Her Çakrayı Aktive Eden Sesleri Öğrenelim…

kaynak: luna akademi

21 Günde Düşünce Detoksu…

 

Biz birçok diyete gireriz vücudumuz için, detoks yaparız. Yağlarımızı eritmek için, ter atmak için, gençleşmek için. Şimdi yaptığımızın adı da düşünce detoksu. Düşüncelerimizi detokslayacağız ve kafamızın içinde bizi rahatsız eden her şeyi bırakacağız.”

“Evet sevgili kaptan, 21 gün boyunca yolculuğa çıkıyorsun. Düşüncelerini detoksluyorsun ve yoluna bütün olayları sevgiyle kabullenerek, alttan alarak değil, sevgiyle kabullenerek ve özellikle içinden kabulleniyorsun ve sevgiyle gönderiyorsun.”

Birçok kaynakta 21 gün diye bir laf duyarız. Nedir bu 21 gün? Ben de ilk başta birçok kişiye sordum. ‘Nedir bu 21 gün? Nedir amacı 21 günün?’

Bana ortalama olarak gelen yüzlerce cevabın özetini size vereyim.

Bilinçaltımızın herhangi bir düşünceye dayanabildiği süredir 21 gün. Aynı kelimeleri ya da aynı enerjiyi defa ve defa söylediğin sürece bilinçaltın 21’inci günün sonunda bunu yapıyor. Yani ona inanıyor.

Şimdi size bununla ilgili bir atasözü söyleyeyim; Bir insana kırk gün ‘delidir’ derseniz. O insan 40’ıncı günün sonunda deli olduğuna inanmaya başlar.’

Biz de kendi kendimizi 21 gün boyunca bir arınma sürecine sokuyoruz. Bu cümleleri okuduğunuz günden ve andan itibaren 21 gün boyunca kendimde uyguladığım ve insanlarda yüzlerce kişide uyguladığımız tekniği yapıyoruz.

21 GÜNDE NE YAPACAĞIZ?

Bu 21 günde ne yapacağız?

Dengede kalma ve arınma süreci. Dengede kalma ve arınma süreci şu demek; 21 gün boyunca insanlar ne söylerse söylesin, ne yaparlarsa yapsınlar, onları oldukları gibi kabullenip dengede kalacağız. Yani biri geldi bana bir laf mı söyledi. ‘Tamam, bu böyle bir insan. Kabulleniyorum ve dengedeyim.’

Hemen burun nefesine geçiyoruz. Burundan nefes alıp veriyoruz. 5 kere, 6 kere. Ve hayatımıza devam ediyoruz. İnanıyorum ki bir sürü sert olay gelip size bum diye çarpacak. Önemli olan 21 gün boyunca bu olaylara ciddi bir şekilde nötr bir şekilde tepki vermek.

Bakın nötr bir şekilde. Şimdi birçok kişi bana şunu sordu.

“Peki ben insanlara karşı nötrüm, ilişkime karşı nötürüm. Peki parayla ilgili ya da bunu başarıyla ilgili nasıl yapabilirim?”

Eğer bilinçaltınızda parasızlık korkusu varsa, bilinçaltınız bu korkuyu sürekli evrene mesaj olarak yayar. Yani elinizden paranızın gitmesi için olaylar çağırır, evinizde sıkıntı yaşamanız için olaylar çağırır, çünkü parasızlık korkusunun frekansı budur. Sizi parasız bıraktıracak bütün olayları size doğru çeker.

21 gün boyunca eğer siz kendi bilinçaltınızı şuna inandırırsanız, ‘Ben bolluk içindeyim.”

Tabii evinizde yemek olmayabilir, cebinizde para olmayabilir, sıkıntıda olabilirsiniz, saçma gelebilir. Borçlarınız var. 21 gün boyunca sabah kalktığınızda “Ben bolluk içindeyim, şükürler olsun” deyip bilinçaltınızı buna ikna ederseniz, 21’inci günden sonra,( ama bakın gerçekten ikna ederseniz) hayatınıza kolaylıklar, güzellikler ve bolluklar gelmeye başlayacak.

21 günlük arınma programımızda kafamızın içindeki bütün olumsuzlukları, bütün kalıpları sevgiye dönüştürüyoruz. Birine mi öfkelenmeye başladım, hemen burun nefesine geçiyorum ve şunu söylüyorum;

“Şu an yaşadığım olayı olduğu gibi kabul ediyorum ve dengedeyim. Karşımdaki kişiyi de olduğu gibi kabul ediyorum ve dengedeyim. Ne yaşanırsa yaşansın ben her zaman dengedeyim.”

YAPTIĞIMIZIN ADI DA DÜŞÜNCE DETOKSU.

Biz birçok diyete gireriz vücudumuz için, detoks yaparız. Yağlarımızı eritmek için, ter atmak için, gençleşmek için. Şimdi yaptığımızın adı da düşünce detoksu. Düşüncelerimizi detokslayacağız ve kafamızın içinde bizi rahatsız eden her şeyi bırakacağız. Şimdi birçok kişi diyecek ki ben düşünüyorum ama kim duyuyor ki. Düşündüğün her şeyi birinin duymasına gerek yok. Düşündüğün her şeyi sipariş gibi çağırıyorsun hayatına. Kafandan geçen düşünceler artık sır değil. Kafandan geçenleri artık evren okuyor ve duyuyor çünkü enerji yükseldi. Bundan elli sene önce olsaydı “Sırdır” derdim sana. Ama artık bir sır değil. 2011 ve sonrasında kafandan geçen her şey öyle bir titreşiyor ki, evren bunu duyuyor ve sipariş olarak sana getiriyor.

Kafanın içindeki tüm olumsuzlukları hissetmeye başladığın andan itibaren “sevgiyle kabulleniyorum ve sevgiyle gönderiyorum” deyin ve burun nefesi almaya başlayın. Ciddi anlamda size rahatlama getirecektir.

Şu an bu satırları okuyorsanız ,şu an başlayın düşünce detoksunuza. Tarihini yazın 21 gün. Ne yaşarsanız yaşayın istediğiniz kadar öfkelenin, ya da sıkıntıya sokacak olay gelsin. Siz o olayları dengede karşılamaya çalışın. Limandan çıktınız ve denizde giden bir yelkenli gemisiniz. Rüzgar herkese eser, dalga herkes için var. Gemisini yüzdüren kaptandır. Evet sevgili kaptan, 21 gün boyunca yolculuğa çıkıyorsun, düşüncelerini detoksluyorsun ve yoluna bütün olayları sevgiyle kabullenerek, alttan alarak değil, sevgiyle kabullenerek ve özellikle içinden kabulleniyorsun ve sevgiyle gönderiyorsun.

Dışımızda hiçbir olay aslında yok. Sadece içimizde o olayın yansımaları var. Ve tepkileri. Örnek vereyim. Bir futbol maçını A takımı kazandı, B takımı kaybetti. Bu bir enerji, bu bir bilgi. A takımını tutanlar sevindi, B takımını tutanlar üzüldü. Dışarıda gerçekleşen bir olaya insanların yarısı sevindi, yarısı üzüldü. Bir kısmı da umursamadı. ‘Ben futbolu sevmiyorum’ ya da ‘Ben o takımı tutmuyorum’ dedi. Dışarıdaki insanların yaptıkları hareketlere puan veren sensin. Dışarıdaki her şeyi kendi içinde oluşturan ve yargılayan sensin. Bu yargı ve eleştirilerimizi detoksluyoruz. Yargılamak bitti, eleştirmek bitti, suçlu aramak bitti, kendimizi suçlamak da bitti, kendimizi kurban gibi görmek de bitti.

Lutfen bu videoyu izleyin ve tum sevdiklerinizle paylasin.

http://www.kuantumvemucizeler.com/video-2011_2012_Altincag_Enerji_Degisimi_DiKKAT_Yavas_interneti_olanlara_1323416208898349.html

Hepinizi seviyorum. Bugünden itibaren 21 gün başladı.

Sevgi ve Işıkla Bülent Gardiyanoğlu Uluslararası Yaşam Nefes Koçu ve Kuantum Uzmanı www.bulentgardiyanoglu.com

SİNDİRİM SİSTEMİ REFLEKS NOKTALARI

Şemada gösterilen yerlerdeki organlarınızda bir ağrı,uyuşukluk….. varsa , eldeki ve ayaktaki gösterilen yerlere masaj veya baskı yaparsak,o bölgelerdeki toplanan enerjiyi dağıtırız.Böylece vücudun kendi kendini tedavi etme yeteneğini harekete geçiririz.
Sindirim sistemi cok istendigi için yayınlıyorum.

kaynak: Luna Akademi

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Sandviç Tekniği: Karşı Tarafı incitmeden, Söylenenin Farklı Algılanmasına Engel Olarak, Bizi Rahatsız Eden Durumu Sunma Tekniği…

A Addison hastalığı: (Derin boyutta duygusal yoksunluk. Kendine duyulan kızgınlık.) “Bedenimin, düşüncelerimin, duygularımın bakımını sevgiyle yapıyorum.”

A Addison hastalığı: (Derin boyutta duygusal yoksunluk. Kendine duyulan kızgınlık.) “Bedenimin, düşüncelerimin, duygularımın bakımını sevgiyle yapıyorum.”

Adrenal sorunlar: (Yenilgi duygusu. Kendine aldırış etmemek. Endişe) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Kendime bakma isteğini duyuyorum.

” Ağlamak: (Gözyaşları hayatın ırmaklarıdır. Üzüntü ve korkudaki kadar sevinçte de gözyaşı dökülür.) “Tüm duygularımda huzur içindeyim. Kendimi seviyorum ve onaylıyorum

” Ağrılar, Sızılar: (Sevgiye hasret çekmek. Dokunulmayı özlemek.) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Sevecen ve sevilen bir insanım.

” AIDS: (Kendini reddetmek, cinsel suçluluk ve yetersizlik duygusu.) “Hayatın kutsal ve görkemli bir ifadesiyim. Cinselliğimden haz duyuyorum. Kendimi seviyorum.

” Akciğer sorunları: (Hayatı kabul etmemek. Depresyon. Üzüntü. Dolu dolu bir yaşama kendini layık görmeme.) “Hayatım mükemmel bir denge içinde. Hayatı dolu dolu yaşamaya hakkım ve kapasitem var.

” Akıntı: (Eşe duyulan kızgınlık. Cinsel suçluluk duygusu. Kendini cezalandırma.) Başkaları, kendime duyduğum sevgi ve saygının aynalığını yapıyor. Cinselliğimin coşkusunu yaşıyorum.

” Allerjiler: (Kime allerji duyuyorsunuz? Kendi gücünü reddetmek) “Dünya güvenli ve dostça. Güvencedeyim. Hayatla barış içindeyim.”

Alkolizm: (Ne yararı var? Yararsızlık, suçluluk, yetersizlik duygusu. Kendini reddetme.) “Şu anda yaşıyorum. Her an yeni bir an. Özdeğerimi görmeyi seçiyorum. Kendimi seviyorum ve onaylıyorum.

” Alzheimer hastalığı: (Yaşamı terketme arzusu. Hayatı olduğu gibi kabul edememek) “Herşey doğru zaman ve mekan sıralaması içinde gelişiyor. Her şey olması gerektiği gibi oluyor.

” Amfizem: (Yaşam korkusu. Kendini yaşamaya layık bulmama.) “Dolu dolu ve özgür yaşamak en doğal hakkım. Hayatı ve kendimi seviyorum.

” Amnezi: (Korku, hayattan kaçış. Kendi ayakları üzerinde duramama.) “Zeka, cesaret ve özdeğere daima sahibim. Hayatta olmayı seviyorum.

” Anemi: (“Evet, ama” yaklaşımı. Haz yoksunluğu. Yaşam korkusu. Yeterli olmama duygusu) “Hayatın her alanında zevk alacağım çok şey var. Hayatı seviyorum.

” Anksiyete (kaygı): Hayatın akışına ve gidişatına güven duymama) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Hayatın akışına güveniyorum. Güvencedeyim.”

Anoreksi: (Hayatı reddetmek. Aşırı korku, kendinden nefret ve reddedilme) “Olduğum gibiyim. Olduğum gibi olmaktan mutluyum. Yaşamayı seçiyorum. Hazzı ve kendimi kabul etmeyi seçiyorum.”

Anüs: (Atma noktası, boşaltma noktası.) “İhtiyaç duymadığım şeyleri kolaylıkla ve rahatlıkla atıyorum.

” Anüs- apse: (Bırakmak istediğiniz şeyi bırakamamaktan duyduğunuz kızgınlık) “Bıraktığımda güvendeyim. Sadece ihtiyacım olmayan şeyleri atıyorum.

” -Acı: (Suçluluk duyma. Cezalandırılma arzusu. Yetersizlik.) “Geçmiş geçmişte kaldı. Şimdi kendimi sevmeyi ve onaylamayı seçiyorum

-Fistula: (Gereksiz şeyleri kısmen tutarak atmak. Geçmişin olumsuzluklarına takılı kalmak.) “Sevgiyle geçmişi tümüyle özgür bırakıyorum. Özgürüm. Sevgiyim.”

-Kaşınma: (Geçmiş hakkında suçluluk duymak. Pişmanlık.) “Kendimi sevgiyle affediyorum. Özgürüm.” Anüs kanaması: (Kızgınlık ve öfke.) “Hayatın akışına güveniyorum. Doğru ve yararlı adımlar atıyorum.

” Apati: (Duygulara izin vermemek. Kendini ölü gibi hissetme. Korku.) “Duygularıma izin veriyorum. Kendimi hayata açıyorum. Yaşam deneyimlerine hazırım.

” Apandisit: (Korku, yaşam korkusu. İyi şeylerin akışını engellemek.) “Güvendeyim. Kendimi gevşetiyor ve hayatın zevkle akmasına izin veriyorum.

” Apse: (İncinme, küçümsenme, intikam duyguları içinde dönüp durma) Düşüncelerimin özgürleşmesine izin veriyorum. Geçmiş bitti. Huzurluyum.

Arter: (Yaşam sevincini taşıyan damarlar.) “Yaşam sevinciyle doluyum. Kalbimin her atışında tüm bedenime yayılıyor.”

Arterioskleroz: (Direnme, gerginlik. Katışlaşmış dar düşünceler. İyiyi görmeyi reddetmek.) “Hayata ve hazza tamamen açığım. Sevgiyle bakmayı seçiyorum.”

Artrit: (Sevilmediğini hissetmek. Eleştirilmek, kırgınlık). “Sevgiyim. Kendimi sevmeyi ve onaylamayı seçiyorum. Başkalarına sevgiyle bakıyorum.

” Artritli parmaklar: (Cezalandırma, suçlama arzusu. Kurban olduğunu hissetmek.) “Sevgi ve anlayışla bakıyorum. Tüm yaşadıklarıma sevginin ışığıyla yaklaşıyorum.

” Araba tutması: (Korku. Tutsaklık. Tuzağa düşmüş hissetmek.) “Zaman ve mekan içinde kolaylıkla ilerliyorum. Sevgi çepeçevre beni kuşatıyor.

” Astım: (Nefes almaya hak duymamak. Boğulmuşluk duygusu ve bastırılmış gözyaşı. “Hayatımın sorumluluğunu üstlenme güvenini duyuyorum. Özgür olmayı seçiyorum.

” Astım nöbeti: (Korku. Hayata güvenmemek. Çocuklukta takılıp kalmak.) “Büyümekten korkmuyorum. Hayatıma ve kendime güven duyuyorum.

” Bebek astımı: (Yaşam korkusu. Doğmaktan duyulan pişmanlık. “Bu çocuk güven dolu bir ortamda ve seviliyor. Beklenilen ve değer verilen bir çocuksun.

” Ayaklar: Kendimizi, başkalarını, hayatı anlama kapasitemiz. “Anlayışım genişliyor. Değişen dünyaya ayak uyduruyorum.

” Ayak parmakları: Geleceğin küçük ayrıntıları. “Tüm ayrıntılar kendi kendine yerlerini bulurlar.

” Ayakbileği: (Hareket ve yol belirlemeyi temsil ediyor.) “Hayatta ileri doğru adımları kolaylıkla atıyorum.

” Madura ayağı: (Dışlanmaktan duyulan çaresizlik duygusu. İleri adım atamama.) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. İlerlemek için kendime izin veriyorum.

” Aybaşı sorunları: (Kadın olmaktan duyulan suçluluk duygusu. Cinsel organların günah, pis olduğu inancı.) “Kadın olarak gücümü ve bedenimin normal işlevlerini kabul ediyorum. Kendimi seviyorum ve onaylıyorum.

” B

Bacak sorunları: – Üst: (Çocukluk travmalarının etkisinden kurtulamamak.) “Benim için bildiklerinin en iyisini yapıyorlardı. Onları affediyorum.”

– Alt: (Gelecek korkusu. Kıpırdamak istememek.) “Geleceğe güvenle bakıyorum.” Bademcikler: (Korku. Bastırılmış duygular. Tıkanmış yaratıcılık.) “Yüksek düşünceler bende ifade buluyor. Her şey iyiliğim için oluyor

.” Bağımlıklar: (Kendinden kaçmak. Korku. Kendini sevmeyi bilmemek) “Artık ne kadar harikulade bir varlık olduğumun farkına vardım. Kendimi sevmeyi ve haz almayı seçiyorum.

” Barsaklar: Dışkının atılmasını sağlıyor. – Sorunlar: (Eski ve ihtiyaç duyulmayan şeyi atmaktan korkmak.) “Kolaylıkla eskiyi bırakıyor, coşkuyla yeniyi kabul ediyorum.

” Baş ağrısı (Değersizlik duygusu. Korku. Kendini eleştirme.) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Yaptığım şeyleri sevgiyle yapıyorum.

” Baş dönmesi: (Kaçış. Dağınık düşünce. Görmeyi reddetmek.) “Hayatla uyum ve barış içindeyim. Canlı ve mutlu olmakla güven içindeyim.

” Bayılmak: (Korku. Başedememek.) “Hayattaki her şeyle başetme gücüm var.” Beden Kokusu: (Korku. Kendinden hoşlanmamak. İnsanlardan korkmak.) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Güven duyuyorum.

” Beyin: Bilgisayar ve santralı temsil ediyor. – Tümör: “Yanlış programlanmış inançlar. İnatçılık. Değişmeyi reddetmek.) “Zihnimin bilgisayarını yeniden programlamak çok kolay. Hayat değişimler sürecidir.

” Bitkinlik: ( Can sıkıntısı. Yaptığı işi sevmemek.) “Hayattan coşku duyuyorum. Enerji ve coşkuyla doluyum.

” Boğaz sorunları: (Kendi adına konuşamamak. Yutulmuş kızgınlık. Tıkanmış yaratıcılık. Değişme ve korkusu.) “Kendimi özgürce, kolaylıkla, sevgiyle ifade ediyorum. Yaratıcılığımı kullanıyorum. Değişmeye hazırım.

” Boyun ağrıları: (Soruna bir başka açıdan bakmayı reddetmek. İnatçılık. Esnek olmamak.) “Kolaylıkla ve esneklikle bir konuyu her açıdan görebiliyorum. Birşeyi yapmanın ve görmenin bir çok yolu var.”

Böbrek sorunları: (Yargılama, düşkırıklığı, başarısızlık. Utanç. Çocuk gibi tepki gösterme.) “Daima doğru adım atıyorum. Her deneyim yararlı. Büyümeyi seçiyorum.

” Bronşit: (Bağırılıp çağrılan aile ortamı): “Çevremde barış ve uyum var.

” Bunama: (Çocuğun güven dolu sanılan dünyasına geri dönmek. Bakım ve ilgi talep etmek. Etrafındakileri bir çeşit kontrol etme yolu. Kaçış.) “Korunma. Güven. Barış. Evrensel akıl hayatın her boyutunda çalışıyor

” Burun akması: (İçsel ağlama. Çocuksu gözyaşı. Kurban.) “Hayatımın yaratıcı gücünün bende olduğunu kabul ediyorum. Hayattan zevk almayı seçiyorum.

” Burun kanaması:: (Kabul görme isteği.Önem verilmeme duygusu. ‘Sevgi istiyorum.’) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Gerçek değerimi biliyorum.

” C

Cilt sorunları: (Kaygı, korku. Eski, derine gömülmüş bir tehlike. Dokunulma yoksunluğu.) “Barış ve sevgi düşünceleriyle kendimi koruyorum. Geçmişi unuttum ve affettim. Şimdi özgürüm.

” Cinsel hastalıklar: (Cinsel organların günah ve pislik yuvası olduğu inancı. Suçluluk. Cinsellikte insanları kullanmak, sömürmek, tecavüz etmek.) “Cinselliğimi sevgiyle ifade ediyorum. Bana iyi duygular hissettiren cinselliği yaşamayı seçiyorum.

” Cushing Hastalığı: (Zihinsel dengesizlik. Sürekli çılgınca fikirler üretilmesi. Aşırı güçlülük duygusu.) “Sevgiyle bedenimi ve zihnimi dengeliyorum. Şimdi bana iyi duygular veren düşünceleri seçiyorum.

” Cüzzam: (Hayatla başedememe. Temiz ve iyi olmadığına dair uzun süreli inanç.) “Sınırlılığımı aşıyorum. Sevgi tüm hayatımı iyileştiriyor.”

Ç

Çene Sorunları: (Kızgınlık. İntikam arzusu.) “Yarattıklarımı değiştirme gücü bende.

” Çıban (şirpençe): Bize yapıldığını düşündüğümüz haksızlıklara duyulan zehirli öfke.) “Geçmişi bırakıyorum, hayatımın her alanını iyileştirmek için kendime zaman tanıyorum.

” Çocuk hastalıkları: (Takvime, toplumsal kurallara ve sahte yasalara inanmak. Etrafındaki yetişkinlerin çocukça davranışları.) “Bu çocuk kutsal sevgi ve korumasıyla kuşatılmış. Zihinsel bağışıklık talep ediyoruz.

” Çocuk felci: (Paralize eden kıskançlık. Birisini durdurma isteği.) “Her şey, herkese yetecek kadar çok. Sevecen düşüncelerle özgürlüğümü yaratıyorum.

” Çürükler: (Yaşamda küçük engeller. Kendini cezalandırma.) “Kendimi seviyorum ve saygı duyuyorum. Kendime sevecen davranıyorum.”

D

Dalak: Obsesyon. Bir şeylere aşırı tutku. “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum.

” Delilik: (Aileden kaçış. Hayattan şiddetli bir kaçış.) “Bu kişi gerçek kimliğini biliyor ve Evrensel Aklın yaratıcı bir ifadesi.

” Denge Kaybı: (Dağınık düşünceler.) “Hayatım olduğu gibi mükemmel ve güvenli. Her şey iyi ve güzel

” Deniz tutması: (Korku. Ölüm korkusu. Kontrolü yitirme.) “Her yerde barış ve huzur içindeyim. Hayata güveniyorum.

” Dirsek: Yön değişimlerini ve yeni deneyimleri kabullenmeyi temsil. eder. “Yeni deneyimlere, yeni değişimlere ve yeni doğrultulara kolaylıkla uyum sağlıyorum.

” Disk kayması: (Hayatta hiç bir desteğin olmadığı duygusu. Kararsızlık.) “Hayat, tüm düşüncelerimi destekliyor. Kendimi seviyorum ve onaylıyorum.

” Diş sorunları: (Uzun süreli kararsızlık. Karar vermek için düşünceleri analiz edememe.) Doğruluk ilkesinden şaşmadan kararlarımı veriyorum. Doğru kararlar verdiğimin güvencesi içindeyim.

” Dişeti kanamaları: (Hayatta aldığımız kararlardan haz duymama.) “Aldığım kararların doğruluğuna güveniyorum. Huzurluyum.

” Dişeti sorunları: (Kararları kesinleştirememek, hayat karşısında güçsüzlük.) “Kararlı bir insanım. Kendimi sevgiyle destekliyorum ve kararlarımı uyguluyorum.

” Diyabet (Şeker hastalığı): Geçmişteki seçimlerinden pişmanlık duymak. Hayatı kontrol altına alma ihtiyacı. Derin üzüntü. Hayattan tat almama.) “Bu an güzelliklerle dolu. Günün tatlı yönlerini görmeyi, yaşamayı seçiyorum.”

Diz sorunları: (İnatçı ego ve gurur. Taviz verememe. Uzlaşamama. Esnek olmama.) “Affediyorum. Anlıyorum. Şefkat duyuyorum. Kolayca uzlaşıyorum.

” Doğuştan gelen sakatlıklar: (Karmik. Böyle gelmeyi siz seçtiniz. Ailemizi de biz seçeriz.) “Her deneyim, gelişim sürecimiz için mükemmel. Olduğum gibi olmaktan mutluyum ve huzurluyum.

” Dudak uçuğu: (Hayatı küçümseme alışkanlığı. Kendini ve başkalarını aşırı eleştirme. ‘Her şey ne kadar kötü, değil mi’ deme alışkanlığı.) “Hayatla birim. Kendimi ve başkalarını seviyorum. Yaşamaktan mutluluk duyuyorum.

” Düşük: (Gelecek korkusu. ‘Şimdi değil, daha sonra..’ Yanlış zamanlama.) “Hayat bana daima uygun çözümleri getiriyor.”

E

Egzama: (Aşırı muhalefet, düşmanlık. Zihinsel feveran.) “İçimde ve etrafımda uyum, barış, sevgi ve hazla çevriliyim. Güvencedeyim.”

Eklemler: Hayatımızın yön değiştirmesi. “Daima en iyi yöne doğru gidiyorum.

” El bileği: Hareketi ve kolaylığı temsil ediyor. “Tüm deneyimlerime bilgelikle, sevgiyle, kolaylıkla yaklaşıyorum ve üstesinden geliyorum.

” Epilepsi(Sara): (Eziyet çekme. Hayatı reddediş. Büyük mücadele duygusu. Kendine yönelik şiddet.) “Hayatı sonsuz ve haz dolu olarak görmeyi seçiyorum. Ben de sonsuz, haz dolu ve huzurluyum.”

F

Fıtık: (Zedelenmiş ilişkiler. Gerginlik. Yanlış yaratıcı ifade.) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Kendim olmakta özgürüm.

” Fibroid Tümör ve kistler: (Eşe derinden kırılma ve bu kırgınlığı besleme. Kadınlık benliğine darbe yemek.) “Bu deneyimi bana çeken düşünce kalıbından kendimi kurtarıyorum.

” Frijitlik(Cinsel soğukluk): (Korku. Hazdan korkma. Cinselliğin kötü olduğuna dair inanç. Duyarsız eş.) “Bedenimden zevk duyarken güvencedeyim. Kadın olmaktan mutluluk duyuyorum.

” G

Gastrit: (Uzun süren kararsızlık.) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum.” Geğirme: (Korku. Hayatı çabucak yutmaya çalışmak.) “Yapmam gereken her şeyi yeri ve zamanı var. Huzurluyum.”

Göğüsler: Anneliği ve şefkati temsil ediyor. “Mükemmel bir denge içinde besleniyor ve besliyorum.”

– Kistler, yumrular, ağrılar: (Aşırı annelik. Aşırı koruma. Aşırı tahakküm. Yaşamdan beslenmeyi engellemek.) “Kendim olmakta özgürüm, başkalarının da kendileri olma özgürlüğüne saygı duyuyorum. Herkes büyüyüp gelişmeli.”

Gözler: Berrak görüşü simgeliyor. Geçmişi, anı geleceği.) “Her şeyi sevgi ve sevinçle görüyorum.”

Göz Sorunları: (Hayatta gördüğü şeylerden hoşlanmamak.) “Görmekten hoşlanacağım bir hayatı yaratıyorum.” –

Astigmat: (Kendini olduğu gibi görme korkusu.) “Kendi güzelliğimi ve görkemimi görmeyi seçiyorum.” –

Katarakat: (Geleceği karanlık görmek.) “Hayat sonsuz ve haz doludur.” – Çocuklar: (Ailede olan biteni görmek istememe.) “Bu çocuğu mutluluk ve güzellik kucaklıyor.

” – Şaşılık: (Aynı anda zıt amaçların olması.) “Gördüğüm bana güven veriyor.

” – Hipermetrop: (Anda yaşanılanların değerini bilmemek ve korkmak.) “Şimdi ve buradayım. Güvende olduğumu görüyorum.” –

Miyop: (Gelecek korkusu.) “Kutsal hayatın rehberliğine güveniyorum.” – Glakoma: (Taşlaşmış affetmezlik.) “Sevgi ve şefkatle bakıyorum.

” – Keratit: (Aşırı kızgınlık. Yumruk atma arzusu.) “Bırakıyorum yüreğimdeki sevgi gördüğüm her şeyi iyileştirsin.

” Grip: (Kitlesel karamsarlık ve inançlara uyum. Korku. İstatistiklere inanmak.) “Toplum inançlarının ötesindeyim. Toplumsal etkilerden özgürüm.

” Guatr: (Üzerinde baskılara duyulan nefret. Kurban. Doyumsuzluk.) “Hayatımın tek otoritesi ve gücü benim. Kendim olmakta özgürüm..”

Gut Hastalığı: (Tahakküm etme ihtiyacı. Sabırsızlık. Kızgınlık. “Kendimle ve başkalarıyla barışığım ve huzurluyum.

” H

Hazımsızlık: (İçgüdüsel korku, kaygı, başa çıkamama.) “Yeni deneyimleri kolaylıkla ve zevkle özümsüyorum.

” Hemoroid: (Geçmişe duyulan kızgınlık. Geçmişin sorumluluğu altında ezilme.) “Yapmak istediğim her şey için zamanım var. Sevgi olmayan her şeyi bırakıyorum.

” Hepatit: (Değişime direnç. Korku, kızgınlık, nefret.) “Düşüncelerim arınmış ve özgür. Geçmişi bırakıyorum, yeniye yöneliyorum.”

Herpes: (Cinselliğin ayıp olduğu toplumsal inancı kabullenme. Cezalanma ihtiyacı. Utanç duygusu. Cezalandırıcı bir Tanrı’ya inanma.) “Benim Tanrı anlayışım sevgidir. Cinsellik normal ve doğaldır. Cinselliğimi ve bedenimi seviyorum.

” Hipertiroidi: (İstenen şeyi yapamamaktan duyulan aşırı düş kırıklığı. Daima kendini değil, hep başkalarını düşünmek.) “Gücüme yeniden sahip çıkıyorum. Kararlarımı kendim veriyorum. Kendi mutluluğumun doyumunu yaşıyorum.

” Hiperventilasyon: (Korku. Değişime karşı duymak. Gidişata güvenmemek.) Nerede olursam olayım güven içindeyim. Hayatın akışına güveniyorum.

” Hipofiz: Kontrol merkezi. “Zihnim ve bedenim mükemmel denge içinde.” Hipoglisemi: (Hayatın yükü altında ezilmek.) “Hayatımı hafif, kolay, zevkli hale getirmeyi seçiyorum.

” Hodgkin Hastalığı: (Suçlama ve ‘yetersiz olmak’tan duyulan büyük korku. Kendini kabul ettirmeye duyulan aşırı gereksinme çabalarıyla yaşam zevkinin unutulması.) “Kendim gibi olmaktan son derece memnunum. Olduğum gibi değerliyim ve yeterliyim. Kendimi seviyorum ve onaylıyorum.

” Horlama: (Kalıplaşmış düşüncelerden kurtulmayı inatçı bir reddediş.) “İçinde sevgi ve haz olmayan düşüncelerimi bırakıyorum. Yeniyi, tazeliği, canlılığı seçiyorum.

” İ

İçe dönmüş tırnak: (İlerlemekten duyulan endişe ve suçluluk duygusu.) “Hayatta kendi yolumu çizmek en doğal hakkım. Güvenliyim. Özgürüm.

“İdrar Sorunları: (Endişe. Eski, düşünceler saplanma. Bıkkınlık.) “Eskiyi kolaylıkla ve rahatlıkla bırakıyor ve yeniye hayatımda yer veriyorum.

” İdrar yolu enfeksiyonu: (Genellikle karşı cinse veya sevgiliye duyulan öfke. Başkalarını suçlamak.) “Bu koşulları yaratan bilincimdeki kalıpları değiştiriyorum. Değişmeye hazırım. Kendimi seviyorum.

” İktidarsızlık: (Cinsel baskı, gerginlik, suçluluk. Toplum baskısı. Önceki eşe duyulan öfke. Anne korkusu.) “Cinsel gücümü kolaylıkla ve zevkle ifade ediyorum.

” İshal: (Korku. Reddetmek. Kaçış.) “Beslenme, hazmetme ve dışkılama sistemim düzenli işliyor. Hayatla barış içindeyim.

” İştah –fazla: (Korku. Korunma ihtiyacı. Duyguları yargılamak.) “Güvendeyim. Hissetmek sağlıklıdır. Duygularım normal ve kabul edilebilir şeylerdir.” -az: (Korku. Kendini koruma. Hayata güvenmemek. “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Güvendeyim. Hayat zevkli ve güven dolu.

” K

Kaba etler (butlar): Gücü temsil ediyor. Gevşek kabaetler; gücün kaybolması. “Gücümü akıllıca kullanıyorum. Güçlüyüm. Güven doluyum.

” Kadın Sorunları: (Kendini, dişiliğini, dişilik prensibini reddetme.) “Kadın olduğum için mutluyum. Bedenimi seviyorum.

” Kalça Sorunları: Büyük kararlar almada duyulan korku. Gidilecek bir yönün olmaması.) “Hayatım denge içinde. Her yaşta kolaylıkla ve zevkle hayatımda ilerleme gösteriyorum.

” Kalp: Sevgi ve güven merkezi. “Kalbim sevgi ritmiyle atıyor.” – sorunları: (Uzun süreli duygusal sorunlar. Haz yoksunluğu. Kalbin katılaşması. Stres ve zorluklar.) “Coşku, haz, mutluluk. Bunların düşüncelerimi, deneyimlerimi, bedenimi doldurmasına izin veriyorum

.” – Krizi: (Haz duygusunu para, pozisyon vb için feda etmek.) “Önce sevgi geliyor. Hayattan haz almayı seçiyorum.” – Kalp damarlarının daralması: (Zihinsel katılık, katı yüreklilik,çelik gibi irade, esnek olmama. Korku.) “Sevecen mutlu düşünceleri seçerek sevecen, mutlu bir dünya yaratıyorum. Güvenli ve özgürüm.

” Kan: Bedende hazzı temsil ediyor, özgürce akıyor.) “Hayatın mükemmel ritmi içinde haz alıyorum ve haz veriyorum.

” Kan Sorunları: (Sevinç yoksunluğu ve düşüncelerin özgürce dolaşamaması.) (Sevinç verici yeni düşünceler içimde özgürce dolaşıyor.) -Pıhtılaşma: (Haz duymaya kapalı olmak.) “İçimde yeni bir hayat uyanıyor.

” Kanama: (Haz alma duygusunu yitirmek. Kızgınlık. ama neye?) “Hayatın mükemmel ritmi içinde haz alıyorum ve haz veriyorum.

” Kan Basıncı- yüksek: (uzun zamandır çözülemeyen duygusal sorun.) “Geçmişi huzurla bırakıyorum.” -düşük: (Çocukta sevgi yoksunluğu. Yenilgi. Niye uğraşayım ki? Nasılsa bir şey değişmeyecek.) “Hep sevinç dolu olan şu anda yaşamayı seçiyorum. Yaşamım bir sevinç kaynağı.

” Kabızlık: (Eski düşüncelerden vazgeçmeyi reddetmek. Geçmişe saplanmak. Bazen cimrilik.) “Geçmişi bıraktığımda yenilik, tazelik, canlılık geliyor. Hayatın içimden akmasına izin veriyorum.

” Kandidia: (Aşırı öfke ve düş kırıklığı. Kendini parçalanmış hissetmek. Tahakkümcü ve ilişkilere güvenmeyen, alıcı bir kişilik.) “Olabileceğim her şeyi olmaya kendime izin veriyorum. Hayatta en iyi şeylere layığım. Kendime de başkalarına değer veriyorum, takdir ediyorum ve seviyorum.

” Kangren: (Marazi düşünceler. Zehirli düşüncelerin sevinci boğması.) “Şimdi uyumlu düşünceleri seçiyorum.

” Kanser: (Derin acı. Uzun süre taşınan kırgınlık, sır, hüzün bedeni kemiriyor. Nefreti içine gömmek.) “Geçmişle ilgili her şeyi sevgiyle affediyorum. Yaşamımı mutlulukla doldurmayı seçiyorum. Kendimi seviyorum.

” Karaciğer: Öfke ve gazabın merkezidir. Sorunları: (Sürekli şikayet etmek. Kendini kandırmak. Haklı çıkmak için sürekli başkalarında hata bulmak. Kötü hissetmek.) “Kalbim açık olarak yaşamayı seçiyorum. Baktığım her yerde sevgiyi görüyorum.

” Karın ağrıları: (Korku, başlamış bir olayı, süreci durdurmak.) “Hayatın akışına güveniyorum. Güvencedeyim

“. Karın ağrısı: (Zihinsel tahriş. Sabırsızlık. Çevreden duyulan rahatsızlık.) “Bu çocuk yalnızca sevgiyi ve sevgi dolu düşüncelere karşılık veriyor. Her şey barış dolu.

” Kas Sorunları: (Aşırı korku. Herkesi ve her şeyi çılgın bir şekilde kontrol etme arzusu. Güven duymanın derin ihtiyacı.) “Hayatta olmak güzel. Kendim olmak güzel. Kendime güveniyorum

” Kaşınma: (Akıntıya kürek çekme arzusu. Doyumsuz. Pişman.) “Bulunduğum noktada huzurluyum. Arzu ve ihtiyaçlarımın karşılanacağını bilerek, iyiliğimi kabul ediyorum.

” Katarakt: (Geleceği olumlu görememek. Karanlık gelecek.) “Hayat sonsuzdur ve haz doludur. Her ana heyecanla yaklaşıyorum.

” Kazalar: (İstediğini dile getirememe. Otoriteye karşı çıkma isteği. Şiddetle inanmak) “Bunu yaratan düşünceyi aşıyorum. Huzurluyum, değerliyim.

” Kekemelik: (Güvensizlik. Kendini ifade yoksunluğu. Ağlamaya izin verilmemesi.) “Düşündüklerimi ifade etmekte özgürüm. Kendimi güven ve sevgiyle ifade ediyorum.

” Kellik: (Korku. Gerginlik. Her şeyi kontrol altında tutmaya çalışma.) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Hayata güveniyorum.” Kemikler: Evrenin temel yapısını temsil ediyor.) “Dengeli ve sağlam yapılıyım

.” Kemik sorunları: -Kırılma: (Otoriteye karşı tepki.) “Dünyamda kendimin efendisi benim. Düşüncelerim yalnızca bana ait.

” -Deformasyon: (Zihinsel baskı ve gerginlik. Kasların ve düşüncenin esnekliğini kaybetmesi.) “Hayatın nefesini dolu dolu içime çekiyorum. Hayatın akışına güveniyorum.

” Kısırlık: (Hayat sürecine duyulan korku ve direnç Ya da anne baba olmaya ihtiyaç duymamak.) “Hayata güveniyorum. Doğru yerde, doğru zamanda, doğru şeyi yapıyorum. Kendimi seviyorum ve onaylıyorum

.” Kızarıklık: (Gecikmelerden duyulan rahatsızlık. Dikkat çekmenin çocukça bir yolu.) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Hayatta her şey gerektiği zaman oluşuyor.

” Kistler: (Acı veren eski bir filmi tekrar tekrar seyretmek. Acıları beslemek. Sahte büyüme.)

“Zihnimin sinemaları güzel filmler gösteriyor. Çünkü ben seçiyorum. Kendimi seviyorum

.” Kistik Fibroz: (Hayatın size mutluluk getirmeyeceğine dair derin inanç. ‘Zavallı ben’.) “Hayat beni, ben hayatı seviyorum. Hayatı dolu dolu ve özgür yaşamayı seçiyorum.

” Kollar: (Hayat deneyimlerini kucaklama kapasitesi ve yeteneği.) “Yaşadıklarımı kolaylıkla ve zevkle, severek kucaklıyorum.

” Kolesterol: (Haz kanallarının tıkanması. Haz alma korkusu.) “Hayatı sevmeyi seçiyorum. Haz kanallarım ardına kadar açık.

” Kolit: (Aşırı derecede katı ana babalar. Eziyet çekme ve yenilgi duygusu. Şefkate duyulan büyük ihtiyaç.) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Mutluluğumu kendim yaratıyorum. Hayatta ‘kazanan’ olmayı seçiyorum

.” Koma: (Korku. Bir şeyden veya birinden kaçmak.) “Seni sevgi ve güvenle kucaklıyoruz. İyileşmen için ortam yaratıyoruz. Sen sevgisin.

” Konjunktivit: (Hayatta görülen şeylere öfke ve düş kırıklığı duymak.) “Sevginin gözleriyle görüyorum. Uyumlu bir çözüm yolu var ve bu yolu kabul ediyorum.

” Koroner Trombos (kalp damarları tıkanıklığı): (Yalnızlık duymak ve korkmak. Yeterli olmamak. Yeterince uğraşmamak. ‘Asla yapamayacağım.’) “Tüm hayatla birim. Evren beni tümüyle destekliyor. Her şey harikulade.

” Kramplar: (Gerginlik. Korku. Sıkı sıkıya yapışmak.) “Zihnimi gevşetiyorum ve huzur dolu olmasına izin veriyorum.

” Kronik hastalıklar: (Değişimi reddetmek. Gelecekten korkmak. Güvende hissetmemek.) “Gelişmeye ve değişime hazırım. Şimdi güvenli yeni bir gelecek yaratıyorum.

” Kuduz: (Kızgınlık. Çözüm yolunun şiddet olduğu inancı.) “İçimde ve çevremde barış hüküm sürüyor.

” Kulaklar: İşitme kapasitesini temsil ediyor. “Sevgiyle dinliyorum.” Kulak ağrısı: (Kızgınlık. İşitmek istememek. Fazla kargaşa. Kavga eden ana baba.) “Çevremde uyum var. İyi ve hoş şeyler işitiyorum. Sevginin merkeziyim.

” Kulak çınlaması: (Dinlemeyi reddetmek. İçimizdeki minik sese kulak vermemek. İnatçılık.) Yüksek benime güveniyorum. İçimdeki sese sevgiyle kulak veriyorum. İçinde sevgi olmayan her şeyi bırakıyorum.

” Kurdeşen: (Küçük, gizli korkular.) “Hayatımın her alanında barış var.”

L

Larenjit: (Öfkeden konuşamamak. Otoriteye kızgınlık. Konuşmaktan korkmak.) “İstediklerimi rahatlıkla dile getiriyorum. Kendimi ifade edebiliyorum.

” Lenf Bezleri: (Aile çatışmaları, kavgalar. Çocuk istenmediğini hissediyor.) “İstenen, hoş karşılanan ve çok sevilen bir çocuğum

.” Lösemi: (İlham ve yaratıcılığın hunharca yok edilmesi. ‘Ne yararı var?) “Geçmişteki sınırlılığımı aşıp, şimdiki anın özgürlüğünü yaşıyorum. Kendim olmakla güvencedeyim.

” M Menopoz sorunları: (Artık istenmemekten korkmak. Yaşlanma korkusu. Kendini kabullenmeme.) “Hayatın tüm dönemlerinde dengeli ve huzurluyum. Bedenimi sevgiyle kutsuyorum.)

Migren: (Köşede sıkışıp kalma duygusu. Cinsel korkular. (Migreni geçirmek için en iyi yol mastürbasyondur.) “Hayatın akışına kendimi bırakıyorum. Hayat benim hayatım.”)

” Mide bulantısı: (Korku. Bir fikri ya da deneyimi kabul edememe.) “Güvendeyim. Hayatın bana daima iyilikler getireceğine güveniyorum.

” N

Narkolepsi: (Her şeyden uzaklaşma isteği. Aşırı korku. Burda olmayı istememek.) “Kutsal bilgeliğin gücüne ve rehberliğine güveniyorum.

” Nasırlar: Katılaşmış kavram ve düşünceler. Somut korkular.) “Yeni düşünce ve yolları görmek ve denemek güvenli. İyiye açığım.”

Nefes: Hayatı içimizde hissetme yeteneği.. “Hayatı seviyorum.”

Nefes Kokması: (Kızgınlık ve intikam dolu düşünceler.) “Geçmişime sevgiyle sünger çekiyorum. Sadece sevgiyi dile getiriyorum.

” Nefes sorunları: Hayatı dolu dolu yaşamaktan korkmak. Yaşamda yeri olmadığını hissetmek.) “Hayatı dolu dolu ve özgürce yaşamak en doğal hakkım. Sevilmeye layığım. Hayatı dopdolu yaşamayı seçiyorum.

” Nefrit (Bright hastalığı): (Hiç bir şeyi doğru yapamayan bir çocuk gibi hissetmek. Başarısızlık.) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Değerli ve yeterli bir insanım.

” O Omurga: Hayatın esnek desteği. “Hayat tarafından destekleniyorum.

” Omurga eğriliği: (Hayata güvenmemek. Onursuzluk. Cesaretsizlik. Desteksizliğin korkusu.) Korkularımı yeniyorum. Sevgiyle dik duruyorum. Bu, benim hayatım

” Omurilik Menenjiti: (Aşırı aile uyumsuzluğu. Kızgınlık ve öfke dolu bir ortamda yaşamak. Aşırı içsel karmaşa. Destek yoksunluğu.) Düşüncelerimde, bedenimde ve dünyamda barış yaratmayı seçiyorum. Güvenliyim ve seviliyorum.”

Ö

Ödem: (Kimi yada neyi bırakamıyorsun?) “Geçmişi bırakıyorum ve özgürleşiyorum.

” P

Pamukçuk: “Dudaklardan dökülmesi engellenen çirkin, suçlayıcı sözcükler.) “Sevgi dolu dünyamda yalnızca sevinç dolu deneyimler yaratıyorum.

” Pankreas: Hayatın tadını simgeliyor. “Hayattan tat alıyorum.”

Parmaklar: (Hayatın detaylarını simgeliyor. “Hayatın ayrıntılarıyla barış içindeyim.” – Baş parmak: Akıl ve endişeyi simgeliyor. “Zihnim dingin.” – İşaret parmağı: Ego ve korkuyu simgeliyor. “Güvendeyim.” – Orta parmak: Kızgınlık ve cinselliği simgeliyor. “Cinselliğimle barış içindeyim.” – Yüzük parmağı: Birlikte olma ve üzüntüyü simgeliyor. “Sevecen ve huzurluyum.” – Küçük parmak: Aile ve sahte bir görünüm verme çabasını simgeliyor. “Hayat ailesinde olduğum gibi görünüyorum.

” Parkinson hastalığı: (Korku. Herkesi, her şeyi aşırı kontrol etme arzusu.) “Güvende olduğumu bilerek rahatım. Hayatım bana ait.”

Peptik ülser: (Yeterli olmama inancı. Başkalarını memnun etme kaygısı.) Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Kendimle barışığım.”

Prostat sorunları: (Zihinsel korkuların erkekliği zayıflatması. Vazgeçmek. Cinsel baskı ve suçluluk. Yaşlanma korkusu.) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Gücümü kabul ediyorum. Ruhum daima geni

R

Rahim: Yaratıcılığın evini simgeliyor. “Bedenimle barışığım.”

Raşitizm: (Duygusal beslenme eksikliği. Sevgi ve güven yoksunluğu.) “Güvenliyim. Evrenin ta kendisi olan sevgiyle besleniyorum.

” Romatizma: (Kurban. Hep haksızlığa uğradığını hissetmek. ‘Hep benim başıma geliyor.’ Sevgi yoksunluğu.) “Deneyimlerimi ben yaratıyorum. Kendimi ve başkalarını sevip onayladıkça, gittikçe daha olumlu deneyimleri hayatımda yaratıyorum.

” Safra taşı: (Katı düşünceler. Lanetleme. Gurur.) “Geçmişi arkamda bırakmayı seçiyorum.

” Sağırlık: (Reddediş. İnatçılık. Tecrit. ‘Neyi işitmek istemiyorsun?’ ‘Beni rahatsız etme’.) “Yüce sesi dinliyorum. İşittiğim her şey bana zevk veriyor. Her şeyle birim.”

Saman Nezlesi: (Duygusal tıkanma. Zamanla yarış. Suçluluk.) “Hayatın BÜTÜNÜYLE BİR’İM. Her zaman hayata güven duyuyorum.” Sarılık: (İçsel ve dışsal önyargı. Dengesiz mantık.) “Kendim ve herkes için sevgi, anlayış ve şefkat duyuyorum.

” Selülit: (Çocukluk anılarına takılı kalmak. Geçmişteki kötülükleri unutamamak. İlerlemekte zorlanmak. Kendi yolunu çizme korkusu.) “Herkesi affediyorum. Kendimi affediyorum. Tüm geçmiş acılarımı affediyorum. Özgürüm.

” Sırt sorunları – üst: (Duygusal destek yoksunluğu. Sevilmediğini hissetmek. Sevgiyi göstermemek.) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Yaşam beni destekliyor ve seviyor.” – orta: (Suçluluk. Sırta binen yükün altında ezilmek. “Sırtımdan in”.) “Geçmişimi bırakıyorum. Yüreğimdeki sevgiyle hayatta ileriye doğru yol almayı seçiyorum.” – aşağı: (Parasızlık korkusu. Ekonomik destekten yoksunluk.) “Hayatın kendisine güveniyorum. İhtiyacım olan şey daima karşılanıyor.

” Siğil: (Küçük nefretler duyma. Çirkin olduğuna inanma.) “Tüm ifadesiyle hayatın sevgisi ve güzelliğiyim.

” Sinir ağrısı (nevralji): (Suçu cezalandırmak. İletişim konusunda şiddetli üzüntü.) “Kendimi affediyorum. Sevgiyle iletişim kuruyorum.

” Sinir krizi: (Ben merkezcilik. İletişim yollarını tıkamak.) “Yüreğimi açarak, açık ve sevecen iletişim kuruyorum.

” Sinirlilik: (Korku, evham, mücadele, acelecilik. Hayata güvenmemek.) “Sonsuzluğun içinde yolculuk yaptığımı biliyorum. Her şeye zaman var. İçtenlikle iletişim kuruyorum.

” Sinüs sorunları: (Çok yakın bir insandan tedirgin olmak.) İçimde ve çevremde huzurlu ve uyumlu bir ortam var.

” Sivilce: (Kendini kabul etmemek. Kendinden hoşnut olmamak.) “Hayatın kutsal bir ifadesiyim. Kendimi şu anda olduğum gibi seviyorum ve kabul ediyorum.

” Siyah noktalar: (Kirli ve sevgisiz hissetmek.) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum.

” Soğuk algınlığı: (Aynı anda birden çok şeyin birden olması. Zihinsel karışıklık. Küçük incinmeler. “Her kış üç kez soğuk algınlığına yakalanırım” türünden inançlar.) “Gevşemeye ve düşüncelerimin berraklaşmasına izin veriyorum. İçimde ve çevremde berraklık ve uyum var.”

Ş

Şişmanlık: (Korunma isteği. Aşırı duyarlılık.) “Kutsal sevgiyle korunuyorum ve güven duyuyorum.”

T

Tetanoz: (Kızgın, yiyip bitiren düşüncelerden kurtulma isteği.) “Yüreğimdeki sevginin tüm bedenimi ve duygularımı yıkamasına ve iyileştirmesine izin veriyorum.

” Tırnak Yemek: (Çaresizlik ve düşkırıklığı. Kendini yemek. Anne babaya öfke duymak.) “Büyümeyi seçiyorum. Artık kendi hayatımı kolaylıkla ve zevkle idare ediyorum.

” Timus: Bağışıklık sisteminin temel guddesi. ‘Herkes bana zarar vermeye uğraşıyor. Hayat bana saldırıyor.’ Sevecen düşüncelerim bağışıklık sistemimim güçlendiriyor. İç ve dış dünyamda güvenliyim. Sevgiyle iyileşiyorum.

” Tiroid: (Aşağılanmak. ‘İstediğim hiç bir şeyi yapamıyorum. Bana sıra ne zaman gelecek?) “Eski sınırlılığımı aşıyorum ve kendimi özgürce, yaratıcılığımla ifade ediyorum.

” Tüberküloz: (Bencillikle kendi kendini yok etmek. Hükmedici sabit düşünceler. Öç alma ihtiyacı.) “Kendimi sevdikçe ve onayladıkça, daha zevkli, huzurlu, barışçıl bir dünya yaratıyorum

.” U

Uçuk ve kabarcıklar: (Kırgınlık. Duygusal korunma yoksunluğu.) “Hayatın akışında, her yeni deneyime kolaylıkla uyum sağlıyorum.” Uykusuzluk: (Korku. Hayat sürecine güvenmemek. Suçluluk.) “Günü ardımda bırakıyor, huzurlu bir uykuya dalıyorum. Yarın yeni bir gün ve çözümleriyle geliyor

.” Uyuşma: (Başkalarını umursamamak. Sevgi vermemek. Zihinsel duyarsızlık.) “Duygularımı ve sevgimi paylaşıyorum. Herkesin sevgisine karşılık veriyorum.

” Uyuz: (Başkalarının fazla etkisinde kalmak.) “Hayatın yaşayan, seven, haz dolu bir ifadesiyim. Benim, kendi kişiliğim var

.” Ü

Ülser: (Korku. Yetersiz olduğuna dair duyulan güçlü inanç. Sizi ne yiyip bitiriyor?) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Barış ve huzur doluyum.

” Ürperme: (Zihinsel kasılma. Geriye çekilme. Uzaklaşma arzusu. Beni yalnız bırak.) “Her zaman emniyetteyim ve güven içindeyim. Sevgi beni kuşatıyor ve koruyor.”

V

Varis: (Bulunduğun durumdan nefret etmek. Cesareti yitirmek. Aşırı yük taşıdığını hissetme.) Hayatı seviyorum ve özgürce hareket ediyorum.

Vitiligo(ciltte beyaz noktalar): (Ait olmama. Kendini her şeyin dışında hissetmek. Bir gruba dahil hissetmemek.) “Hayatın tam merkezindeyim. Herkese ve her şeyle sevgiyle bağlıyım.”

Y

Yanma: (Kızgınlık. Küplere binmek.) “Sevgi ve coşku doluyum.

” Yanıklar: (Kızgınlık. Alev alev öfke.) “İçimde ve çevremde barış ve uyum yaratıyorum. İyi hissetmeyi hak ediyorum.

” Yaşlılık sorunları: (Toplumsal inançlar. Eski düşünceler. Kendim olma korkusu. Şimdiyi reddetmek.) “Her yaşta kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Hayatın her anı mükemmel.

” Yatağı ıslatma: (Ebeveyn korkusu. Genellikle baba.) “Bu çocuğa sevgi, şefkat ve anlayışla bakıyorum.

” Yılancık: (Başkalarının hayatına çok fazla karışmasına izin vermek. Kendini yeterince temiz ve iyi bulmamak.) “Kendimi seviyorum ve onaylıyorum. Hiç kimsenin, hiç bir şeyin üzerimde gücü olmasına izin vermiyorum.

” Yirminci yaş dişi: (Sağlam bir temel yaratmak için gereken zihinsel hazırlığı yapmamak. “Bilincimi, hayatın genişletmesine açıyorum. Gelişmek ve değişmek için hazırım. Ve bol imkanım var.

” Yumurtalıklar: Yaratıcılık noktası. “Yaratıcılığımı dengeliyorum.” Yüz: Dünyaya gösterdiğimizi temsil ediyor. “Kendimi olduğum gibi ifade ediyorum.”

Z

Zatürree: (Umutsuz. Hayattan bıkkınlık. Duygusal yaraların iyileşmesine izin verilmemesi.) “Yeni düşünceleri kabul ediyorum. Bu an, yeni bir an.

” Zona: (Korku ve gerginlik. Aşırı duyarlılık.) “Dinginim ve huzurluyum. Çünkü hayatın akışına güveniyorum.” “Düşünce Gücüyle Tedavi” kitabından alınmıştır – Louise Hay Fiziksel bir sorunun olduğunda listeyi kullanma yolu:

1. Sorunun zihinsel nedenine bak ve bunun senin için doğru olup olmadığını düşün. Değilse, sessizce otur ve kendine sor: “Bende bunu yaratan hangi düşünceler olabilir”

2. Şu sözleri tekrar et: “Bilincimde bu koşulları yaratan düşünce kalıbını bırakmaya hazırım.”

3. Yeni düşünce modelini birçok kez tekrar et. 4. İyileşmenin zaten başlamış olduğunu varsayıp, iyileşmeyi kabul ediyorum.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Siğillerden Doğal Yollarla Nasıl Kurtulursunuz?

Siğiller virüslerin yol açtığı deri büyümeleridir ve değişik renklerde ve boyutlarda olabilirler. Genellikle eller, ayaklar ve boyunda çıkma eğiliminde olmakla beraber vücudun herhangi bir bölgesinde görülebilirler. Kanseröz olmamalarının yanısıra sağlık problemlerine yol açmasalar da kişide rahatsızlık hissi ve kaygı uyandırabilirler. Neyse ki çeşitli topikal ilaçlarla siğilleri kendiniz tedavi edebilirsiniz!

Sarımsak: Etkin bir ilaç
Sarımsak, beslenme rejiminize ekleyeceğiniz çok sağlıklı bir seçenektir ve üstelik siğillerden kurtulmanızı sağlar. Siğilin olduğu bölgeye sarımsağı doğrudan uygulayın: bir diş taze sarımsağı macun kıvamına gelene dek iyice ezin ve bunu doğrudan siğilin üzerine sürün. Üzerini temiz bir bezle sararak bir gece bu şekilde bekletin.

Sabah kalktığınızda sarımsağı kaldırarak siğilin üzerini temizleyin. Siğil kuruyup kendiliğinden düşene kadar bu uygulamayı her gece tekrar edin. Sarımsak siğili yok etmekle kalmayacak, bu bölgedeki yeni siğil oluşumlarını da önleyecektir.

image
Sarımsak ile hem küçük hem büyük boyuttaki siğilleri tedavi edebilirsiniz, ancak büyük siğillerin ortadan kaybolması bir iki ay sürebilir. İhtiyacınız olan tek şey sabır ve kararlılık.

Bant Metodu
Çocuklar dahil herkes için geçerli harika bir yöntemdir. Tek yapmanız gereken, siğilin üzerine küçük bir parça yapışkan bant yerleştirerek altı gün boyunca o şekilde bırakmanız. Bu sürenin sonunda bantı kaldırıp siğili birkaç dakika suda bekletin, ardından ponza taşı veya törpü yardımıyla ölü deriyi atmak için siğilin üzerini nazikçe ovalayın. Yeni bir bant parçası yerleştirin ve siğil kaybolana kadar bu işlemi aynı şekilde tekrar edin. Sonuç almanız bir iki ay sürebilir.

Muz Kabuğu
image

Muz kabuğu salisilik asit içerdiğinden siğilleri kurutmada faydalı olabilir. Bir muz kabuğundan küçük bir parça kesin ve iç bölümü siğille temas edecek şekilde üzerine yerleştirin. Gece uyumadan önce bir bantla kabuğu yerine sabitleyin. Bandajı günde bir veya iki kez değiştirebilirsiniz. Siğil yokolana dek tedaviyi sürdürmeniz gerekiyor.

Limon Suyu
Günde birkaç kez limon suyu uygulaması siğillerden kurtulmaya yardımcı olabilir. Limon suyuna batırdığınız bir pamuk parçasını siğilin olduğu bölgede birkaç saniye boyunca bekletin. Siğil kuruyarak siyahlaşıp düşene kadar günde üç dört kez uygulamayı tekrar edin.

kaynak: şifa evreni

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

sevgili bulma rehberi._________ 14 Şubat için öneriler…


Aynada gözlerinin içine bak. Kaç yaşında olduğunu kendine yüksek sesle hatırlat. Oha, o kadar oldun mu sen ya? Zaman su gibi valla. Hala bir sevgilin yok ama di mi senin? Ay, canım ya… Çok yazık. Bunca yıl, bunca tecrübe, bunca emek. Sıfıra sıfır elde var sıfır! Başarısızsın. Bunun başka açıklaması yok. Şimdi yüksek sesle bunu birkaç defa tekrarla. BEN BAŞARISIZIM. ALLAH BENİM BELAMI VERSİN. Evet, daha yüksek, daha yüksek!
Akranlarını hayal et. Güzel kızlar, yakışıklı erkekler ile geziyorlar; hepsi birbirinden mutlu, rengarenk yaşamlarından kafalarını kaldıramıyorlar, o derece. Mutluluğun su gibi aktığı günlerde, birlikte durmadan çılgınlar gibi eğleniyorlar. Hayat onlara güzel. Mesela, bak telefon defterinden rastgele sevgilisi olan birini seç, ara. Bak bakalım, ilk seferde açıyor mu o telefonu… Açmaz! Açamaz. Yüksek eğlenceden telefonu duyamaz çünkü. İnsanın sevgilisi olduğunda böyle bir yaşamı oluyor işte, kardeşim. Hep kahkaha, hep eğlence… Sevgililer niye ağlamalı fimlere gidiyorlar sanıyorsun? Hayatlarında biraz da dram olsun diye. Sen niye sanıyordun ki?
Evli ve çocuklu akranlarını düşün. Sevgililik mertebesinin dibinde bunlar! Alıp müzeye kaldırmalı bunları, bilimadamlarına inceletmeli ve senin gibiler için “Elalem hayatın şifresini nasıl çözmüş?” rehberleri çıkarılmalı. Bak adam önce tanışmış, sonra sevgili yapmış, onunla da yetinmemiş evlenmiş, barklanmış, üstüne bir de çocuk yapmış. Yuh! Valla kardeşim, sen burda aynaya bakarken atı alan çoktaaaan Üsküdar’ı geçmiş. Sen de 14 Şubat geliyor, benim sevgilim yok diye çocuk gibi ağla. Ama ağla valla. Senin durumunda ben olsam, ben de ağlarım. Zor, hayatın çok zor senin. Ha, sana son sözüm: 40 fırın ekmek de yesen, senin iş yaş kardeşim.
Eveeeeet, yeteri kadar bunalıma girdin mi? Aferin! (Eğer henüz kıvamda değilsen, 1., 2. ve 3. adımları gerektiği kadar ard arda tekrarla.)
Evden çık sen şimdi. Çık çık çık. Evde oturarak mı sevgili bulacaksın? Bak, bunlar başına hep evde çok oturmaktan geldi zaten. Tavuk değilsin sen. Tekrarla bakayım: BEN TAVUK DEĞİLİM. Aferin. Neden tekrarladın bunu şimdi? Çünkü oturarak üretim yapan tek canlı, tavuk. Sen tavuk musun? Değilsin. O zaman, hemen dışarı! Güzelce hazırlan, güzelce. Öyle üst baş pespaye çıkılmaz. Tamam bunalımdasın da, sevgili aramaya çıkıyorsun be kardeşim; bakkaldan sigara almaya gitmiyorsun.
Unutma, burada artık sen görücüye çıkmış bir bekarsın. Hedefin: Bir sevgili bulmak! Ha, sen sevgiliyi bulmadan önce sevgili seni bulabilir mi? Olabilir! Neden olmasın? Dünyanın binbir türlü hali var. Ne demişler, arayan Mevlasını da bulur belasını da.
Şimdi sen onu bunu bırak da, görevlerine odaklan. İlk görevin şu: Kimsenin bakmadığı anlarda bile hayatının aşkı seni izliyor gibi davranacaksın. Böyle bir ideal insan halleri, oturuş kalkışta bir zarafet, konuşmalarda bir nezaket göze çarpacak; giyim kuşamdaki estetik sana bakanın ağzını açık bıraktıracak. Karşıdan görene “Vayyy ne kadar mikemmel bir insan, tam sevgililik!” dedirteceksin. Dili damağına karışmış olacak, “mükemmel” bile diyemeyecek. Diyebiliyorsa, görevi başarıyla yerine getirememişsin demektir. O derece bir görsellikten ve bütünlükten bahsediyorum. Hah, işte o senin bir parçan olana kadar böyle devam edeceksin. Valla düz mantık, kardeşim: Bugüne kadar seni böyle kimse beğenmemiş. Mikemmel olduğunda bakacağız artık giderin var mı.
İkinci görevin şu: Gözlerin daima açık ve etrafta olacak. Böyle geleni, geçeni, uçanı, kaçanı tarayacaksın. Röntgenini çekeceksin, uygun adayları hemen kenara ayıracaksın. Uygun olmayanlara da salon insanı çizgini bozmadan “Ay çok meşgulüm, bana da çok talep var biliyor musun, ilgine teşekkürler” havası vereceksin. Vakur bir duruş sergileyeceksin ki, kendin de öyle olduğuna inanasın. Mikemmel insan, vakur olur di mi?
Unutma: Sevgili bulmak ciddi bir iştir. Öyle ay köşeden dönerken çarpıştık, kitaplar yerlere saçıldı, çok romantik bir andı gibi tesadüf hikayelerine kanma. Bir kere kitap okuyan insan mı var ki, yere kitaplar dağılmış? Hikayenin tırtlığını oradan anla işte. Onun için gözünü dört boyutlu aç. Hiçbir şeyi olasılıklara bırakma, tesadüflere inanma; bir hikaye yaratılacaksa sen yaratırsın; aklından çıkarma.
Aslında şehrin en lüks alışveriş merkezi de olur ama ilk etapta daha küçük metrekare olduğu için şehrin en pahalı süpermarket zincirine git. Buralara hep havalı, bakımlı, zengin hayalindeki sevgili resmine uygun tipler gelir. Orda kimse sana “Hop, kardeş ne iş, saatlerdir burda geziyorsun?” diye hesap sormaz. Ancak işte “Pardon, bakar mısınız, yardımcı olabileceğim bir şey var mı?” diye nezaketen dikkatini çekebilirler. Bu ihtimale karşı cevabın hazır olsun: “Ah, beyefendiciğim, ilginize çok teşekkür ederim. Bendeniz de saatlerdir evimde yakın dostlarıma vereceğim Pekin konseptli partim için Çin’den özel getirttiğim ördeklerime uygun Chevielier sosu arıyorum. Hiç bir yerde bulamadım, inanır mısınız?” Bunu derken, o sosu bulmadan o marketten çıkarsan ölecekmişsin gibi bir yüz ifadesi takın.
O sırada, saatlerdir süpermarkette gezerken gözüne kestirdiğin bir sevgili adayın olmalı. Hala daha yok mu? Ohooo, senden bir cacık olmaz. Yol yakınken dön sen, valla bak, beni de uğraştırma. Eğer varsa, aferin, bir umut var demektir. Buldun değil mi bir aday? Hah, şimdi onu işe dahil etme zamanı. Ölecekmiş gibi davranmayı sürdür. Gerekirse, kendi kendine konuşur gibi sosu bulamamanın şaşkınlığını, misafirlerin karşısında yaşayacağın mahcubiyeti, boynun bükük, gözlerin yerde ama ara ara da onun gözlerinde ona anlat. Bildiğin kurban rolü oyna işte ya. Kurban rolü her zaman işe yarar; şefkat uyandırır.
Amacın, kendini bir yere davet ettirmek. Bu noktaya kadar başarıyla gelmişsen, “Buyrun size şurada bir şey ikram edeyim, iyi görünmüyorsunuz” cümlesini duymuş olman lazım. Duymadın mı? Of, valla sana verdiğim emeği çiçeğe versem yazdan önce açardı. Neyse, sen devreye gir “Ay, sanırım kendimi pek iyi hissetmiyorum. Şuraya oturmam lazım. Bir su var mı acaba?” diyerek konuyu aç. Ondan sonra maharetli ol, sudan, ayrana, ayrandan yemeğe taşı olayı. Zamanı uzatabildikçe uzat. Unutma, sen mikemmelsin, tüm hikayelerini o minvalde anlat.
Buraya kadar tüm maddeleri layıkıyla geçtiysen, üstün performans madalyası olarak Cumartesi gününe ya da gecesine bir davet almış olman lazım! Aldın mı? Tık yoksa, 5’ten itibaren tüm maddeleri yeniden oku; teklifi alana kadar tekrarla. Alternatif olarak, 14 Şubat’ı işin içine karıştırmadan, “Cumartesi günü de… hava çok güzel olacakmış. Yürümeyi sevdiğinizi söylemiştiniz. Ben de çok seviyorum. Birlikte yürümeye ne dersiniz?” gibi masumane ya da “Bir şeyler içelim mi?” gibi eşitlikçi bir davette bulun.
Unutmadan, Cumartesi bildiğin 14 Şubat. Bak bakalım bu rehberin adı neymiş? Çaktın köfteyi? Hadi bakalım, afiyet bal olsun..____
Aslı Aydemir, PCC

Hayatınız içinde neye odaklanırsanız onu büyütürsünüz ve enerjinizle beslersiniz…