Dolunay (Canımızı Yakan İnsanlarla & Olaylarla Bağ Kesme) Meditasyonu

Bu Resimde İlk Ne Gördünüz? Yanıtınız Başkalarının Sizi Nasıl Gördüğünü Açığa Çıkarıyor

ilk-olarak-ne-goruyorsunuz-kadın-ve-adam[1]

 

Zaman ve çaba harcamadan birinin aklına bir göz atabilip; sizin hakkınızda ne düşündüğünü bilseydiniz hoş olmaz mıydı? Bu resim testi aslında bunu bilmenize yardımcı olabilir.
Bu resme bir göz atın ve ilk gördüğünüz şey arkadaşlarınızın sizin hakkında nasıl düşündüğüne dair ipucu verecektir. O halde hazırsanız teste başlayalım.

Bu resme ilk baktığınızda bir kadın vücudu mu yoksa bir adamın yüzünü mü gördünüz ?
Eğer bir kadın vücudu gördüyseniz:

Karakter eğiliminizin daha çok cömertliğe yakın olduğunu ima eder. Çevrenizdeki insanlar hayat hakkındaki olumlu görüşlerinizi takdir ediyor. Bir grup çalışmasında, yüksek motivasyonunuz ve verimliliğiniz hemen farkediliyor. Kendinize bir hedef belirleyin ve bunu takip edin.
Kişilik becerilerinizle de bilinen birisiniz. Çevrenizdeki ince sinyalleri ve başkalarının duygularını sezebiliyorsunuz. Beden dili analizi konusunda da iyisiniz. Empati yapabiliyorsunuz. Sözlerinizle kimseye zarar vermemeye dikkat ediyorsunuz. Bununla birlikte çevrenizdeki enerjiden kolayca etkilenebildiğinizden; çevrenizde hangi insanların olabileceği konusunda çok seçicisiniz.
Kendi duygusal durumunuzla denge kurmaya önem verir ve başkalarına gelince kolayca sağlıklı sınırlar koyabilirsiniz.
Eğer bir adamın yüzünü gördüyseniz:

Duygularınızı ve hislerinizi iyi yönde kontrol etmek konusunda başarılısınız. Fakat bir şeyden çok rahatsız olsanız bile bunu karşı tarafa çok rahat söyleyemezsiniz.
Bir grup içinde, liderliğiniz ve yüksek enerji seviyeniz ile tanınıyorsunuz. Analitik, kararlı ve meraklı bir yapınız var. Genellikle sağlam ve tutarlı kararlar alırsınız.

Çok güçlü bir pozitif auranız olduğundan dolayı insanlar çevrenizde olmaktan hoşlanıyorlar. Hayatınızdaki insanlara bir değer biçtiğiniz için, onları her zaman kendinizden önce düşünüyorsunuz. Bununla birlikte, bazen de sevildiğinizden emin olmanız gerektiğini hissediyorsunuz.

http://filoji.com/bu-resimde-ilk-ne-gordunuz-yanitiniz-baskalarinin-sizi-nasil-gordugunu-aciga-cikariyor/

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Buddha’ya Göre Gerçek Dostunuzu Seçmeden Önce Bakmanız Gereken 4 Özellik

buda-12[1]

 

Çocukken karşımıza çıkan herkesle arkadaş olabilirdik. Bir çocukla adını bile bilmeden sahildeki kumlarda oynardık. Buna alışmak zor olsa da, büyürken herkesle anlaşamadığımızı anladık. İnsan seçmek, bazı özelliklerine göre onları ayırmak hep suç gibi göründü ama öyle değildi. Tabii ki insanların dili, dini, ırkı değil. İnsanlarda ayırmamız gereken başka özellikler var, bunu yapmak zorundayız. Kendini seven her insan bunu yapmalı. Kendine iyi gelmeyen, huzursuzluk yaratan, zarar veren kimseye katlanmamalı. Kendine değer veren herkes hayatına alacağı insanı seçmeli. Yoksa hayatının sonuna kadar bu insanları bir kambur gibi sırtınızda taşırsınız.
Buddha, her zamanki yol gösterici sözleriyle bu konuya değiniyor. Bazen fark etmiyorsunuz ve yıllar iyi sandığınız kötü dostlarınızla geçiveriyor. Bu yüzden Buddha’nın “bir arkadaşta olması gereken 4 özellik” temalı söylemlerini dikkate almanızı öneririz.

1. Her zaman yardımınıza koşabilecek kişi şu 4 özelliğiyle hemen tanınır: siz savunmasız kaldığınızda sizi korur, korktuğunuzda sığınak olur, bir şeye ihtiyacınız olduğunda daha fazlasını verebilmek için elinden geleni yapar ve karşılık beklemez.

2. Hayatınızda kalıcı olabilecek arkadaşlar şu 4 özelliğiyle tanımlanır: size sırlarını anlatır, anlattıklarınızı kendi sırrı gibi saklar, her zaman sizin yanınızdadır ve fedakarlık yapmaktan kaçınmaz.

3. Size yol gösterecek nitelikte bir dost şu 4 özelliğiyle tanımlanır: yanlış yapmamanız için sizi uyarır, yaşamınıza katkı sağlayacak davranışlarda bulunmanız için rehberlik eder, bilmeniz gereken her şeyi söyler, her koşulda size destek olur.

4. Şefkatli bir arkadaş şu 4 özelliğiyle tanımlanır: talihsizlik yaşadığınızda sizinle birlikte üzülür, başarılarınız için sevinir, diğerlerinin sizin hakkınızda kötü şeyler söylemesine izin vermez, sizin iyi yönlerinizi diğer tüm insanlarla paylaşır.

http://filoji.com/buddhaya-gore-gercek-dostunuzu-secmeden-once-bakmaniz-gereken-4-ozellik/

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 2 Comments »

Dolunay dileğim :)

23130934_2041675649397937_3081326956391775325_n[1]
Yüce Allah’ım, bu dolunay enerjisiyle beraber hayatımda, bilinçaltımda, zihnimde, yüreğimde, bütünümde ve yaşadığım mekanlarda bulunan ve bana iyi gelmeyen ve bana kendimi iyi hissettirmeyen her şeyi sevgiyle bırakmayı seçiyorum!
Ben egom başta olmak üzere …….( boşluğu siz doldurun ve aklınıza gelen genel, özel her şeyi; duygu, düşünce, olay, kişileri düşünebilirsiniz) tüm bunların hepsini sevgiyle bırakıyorum! Çünkü biliyorum ki, sevgiyle bıraktığım tüm olumsuzlukların yeri tam da istediğim şeylerle sevgiyle ve kolaylıkla dolacak!
Kendimde ya da hayatımda farkedemediğim başka olumsuzluklar varsa, bunları da ilahi olan ve meleklerimin beni şifalandıran ve beni destekleyen enerjisine sevgiyle bırakıyorum ki, hepsi şifa olarak bana geri dönsün, hayatıma yansısın!
Öyle de oldu!
İstedigim tüm güzellikler için şimdiden şükürler olsun!
Işık Sarsın Sizi🙏 Sevgiyle…

Kaynak: Işık Sarsın Sizi

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Dünya’nın En Mutlu Ülkesinden İthal : Hygge Felsefesi

hygee-observer[1]

 

Nedir bu “Hygge”?
🇩🇰 H Y G G E 🇩🇰 (huge, höge, hoga vb gibi okunuyor) tam net bi’ tanımı olmayan bu Danca kavram şöyle anlatılıyor : “samimi ortamlar yaratma sanatı” , “ruhun sıcacık hissetmesi”, “tüm dert, sıkıntı ve sinir bozucu şeylerden uzak olma durumu”, “rahatlatıcı ve mutluluk veren şeylerden keyif alma” , “en sevdiklerinle birlikte olma durumu”.. vb vb.. Hemen hemen her sene dünyanın en mutlu ülkesi seçilen Danimarka’da hygee baya önemli bir kavram.
Hygge’ye ulaşmayı sağlayan şeyler ise Dan dostlarımıza göre aşırı basit.. Sevdiklerimizle ev buluşması, doğada olmak, sıcacık bi içecek, fırından yeni çıkmış kurabiye, mumlarla aydınlatılmış bi ortam, rahat ve minimal mobilyalar 🛋, sıcak şarap, yün çoraplar ve rahat ev giysileri .. vb vb.

Kopenhag’da yer alan Mutluluk Araştırma Enstitüsü’ne (valla uydurmuyorum böyle bir oluşum var buyrunuz linki) kaliteli bir şekilde hygge ruh haline girmek için 10 maddelik bir manifesto var.

Hygge Manifestosu
1)Atmosfer – ışıkları kısın veya kapatın. mumlarla bol bol “doğal ışık” yaratın
2)Anda Kalmak – anda kalma felsefesi “mindfulnes” trend olmadan evvel Dan dostlarımız bu işi çözmüş. Hygge yaşamak için ekranlara bakmamak, yaşanan ana odaklanmak ön koşul.
3)Küçük Keyifler – kahve, çikolata, minnoş tatlılar… yaramaz şeyler hygge felsefesinin olmazsa olmazı. Bu arada sanırım ilklimle alakalı Avrupa kıtasında kuzeye gidildikçe yıllık tüketilen şeker miktarı da artıyor. Şu haberden de detaylarını okuyabileceğiniz gibi: Danlar ortalama Avrupalıların tam 2 katı şeker tüketiyor. Ancak şeker tüketim birincileri daha da kuzeydeki dostları Fin’ler. 🙂
4)Eşitlik – geldik benim enn sevdiğim maddeye… Sevdiklerinizle toplaştınız, ağız tadı ile hygge olacaksınız. Öyle ev sahibi – misafircilik oynamak yok. Herkes her işin ucundan tutacak. O sofra birlikte hazırlanacak, birlikte toplanacak. Kimse ev sahibinin misafir ağırlama yeteneklerini değerlendirmeyecek. Herkes eşit, kimse ev sahibi veya misafir değil. Oh misss.
5)Minnettarlık – küçük, büyük farketmek elimizdeki şeylere müteşekkir olma durumu. O anda elimizde tuttuğumuz bi kupa sıcak çay da olur, kucağında oturduğumuz sevgilimiz de. Haydi sahip olduğumuz irili ufaklı güzellikleri sıralayıp şükür edelim. Zaten bunu yapana karada ölüm yok, mutsuz olmaz.
6)Uyum – kendini kanıtlama, yarışma olmadan çevre ile uyum içinde olma durumu. Yani ego yapmak, övünmek, gösteriş yapmak yok diyorlar kibarca.
7)Rahatlık – rahat koltuklar, giysiler, zorlamamak ve kendini salıvermek ön koşul.
8)Ateşkes – hygge ortamında olaylar, gerginlikler yok. “No more drama in my life” diyorlar. Siyaset, din gibi gerginlik çıkabilecek konuların hygge ortamında yeri yok.
9)Birliktelik – bu içtiğimiz bir kahve de olabilir, yanımızdaki sevdiklerimiz de olabilir. Tamamen “birlikte” ve mutlu hissetme hali.
10)Sığınak – hyggelig duruma erişmek için güvende hissetmek, tehlikeden korunduğu bilmek şart.

Bana Hygge Şeylerle Gel…
Hygge felsefesini aşağı yukarı anlayıp sevdiysek hygge’a ulaşmak için öneriler listesi paylaşmak isterim 🙂
1)Hyggekrog – yani Türkçe meali ile “hygge köşesi“.. Evde olur, iş yerinde olur kendinize özel bir köşe yaratıp burada zamanı durdurun. Anın tadını çıkarın ve keyif alın. Genelde cam önleri, mutfakta kaynamakta olan cisimlere yakın yerler, fırından gelen kokuların çekim alanı gibi öneriler var. Benim “hyggekrog”um salonun tam ortasında serdiğim mavi yoga matımın üstü. kalp kalp kalp.
2)İmkanlar el veriyorsa şömine : veya doğada yakacağınız ateş: çünkü yanan odun sesi ve kokusu son derece hygge
3)Mumlar & Mumlar & Mumlar : mum tüketiminde dünya 1. olan Dan dostlarımızın bir bildiği var. Mum yakılan ortamda bir sıcaklık, gerginlik azalması oluşuveriyor..
4)Doğada Olmak
5)Kitaplar
6)Çikolata ve Harika Tatlılar
7)Battaniye ve Yün Çoraplar
8)DIY Projeler: yemek yapmak, reçel yapmak, dolaplarınız için dizilim sistemleri geliştirmek… hepsi de çook hyggelit.
9)Deftere Yazı Yazmak: kağıt ve kalemle haşır neşir olmak terapi etkisi yapıyor. Benim favorim düzenli günlük tutmak.
10)Popcorn ve Seri Şekilde Dizi İzleme: netflix’te sevdiğiniz diziyi açıp, rahat giysiler, yün çoraplar ve sevdiğinizle paylaşılacak koca bir kase popcorn (misal karamelli yer fıstıklı).. ohh orama da hygge, şuralarıma da hygge
11)Tıngır Mıngır Yavaşça Pişen Şeyler: fırında kek olur, 6 saat pişen türlü olur, kuzu eti olur.. evi kokuya ve huzura boğacak her hangi bir şey olsun yeter.
12)Bitkiler ve Bahçe İşleri ile Uğraşma – iş veya dış alanda farketmez..
13)Güzel Zamanları Anıp Nostalji Yapmak – keyifli zamanlara ait eski fotolar, günlük notları, biletler vb şeylere bakmak
Şimdi söz sizde. Sevdik mi bu hygge işini? Kendimizde dener miyiz? Özellikle önümüzdeki kış mevsimi için hygge önerileriniz nelerdir? Mutlaka yorum bırakın! Kocaman sevgiler & hyggelit dilekler.. 🙂

Dünya’nın En Mutlu Ülkesinden İthal : Hygge Felsefesi

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 2 Comments »

Bana Hendek Atlatmak Zordur…

17759767_10203261533414702_8809295935896241157_n1[1]

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

EN SİNSİ HASTALIKLARDAN BİRİ O!

 

Bu ağrıyı çekenlere Allah’tan sabır ve acil şifalar diliyorum. Gerçekten inanılmaz bir ağrı. Çözümü yine doğada.


Safra kesesi taşını bitkisel yöntemler ile tedavi edecek çok etkili bir yöntem var.  Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlu bir kaç özel bitki ile bu rahatsızlığı giderecek önemli bilgiler paylaştı.

  Avakado yaprağı,iğde,kırkkilit otu ve karahindiba ile hazırlanan bu kür aşamalar halinde uygulanıyor ve bir çok hastada başarılı sonuçlar vermiş


Ayrıca bu yöntem bitkisel tedavi olduğu için kimyasal ilaçlara nazaran çok daha sağlıklıdır. Safra kesesindeki taşı bir çok kişi anlamaz, çünkü her hastalık kolay kolay belirti vermez.

  Bu yüzden dolayı safra kesesi rahatsızlığı sessiz ilerleyen çok sinsi bir hastalıktır.


Bildiğiniz üzere safra kesesinin ana görevi, yediğimiz yağlı yemekleri parçalamaktır. Eğer ki parçalamama durumunu olursa, kendimizi aşırı şişkin hissederiz. Bunun yanında karın bölgesinden sırt ve omuzlara vuran ağrılar da ortaya çıkar. Bu belirtileri hissediyorsanız, safra kesi rahatsızlığı yaşıyor olabilirsiniz.

  Belirti olarak genellikle hastalarda karnın üst köşesinde bulunan kaburgaların altında veya karnın hemen üstünde orta kısmında ağrı görülür.


Bu ağrılardan herhangi bir cerrahi işlem ve lazer tedavisi uygulanmadan, bitkisel tedavi olarak kurtulma şansımız günümüzde bulunmaktadır.

  Prof Dr.İbrahim Saraçoğlu hocamızın tarifini verdiği bu kürün malzemelerini ve yapım aşamalarını paylaşalım.

Malzemeler:

  • Avakado Yaprağı (2 adet)
  • İğde(5 adet)
  • Kırkkilit Otu (1 tatlı kaşığı)
  • Karahindiba(1 tatlı kaşığı)


Hazırlanış:


Aşamalar halinde uygulanmaktadır. 1. Aşamamızda 1 ay boyunca sabah iğde, akşam ise kırkkilit otu tüketilir.

  Safra kesesi taşlarının türevleri aynı olmaz,sadece benzerlik gösterebilir. Ve kimyaları farklı olabilir.


Bazı taşlar aynı kum gibi kolayca vücüdumuzdan çıkarken , bazıları kaya gibi serttir, parçalanması biraz normaline göre zaman alır.

Her tedavi sonucu ilk aşamada yanıt vermemiş olabilir. çünkü her zaman bitkisel bir tedavi , kimyasala göre daha fazal vakit alır fakat kimyasala göre daha iyi bir yanıt alınır.


2. Aşamamızda ise avakado yaprağı ve karahindibayı devreye sokmamız gerekcektir.

1.Aşama Sabah: İlk olarak 5 tane iğdenin kabukları tamamen değil yalnızca bir kısmı hafifçe soyularak 1 su bardağı kaynayan suyun içine atılır.

  İğdeler 5 dakika boyunca kısık ateşte kaynatılır. Biraz bulanık bir suyu olacaktır. Süzülerek kahvaltıdan yarım saat önce aç karnına içilir.


1.Aşama Akşam: :  1 bardak suyu kaynatın. İçine tepeleme 1 tatlı kaşığı kırkkilit otu atın. 5 dakika kadar kısık ateşte kaynatın. Ocağın altını kapatıp karışım sıcakken süzülür, soğuması beklenmez. Akşam yemeğini yedikten 2 saat sonra ve midemiz işlevini gördüğünde içilir.

  2. Aşama Sabah: 1 Bardak suyu kaynatın. İçine 1 tatlı kaşığı karahindiba bitkisi ilave edin. Ocağın üzerinde kısık ateşte 5 dakika kaynatmaya devam edin. Kaynadıktan sonra hemen süzülür ve ılıklaşması için beklemeliyiz. Karışım her sabah ve kahvaltıdan yarım saat önce aç karnına içilir, 1 ay boyunca bu programa devam edilmelidir.

 

2.Aşama Akşam: 1 bardak syun için  2 adet öğütülmüş olarak yaklaşık 1 buçuk tatlı kaşığı avakado yaprağı atın. Ortalama 8 dakika boyunca kısık ateşte kaynatın. Kaynama süresi bittikten sonra ılımasını bekleriz ve ardından süzme işlemini gerçekleştiririz.  Akşam yemeğinden 2 saat sonra içebiliriz .

Böylelikle vücudumuzun görevleri bittikten sonra midemiz rahatlar ve içtiğimiz şifalı karışımın etkisini görürüz. Avakado ile hazırladığınız bu kürü 5 gün uygulayıp 3 gün ara vermelisiniz. 1 Ay boyunca uygulamalısınız.

Kaynak: hayat mutfakta

Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…
Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Islatılmış bademin sağlığa faydaları nelerdir

Islatilmis-bademin-sagliga-faydalari-nelerdir-376x280[1]

 
Islatılmış bademin sağlığa faydaları nelerdir : Islatılmış badem sağlık açısından son derece faydalı olmasının yanı sıra genellikle kozmetik bir ürün olarak kabul edilmektedir. Islatılmış bademin hem çiğnemesi hem de sindirimi kolaydır.
Badem tüm fındık çeşitlerinin en besleyici olarak çeşidi olarak kabul edilir. Badem Orta Doğu, Güney Asya ve Kuzey Afrika kıtalarında yetişebilmektedir. Badem her ne kadar fındık kadar olmamasına rağmen dış kabuğu ve tohumu sert olan bir meyvedir. Bademin badem yağı, badem ekstratı ve badem unu gibi çeşitli ürünleri bulunmaktadır. Badem tekli doymamış yağ asitleri bakımından zengin ve kolesterol içermemektedir. Günümüzde çok popüler olan ürün her kesimden için talep edilmektedir.
FAYDALARI NELERDİR?
Badem çoğunlukla ıslatılmış olarak tüketilir. Bu şekilde kozmetik olarak da fayda sağlamaktadır. E vitamini, protein, magnezyum, kalsiyum, fosfor ve niasin, omega- 3 ve omega- 6 yağ asitleri gibi bileşenler bu meyvede paketlenmiş durumdadır. Aşağıda bademin sağlığınıza daha yararlı olmasının bazı yolları sunulmuştur;
1- Sindirim: Islatılmış badem sindirimin iyileştirilmesi için mükemmel bir seçimdir. Örneğin badem ıslatıldığında, tohumun çimlenmesine engel olan enzim serbest hale geçmektedir ve bu da sindirimi kolaylaştırmaktadır. Baden ıslatıldığında lipaz enzimi serbest hale geçer ve bu da yağların sindirimini kolaylaştırmaktadır.
2- Kilo Kaybı: Benzer şekilde kilo kaybı için de ideal bir seçimdir. Bademde bulunan tekli doymamış yağlar iştahı engeller. İştahın kapanması ise fazla yeme alışkanlığını azaltarak kilo kaybına neden olur.
3- Kalp ve Damar Hastalıkları: Islatılmış badem kolesterolü düşürmek için mükemmel bir seçimdir. . Bunlar yüksek yoğunluklu lipoproteinler (HDL) yani iyi kolesterolü artırır ve düşük yoğunluklu lipoproteinler (LDL) yada kötü kolesterolü düşürür. Ayrıca bademdeki <E vitamini> kalp hastalıklarının oluşma olasılığını düşüren güçlü bir antioksidan olarak etki eder. Bünyesindeki folik asit tıkanmış arterlerin de açılmasına destek verir. Islatılmış badem yemek arterlerinizin daha fazla hasar görmemesini sağlamak için inflamasyonu da azaltmaktadır.

4- Kanser: “Adventist Health Study” e göre ıslatılmış badem, kanser mücadele için hayati rol oynayan B17 vitamini içerir. Yanı sıra E vitamini bakımından zengin ve düşük doymuş yağ içermesi sayesinde kanser oluşma olasılığını minimize eder. Ek olarak tümör büyümesin, baskılayan flavonoidler sayesinde de özellikle de göğüs kanserini önemli oranda azaltır.
5- Diyabet ve Kan Basıncı: Islatılmış badem kan şekeri ve yüksek tansiyonun düşürülmesinde etkilidir. Islatılmış badem, düşük kalorili besinler ile tüketildiğinde sodyum, insülin düzeyi ve kan şekerini azaltır, antioksidan ve magnezyumun koruyucu etkisini de artırır bu da kan şekerinin ve yüksek tansiyonun dengelemesini sağlar.
6- Gebelik: Islatılmış bademde doğum kusurlarının önüne geçilmesini sağlayan önemli oranda “folik asit“ bulunmaktadır. Bu nedenle, gebe kadınların hamilelik sırasında daha fazla tüketmeleri önerilmektedir.
ISLATILMIŞ BADEM NASIL HAZIRLANIR?
Çiğneme ve sindirim kolaylığı sağlayan bu ürünün tam olarak sağlıklı olabilmesi için nasıl hazırlanacağını bilmek önemlidir.
Öncelikle çiğ ve doğal badem alınmalıdır. Daha sonra aşağıdaki uygulamalar ile devam edilmelidir;

DAHA FAYDALI OLMASI İÇİN FİLİZLENDİRİN
Yukarıdaki yöntem ile tüketilmesinin dışında, bir adım daha ileri giderek filizlendirilebilir ve daha faydalı hale getirilebilir. Bu filizlendirme yolu ile yağ sindirimine yardımcı olan lipaz enzimi salınımını sağlanmaktadır.
Günlük olarak bir avuç kadar yemeniz son derece faydalı olacaktır. Fakat buna zaman bulamıyorsanız, normal bademi de tüketebilir içerisindeki beslenme bileşenleri ve esansiyel yağlardan istifade edebilirsiniz.

kAYNAK: DİYETEVİ

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Dilersen aylık sadece 9.99’luk farkla üç olan dilek hakkını dörde çıkarabilirim…

17201376_1736396906670875_56593092794815057_n1[1]

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

BOĞA-AKREP DOLUNAY’I BİZE NE Mİ SÖYLÜYOR?!.

944201_10200927568286683_418116960_n[1]
💖
Ben ben’imini hissedip yaşıyor musun?..
Kendini, biricikliğini öne alıyor musun?..
İstemediğin şeylere “Hayır” diyebiliyor musun?..
Ne istediğini ve ne istemediğini biliyor musun?
Sınırlara saygılı mısın?..
Bitişlere ve başlangıçlara hazır mısın?..
Köklerin sağlam mı?.. Yoksa en ufak bir rüzgarla yerle yeksan mı olacaksın?..
Ya ilişkilerin?.. Onların da kökleri sağlam mı?..
Her şey dönüşüp Yeni olurken ilişkilerin yerinde mi sayacak sanıyorsun?..
İlişkilerde uzlaşmalara son verme, uyuma ve esnekliğe geçme zamanı; fark ediyor musun?.. Al gülüm ver gülüm devri bitti; Ben ben’im ve Biz Bir’iz devri başladı enerjetik olarak!..
Dönüşüme, dirilişe, uyanışa katkı sağlayabilir misin?..
Özgür irade oluşun bire ve bütüne katkı sağlayabilir mi?..
Sözlerin ile eylemlerin bir olabilir mi?..
Ruh-beden-zihnin bir olabilir mi?..
Bastırdıkların, halının altına süpürdüklerin; tüm tortular; tüm açık parantezler; bu Dolunay’da havalanmaya yer arıyorlar!..
Eski iletişim tarzlarının yeterli gelmediğini şimdi daha çok fark ediyor musun?..
Her şey üst üste gelip seni köşeye sıkıştırmış gibi mi?..
Cevabın “evet” ise, alacakaranlıktan geçtiğini anlamalısın… Tünelin en dar yerinden!..
“Ben ben’im” diye haykırmak için!!!
Olanı taktir edip, koşulsuz sevebilmek için!..
Özgür ve iyi hissedişlerle şimdi ve burada bu bedenli deneyimin hakkını verebilmek için!..
Mucizeni gerçek yapmak için!..
Ölmeden önce ölmek ve Yeniye doğmak için!..
Şimdi… Yeni başlangıçlar için…
Ve öyle’dir!..
💖
Koza Naya

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »