Depresyondan Çıkmak İsteyenlere Stephen Hawking’den Çok Önemli 5 Tavsiye

Ekran-Resmi-2018-02-13-14.10.46[1]

İnsanlık tarihinin gelmiş geçmiş en zeki insanlarından biri olarak kabul edilir Stephen Hawking.
İnsanların tarihi boyunca çok az insanın cesaret edebileceği şeyleri sorgulayan, zihnini ve beynini sonuna kadar bilime açmış, bilim için çalıştırmış bir bilim insanı.
Hawking, belki de çok az insanın sahip olabileceği hazineler ile doğmuştu. Onu düşünmesi için sorgulaması için kendini geliştirmesi için teşvik eden bir ailesi ve büyük bir zihin dünyası vardı.

 

Ancak daha 21 yaşında ALS hastalığının çirkin yüzüyle tanıştı. Kariyerinin zirvesine doğru yol olurken bu hastalık en büyük şanssızlığı oldu.
ALS hastalığı yüzünden sandalyeye bağlı olarak yaşamını sürdürmek zorunda kalan Hawking keskin zekası ile bu olumsuzluklara batıp kalmadı. Aksine büyük bir azim ve hevesle kendini fizik bilimine adadı. Doktorlar kendisine iki üç yıl ömür biçti ancak o tüm bu olumsuz şartları olumluya çevirdi ve rağmen içinde bulunduğu olumsuz şartları olumluya çevirdi ve big bang teorisi dahil olmak üzere bir çok çalışma ile dünyaya adını duyuran bilim insanı haline geldi.
1)Çıkış her zaman vardır.

Kara delikler bilindiği kadar kara değildir. Önceden düşünüldüğü gibi sonsuz hapishaneler de değillerdir. Kara deliklerin dışına çıkılabilir ve muhtemelen de başka evrenlere geçiş yapabiliriz. Yani bir kara delikte sıkıştığınızı düşünüyorsanız vazgeçmeyin. Çıkış her zaman vardır. Aşağıya değil yukarıdaki yıldızlara bakın. Çalışmaktan vazgeçmeyin. Çalışmak yaşamınıza bir anlam ve amaç katar. Aşkı bulacak kadar da şanslıysanız eğer, bilin ki aşk orada, onu kaybetmemek için her şeyinizi verin.

2)Hayat var olduğu sürece umut da her zaman vardır.

Acı çeken herkesin istediğinde hayatını sona erdirme hakkı olmalıdır. Ama bence bu büyük bir hata olur. Hayat ne kadar kötü görünürse görünsün yapabileceğiniz ve başarabileceğiniz bir şey vardır. Hayat var olduğu sürece umut da her zaman oradadır.
3)Doğru bir bakış açısı ile her şeyi değiştirebilirsiniz.

Eğer hayat sizin önünüze bir engel çıkardıysa, bu sizin suçunuz değildir fakat bu engeli önünüze çıkaran dünyayı suçlamak ve insanlardan yardım beklemek de hiç iyi bir fikir değil. Doğru bir bakış açısı ile bulunduğunuz durumdan maksimum seviyede avantaj sağlayabilirsiniz.
Fiziksel olarak engelli olan birisinin, bu durumun üstüne bir de psikolojik olarak engelli olmayı kaldırması oldukça güçtür. Bence insanlar fiziksel engellerinin zorluk çıkarmayacağı işlerle ilgilenmeliler. Örneğin Olimpiyat oyunlarına dair içimde bir ilgi ya da sevgi beslemiyorum. Öte yandan bilim, engelliler için son derece uygun bir alan çünkü her şey zihinde gerçekleşiyor.
4)İnsanları cesaretlendirin!

Yapamadığım şeyler teorik fizik alanında çalışırken hayatımda tam olarak bir engel oluşturmadı. Ailem, eşim, çocuklarım ve meslektaşlarım hep yardımcı oldular. İnsanlar her zaman başkalarına yardımcı olmaya niyetlilerdir fakat siz de elinizden gelenin en iyisini yaparak onları cesaretlendirmek zorundasınız!
Ve son olarak..

5)Hayat size ekşi limonlar sunmuş olabilir ama şüphesiz onları kullanmanın bir yolunu bulabilirsiniz!

kAYNAK: MÜTHİŞ PSİKOLOJİ

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Elif Şafak’ın Kaleminden Dökülen ve Okuyanları Düşündüren 10 Alıntı

elif-safak-firarperest[1]

 

1. “Kaderinse dünya küçüktür, ama kaderin değilse, çıkmaz sokakta bile karşılaşamazsın…”

 

2. ” Ertelemek, yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevdiysen söyle, özlediysen arkasından koş.”

3. “Her hakiki aşk, umulmadık dönüşümlere yol açar.
Aşk bir milad demektir.
Şayet “aşktan önce” ve “aşktan sonra”
Aynı insan olarak kalmışsak
Yeterince sevmemişiz demektir.
Birini seviyorsan onun için yapabileceğin
En anlamlı şey
“Değişmektir!”.
O kadar çok değişmelisin ki , sen sen olmaktan çıkmalısın…

4. ”… Hava soğuyunca değil, yüreği soğuyunca başlarmış insanın kışı…”
5. “Senin gönlün değişirse, dünya değişir.”

6. “Kader, hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten, “ne yapalım kaderimiz böyle” deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin..”

7. “Hak yolunda ilerlemek yürek işidir,akıl işi degil.
Kılavuzun daima yüregin olsun,omzun üstündeki kafan degil.
Nefsini bilenlerden ol silenlerden degil!!”

8. “Şayet tembelik ve dedikodu denen iki kanat olmasa şeytan asla bu kadar yüksekten uçamazdı.”

9. “Allah aşkı derya deniz gibidir.Kendi meşrebince her insan ondan su alır.Fakat kimin ne kadar su alacağı kabının büyüklüğüne bağlıdır.
Kiminin kabı fıçıdır,kiminin kova, kiminin Kırbadır, kiminin matara.”

10. “Annem demişti ki birine kızar ya da kırılırsan, kafanda o kişinin çehresini, sevdiğin birinin çehresiyle değiştir.”

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bu 4 Karttan Birini Seçin Ve Yolunuzu Aydınlatacak Büyük Cümleleri İşitin!

bir-kart-secin-filoji[1]

 

Kupa Yedilisi

Tarotun çok anlamlı kartlarından olan Kupa Yedilisi fiziksel alemden kendini uzaklaştırıp duygu ve hayaller aleminde kaybolmaya işaret eder. Bu kartı gören kişi istekler ve hayaller dünyasında kaybolmuş ve ne istediğini neyin peşinde koşacağı konusunda kararsızdır. Kupa yedilisi isteklerin ve hayallarin bizi gerçek hayattan uzaklaştırmasına dikkat çeker ve bize gerçek hayata geri dönme çağrısı yapar. Hayal kurmak ya da isteklerin hiç bitmemesi, gereğinden fazla düşünme gibi eylemler size hiçbir şey kazandırmayacaktır. Bu kart çoğu durunda açık bir uyarıdır. Bu kartı gören kişi hayaller dünyasından çıkıp kendine daha gerçekçi hedefler koymalıdır.

