Ihlara vadisini anlattıktan sonra benzeri bir coğrafi yapıya sahip olan Saklıkent’i anlatmamak olmaz diye düşündüm. Sonra üzülür, kırılır.
Saklıkent’e varırken sağda harika bir manzara sizi karşılar.
Manzara…
Saklıkent’e az kala gözleme yerleri dikkat çeker. Gezintiden sonra mutlaka oturup yemenizi tavsiye ederim. Çok lezzetliler…
gözleme yerleri…
Arkasından Saklıkent’e varırsınız. Saklıkent’in kaya duvarları birbirine çok yakın. 200-300 metre tahta bir köprünün üstünde yürümeniz gerekiyor. Alttda dere bazen sakin bazen çılgın bir şekilde çağlıyor.Buralar biraz serin. Hafif ürperiyorsunuz.
tahta köprü üstü
dere çılgın…
Duvar kayaların genişlediği yer de soluklanıp, suya girebilirsiniz. Ama su buz gibi dikkatlı olun. Doğa ise görsel bir şölen kıvamında…
Yolunuzu mutlaka Saklıkent’e düşürmenizi dilerim.
Sağlıcakla,
12 Ekim 2010, 09:08
zirveye kayağada gitmelisin dağ evinde şömüne keyfine de mutlaka katılmalısın :))) ama kanyon muhteşem,,,süpermen gibisin anette sanrım çok çok ve güzel yaşarsın
12 Ekim 2010, 13:06
yok onlar kısmet oldu…ama anlatınca bile ağzımın suyu aktı…bakalım…bunlar uzun soluklu bir arşivin fotoğları…blogu açınca arşiv-cdler ortaya çıktı…yoksa bir anda yapılacak iş değil…umarım hepimiz güzel yaşarızsevgiler,
12 Ekim 2010, 13:07
kısmet olmadı… diyecektim…