Eğer yemeklerden sonra soğuk şeyler içiyorsanız bu yazı size hitap ediyor.

Fotoğraf: Sadece öğünlerden sonra sıcak su içme konusuna değil kalp krizi risklerine de değinmektedir. Çinliler ve Japonlar yemeklerinden sonra soğuk su değil sıcak çay içerler. Belki biz de yemekten sonra sıcak bir şeyler içme alışkanlığımızı onlardan edindik.Eğer yemeklerden sonra soğuk şeyler içiyorsanız bu yazı size hitap ediyor. Yemekten sonra soğuk bir şeyler içmek sizi rahatlatabilir. Ancak tükettiğiniz soğuk su katılaşarak yağlı bir madde haline döner ve yavaş bir şekilde sindirilir. Bu asitli tepkime bozularak bağırsakta katı maddelerden daha hızlı bir şekilde emilir. Bir kısmı bağırsağa yapışır.Kısa bir süre sonra tamamen yağ haline döner ve kansere yol açar. Yemekten sonra sıcak su veya çorba içmek en iyisidir. Kalp krizi hakkında önemli birkaç bilgi - Kalp krizi belirtisi her zaman sol kolun uyuşması değildir. Çenedeki şiddetli ağrıların da farkında olun. İlk göğüs ağrınız kalp krizi sırasında gerçekleşmez. (Daha önce mutlaka göğüs ağrınız olmuştur) Mide bulantısı ve şiddetli terleme de önemli kalp krizi belirtilerindendir. Kalp krizi geçiren insanların %60 ı uyurken ölür. Göğüsteki ağrılar sizi uykudan  uyandırabilir. Lütfen dikkatli olun ve olanların farkına varın.OKUDUYSAN BEĞEN ,BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞ ..

Sadece öğünlerden sonra sıcak su içme konusuna değil kalp krizi risklerine de değinmektedir. Çinliler ve Japonlar yemeklerinden sonra soğuk su değil sıcak çay içerler. Belki biz de yemekten sonra sıcak bir şeyler içme alışkanlığımızı onlardan edindik.

Eğer yemeklerden sonra soğuk şeyler içiyorsanız bu yazı size hitap ediyor. Yemekten sonra soğuk bir şeyler içmek sizi rahatlatabilir. Ancak tükettiğiniz soğuk su katılaşarak yağlı bir madde haline döner ve yavaş bir şekilde sindirilir. Bu asitli tepkime bozularak bağırsakta katı maddelerden daha hızlı bir şekilde emilir. Bir kısmı bağırsağa yapışır. Kısa bir süre sonra tamamen yağ haline döner ve kansere yol açar. Yemekten sonra sıcak su veya çorba içmek en iyisidir. Kalp krizi hakkında önemli birkaç bilgi – Kalp krizi belirtisi her zaman sol kolun uyuşması değildir. Çenedeki şiddetli ağrıların da farkında olun.

İlk göğüs ağrınız kalp krizi sırasında gerçekleşmez. (Daha önce mutlaka göğüs ağrınız olmuştur) Mide bulantısı ve şiddetli terleme de önemli kalp krizi belirtilerindendir. Kalp krizi geçiren insanların %60 ı uyurken ölür. Göğüsteki ağrılar sizi uykudan  uyandırabilir. Lütfen dikkatli olun ve olanların farkına varın.

OKUDUYSAN BEĞEN ,BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞ

Kaynak: Hayat Güzeldir…
Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Burçların Tanrısal Serüveni…

images[4]

 

ve Tanrı bir sabah on iki çocuğun önünde durdu ve her birine yaşamın tohumlarını ekti. Çocuklar kendilerine verilen armağanı almak için birer birer öne çıktılar.

Koç! Sana ilk tohumu ekme onurunu veriyorum. Ektiğin her bir tohuma karşılık elinde bir milyon tohum bulacaksın, fakat onların büyümelerini görecek vaktin olmayacak. İnsanların aklına ben’i yerleştirecek i
lk kişi sen olacaksın, fakat bu düşünceyi geliştirme ya da hakkında soru sormak senin görevin olmayacak. Yaşamının sebebi eylemdir ve bu eylem insanlara benim yaratıcılığımı haber verecektir. İyi çalışabilmen için sana kendini beğenme özelliğini veriyorum.� Ve Koç sessizce yerine çekildi.

“Boğa! Sana tohumu madde haline getirme gücünü veriyorum. Başlanmış olan bütün işleri senin bitirmen gerektiği için görevin çok sabır istemektedir, aksi halde tohumlar rüzgarda savrulup kaybolacaktır. Yapmanı istediğim bu görev için soru sormayacak, işin ortasında düşünceni değiştirmeyecek ve başkalarından destek beklemeyeceksin. Bunun için sana güçlülüğü veriyorum. Onu akıllıca kullan.” Ve Boğa yerine çekildi.

“İkizler! Sana insanların çevrelerinde gördükleri şeyi anlamalarını sağlayabilmen için cevapsız sorular veriyorum. İnsanların neden konuşup, neden dinlediklerini hiçbir zaman bilmeyeceksin, fakat cevap bulmak için yapacağın araştırmalarda sana armağan olan bilgiyi bulacaksın.” Ve İkizler yerine çekildi.

“Yengeç! Sana insanlara duyguyu öğretme görevini veriyorum. Bütün duyguyu yaşayarak öğrenmeleri ve olgunluğa ulaşmaları için onları hem ağlatıp hem güldüreceksin. Sana olgunluğu hızla arttıracak olan aile armağanını veriyorum.” Ve Yengeç yerine çekildi.

“Aslan! Sana yaratıcılığımın tüm görkemini dünyaya gösterme görevini veriyorum. Ancak azametinde dikkatli olmalı ve bu yaratıcılığın senin değil, benim olduğunu daima hatırlamalısın. Eğer bunu unutursan, insanlar seni küçük göreceklerdir. Bu görevi iyi bir şekilde yerine getirirsen, büyük haz duyacaksın. Bunun için sana armağanım onur’dur.” Ve Aslan yerine çekildi.

“Başak! Senden insanların benim yarattıklarımla neler yaptıklarını sınamanı istiyorum. Onların ne yaptıklarını dikkatlice inceleyip kusurlarını hatırlatacaksın ve böylece benim yarattıklarımı iyice öğrenmelerini sağlayacaksın. Sana bunu yapabilmen için saf düşünceyi armağan ediyorum.” Ve Başak yerine çekildi.

“Terazi! Sana insanların birbirlerine karşı olan görevlerini hatırlayabilmeleri için hizmet erdemini veriyorum. Böylece insanlar işbirliğini öğrenecek ve kendi davranışlarının diğer yönlerini de yansıtma yeteneğini edineceklerdir, uyumsuzluk olan yere seni yerleştireceğim ve bu gayretlerin için sana armağanım sevgidir.” Ve Terazi yerine çekildi.

“Akrep! Sana çok güç bir görev veriyorum. İnsanlara düşündüklerini anlama yeteneği verdiğim halde, anladıklarını söylemene izin vermeyeceğim. Birçok kez gördüklerinle acı çekecek ve bu acı ile benden uzaklaşacaksın. Bu acının benden değil benim yanlış anlaşılmış olmamdan doğduğunu unutacaksın. Birçok insanı hayvan gibi görecek ve onların hayvansal içgüdüleriyle öylesine uğraşacaksın ki yolunu şaşıracaksın, fakat sonunda yine bana döneceksin. Akrep sana en üstün armağanım olan �amaç�ı veriyorum.” Ve Akrep yerine çekildi.

“Yay! Senden beni yanlış anlayıp çaresizliğe düştüklerinde insanları güldürmeni istiyorum. Güldürme insanlara umut verecek ve bu umutla insanların gözlerini bana çevirmelerini sağlayacaksın. Birçok kişinin yaşamına yalnız bir an için girecek ve girdiğin her yaşantıdaki huzursuzluğu tanıyacaksın. Yay, sana karanlıktaki her köşeye erişip aydınlatabilmen için sonsuz bereket veriyorum.” Ve Yay yerine çekildi.

“Oğlak! Senden insanlara çalışmayı öğretmen için alın terini istiyorum. Tüm insanların yükünü omuzlarında taşıyacağın için bu görev hiç de kolay değildir. Ama bu boyunduruğun yükü için senin ellerine insanlığın sorumluluğunu koyuyorum.” Ve Oğlak yerine çekildi.

“Kova! Sana insanların tüm olanakları görebilmeleri için gelecek kavramını veriyorum. Benim sevgimi kişileştirmen için yalnızlık acısını çok duyacaksın. İnsanların gözlerini yeni olanaklara çevirebilmeleri için sana özgürlüğü armağan ediyorum.” Ve Kova yerine çekildi.

“Balık! Sana hepsinden daha güç bir görev veriyorum Senden insanların üzüntülerini toplayıp bana geri getirmeni istiyorum. Senin gözyaşların sonunda benim gözyaşlarım olacak. Senin topladığın üzüntüler insanların beni yanlış anlamalarından doğmuş üzüntülerdir, fakat senin onlara vereceğin şefkatle onlar yeniden beni anlamaya çalışacaklardır. Bu güç görev için sana en büyük armağanımı veriyorum. Sen on iki çocuğum arasında beni tek anlayan olacaksın, fakat bu anlayış yalnız senin içindir, sen onu insanlara anlatmak istediğinde onlar seni dinlemeyeceklerdir.” Ve Balık yerine çekildi

KAYNAK: REİKİM

Ne Yaptın, Konuştun Mu Dünyalılarla???

Çiftlerin büyük korkusu ilk günkü heyecanı kaybetmek!

406908_269318803190089_131323131_n[1]

Nicole Kidman, kocası Keith Urban’la aşkını taze tutmak için iç çamaşırlarının arasına, ‘seni seviyorum’ yazılı notlar iliştirdiğini söyledi. Peki, siz sevgilinizi şaşırtmak için ne yapıyorsunuz? “hiçbir şey” yanlış cevap!

Aşık olduğumuzda her şey çok güzeldir. Mutluyuzdur ve sorunları görmezden gelebiliriz. Ama biraz zaman geçince gerçek hayata döneriz, sevgilimiz dokunulmazlığını kaybeder ve gözümüzde normal birine dönüşür! Ufak tartışmalar, büyük kavgalara dönüştüğündeyse, o artık bizim için sinir bozucunun tekidir! Yine de onca emek harcadığınız ilişkinizden kolayca vazgeçmek doğru değil. Önemli olan ilişkinizi çıkmaza sokmadan, aşkınızı diri tutabilmek. Nasıl mı? İşte size öneriler…

1. İLİŞKİNİZE ÖNCELİK VERİN

İlişki ilerledikçe, sevgilimize gösterdiğimiz yakın ilgiyi zamanla kaybetmeye başlarız. Zamanla önceliklerimiz yer değiştirir ve sevgilimiz alt sıralara düşer! Onun listedeki yerini işimiz, çocuklarımız ya da arkadaşlarımız alır. Oysa özel ilişkimizde bir şey ters gitmeye görsün, hemen bütün hayatımıza yansır. Diğer bir deyişle ilişkiniz ne kadar yolunda giderse, kalan bütün her şey, o kadar kolay olur. Ünlü çift Heidi Klum ve Seal de, People dergisine verdikleri röportajda, bunun altını çizmiş. Seal, “Benim için Heidi, çocuklarımdan bile önce geliyor” derken, Heidi Klum ise şöyle söylemiş: “Çocuklarımız büyüyecek ve kendi ailelerini kuracaklar ve o zaman yanımda sadece Seal olacak.”

2. SÖZCÜKLERİN GÜCÜNÜ KULLANIN

Ne kadar birlikte olduğunuz fark etmez, önemli olan söylemeniz. Hepimiz sevildiğimizi ve önemli olduğumuzu hissetmek isteriz. O yüzden sevginizi göstermekten kaçınmayın. Bu ona da ilişkinize de çok iyi gelecek. Mümkünse işten geldiği ve yorgun olduğu bir gün, sevgilinize onu ne kadar çok sevdiğinizi ve onu çok özlediğinizi söyleyin. Kötü bir günün etkilerinden nasıl da çabucak sıyrıldığını göreceksiniz. Bunu ona sıkıca sarılarak ve dokunarak yapmayı ihmal etmeyin.

3. KÜÇÜK HEDİYELER ALIN

Hep karşı taraftan beklemeyin. Erkekler de sürprizleri severler. Bunun için özel bir günü de beklemenize gerek yok. Ona alacağınız küçük bir hediye birlikte olmadığınızda onu ne kadar

düşündüğünüzü gösterir. Aslında kendinize alacağınız yeni bir iç çamaşırı, ona alacağınız hediyeden daha çekici gelebilir!

4. TELEVİZYONU KAPATIN

Her gün dizi izlemekten vazgeçin. Bütün akşam televizyonun karşısındaki kanepede uyuklamak yerine, televizyonu kapatın. Sevgiliniz eve geldiğinde bir şişe şarap açın ya da favori yemeğinizi paylaşın. Birçok çift, birlikte geçirilen kaliteli zamandan önemle bahseder, ama gerçekten ne anlam ifade ettiğini bilmezler.

5. VAKİT GEÇİRİN

Birlikteyken en çok ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz? DVD keyfi yapmak, futbol maçı izlemek ya da fotoğraf çekmek… Mutlaka buna benzer ortak bir zevkiniz vardır; birlikte keyfini çıkartın. Hiçbir şey için vakit yok mu? Uyumadan önce, 5-10 dakika sadece sohbet edin.

6. EVDEN ÇIKIN

Sadece yürüyüşe çıkın. Ama yanınıza sevgilinizi de alarak… Evinizin duvarları ilişkinizi de sınırlandırır, sadece kendinize değil ilişkinize de biraz nefes aldırın.

7. RUTİNİNİZİ KIRIN

Arada bir yaşam alışkanlıklarınızı değiştirin. Kadınlar neden sürekli alışveriş yapıyor sanıyorsunuz? Aksi takdirde çok sıkılırız. Mesela yatak odanızın etrafını değiştirin. Bu değişiklik bile aşk hayatınıza renk katabilir.

8. ONU DİNLEYİN

Bir kadın konuşmadan ne kadar sessiz kalabilir ki? Ama aşk zoru başarmak değil midir? Öyleyse siz susun, biraz da o konuşsun. Sizinle bir şey konuşmaya başladığında odadan dışarı gitmeyin veya onunla tartışmayın. Sadece dinleyin!

9. BİREY OLUN

Paylaşmak güzeldir ama birey olun. Birbirinizin farklılıklarına saygı duyun. O yamaç paraşütünü seviyorsa, bırakın yalnız başına keyfini çıkarsın. Siz de kız arkadaşlarınızla akşam gezmelerinden hoşlanıyorsanız, o da buna saygı göstermeli!

10. PROFESYONEL YARDIM ALIN

Çoğu çift ayrılmak üzereyken, son dakikada yardım almaya karar verir. Ama her şey için çok geç olabilir. Eğer ilişkinizde yolunda gitmeyen şeyler olduğunu düşünüyorsanız, vakit kaybetmeden bir ilişki ya da evlilik terapistinden yardım

Unutamıyorum Seni Zehra, Unutamıyorum…

Fotoğraf

21 ARALIK DEĞİŞİMİNİ DAHA RAHAT GEÇİREBİLMEK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?

 Fotoğraf: 21 ARALIK DEĞİŞİMİNİ DAHA RAHAT GEÇİREBİLMEK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?21 Aralık günü Mayaların takviminden yola çıkılarak dünyanın sonu yada kıyamet olarak açıklanıyor. Bu nedenle insanlarda 21 Aralık günü için bir korku ve endişe var. Araştırmacı Bilim Adamlarının verdiği bilgi ise 21 Aralık’ta dünyanın boyut değiştirip bir üst boyuta çıkacağı yönündedir. Bu nedenle korku üretilmemesi ve mümkün oldukça rahat ve pozitif olunması şeklindedir. Peki Dünyanın bu değişimini biz insanların rahat atlatabilmemiz için neler yapmalıyız. İşte yapılan açıklamalar:* Öncelikle düşünce hâkimiyeti ile anda kalabilmek çok önemlidir. Düşüncelerimizin hep olumlu ve pozitif yönde olması gerekiyor.* Enerji akışlarının yalın, olabildiğince temiz alınabilinmesi için aksesuar ve takı kullanmamak, mümkün olduğunca doğal pamuklu giyinmek.* Sigara içmemek, bırakılamıyorsa minimuma indirmek.* Balık dışında, kırmızı ve beyaz et tüketmemek, tüketilecekse azaltmak, unlu mamulleri mümkün olduğunca azaltmak, asitli içeceklerden uzak durmak, sebze ve meyve yemek, tatlandırıcı olarak olabildiğince doğal pekmez, bal v.s kullanmak,* Hissederek ve şükrederek bol bol su içmek,* Aklına geldikçe BEN ÖZ-ÜM sözünü içsel tekrarlayarak ana odaklanmak,* Açık havada daha fazla zaman geçirmek, burundan derin nefesler alarak ağızdan vermek,* Sağ bileğimize kırmızı pamuklu iplikten bileklik takmak, böylece eril enerji ağına bağlanmak.* Eski sakladığımız eşyalarımızı, kıyafetlerimizi vermek. Bağımlılıklarımızı bırakmayı sembolize eden bu amaç, ihtiyacı olanları da destekleyecektir.* Evinizi, eşyalarınızı, takılarınızı arındırmak, (tütsü, adaçayı ve tuzlu su kullanılarak yapılabilir) Şimdiye kadar sahip olduğumuz her şeyi şu an bilinci ile kabul edebilmek için, geçmiş bilincimizle sahip olduklarımıza yüklediğimiz olmaması gereken her ne varsa onlardan temizlemek ve arındırmak,* Eski enerjilerden bağımızı kesmek, bir meditasyonla, bedenimizle birlikte tüm evimizi, işyerimizi, eşyalarımızı, kıyafetlerimizi, takılarımızı Yüce Kaynağın köpük köpük akan beyaz ışık/nur şelalesinin altında yıkadığımızı imgeleyerek arınmak,Bu yapacağımız arınma teknikleri ile 21 Aralık gününü daha rahat huzurlu ve mutlu geçirebilirsiniz. Güzel günlere…

 21 Aralık günü Mayaların takviminden yola çıkılarak dünyanın sonu yada kıyamet olarak açıklanıyor. Bu nedenle insanlarda 21 Aralık günü için bir korku ve endişe var. Araştırmacı Bilim Adamlarının verdiği bilgi ise 21 Aralık’ta dünyanın boyut değiştirip bir üst boyuta çıkacağı yönündedir. Bu nedenle korku üretilmemesi ve mümkün oldukça rahat ve pozitif olunması şeklindedir. Peki Dünyanın bu değişimini biz insanların rahat atlatabilmemiz için neler yapmalıyız. İşte yapılan açıklamalar:

* Öncelikle düşünce hâkimiyeti ile anda kalabilmek çok önemlidir. Düşüncelerimizin hep olumlu ve pozitif yönde olması gerekiyor.

* Enerji akışlarının yalın, olabildiğince temiz alınabilinmesi için aksesuar ve takı kullanmamak, mümkün olduğunca doğal pamuklu giyinmek.

* Sigara içmemek, bırakılamıyorsa minimuma indirmek.

* Balık dışında, kırmızı ve beyaz et tüketmemek, tüketilecekse azaltmak, unlu mamulleri mümkün olduğunca azaltmak, asitli içeceklerden uzak durmak, sebze ve meyve yemek, tatlandırıcı olarak olabildiğince doğal pekmez, bal v.s kullanmak,

* Hissederek ve şükrederek bol bol su içmek,

* Aklına geldikçe BEN ÖZ-ÜM sözünü içsel tekrarlayarak ana odaklanmak,

* Açık havada daha fazla zaman geçirmek, burundan derin nefesler alarak ağızdan vermek,

* Sağ bileğimize kırmızı pamuklu iplikten bileklik takmak, böylece eril enerji ağına bağlanmak.

* Eski sakladığımız eşyalarımızı, kıyafetlerimizi vermek. Bağımlılıklarımızı bırakmayı sembolize eden bu amaç, ihtiyacı olanları da destekleyecektir.

* Evinizi, eşyalarınızı, takılarınızı arındırmak, (tütsü, adaçayı ve tuzlu su kullanılarak yapılabilir) Şimdiye kadar sahip olduğumuz her şeyi şu an bilinci ile kabul edebilmek için, geçmiş bilincimizle sahip olduklarımıza yüklediğimiz olmaması gereken her ne varsa onlardan temizlemek ve arındırmak,

* Eski enerjilerden bağımızı kesmek, bir meditasyonla, bedenimizle birlikte tüm evimizi, işyerimizi, eşyalarımızı, kıyafetlerimizi, takılarımızı

Yüce Kaynağın köpük köpük akan beyaz ışık/nur şelalesinin altında yıkadığımızı imgeleyerek arınmak, Bu yapacağımız arınma teknikleri ile 21 Aralık gününü daha rahat huzurlu ve mutlu geçirebilirsiniz.

Güzel günlere

Kaynak: Kristal Lotus

Dostlarını tanımak mı istiyorsun? ” Hata yap”

Fotoğraf

KENDİMİ SEVİYORUMMMMMM!!!!!!…………..

305585_10151009683322185_2090343382_n[1]

 

KENDİNİ SEVMEK, Ben kendimi seviyorum, onaylıyorum demek…
Ben yeterliyim demek…
Ben kendime inanıyorum demek…
Ben kendime şükrediyorum demek..
Ben kendime teslim oluyorum demek…
Ben kendime güveniyorum demek…
Ben kendimi istiyorum demek…
Ben kendime izin veriyorum demek…
Ben korkmuyorum demek…
Ben kendimi KABUL ediyorum demek…
Ben BENim demek…

jALE aDANIR yENİCİ

Haydi Bakalım ”Sarılma Zamanı” Geldi…

Beyne Neler Zarar Verir?

1. Kahvaltı etmemek :Kahvaltı etmeyen kişiler, düşük bir kan şekeri seviyesine sahip olur. Bu durum beyin için yetersiz besin tedarik edilmesine ve sonunda beyin dejenerasyonuna yol açar.2 . Aşırı ısınmaBeyin arterlerinin sertleşmesine neden olarak, zihin gücünün azalmasına yol açar3. Sigara içmekÇoklu beyin büzülmesine neden olur ve Alzheimer hastalığına yol açabilir.4. Yüksek şeker tüketimiÇok fazla şeker proteinlerin ve besinlerin emilmesini durdurur ve dengesiz beslenmeye neden olur ve beynin gelişmesine engel olabilir.5. Hava kirlenmesiBeyin vücudumuzda en çok oksijen tüketen organdır. Kirli havanın teneffüs edilmesi, beyne giden oksijeni azaltır ve beynin veriminde düşüş yaratır.6 . Uyku yetersizliğiUyku beynimizin dinlenmesini sağlar. Uykudan uzun vadeli yoksunluk beyin hücrelerinin ölmesini hızlandırır.7. Uyurken kafayı örtmekKafayı örterek uyumak, karbondioksit konsantrasyonunu arttırır ve beyne hasar veren etkilere yol açabilir.8. Hastalık sırasında beyni çalıştırmakHasta iken çok çalışmak veya öğrenmek beyin etkenliğinin azalmasına yol açabilir ve ayrıca beyne hasar verebilir.9. Uyarıcı düşüncelerde eksiklikDüşünmek beyin jimnastiği için en iyi yoldur, beyni uyaran düşüncelerin eksikliği beyin daralmasına yol açabilir. Çapraz bulmaca ve Sudoku iyi egzersiz sağlar.10. Az konuşmakZihinsel sohbetler beynin etkinliğini geliştirir.Karaciğer hasarının ana nedenleri1. Çok geç uyuma ve çok geç kalkma2. Sabahları idrara çıkmamak3. Çok fazla yemek.4. Kahvaltıyı atlamak5. Çok fazla ilaç tüketmek6. Çok fazla koruyucu, gıda katkısı, gıda boyası ve yapay tatlandırıcı tüketmek7. Sağlıksız pişirme yağı tüketmekİçinde en iyi pişirme yağı olan zeytinyağı bile olsa, kızartma yaparken mümkün olduğunca pişirme yağını azaltın. Yorgun olduğunuzda, eğer vücudunuz formda (zinde) değilse kızarmış gıdalar tüketmeyin.8. Çiğ (veya fazla pişmiş) gıdaların da tüketilmesi karaciğere ağır yük olur.Sebzeler çiğ veya 3-5 kısım pişirilerek yenmelidir. Kızarmış sebzeler bir öğünde bitirilmeli, saklanmamalıdır.KANSERE EN ÇOK NEDEN OLAN 5 GIDA1. Sosisli sandviçZira içinde çok fazla nitrat vardır. Kanser koruma koalisyonu, çocukların ayda 12 adetten fazla sosisli sandviç yememelerini önermektedir. Sosisli sandviçsiz yapamıyorsanız, sodyum nitratsız yapılan cinsini satın alın.2. İşlenmiş et Sosisli sandviçte,  diğer işlenmiş etlerde bulunan aynı yüksek sodyum nitrat aynı şekilde kalp hastalığı riskini yükseltir. 3. Yağda kızarmış şekerli çörek veya lokmaLokmalar kansere yol açan çiftli dertlerdir. Birincisi, bunlar beyaz undan, şekerden ve hidrojene yağdan yapılır, sonra yüksek ısıda kızartılır. Bunlar, belki de kanser riskini arttırmak için yiyebileceğiniz en kötü yiyecektir.4. Kızarmış patatesLokmalar gibi, kızarmış patates de hidrojene yağdan yapılır, sonra yüksek ısıda kızartılır. Bunlar ayrıca, kızarma işlemi sırasında ortaya çıkan ve kansere neden olan akrilamid maddesini de içerir. Bunlara “French fries” değil, “kanser fries” olarak çağırılmalıdır.5. Cips, kraker ve kurabiye, bisküviTümü genellikle beyaz un ve şekerden yapılır. Etiketinde “trans yağlar içermez” yazılı olsa bile, genellikle az miktarda trans yağ vardır.Yaşamda sizin, tercih de...

1. Kahvaltı etmemek : Kahvaltı etmeyen kişiler, düşük bir kan şekeri seviyesine sahip olur. Bu durum beyin için yetersiz besin tedarik edilmesine ve sonunda…

b eyin dejenerasyonuna yol açar.

2 . Aşırı ısınma Beyin arterlerinin sertleşmesine neden olarak, zihin gücünün azalmasına yol açar

3. Sigara içmek Çoklu beyin büzülmesine neden olur ve Alzheimer hastalığına yol açabilir.

4. Yüksek şeker tüketimi Çok fazla şeker proteinlerin ve besinlerin emilmesini durdurur ve dengesiz beslenmeye neden olur ve beynin gelişmesine engel olabilir.

5. Hava kirlenmesi Beyin vücudumuzda en çok oksijen tüketen organdır. Kirli havanın teneffüs edilmesi, beyne giden oksijeni azaltır ve beynin veriminde düşüş yaratır.

6 . Uyku yetersizliği Uyku beynimizin dinlenmesini sağlar. Uykudan uzun vadeli yoksunluk beyin hücrelerinin ölmesini hızlandırır.

7. Uyurken kafayı örtmek Kafayı örterek uyumak, karbondioksit konsantrasyonunu arttırır ve beyne hasar veren etkilere yol açabilir.

8. Hastalık sırasında beyni çalıştırmak Hasta iken çok çalışmak veya öğrenmek beyin etkenliğinin azalmasına yol açabilir ve ayrıca beyne hasar verebilir.

9. Uyarıcı düşüncelerde eksiklik Düşünmek beyin jimnastiği için en iyi yoldur, beyni uyaran düşüncelerin eksikliği beyin daralmasına yol açabilir. Çapraz bulmaca ve Sudoku iyi egzersiz sağlar.

10. Az konuşmak Zihinsel sohbetler beynin etkinliğini geliştirir.

Karaciğer hasarının ana nedenleri

1. Çok geç uyuma ve çok geç kalkma

2. Sabahları idrara çıkmamak

3. Çok fazla yemek.

4. Kahvaltıyı atlamak

5. Çok fazla ilaç tüketmek

6. Çok fazla koruyucu, gıda katkısı, gıda boyası ve yapay tatlandırıcı tüketmek

7. Sağlıksız pişirme yağı tüketmek İçinde en iyi pişirme yağı olan zeytinyağı bile olsa, kızartma yaparken mümkün olduğunca pişirme yağını azaltın. Yorgun olduğunuzda, eğer vücudunuz formda (zinde) değilse kızarmış gıdalar tüketmeyin.

8. Çiğ (veya fazla pişmiş) gıdaların da tüketilmesi karaciğere ağır yük olur. Sebzeler çiğ veya 3-5 kısım pişirilerek yenmelidir. Kızarmış sebzeler bir öğünde bitirilmeli, saklanmamalıdır.

KANSERE EN ÇOK NEDEN OLAN 5 GIDA

1. Sosisli sandviç Zira içinde çok fazla nitrat vardır. Kanser koruma koalisyonu, çocukların ayda 12 adetten fazla sosisli sandviç yememelerini önermektedir. Sosisli sandviçsiz yapamıyorsanız, sodyum nitratsız yapılan cinsini satın alın.

2. İşlenmiş et Sosisli sandviçte,  diğer işlenmiş etlerde bulunan aynı yüksek sodyum nitrat aynı şekilde kalp hastalığı riskini yükseltir.

3. Yağda kızarmış şekerli çörek veya lokma Lokmalar kansere yol açan çiftli dertlerdir. Birincisi, bunlar beyaz undan, şekerden ve hidrojene yağdan yapılır, sonra yüksek ısıda kızartılır. Bunlar, belki de kanser riskini arttırmak için yiyebileceğiniz en kötü yiyecektir.

4. Kızarmış patates Lokmalar gibi, kızarmış patates de hidrojene yağdan yapılır, sonra yüksek ısıda kızartılır. Bunlar ayrıca, kızarma işlemi sırasında ortaya çıkan ve kansere neden olan akrilamid maddesini de içerir. Bunlara “French fries” değil, “kanser fries” olarak çağırılmalıdır.

5. Cips, kraker ve kurabiye, bisküvi Tümü genellikle beyaz un ve şekerden yapılır. Etiketinde “trans yağlar içermez” yazılı olsa bile, genellikle az miktarda trans yağ vardır. Yaşamda sizin, tercih de…

kaynak: Melek Yazıcı

soğuktan donmakla, batan okların acısı arasında yaşadıkları ikilem, aralarındaki mesafe iki sıkıntıya da tahammül edebilecekleri bir seviyeye ulaşıncaya dek sürdü."

Soğuk bir kış günü, çok sayıda kirpi, donmamak için birbirine bir hayli yaklaştılar.

biraz sonra, oklarını fark edip ayrıldılar.

üşüyünce, birbirlerine tekrar yaklaştılar.

oklar rahatsız edince yine uzaklaştılar.

soğuktan donmakla, batan okların acısı arasında yaşadıkları ikilem, aralarındaki mesafe iki sıkıntıya da tahammül edebilecekleri bir seviyeye ulaşıncaya dek sürdü.”

schopenhauer

Hayatta üç şeyi iyi düşün; kırmadan önce bir kalbi, çarpmadan önce bir kapıyı ve bitirmeden önce son sözünü….

Fotoğraf: Hayatta üç şeyi iyi düşün; kırmadan önce bir kalbi, çarpmadan önce bir kapıyı ve bitirmeden önce son sözünü....

 

 

Hayatta üç şeyi iyi düşün;  kırmadan önce bir kalbi, çarpmadan önce bir kapıyı ve bitirmeden önce son sözünü….

ÇAR İLE İŞCİ


Bir defasında rus çarı at arabasıyla ülkesini dolaşıyormuş.
Araba yoldaki kanal inşaatının önünde durmak zorunda kalmış. Yolunun üzerinde kanal kazan işçiler çarın arabasını görünce heyecanla irkilmişler. Çar arabadan inmiş…

ve kan-ter içinde kalan bir işçiye sormuş:
“Bu kadar yoruluyorsun , kan ter içinde kalıyorsun peki iyi para kazanabiliyor musun?”
“Bana yetecek kadar kazanıyorum efendim” diye yanıt vermiş isçi.
“Yani ne kadar” diye tekrar sormuş çar. İşçi başını öne eğmiş ve şöyle yanıt vermiş;
“Borçlarımı ödeyebiliyorum. Gelecek için faize yatırabiliyorum, kalanı ile de her gün sıcak tasta yemek yiyebiliyorum efendim”
Çar çok şaşırmış. Ülkede bu kadar az para kazanan, boğaz tokluğuna çalışan bir kanal işçisi nasıl olur da bu kadar az parayı, bu kadar çok yerde, bu kadar verimli kullanabilir diye merak etmiş.
Dayanamadan tekrar sormuş:
“Peki paranı nasıl yettirebiliyorsun da bu kadar faydalı işe fırsat bulabiliyorsun?”
İsçi yanıt vermiş:
“Babama bakıyorum: Bu eski borçlarımı ödediğim anlamına gelir.
Oğlumun nafakasını çıkarıyorum: Bu ise gelecek için yatırım yaptığım anlamına gelir. Yani böylece paramı faize yatırmış oluyorum.
Her gün bahçemde tek yetişen sebzeyi, lahanayı yiyoruz: Olsun!.. Lahana da sıcak yemektir. Karnımız doyuyor sevgili Çarım” demiş.
Çar, fakir işçinin verdiği yanıttan çok etkilenmiş ve hemen onu bir kese altınla ödüllendirmiş. Saraya döndükten sonra ise akıllı işçinin sözlerini, bir bilmece olarak yaverlerine sorup onları sınamış.
Kıssadan hisse:
Hayat sizin ona baktığınız yönde güzeldir

Yaşamsal Gelişim

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

Bedduaya sormuşlar nereye!!! diye; geldiğim yere demiş…

Fotoğraf

Kendini Kötü Hissettiğinde Hatırla…SENİ SEVİYORUM…