Tılsım İkili

Bu kart sürekli devam eden bir alışkanlık döngüsüne saplandığımızda ve hayatımız tekdüze bir hale geldiği zamanlarda karşımıza çıkar. Bu kartı gören kişi her gün aynı şeyleri yapmakta dolayısıyla aynı sonuçları elde etmektedir. Değişim ancak farklı şeyler denediğimizde, kabuğumuzdan çıkmaya, döngüyü kırmaya cesaret ettiğimizde ve sadece bizim tarafından yapıldığı taktirde hayatımıza girecektir. Bu kartı gören kişinin bu gerçeğin farkına varması gerekmektedir. Karttaki gömülü sonsuzluk işareti (8) bu döngüyü bu şekilde devam ettirdiğimiz sürece sonsuza kadar beklediğimiz değişimin cereyan etmeyeceğini bize hatırlatır. Bu kart bize önem verdiğimiz işlerin hayatta kaçırdığımız şeylerden daha önemsiz olabileceği konusunda uyarı verir. Bu kartı gören kişi çevresine ve kaçırdığı fırsatlara bir kez daha bakmalıdır…
Yıkılan Kule

Ani ve beklenmedik değişimlerin kartıdır. Ancak yıkılan kule kartı güven duygumuzu kaybetmekle de yakından alakalıdır. Tıpkı kulenin bir dış güç tarafından yıkılması gibi bu kart belirdiğinde sahip olduğumuz bir şeyi kaybetmemiz ve kendimize, yaşadığımız çevreye, arkadaşlara veya aileye güvensiz hissetmemiz doğaldır. Yıkılan kule kendimizle yüzleşmediğimiz ve bize acı veren sorunları kendi içimizde halletmediğimiz sürece kaçacak yer olmadığını bize hatırlatır. Bu deşiğim kişinin yaşadığı yerde ya da kendini en güvende hissettiği yerde de yaşanıyor olabilir ve o kadar ani olmuştur ki değişimden kaçma fırsatı bile bulunamayabilir. Ancak amaçta budur zaten, değişen, acı veren, kaçma hissi uyandıran her neyse, onunla yüzleşin. Feraha kavuşmanın tek yolu kendi kendinize düşünmek!

Kılıç Ası

 

Kılıç Ası kaderde çok önemli bir dönüm noktasına varmanın simgesidir. Bu kart ihtiyaç duyulan kararlılığın, kaynağın veya özgüvenin ele geçmesi ve kılıçların kaldırılmasıyla ilgilidir. Kartı görene başarıya ulaşmak için gerekli tüm şartlar sunulmuş ve ihtiyaç duyulan iç cesaret ele geçmiştir. Bu kartı seçen kişiler için önümüzdeki günlerde motivasyon amaca ulaşma arzusu oldukça yüksek olacaktır. Kılıç ası aynı zamanda kişinin kendisinin yanı sıra onu destekleyenlerinde başaracağına olan inancının tam olduğunu gösterir. Bu kartın belirdiği nokta tam anlamıyla kişi için güzel bir başlangıç noktası ve bu süreci tetikleyen olaylar zincirinde ilk olayın cereyan edeceği noktadır. Hazır olun, yakında ok yaydan çıkacaktır ve değişim başlayacaktır…

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bu İki Kelimeyi Aklınızdan Çıkarmayın: Kullanmaya Başladığınızda Beyin Yapınızı Değiştiren 2 Kelime

ama-yerine-ve-kullanin[1]

 

‘’İstemeyi bırak, yapmaya başla. Hayatının kontrolünü ele geçir!’’. Bu ifade, usta bir yazar olan ve Standford üniversitesinde profosörlük yapan Bernard Roth’un The Achievement Habit (Başarı Alışkanlığı) adlı kitabının temel ilkelerinden birisidir. Yazara göre, başarıya ulaşmamızın sırrı yalnızca iki kelimeyi kelime dağarcımızdan çıkarıp yerine bu iki sihirli kelimeyi eklemek. Bu yazımızda söz konusu olan yazarın daha iyi bir yaşam sürülmesi adına verdiği tüyoları anlatacağız.

Bernard Roth
1.‘’Ama’’ yerine ‘’ve’’ Kullanın
‘’Sinemaya gitmek istiyorum ama yapacak bir ton işim var’’ yerine ‘’sinemaya gitmek istiyorum ve yapacak bir ton işim var’’ derseniz ne olur sizce?

Profesör Roth şöyle kaleme almış: ‘’ ‘’ama’’ kelimesini kullandığınız zaman eylemler arasında aslında olmasa da bir çatışma çıkarıyorsunuz. Ancak ‘’ve’’ bağlacını kullandığınız zaman beyniniz gayri ihtiyari bir şekilde cümlenin iki kısmını da bir bütün olarak algılıyor.’’
Dilbilim’de bu tür cümle yapıları, bağlacın olduğu yan cümleler arasındaki bağdaştırıcı veya ayrıştırıcı bileşik cümleler olarak bilinmektedir. Esas itibariyle ‘’ama’’ , ‘’buna rağmen’’ , ‘’ancak’’ bağlaçları cümle içersindeki bir ifadeyle diğer bir ifade arasında zıtlık bildirmek için kullanılmaktadır.

Oysa ‘’ve’’ bağlacını ele alırsak, bu bağlacın birleştirici ve daha olumlu bir işlevi vardır.
Buradan hareketle, belki de alışkanlıklarınızı değiştirmenin zamanı gelmiştir. Artık biliyorsunuz ki ‘’yeni bir mobilya alamak istiyorum ama tamir etmem gerek’’ ifadesi yerine ‘’yeni bir mobilya almak istiyorum ve tamir etmem gerek’’ ifadesini kullanmak daha iyi bir seçim olacaktır.
2. ‘’Zorundayım’’ yerine ‘’İstiyorum’’
Roth kitabında şöyle vurgulamış: ‘’Bu alıştırma insanların yaptığı bir takım şeylerin (işe gitmek gibi), hatta onlara zevk vermeyen şeylerin bile aslında kelime seçimleriyle alakalı olduğunu farkına varmasında oldukça etkilidir.’’Sadece küçük bir yüklem değişikliği hayatınızın gidişatını değiştirebilir. Eğer her sabah uyanıp işe gitmeyi ölüm olarak gürüyorsanız hayatınız cehenneme dönecektir.

 

Fakat işin aslına bakacak olursanız, bir şeyleri değiştirmek düşündüğünüzden daha kolay. Sadece her sabah işinizle ilgili neyi sevdiğinizi düşünün. Örneğin, karmaşık bir projeyi bitirmenin size verdiği o rahatlama hissini veya meslektaşlarınızla çay içip hoş vakit geçirdiğinizi düşünebilirsiniz. Aynı zamanda işten evinize gelip de ailenize kavuştuğunuz o anı da düşünebilirsiniz. İster inanın ister inanmayın, bu basit strateji sizi bütün gün pozitif bir enerjiyle yüklü tutacaktır.

Öylece oturup çalıştığınız günün sonlanmasını beklemek yerine, çalıştığınız şirket hakkında ne yapmak istediğinizi, nasıl iyi getirisi olan bir kariyer elde edebileceğinizi, becerilerinizi sergileyebileceğinizi ve kendinizi nasıl ödüllendirebileceğinizi düşünün. Eğer genel olarak işinizden nefret ediyor ve bununla ilgili hiçbir şeyi de değiştirmek istiyorsanız suçlamanız gereken tek kişi kendinizsiniz.

 

Gördüğünüz gibi, ‘’ailemi ziyaret etmek zorundayım/gerek’’ yerine ‘’ailemi ziyaret etmek istiyorum’’ arasında dağlar kadar fark var. Ne hakkında konuştuğunuzun bir önemi olmaksızın, her zaman ‘’zorundayım’’ yerine ‘’istiyorum’’ demek daha iyidir. Bu stratejiyi hayata geçirmek kolay değildir AMA başarıya ulaşmak ZORUNDAYSANIZ bu strateji gereklidir. Ancak bu strateji başarıya ulaşmak İSTİYORSANIZ gerekli VE de kolaydır.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Geceleri Yatağının Altına Soğan Koyuyordu – Nedenini Öğrenenler Çok Şaşırdı

loken[1]

Meyve ve sebze tüketmenin sağlığımıza ne kadar yararlı olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak bilmedikleriniz de var.
Meyve ve sebzeler, dünyanın farklı yerlerinde alternatif tıpta kullanılıyorlar. Bazılarının tadı güzel olmasa da önemli olan sağlıklı olmaları.
Onlardan biri de soğan.
Elbette dünyanın her yerinde, her mutfağında soğan kullanılıyor. Ancak kullanış şekli farklı.

İlaç gibi sebze

Yapılan birçok araştırmada soğanın kalbe iyi geldiği kanıtlandı. Soğanın kokusunda bulunan hidrojen sülfitin damarlara iyi geldiğin biliniyor.
Ek olarak soğan antioksidan kaynağıdır. Zinde olmak ve sinir sisteminizi güçlendirmek için antioksidanlar şarttır.
Öksürüğe karşı soğan
Gün geçtikçe soğuk algınlığına daha çabuk yakalanır hale geldik. Öksürük de soğuk algınlığının olmazsa olmazı.
Soğan, öksürüğe iyi geliyor.
Yapmanız gereken:
1- Yarım soğanı kâsenin içine koyun.
2- Üstüne kaynar su dökün. Ardından kâseyi yemek masasının üstüne veya yatağınızın altına koyun.
3- Uyuyun. Ertesi gün odanız soğan kokabilir ancak değiyor. Uyandığınızda öksürüğünüzden eser kalmadığını göreceksiniz.

Ucuz, zararsız ve doğal

Yukarıdaki yöntemi deneyenler işe yaradığını söylüyorlar. Uyandıktan sonra solunum yollarının açıldığını farketmişler.

Kaynak: newsner

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Cevizin İçinden Çıkan Kabukların İnanılmaz Faydaları…

29314749_2138600682827598_3344977889413038080_n[1]

 

Cevizin içinden çıkan kabukların faydası nedir : Bir çoğumuz cevizi kabuklu alıp tüketiyoruz . Bilmeyenler için bir bilgi paylaşmak istiyoruz : Cevizi kırdığımızda 2 ceviz parçasının arasında bulunan ağaç yaprağı gibi olan resimde gördüğünüz parçaları lütfen atmayınız !!!
Yıllar önce çok değerli bir büyüğüm tavsiye etmişti bu yapraklar, görünüm itibariyle de sanki akciğerlerimize benzemektedir ve bir tutamı bir fincan ile sadece 2-3 dk kaynatılarak içildiğinde özellikle öksürüğe ve balgam problemine çok iyi gelmektedir.
Ayrıca içinde bulunan omega ile yağ yakımı aktif hale geliyor ve faydalı kollestrol ile damar sağlığını koruyor…
Kötü kollestrolü olanlar ceviz içi ile birlikte mutlaka Cevizin içinden çıkan kabukları çay ile beraber tüketmelidir.
Bölgesel yağlanması olanlar, diyet yaptığı halde göbek ve basenlerinde fazlalık olanlar için ideal bir yağ eritme ve kilo verme kürürür.
Mutlaka deneyin arkadaşlar, özellikle de ilaç almasını istemediğimiz çocuklarımız için mükemmel bir şifa kaynağı. ..
Demlendiğinde rengi tıpkı normal çay gibi olan ve içimi de gayet güzel olan bu bitki çayını yaş sınırı olmadan çocuklarınıza içirirken az miktar bal ile tatlandırabilirsiniz.
Sizlerde özellikle soğuk havalarda bu çaydan faydalanabilirsiniz.

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Resimde ilk gördüğün hayvan hangisi?

unnamed[3]

 

Resimde ilk gördüğün hayvan hangisi?
Tavşan mı yoksa ördek mi? Cevabın kişiliğin hakkında birçok ipucu verecek!

TAVŞAN GÖRDÜYSEN: İYİMSER

Sen, sakin, uyumlu ve pozitif bir insansın. Hayatın güzel yanlarını görmeyi tercih ediyorsun

ÖRDEK GÖRDÜYSEN: GERÇEKÇİ

Sen oldukça gerçekçi ve mantıklı bir insansın. Az rastlanır türden pratik bir zekaya sahipsin.

HER İKİSİNİ DE GÖRDÜYSEN: YARATICI

Sen yaratıcı ve sanatçı ruhlu bir insansın. Çok kültürlü ve entelektüelsin.

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

İLK GÖRDÜĞÜN ŞEY ZİHİN YAŞINI ORTAYA ÇIKARIYOR.

dansçı[1]

 

İlk olarak iki dansçı gördüysen zihinsel yaşın “16”

İnsanlara karşı çömert davranan ve olağanüstü enerjin ile onları mutlu edebilen birisin.Sen küçük bir çocuk gibi enerjik ve hareketlisin. Her duruma çok olumlu ve tüm iyi niyetinle yaklaşıyorsun. İnsanlara karşı cömert davranan ve olağanüstü enerjin ile onları mutlu edebilen birisin. Sen asla büyümekten yana olmadın. İçindeki çocuk hep seninle olacak!

 

İlk olarak zırhlı şovalye gördüysen zihinsel yaşın “27”

Zihinsel yaşın,gereksiz yere kaygılanmak yerine,harekete geçebilen cesur biri olduğunu gösteriyor.Senin zihnin, birçok genç insanınki kadar aktif. Bununla birlikte, diğer gençlerin aksine, sen stres altındayken ya da yoğun duygular yaşadın bir anında bile endişelenmiyor ve sakinliğini koruyabiliyorsun. Sen gereksiz yere kaygılanmak yerine harekete geçiyorsun. Kendine güvenin tam ve çok cesur birisin!

 

İlk olarak bir adam gördüysen zihinsel yaşın “42”

Zihinsel yaşın hayattaki birçok zorluğu tecrübe etmiş bir olgunluk seviyesine eriştiğini gösteriyor.Sen her yağmurdan sonra gökkuşağının çıkacağını ve kara bulutların dağılacağını biliyorsun. Zor günlerin geçici olduğunu ve bu tarz şeyler için üzülmeye gerek olmadığının gayet farkındasın. Mutlu olunabilecek illa bir şeyler vardır. Sen bu inançla güçlü kalabiliyorsun. Hayata karşı her zaman pozitifsin ve cesaretin takdire şayan!

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bir Kelebek Seçin Ve Bilinçaltınızda Yatan Bilinmezlikleri Keşfedin

kelebek[1]

 

Mitolojide kelebeklerin insanların ruhlarını temsil ederdi. Eski Yunan’da insanlar öldükten sonra ruhlarının bir kelebek ya da bir güvercinin içine girdiğine inanılıyordu. Fotoğraftaki siyah arka plan sizin bilinçaltınızı temsil ediyor. Aydınlanmaya ihtiyaç duyan bir yer. Seçeceğiniz kelebeği seçerken dikkat edin. Çünkü sizi uçarak aydınlığa çıkartacak.

 

1. Kısıtlamaların Sembolü

Eğer 1 numaralı kelebeği seçtiyseniz kanatlarının üst kısmındaki renk değişimini fark etmişsinizdir. Bu sizin özgür olmak için mücadele ettiğiniz anlamına geliyor. Hayal kırıklıklarınızı ifade etmek istiyorsunuz. Özgürlüğü her an arzuluyorsunuz. Birisi ya da herhangi bir şey sizi düşüncelerinizi ifade etmekten yalnızca sizin izin verdiğiniz ölçüde kısıtlayabilir.
Yüzleşmeni gereken en önemli probleminiz ise kendinizi düzgün bir şekilde ifade edememeniz, bir şeyleri anlatırken parçaları birleştiremiyorsunuz. Siz konuşurken birileri devamlı sözünüzü kestiği için düşünceleriniz tam anlaşılmıyor hatta bazen duyulmuyor bile. Bunun önüne geçin, gerekirse sesinizi kontrollü kullanmayı öğrenin ama söylediğiniz şeyi karşı tarafa doğru aktarmanız insanlarla olan iletişimde önemli bir detay.
2. İkilik ve Karmaşanın Sembolü

Çekiç ve örs arasında sonsuza kadar iki dünya arasında gibisiniz. Baskı altında olduğunuzu hissetmeden hayatınızdaki hiçbir şeye pek karar veremezsiniz. Her zaman birbirinizden hoşlanmayan iki arkadaşın arasında yakalandığınız durumlarla karşı karşıya kalırsınız ve ikisini de vazgeçemez veya aralarında seçim yapamazsınız.
Başkalarına sizin arabulucu olmadığınızı söylemelisiniz. Diğer insanlar yüzünden seçim yapmayı bırakıp tamamen kendiniz için bir şeyler yapmak adına kararlar vermelisiniz.
3. Rutinliğin Sembolü

Eğer 3 numaralı kelebeği seçtiyseniz, bulunduğunuz konumdan belki daha iyisini elde etmek belki de geçmişteki kötü davranışlarını örtüp yeni bir şeylere başlamak adına bir şeyler yapmayı zor bulan bir yapınız var. Rutini ve onun yarattığı konforu seviyorsunuz. Monotonluk sizi zaman zaman rahatsız etse bile, durağanlığı tercih ediyorsunuz.
4. Sırların Sembolü

Hayatınızla ilgili çok büyük bir sırrı saklıyorsunuz. Bu geçmişte yaptığınız utanç verici bir şey de olabilir ya da kimseye söyleyemediğiniz bir hayal kırıklığınız da olabilir. İnsanların bunu anlayamayacağını düşünüyorsunuz. Bu büyük yalan sizi içten içe yiyor. Fakat bunun açığa çıkabilme ihtimali sizi çok fazla korkutuyor. Hayattan zevk alabilmeniz için tüm cesaretinizi toplayıp bunu ortaya çıkarmalısınız ve yüzleşmelisiniz.
Bu kendinizi ortaya çıkarmak olsa bile; bazı şeyleri kabul etmek, hayatta yapmamız gereken en zor şeylerden biridir.
5. İfade Edilemeyen Aşk Sembolü

En büyük sorununuz, sevdiğiniz kişi hakkındaki duygularınızı ifade etme korkusu. hiç fark etmeden aşık oluyorsun. Duygularınızı kendi içinde tutarsın ve sevdiğiniz kişi size yaklaştığında güvensizliğiniz yüzünden onları görmezden geliyorsunuz. Bu duyguları ifade etme cesaretini bulduğunuzda ve sonunda sevdiğiniz kişiye yaklaştığınızda, hayatınızda mutluluk bulacaksınız. İyi bir adım atmak için yapacağınız şey kendinizi her geçen gün daha çok sevmeye çalışmaktır.

6.Yanlış Anlaşılma Sanatçısı Sembolü

Sanat dünyasına ilgi duyuyorsunuz ve yaratıcı şeyler yapmak konusunda tutkunuz var. Resim, müzik veya yazı yoluyla kendinizi nasıl ifade edeceğinizi biliyorsunuz, ancak başkaları sanatınızda söylemeye çalıştığınız şeyi asla anlamıyor. Çok fazla kodlanmış mesajlar, soyut şeyler, çok fazla gizem kullanıyorsunuz.
Bazen siz bile aslında neyi ifade etmek istediğinizi anlamıyorsunuz. Kendinizi daha iyi anlamak için, aklınızı bazı basit solunum meditasyonlarıyla rahatlatmayı deneyin.
7. Samimilik ve Dürüstlüğün Sembolü

Siz çok dürüst birisiniz, bazen bu daha da yüksek seviyelere çıkabiliyor biraz acımasız bir şekil alsa da. Nasıl yalan söyleyeceğinizi bilmiyorsunuz ve çevrenizdekilerden bir şeyleri gizlemeyi sevmiyorsunuz. Arkadaşlarınız sizi bazen biraz zorlayan, otantik bir insan olarak görürler. Dürüstlüğünüzü köreltmek yerine, gülerek ve nezaketle konuşmayı deneyin. Bazen birkaç kibar kelime, başka birine yardım etmek için sert bir dürüstlükten daha fazlasını yapabilir.
8. Mükemmelliğin Sembolü

Bu kelebeği seçtiniz, çünkü mükemmel olmak istiyorsunuz. Herkes size söylemese de mükemmellik dengesini bulmak için sürekli uğraşıyorsunuz. Çalışmak ve arkadaşlarınızla olan ilişkiler konusunda çok bilinçli birisiniz. Mükemmele ulaşmaya çalışmak yerine belki de en iyisini yapmaya çalışmak ve olabildiğiniz en iyi halde olmaya çalışmalısınız. Mükemmel bir şey yoktur, sadece “dünden daha iyi” var.
9. Otoriterlik Sembolü

 

9 numarayı seçtiyseniz, bulunduğunuz durumlarda durumun tam kontrolünü isteyen bir kişisiniz. İnsanlardan istediğiniz her şeyi yapmasını, sorularınızı derhal yanıtlamasını ve bunlar beynini kullanarak hepsini yapmasını istersiniz. Her zaman patron gibi davranıyorsunuz ya da bir kontrol altında tutma eğilimindesiniz ve bu çevrenizdeki insanlara rahatsız edici gelebilir. Hayatınızda biraz daha alçak gönüllü olmaya çalışın; insanlar size daha çok saygı duyacak ve siz de daha mutlu bir yaşayacaksınız. Saltanatı bırakıp halktan biri olmanın tadına bakın.

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Ünlü Filozof Platon’un Hayatınıza Yön Verecek 16 Sözü

platon3-e1520571575259[1]

 

Platon, tanınmış bir Yunan filozofu ve Sokrates’in en akıllı öğrencilerinden biridir. Yaşadığı çağdan kalma kendisine dair hiçbir biyografik bilgi bulunmadığından, onun hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsak ölümünden 500 yıl sonra başkaları tarafından yazılmış biyografileri ve kendi yazdıklarına güvenmek zorundayız.
Genç bir adam olarak Plato, Sokrates ile tanışana kadar resimle ilgilenmiş, şiirler yazmıştır. Filozof olmuştu ve siyasette kariyer yapmayı amaçlıyordu. Sokrates’in ölüm cezasına çarptırıldığı zaman bir politikacı olmaktan vazgeçmeye karar verdi. Daha sonra felsefe, bilim, matematik ve din üzerine yoğunlaştı.

 

On iki yıllık seyahat ve bilgi birikiminden sonra, büyük filozof, Batı medeniyetinin ilk organize okulu olan Akademi’yi kurduğu Yunanistan’a geri döndü.
Platon’un öğretileri, insan davranışının 2,500 yıl öncesinden beri pek değişmediğini kanıtlamaktadır.
Aşağıda Platon’un aşk, yaşam ve insan davranışları üzerine 20 derin ve etkileyici sözlerinde kendinizden parçalar bulabilirsiniz.
1. Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın, yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır.

2. Bilirken susmak, bilmezken söylemek kadar kötüdür.

3. Bir insan tanrıların varlığına hiç inanmasa da, eğer aynı zamanda dürüst bir mizacı varsa, böyle kişiler insanlardaki kötülükten nefret eder.

4. Devlet işleri içten gelen bir sevgi, edep ve kamil akıl ile yürütülmezse onun sonu çöküş ve yok oluştur.

5. Bilirken susmak, bilmezken söylemek kadar kötüdür.

6. Hayatta göreceğiniz iş ne olursa olsun, erdem olmayınca elde edeceğiniz her şeyin, yapacağınız her işin sonunda utanç ve kötülük vardır.

7. Kötülüklerin ilki ve en büyüğü, haksızlıkların cezasız kalmasıdır.

8. İnsanın kendini fethetmesi zaferlerin en büyüğüdür.

9. Dost, hem iyi görünen hem de iyi olan insandır.

 

10. Kendini yönetirsen dünyayı yönetecek gücü bulabilirsin.

11. Edep sahibi yalnızca iyiliklerden zevk alır.

12. Her şeyin en mühim noktası, başlangıçtır.

13. Kötülüğün yolu yakındır kolay ulaşılır ona. İyiliğin önüne ise alın teri ve vicdanı koymuştur Tanrı.

14. Makamını kaybedersen üzülme! Güneş de her sabah doğar ve akşam batar.

15. Boş bir kafa, şeytanın çalışma odasıdır.

16. Gözlemle, dinle, sus, az yargıla, çok sor!

Bir Melek Kartı Seçin ve Meleklerinizin Size Vermeye Çalıştığı Mesajı Öğrenin!

melek[1]

 

 

Birinci meleği seçtiyseniz;
Meleklerin geçmişinde yaşadığın zorlukların farkındalar. Sevdiğiniz birisini veya bir hayvanı kaybetmiş olabilirsiniz. Melekleriniz size geçmişte kaybettiğiniz sevdiklerinizin size mesaj gönderdiklerini söylüyorlar. Hiç yerde bozuk para veya tüy gördünüz mü? Tanıdık bir koku kokladınız mı? Dinlediğiniz bir şarkı size tanıdık geldi mi? Bu tarz işaretler geçmişte kaybettiğiniz kişilerin sizin yanınızda olduğunu gösterirler. Özellikle bayramlarda üzgün hissedebilirsiniz fakat bu işaretler sayesinde içinizi huzur kaplayacaktır.

 

Sevdikleriniz birer koruyucuya dönüşüyor. Eğer gözlerinizi kapatıp, işaretleri takip ederseniz aslında sizi yalnız bırakmadıklarını anlarsınız. Sevdiklerinizin yanınızda olduğunu mutlaka hissedeceksiniz çünkü onların sevgisi bu dünyadaki başka bir sevgiye benzemiyor. Bunları fark ettiğinizde gözünüzden mutluluk gözyaşları akacak. Eğer yakın zamanda birisini kaybedecek olursanız, ondan size işaretler göndermesini isteyin. Mutlaka bu çağrınıza bir cevap alacaksınızdır.
İkinci meleği seçtiyseniz;
Melekleriniz size yeni bir ilişkiye başlamak ya da var olan ilişkinizi ilerletmek için yardımcı olacaklardır. Her zaman kafanızı kurcalayan sorulara bir cevap vermek için hazır bekliyorlar. Onlara göre çok az bir zaman kaldı. Meleklerinizin size bu kartla birlikte verdiği en önemli tavsiye ilk önce kendinizi sevmeniz gerektiği. Eğlenmenize bakın, flört edin ve eski neşenizi tekrardan bulun. Eğlenmeniz sizi dışarıdan çok daha çekici kılacaktır.

Nasıl bir eş istediğinize iyi karar verin. Eğer arkadaşınız size bir kişiyi ayarlamak istiyorsa, o kişiyle buluşun. Gerçek aşkın sizi ne zaman bulacağını asla bilemezsiniz. Bu kart meleklerinizin sizi ruh eşinizle buluşturmak için çalıştıkları anlamına geliyor. Ruh eşiniz hiç beklemediğiniz bir mekan da ve hiç beklemediğiniz bir zaman da karşınıza çıkacaktır.
Eğer var olan ilişkinizdeki heyecanınızı kaybettiyseniz eşiniz de çekici bulduğunuz şeyleri tekrardan hatırlayın. Meleklerinize göre romantik bir buluşma ayarlamalısınız. Yeni bir elbise alın, saçlarınızı yaptırın, kendinizi güzel hissedeceğiniz bir şekilde hazırlanın. Geceye kadar sevgilinizle flört edin ve onu akşama hazırlayın. Onu ne kadar sevdiğinizi ufak notlara yazın ve cebine gizlice koyun. İlişkinizi tutkulu bir hale getirmenin birçok yolu vardır. Melekleriniz yaratıcı olmanızı öneriyorlar.
Üçüncü meleği seçtiyseniz;
Melekleriniz sizinle gurur duyuyor ve spiritüel yolcuğunuzda ne kadar yol aldığınızı size söylemek istiyorlar. Aştığınız bütün engelleri onlar görüyorlar. Bu yolculukta size destek olduklarını bilmenizi istiyorlar. Hayatınıza yeni bir yön verdiğiniz için sizi kutluyorlar. Yeni bir şeylere başlarken yaşadığınız korkuyu aşmanıza yardımcı olduklarını bilmenizi istiyorlar. Hedeflerinize odaklanmanız gerektiğini söylüyorlar.

 

Melekleriniz istediğiniz her şeyin zamanı gelince gerçekleşeceğini söylüyorlar. Aynı zamanda belirli insanların hayatınızdan çıkması gerektiğini de söylüyorlar. Bu durumdan pişmanlık duymayın çünkü her türlü bu insanlar çıkacak hayatınızdan. Önünüze bakmaya devam edin. Zaman zaman dinlenmek ve uzaklaşmak isteyebilirsiniz. Bu durum çok normal, melekleriniz yine de yanınızda olmaya devam edecekler. Etrafınızı iyi inceleyin ve işaretleri görmeye çalışın.
Dördüncü meleği seçtiyseniz;
Melekleriniz sizi bir bağımlılıkla mücadele ederken görmüşler. Bu bağımlılık yemek, sigara, kontrol problemleri, insanlar veya yalnızlık olabilir. Melekleriniz arka planda sizin için çalışıyorlar. Birkaç aydır kendinizi daha az bağımlı hissediyorsunuz. Melekleriniz size pozitif enerji gönderdiler. Size kötü alışkanlıklarınızı, iyi alışkanlıklarla değiştirmeniz gerektiğini söylüyorlar. İradenizin geçmiş aylar boyunca ne kadar güçlendiğini fark ettiniz. Artık gerçekleri görebiliyorsunuz ve olaylara daha olumlu bakıyorsunuz. Melekler hayatınıza mucizeleriyle geliyorlar. Size doğru yolu göstermek için ellerinden geleni yapıyorlar.

http://filoji.com/bir-melek-karti-secin-ve-meleklerinizin-size-vermeye-calistigi-mesaji-ogrenin/

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Hayat Enerjin Yükselsin İster Misin?

ilkbaharda-detoks-04-700x437[1]
• Sürekli olarak dik dur! Gözlerin daima yukarıda olsun.
• Kendinle olan konuşmalarını kontrol et.
• Negatif konuşmaları hemen anında kes!
• Duygularını izle. Olumsuz duyguları vücudundan hemen at.
• Beslenmene dikkat et. Ağır şeyler yeme. Mümkünse hep doğal şeyler tüket.
• Her fırsatta derin nefes alıp ver. Burundan al uzun süre tut, ağızdan nefes ver.
• Hedeflerine odaklan. Hedefe ulaşıncaya kadar pes etme.
• Her zorluğun içindeki fırsatı gör. Daima umudunu koru. En zor durumlarda bile.
• Kararlı ol! En kötü karar bile kararsızlıktan daha iyidir!
• Kendine her durumda inan. Kimse sana inanmasa bile.
• En büyük ödüller, en büyük zorlukların ardından gelir.
• En büyük hediyeler, bazen en kötü ambalajla sunulabilir.
• Her zaman ŞİMDİ’ yi yaşa. Geçmişe takılıp kalma!
• Düşünme, sadece YAP!
• Cesur ol.
• Kararlı ol.
• Kendine güven. Kendine %100 güven.
• Çözüme odaklan, sorunlara değil
• Bütün sorumluluğu kabullen.
• Kendini bir değişim sanatçısı gibi hisset.
• Yaptığın her işi, Mozart’ın müzik yaptığı
kalitede yap.
• Doğru soruları sor.
• İçindeki kaynaklara ulaş.
• En büyük kaynaklar içinde saklı.
• Geçmiş başarılarını hatırla. Ama onlara sığınma. Daha iyisini yap.
• Meraklı ol. Sürekli yenilikleri takip et.
• Kendini geliştirecek ve motive edecek kitaplar oku.
• Kendini geliştir.
• Kendine inan. Kendine %100 inan.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 2 Comments »

”N” Harfini Bir Dakikadan Kısa Sürede Kimler Bulacak…

102605-n-harfini-1-dakikadan-kisa-bir-surede-bul_d620[1]

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Hayatınızı Yeniden Başlatın: Aşmanız Gereken 20 Zihinsel Engel

f41f762e4d11ea43562f59f35ad30bf1[1]
Bir sıcak hava balonunun içinde olduğunuzu hayal edin. Siz ve size ait tüm eşyalar örgü sepetin içinde duruyor. Bir şeyler ters gitti ve hızla irtifa kaybediyorsunuz. Çabucak bir çözüm bulamazsanız 10 dakikadan az süre içerisinde yere çakılacaksınız.
Aklınıza ilk gelen, sepetteki fazla ağırlıktan kurtulmak için eşyalarınızın yarısından fazlasını aşağı atmak olurdu. Ya eşyalarını atacaksınız ya da 10 dakika içinde yere çakılacaksınız. Eşyalarınıza bakıp birkaç saniye duraklarsınız ama sonra yapmanız gerekeni yapar ve kazanmak için hayatınızın yarısını harcadığınız eşyaları tek tek aşağı atmaya başlarsınız. Yükünüz hafifler, düşüşünüz yavaşlar ve yeniden havada asılı kalmaya başlarsınız. Bir oh çekip düzgün düşünürsünüz.
Buna benzer durumlar daha az dramatik şekillerde hepimizin başına gelir. Yıllarca biriktirdiğimiz şeylere bağlanırız. Bazılarının kullanım açısından değerleri vardır. Bazı eşyalara ise sadece uzun zamandır bize ait olduğu için bağlılık duyarız. Zihinsel yaşantımızda da böyledir. Zaman içinde kafamızın içinde birçok şey biriktirip onları her yere taşımaya başlarız: hayat hikayemiz, duygusal bağlılıklar, inançlar ve zihnimizde yıllardır oyalanmaya devam eden diğer şeyler.
Bazıları gerçekten işe yaramazdır ve bizi aşağı çeker. Bazıları geçmişte yaşadığımız zor anlara ait duygusal çöküntülerdir. Bazılarıysa sadece bizlere zarar veren korku veya alışkanlıklar… Eğer sıcak hava balonundaki siz olsaydınız, aşmanız gereken durumlar neler olurdu? 20 tanesini sizler için listeledim, sizin aklınıza gelen başkaları var mı?
1)Bağlılıklardan kurtulun: Budist felsefesine göre, bağlılık çilenin köklerinden biridir. Kesinlikle katılıyorum. Kendimizi evrendeki en aptalca fikirlere bağlıyoruz. Siz de daha önce bir şeylere bağlandınız mı? Ne kadar bağlıydınız o şeye? Bağlılığınız sizi bir şeylerden alıkoydu mu? Size çile çektirdi mi? Tarafsız olun, rüyadan uyanın, o zaman tüm bağlılıklardan kurtulabilirsiniz.
2)Suçluluk duygusundan uzaklaşın: Suçluluk hissetmenin kimseye bir faydası olmaz. Bir düşünün, suçluluk duygusu hangi problemleri çözebilir? Tek yapabileceği sizi üzüntüye hapsedip kendi kendinizi cezalandırmanıza neden olmak.
3)Kötü düşüncelerin gitmesine izin verin: Karamsar düşünceler ve kötücül bir tutum sizi yaptığınız her şeye nüfuz eden bir karanlığa hapseder. Karamsarlık tehlikeli bir yoldur. Düşüncelerimiz dünyamızı etkiler.
4)Kendinizi eleştirmekten vazgeçin: Çoğu zaman boynumuzdaki o ağrının nedeni yine kendimiziz. Kendimizi iyi niyetle eleştirmeye başlasak da zaman içinde sınırları aşarız. Özeleştiri, özgüvenimizi çürütmeye başlar. Bundan vazgeçin ve kendinize karşı kibar olmayı deneyin.
5)Önyargıları bir kenara bırakın: Önyargılar size olumsuz ve kızgın bir bakış açısı verir. Yeni bağlantılar kurmanızı engeller.
6)Takıntılarınızdan kurtulun: Hiçbir sebebi yokken, bir şeyi sadece yapmanız gerektiğini hissettiğiniz için mi yapıyorsunuz? Yaptıklarınız işe yaramaz olduğunu dürüstçe itiraf etme vakti geldi.
7)Başkalarının onayına ihtiyaç duymayın: Sık sık başkalarının onayına ihtiyaç duymak aslında özgüvenimizi ve özgünlüğümüzü tehdit eden bir çeşit zaaf, ilgiye muhtaç olma belirtisi.
8)Sizi sınırlayan düşüncelerin dışına çıkın: Sınırlarımızın çoğunu bizler, kendimiz koyarız. Hayat aslında keskin çizgiler çekmez. Sizi sınırladığını hissettiğiniz düşünceleri belirleyin ve onlardan olabildiğince çabuk kurtulun.
9)Kin tutmayın: Kin ve hırs kalbinizi yorar. Ne kadar uzun süre kin tutarsanız o kadar uzun süre acı çekersiniz. Araştırmalar kalp hastalıkları ile kin ve öfke gibi duygular arasında pozitif bir ilişki olduğunu gösteriyor.
10)Ertelemekten vazgeçin: Ertelemek bilinçaltınızın sizi engellemek ve önemli işlerinizi yapmanıza mani olmak için kullandığı bir taktiktir. Bunun farkında olun ve elinizdeki işin en azından ilk kısmını yapmak için çaba gösterin. Sonrası çorap söküğü gibi gelecektir, sonuçta zor olan kısmı işe başlamak.
11)Endişelerinizi kontrol etmeye çalışın: Kaygılar gelecekle ilgili belirsizlikler sebebiyle ortaya çıkar. Hoş olmayan durumlara dair beklentiler, gerçek olmayan, yalnızca kafamızın içinde yarattığımız düşünceler. Kendinize şunu sorun: “Düşüncelerimin gerçekte temeli var mı?”
12)Kalp kırıklıklarını aşmaya çalışın: Kalp kırıldığında iyileşmesi uzun zaman alır. Zihniniz aynı konularla meşgul oldukça kalbiniz kilit altında kalır. Kalbinizi kıranın aslında kaybettikleriniz değil, zihninizdeki kaybetme düşüncesi olduğunun farkına varın.
13)Kötü anıları unutun: Bazen geçmişte kalmış kötü anıları hatırlayıp üzülürüz. Anılar geçmişten gelen kırgınlıkları bugüne taşır. Geçmişi geçmişte bırakın.
14)İşe yaramayan şeyleri hayatınızdan çıkarın: Her türden eşyayla aramızda bir bağ kurarız. Bazen de hayatımızı işe yaramaz birçok eşyayla doldururuz. Hepsinden kurtulun ve yaşam alanınızı daha basit bir yere çevirin.
15)Çalıştığınız o kötü işten ayrılın: Etrafınızda saygısız ve karamsar insanlar varsa, oradan hemen uzaklaşın.
16)Geçmişe takılıp kalmayın: Hepimizin sıklıkla yaptığı bir hata geçmiş tecrübelerimizin bizi yanıltmasına izin vermek. Geleceğin, geçmişe benzeyeceğini düşünmek önümüze çıkan fırsatları kaçırmamıza neden olur.
17)Kendinizi mesleğiniz üzerinden tanımlamayın: Modern hayatın tehlikelerinden biri de kendimizi meslekler üzerinden tanımlamak. Mesleklerin rollere dönüşmesi bizleri bu rolün bir parçası gibi hissetmeye zorluyor. Gerçekte olduğumuz kişiden uzaklaşıyoruz.
18)Size zarar veren alışkanlıklarınızı bırakın: Bunlar sürekli tekrarlanan ve insanları üretkenlikten uzaklaştıran, engelleyici alışkanlıklardır. Çok fazla televizyon izlemek, aşırı yemek yemek veya uyuşturucu bağımlılığı olarak örneklendirilebilir.
19)Olayları kişiselleştirmeyin: İnsanların davranışlarını kişisel bir pencereden yorumladığımızda sık sık duygusal çöküşler yaşarız. Olayları kişisel almak incinmemize ve hayal kırıklığına uğramamıza neden olur. Hayata daha objektif bakmak önceliklerimize odaklanmamızı ve duygusal açıdan daha sağlıklı olmamızı sağlar.
20)Saatle yaşamaktan vazgeçin: Zaman, strese neden olan en önemli unsurlardan biri. Aslında zaman değil de bizim zamanı algılama biçimimiz buna neden olur. Bazen dinlenme vakitlerimizde bile zaman kavramının kölesi oluruz. Bu durum gerçek özgürlüğümüzü ve boşluk hissimizi yok eder. Zamanın sürekli farkında olmadan anları yaşamayı öğrenmek, herkes için özgürleştirici ve verimli olabilir.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Otomatik Negatif Düşüncelerden Arının!

düşünce-hataları-750x541[1]
Onlar kafamızın içinde dolaşan ve bazıları çok zararlı olan karıncalar! Okuyun, sizde de var mı ve nasıl mücadele edilir öğrenin
Uzmanlar onlara Otomatik Negatif Düşünceler (OND) diyor İngilizce’de kısaltması karınca anlamına gelen ANT olduğu için bu şekilde ifade edilebilirler Karıncalar, kafamızın içindeki olumsuz düşünceleri tanımlıyor Bunlarla başa çıkmanın yolları, kontrolü onlarak kaybetmemenin yolları psikoloji açısından son derece önemli Çünkü bazıları ‘kırmızı karınca’ olarak adlandırılan ve ‘zehirleyen’ bu olumsuz düşüncelen hayatınızı karartabilir
Psikologlar, utanma duygusu nasıl yüzün kızarmasına neden olarak fiziksel bir etki yaratabiliyorsa, insanın kendi kendine zarar vermesine neden olan olumsuz düşüncelerin de sağlığın bozulmasına, kilo almaya, cildin bozulmasına ve acıya neden olabileceğini düşünüyor
Düşüncelerin görünümü nasıl etkilediği konusunda yıllardır çalışan psikiyatrist Doktor Daniel Amen’ın çalışmaları, olumsuz düşünceleri olumlu düşüncelere dönüştürerek yaşamlarımızı daha iyi hale getirebileceğimizi ortaya koyuyor Amen yeni kitabı Change Your Brain, Change Your Body’de (Beyninizi Değiştirin, Vücudunuzu Değiştirin) ‘karıncaları’ ele alıyor Yeterince iyi, yeterince güzel, yeterince zayıf olmadığınızı, kötü bir anne, kötü bir çalışan olduğunuzu vs söyleyen kafanızın içindeki küçük sesleri anlatan Amen, bazı ‘karıncaların’ üstesinden gelinebiliceğini belirtiyor ve olumsuz düşüncelerin tüm düşünce yapısını ele geçirmesi anlamına gelen karınca istilasına karşı dikkatli olunması gerekiyor
Profesör, basit ‘karınca yok edici’ tekniklerle, bu düşüncelerin beyni yemesine ve işgal etmesine engel olabileceğini ve bir daha geri gelmemelerinin sağlanabileceğini söylüyor Amen, “Beyininiz güçlü bir organ Şişman, yaşlı, kırışık ya da ihmalkar olduğunuzu düşündüğünüzde, sağlığınızı, kilonuzu ve zihninizi etkileyen stres hormonunu yükseltiyorsunuz Olumsuz düşünceler olumsuz oluşlara neden olabilir Bunun için kendi ‘yok edici’ çözüm cephaneliğinizi oluşturmanız gerekir Kafanızda bir ‘karınca yok edici’ geliştirmeniz, tüm negatif düşünceleri yok etmenizi sağlayabilir Kendinizle kafanızda oluşan olumsuz düşüncelere kulak vermemek için anlaşın Bunu yaparsanız düşünceleriniz olumlu davranışlara yansıyacaktır Vücudunuz aklınızı takip eder Başka şansı yoktur” diyor
Bu ‘karıncalara’ bir göz atmak gerekirse:
Ya hep ya hiç
Bu, her şeyin ya iyi ya da kötü olduğuna inanmanıza neden olacak siyah-beyaz düşünmedir Bu, sözgelimi bir gün sporu kaçırdığınız için bunun öz disiplininiz olmadığı anlamına geldiğini ve tümden spor fikrinden vazgeçmenizi size dikte eden çarpık bir mantıktır
Çözüm: Yukarıdaki örneği ele alacak olursak, tek bir gün gidememenin tümden bırakmanız gerektiği anlamına gelmediğini kabul etmeye kendinizi zorlanamız gerekir O gün gidemediyseniz, ertesi gün mutlaka gitmeye çalışın
‘Daima’, ‘asla’,’hep’, ya da ‘herkes’ ifadelerini kullanmak
Sözgelimi kendinizi sürekli “Asla kilo veremeyeceğim” derken buluyorsanız, eylemleriniz üzerinde hiçbir kontrolünüz yokmuş gibi davranıyorsunuz demektir
Çözüm: Asla asla demeyin Genelleştiren sözcüklere bir yasak koyun
Olumsuzluklar üzerine odaklanmak
Eğer olumlu şeyler pahasına olumsuzluklara yoğunlaşıyorsanız, bu, sebat etmekten ziyade pes etmeye eğilimli olduğunuz anlamına gelir
Çözüm: Ruh halinizi iyileştirmek için mümkün olan her şeye olumlu anlamlar yüklemeye çalışın Aslında bu biraz Pollyanna’cılık oynamayı gerektiriyor
Hissederek düşünme
Bir şeyin doğru olduğuna dair hisleriniz bunu sorgulamanıza engel oluyorsa
Çözüm: Bunun yerine mantıklı düşünmeye çalışan, görüşlerinizi desteklemek ya da buna karşı durmak için kanıt arayın
Suçluluk
Yapmalıyım, yapmak zorundayım gibi kelimeler, suçluluk duygusunun inşasına izin verir ve davranışlarınızı kontrol etmeye başlar
Çözüm: Suçluluk duygusunu içinizden atın, ne yapabiliyorsanız yapın, ama sağlığınız pahasına bu kelimeleri kullanmayın -meli ekini sadece size uyduğu durumlarda kullanmaya ve uygulamaya çalışın
Etiketleme
Eğer kendinizi yaftalarsanız (sözgelimi “Ben başarısız biriyim”) eylemleriniz üzerindeki hakimiyetinizi kaybedebilir, olumsuzlukları salt gerçekler olarak görmeye başlarsınız
Çözüm: Bunu yapmaktan vazgeçin, etiketleri tersine dönüştürün ve buna göre davranın
Falcılık (kırmızı karınca)
Kendinize dair olumsuz bir gelecek tasavvur etmek (Asla bu sınavı geçemeyeceğim ya da bu işin üstesinden asla gelemeyeceğimgibi) Bunlar çok yaygın olumsuz düşüncelerdir ve hızla istila moduna dönüşebilir
Çözüm: Geleceği asla kesin olarak bilemeyeceğinizi kendinize hatırlatın Geleceğe dair merakınızı taze tutun ve geleceğin olumlu bir şekilde şekilleneceğini düşünün
Niyet okuma
Başkalarının düşüncelerini okumayın (Beni sevmiyor, çok şişman olduğumu düşünüyor, başarılı olmadığımı düşünüyorgibi)
Çözüm: İnsanların ne düşündüğünü kesin olarak bilemezsiniz Kafanızdan yorumlar uydurup buna inanmaktan vazgeçin Kendinize güvenin
Başkalarını suçlamak (Kırmızı karınca)
Başkalarını suçlamak ve başarı ya da başarısızlığınızın sorumluluğunu almamak zehirli bir düşüncedir ‘Bu senin hatan’ diye başladığınız cümleler, hayatınızı mahvedebilir Bu karıncaların kurbanı olabilirsiniz
Çözüm: Eylemlerinizin, başarı veya başarısızlıklarınızın sorumluluğunu almaktan korkmayın Eylemlerinizin sonuçlarıyla yüzleşmeye çalışın Kötü sonuçlardan çıkaracağınız derslerle yarın yeni ve daha iyi bir güne uyanacağınızı düşünün
PS: İngilizce’de ANT yani karınca kelimesi uzmanlar tarafından Automatic Negatif Thoughts (otomatik negatif düşünceler) olarak kullanılmış
* Alıntı

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »