Terk edilme şeması ve terapi hedefleri

Terkedilme Şemasının Genel Sunumu Terk edilme şemasına sahipseniz yakınlarınızı veya bağlanacağınız kişileri kaybetme beklentisiyle yaşarsınız. İlişkilerinizin eninde sonunda, şu ya da bu şekilde bitme tehlikesini yoğun olarak hissedersiniz. Sevdiklerinizin sizi terk edeceklerine, hasta olup öleceklerine, başka birisi için sizi bırakacaklarına, önceden tahmin edilemez olumsuz davranışlar sergilediklerine, bir şekilde aniden ortadan kaybolacaklarına inanırsınız. Bu yüzden genel bir korku içinde yaşarsınız. Sevdiklerinizin yaşamlarınızdan çıkma tehlikesine ve ayrılık işaretlerine karşı aşırı tetikte olursunuz.
Gerçek ya da algılanan bir kayıp(ayrılık, terk edilme vb.) olduğunda, kronik anksiyete,üzüntü ve depresyon; bununla birlikte sizden ayrılanlara ya da ayrılacak olanlara karşı yoğun bir öfkehissedersiniz. Bu duygular yaşantınızın şiddetine göre dehşet, keder ve öfke olabilir. Bazen çok kısa süreli ayrılıklara bile tahammül etmekte zorlanabilirsiniz. Bir ilişkinizin varlığında, eşiniz(sevgili, partner, eş, arkadaş vb)in ölmesi ya da bir şekilde ondan ayrılma ihtimali nedeni ile aşırı endişe duyabilirsiniz..

Sevdiklerinizin ayrılmasını engellemek için onlara yapışma, aşırı sahiplenici ve kontrolcü davranma, sizi terk edenleri suçlama, kıskançlık, rakiplerinizle rekabete girme gibi tutumlar sergileyebilirsiniz. Eşinizin yaptığı en ufak hareketi(sizinle ilgilenmeme, sizi yalnız bırakma vb.) onun sizi terk etmek istediğine ilişkin işaret olarak algılar ve bu davranışlara aşırı tepki verebilirsiniz. Eşinize yapışabilirsiniz. Tüm takıntınız eşinizi elinizde tutmak olabilir. Artık eşinizle olan ilişkiniz hayatınızın merkezine oturmuş durumdadır. Eşinizden birkaç gün bile ayrı kalmaya tahammül edemezsiniz. İnsanlar sizi “takıntılı aşık” olarak tanımlayabilirler. Eşiniz sizi sevdiğini ve size bağlı kalacağını söylese bile buna bir türlü inanamazsınız. Eşinizin söyledikleri size gerçekçi gelmez; ancak bunun sebebini bir türlü ifade edemezsiniz. Kendinizi bir çıkmazın içinde hissedersiniz. Bazen eşinizin size olan bağlılığını test edecek davranışlarda bulunabilirsiniz. Ancak bu davranışlar bir ilişkiyi olumsuz etkileyecek davranışlardır. Uzak durmanıza, sert davranmanıza, yok yere tartışmanıza rağmen sizin yanınızda kalıp kalmayacağına bakma gereği hissedersiniz. Eşinize karşı yoğun öfke hissedebilir ve saldırganca tutumlar sergileyebilirsiniz. Çünkü onun sizi “eninde sonunda, şu ya da bu sebeple” terk edeceğine inanırsınız. Bu yüzden de eşinizi cezalandırma isteği duyarsınız. Terk edilme şemasına sahipseniz “doğru insan”larla bile yakın ilişkiden kaçınabilirsiniz; çünkü, ya onu kaybetmekten ya da ona çok yakınlaşıp incinmekten korkarsınız.

Bazen “terk edilmiş olma”nın acısını yaşamamak için siz ilişkinizi yok yere bitirebilirsiniz. Bazen de ilişki içinde kalmanıza rağmen kendinizi duygusal olarak geri çeker ilişkinizden doyum yaşayamazsınız. Terk Edilme Şemanızın Kökeninde Neler Olabilir? Terk edilme şemanızın kökeninde dengesiz, alkolik ve patlayıcı(ani tepki veren) anne babanız olabileceği gibi, erken yaşlarda ebeveyn kaybı gibi sizin güvenli bağlanma yaşantınızı kesintiye uğratan durumlar da olabilir. Gençken anneniz/babanız(ya da sizi büyütenler) ölmüş ya da evi terk etmiş olabilir. Anne babanız sizden çok uzun süre ayrı kalmış ya da hastanede yatmış olabilir. Bakıcılar ya da bir kurum tarafından, farklı anne figürleri görerek büyütülmüş, ya da genç yaşta yatılı okula gönderilmiş olabilirsiniz. Belki de anneniz tutarsızdı. Sizinle ilgilenemeyecek kadar depresif, öfkeli ya da sarhoş oluyordu. Anne babanız siz küçükken boşandı; ya da o kadar çok kavga ediyorlardı ki ayrılacaklarından korkuyordunuz. Bir ebeveyninizin ilgisini belirgin şekilde kaybettiniz. Örneğin, bir kardeşiniz doğdu ya da ebeveyniniz yeniden evlendi. Aileniz size karşı fazla koruyucuydu. Bir çocuk olarak hayatın zorlukları ile mücadele etme fırsatınız olmadı.

Özel Dikkat ! Terkedilme Şeması’nda Şema Kimyası Şema Kimyası kavramı, ikili ilişkilerinizde şemanıza uygun olan kişilerin size çekici gelmesini ifade eder. Ayrılma ve terk edilme korkulan durumlar olmasına karşın, bu şemaya sahipseniz tutarlı/bağlı olmayan insanlara karşı bir yakınlık hissedebilirsiniz. Yani sizi terk etme ihtimali bulunan kişiler size daha çekici gelir. Terk edilme şemasına sahipseniz eşiniz şu özelliklere sahip olabilir: Evli ya da başka bir ilişkisi olduğu için size uzun vadede bir söz veremiyor. Birlikte zaman geçirmeniz için yanınızda değil (çok seyahat ediyor, uzakta yaşıyor, ya da iş kolik) Duygusal olarak dengesiz (alkol/hap kullanıyor, depresif, düzenli bir işi olamıyor) ve duygusal olarak tutarlı şekilde yanınızda olamıyor. Bir Peter Pan; yerleşik bir hayat istemeyen, birçok sevgilisi olma özgürlüğünü isteyen biri.

Size karşı duygularından emin değil. Sizi istediğini söylemesine karşın duygusal olarak geri duruyor. Bir an sizinle yoğun bir sevgi yaşarken, başka bir durumda yokmuşsunuz gibi davranabiliyor.

Terk Edilme Şemasında Terapi Amaçları Terapideki temel amaçlardan biri, ilişkilerinizin istikrarı ile ilgili daha gerçekçi bir bakış açısı kazanmanızdır. Başarılı bir terapi sürecinden sonra, hayatınızın önemli bir kısmını değer verdiğiniz kişinin sizden kopacağı endişesi ile geçirmezsiniz. Endişe hissetseniz bile, bu duyguyla daha işlevsel şekilde başa çıkmayı öğrenirsiniz. Yakın ilişkiler size eskisi kadar korkutucu gelmez. İlişki yaşamak için daha çok risk almaya ve duygusal acılara göğüs germeye hazır olursunuz. Şema Kimyası mantığını kavradığınız için, “zaten sizi terk edebilecek” kişilerden ziyade size daha bağlı olabilecek kişilerle ilişki kurmaya çalışırsınız. Çapkın, uzak, mesafeli insanlar size çekici gelseler bile, bunun bir şema yaşantısı olduğunu anlar ve ona uygun tepki verirsiniz. İlişkilerinizde kendinizi daha güvenli hissettiğiniz için kıskançlıklarınız, karşı tarafı kontrol ve manipüle etme ihtiyacınız azalır. Siz artık “takıntılı aşık” olmaktan çıkıp “doyum verici bir birliktelik” yaşamaya başlayabilirsiniz. Kendinizi “ilişki yaşamak zorunda” hissetmezsiniz. Yalnız kalmanın da insani ve normal bir durum olduğunu kavrarsınız. Yalnız kaldığınızda depresif ya da huzursuz bir ruh haline bürünmezsiniz.

Terapinin nihai amacı, duygusal ihtiyaçlarınızı sağlıklı şekilde giderebileceğiniz, doyum verici ilişkiler yaşayabileceğiniz insanlarla ilişki kurabilmenizdir.

şemanızın ne olduğunu anlamak için HAYATI YENİDEN KEŞFEDİN kitabını alın…

Bırakmak, olmaktır.

Olan, olmakta olduğu zamanı öyle bir doldurur ki, orada tercihleriniz, memnuniyetsizlikleriniz ya da inançlarınız için yer yoktur.  Sorun geçmişi ve geleceği, olan ile, şimdi ile karıştırmamızdadır. Geçmişte ve gelecekte daima tercihlerimiz, memnuniyetsizliklerimiz, pişmanlıklarımız ya da endişelerimiz için bol yer vardır. 

Mesele ne kadar doğal ve kendiliğinden olduğunuz ne kadar öyle olmadığınızdır. Hakikate uyanabilmek için olguların oldukları gibi olmalarına, doğal olmalarına izin vermelisiniz. Doğal ve kendiliğinden olmayan bir olgu kusurludur, gerçek değildir ve zarar verir. İnsanı cehalete ve yanılgıya sürükler.

Kendiliğindenliğe ulaşmanın yolu bırakmaktan, fazla olandan arınmaktan geçer.

*****

Doğduğumuz an itibariyle bir şey olmak üzere eğitiliriz. Olduğumuz hâl daima kusurludur. Öyle yemek yememeli böyle yemek yemeliyiz. Öyle konuşmamalı böyle konuşmalıyız. Şu okula gitmeli şu kitapları okumalıyız. Bizi biçimlendirmek üzere orada bulunan -meli’ler ve -malı’lar listesinden elimizden geldiğince çok şeyi yapabilmeliyiz. Elbette bizim de -meli ve -malı’larımız vardır. (Ben) Böyle olmalı, böyle olmamalıyım. (Durum, kişi, zaman, olay) Böyle olmalı ve böyle olmamalı.

Dünyadaki hemen hemen herkesin içinde “Bu (kişi, olay, durum…) yeterince iyi değil” algısı vardır. Üzerinde sakin sakin düşündüğümüzde bunun tersine karar versek bile, bir anda bir olayla karşı karşıya kaldığımızda, hemen yeterince iyi değil algısı beliriverir. Özellikle de bu olay bizim istediğimiz ve ulaşmaya, elde etmeye çalıştığımız ya da istemediğimiz, kurtulmaya çalıştığımız bir olaysa.

Yeterince iyi değil algısı zamanda iki yöne giden bir algıdır. İlk olarak geçmişe gider ve pişmanlık hissiyle yaşanır: keşke şöyle olsaydım, keşke şöyle yapsaydım, keşke şöyle olsaydı. İkinci olarak ise geleceğe gider ve endişe hissiyle yaşanır: ya şöyle olamazsam, ya şöyle olmazsa..?

Bu iki algı şimdiki zamandaki beni etkiler ve kendimi yetersiz bulmama sebep olur. Ben, geçmişin yarattığı “kusurlu bir varlık” olarak, kaçınılmaz bir şekilde gelecekte de kusurlu bir varlık olacak ve kusurlu işler yapacağım. Bu sebeple, bu kusurlu varlığın kusurlu şeyler yapmaması için onu ehlileştirmeli, yönetmeli, değiştirmeliyim. Kendimi bu halimle kabul etmek mi? ASLA!

İnsanların üzerinde yürüdükleri yol işte budur.

*****

Çocukken en sevdiğim hikayelerden bir tanesi küçük kara balık hikayesiydi. Belki siz de okumuşsunuzdur o hikayeyi. Küçük kara balıkların en sevdiğim özelliği akıntının tersine yüzmeleridir. Manevi öğretiler de öyledir: herkesin gittiği yönün tersine gitmekten oluşurlar.

Bu, tuhaf ya da havalı görünmek ya da ilginç olmak için yaptığınız bir şey değildir. Sadece herkesin kaçtığı şeyin üzerine siz gülümseyerek yürürsünüz, herkesin tuttuğunu siz bırakırsınız, herkesin güldüğüne siz ağlar, herkesin ağladığına gülümsersiniz, doğal olarak da herkesin yaptığının tersini yaparsınız.

Bu nedenle uyanışa doğru ilerlediğimiz yolda ilk adım olduğumuz şeyi kabul etmektir. Hatta kabul etmekten öte olduğumuz şeyi olmayı öğrenmektir. Olduğumuz şey daima olan şey ile birlikte varolur. Olanı ve olduğumuz şeyi birbirinden ayıramayız. Olmaktan pişmanlık duyduğum ya da hayıflandığım şey geçmişin, olmak istediğim şey geleceğin ürünüyse, olduğum şey şimdinin ürünüdür.

*****

İnsanın sabahtan akşama yaptığı şey memnun olmamaktır. Kusur bulmaktır. Ya ister ya istemez, ya reddeder ya arzular. Bu tür durumların hepsi aynı şeyi işaret eder: bundan memnun değilim. Bu olandan memnun değilim. Olandan memnun olmamak kendimden memnun olmamakla aynı şeydir. Memnuniyet “olanı” deneyimleyip, bununla ilgili bir yorum yapmaktan ibarettir. Aynı şekilde memnuniyetsizlik de böyledir. Her iki durumda da olanı şimdiki zamanda deneyimler ama yorumumu geçmiş bir zaman için, gerçekte varolmayan ve değiştiremeyeceğim bir zaman dilimi için yaparım. Bu yorumu yapmamın tek sebebi, benzer bir olayı gelecekte bu kez daha farklı, daha tercih ettiğim şekilde yapmaktır. Az önce anlattığım, pişmanlık ve endişe böyle doğar.

İşte size akışın tersine gitmek, bir küçük kara balık olmak için ipucu: geçmişi değiştiremezsiniz çünkü geçip gitti. Geleceği değiştiremezsiniz çünkü henüz gelmedi ve onun nelerden ibaret olacağını bilmiyorsunuz. Şimdiyi değiştiremezsiniz çünkü şimdi sürekli değişim halindedir ve siz ona odaklandığınız anda geçmiş olur. Yapabileceğiniz tek şey, geçmiş ve gelecek için yorumunuzu değiştirmektir. Eğer siz memnuniyetsizliğinizi bırakır ve kendinizi ne iseniz öyle kabul edebilirseniz olgular kendi başlarının çaresine bakarlar.

*****

Eğer bana manevi yolu tek kelime ile özetle deseniz o zaman yanıtım, “Bırakmak” olur. Neyi bırakmak? Olmayanı. Fazla olanı. Şimdiki zamana uymayanı. Bana uymayanı. Gerçek olmayanı. İnançlarımı!

Memnuniyetsizliğim, inançtan başka bir şey değildir. Şimdiki zaman ve inanç ya da memnuniyetsizlik, arzu, nefret, istemek ya da istememek bir arada varolamaz. Şimdiki zaman, “olmak”tır, “tercih etmek ya da tercih etmemek” değil. Olmakta böyle şeylere yer yoktur. Olmakta, bu tür şeyler için boşluklar yoktur. Olan, olmakta olduğu zamanı öyle bir doldurur ki, orada tercihleriniz, memnuniyetsizlikleriniz ya da inançlarınız için yer yoktur.  Sorun geçmişi ve geleceği, olan ile, şimdi ile karıştırmamızdadır. Geçmişte ve gelecekte daima tercihlerimiz, memnuniyetsizliklerimiz, pişmanlıklarımız ya da endişelerimiz için bol yer vardır. Tek sorun, birine asla dönemeyeceğiniz, diğerinin ise asla gelmeyecek olmasıdır. İşte bırakmamız gereken şey, geçmiş ve gelecek ile ilgili gerçek olmayan ve şu anda geçerli olduklarını sandığımız bu inançlarımızdır. Bu derin bir uyku halidir, bir hipnozdur. Uyanamadığımız sürece, zamanı geçmişte ve gelecekte yaşanıyor sanır, şu anı bırakır, hayali olarak bu iki zaman içinde varolmaya çalışırız. Bunu yaparken de varolabileceğimiz tek zamanı, şimdiyi katlederiz. Şimdiyi katletmek, gerçekte olduğum şeyi katletmek ve yerine olmadığım bir şeyi, inançlardan oluşmuş bir hayali, egoyu koymaktır. Yürüyen bir ölüye dönüşmektir.

İşte biz, yürüdüğümüz yolda bunu “bırakırız”. Bir öğrenci olarak bunu öğrenir, bir öğretmen olarak bunu öğretiriz. Bırakır ve yaşamaya başlarız.

Bırakmak, olmaktır.

CEM ŞEN

MUDRALAR 


1- Gyan Mudra (Bilgi Mudrası)
Yöntem:
Başparmak ucu ile işaret parmak ucuna dokunulur. Diğer üç parmak uzatılır.
Özellik:
Bilgi mudrası olarak bilinir, bilgiyi geliştirir.
Başparmak ucunda hipofiz ve endokrin bezlerinin merkezleri vardır.
Parmaklarınızı bastırdığınız zaman, bu iki bezin bulunduğu merkezleri aktifleştirirsiniz.
Süre:
Bu mudra için belirli bir zaman süresi yok.
Her yerde ve her zaman; otururken, ayakta veya yatakta yatarken uygulayabilirsiniz.
Faydaları:
Hafıza gücünü arttırır, beyni keskinleştirir, konsantrasyonu artırır ve uykusuzluğu önler. Eğer düzenli olarak uygulanırsa, tüm ruhsal zihinsel bozukluklar tedavi olur. (Histeri, öfke ve depresyon gibi.)
2- Vayu Mudra (Hava Mudrası)

Yöntem:
İşaret parmağınızı aşağıya kıvırıp üzerine başparmağınız ile basın. Diğer parmaklarınızı düz tutun.
Özellik:
Hava dengesizliği nedeniyle gerçekleşen tüm hastalıkları önler.
Süre:
12-24 saat içinde bu mudra 45 dakika uygulandığında hastalığın şiddetini azaltır. Daha iyi sonuç için düzenli 2 ay uygulanmalıdır.
Faydaları:
Romatizma, Artrit, Gut, Parkinson hastalığı ve felç Servikal omur ve omurga iltihabı, yüz felci için yararlıdır.
Ayrıca midedeki şişkinliği düzeltir.
3- Shoonya Mudra (Hava Mudrası)

Yöntem:
Orta parmağı aşağıya doğru kıvırın ve başparmak ile kıvrım yerinin ortasına bastırın.
Özellik:
Vücudumuzdaki donukluğu azaltır.
Süre:
Günlük tedavi için 40-60 dakika süre yeterlidir.
Faydaları:
Kulak ağrısını 4-5 dakikalık uygulama bile giderebilir.
Doğuştan olmayan sağır ve zihinsel özürlüler içinde kullanılır.
4- Prithvi Mudra (Toprak, Dünya mudrası)
Yöntem:
Başparmağın ucu ile yüzük parmağının ucuna dokunulur, diğer üç parmak uzatılır.
Özellik:
Tüm fiziksel zayıflıkları azaltır.
Süre:
Belirli bir zaman süresi yoktur. İstediğiniz zaman uygulama yapılabilir.
Faydaları:
Zayıf insanlar için kilo artışına yardımcı olur. Cilt sağlığını güçlendirir ve cilde parlaklık kazandırır. Vücudu aktive ederek sağlığı koruyup güçlendirir.
Varuna Mudra (Su Mudrası)
Yöntem: Başparmak ucu ile küçük parmak ucuna dokunulur, diğer üç parmak uzatılır.
Özellik:
Su içeriğini dengeler ve tüm hastalıkları önler. Hastalıklar su eksikliğinden dolayı oluşur.
Süre:
Belirli bir zaman süresi yoktur. Uygulamaya göre belirlenebilir.
Faydaları:
Vücutta su içeriğini dengeleyerek kanı temizler ve sağlığı korur. Mide, bağırsak iltihabını iyileştirir ve kas erimesini önler.
5- Prana Mudra (Yaşam Mudrası)
Yöntem:
Yüzük parmağı ve küçük parmak ile başparmak ucu birleştirilir. Diğer iki parmak uzatılır.
Özellik:
Yaşam mudrası olarak tanımlanır, yaşam gücünü artırır. Uygulama ile zayıf insanlar güçlü hale gelir. Kan damarlarında daralmaları azaltır. Eğer düzenli olarak uygulanırsa, kişi aktif hale gelecektir.
Süre:
Belirli bir zaman süresi yok. Her zaman uygulanabilir.
Faydaları:
Bağışıklığı güçlendirir. Gözlerin gücünü artırır ve göz hastalıklarını azaltır.
Vitamin eksikliğini ve yorgunluğu ve halsizliği giderir.
6- Apan Mudra (Sindirim Mudrası)
Yöntem:
Orta parmak ve yüzük parmağınızı kıvırın başparmak ucu ile dokunun, diğer iki parmağınızı uzatın.
Özellik:
Boşaltım sistemini düzenleyerek sağlığımızda önemli rol oynar.
Süre:
Günlük 45 dakika uygulama önerilir. Ancak daha uzun süreli uygulamalar daha yararlı sonuçlar sağlar.
Faydaları:
Şeker hastalığını kontrol eder.
Kabızlık ve basuru iyileştirir.
Toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.
7- Apan Va yu Mudra
Kalp krizi için ilk yardım.
Yöntem :
İşaretparmağını başparmağınızın dibine değecek şekilde bükün. Aynı zamanda orta ve yüzükparmaklarınızın uçları başparmağınızın ucuna değmelidir. Serçe parmağınızı açın ve diğer elle de aynı mudrayı yapın.
Özellik:
Apan vayu mudra birçok kalp komplikasyonuna iyi gelir. Acil durumlarda dilin altına konan nitrogliserin kadar etkili olduğu söylenmektedir.
Süre:
İhtiyaç duyduğunuz süre boyunca yapın veya bir tedavi yolu olarak günde 3 defa 15 dakikalık seanslar halinde uygulayın.
Faydaları:
Bu parmak duruşları kalp krizinin ilk işaretini aldığınız anda bir ilk yardım işlevi görebilir.

Kalp krizleri ve kronik kalp sorunları nedensiz yere ortaya çıkmazlar. Bu sorunlar kişinin hayat tarzının yeniden düşünülüp planlanması gerektiğini işaret ederler. Bu mudra genel iyileşmeye yardımcı olup kalbi güçlendirir. Kalp hastaları dışarıdan artık mantıklı görünmeye ‘mecburiyetleri’ yerine getirmek zorunda olan insanlardır. Gevşemeye vakitleri yoktur. Ayrıca sakin sakin oturmakta güçlük çekerler. Hayatlarında sürekli bir şey olmalıdır, işte veya boş vakitlerinde başka birileri veya bir şeylere destek vermek için enerjilerini öyle tüketirler ki kendi ihtiyaçlarına yer kalmaz. Oysa ruhun gıdası olan vakitler de tam da bu vakitlerdir.
8- Surya Mudra (Güneş Mudrası)
Yöntem:
Yüzük parmağını kıvırıp başparmak ile bastırın.
Özellik:
Tiroid bezinde merkezi güçlendirir.
Süre:
Günde iki kez 5-15 dakika uygulanır.
Faydaları:
Kolesterolü azaltır ve kilo azaltmada yardımcı olur.
Anksiyeteyi azaltır, hazımsızlığı düzeltir.
9- Varun Mudra
Yöntem:
Sağ el serçe parmak ucunu bas parmağın etli kısmına değecek şekilde bükünüz. Sag elin bas parmağını üstüne yerleştiriniz. Sol bas parmağınız ile, bu iki parmağınızın üstüne hafif baskı uygulayınız. Sol eliniz sağ elinizi yumuşakça alttan sarsın.
Süre:
Günde 3 kere 15 er dakika uygulayabilirsiniz.
Özellik:
Mide ve akciğerler üzerinde etkilidir.
Faydaları:
Varuna mudra midede ya da akciğerde fazla balgam biriktiğinde muhakkak uygulanmalıdır. Balgamlaşmaların kısmı sinüzitlerinde akciğerde ve mideden bağırsağa kadar tüm sindirim bölgelerinde yer edinebilir. Balgamlar bedenin her neresinde olursa olsun, zorlanmış sinirlerle, iç kasılmalarla ve huzursuzlukla ilgilidir.Kaldırabileceğinden fazla yüklenmek, acelecilik, kızgınlık ya da korku tarafından tetiklenmektedirler.Varuna mudra ile birlikte aynı zamanda yeni bir yasam planı da ele alınmalı ve görevler sorumluluklar es ve ebeveyn ya da çocuklar arasında tekrar pay edilmelidir.Balgamlaşma olan kişiler genelde çok sorumluluk hisseden kişilerdir.Her şeyin kendilerine bağlı olduğunu ve her şeyi kendilerinin yapması gerektiğini düşünürler. Başlangıçta tüm sorumluluklarınızın akması için akıcı ılık bir su düşünün. Yük olan her ne varsa tümünü akarsuya dökmeniz muhteşem bir başlangıç olabilir. Simdi küçük bir şelalenin altındasınız.ister dışınızda ister içinizde olsun üzerinize yapışmış her şeyin bu su tarafından temizlendiğini imgeleyin.Sonra yeni temiz ve saflığınızın keyfine varın. Simdi bir süreliğine görevlerinizi düşünün neleri bırakabilirsiniz ve değiştirebilirsiniz.
10- Linga Mudra (Isı Mudrası)
Yöntem:
İki elin parmakları iç içe geçirilir, sol elin başparmağı yukarıya doğru uzatılarak sağ elin işaret parmağı ile sarılır.
Özellik:
Vücut ısı üretir. Bu mudradan daha çok faydalanmak için beslenmede süt, tereyağına önem vermeliyiz daha fazla su ve fresh meyve suları tüketmeliyiz.
Süre:
İstenildiği zaman uygulanabilir. Isı ürettiği için çok uygulamada terlemeye neden olabilir. Kış dönemi daha rahat uygulanır.
Faydaları:
Bu balgam üretimini durdurur ve akciğerlere güç verir
Şiddetli soğuk algınlığı ve bronş enfeksiyonunu tedavi eder. Vücudu canlandırır.
Mudraları istediğiniz zaman, her yerde yapabilirsiniz. (Otobüs, tren, araba, ofis veya evde)
İşe yarayıp yaramadığını anlamak için denemek gerekir.
Uygulama ile kazanacağınız çok şey olmasına rağmen, kaybedecek bir şeyiniz yoktu

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Zayıflatan mucize yeşil mercimek

Zayıflatan mucize yeşil mercimek

Kurubaklagiller sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazı yiyeceklerdir. Hele hele içlerinden bir tanesi tam bir şifa kaynağıdır. Zayıflamak istiyorsanız, bağışıklığım kuvvetlensin istiyorsanız, bağırsaklarım düzenli çalışsın istiyorsanız işte bu mucizeyi yani “yeşil mercimeği” sofralarınızdan eksik etmeyin. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya mucize besin kaynağı yeşil mercimeğin faydalarına dikkat çekiyor
İyi bir bitkisel protein kaynağıdır. Besinlerin ısı etkisi dediğimiz bir mekanizma ile metabolizma hızını hafif arttırır. Sindirime bağlı harcanan enerji artacağı için kilo verme sürecinde mucizevi etki gösterir.
İyi bir bitkisel karbonhidrat kaynağıdır. Yani vücuda kaliteli şeker verir. Özellikle zayıflarken beslenmede günlük alınan kalori azaltılır. Eğer kişi tek yönlü besleniyorsa yeterli şeker alamadığı için buna bağlı halsizlik, yorgunluk, bitkinlik yaşayabilir.
Oysa salatalarına ekleyeceği 2 yemek kaşığı kadar haşlanmış yeşil mercimek vücuda yeterli şekeri verir ve diyete bağlı bu semptomların görülme durumu azalır.
Çok iyi bir lif kaynağıdır. Lifler bitkilerin hücre duvarında olan bileşenlerdir. Beslenme ile midemize girdiklerinde şişerler ve hacim oluştururlar. Bu durumda da az yemeye bağlı acıkma hissi azalır yani daha tok kalarak diyete uyum süreci kolaylaşır.
Mercimek bağırsaklarda ilerlerken bağırsak hareketlerini arttırır. İyi bir metabolizma iyi bir boşaltım sisteminde geçer. Boşaltım sisteminin iyileşmesi zayıflamayı kolaylaştırır.
• Mercimek bir fitoöstrojendir. Yani vücutta kısmi östrojen etkisi gösteren ilaç gibi bir besindir. Özellikle menopoz semptomlarını hafifletir. Meme, rahim kanseri gibi hormon bağımlı kanserlerden korur.
Ancak bu hastalıkların tanısını alan hastaların bu yiyecekten kaçınmasında fayda var, çünkü kısmi östrojen etkisi bu hastalıklara iyi gelmez.
Mercimek çok iyi bir demir kaynağıdır aynı zamanda. Özellikle yumurta veya kıyma ile birlikte pişirilmesi demir açısından daha da zenginleştirir.
Yanında bol limonlu bir salata ile tüketilmesi demirin vücutta daha iyi kullanılmasını sağlar.
Potasyum oranı yüksektir. Bu özelliği tansiyonu düşürür ve dengeler. Kiloya bağlı tansiyonu olanlarda çok etkilidir. Hem zayıflatır hem tansiyonu düşürür.
Kolesterol içeriği sıfır olan bir protein olduğu için kolesterol yüksekliği olanlar güvenle kullanabilir.
ALINTI
Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

U Yapın Burdan…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Boyun Devrilsin…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ciddiyet bir hastalıktır ve maneviyatla bir alakası yoktur

‘Tanrı ciddi değildir. O her daim şaka yapmakta… Ciddiyet bir hastalıktır ve maneviyatla bir alakası yoktur. Maneviyat; gülüş, neşe ve eğlencedir. Gerçekten güldüğün anlarda derin bir meditatif hâl içindesindir. Düşünce durur. Gülerken düşünmek imkânsızdır. Onlar taban tabana zıttır. Ya düşünürsün ya da gülersin. Eğer düşünüyorsan gülüşün öylesinedir. Gerçekten güldüğünde ise; zihin ortadan kaybolur. Eğer kendine de gülebiliyorsan; her şey tamamdır. İnsan başkalarına gülebilir ama asla kendisine gülmez. Eğer kendine gülebiliyorsan; ciddiliğin çoktan yok olmuştur. Kendine gülmek; egoyu ortadan kaldırır ve dünyevi hayatında seni daha şeffaf, daha tasasız bir hale getirir. Eğer kendine gülebiliyorsan; o vakit başkalarının sana karşı gülüşleri seni rahatsız etmeyecektir. Aslında bu bir işbirliğidir. Sen ne yapıyorsan, onlar da aynısını yapıyordur, neşelenirsin. Başkalarına gülmek egoistçedir. Kişinin kendisine gülmesiyse mütevazice… Kendine gülmeyi öğren; ciddiyetine ve bu gibi şeylere… Gülüşün göbeğinden olsun; başından değil. Esas bir gülüş olsun; tıpkı küçük çocukların gülüşü gibi… Gülerken bir çocuğu izle; göbeği sallanıyor, tüm vücudu yerinden oynuyor, yerlerde yuvarlanıyordur. Çok güldüğünden dolayı da ağlamaya başlar. Gülüşü o kadar derindir ki; gözyaşları akmaya başlar. Bir gülüş derin ve bütün olmalıdır. İşte budur; ciddiyet hastalığına reçete olarak yazdığım ilaç…

Erkek Farkı…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ya Aldattı Beni…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

‎Kulağımızdaki‬ ‪#‎Sır‬ ;

Bütün organların bir ‪#‎sinir‬ sistemi bulunuyor. Akupunktur sistemine bağlı olarak her organın sinir sistemine verdiği bir mesaj vardır. Kulağın şekli cenin duruşudur.(yançevir) Kulağı bedende ayaklarından sallandırılmış bebegin kafasını kulak memesine gelmiş halidir

Kulakta 180 adet sinir ucu bulunur, kulağı inceleyerek kişinin geçmiş 10, gelecek 6 yılını ve ‪#‎karakteristik‬ yapısını görebiliriz.

Kulağın ‪#‎esnek‬ olması tüm bedendeki ‪#‎enerji‬ akışının normal olduğunu gösteririr….

Kulak her 4 saatte bir rengini değiştirir bulunduğumuz duruma göre
Kulağın olması gereken asıl rengi açık kırmızı renktir…

Eğer kulakta kırmızı-sarı lekeler sivilce-ben gibi belirtiler varsa o noktaların bağlı olduğu bölgede hastalık vardır.
Ben şeklinde olanlar ‪#‎kronik‬ rahatsızlık (5 yıllık kronık rahatsızlığın geçmesi 5 ay gibi bir sürede gerçekleşir) ve ben ne kadar koyu ise o kadar yıl demektir ne kadar açıksa o kadar az yıl demektir.
Kulakta oluşan pul pul dökülmeler kısa süreler halinde yaşadıklarımızla alakalıdır. bir rahatsızlığı anlatır.,hangi organsa onun bölgesinde olur.
Normal rengin haricinde kızarıklık görürsen yeni başlayan bir ‪#‎sendrom‬ olduğunu gösterir

Kulakta hiçbir renk yoksa hafif morluk varsa o bölgedeki enerji bitmiştir ve derhal müdahale gerektirir sorun yaratmaması açısından
Morluk ve sarılık içiçe ise enerjisi kesilmiş hastalığa doğru gidiyor demektir.

Kulakta kesik görürsek bağlı bulunduğu organda ameliyat durumu olmuştur

Kulağın kıvrım kısmı kulak memesinden hemen sonra olan bölge ‪#‎bağışıklık‬ sistemi ile alakalı masaj yapmak faydalı grip olduğunda hemen etkisini yaşarız..
Sabah akşam fırsat buldukça kulaklarımıza masaj yapmalı kulakları sert olanları kıvrılmayanların vucütları esnek değildir. Masajlarla kulaklarımıza verdiğimiz hareket vücuduna esneklik kazandırır.
Her sabah kulak içini 8 defa saat yönüne çevir bedenine enerji verir. ayrıca açlığı giderir.
Bel – ‪#‎hazımsızlık‬ -unutkanlık v.s iyi gelir
Kırmızı kulak iyi bir ‪#‎kan‬ ‪#‎dolaşımına‬ etkidir.
Kulak ile tüm masajları yaptıktan sonra halen sarı lekeleri görüyorsak su dengesine dikkat etmliyiz
Kulak rahatsızlığı yaşayanlar ,çınlama v.s gibi etrafımızda duymak istemediğiniz şeyleri duymaktan gelen rahatsızlık
Kulak zarına dokunulduğunda ‪#‎denge‬ ve mide bozulur.
‪#‎KORKU‬: Kulağın mide bölümü iki baş parmak ile masaj yapılmalı
Ayda bir yatakta boyun hareketi. Kafa boşta-sağa ve sola…
Fırsat buldukça denge hareketleri yapmalıyız
Neden yaşlıların kulakları daha büyüktür hiç düşündünüzmü bilgi ve hazmetme olgunlaşma süreci fazlalaştıkça kulak büyümeye (tüm organlarda büyür) başlar ufak ufak farkında olabiliriz
Kulak memesinin tam ortası ‪#‎göz‬ dür ta bitimindeki sert nokta boyundur hemen bir tık üstü çıkıntı olan nokta diş ile ilgili
Kulaktaki iç kısım da olan herşey iç organlara denk geliyor
Kulağı 3 bölüme bölerek çalışmak daha iyi ögrenmemizi sağlar ..
Akan suyun altında kulağı baştan aşağıya 3 kez çekerseniz o bölgedeki negatif enerjiyi boşaltırız
Kulağı ne kadar iyi tanırsak kendimizi de o kadar iyi tanırız herhangi bir kronik rahatsızlık olduğunda kulağımızda hissederiz hemen dengeleme yapmak gerekir
Kulağın enerji dengesini çözmek iyileştirmek demektir 120 hastalığı dengeler

Tüm ‪#‎bağımlılıklar‬ ruhsal sıkıntılardan kaynaklanır ilgili olan organla negatif enerjisini dengelememiz gerekiyor
Görmemem duymamamam gerekiyor dediğimiz her şey ‪#‎yetileri‬ kapattırır..
Korkupta yüzleşmek istemediğimiz bir şeyden kaçamayız ‪#‎kabul‬ etmek gerekli atlatabileciğimiz hiç bir şey yok kaçan kovalanır misali yüzleşmeyi kabul etmek etkiyi azaltır
Ne zaman depresif bir halde olursak kulağa masaj yapmalı esnetmeliyiz
Bedendeki deri döküntüsünün kendisini çöp olarak boşalttığı tek yer kulak çukurudur. kulak tıkanıkları meydana gelir.
Kulakla organların arasında sinirleri engelemek bul su tüketimi ve ‪#‎himalaya‬ tuzu veya karbonatı hayatımıza dahil edip tüketimi ile gerçekleşir.
Kulak ortamında oluşan yağ bezeleri akciğer ile alakalı himalaya tuzu tanesi hafif ıslaıp üzerine tutalım şifalanma süreci başlar
Her kulak mutlaka çınlar çınlaması kirden olabilir kılların kristalleşmesinden (vertigo) yüksek sese maruz kalmasından olabilir vucüttaki yoksunluk duygusu olduğundan sesler fazla duyurulur
Sivilceler kan kimyamızla alakalıdır ve yediğimiz ile alakalı olabilir himalayalı su onları temizler
‪#‎Asitik‬ beslenmede vucüt atamadığı bir şeyi ben sivilce veya timörle temizliyor

“ALINTI”

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

KENDİNİ SEVMEK

Yeni bir hayata başlamanın en olmazsa olmazı kendini sevmektir. İtirazlarınızı duyuyorum ben kendimi seviyorum” diye.

Burada bahsettiğimiz kendini sevme bilinç altında, yani asıl patronun sizin hakkınızdaki fikridir.”ben beni seviyorum diye. Yaptığım çalışmalarda bilinç altına sorduğumuzda maalesef bilinç altımızın bizim hakkımızdaki fikri hiçte bizim kendimizi sevdiğimiz yönünde değil.

Hayatı bilinçaltımızın bir yansıması olarak yaşarız. Kendinizi bir ayna olarak düşünün arkadan görebildiğiniz, size sevgiyi insanlar göstermiyorsa aynanın arkasından baktığınızda bilin ki sizde onlara sevgi vermiyorsunuzdur. Kendinizi sevdiğiniz hissi biliçaltında ise yoldan geçen bile sizin aynada sevgi görür. Sevgiyi deneyimlemeye başlar yaşamınız daha ipeksi bir hal alır.

Unutmayın sevgi insan olarak en büyük deneyimimiz ve araştırmalar göstermiştir ki bir bebek doğduktan 48 saat sonra ben seviliyormuyum diye kontrol etmeye başlar.

Başka yollarda olmasına karşın kendini sevmeye başlamanın her yerde uygulanabilir kolay bir çalışması var.

Aynanın karşısına geçin ve orada gördüğünüz en uzun süreli sizinle olan kişiye yani size

BEN KENDİMİ SEVİYOR VE ONAYLIYORUM
BEN KENDİMİ OLDUĞUN GİBİ KABUL EDİYORUM
BEN KENDİMİ TAKDİR EDİYORUM

Bu çalışma en az 21 gün sürmeli ve imkan dahilinde günde birkaç defa mümkünse ayna karşısında. Çünkü bilinç altınız ilk önce size inanmayacaktır. Yok ya diyecektir . ama 21 günden sonra eski inanışından vaz geçecek yeni inanışı yerine koyacaktır. Devam edeceğiniz olumlamalar cila olacaktır. Çevrenizdekiler size sevgi hissini deneyimleteceklerdir.

Kendinize bir fırsat vermenizi diliyorum. Zaten evrende tesadüf yoktur. Siz bu yazıyı niye okuyorum diye düşünün .. kolay olsun herşey.

Ben denedim oldu …

Sevgi ile kalın

Türkay ORTAKCI

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Aşkım Şarjım Az Kaya Beni Bırakacak Sabah Ararım…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bazen Bu Hayattan Öyle Bunalıyorum Ki…

El şekliniz karakterinizi ele veriyor!

El şekliniz karakterinizi ele veriyor!

El şekliniz karakterinizi ele veriyor!

El şekliniz karakterinizi ele veriyor!

El şekliniz karakterinizi ele veriyor!

El şekliniz karakterinizi ele veriyor!

alıntı

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Sadece yemeklere tat vermekle yetinmeyen karabiber şifa dağıtıyor.

Öksürüğü söktürmek için balla karıştırılır ve günde 2 defa aç karnına yenir.

Sadece yemeklere tat vermekle yetinmeyen karabiber şifa dağıtıyor.

İşte faydaları ‘yok artık’ dedirten mucize bitki…

Afrodizyak etkisiyle cinsel sorunlara artık dur diyor ve performansı düşenlere en büyük yardımı ediyor.

Hazımsızlığı yok eder ve kolit gibi hastalıklara karşı mücadelede oldukça başarılıdır.

Kandaki yağ oranını azaltır ve yeni yağ oluşumunu engeller.

Bir cilt hastalığı olan Vitiligonun şifası için en büyük yardımcıdır. Ayrıca cilt kanserini yenmek için önemli maddeler barındırır.

Midenin düzgün hazım sağlaması ishal, kabızlık önleyicidir.

Gaz ve idrar söktürür

Gaz birikmesine de mani olur. Rahatlama sağlar

Antibakteriyel özelliği ile mikroplarla mücadele eder.

Öksürüğü söktürmek için balla karıştırılır ve günde 2 defa aç karnına yenir.

ALINTI

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »