LEONARDO DA VINCI VE SON AKŞAM YEMEĞİ …

anette inselberg insan
Leonardo da Vinci; ‘Son Aksam Yemeği’ isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı…
İyi’yi İsa’nın bedeninde, Kötü’yü de İsa’nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda’nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı…
Resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı. Bir gün bir koronun verdiği konser sırasında, korodakilerden birinin İsa tasvirine çok uyduğunu fark etti. Onu poz vermesi için atölyesine davet etti, sayısız taslak ve eskiz çizdi.
Aradan 3 yıl geçti. ‘Son Akşam Yemeği’ neredeyse tamamlanmıştı, ancak Leonardo da henüz Yahuda için kullanacağı modeli bulamamıştı…Leonardo’nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı.
Günlerce aradıktan sonra Leonardo; vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. Paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı. Leonardo; yardımcılarına adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi. Çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı. Kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler. Zavallı, başına gelenleri anlamamıştı. Leonardo adamın yüzünde görülen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu…
Leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş; gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü. Şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi:
“Ben bu resmi daha önce gördüm…”
‘Ne zaman?’ diye sordu Leonardo da Vinci, o da şaşırmıştı.
‘Üç yıl önce’ dedi adam..’Elimde avucumda olanı kaybetmeden önce… O sıralarda bir koroda şarkı söylüyordum. Pek çok hayalim vardı. Bir ressam beni İsa’nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti…’
-İyi ve Kötü’nün yüzü aynıdır…Her şey insanın yoluna ne zaman çıktıklarına bağlıdır…
Paulo Coelho

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Hangi Yoldan Gitmeli? Aşkta Ne Yapmalı?Kararsız Kaldığımda Uyguladığım Çok Etkili Bir Çalışma…

anette inselberg kas testi

 

Hayatta bazen yol ayrımlarına geliriz ve ne yapmamız gerektiğini bilemeyiz?
Bu çalışmayla sorduğumuz tüm sorulara cevap bulabiliriz…
Başka şehre taşınmalı mı, o işe girmeli mi, bu seminere gitmeli mi gibi…
İlişkiye devam etmek hayırlı mı, bana geri dönecek mi, geri dönmeli miyim gibi…
Böyle durumlarda kullandığım ve çok işime yarayan basit bir çalışmayı sizinle paylaşmak istiyorum
1) Ayağa kalkın ayaklarınızı birleştirin ve burnunuzdan üç kez nefes alıp ağzınızdan verin
2)Gökyüzünden yeşil bir ışığın kalbinize aktığını hayal edin
3)Sorunuza iyice konsantre olun ve vücudunuzu gevşek bırakın
4)Sorunuzu sesli bir şekilde sorun (İlişkiye devam etmem benim için iyi mi gibi?)
5)Soruyu sorduktan sonra vücudunuzun öne doğru gitmeye çalışıyorsa cevap olumludur
6)Soruyu sorduktan sonra vücudunuz geriye doğru gitmeye çalışıyorsa sorunuzun cevabı olumsuzdur
7)Gökyüzünden gelen yeşil ışığın kesildiğini hayal edin
8) Burnunuzdan üç kez nefes alıp ağzınızdan verin ve çalışmayı bitirin…
9)Yeni soru sormak için en az bir saat bekleyin…
Benim çok faydasını gördüğüm bu çalışmanın size de fayda getirmesini ve güzel cevaplar almanızı dilerim…
Sağlıcakla,
Anette İnselberg

Not: Bu uygulamanın temeli kas testine (kinesiyoloji)  dayanmaktadır.Kinesiyoloji ilk olarak 1964 yılında Dr. Goodheart keşfetmiştir. Doğruyu söylediğimizde kaslarımızın güçlü, yalan-yanlış söylediğimizde zayıf tepki verdiğini, enerji bedenimizle bilinçaltımız arasında kuvvetli bir bağ olduğunu farketmiştir.

Farklı uygulama şekilleri olsa da, kendinize, telefonda başka bir kişiye, veya yanınızki birine kolayca uygulayabileceğiniz bir yöntemden bahsetmek istiyorum.
Bu teknikte kişi ayakta durmalıdır. Beden olumlu bir cevapta öne doğru eğilir.

Olumsuz bir cevapta arkaya doğru eğilir, eğilmelidir. Eğer beden hiç eğilmezse kişinin bedeni muhtemelen susuz kalmıştır. Kişi su içerek tekrar evet-hayırlara doğru cevap alıncaya kadar denemeli, ardından merak ettiği soruyu sormalıdır.

Önce bir deneme yapmak isterseniz adınız neyse onu söyleyin diyelim ki  ”adınız Alev”…

”Benim adım Alev mi” deyin ve bedeninizin ne tarafa eğildiğine bakın. Bu sizin evetinizdir.

”Sonra da benim adım Mehmet” mi deyin ve bedeninizin ne tarafa doğru gittiğine bakın bu da sizin hayır yönünüzdür…

 

Çalakalem Yazılarım... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

27 Temmuz kanlı dolunayı kendimizi irdelemek, insanlarla olan ilişkilerimizi irdelemek ve kendimizi değiştirip dönüştürmek için harika fırsat veriyor…

18835600_1297347510378228_7755970204849951329_n[1]

27 Temmuz  kanlı dolunayı kendimizi irdelemek, insanlarla olan ilişkilerimizi irdelemek ve kendimizi değiştirip dönüştürmek için harika fırsat veriyor…
Aşağıdaki çalışmayla kendinizi tekrar bir ve bütün hissedecek insanlarla olan ilişkileriniz düzelecek…
Haydi buyrun çalışmaya:
Çevrenizde sizi sinir eden insanlar mı var?
Ben bu davranışa daha fazla dayanamayacağım gidiyorum mu demek istiyorsunuz?
O zaman size bir sürprizim var aslında sinir olduğunuz, tahammül edemediğiniz davranışın sahibi aslında sizsiniz…
Ve gözlerinizi kapatın ve kendinize üç kere şu soruyu sorun: Bu kişinin canımı sıkmasına sebep olan ve içimde görmem gereken şey ne ?
Bu kişinin canımı sıkmasına sebep olan içimde görmem gereken şey ne?
Bu kişinin canımı sıkmasına sebep olan içimde görmem gereken şey ne?
Ve pattt cevap gelir… Ve şöyle olursunuz” hımm anladım”’
Ve o zaman kendinize üç kere şunu söyleyin… Bu yönümü sevgiyle kabul ediyorum ve serbest bırakıyorum bu kişiye de bunu gösterdiği için teşekkür ediyorum…
Bu yönümü sevgiyle kabul ediyorum ve serbest bırakıyorum bu kişiye de bunu gösterdiği için teşekkür ediyorum..
Bu yönümü sevgiyle kabul ediyorum ve serbest bırakıyorum bu kişiye de bunu gösterdiği için teşekkür ediyorum..
İŞTE BU KADAR BASİT…ÖNEMLİ OLAN NİYET CANCANLAR… HEPİNİZİ KOCAMAN KOCAMAN ÖPÜYORM…
Sağlıcakla,
Anette İnselberg

Çalakalem Yazılarım... kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »