
Yaşamak bir sanattır. Ve bu sanat, bir insanın yapabileceği en önemli, en zor ve en çetrefilli (çok yönlü ya da karmaşık) sanat türüdür. Bu sanatın özel araç ve gereçleri bulunmaz. Onun tek aracı, insanın kendisi ve evrimini hazırlayan potansiyel güçleridir. Yaşama sanatının içinde insan, hem sanatçı, ama aynı anda hem de o sanatçının ürünüdür. Yani hem heykeltıraş, hem de taş veya hem doktor, hem de hastadır.
İnsanın hayatı boyunca en önemli ödevi, ken…di içsel güçlerinin ve iç potansiyelinin gelişmesine, ortaya çıkmasına, kısaca içsel doğumuna gayret etmektir. Bu çalışmasının sonucu ve mükâfatı ise, kendi gerçek kişiliğini elde etmesidir.
Bir insanı anlamak, onun her hareketini doğrulamak demek değildir. Bir insanı anlamak, onun koşulları içinde değerlendirmektir. Yoksa hiç kimse bir hakim ya da Tanrı gibiymişçesine, bir diğerini yargılamak hakkına sahip değildir.
Hümaniter ahlâk anlayışı insanı, kendi fiziksel ve ruhsal bütünlüğü içinde ele alır. Bu anlayışa göre, insan, kendi kendisinin hedefi ve amacı olabilmek için, önce kendisini bilmek ve kendisi olmak kararını almalıdır.
İnsan, içinden gelen sese kulak vererek davranır ve böylece kendi özünü gerçekleştirerek, insan oluşunu ortaya koyarsa, dünya ile bir ilişkiye geçmiş demektir. Ve bu yolla, yaşamanın tek amacının, hayatın doğrulanması ve dolu dolu yaşanması olduğunu da anlar…
Erıch Fromm – Yaşama Sanatı.









Yorum bırakın