İnsanların çoğu bütün gününü beyni beta dalgaları yayarak geçiriyor. Bu her an alarm durumunda olarak yaşamaktır; korkunç yorucu ve yıpratıcı bir durum!..
Oysa insan bu dalga boyunda günde en fazla yarım saat kalmalıdır yoksa organizması iflas eder.
…
Bu medidatif durumda kalmak demektir…
Bu anda kalmak demektir. Kutupluluktan sıyrılıp, her şeye ‘sıfır noktası’nda, eşit mesafede olmak demektir. Sorunları üstlenmemek, geçirgen olabilmek demektir.
Bu yüksek bir farkındalığa erişmenin en kestirme yoludur; yaşama gözlemci ve tanık olmak, hiçbir şeye anlam yüklemeden, hiçbir şeyi üzerine alınmadan sadece ‘ol’mak demektir!..
***
Ne yazık ki çoğu insan bunun tersini yapıyor!..
İnsanların ”Adamın hiçbir şeyi yoktu, birdenbire kansere yakalandı, kısa süre sonra da öldü,” dedikleri işte tam olarak bu durum; hastalık sinsi sinsi ilerler, bağışıklık sistemi zayıf gördüğü anda da son darbeyi vurur.
”Nasıl hiçbir şeyi yoktu yahu; sürekli tasa, kaygı, endişe, korku, öfke, nefret, kızgınlık, suçluluk, kırgınlık vs. içinde geçirmedi mi bu adam tüm hayatını? Sürekli haklı çıkma derdinde değil miydi, önüne geleni kıyasıya eleştirip kınayıp yargılamadı mı? İnsanlara hayır diyemediği için yapmak istemediği şeyler için sürekli bahaneler, yalanlar uydurmadı mı? İşleri biraz yolunda gitmediğinde, bir şey istediği gibi olmadığında yakınan, sızlanan, söylenen kimdi ya? Yahu bu adam hayatı boyunca kurbanı ve mağduru oynamadı mı, daha nesi olsun?!.” diyesim geliyor bu insanlara…
***
Dünya insanlık adına çok fazla önem taşıyan bir ekinoksa girdi!..
Bu ekinoks doğanın olduğu kadar sizin de dengenizi bulmanızı sağlasın!..
Dengeli bir yaşama geçmeye karar vermenizin miladı olsun!..
Dönüşüm yolculuğunuzun ilk günü olsun!..
Herkese şimdiden şifa olsun, hepinizi saygıyla selamlıyor, sevgiyle kucaklıyorum…
Şems Terlan