Durup şöyle bir düşünecek olursak korku dolu düşüncelerle nasılda iç içe geçmiş olduğumuzu görürüz..

 

Durup şöyle bir düşünecek olursak korku dolu düşüncelerle nasılda iç içe geçmiş olduğumuzu görürüz..Aslında bu düşünce yapısını ta çocukluğumuzdan beri gördüklerimizle duyduklarımızla inşa edip her geçen gün üzerine yeni korkular ekleyerek çoğaltırız.
Bu korkuları taşıyan zihin tüm bedeni bir virüs gibi sarar..Korku duyulan duyguya göre, her organda değişik etki gösterir..Organlarımızın sağlığını dışarıdan aldığımız besinlerle desteklediğimizi biliyoruz, ama esas duygu ile direk bağlantılı olduğunu bilmiyoruz..Evet duygu çeşitliliğine göre değişiklik gösteren enerji akışının kesintisi ile organlar beslenemeyip rahatsızlanır..Bunu çok boyutlu olarak düşünmeliyiz..Korku dolu zihinle yaşamak beden sağlığını etkilemekle kalmıyor,o korku dolu düşünceden çıkan enerji aynı zamanda yaşamakta olduğunuz hayatınızı da şekillendiriyor..Siz farkında olmadan istemeden de olsa kendinize korktuğunuz şeyin senaryosunu hazırlayıp yaşayacağınız rolü belirliyorsunuz..Biliyorum şimdi soruyorsunuz “e ne yapalım nasıl kurtulacağız bu korku dolu düşünce yapısından ”
Bu düşünce yapısını nasıl edindik ,duyduğumuz sözcükler,gördüğümüz yaşanmışlıklarla değil mi..?.Üstelik bizler bunu bilmeden bilinç altımıza alıp kendi gerçeğimiz yaptık..O halde şimdi bunun tam tersini bilerek, isteyerek yapacağız..Her olumsuz duyguya olumlu sözcükler yerleştirerek bilinç altı temizliği yapmalıyız..Size şunu söyleyeyim tüm korkuların sonucu sadece, YETERİ KADAR İYİ DEĞİLİM düşüncesine çıkar..Bu meslek hayatında olabilir.İnsan İlişkilerinde olabilir Yani yetersizlik duygusu
eşittir kendini layık görmeme ,kendini sevmeme..
ŞİMDİ ŞU ANDA KENDİMİ KABUL EDİYOR VE ONAYLIYORUM
HER ŞEYİN EN İYİSİNİ HAK EDİYORUM
KENDİMİ TAKTİR EDİYOR VE SEVİYORUM
Serap Özger

Yorum bırakın