”Herkes huşuyla benliğini ortaya koymaya çalışıyor, kendine tapınılması için kılıktan kılığa, şekilden şekile giriyor ve ikonlaşmak arzusuyla yanıp tutuşuyordu. İnsanların varoluşlarını bulmak için kendileri gibi etten ve kemikten kimselere ihtiyaç duyuşları garabetin kendisiydi. Varoluşsal önemini keşfedememiş insan, başkalarına bağımlı hale gelir. Bu bağımlılık hali bir yandan da benliği incitir. Varoluşsal değerini hissedebilmek için ötekilerin kendisini takdir edip sevmesine muhtaçtır. Ötekilerin onu sevip değer vermemesi ise yokluğun eş anlamıdır. Caddedeki insanın sevmek gibi bir derdi yoktu. Caddeki insanlar sadece sevilmek istiyordu.”
Aynalar Koridorunda Aşk, Mustafa ULUSOY









Yorum bırakın