Güz Ortası Bayramı (中秋节)
Çin’in en önemli bayramlarından biri kabul edilir. Çin ay takvimine göre 8. ayın 15. günü sonbaharın tam ortasıdır. Bu festival ailelerin fener yaktığı, ay kekleri yediği ve dolunayı kutladıkları bir akşamdır. O gecede ay en yuvarlak ve en parlak halini alır. Dolunay aile birliğinin sembolü olarak görülür.
Bu bayramın 2000 yıllık bir geçmişi vardır. Feodal dönemlerde Çin imparatorları bereketli bir yıl için Tanrı’ya ibadet ederdi. Onlar ay takviminin 2. ayının 15. günü sabahı güneşe, 8. ayın 15. gününün gecesi ise aya ibadet etmek için törenler düzenlerdi. Önceden Ay Tapınağı olan Pekin’in batısındaki Yuetan Parkı’nda her yıl imparator aya kurban sunmaya giderdi.
Bu gelenek Tang Hanedanlığı döneminde (618-907) daha da öne çıktı, insanlar aya ibadet etmeye başladı. Güney Song Hanedanlığı (1127-1279) döneminde ise insanlar akrabalarına aile birliğinin bir sembolü olarak yuvarlak ay kekleri göndermeye başladılar.
Ming (1368-1644) ve Qing (1644-1911) hanedanlıkları döneminden itibaren Güz Ortası Bayramı kutlamaları gitgide daha popüler hale geldi. Geçmişte yapılan kutlama etkinliklerine tütsü yakma, Güz Ortası ağaçları dikme, kulelerde fener yakma ve ejderha dansları, aya bakıp şarap içme gibi aktiviteler eklendi.
Güz ortasında çiftçiler tarlalardan ekinleri, bahçelerden meyveleri toplamayı bitirir. Tüm yıl boyunca çok çalışmanın ardından eğlenirler. Sonuç olarak, baktığımızda Güz Ortası Bayramı zaman içinde sadece imparatorların kutladığı bir gün olmaktan çıkıp, halka arasında yaygın bir bayrama dönüşmüştür.