HER İNSAN FARKLIDIR! DUYGUSAL MISIN? FİZİKSEL MİSİN? ZİHİNSEL MİSİN?

Doç. Dr. Şafak Nakajima

Sağlıklı her insan, bir bedenin yanı sıra, düşünce ve duygu dünyalarına sahiptir.

Bir insanın algı ve davranışlarında, düşünce, duygu ve bedenden oluşan bu üç boyuttan birisi, diğerlerine oranla biraz daha baskındır ve o insanın doğasını oluşturur.

Bu gruplandırmaya göre bir insan, düşünsel, duygusal veya bedenseldir.

Elbette, diğer boyutları da taşır ama, insanın algı ve tepki biçimini, büyük ölçüde etkin olan doğası belirler.

Örneğin düşünsel bir insan, duygularını sıklıkla düşünce ve fikirlerle ifade eder:

”Seni sevdiğimi düşünüyorum!”

Duygusal insan hissettiklerini, duygusal tepkilerle dışa vurur:

”Sana deli gibi aşığım!”

Fiziksel insan, duygularını, davranışları aracılığıyla ortaya koyar:

”Sana kahvaltı hazırladım!”

Bazı insanlarda tek bir özellik, diğerlerine oranla çok daha güçlüyken, kimi insanda, üç farklı özellik, birbirine yakın düzeylerde gözlemlenebilir.

Şimdi bu farklı doğalara, biraz yakından bakalım:

Zihinsel İnsan:

Zihinsel insanlar yaşamı, düşünceleri aracılığıyla algılarlar.

Akıllı ve mantıklı olmak, çok önemlidir.

Altta yatan duygular ancak, akıl ve mantık filtrelerinden geçtikten sonra ifade edilir.

Duyguları göstermek yerine, düşünceleri ortaya koymak, onlar için daha kolaydır.

Karşılaştıkları olaylara verdikleri ilk tepki, olanları anlama çabasıdır.

Yaşananları analiz etmeden, kolay kolay eyleme geçmek istemezler.

Nadiren duyguların seline kapılır ve düşünmeden hareket ederler.

Zihinsel insanların merak duyguları fazladır, sorgularlar, problem çözmekten zevk alırlar.

”Neden?” sorusunu çok severler.

Duygusal İnsan:

Duygusal insanlar yaşamı, duyguları aracılığıyla algılar ve yaşarlar.

Kolaylıkla incinir, âşık olur, depresyona girer veya mutluluk duyarlar.

Kararlarını duygularına dayanarak alırlar.

Duygusuz kararları sevmezler.

Mantık arkadan gelir.

Çoğu, ilham ve coşku dolu, ikna edici, heyecanlı ve şefkatlidir.

Başka insanların da duygularını kolayca harekete geçirme gücüne sahiptirler.

Bazıları ise, her an ortamı bir tiyatro sahnesine dönüştürecek kadar drama meraklısı, ilgi çekme delisi veya çocuksudur.

Canları sıkıldığında, bu duygudan kurtulup rahatlamak için, paraları olmasa bile, çıkıp çılgınca alışveriş yapabilirler.

Bedensel İnsan:

Bedensel doğaya sahip kişiler, yaşamı bedenleriyle ve hareket ederek deneyimler.

Bedenleri, duygularını ve düşüncelerini ortaya koymanın bir aracıdır.

Düş kırıklığı veya sevinç, duvara yumruk atarak, çıkıp dolaşarak, hobilerle, sporla, cinsellikle veya şarkı söyleyerek ifade edilir.

Âşık olduklarında, ilan-ı aşk etmek yerine, duygularını, sevdikleri için hoş bir şey yaparak göstermeyi tercih ederler.

Sıkıntılarını da, anlatmak veya bağırıp çağırmak yerine, davranışlarıyla gösterirler.

Ne düşündüklerini ve ne hissettiklerini anlamanın yolu, onları sorgulamak yerine, ne yaptıklarına bakmaktan geçer.

——————-

Şimdi durup bir düşünün!

Hangi doğa sizi daha çok yansıtıyor?

Hangi doğa sizde en zayıf olanı?

Hayatınızdaki en önemli insanın doğası nasıl?

Aranızdaki farklılık, anlaşmanızı zorlaştırıyor mu, yoksa ilişkinizi daha renkli mi kılıyor?

Örneğin sizin duygusal biri olmanız, düşünsel yakınınız tarafından, tepkilerinizin abartılı bulunmasına mı yol açıyor?

Onun her şeyde mantıklı olma kaygısı, sizde anlaşılmamışlık veya onun duygusuz olduğu hissini mi oluşturuyor?

Fiziksel doğaya sahip yakınınızla, aranızda yeterince sözel paylaşım yok mu?

Sorun yaşadığınızda konuşmak yerine evden çıkıp dolaşmayı mı tercih ediyor?

Tüm bunları anlamak, karşımızdaki insanın davranışlarını, ”bize karşı ve düşmanca davranışlar” şeklinde yanlış yorumlamak yerine, onun doğal yapısının bir ifadesi olduğunu kavramamızı sağlayabilir.

İlişkilerimizi daha bilinçli sürdürmemize yardımcı olabilir.

Kendi baskın doğamızın yol açabileceği dengesizlikleri, zayıf kalan özelliklerimizi geliştirerek dengelemek, bizleri daha renkli ve bütünsel insanlar haline getirebilir.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Yorum bırakın