Akne, Egzama ve diğer bütün hastalıklar Asidoz’dan kaynaklanmaktaymış…

Asidoz kısaca vücudun işleyebileceğinden daha fazla asidin hücrelerde toplanması olarak değerlendirilebilir. Metabolizma fazla asitten korunmak için yağ depolamakta ve vucüdumuzu deforme eden bu yağlar ise kilo sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.

•Bunama

•Bağışıklık sistemi yetersizlikleri

•Ostrepoz

•Erken yaşlanma

•Erkeklerde prostat problemleri,asidoz un başımıza açtığı sağlık sorunları.

•Eğer sağlık probleminiz varsa büyük ihtimalle vücudunuz asidik olmaya başlamıştır.

Vücut pH’nin hafifce alkali olmasını sağlamaksızın vücudun kendini iyileştirmesi mümkün değildir. Alkali mi, asidik mi olmanız gerekiyor buna siz karar verin artık…! Sağlıcakla Kalın
Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Diyelim ki bir arkadasiniz sizi sasirtacak sekilde elestirdi , Caniniz yanar, suphesiz ve sonunda bir daha gorusmeme karari ile sonuclanacak bir tepki vereceksiniz ….

Sevgil Serpil ‘in ve Sevgili  Nil ‘in paylasimindan kisa bir aktarim ;

Seninle ilgisi var mi ? KISISELLESTIR ME ! Neden mi ? …

Eski Taoist dusunce ogretmenlerinden Chuang-Tzu dan minik bir kissa ;

Simdi nehirde , sal icinde bir arkadasinizla piknik yaptiginizi dusunun ,birden salin buyuk bir carpma sesi ile ters dondugunu hayal edin . Siz su ile bogusurken bir de  ne goresiniz? biri gelmis ve saka olsun diye salinizi ters cevirmis , ve kahkahalarla guluyor …. Ne hissedersiniz ? Peki.

Simdi yeniden ayni durumu hayal edin ; salda piknik yapiyorsunuz, birden sal ters dondu . Suyun icinde debelenirken farkediyorsunuz ki buyuk bir kutuk parcasi suda suruklenirken saliniza carpmis . Bu kez hissedersiniz? Sonuclar iki olayda da ayni , islanmis, usumussunuz ve pikniginiz berbat olmus … Ama kisisel olarak hedef oldugunuzu dusundugunuzde kendinizi daha kotu hissedesiniz . Yasamimizda bize carpan cogu sey-baskalarinin duygusal reaksiyonlari , trafigin tikanmasi, hastaliklar ya da isinizde kotu davranilmasi dahil- kisisel olmayan bir kutuk parcasinin , akintidaki onbin sebep yuzunden suruklenmesi gibidir .

Diyelim ki bir arkadasiniz sizi sasirtacak sekilde elestirdi , Caniniz yanar, suphesiz  ve sonunda bir daha gorusmeme karari ile sonuclanacak bir tepki vereceksiniz …. Ama bu kisinin size neden kutuk misali carptigina bir bakin once , belki davranisinizin yanlis anlasilmasi , saglik problemleri , aci, endise ya da sizinle ilgisi olmayan kizginlik ,ofke , kisilik , cocukluk deneyimleri, kulturun uzerindeki etkileri , ekonomi, dunyada olan biten , zamanda geriye surukleyen ebeveynlerinin nasil yetistigi ….

Olaylara bu sekilde bakarsaniz, dogal olarak sakinlesirsiniz, kendinizi HEDEF olarak gormeyi birakirsaniz kendinizi daha iyi hisseder ve daha berrak bir zihin ile ne yapacaginiza bakarsiniz …. Dusunduren ama bir o yandan da harika GERCEK’i farkedin ; cogu zaman insanlarin dram oyununda birazcik rolumuz vardir .

Nasil mi ? En basinda kendinize sevkat gosterin , darbe almis olmak kotu bir durumdur , gereken uygun olani da yapin . Size dogru gelen bir kutuk var mi diye bir goz atin arada , darbe sonucu olusacak hasari azaltmaya calisin ,  ve “teknenizi” -iliskiler, saglik , maddi konum , kariyer- en iyi sekilde tamir edin . Hatta belki yeni bir nehir aramayi dusunun !

Ek olarak ;

*Kenidnizde birseyleri kisisellestirdiginizi farkedin .

*Baskalarinin  davranislarina bakip onlar hakkinda hemen yargiya varmayin . Belki o davranisin bir amaci bile yoktur …

*Kenidnize su soruyu sorun ; Burada baska neyin rolu olabilir? Karsimdakinin aklindan neler geciyor , yasaminda neler oluyor?

*Kendi icinizdeki baskalarini suclayan davaciya dikkat edin , bana kotu davrandi , kotu konustu, haksizlik etti , bana zarar verdi hem de cok , aci cekmeme sebep oldu vs … vs… Baskalaini net gormek onemlidir , ve ahlaki acidan yargilanan bir yer vardir ancak dava gutmek ve takinti haline getirmek kendinizi daha kotu hissettirir ve sonunda gereksiz olmasi gerekenden fazla tepki vermenize yol acar , bu sebeple daha buyuk bir problem yaratir .

Ve, – HAYATI DAHA AZ KISISELLESTIREREK guc ve huzur edinin

Rick Hanson

Cesaretin ve Umudun Muhteşem Hikayesi

Bazen sizi bağlayan zincirler fiziksel olmaktan çok zihinseldir…

Sometimes the chains that tie you down are more mental than physical.

tek yapmamız gereken; sevginin bize vadettiklerine güvenmeyi sürdürmek, ama kime ikinci defa güveneceğimizi de iyi seçmek.

67687_3995055961519_438626574_n[1]

 

Birisi, kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve oluk oluk kanama başlıyor yeniden… birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıveriyor.
o yüzden değil mi, içimizi tutmalarımız, birine teslim olmaktan korkmalarımız, ortalıkta tedirgin ve gergin dolanmalarımız? -anlatsam mı, anlatmasam mı?- kararsızlığımız, -bu sevgi beni acıtır mı?- kuşkularımız…
her zaman seni üzecek birileri olacaktır.
tek yapmamız gereken; sevginin bize vadettiklerine güvenmeyi sürdürmek, ama kime ikinci defa güveneceğimizi de iyi seçmek.
**G.G. Marquez**