ANTİK ÇAĞIN ÜNLÜ BERGAMA KÜTÜPHANESİ


MISIR VE BERGAMA’NIN KÜTÜPHANE YARIŞI
Antik Çağ’ın en büyük kütüphanesi Mısır’daki İskenderiye Kütüphanesi idi. Ancak kendisini sanatın ve edebiyatın koruyucusu ilan eden Bergama Kralı 1. Attalos ve ondan sonra gelen oğlu II. Eumenes Bergama’da da bir kütüphane kurmuştu.

Zamanla Bergama ve Mısırlılar arasında bir kütüphane rekabeti başlamış, Bergama Kütüphanesi’nin gelişmesini istemeyen Mısırlılar, yine bir çeşit kağıt olan papirüsün Bergama’ya ithalini yasaklamışlardı. Bunun üzerine Bergama’da papirüs yerine geçebilecek herhangi bir maddeyi getirene büyük ödüller verileceği duyuruldu. Krates ve İrodikles parşömen fikrini ortaya attılar. Çok geçmeden, Sardes’li sanatçı Krates, krala keçi derisinden özel bir biçimde hazırlanmış bir örnek getirdi. İstenilen kullanışa elverişliliği görülen bu kağıtlara Bergama kağıdı (Pergaminae Chartae) adı verildi ve sonra tek kelime ile söylenen parşömen haline dönüştü.

Bergamalılar, ölü doğmuş kuzu ve oğlak derilerini işleyerek, o dönem için papirüsten çok daha ileri, ince, kullanışlı ve dayanıklı olan bu özel kağıdı ürettiler. Parşömenden sonra Bergama Kütüphanesi daha da büyüdü ve dünyanın ikinci büyük kütüphanesi ünvanını aldı. Bergama kütüphanesi edebiyat ve sanat hakkında parşömenlere yazılmış 200 bin tomar kitapla doldu. Bergama, İskenderiye karşısında bilim ve sanat bakımından erişmek istediği varlığı sağlamış oldu. II. Eumenes çok sayıda kitabı da parayla satın aldı. Hatta çevre şehirlere gönderdiği askerleri kitaplara zorla el koyup kütüphaneye getiriyordu. Bu yüzden Sardesliler kitapları toprağa gömüp Bergama Kralından kurtarma yolunu seçtiler!

Bergama, M.Ö. 133’de Roma egemenliğine geçtiğinde Romalı bilginler Hellen kültürünü incelemek için aradıkları eşsiz eserleri Bergama kütüphanesinde buldular.
Bergama Kütüphanesi kalıntıları ne zaman bulundu?

Bergama Kütüphanesi’nin yeri 1880 yılında Akropolde yapılan kazılarda Carl Humann ve sonrasında Prof. Conze tarafından ortaya çıkarılmıştır. Böylece I. Attalos tarafından yaptırılan ve M.Ö. 2.yüzyılın başlarında ünlenen kütüphanenin, Athena Tapınağının kuzey koridoru arkasındaki durumu anlaşılmış ve planları çizilmiştir.

BERGAMA KÜTÜPHANESİ PLANI

Athena Tapınağı kuzey koridorunun alt katından geçilebilen kütüphanenin batı kısmında 12x9m boyutlarında büyük oda ve onun yanında daha küçük odalar yapılmıştır. Bunlar arasında da üç sütunlu küçük dar bir salon, onun arkasında da üç oda daha bulunmaktadır. Doğu tarafındaki orta büyüklükteki odaya koridorun ikinci katından geçilmektedir. Kapılar yerine perdelerle birbirinden ayrılmış dört salondan oluşan odada mermer pervazların kalıntıları bulunmuştur.

Daha doğudaki en büyük oda ise 16x13m boyutlarındadır. Koridordan kütüphaneye açılan geçitlerin en büyüğünün burada olduğu kabul edilmektedir.

Taştan altlıklı duvarlardaki bir sıra çivi deliklerine Conze’ye göre altlık üzerine konulan kitap dolaplarını saplamak için yapılan madenden yapılmış çengeller asılıydı.

Kitaplar, güney ve batının nemli havasından korunmak için kuzey ve doğuya konulmuş ve kitapları yine nemden korumak için raflarla duvarlar arasında yarım metrelik boşluklar bırakılmıştır.

BERGAMA KÜTÜPHANESİ HEYKELLERİ

Kuzey duvarının ortasında bulunan büyük kaidenin üzerinde Bergama’nın ve krallığın koruyucusu olan Athena’nın büyük bir heykeli bulunuyordu. Parthenos’taki altın-fildişi heykelinin Hellenistik anlamda bir kopyası olan heykelin etrafında çok güzel bir kadın heykeli ile bir kadın başı da bulunmuştur (Bkz. Fotoğraflar).

Kütüphanede ayrıca destan ozanı Homeros’un, Helen dünyasının en büyük kadın lirik ozanı Lesbos’lu Sapho’nun büstleri, parşomenci filozof Krates ve İrodikos, Halikarnassos’lu tarihçi Herodotos, Miletos’lu lirik müzisyen Timotheos, daha ileride tarih yazarları Meleagros’un oğlu Balakros, Philotas’ın oğlu Apollonios gibi bilginlerin heykel ve büstleri bulunuyordu.

Kütüphanelere heykel koyma geleneği ilk kez Bergama’da ile ortaya çıkmıştır (Bkz. Fotoğraflar bölümünde Sefa Taşkın’ın yazıları).

Bergama Kütüphanesi de, İskenderiye Kütüphanesi gibi çok sayıda bilim adamı yetiştirmişti. Bu maaşlı bilim adamlarından en ünlüsü Stoacı Kratesli Mallos’tu.
İLK KİTAP ŞEKLİNİ BERGAMALILAR GELİŞTİRDİ.

Parşömenin geniş ölçüde kullanımı; yapraklar halinde kesilip, deri iplerle bağlanarak bugün kullandığımız kitapların ilk örnekleri olan Codex’lerin de yolunu açmıştır.

İSKENDERİYE VE BERGAMA KÜTÜPHANE’LERİNİN ORTAK KADERİ

Sezar’ın ölümünden sonra Roma’da başlayan iç savaş sırasında, Bergama da ünlü kütüphanesini yitirdi.
İskenderiye Kütüphanesi’nin yazmaları M.Ö. 47 yılında Sezar’ın İskenderiye’yi işgali sırasında yanarak yok oldu. Bu duruma çok üzülen Mısır Kraliçesi Kleopatra’yı etkilemek isteyen Antonius, M.Ö.41 yılında Bergama Kütüphanesi yazmalarını gemilerle Mısır’a taşıtarak kraliçeye hediye etti. Ancak Bergama Kütüphanesi yazmaları da daha sonraki bir savaş ertesinde yanarak tamamen yok oldu. Böylece insanlık tarihinin bu büyük bilgi depoları, ne yazık ki yine insanoğlu tarafından yok edilerek karanlığa gömüldü.

BERGAMA’DA BUGÜN

Cumhuriyet döneminde açılan kütüphane son yıllarda kapandı. Depo işlevi görmeye başladı. Birkaç yıl önce heyecan uyandıran bir fikir ortaya atılmıştı ama sonuç çıkmadı. Eski Bergama Lisesi binası kütüphaneye dönüşecek ve eski Bergama Kütüphanesinin 200 bin ciltlik kitap sayısına atıfla 201 bin cilt kitap içeren bir dijital kütüphane kurulacaktı.

Haber şöyleydi:
“Bergama’ya 201 bin ciltlik kütüphane..
Anadolu Öğretmen Lisesinin tarihi binası, CD ortamında hazırlanmış 201 bin ciltlik kütüphane ve kent müzesi olarak düzenlenecek. ”

Proje şimdilik temenni olarak kaldı diyebiliriz.

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »