İstediğiniz Her Şeyi Gerçek Kılmanızı Sağlayacak Yegâne Kavram: Çekim Yasası

çekim-yasası[1]

 

Çekim yasasını daha önce hiç duymayanlar için kısaca özetlemek gerekirse, herhangi bir isteğinizi zihninizde canladırdıktan ve o isteğin gerçekleşme halini detaylıca, derinlemesine düşündükten sonra o isteğin gerçeğe dönüşme fenomeni olarak adlandırabiliriz. Aslında işin temelinde yatan şey, evrendeki her şeyin frekanslar aracılığıyla birbiriyle iletişim halinde olduğu inancıdır. Bu temele dayanarak, kişi eğer düşünceleri aracılığıyla kendini hayalini kurduğu gerçeklik ile aynı frekansa sokabilirse, o isteğe kavuşacaktır.
Bu kavramla karşılaşan birçok kişi ilk başta bunu saçma ve hatta komik bulmakta. Ancak bugün birçok işadamı, oyuncu, sporcu, politikacı ve birçok zengin ismin çekim yasasını kullanarak bulundukları pozisyona geldikleri bilinen bir gerçek. Kısa bir Youtube aramasıyla kendi ağızlarıyla çekim yasısını kullandıklarını söyleyen birçok ünlü isimle karşılacaksınız. Yani altında yatan sebebi bilimsel olarak açıklayamasakta, çekim yasası var ve çalışıyor.
Çekim yasası ile ilgili bugüne kadar yüzlerce kitap yazıldı, onlarca kişisel gelişim uzmanı bu konu ile alakalı konuşma ve seminer düzenledi… Ancak işin aslı çekim yasası karmaşıklıktan uzak oldukça basit bir temele dayanıyor: “Birşeyi iste ve onun için çalış.” Çekim yasası ile ilgili yanlış bilinen noktalardan en kritiği budur. Bazı kişisel gelişim uzmanlarının söylediğinin aksine bir isteği düşledikten sonra, yan gelip yatamazsınız! İsteğinizi gerçek kılmak için hareket etmelisiniz. Buna kısaca akış içerisinde olmak denmekte.
Eğer sizde çekim yasasını aktif bir şekilde kullanmayı düşünüyorsanız, basit ve kısa bir biçimde hazırlanmış ancak oldukça etkili olan bu 11 maddelik listeye mutlaka göz gezdirin;
1. Yazın
Geçmişte istediğiniz ve gerçek olmuş bir şeyi yazmakla başlayın. ‘’Bunun için minnettarım’’ veya ‘’Artık bu bende var’’ gibi. Ardından şuan ki isteğinizi düşleyin ve ‘’Bana yaklaşan bu şey için mutluyum ve geldi.’’ gibi, olumlayıcı bir cümle yazın. Cümleleriniz size özgüdür. Ancak gelecek için isteğiniz dileğiniz ile geçmişte istediğiniz ve gerçek olmuş şeyi aynı kağıda yazmanızın sebebini iyi anlamalısınız. Bunun sebebi, gelecek için istenen şeyi de, gerçeklik frekansına sokmaktır. Yani dileğiniz daha gerçekleşmeden, gerçekleşmiş gibi şükretmelisiniz.
2. Spesifik Olun
İstediğiniz şeyin detaylarını tutun ve onu gerçekten zihninizde görün. Zihninizde kısa filmler oynatarak o anı gerçekten yaşayın. Bu hayal sekanslarının oldukça faydalı olduğunu unutmayın.
3. Küçük adımlarla ilerleyin
Çekim yasasını duymuş, denemiş ancak sonuç alamamış insanların en çok hata yaptığı adım burasıdır. Örneği maaşınız 5 bin TL iken, ayda 50 bin TL kazandığınız bir gerçeklik hayal ederseniz bu dileğiniz tabi ki, kısa vadede gerçekleşmeyecektir. Yine aynı örnekten ilerlemek gerekirse, maaşınızda makul bir artış olacağını hayal etmelisiniz. Bu miktarı mantık çerçevesinde belirleyin. Bu şekilde düşlemeye başladığınızda beklediğiniz değişimin gerçekleşeceğine emin olabilirsiniz.
4. Akışa ters isteklerde bulunmayın
Evrenin doğal bir akışı vardır. Olması gerekenler ve olmaması gerekenler kutsal bir dizge ile bellidir. İsteklerimizi düşlerken bu akışa ters düşmek bizi sadece hayal kırıklığına uğratır. Örneğin, çok beğendiğiniz Hollywood starı ile evleneceğinizi hayal edip evrenden bunu dilemek akışa tamamıyla ters bir istektir ve gerçekleşmeyecektir. Kendi gerçekliğiniz dahilinde bulunan ihtimaller üzerinden isteklerini ilerletirseniz, isteklerinizi gerçek kılma potansiyeliniz oldukça yüksektir.
5. Gerçekten istediğinizden emin olun
O şeyi gerçekten istediğinizden ve onun sizin için olduğundan emin olun. Diğer insanların sizin için istediklerini düşünmeyin, kalbinizin derinliklerinde o şeyi hissetmiyorsanız gerçekleşmeyecektir. Çünkü evren enerjinizle eşleşir ve enerji asla yalan söylemez.
6. İnanın
İsteğiniz inanç sisteminizle eşleşmek zorundadır. İşte bu en önemli adımdır çünkü bu çekim yasasının eşleşeceği şeydir. Bir şey istediğinizi düşünüyorsanız ancak istediğiniz şeyi kalbinizin derinliklerinde hissedemiyor, tereddüt ediyor ve gerçekleşmeyeceğini düşünüyorsanız işte bu tam da alacağınız sonuçtur. Bu şeyi ne kadar derinden istiyorsunuz? Bunun gerçekleşeceğine inanıyor musunuz? İnanç sisteminiz güçlenene kadar küçük küçük başlayın ve onu inşa etmeye devam edin.
7. Onaylayın
İsteğinizi onaylayan ve güçlendiren kendinize has pozitif ifadeler ortaya çıkarın. Her ne zaman aklınızda bir şüphe olursa veya tereddüde düşerseniz zihninizi bu pozitif ifadelerle doldurun.
8. Rahatlayın
Rahatlayın ve istediğiniz şey size doğru geliyormuş gibi davranın. İstediğiniz şeyin olması için ne kadar çok yalvarırsanız ve mutsuz olursanız o kadar çok onu bir gerçeklik olarak zihninizde canlandıramazsınız. Bir dilek uğrunda çalışmak ayrı şey, onun için yalvarmak ayrı şeydir. İstediğiniz şeyi görün, inanın ve size yaklaştığını hissedin ve üzerinizdeki negatif düşünceleri bırakın. Unutmayın, o istek zaten sizin. Tek yapmanız gereken ona doğru ilerlemek, yalvarmak değil!
9. Şükredin
Şu anda sahip olduğunuz her şey için şükredin. Çekim yasası şükrettiğiniz her şeyi size getirmeye devam edecektir. Şükür mucizeleri mıknatıs gibi çeker…
10. İstediğiniz şeyi zihninizde görün
İstediklerinizin ve rüyalarınızın gerçekleştiğini zihninizde bir film gibi canlandırın ve görün. Ve onları en ufak bir şüphe dahi duymadan ilk başta zihninizde canlandırın. Sonuçları görün ve hayal gücünüzün koşmasına izin verin.
11. İlham alın
Bir şeyler yapmak için rastgele ilhamlar almaya ve etrafınızdan rastgele iyi hisler elde etmeye başlayın. Ne zaman büyük bir dürtü, ilham veya bir düşünce alırsanız, hemen ona göre hareket edin. İstediğiniz zaman daima cevap alırsınız. Çünkü evren sizi hep destekliyor, size rehberlik ediyor ve hayatınızda istediğiniz her şeyi elde etmenizi istiyor.
Paulo Coelho’nun, Simyacı kitabındaki yaşlı kralın dediği gibi; “Bir şeyi gerçekten istediğin zaman, arzunu gerçekleştirmeni sağlamak için bütün evren işbirliği yapar.”
Kaynak: Filoji

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Tek Cevaplık Harika Bir Bulmaca: Mantık İnsanı mısınız? Duygu İnsanı mı?

cocugun-gercek-annesi-hangi-kadin-filoji-testi[1]

Sonuçlar iki kategori olarak ayrılıyor. Görselden anlaşıldığı gibi, küçük çocuk yerde oynarken iki kadın karşılıklı oturuyor.
Soru şu: Hangi kadının yerde oynayan çocuğun annesi olduğuna inanıyorsunuz? Sadece bir adet doğru cevap olsa bile, sizin seçiminiz kişiliğiniz hakkında birçok gerçeği yansıtacak.

1. Eğer soldaki kadını seçtiyseniz;
İnsanların yüzde 70’inin vermiş olduğu bu cevap maalesef yanlış. Belki sağdaki kadının gergin görüntüsünün bir anne ile bağdaşmadığını düşündünüz. Belki de soruyu görseldeki detayları fark edecek kadar dikkatli ve odaklı bir şekilde cevaplamadınız. Fakat yine de bu sizin kendi iç güdülerinizle verdiğiniz bir cevap ve doğal olarak içgüsel düzeyde bir anlam teşkil etmekte;

Siz yaratıcı bir kişiliğe sahipsiniz. Çocukluğunuzdan beri yaptığınız her şeyde en başarılı olmak istediniz.Hayal gücünüz çok geniş ve bir şeyleri kafanızda bir resim gibi hatırlamak sizin için çok kolay. Hayal gücünüz ve yaratıcılığınız sayesinde mizah konusunda başarılısınız ve bu yeteneğinizle takdir topluyorsunuz.
Sanat ve müzikle ilgili alanlarda sahip olduğunuz eşsiz zevkiniz, sosyal çevrenizin fikirlerinize verdiği değeri arttırıyor.Bunun yanında, karşınızdaki insanla empati kurabilme yeteneğiniz çok iyi durumda. Bu tavsiyelerinizi dikkate alan birçok insan olduğu anlamına geliyor.
Hırsınız sizi daha çok çalışmaya iterek, iyi yönde bir etki bırakıyor.Belki süper zekanızla öne çıkmıyorsunuz, fakat cesaretiniz ve çabanız sizin başarılı olmanıza yardımcı oluyor.
2. Eğer sağdaki kadını seçtiyseniz;
Yürüme çağına yeni yeni giren çocuklar oyuncaklarıyla ya da etraflarıyla oynarken, içgüdüsel olarak yüzleri ebevenyne dönük bir pozisyonda olmayı tercih ederler çünkü farkında olmadan aslında onlardan onay bekliyorlardır. Eğer bunu fark edip sağdaki kadını seçtiyseniz, tebrikler. Doğru cevap sağdaki kadındı.

 

Düşündüğünüzden daha zeki bir insansınız.
Beyninizin sol lobu son derece gelişmiş. Bu bölge mantık ve muhakemeyle ilişkilidir. Sorulan bir soruya ilk cevap veren kişi olduğunuza sakın şaşırmayın, bu sizin için çok olağan bir durum.Akla uygun tavsiyeleriniz rasyonel tarafınızı ortaya çıkarıyor. Bunun yanında hoşsohbet bir kimse olmanız öğrendiklerinizi deneyimleyebilme ortamı sağlıyor.
Ayrıca oldukça saygılı, dürüst ve sadıksınız.Üstelik şehvetli, tutkulu bir yapınız olması, romantik olma çabalarınızı boşa çıkarmıyor. Bir ortama girdiğinizde duruşunuzla parlıyorsunuz.

Yani özetlemek gerekirse; soldaki kadın, duygusal bir yapıya işaret ederken, sağdaki kadın mantıkçı bir yapıya işaret etmektedir.

Kaynak: Filoji

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

OLABİLECEĞİMİZ EN YÜKSEK POTANSİYELDEKİ KENDİMİZ OLMAK İÇİN…

23559487_10212201518287162_1909916592302033764_n[1]

 

Bağ kesme ve karma temizliği konusunu size uygulayabileceğiniz şekilde sadeleştirdim…tamamını okuduktan sonra uygulamaya geçebilirsiniz…
KARMA TEMİZLİĞİ
a)KENDİ HAYATIMIZDAKİ YILLARA KARMA TEMİZLİĞİ:Öncelikle niyet edin.
”Ben şu anda anne karnındaki günlerimi kabul ediyorum ve yaşadığım her şeyi sevgiye dönüştürmeye niyet ettim.”
b)BİR BAŞKASI İLE OLAN KARMAMIZA KARMA TEMİZLİĞİ:Öncelikle niyet edin.
”Ben şu anda ………. ile olan karmamı kabul ediyorum ve onunla yaşadığım her şeyi sevgiye dönüştürmeye niyet ettim.”
c)GEÇMİŞTEKİ BİR OLAYA KARMA TEMİZLİĞİ:Öncelikle niyet edin.
”Ben şu anda ……. durumumu kabul ediyorum ve yaşadığım her şeyi sevgiye dönüştürmeye niyet ettim.”
NİYETLERİNİZDEN SONRA YAZDIĞINIZ KAGIDI YAKIN.GÖZ GÖRSÜN BİLİNÇ UYARILSIN BURUN KOKUSUNU ALSIN KULAK SESİNİ DUYSUN.BENLİĞİMİZİ TAMAMEN İKNA EDELİM.
Görme duyma işitme dokunma ve koklama duyularımız bilinçaltımızı etkileyecektir ve o kağıdın yanmasıyla problemlerin yok olduğu kodunu kendimize verelim.
SEVGİYLE
Enerji Kancaları Bağlar BAĞ KESMEK…
Sahiden ÖZGÜRLEŞMEK-ÖZGÜRLEŞTİRMEK…
Başka insanlarla ilişkilerimizde geçmişte yaşanmış olumsuz deneyimler yada bazen onlarla ilgili beklentilerimiz, onları kaybetme korkumuz, bağımlılığımız gibi durumlar bizimle o kişi arasında görünmez bağlar oluşturur.
Fakat bu bağlar tıpkı bir insanı sararak öldüren sarmaşıklar gibidir; kimse kendisi olamaz, gelişemez, aradaki o bağlar; sevdiğimiz insanı da bizi kısıtlayan, gelişmekten-mutlu olmaktan alıkoyan, nedenini anlayamadığımız bizi aşağıda tutan bir “hal” içine sokar: Zaman zaman şunu söyleriz: “Herşey yolunda, bir sorun yok, ama içim sıkılıyor.” yada “şunu yapmak istiyorum, içimde birşey sanki mani oluyor..” “evimi satmak istiyorum, satışa da çıkardım ama satılmıyor” Bunların hepsi gerçektir, yaşayanlar vardır, ve durugörürler etrafımızdaki bu bağları görürler; bu bağ ister evimizle, ister sevgilimizle, ister çocuğumuzla olsun… Bazen yaşam süresi dolmuş, ama bizim bağımlılığımız nedeniyle öte aleme “geçiş” yapamayan yakınlarımız vardır.. Hatta bazen kendi korkularımız, kendi yargılamalarımız, beklentilerimiz sebebiyle kendi kendimizi bile bağlarız.
Yani en sevdiklerimizi, yahut kendimizi İLERLEMEKTEN ALIKOYARIZ bilmeden…
Bu şuna benzer: Çocuk üniversite sınavında en sevdiği bölümü, ülkenin en iyi üniversitesini kazanmıştır, fakat o üniversite başka şehirde yada ülkede olduğu için anne-baba “ben seni çok seviyorum, dizimin dibinde kal, gitme…” demektedir.. Belki “o mesleğin” en parlak kişilerinden biri olabilecekken, onu çok sevdiğimiz için! onu yanımızdan ayırmadık diye, onu dünyanın en bahtsız insanı yapmak!
İşte bağımlılıklar, korkular, olumsuz deneyimler… gibi etkenlerle, biri ile aramızda bağların olması da aynı böyle bir şeydir.. Madem ki ruh olarak büyümeye geldik… büyüyelim ve sevdiklerimizin büyümesine “izin” verelim..
Evet bu çalışma “o bağları” kesmek içindir; ilişkiyi bitirmek için değil. Fakat bitmesi gereken ilişkilere de izin vermeliyiz.. gitmesi gereken’e izin vermeliyiz. Üniversiteyi birlikte okuduğumuz arkadaşımız yurtdışında master yapmak istediğinde nasıl ona “biz sonsuza dek birlikte okumalıyız, ya bende gelirim yada sen de gitme..” demek ne kadar anlamsızsa, başka bir hayat deneyimiyle büyümek isteyen birine “gitme kal..” demek o kadar anlamsızdır..
Koşulsuz sevgiye yakışmaz..
Koşullu sevgi ise, sevgi demek midir, ihtiyaç demek midir, onu kendi içimizde bulalım:)
UYGULAMA.
Derin bir nefes alıp, gözlerinizi kapatın.
Burnunuzdan nefes alıp, burnunuzdan yavaşça nefesinizi verin.
Bedeninizin birkaç dakika gevşemesine izin verin.
Şimdi karşınızda o kişi ya da durumu hayal edin.
Gözlerinin içine sevgiyle bakın.
Ve içinizden şunu söyleyin…
“Sevgili…………..seninle paylaştığımız tüm vakitlerde bilerek yada bilmeyerek
Yaptığım tüm yanlışlardan ve yansıttığım tüm olumsuz duygu ve düşüncelerden dolayı senden özür diliyorum.
Lütfen bunu kabul et ve beni sevgi ile bağışla.
Bende seni sevgi ile bağışlıyorum.
Şu andan itibaren
Seni kendimden, kendimi senden özgür bırakıyorum.
İkimizin yolu da şuandan itibaren ayrılıyor. Aramızdaki bağı, Allahın izni ile kesiyorum.
Allah’ın sevgisi , şifası ve nuru her ikimiz üzerine olsun.
Bana öğrettiğin her şey için sonsuz teşekkür ediyorum”
Ve senden şuandan itibaren ayrılıyorum.
AMİN.
Şimdi bedenleriniz arasında eterik bir kordon hayal edin.
Bu eterik kordon ile aranızda negatif enerjiler gidip-geliyor.
Bunlar sizde negatif duygular uyandırıyor.
Şimdi sağ elinize büyük altın bir makas alın.
Ve bu aranızda ki eterik kordonu, altın makas ile kesin.
Şimdi kordonun her iki tarafının da kuruyup düştüğünü imgeleyin.
Ve yeniden o kişinin gözlerinin içine bakın.
Ona yeniden teşekkür edin ve onu sevdiğinizi söyleyin.
Onu ve kendinizi sonsuza dek serbest bıraktığınızı ifade edin.
Ona sarılın ve sonra gitmesine izin verin.

Bu da şu anlama gelir:
Yepyeni bir kader yaratma şansına sahip olacaksınız:)
Öncelikle aile bireyleri, eş, çocuk gibi en yakın ilişkilerimizden başlayarak ilişki içinde bulunduğumuz herkes için tek tek yapılması tavsiye ediliyor. ölmüş yakınlarımız için de…
Ve özellikle zor deneyim yaşadığımız kişiler için de…
Ta ki affettiğimizi hissedene kadar…
Şu hep hatırımızda olsun lütfen; biz bu çalışmayı öncelikle kendimiz için yapıyoruz; kendi ruhumuzu, hayatımızı, kaderimizi iyileştirmek için…
ATALARIMDAN GENETİK OLARAK GETİRDİĞİM: BÜTÜN KONTRATLARIMI İPTAL EDİYORUM.
Bu bedende iken ettiğim, ve genetik soyumdaki herhangi birine ait olan bütün yeminleri ve bütün kontratları iptal ediyorum :
Şimdi bu yeminlerin ve kontratların geçmiş, şimdi ve gelecekte tüm zamanlarda, tüm boyutlarda ve tüm mekanlarda tüm paralel realitelerde, paralel evrenlerde, alternatif realitelerde, alternatif evrenlerde, tüm gezegen sistemlerinde, tüm kaynak sistemlerde, tüm boyutlarda ve Boşlukta geçersiz ve hükümsüz olduğunu ilan ediyorum.
Ruh, lütfen bu yeminler & kontratlar ile ilişkili olan tüm yapıları, araçları, varlıkları, alışkanlıkları veya etkileri salıver. Bunu yaparken ulu ve ilahi varlıklar, melekler, yedinci boyut ve yukarısındaki yükselmiş üstatlar buna eşlik ediyor ve şifalanıyorum.

OLABİLECEĞİMİZ EN YÜKSEK POTANSİYELDEKİ KENDİMİZ OLMAK İÇİN…
Ve hayatımıza girmiş olan herkes rol arkadaşımız…
oyun bittiğinde bunları konuşuyor ve tüm rol arkadaşlarımıza teşekkür ediyor olacağız; tıpkı dünyada izlediğimiz tiyatrolardan sonra oyuncuların birbirine teşekkür ettiği gibi…:)

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

İstediğiniz Her Şeyi Gerçek Kılmanızı Sağlayacak Yegâne Kavram: Çekim Yasası

İstediğiniz Her Şeyi Gerçek Kılmanızı Sağlayacak Yegâne Kavram: Çekim Yasası

images[2]

 

Çekim yasasını daha önce hiç duymayanlar için kısaca özetlemek gerekirse, herhangi bir isteğinizi zihninizde canladırdıktan ve o isteğin gerçekleşme halini detaylıca, derinlemesine düşündükten sonra o isteğin gerçeğe dönüşme fenomeni olarak adlandırabiliriz. Aslında işin temelinde yatan şey, evrendeki her şeyin frekanslar aracılığıyla birbiriyle iletişim halinde olduğu inancıdır. Bu temele dayanarak, kişi eğer düşünceleri aracılığıyla kendini hayalini kurduğu gerçeklik ile aynı frekansa sokabilirse, o isteğe kavuşacaktır.

 

Bu kavramla karşılaşan birçok kişi ilk başta bunu saçma ve hatta komik bulmakta. Ancak bugün birçok işadamı, oyuncu, sporcu, politikacı ve birçok zengin ismin çekim yasasını kullanarak bulundukları pozisyona geldikleri bilinen bir gerçek. Kısa bir Youtube aramasıyla kendi ağızlarıyla çekim yasısını kullandıklarını söyleyen birçok ünlü isimle karşılacaksınız. Yani altında yatan sebebi bilimsel olarak açıklayamasakta, çekim yasası var ve çalışıyor.

Çekim yasası ile ilgili bugüne kadar yüzlerce kitap yazıldı, onlarca kişisel gelişim uzmanı bu konu ile alakalı konuşma ve seminer düzenledi… Ancak işin aslı çekim yasası karmaşıklıktan uzak oldukça basit bir temele dayanıyor: “Birşeyi iste ve onun için çalış.” Çekim yasası ile ilgili yanlış bilinen noktalardan en kritiği budur. Bazı kişisel gelişim uzmanlarının söylediğinin aksine bir isteği düşledikten sonra, yan gelip yatamazsınız! İsteğinizi gerçek kılmak için hareket etmelisiniz. Buna kısaca akış içerisinde olmak denmekte.

Eğer sizde çekim yasasını aktif bir şekilde kullanmayı düşünüyorsanız, basit ve kısa bir biçimde hazırlanmış ancak oldukça etkili olan bu 11 maddelik listeye mutlaka göz gezdirin;
1. Yazın
Geçmişte istediğiniz ve gerçek olmuş bir şeyi yazmakla başlayın. ‘’Bunun için minnettarım’’ veya ‘’Artık bu bende var’’ gibi. Ardından şuan ki isteğinizi düşleyin ve ‘’Bana yaklaşan bu şey için mutluyum ve geldi.’’ gibi, olumlayıcı bir cümle yazın. Cümleleriniz size özgüdür. Ancak gelecek için isteğiniz dileğiniz ile geçmişte istediğiniz ve gerçek olmuş şeyi aynı kağıda yazmanızın sebebini iyi anlamalısınız. Bunun sebebi, gelecek için istenen şeyi de, gerçeklik frekansına sokmaktır. Yani dileğiniz daha gerçekleşmeden, gerçekleşmiş gibi şükretmelisiniz.

2. Spesifik Olun
İstediğiniz şeyin detaylarını tutun ve onu gerçekten zihninizde görün. Zihninizde kısa filmler oynatarak o anı gerçekten yaşayın. Bu hayal sekanslarının oldukça faydalı olduğunu unutmayın.
3. Küçük adımlarla ilerleyin
Çekim yasasını duymuş, denemiş ancak sonuç alamamış insanların en çok hata yaptığı adım burasıdır. Örneği maaşınız 5 bin TL iken, ayda 50 bin TL kazandığınız bir gerçeklik hayal ederseniz bu dileğiniz tabi ki, kısa vadede gerçekleşmeyecektir. Yine aynı örnekten ilerlemek gerekirse, maaşınızda makul bir artış olacağını hayal etmelisiniz. Bu miktarı mantık çerçevesinde belirleyin. Bu şekilde düşlemeye başladığınızda beklediğiniz değişimin gerçekleşeceğine emin olabilirsiniz.

4. Akışa ters isteklerde bulunmayın
Evrenin doğal bir akışı vardır. Olması gerekenler ve olmaması gerekenler kutsal bir dizge ile bellidir. İsteklerimizi düşlerken bu akışa ters düşmek bizi sadece hayal kırıklığına uğratır. Örneğin, çok beğendiğiniz Hollywood starı ile evleneceğinizi hayal edip evrenden bunu dilemek akışa tamamıyla ters bir istektir ve gerçekleşmeyecektir. Kendi gerçekliğiniz dahilinde bulunan ihtimaller üzerinden isteklerini ilerletirseniz, isteklerinizi gerçek kılma potansiyeliniz oldukça yüksektir.
5. Gerçekten istediğinizden emin olun
O şeyi gerçekten istediğinizden ve onun sizin için olduğundan emin olun. Diğer insanların sizin için istediklerini düşünmeyin, kalbinizin derinliklerinde o şeyi hissetmiyorsanız gerçekleşmeyecektir. Çünkü evren enerjinizle eşleşir ve enerji asla yalan söylemez.

 

6. İnanın
İsteğiniz inanç sisteminizle eşleşmek zorundadır. İşte bu en önemli adımdır çünkü bu çekim yasasının eşleşeceği şeydir. Bir şey istediğinizi düşünüyorsanız ancak istediğiniz şeyi kalbinizin derinliklerinde hissedemiyor, tereddüt ediyor ve gerçekleşmeyeceğini düşünüyorsanız işte bu tam da alacağınız sonuçtur. Bu şeyi ne kadar derinden istiyorsunuz? Bunun gerçekleşeceğine inanıyor musunuz? İnanç sisteminiz güçlenene kadar küçük küçük başlayın ve onu inşa etmeye devam edin.
7. Onaylayın
İsteğinizi onaylayan ve güçlendiren kendinize has pozitif ifadeler ortaya çıkarın. Her ne zaman aklınızda bir şüphe olursa veya tereddüde düşerseniz zihninizi bu pozitif ifadelerle doldurun.

8. Rahatlayın
Rahatlayın ve istediğiniz şey size doğru geliyormuş gibi davranın. İstediğiniz şeyin olması için ne kadar çok yalvarırsanız ve mutsuz olursanız o kadar çok onu bir gerçeklik olarak zihninizde canlandıramazsınız. Bir dilek uğrunda çalışmak ayrı şey, onun için yalvarmak ayrı şeydir. İstediğiniz şeyi görün, inanın ve size yaklaştığını hissedin ve üzerinizdeki negatif düşünceleri bırakın. Unutmayın, o istek zaten sizin. Tek yapmanız gereken ona doğru ilerlemek, yalvarmak değil!
9. Şükredin
Şu anda sahip olduğunuz her şey için şükredin. Çekim yasası şükrettiğiniz her şeyi size getirmeye devam edecektir. Şükür mucizeleri mıknatıs gibi çeker…

10. İstediğiniz şeyi zihninizde görün
İstediklerinizin ve rüyalarınızın gerçekleştiğini zihninizde bir film gibi canlandırın ve görün. Ve onları en ufak bir şüphe dahi duymadan ilk başta zihninizde canlandırın. Sonuçları görün ve hayal gücünüzün koşmasına izin verin.
11. İlham alın
Bir şeyler yapmak için rastgele ilhamlar almaya ve etrafınızdan rastgele iyi hisler elde etmeye başlayın. Ne zaman büyük bir dürtü, ilham veya bir düşünce alırsanız, hemen ona göre hareket edin. İstediğiniz zaman daima cevap alırsınız. Çünkü evren sizi hep destekliyor, size rehberlik ediyor ve hayatınızda istediğiniz her şeyi elde etmenizi istiyor.

İstediğiniz Her Şeyi Gerçek Kılmanızı Sağlayacak Yegâne Kavram: Çekim Yasası

 

Paulo Coelho’nun, Simyacı kitabındaki yaşlı kralın dediği gibi; “Bir şeyi gerçekten istediğin zaman, arzunu gerçekleştirmeni sağlamak için bütün evren işbirliği yapar.”

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Tek Cevaplık Harika Bir Bulmaca: Mantık İnsanı mısınız? Duygu İnsanı mı?

cocugun-gercek-annesi-hangi-kadin-filoji-testi[1]

Sonuçlar iki kategori olarak ayrılıyor. Görselden anlaşıldığı gibi, küçük çocuk yerde oynarken iki kadın karşılıklı oturuyor.
Soru şu: Hangi kadının yerde oynayan çocuğun annesi olduğuna inanıyorsunuz? Sadece bir adet doğru cevap olsa bile, sizin seçiminiz kişiliğiniz hakkında birçok gerçeği yansıtacak.
1. Eğer soldaki kadını seçtiyseniz;
İnsanların yüzde 70’inin vermiş olduğu bu cevap maalesef yanlış. Belki sağdaki kadının gergin görüntüsünün bir anne ile bağdaşmadığını düşündünüz. Belki de soruyu görseldeki detayları fark edecek kadar dikkatli ve odaklı bir şekilde cevaplamadınız. Fakat yine de bu sizin kendi iç güdülerinizle verdiğiniz bir cevap ve doğal olarak içgüsel düzeyde bir anlam teşkil etmekte;
Siz yaratıcı bir kişiliğe sahipsiniz. Çocukluğunuzdan beri yaptığınız her şeyde en başarılı olmak istediniz.Hayal gücünüz çok geniş ve bir şeyleri kafanızda bir resim gibi hatırlamak sizin için çok kolay. Hayal gücünüz ve yaratıcılığınız sayesinde mizah konusunda başarılısınız ve bu yeteneğinizle takdir topluyorsunuz.
Sanat ve müzikle ilgili alanlarda sahip olduğunuz eşsiz zevkiniz, sosyal çevrenizin fikirlerinize verdiği değeri arttırıyor.Bunun yanında, karşınızdaki insanla empati kurabilme yeteneğiniz çok iyi durumda. Bu tavsiyelerinizi dikkate alan birçok insan olduğu anlamına geliyor.
Hırsınız sizi daha çok çalışmaya iterek, iyi yönde bir etki bırakıyor.Belki süper zekanızla öne çıkmıyorsunuz, fakat cesaretiniz ve çabanız sizin başarılı olmanıza yardımcı oluyor.
2. Eğer sağdaki kadını seçtiyseniz;
Yürüme çağına yeni yeni giren çocuklar oyuncaklarıyla ya da etraflarıyla oynarken, içgüdüsel olarak yüzleri ebevenyne dönük bir pozisyonda olmayı tercih ederler çünkü farkında olmadan aslında onlardan onay bekliyorlardır. Eğer bunu fark edip sağdaki kadını seçtiyseniz, tebrikler. Doğru cevap sağdaki kadındı.

Düşündüğünüzden daha zeki bir insansınız.
Beyninizin sol lobu son derece gelişmiş. Bu bölge mantık ve muhakemeyle ilişkilidir. Sorulan bir soruya ilk cevap veren kişi olduğunuza sakın şaşırmayın, bu sizin için çok olağan bir durum.Akla uygun tavsiyeleriniz rasyonel tarafınızı ortaya çıkarıyor. Bunun yanında hoşsohbet bir kimse olmanız öğrendiklerinizi deneyimleyebilme ortamı sağlıyor.
Ayrıca oldukça saygılı, dürüst ve sadıksınız.Üstelik şehvetli, tutkulu bir yapınız olması, romantik olma çabalarınızı boşa çıkarmıyor. Bir ortama girdiğinizde duruşunuzla parlıyorsunuz.
Yani özetlemek gerekirse; soldaki kadın, duygusal bir yapıya işaret ederken, sağdaki kadın mantıkçı bir yapıya işaret etmektedir.
http://filoji.com/tek-cevaplik-harika-bir-bulmaca-mantik-insani-misiniz-duygu-insani-mi/

Ortaya Karışık, Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Tek Cevaplık Harika Bir Bulmaca: Mantık İnsanı mısınız? Duygu İnsanı mı?

cocugun-gercek-annesi-hangi-kadin-filoji-testi[1]

 

Sonuçlar iki kategori olarak ayrılıyor. Görselden anlaşıldığı gibi, küçük çocuk yerde oynarken iki kadın karşılıklı oturuyor.
Soru şu: Hangi kadının yerde oynayan çocuğun annesi olduğuna inanıyorsunuz? Sadece bir adet doğru cevap olsa bile, sizin seçiminiz kişiliğiniz hakkında birçok gerçeği yansıtacak.

1. Eğer soldaki kadını seçtiyseniz;
İnsanların yüzde 70’inin vermiş olduğu bu cevap maalesef yanlış. Belki sağdaki kadının gergin görüntüsünün bir anne ile bağdaşmadığını düşündünüz. Belki de soruyu görseldeki detayları fark edecek kadar dikkatli ve odaklı bir şekilde cevaplamadınız. Fakat yine de bu sizin kendi iç güdülerinizle verdiğiniz bir cevap ve doğal olarak içgüsel düzeyde bir anlam teşkil etmekte;

Siz yaratıcı bir kişiliğe sahipsiniz. Çocukluğunuzdan beri yaptığınız her şeyde en başarılı olmak istediniz.Hayal gücünüz çok geniş ve bir şeyleri kafanızda bir resim gibi hatırlamak sizin için çok kolay. Hayal gücünüz ve yaratıcılığınız sayesinde mizah konusunda başarılısınız ve bu yeteneğinizle takdir topluyorsunuz.
Sanat ve müzikle ilgili alanlarda sahip olduğunuz eşsiz zevkiniz, sosyal çevrenizin fikirlerinize verdiği değeri arttırıyor.Bunun yanında, karşınızdaki insanla empati kurabilme yeteneğiniz çok iyi durumda. Bu tavsiyelerinizi dikkate alan birçok insan olduğu anlamına geliyor.
Hırsınız sizi daha çok çalışmaya iterek, iyi yönde bir etki bırakıyor.Belki süper zekanızla öne çıkmıyorsunuz, fakat cesaretiniz ve çabanız sizin başarılı olmanıza yardımcı oluyor.
2. Eğer sağdaki kadını seçtiyseniz;
Yürüme çağına yeni yeni giren çocuklar oyuncaklarıyla ya da etraflarıyla oynarken, içgüdüsel olarak yüzleri ebevenyne dönük bir pozisyonda olmayı tercih ederler çünkü farkında olmadan aslında onlardan onay bekliyorlardır. Eğer bunu fark edip sağdaki kadını seçtiyseniz, tebrikler. Doğru cevap sağdaki kadındı.

 

Düşündüğünüzden daha zeki bir insansınız.
Beyninizin sol lobu son derece gelişmiş. Bu bölge mantık ve muhakemeyle ilişkilidir. Sorulan bir soruya ilk cevap veren kişi olduğunuza sakın şaşırmayın, bu sizin için çok olağan bir durum.Akla uygun tavsiyeleriniz rasyonel tarafınızı ortaya çıkarıyor. Bunun yanında hoşsohbet bir kimse olmanız öğrendiklerinizi deneyimleyebilme ortamı sağlıyor.
Ayrıca oldukça saygılı, dürüst ve sadıksınız.Üstelik şehvetli, tutkulu bir yapınız olması, romantik olma çabalarınızı boşa çıkarmıyor. Bir ortama girdiğinizde duruşunuzla parlıyorsunuz.

Yani özetlemek gerekirse; soldaki kadın, duygusal bir yapıya işaret ederken, sağdaki kadın mantıkçı bir yapıya işaret etmektedir.

http://filoji.com/tek-cevaplik-harika-bir-bulmaca-mantik-insani-misiniz-duygu-insani-mi/

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »