Neyi hak ettiğinize inanırsanız onu bulacaksınız,şunu unutmayın evren sizinle aynı dili konuşuyor..!”

 

 

Neyi hak ettiğinize inanırsanız onu bulacaksınız, şunu unutmayın evren sizinle aynı dili konuşuyor..!”

Sandre Anne Taylor

Döktüğüm yaşları bağışlıyorum.

Döktüğüm yaşları bağışlıyorum.
Acıları ve aldatmaları bağışlıyorum.
İhanetleri ve yalanları bağışlıyorum.
İftiraları ve ahlâksızları bağışlıyorum.
Nefreti ve zulmü bağışlıyorum.
Yüreğimi yakan darbeleri bağışlıyorum.
Yıkılan hayalleri bağışlıyorum.
Ölen umutları bağışlıyorum.
Sevgisizliği ve kıskançlığı bağışlıyorum.
Umursamazlığı ve kötü zihniyeti bağışlıyorum.
Haklılık uğruna haksızlık edenleri bağışlıyorum.
Öfkeyi ve şiddeti bağışlıyorum.
İhmalkârlığı ve unutkanlığı bağışlıyorum.
Bütün kötülükleriyle dünyayı bağışlıyorum.

Paulo Coelho / Elif

Hani küçükken ağzımızı yaktığımızda geçsin geçsin diye ağlardık, ama o bir türlü geçmezdi; ama ne zaman unuturduk, başka bir şeye dalardık; acı kendiliğinden geçerdi de ağzımızın yandığını bile unuturduk… İşte böyle bir şey…

 

 

 

Sabahın saat 7’si… Yataktayım… Bir karasinek musallat oldu başıma. Ama öyle böyle değil. Sürekli konuyor, sürekli konuyor. Sinir oldum. Kulağıma konuyor, tokatı koyuyorum, kaçıyor. Kafama konuyor, bir daha gömüyorum, kaçıyor. Uyandım. İyice çıktım çileden. Yorganı tepeme çektim, oda da çok sıcak. Uyuyamadım… Kafamı çıkardığım anda başlıyor konmaya. Bizim kediyi çektim yanıma. Normalde her türlü sineği böceği yer, ama oralı bile olmadı. Bu arada sineği avlayacağım derken, kendimi dövüp duruyorum… Ne yapacam, ne yapacam… Derken birden aklıma bunun yine evrensel bir senaryo olabileceği geldi. Seni rahatsız eden düşünceler de bu şekildedir ya. Sinek gibi konar kafana, vurup öldürmeye çalışırsın ama kendini dövdüğünle kalırsın. Bir yandan da provakatif tarafı vardır sineğin, seni uykundan uyandırır. Aslında kalk yapman gereken şeyler var der belki de… Bunları düşünürken birden üzerimde gerilim yaratan bir duruma Reiki yollamaya başladım. Hani sineğin kendisine değil ama. Sinek gitsin, uzaklaşsın diye değil. Bambaşka bir konuya yönlendirdim dikkatimi. Hiç alakasız… Ve bingo, sinek kayboldu… Ben sineğin gitmesini hedeflememiştim, sadece dikkatimi ondan alıp başka yere verdim ve Reiki yollamaya başladım o kadar… Şöyle aradan yarım saat geçti. Reiki’yi kestim. Baktım gene geldi kondu kafama… Yine Reiki yapmaya başladım ve yine yok oldu…

“Millet sinekten yağ çıkartmaya çalışır, sen de sinekten mesaj mı çıkartıyorsun, Hasan” diyeceksiniz de evet! Mesaj alındı. Hayatınızdaki hele ki sorun olarak nitelendirdiğiniz bir şeye dikkatinizi yöneltiyorsanız, özellikle de gitsin bitsin hatta defolsun diye, maalesef sinek gibi kafanıza konup duracak ve sizi çıldırtacak. Ama dikkatinizi başka yöne verdiğinizde, hele ki enerjinizi değiştirecek bir şeyler yapıyorsanız; bir bakmışsınız ki sorun saydığınız şey ortadan kalkmış ve siz fark etmemişsiniz bile… Hani küçükken ağzımızı yaktığımızda geçsin geçsin diye ağlardık, ama o bir türlü geçmezdi; ama ne zaman unuturduk, başka bir şeye dalardık; acı kendiliğinden geçerdi de ağzımızın yandığını bile unuturduk… İşte böyle bir şey…

Eyvallah sana karasinek…

Hasan Sonsuz Çeliktaş

“Ne zaman ki güçlü olmak, tek çare olarak kalır; o zaman anlarsın ne kadar güçlü olduğunu.”

“Ne zaman ki güçlü olmak, tek çare olarak kalır;
o zaman anlarsın ne kadar güçlü olduğunu.”
Bob Marley