Evinizde tuz kullanmanız için çok farklı sebepler var! İşte Tuzun Kullanım Alanları

maxresdefault[1]

 

Tuz insanlığın var olduğu günden bu yana sayısız alanda insanlığa hizmet etmiş çok özel bir şey. Temizlikten diş ağrısına kadar girmediği, faydalı olmadığı yer yok. Yüz yıllar boyu gıdaları bozulmadan saklamak için kullanılmış.

Düşünsenize, insanlığın en temel ihtiyacının tek çaresi o olmuş. Sonra sağlık alanında şifa saçmış. Temizlik, evet temizlik için muhteşem bir detay. Birçok insan evindeki bir çok eşyayı dezenfekte etme ve temizlemede bu etkili malzemeyi içinde zehirli bir bileşen barındırmadığı için tercih ediyor..

Tuzun tercih edilmesin bir diğer önemli sebebi de tuzun ucuz fiyatlara satın alınabilmesidir. Temizlik ürünlerinin pahalı olmasının yanı sıra, marketlerde bulunan birçok ürünün içeriğinde ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilecek zararlı kimyasallar var.

1-) Tuz, karıncaların yayılmasını engeller :Eğer pencerelerinizde, kapılarınızda ve yiyeceklerin bulunduğu dolaplarda karıncalar varsa ve onları yok etmek istiyorsanız, sadece karıncaları gördüğünüz alana bir tutam tuz bırakın. Bu ayrıca rutubeti azaltır ve evinizi nemlendirir.

2-) Tuz ayrıca bakır, gümüş ve pirinçle kaplı alanlarda doğal cilalayıcı işlevi görür :

 

Bu tip eşyalar zamanla renklerini kaybedebilir. Bu problemlerin önüne için tuz ve elma sirkesiyle bir karışım yaparak geçebilirsiniz. Eşyaları, yüzeyleri parlayana kadar bu karışımla silin. Ayrıca kirli ve lekeli yüzeyleri de bu doğal karışımla temizleyebilirsiniz.

3-) Ayrıca musluk başlıklarını da yeniden parlatır :

Yeterli miktarda tuz ve sıcak suyu karıştırın, tamamen karıştıktan sonra mutfak ya da banyo musluğunuzda kullanın. Tuz ayrıca tıkanıklığa ve kötü kokulara sebep olan birikintiyi çözecektir.

4-) Aracınızın ya da evinizin pencerelerine doğal bir temizlik ürünü “Tuz” :

4 lt sıcak su ve en az iki yemek kaşığı suyu birleştirin. Tamamen eriyene dek karıştırın ve sonra camlarınızdaki inatçı lekeleri temizlerken kullanın. En iyi tarafı da, kullandıktan sonra bile etkisini uzun süre göstermesi!

5-) Cildinizi genç gösterecektir :

Tuzu isteğinize göre ya lavanta yağıyla, ya da zeytinyağıyla karıştırın. Karışımı vücudunuzda kullanın. Birkaç dakika bekledikten sonra ılık suyla durulayın. Hızlı sonuç elde edeceksiniz ve de cildiniz genç ve gerçekten sağlıklı görünecek.

6-) Diş ağrısına bir tedavi olarak :

Dişinizde ağrı ya da ağız yarası şikâyetiniz varsa tuzu etkili bir tedavi yöntemi olacak şekilde kullanabilirsiniz. Tek yapmanız gereken sıcak su ve tuzu karıştırmak ve birkaç dakika çözünmesini beklemek. Sonra ağzınızı bu karışımla çalkalayın. Bu doğal reçete size kısa sürede çok iyi sonuçlar verecektir.

7-) Diş beyazlatmak ve ağız bakım sağlığı :

Eşit ölçüde kabartma tozu ve tuzu daha beyaz dişler ve ağız içi bakımı yapmak için karıştırın. Bu karışımı istediğiniz zaman kullanabilirsiniz. Dişlerinize doğal bir parlaklık verecektir.

 

 

😎 Kıyafet yıkarken daha iyi sonuçlar :

Kıyafetlerinizin çekmesini önlemek için, bir miktar tuzu çamaşır makinenize kıyafetlerinizle birlikte ekleyin. Kıyafetlerinizi güneşte kurutursanız faydasını göreceksiniz.

9-) Halı ve perdelerinizin rengini geri getirin :

Halı ve kilimlerinizin renklerini geri getirmek istiyorsanız, bu tuzlu solüsyonu kullanın. Bu solüsyonla halılarınız tıpkı yeni gibi görünecek. Sadece bir kez yıkamayla bile sonuç almaya başlayacaksınız. Bir bez parçasını konsantre edilmiş tuzlu suya batırın, birkaç dakika bekledikten sonra bezi alıp halınızı, perdenizi ya da kiliminizi ovarak temizleyin. Birçok insan bu yöntemi devamlı kullanıyor.

Bununla birlikte birçok insan da bu yöntemin, markette satılan deterjanların bile çıkartamadığı lekeleri bile çıkarttığını söylüyor.

Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…

Kaynak: Hayat Mutfakta

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Zerdeçal Maskesi ile On Sekizlik Genç Bir Kız Gibi Olsun Yüzünüz!

timthumb[1]

 

 

Hem beslenmede hem de cilt bakımında doğal olandan yana olduğumu artık hepiniz biliyorsunuz. Kimyasallar içeren, koruyucu maddelerle doldurulan kozmetik ve bakım ürünlerine yüzlerce lira harcamak yerine evde, kendi mutfağımızda hazırladığımız maskeler, bakım kürleriyle cildimizi beslemeye, nemlendirmeye, gençleştirmeye devam ediyoruz.

Bu bağlamda size parlak ve sağlıklı bir cilde sahip olmanız için zerdeçallı, ballı, yoğurtlu bir cilt maskesi tarifi vereceğim. Hepsi evimizde bulunan, aynı zamanda besin olarak da kullandığımız, hemen her gün tükettiğimiz ürünler olduğu için güvenle cildimize de sürebiliriz.

Binlerce yıllık Ayurvedik uygulamalar, medikal alanda yapılan 3.500’den fazla bilimsel çalışma ve her ikisinin de birlikte kanıtladığı bir gerçek var ki, zerdeçal en büyüleyici botanik ürünlerinden birisidir. Zerdeçal, binlerce yıldır sağlık ve güzellik için çalışıyor, araştırmalar da bu geleneksel kullanımların çoğunu destekliyor.

Zaten zerdeçalın dişleri doğal olarak beyazlattığı ve sağlıklı bir ağız içine sahip olmamıza yardım ettiği yaygın olarak bilinen bir gerçektir. İşte bunun yanında zerdeçalın cilt bakımındaki faydalarını da bu içerikte anlatacağım.Zerdeçal, geleneksel Hindistan Işıldayan Gelin Maskesinin de içeriklerinden birisidir.

Zira bu maske düğünden önceki gece geline uygulanır ve gelin bu sayede bebek gibi bir cilde sahip olur. Topikal olarak uygulanan zerdeçal ya da zerdeçal özü de cilt elastikiyetini korumaya yardımcı olur, tahrişleri yatıştırır ve hatta yara iyileşmesini bile desteklerken cilde hafif bir parlaklık da kazandırır.

İşte ben, parlak bir cilt için zerdeçal yüz maskesi tarifimde de cilde çok faydalı olan zerdeçalın yanında iki malzeme daha kullandım. Bunlar yoğurt ve bal, ki her ikisi de mutfağınızda zaten bulunan cilt dostu maddelerdir.

Zerdeçalın Cilt İçin Faydaları :

Zerdeçal curcumin adı verilen ve “kolajenaz, elastaz ve hiyalüronidazı inhibe eden” bir antioksidan açısından zengindir.

Şimdi bu neden iyi bir şey ona bakalım. Kollajenaz, elastase ve hiyalüronidaz kollajen; elastin ve hiyalüronik asidi parçalar. İşte bu da aslında genç görünen bir cilt için istediğimiz bir şeydir. Elastik lifler, kauçuk bir bant gibi yerinde tutmaya izin verirken, kolajen cildimiz için gerekli yapıyı sağlayan güçlü liflerden oluşur. Hyaluronik asit cildi pürüzsüzleştiren ve nemlendiren bir polisakkarittir. Açıkçası bu da güzel ve genç bir cilt için ihtiyacımız olan ve istediğimiz bir şeydir!

Kurkumin içeren zerdeçal özü, esas olarak cilt tonu sabit tutarken, pek çok araştırma da yaraları iyileştirmek ve cilt tahrişlerini gidermek için faydalı olduğunu gösteriyor. Araştırmalarda tam zerdeçal değil de, zerdeçal özü kullanılmıştır. Çünkü araştırmacılar zerdeçalın cildi boyamasından endişeleniyordu.

Özetlemek gerekirse zerdeçal:Kollajen, elastin ve hiyalüronik asitin parçalanmasına karşı cildi korur. Cildin tonunu korumak için yardım eder.Yaraların daha kısa sürede iyileşmesini destekler.Cilt tahrişlerini yatıştırır.

Çiğ balın cilt için faydaları

Çiğ bal, ölü deri hücrelerinin bağlarını koparır, onların kolayca durulanarak temizlenebilmesi için iyi bir cilt temizleyicisi olarak işlev gören enzimler içerir.

Ayrıca çoğu çalışma, balın anti-aging özelliklere sahip bir yumuşatıcı ve nemlendirici olduğunu gösteriyor. Balla ilgili en sevdiğim şeylerden biri, pH’ının 4.5 civarında olması ve dolayısıyla da hassas yüz için ideal olmasıdır.

Şimdi tarife geçelim!

Malzemeler :

1 tatlı kaşığı zerdeçal
1 tatlı kaşığı çiğ bal
1 tatlı kaşığı tam yağlı yoğurt

Badem yağı veya hindistancevizi yağı gibi besleyici yağ da katabilirsiniz.
İsteğinize göre ekstra malzemeler: Maskeyi takiben uygulamak için zeytinyağı veya avokado yağı Gerekli aparat Uygulama yapmak için temiz bir makyaj fırçası.

Hazırlanışı : Malzemelerin tamamını cam bir kase içinde tahta bir kaşıkla karıştırın.

Uygulama Maskeyi hazırlamadan ve uygulamadan öncesinde çok da önemsemediğiniz eski bir gömlek giyin. Bu sayede maskeden bir şeyler damlamasını önlemiş olursunuz.

Öncelikle cildinizi iyice temizleyin ve tam olarak kurulamadan nemli halde bırakın. Hazırladığınız maskeyi alnından başlayarak boynunuzun altına kadar parmak uçlarınızı veya makyaj fırçalarınızı kullanarak tüm cilde uygulayın.

Maskenin tırnaklarınızın arasına girmesini önlemek için bir eldiven takın ya da makyaj fırçası kullanın. Maskenin tamamını sürdükten sonra yaklaşık 20 dakika cildinizde beklemesine izin verin. Sonrasında ılık suyla cildinizi yıkayın, durulayın.

Yüzünüzü kurularken çok koyu renkli bir havlu veya parlak, renkli bir bez kullandığınızdan emin olun. Bu sayede yüzünüzü kuruladığınız havlu da yeniden kullanılabilir. Tamamen yıkayıp kuruladıktan sonra cildiniz hala hafif bir renk tonu kaldıysa, biraz zeytinyağı veya avokado yağını cildinize sürün, iyice yedirin ve sonra cildin emmediği fazlalıkları pamukla silin. Cilt renginizin kendi doğal renginiz olduğunu fark edeceksiniz. Bu şahane maske sayesinde yumuşak, parlak cildinizin tadını çıkarın!

 

Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…

Kaynak: Hayat Mutfakta

 

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ayaklarımızdaki bu refleks noktalarını ovalayarak o bölgedeki rahatsızlıkları …

10338779_444623859067242_3045207204654748284_n[2]

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Kandaki İltihaplanma Düşecek… Romatizma Bitecek…

kandaki_iltihap_dusecek_h1775_6902c[1]

 

Diz ve eklem ağrısına ne iyi gelir; Sabahları parmak, bilek, kol ya da bacak eklemlerinizde şiddetli ağrılar ile uyanıyorsanız romatoid artrit (RA) hastalığına eklem iltihabına yakalanmış olabilirsiniz.
Eklem iltihabında hareket esnasında eklemlerden çatırtı sesi de gelebilir. Kıkırdak veya kemik ve eklem arasında kısım hasar alır ve kemiklerin sürtünmesi artar. Bu da ağrıya ve çatırtı seslerine neden olur. Eklem iltihabı için günümüzde kalıcı bir tedavi olmasa da isterseniz evde yapabileceğiniz bitkisel çözümlerle ağrı çekmeden hayatınızı normal şekilde sürdürebilirsiniz.
Eklem ağrıları romatoid artrit sebebiyle ya da fazla kiloya bağlı olarak aşınma ile oluşur genellikle belli bir yaştan sonra daha sık görülen bir şikayettir. Özellikle diz acısı çok sık görülen şikayetlerdir. Size vereceğimiz karışım ile Diz ağrısı ve eklem ağrısını şikayetleriniz 3 günde son bulacaktır. Bu karışımı her gün tükettiğinizde bakın neler oluyor.
1-Bu karışım iltahab ile savaşır ve vücuttaki iltahabı kurutur.2-Eklemi çevreley
en bağ ve tendonları güçlendirir.
3-Ağrılarınız durdurur.
4- Magnezyum ve silikon gibi minaraller bakımından zengindir ve C vitamini – Bromelain eksikliğini giderir.
5- Trigliserid ve kolesterol seviyesini dengeler.
İşte karışımın malzemeleri: 1 su bardağı taze portakal suyu 1 su bardağı yulaf ezmesi 2 su bardağı doğranmış ananas 1 muz 1 su bardağı içme suyu 1 çay kaşığı tarçın 1 yemek kaşığı organik bal Yarım su bardağı dövülmüş badem.
Karışımın yapılışı: Yaklaşık 10 dakika kadar süre ile yulafı suda pişirin ve soğutun. Sonra pişmiş yulafı blendırdan geçirin ve üzerine ananas, portakal suyu, badem, tarçın ve bal katarak blendırda karıştırmaya devam edin. Karışımın daha ince olmasını istiyorsanız isteğe göre su ekleyebilirsiniz. Yatmadan önce geceleri bir bardak ve sabahları bir bardak olmak üzere 3 gün boyunca devam edin. 3 gün sonra şikayetlerinizin azaldığını hissedeceksiniz ve 1 ay sonunda eklem ağrılarınız, diz ağrılarınız son bulacak.

Kaynak: 5n1k

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Maden Suyu İçmemiz İçin 7 Önemli Sebep

maden-suyu-zayiflatir[1]
Sağlıklı beslenme ile ilgili tüm reçetelerin bir yerinde mutlaka “her gün bir şişe maden suyu için” tavsiyesini görüyoruz. Peki Neden? İşte 7 harika sağlıklı neden…
Öncelikle bilmemiz gereken şey, maden suyu ve sodanın aynı şey olmadığı… Doğal maden suyu, aslında yağmur suyu olarak yeryüzüne ulaşır, yeraltına iner ve 60 yıla yakın süre boyunca yeraltındaki madenleri ve zengin kaynakları dolaşırken bünyesinde mineraller toplar. Bu yolculuk sonunda da kendiliğinden veya teknik usullerle çıkarılması sonucu elde edilir. Soda ise normal içme suyuna dışarıdan karbondioksit ilavesi yapılmış yapay bir içecektir.

1-Sağlık için çok faydalıdır. Doğal maden suyunda eriyik halde bulunan mineraller vücudumuzda birçok farklı sistemi destekler. Kemik, kalp, damar sağlığını ve sindirim sistemleri bunların başında gelir.
2-Maden suyu hafızanızı güçlendirmeye ve konsantrasyon gücünüzü arttırmaya yardımcı olur.

3-Bulunan mineral seviyesi ile Alzheimer’e sebep olabilen alüminyum etkisini azaltır ve beyindeki elektrotların dengelenmesini sağlar.
4-Kemik erimesinin önlenmesine yardımcı olur. Hamileler için fazlalaşan mineral ihtiyacı sonucu doğabilecek kemik ve diş kayıplarını engeller. Yaşlılar içinse kemik erimesi riskini azaltır.

5-Vücuttan ödem atılmasına yardımcı olur. Sodyum, potasyum açısından dengeli maden suları, vücutta meydana gelen ödemlerin atılmasına yardımcı olur.
6-Vücuttaki gereksiz tuzun atılımını sağlar ve selüloit oluşumunu engeller
7-Spor yapan kişilerde kas gelişimine katkı sağlar. İnsan kaslarının düzgün büyümesi ve işleyişi için gerekli olan magnezyum ve potasyum gibi minerallerin karışımı olan maden suyu fiziksel hareketleri kolaylaştırır kas kasılmalarını önler.

Kaynak: 50 den sonra başlar hayat

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Öksürük Ve Soğuk Algınlığı İçin…

10260001_815400925190285_5107026266867681952_n[1]

Kuru soğanı soyun,

soğanın üstüne daire şeklinde kesin ve bir kaç santim oyun, üstünü oyduğumuz soğanın çukuruna bir kaşık şeker atıp 1 gün bekleyin bekledikten sonra soğanın içinin sulandığını göreceksiniz…

Kaşıkla suyunu için hastalığınızın geçtiğini göreceksiniz…

 

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Domatesin Öyküsü

25289196_10214861845556903_9097195730842482443_n[1]
İnsanlık tarihine baktığımız zaman domatesin hayatımıza oldukça geç girdiğini görüyoruz. Anavatanı Güney Amerika olan domates, And Dağları’nda Aztekler tarafından keşfedildi. 1500’lü yıllarda Meksika’nın İspanyollar tarafından istila edilmesiyle de “Dünya Turu” başladı. İspanyol denizcileri tarafından Güney Avrupa’ya taşınan domates Akdeniz ülkelerinde özellikle İtalya, İspanya, Portekiz’de hızla yayılarak popüler bir besin haline geldi. İtalyanlar “Puma Amuris”, Fransızlar “Pumme Damour”, İngilizler “Apple of Love” diye tanımladılar bu lezzetli yeni ürünü. Bütün dillerde domatesin takma adının “Aşk Elması” ya da “Aşk Meyvesi” olmasının ya da Almanların onu “Cennetin Meyvesi” olarak tanımlamasının nedeni, domatesin cazibesyle özdeşleştirilmesi olsa gerek.
19. yy’ın sonuna doğru ise domates hemen hemen bütün dünyada tanınan bir sebze haline geldi. Yemeklere kattığı lezzet ve renk, onun çeşitli şekillerde ve bolca kullanılmasını sağladı. Bugün mutfağımızın vazgeçilmez bir unsuru olan domates meyve midir yoksa sebze midir? Eğer bir botanikçi ile konuşursanız size domatesin bir meyve olduğunu söyleyecektir; çünkü domatesin içinde tohumlar vardır. Fakat bahçecilik ile uğraşan birisi, domatesin sebze olduğunu ve meyveler gibi ağaçta yetişmediğini söyleyecektir.Her iki cevap da doğrudur: Domates, hem meyve, hem de sebzedir.
Domates neden ideal bir besindir?
Sağlıklı yaşam dendiğinde akla ilk gelecek besinlerden biri domates olmalıdır. Çünkü domates, sağlık, kaliteli bir yaşam ve beslenme ilişkisine en çok yakışan besinlerden biridir.
Domatesin enerji değeri azdır. Bir orta boy domates ile en fazla 25-30 kalori alırsınız. Domates ve domates ürünlerinin kilo yönetimini kolaylaştırmasının bir nedeni budur.
Bir başka neden, domatesin düşük glisemik indeksli bir besin olmasıdır. Bunun anlamı domatesin kana çok yavaş ve dengeli bir biçimde karışmasıdır. Yani insülin salınımını tahrik etmez, insülin direncini tetiklemez. Domatesin kilo kontrolünü sağlamasında düşük glisemik indeksli bir besin olmasının payı büyüktür.
Domates ayrıca lif zengini bir besindir. Bir adet orta boy domateste ortalama 1 gram lif bulunur. Lif bakımından zengin beslenme; kolesterol, kan şekeri ve trigliserit dengesine destek olur. Kan basıncını azaltır. Kansere karşı korur. Kilo yönetimini kolaylaştırır. Kansızlıkla mücadelede yardımcıdır.
Domates ve domates ürünleri A vitamini, potasyum ve folik asit bakımından da zengindir. Taze domateste C vitami de bulunur. Günde 1 orta boy domates yiyerek C vitamini ihtiyacınızı %15-20’sini, A vitamini ihtiyacınızın %10’unu karşılayabilirsiniz.
Tüm bunların yanısıra domates bir likopen deposudur. Kırmızı mucize likopen, domates ve domates ürünlerinin “sihirli gücü”dür. Domatese kırmızı rengini veren likopen bir pigmenttir. Kardeşi beta karoten gibi likopen de karotenoit ailesinin üyesidir. Karotenoitler meyve ve sebzelerin, turuncu ve sarı gibi renkleri olmasını sağlayan kimyasallardır. Likopen karotenoitler içinde “ilaç benzeri etkiye sahip” en önemli besin unsurudur. Sadece, yeşil bitkiler ve bazı mikroorganizmalar (bakteri, mantar ve algler) karotenoit üretirler. Hayvanlar ve insanlar ise bu hayati kimyasalları vücutlarında saklarlar. Likopen, insan plazmasında en baskın karotenoittir. Bu durum belki de, likopenin, insanların savunma sistemlerindeki biyolojik öneminin de göstergesidir. Likopen seviyeleri, çeşitli biyolojik durumlardan ve yaşam şartlarından etkilenir. Likopen, özellikle yağdan zengin dokular olan deride, karaciğerde, testisler ve prostatta bol miktarda bulunur.
Sağlığımız açısından antioksidanlar vazgeçilmez öneme sahiptir. Çok güçlü bir antioksidan olarak kabul edilen likopen, karotenoidler içinde de özel bir maddedir. Likopenin antioksidan özelliği, betakarotenin iki mislidir.Hastalıklara karşı likopen!
Likopen;
Göğüs kanserinde kanserli hücrelerin çoğalmalarını azaltabilir.
Yüksek serum seviyeleri ile kanser riskini düşürür.
Kolon kanserinden korunmada da etkilidir.
Endometrial kanserinde kanserli hücrelerin çoğalmasını azaltır.
Vücudun rahim kanseri, özefagus kanseri ve karaciğer kanserinden korunmasını güçlendirir.
Ağız kanserine karşı da güçlü bir destektir.
Pankreas ve yutak kanserine karşı korur.
Likopen prostat kanserinin görünme riskini düşürür. Likopen mide kanserine karşı korur.
Likopen, LDL kolesterolünü düşürür. Dolayısıyla kalp sağlığını korumaya da yardımcıdır.
Likopen, Alzheimer hastalığını önleyebilir.
Osteoporoz riskini azaltır.
Cildi korur.
Likopenin, önemli hücre biyomoleküllerini, hücre duvarını, hücresel yapıları ve özellikle de DNA’yı koruyarak bazı hastalıkları önlemeye yardımcı olduğu düşünülmektedir. Sağlıklı insanlarla yapılan bir çalışmada, likopen ya da domatesli ürünlerin bulunmadığı bir diyetin sonucunda fazlaca serbest radikaller tespit edilmiştir. Likopenli gıdalar yenmesi sonucunda ise oksidasyonda azalma olduğu görülmüştür. Prostat kanserli hastaların düşük likopen seviyelerine sahip oldukları da, yine yapılan araştırmaların işaret ettiği bir bulgudur.

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

72 Saatte Bağırsaklardan Tüm Toksinleri Atan Karışım

aaa[1]

 

3 GÜN DE BAĞIRSAKTAKİ TOKSİNLERDEN KURTULUN

Fazla kilolu ve obez olmayan kişilerin bile bağırsaklarında en az 3 kilo kadar toksin bulunduğu söyleniyor.

Ancak alternatif tıp uzmanları sağlıklı beslenmenin yanında birazdan vereceğimiz karışımla toksinleri vücuttan 72 saatte atılacağını belirtiyor.

Kötü beslenme alışkanlıkları dengesiz beslenme zamanla bağırsaklarınızda toksin birikimine neden olabilir.

Aynı zamanda stres, sıkıntı ve gerginlik durumu gibi ruhsal problemler zamanla bağırsaklarınızda toksin birikmesine neden olabilir. Bu toksinleri hızlı bir şekilde atmanız için size önerbileceğimiz bir tarifimiz var.

Malzemeler

– Organik elma sirkesi – 1 Çorba kaşığı
– Organik limon suyu – 2 çorba kaşığı
– Organik zencefil – 1 yemek kaşığı
– Deniz tuzu – bir tutam(az miktarda)
– 1 bardak içme suyu

Bir bardak içme suyunu kaynatın ve içerisine tuz ilave edin. Ardından diğer malzemeleri de ekleyip iyice karıştırın. Kahvaltılardan önce her zaman boş mideyle içilmesi gerekiyor.
Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…

Kaynak: Hayat Mutfakta

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

İnsan Sağlığına En Faydalı Meyvelerden Biri ” Cennet Hurması”dır…

25299057_1531508826944975_5470416925081784099_n[1]

İnsan Sağlığına En Faydalı Meyvelerden Biri ” Cennet Hurması”dır… İçerisinde vitamin, mineral ve antioksidanlar yer alır… ”Kanser” hastalığına karşı adeta kalkan görevi görür…

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Sadece 1 Dakikada Uykunuzu Getirecek Yöntem

sadece_1_dakikada_uykunuzu_getirecek_yontem_h1795_6a85b[1]

Endişeniz varsa ya da önemli bir olaydan önce stres altındaysanız, uykuya dalmak ve uykuda kalmak ciddi bir sorun olabilir. Sinirlerini sakinleştirmek ve biraz dinlenmek için bunları deneyin. Bir harika teknik ve bir özel tarif yazımızda sizleri bekliyor.

ABD’li doktor Andrew T. Weil, uykuya dalma problemi yaşayanlar için 4, 7 ve 8’er saniyelik nefes alıp verme egzersizlerine dayanan 6 aşamalı bir teknik geliştirdi

Harvard tıp doktoru Andrew T. Weil, çeşitli nedenlerden uykusuzluk sorunu çekenlere oldukça yenilikçi bir yöntem sunuyor. Weil kamuoyuyla paylaştığı yeni yöntemini deneyenlerin 90 saniyede uyuyacağını ileri sürüyor. “4-7-8 tekniği” adı verilen egzersizler bütününde nefes alıp verme teknikleri kullanılıyor.

SİNİR SİSTEMİNE ETKİ

Weil, yönteminin sinir sistemi için doğal bir sakinleştirici olduğunu söylüyor. Yapılan test çalışmaları sonucunda bu egzersizlerin stres seviyesini tıpkı meditasyon gibi düşürdüğü tespit edildi. Doktor Weil, bu yöntem sayesinde sakinleşen kişilerin, stresten abur cubur yemeyi de bırakacağını söylüyor.

Yöntem uyku ilaçlarına gerek bırakmadığı için değerli bir işlev görüyor. Güzellik ve bakım sitesi editörü Alina Gonzalez denediği bu tekniğin işe yaradığını söyleyerek “4-7-8 egzersizlerinin ilk setinden ikincisine nasıl geçtiğimi hatırlamıyorum bile. Hakikaten insanı gevşetiyor” dedi.

Alex Taylor isimli bir Facebook kullanıcısı ise devrim niteliğindeki uygulama için “Bu tekniği 3 gecedir kullanıyorum. Yıllardır aşırı derecede uykusuzluk çekiyordum. Egzersizler gerçekten işe yarıyor. Sonunda uykuya dalmayı başardım” diyor.

TEKNİK NASIL UYGULANIYOR?

Dilinizi damağınıza değdirerek, üst ön dişlerinizin arkasına dayayın ve tüm egzersiz boyunca aynı pozisyonda tutun.
Ağzınızdan vızıltı sesi çıkararak soluk verin.
Ağzınızı kapatın ve 4 saniye boyunca burnunuzdan soluk alın.
7 saniye boyunca nefesinizi tutun.
8 saniye boyunca ağzınızdan vızıltı sesi çıkararak soluk verin.
Tekrar nefes alın ve tüm işlemleri 3 kere daha yaparak 4’e tamamlayın.

TAM OLARAK NASIL ÇALIŞIR?

Stresli veya endişeli olduğunuzda, kanınızdaki adrenalin miktarı artar ve nefesiniz daha hızlanır ve hafifleşir. Bu nefes egzersizi bir çeşit sakinleştirici gibi davranıyor. Nefesinizi kasıtlı olarak bu şekilde yavaşlatmak kalbinizin ritmini yavaşlatır ve sizi çok çabuk sakinleştirir; basit bir fizyoloji!

Aynı egzersiz, zihninizi de sakinleştirmeye yardımcı olur çünkü bu tamamen size solunum üzerinde yoğunlaşmanızı sağlar. Farkında değilsiniz, ancak şu anda merkezi sinir sisteminiz etkinliğini yavaş yavaş azaltıyor ve kaygı duyguları kayboluyor. Herhangi bir nörolog sizin için bunu onaylayabilir.

Sonuç, tüm vücudunuzun rahatlamış olmasıdır. Sahip olduğu fiziksel etkinin hızı ve gücü açısından, egzersiz bir anesteziye benzer. Harvard tıp doktoru Andrew Weil , ‘4-7-8’ yönteminin birkaç yüzyıl boyunca Hint yogisi tarafından iyi bilinen bir yöntem olduğunu araştırdı. Tam bir gevşeme durumu elde etmek için bunu meditasyon uygulaması sırasında kullanıyorlar. Bu nedenle, tamamen zararsız olduğunu söylemek güvenlidir.

Özellikle sizin için nasıl faydalı olabilir?

Mesela bir şey sizi rahatsız ettiği için geceleri uyanırsanız bu yöntem yardımcı olacaktır. Aynı durum, bir yarışmadan veya önemli bir hayat badiresinden önce ya da sinirlendiğinizde de işinize yarayacaktır.

Yatmadan önce zihninizi ve bedeninizi rahatlatmak için aşağıdakileri karıştırın

1/4 çorba kaşığı bal
1/8 çorba kaşığı deniz tuzu
1 çorba kaşığı hindistancevizi yağı

Bu karışımı olduğu gibi yutabilir veya bir bardak ılık su içerisine ekleyebilirsiniz – etki aynı olacaktır. Ya da dilinizin altında bekletebilirsiniz.

Bu bileşenler yalnızca sağlığınız üzerinde büyük etkiye sahip olmayacak, aynı zamanda uyku kabiliyetinizi ve gece sizi uyandırmanızı engelleyen kortizol sivilerini de azaltacaktır.

Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…

Kaynak: hayat mutfakta

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ödem Atmak İçin Ne Yapmalı? 11 Muhteşem İpucu Ve Ödem Atmaya Yardımcı Çay Tarifi

odem_nasil_atilir-copy[1]

Bazen çok yediğimiz bir hafta sonu sonrası, uçak seyahati sonrası, kadınların özel günlerinde veya bazen de “o” elbisenin içinde daha iyi görünmek istediğimizde vücudumuzdaki fazla ödem can sıkıcı olabiliyor. Hatta bu fazla ödem çoğu zaman yanıltıcı olup kilo aldığımızı sanmamıza bile sebep olabiliyor.
Seni rahatsız eden bu fazla ödemden kurtulmak için bilinen en etkili yöntemleri listeledik.
Vücutta sıvı birikimi olarak adlandırabileceğimiz ödem el, ayak, yüz, karın ve bacak bölgelerinde gözlenebilir. Oluşumu özel bir rahatsızlık veya ilaç kullanımı söz konusu değilse başlıca,

*fazla tuz tüketimi
*yeterince sıvı tüketmemek
*yanlış beslenme
*alkol
*hareketsizlik
gibi sebeplerden kaynaklanabilir.
İnsan vücudunun %60’ı sudan oluşur. Aynen yağ ve şekeri depolayabildiği gibi vücudumuz suyu da depolayabiliyor. Bu sorunun sık tekrarlanmaması için öncelikle ödem yapan besinlerin tüketimine dikkat etmemiz gerekiyor.
Ödem atmak için ne yapmalı?
1- Daha fazla su tüket. Su içince ödem artar gibi düşünmek çok yanlıştır. Çünkü vücudumuzda yeteri kadar su olmadığında günlük görevlerini yerine getirebilmek adına vücut kalan suyu depo eder. Bu yüzden günde en az 8 bardak su içtiğinden emin ol!
2- Tuz alımını azalt. 1 gram tuz vücutta 200ml su tutabilir. Çünkü tuzun içerisindeki sodyum suyun depolanmasına sebep olur. Konserve, paketlenmiş ve hazır donmuş yiyecekler çokça sodyum içerir. Bunları fazla tüketmemeye çalış. Tuzu yemek pişerken ekle, sofrada ekstra tuz eklememeye çalış.
3- Basit karbonhidrat alımını minimuma indir. 1 gram karbonhidrat vücutta 3-4 gram su tutulmasına sebep olur. Ekmek, makarna, bisküvi gibi un içeren ürünler kaslarda glikojen depolanmasına dolayısıyla suyun kaslarda tutulmasına ve şişkinliğe sebep olur. Bu sebeple basit karbonhidratlar yerine tahıl, yulaf, kinoa, karabuğday gibi kompleks karbonhidratları tercih etmelisin.
4- Daha fazla lifli besin tüket. Lifli besinler bağırsakların ve böbreklerin çalışmasını düzenler. Bu sayede suyu dışarı atmana yardımcı olur. Sebzeler ve tahılları yemeklerinde daha fazla tüketmeye özen gösterebilirsin. Ödem atmaya yardımcı besinler ıspanak, maydanoz, pancar, yeşil fasulye, soğan, pırasa ve salatalık doğal diüretik yani idrar söktürücü özelliğe sahiplerdir.

5- Antioksidan meyveleri daha fazla tüket. Yaban mersini, çilek, ahududu, böğürtlen ve türevlerini daha fazla tüketmeye özen göster. Zengin lif ve antioksidan içerikleri ödem atımını hızlandıramaya yardımcı olacaktır.
6- Yeterince uyduğundan emin ol. Gerekenden az uyumak fazla suyu dışarı atmanıza yardımcı olan böbreklerin çalışmasını olumsuz etkileyebilir.
7- Kahve ve çay tüket. Kahve ve çayın idrar söktürücü özelliği bilinmektedir. Suyun vücuttan atılmasını hızlandıracaktır. Ancak bu suyu yine daha fazla su içerek dengelemen de gerekli. Yoksa fazla su kaybından dolayı tekrardan ödem oluşabilir.

8- Bitki çayı tüket. Maydanoz, zencefil, rezene, karahindiba, ekinezya, yaban mersini gibi bitkiler ödem atmaya yardımcı olacaktır.

Bizim en sevdiğimiz ödem atmaya yardımcı çay tarifleri:
Maydanoz çayı. Ödem atmak için maydanoz suyu çok iyi bir seçimdir. Ancak fazla su kaybına sebep olabileceği için günde 2 bardaktan fazla maydanoz suyu içilmemesi öneriliyor.
1 bağ maydanozu 1 litre kaynayan suya ayıp 3-5 dakika kaynatabilirsin. İçerisine yarım limon suyu da sıkabilirsin.
Ananas, limon, zencefil, tarçın çayı. Hem ödem attıran hem de ağzını tatlandıran bir çay. Aynı zamanda içerisindeki tarçın kan şekerinin düzenlenmesine de yardımcı olacaktır. 500ml su içerisine 1 dilim ananas, 2 adet çubuk tarçın, başparmağının ucu büyüklüğünde zencefil ve yarım limonu içerisine ekleyerek 5 dakika kaynatabilirsin. Dilersen 1 çay kaşığı bal da ekleyebilirsin.
9- Egzersiz yap. Koşu, bisiklet gibi terleyeceğin kardiyo antrenmanları yapabilirsin. Bu sayede terleyerek doğal yöntemlerle fazla suyu dışarı atabilirsin.
10- Sauna veya buhar odalarına girebilirsin. Terleyerek su atılımını hızlandırabilirsin.
11- Ödem atmak için sıvı detoksu yapabilirsin. Hollywood ünlülerin dahi kırmızı halıya çıkamadan önce başvurduğu yöntem sıvı detoksu bilinen en etkili ödem söktürme yöntemlerinden biri. Bu sayede hem lifli besinler tüketerek bağırsak ve böbreklerinin çalışmasını hızlandırabilir, hem bol su tüketerek, hem de ödemi artırıcı besinlerden de uzak kalarak süreci hızlandırabilirsin. En az 1 günlük Juico sıvı detoksu yapanlar hızla ödem attıklarını söylüyorlar.
Referanslar: juico.blog

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Yaşamsal Organlarımızdan Dalağa İyi Gelen Yiyecekler

640xauto[6]
Dalak; karın boşluğu solunda ve midenin arkasında yer almaktadır. Dalak, eskimiş kan hücrelerini yok edip, yerine taze kırmızı kan ve bağışıklık maddelerini üreten önemli bir organdır. Dalak vücudunuz için önemli organlardan birisi olmaktadır.
Dalağın vücudumuz için yararları ise şöyle sıralanmaktadır;
Vücut savunmasında yararlı olan akyuvar çeşitlerini ve antikorları üretimde yer almaktadır ve bunların arasından yaşlanmış olanlarının yok edilmesine yardımcı olmaktadır.
Alyuvarların normalin dışında bir halde bulunanlarının yok olmasını sağlamaktadır.
Vücutta bulunan bakterileri yok olmasını sağlar ve lenf sıvısını filtre etmektedir.
Kanı filtrelemeye yardımcı olur.
Dalak hastalığının belirtileri ise şöyle sıralanmaktadır;

– Kansızlık
Halsizlik
Aşırı terleme
Karında şişlik
Çabuk yorulma
nefes alıp vermede sorunların yaşanması,
Sol böğür alt kaburganın alt kısmında oluşan şişlik.
Ancak günümüzde çoğu kişi dalak sorunları ile karşılaşmak veya olası bir dalak sorununa karşı risk altında olmaktadır. Bunun için ise tıbbi tedavilerden önce kendi öz beslenmenize dikkat etmeniz gerekmektedir. Bunun için ise, bazı gıdaların tüketimine dikkat etmeli ve bazılarının da tüketimine yer vermeniz gerekmektedir. Dalağa İyi Gelen Yiyecekler Nelerdir?
Dalak sorunlarında sizlere yardımcı olacak gıdaları yazımızın devamında bulabilirsiniz. Bu gıdaları gün içerisinde düzenli olarak tüketimine dikkat etmeniz gerekmektedir. Ancak bu yiyeceklerin fazla kullanılması ile birlikte sizlere sağlamış olduğu yararlar son bulacaktır. Bu durumda doktorunuzdan yardım alarak bu gıdaları güvenli ve dozunda tüketebilirsiniz. Dalağın temizlenip daha iyi çalışması için A vitamini, demir, iyot, bol sebze-meyve ve bakliyat alımını tam ve eksiksiz yapmanız gerekmektedir.

1. Su

Dalak sorunları için en önemlisi gün içerisinde yeterli miktarda su içmektir. Bu kapsamda gün içerisinde 8 10 bardak su içmeniz gerekmektedir. Dalak vücuttaki fonksiyonlarını etkin bir şekilde gerçekleştirebilmesi için suya ihtiyaç duymaktadır. Su tüketiminin az olması ile birlikte dalak kendi kendini temizleyemez ve biriken toksinleri vücudun dışına atamaz. Bu durumda gün içerisinde özellikle yaz günlerinde bol su içmeye özen gösteriniz.

2. Çiğ Meyveler ve Sebzeler

Çiğ meyve ve sebze tüketimi de dalağın fonksiyonlarının etkin çalışmasına yardımcı olmaktadır. Bu kapsamda, elma, kiraz, yaban mersini, çilek, portakal, havuç, kereviz, biber, salatalık, yaprak marul ve brokoli gibi meyve sebzeler sizlerin dalak sağlığı için oldukça önemli olmaktadır. Bu meyve ve sebzelerin tüketimi ile birlikte bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirebilirsiniz. Bu meyve ve sebzeleri doğal halleriyle ve doğal zamanlarında tüketmek sizlere daha çok yarar sağlayacaktır.

3. Zencefil

Zencefil dalak sorunlarına iyi gelen gıdaların içerisinde yer almaktadır. Zencefilin içerisinde bulunan “zingibain” enzimi sayesinde vücuttaki protein sindirimine yardımcı olmaktadır. Bunun yanı sıra, iltihap oluşumunu engellemektedir. bağışıklık sisteminizin daha güçlü olmasını sağlamaktadır. En önemlisi ise, dalağın daha iyi çalışmasına yardımcı olarak, zararlı toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Detoksifikasyon sürecinde de kişilere yardımcı olmaktadır.

4. Balık

Dalak sağlığı için en önemli gıdalardan birisi de balıktır. Bu anlamda özellikle yağlı balık sizlere daha çok yardımcı olmaktadır. Balığın içerisinde bulunan omega 3 yağ asitleri sayesinde dalağın daha etkin çalışmasını sağlamaktadır. Balıklar vücuttaki iltihabı azaltmaya ve aynı zamanda dalağın alkol ve tütün gibi toksinlerden oluşan zararlarından kendisini temizlemesine yardım olmaktadır. Balığın yanı sıra omega 3 yağ asitlerini alabilecek olduğunuz diğer yiyecekler ise şöyle sıralanmaktadır; – Keten tohumu ve yağı
Kanola yağı
Soya fasulyesi
Soya yağı
Kabak çekirdeği ve yağı
Ceviz ve ceviz yağı

5. Mantar

Dalağı iyileştirmede özellikle Maitake mantarı büyük bir öneme sahiptir. Bu mantar çeşidinin içerisinde bulunan beta-glukan sayesinde dalak sorunlarına iyi gelmektedir. Ayrıca çeşitli kanser oluşumlarına da engel olarak daha sağlıklı bir yaşam sürmenize yardımcı olmaktadır.

6. Semiz Otu

Semiz otu, sıklıkla kullandığımız hafif ekşi tadı olan bir bitkidir. Semiz otu içerisinde birçok vitamin ve mineral bulunmaktadır. Semiz otu ise dalağın çalışmasını olumlu bir şekilde etkilemektedir.

7. Lahana
Eğer dalak sağlık sorununuz veya dalak büyümesi gibi sorunlarınız varsa, lahana sizlere iyi gelecektir. Lahana yapraklarını 2 bardak suda 5 dakika boyunca haşlayınız. Daha sonra ılımasını bekleyiniz. Yaprakları sıkarak suyunun çıkmasını sağlayınız. Sonrasında bu suyun içerisine 2 yemek kaşığı üzüm hoşafı ekleyiniz. Bu hazırlamış olduğunuz karışımı sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kere tüketiniz. Bu karışım zaman içerisinde dalak sorunlarınızın yok olmasına ve sağlıklı bireyler olmanıza yardımcı olacaktır.

8. Kuşkonmaz

Dalak sorunlarına iyi gelen bir başka gıda ise kuşkonmazdır. Kuşkonmaz ile yapacak olduğunuz basit karışımlar yardımı ile, sorunlarınıza çare bulabilir veya ağrılarınızı hafifletebilirsiniz. Bu konuda sizlere kuşkonmaz kökleri ve sapları yardımcı olacaktır. Bu sağlıklı karışımı hazırlamak için yapmanız gereken 20 gram kadar kuşkonmaz saplarını ve köklerini, 1 bardak su ile kaynatmanızdır. 5 dakika boyunca kaynatınız ve ardından soğuması için biraz bekleyiniz. Bu karışımın suyunu sabah ve akşam günde 2 kez kullanmanız gerekmektedir. Bu sayede dalağınızdaki sorunlar son bulacak ve daha iyi çalışmaya başlayarak vücudunuzdan zararlı toksinleri atması hızlanacaktır.

9. Diğer Yiyecekler

Dalak sorunlarına iyi gelen diğer yiyecekler ise şunlardır; karabaş otu, kuru gül suyu, Bal, kekik, aftimuni, karanfil, salep, şekerli süt karışımı, kekik, menekşe kökü, kişniş.

Kaynak:mynet

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Dertlere Derman : 40 Yaş Üzeri Herkes Günde 2 Bardak İçmeli

752x395-ceviz-suyu-kuru-zayiflatir-mi-1496227981573[1]

 

Karın şişliğinden gaz problemine, kolesterol ve kalp hastalıklarına kadar tam bir koruyucu koruyucu kalkan! Her gün 2 bardak mutlaka içilmeli, çünkü…

Bolca vitamin, Omega-3 ve yağlı asitler içeren cevizin tüm faydaları hemen hemen herkes tarafından biliniyor zaten…Sağlıklı ve faydalı olduğu aşikar. Uzmanların sıkça dillendirdiği gibi her gün bir avuç ceviz yemek, sağlıklı bir kalp, beyin ve kilo kontrolü için neredeyse şart.

Özellikle hamile bayanlarda, bebek gelişimi süresince hayati öneme sahip ceviz. Bebeğin beyin gelişimine çok ciddi katkı sağlamakta. Beyin gelişiminin yanı sıra, bebeğin ileri zamanlarında karşılaşabileceği alerjileri vakalarına karşı da tam bir korucu çeper oluşturduğu araştırmalarla ile tespit edilmiş.

Bunun yanında tokluk süresini uzattığı ve yap yakıcı özelliği sayesinde kilo vermeyi de hızlandırdığı biliniyor. Düzenli olarak içilen ceviz suyu yorgunluk ve halsizliği yok ediyor.

Ve yine hamilelik boyunca tüketilen ceviz suyu, kilo alımını da yavaşlattığı görülmüş. Tiroid ve kolesterol hastalarına da tavsiye edilir.

Aynı zamanda karaciğerin de en iyi dostu o. Tüm karaciğer sorunlarıyla savaşır. Karaciğeri güçlendirerek olası sıkıntıları ortadan kaldırır.

Bağırsak problemlerinde de son derece etkilidir. Gaz sorunu yaşayanlar düzenli olarak içmeye devam ederse bu sorun ortadan kalkacaktır.

Peki ceviz suyu nasıl yapılır? Yaklaşık 10 adet temizlenmiş cevizi 6 bardak ılık suya atın. 7/8 saat demlendirin.

Bu karışımı sabah ve akşam bir bardak içebilirsiniz. Sabahları aç karnına, akşam ise yatmadan önce içmeye özen gösterin.

40 yaş üstü erkeklerin prostat problemlerini ortadan kaldırır.

Unutmayın ki, ceviz her zaman lezzetinden öte hastalıklardan, vitamine çok geniş bir sağlık ve fayda yelpazesine sahiptir. Yüz yılı aşkın bir zamandır, faydaları üzerinde sayfalarca belge ve çalışma yürütülmektedir.

İçersin de lif ten proteine, kalp dostu oluşun dan, enerji deposu oluşuna kadar insanın en iyi sağlık dostlarından birisidir. Vitamin konusunda da farkını belli ve ispat etmiştir, demir, kalsiyum, çinko ve daha birçok vitamin unsurunu doğuştan sahiplenmiştir.

İşte bunca faydası da bu zengin yapısından gelmektedir.

Not: Bu karışım oldukça doğal, fakat etkileri kişiden kişiye farklılık göstermekte. Bu sebeple denemeden önce bir uzmana danışmanızda fayda var. Sağlıcakla

Kaynak: Hayat Mutfakta

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Vücudunuza Tüm Gün Yetecek Kadar Enerji Sağlayan Mucizevi Sebze

kirmizi-pancar-faydalari-880x320[1]

Kırmızı Pancar Faydaları – Pancar Salatası Nasıl Yapılır?
Kırmızı Pancar, gözlerinizi iyileştirmeye, yağlanan karaciğerinizi ve kalın bağırsağınızı temizlemenize yardım oluyor!
Günümüzde çoğu insan artık her şeyden önce sağlığını önemsiyor. Sağlığınızı korumak kolay bir iş değildir, çok zaman ve emek gerektirir ve de vücudumuzdaki organlar yanlış çalışırsa, görme kaybı ya da kolon tıkanıklığı gibi sorunlara neden olur.

Fazla miktarda yağ karaciğerde birikebilir ve kesinlikle tüm sağlığınızı etkileyecek birçok soruna neden olabilir. Neyse ki, size yardımcı olabilecek çok doğal bir malzeme var: O da kırmızı pancar!
Kırmızı Pancar, çoğunlukla ham biçiminde veya salatada tüketilen Avrupa’da yetişen kırmızı bir sebzedir. Tadı sadece azınlığa hitap ederken pancar sağlığa çok faydalıdır, örneğin, karaciğerdeki yağları temizleme ve kolon tıkanıklığını açarken, görmenizi tekrar iyileştirecek kabiliyetleri vardır. İşte bazı sağlık faydaları şunlardır:

 

Kırmızı Pancarın Sağlığa Yararları:
Pancar, kardiyovasküler sisteminizi güçlendirmenin yanı sıra kan dolaşımını arttırır. Dahası, vücudunuza tüm gün için yeterli miktarda enerji sağlar. Bu sebze, betain ve aslında sinirlerini sakinleştiren ve strese karşı savaş edebilen nadir bulunan madde olarak bilinen triptofan ile yüklüdür.
Pancarlar, anti-inflamatuar içeriği ve yüksek antioksidan özelliği sayesinde vücudunuzdaki serbest radikal hücreleriyle savaşabilir ve bu da tüm sağlığınızı iyileştirir. İşte, her gün tüketebileceğiniz sağlıklı bir pancar salatası tarifi:
Kırmızı Pancar Salatası İçin Gerekli Malzemeler:
* 2-3 adet orta boy kırmızı pancar
* 2 adet soğan
* Sızma zeytinyağı
* Sirke
* Arzuya göre tuz
Pancar Salatası Nasıl Yapılır?
Tek yapmanız gereken, pancarları soymak ve bir tutam tuzla suda pişirmektir. Bunu yaptıktan sonra, küçük parçalara ayırın ve bir kaba yerleştirin Soğanları kesin ve pancarlarla birleştirin, ardından lezzet katsın diye biraz tuzlayıp, baharat sirke ve yağını ekleyin.
Son olarak sosu salataya ekleyin ve en az bir saat bekleyin. Sonrasında bu lezzetli salatayı yiyebilirsiniz. Bu şaşırtıcı salata, hem kolon, hem de karaciğerinizi de temizleyebilir, hem de görüşünüzü iyileştirebilir. Aynı zamanda tüm sağlığınız için çok daha fazlasını yapacaktır, bu nedenle bunlardan bazılarını günlük olarak tüketmenizi öneririz.
Pancarlar oldukça besleyici ve sağlıklıdır. Günlük beslenmenizin bir parçası haline gelmelidir, internetten bazı yemek tarifleri arayın ve bunları yapıp tüketmeye başlayın.

Kaynak: Bilgi Doktoru

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Bu Baharat Gözlerinizde %97 Oranında İyileşme Sağlıyor!

safran-baharat-sari-nokta-goz-icin-752x320[1]

 

Gözlerinizi baştan yenileyecek çok özel bir baharat. Yaşla bağlantılı ortaya çıkabilen sarı nokta hastalığını ortadan kaldıracak ve yaşınız kaç olursa olsun görüşünüzü %97 oranında iyileştirecek..

Bizler yaşlandıkça, sarı noktamız fonksiyonlarını yitirmeye başlar. Bu da görmede kayıplara neden olur. Bu hastalık başlangıçta hafif bir buğulu görüntü ortaya çıkartır. Yavaşca ilerler ve son aşama olarak körlüğe sebep olur.

Körlüğün ana sebebi olan sarı nokta hastalığı , görme alanında sorumlu olup gözümüzün merkezinde bulunur.

Dünya genelinde milyonlarca insan bu hastalığa sahiptir.Tamamen genetik faktörler yüzünden olmasa da sigara kullanımı bu hastalığı tetikler.

Günümüzde yetiştirilen bu bitki sayesinde artık tedavi süreci başlıyor: Safran! Düzenli safran tüketiminin size katacağı onlarca fayda var. Bunlardan en önemlilerini buyrun aşağıdan okuyalım.

Hint baharatlı safran görme kabiliyetine yararı vardır. Her gün 20mg safran baharatı insanları 3 ayda daha iyi sonuçlara getirir.

safran-nasil-saklanir_646x340[1]

Vücuttaki oksijen dolaşımını kuvvetlendirir.
Sarı nokta hastalığına yönelik her gün safran çayı içerek yada safran baharatı kullanarak baş edebiliriz.

İçerdiği güzel koku ile hücrelerin yaşlanmasını engeller. Hücre ölümünü engeller.
Göz damarlarını açar.
Sinir sistemimizin sağlığını korur.

Safran Çayı Tarifi, Nasıl Yapılır?

Safran-caynin-faydalari1[1]

 

1 bardak safran çayı için 6-7 adet safran kullanabilirsiniz. Suyu kaynattıktan sonra 1-2 dakika soğumasını bekleyin ve safranı koyduğunuz bardağa dökün.

Suyun rengi amber rengine dönene kadar bekleyin. Genellikle 5 dakika demlemek yeterlidir.

Safran çayına ilave olarak çubuk tarçın ilave edebilirsiniz. Damak tadınıza göre çubuğu kırabilir ya da ilave edebilirsiniz.

Tavsiyemiz tatlandırıcı olarak şeker yerine bal kullanmanız. Ama bundan da büyük tavsiyemiz, hiçbir şekilde tatlandırıcı kullanmayıp safran çayını katkısız tüketmeniz yönündedir.

Arzu ederseniz safran çayını, zencefilli de yapabilirsiniz. Bunun için gereken malzemeler;

IMG_0842[1]

4 Su bardağı su
Yüksek kaliteli göz miktarı safran
Rendelenmiş taze zencefil
2 Yemek kaşığı bal
Bir tarçın çubuğu

Yapılışı : Bir tavaya su dökün ve kaynatın. Aroma oluşana kadar bal, doğranmış ve rendelenmiş zencefil ve tarçın çubuğu ekleyin. Daha sonra safran ekleyin. En az 15 dakika boyunca çayın kaynamasına izin verin.

Kaynak: Hayat Mutfakta

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »